Türkiye'de yetiştirilen tarım ürünleri

Türkiye'de yetiştirilen tarım ürünleri, Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye'deki nüfusun büyük çoğunluğu tarım sektöründe çalışmaktaydı. Ancak bu dönemdeki tarım anlayışı daha çok geleneksel yöntemler eşliğinde yapılıyordu. Tarımın bu şeklide yapılmasında ülkenin yeni kurulmuş olması ve farklı dönemlerde farklı devletlerle topyekün savaşlar yapmasından kaynaklanan ekonomik darlıktır. İlerleyen dönemlerde devletin tarım politikaları değişmiş ve daha farklı tarım yöntemleri uygulanmıştır. Bu farklı yöntemlerle birlikte tarımda makineleşme de artmıştır. Tarımda makineleşmenin artmasına paralel olarak da göçler yaşanmıştır. 1950-1960 yılları arasında uygulanan ekonomi politikası ile çiftçiye verilen tarım kredileri artmıştır ve tarım ürünleri için yüksek fiyat politikası izlenmiştir. Genel olarak 1950'li yıllardan sonra Türkiye'de tarım arazilerinin genişletilmesi, makine kullanımının artması ile sulama ve gübreleme gibi çalışmalar hızlanmıştır. Türkiye'de tarımsal faaliyetler ve buna bağlı olarak da yetiştirilen tarımsal ürünler bölgeden bölgeye göre farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıkların temel sebepleri arasında Türkiye'nin eğimli ve yüksek bir arazi yapısına sahip olması başta gelmektedir. Türkiye'nin özel ve matematik konumu tarımsal faaliyetleri kısıtlamasına sebep olduğu gibi çeşitli olmasına da katkı sağlamaktadır. Türkiye'nin orta kuşakta bulunması ve dört mevsimi yaşaması da tarımsal çeşitliliği artıran etmenlerdendir. Türkiye'de aktif nüfusun 1/4'ü tarım sektöründe çalışmakta ve milli gelirin yüzde 10'u tarımsal faaliyetlerden sağlanmaktadır. Türkiye'de ekili dikili anlarda en fazla tahıllar, daha sonra ise endüstri bitkileri ile sebze ve baklagiller gelmektedir. Türkiye'de yetiştirilen fındık, fıstık, incir, üzüm, tütün ve çeşitli sebze meyveler ihracatta pay sahibidir. Ayrıca Türk sanayisi de çoğunluklu olarak ham maddesi tarımsal faaliyetlere dayanan ürünlerden oluşmaktadır. Türkiye'de tarımı destekleyen kayda değer kuruluşlara Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Ziraat Bankası örnek verilebilir.[1][2][3][4][5]

Bölge özelliklerinin tarıma etkisi

Türkiye'nin doğu kesimlerinin dağlık ve engebeli olmasından ötürü bu yörelerdeki tarım alanları sınırlı olmuştur. Erzurum, Kars ve Hakkâri gibi yerler bu tanıma örnek gösterilebilir. Bu bölgedeki tarım faaliyetleri genellikle dağların arasında kalan alçak olan ovalarda yapılmaktadır. Yükseltinin fazla olması, yaz mevsiminin kısa, kış mevsiminin uzun olması ve bunlara bağlı olarak yıllık güneşlenme süresinin kısa olması da tarımsal faaliyetleri sınırlandırmıştır. Bu bölgelerde tarıma alternatif olarak hayvancılık sektörü gelişmiştir. Bu yörelerde yaşayan insanlar, bozkırların geniş yer kapladığı alçak yerlerde küçükbaş; çayırların geniş yer kapladığı yerlerde ise büyükbaş hayvancılıkla ilgilenmektedir. Genellikle mera hayvancılığı daha fazla görülür. Türkiye'nin güneyinde iklim şartlarının elverişli olması çeşitliliği artırmıştır. Bu bölgelerde buğday hasadından sonra mısır ve soya fasulyesi gibi ürünler ekilmektedir. Tarım yapmak için uygun olan bu bölgelerde hayvancılık faaliyetleri de yapılmaktadır. Bu yörelerde hayvancılık faaliyetleri başta kıl keçisi olmak üzere küçükbaş hayvancılık üzerinedir. Türkiye'nin güneydoğusunda ise GAP ile sulu tarıma geçilmiştir. Bu proje ile daha önce burada yetiştirilmeyen ürünlerin de yetiştirilmesine olanak sağlamıştır. Bu proje öncesinde pamuk en fazla Akdeniz ve Ege bölgelerinde yetiştirilirken bu proje sonrasında en fazla Güneydoğu Anadolu bölgesinde yetiştirilmeye başlanmıştır. GAP'ın ulaşmadığı bölgelerde ise nadas uygulaması yapılmaktadır. Orta Anadolu'da ise genel geçim kaynağı hayvancılık ve tahıl üretimi üzerinedir. Bu bölgede yer şekilleri sade olduğu için makineli tarım yapılmaktadır.[5][6]

Türkiye'de tarımı etkileyen faktörler

Türkiye'nin özel ve matematik konumu çeşitli yönlerden tarımsal faaliyetleri etkilemektedir. Bunların dışında yıkıcı olan beşeri faaliyetler de tarımsal anlamda farklılıklara sebebiyet vermektedir.[4][5][7]

İklim

Türkiye orta kuşak ülkesi olduğu için iklim özellikleri farklılıklar gösterir. Doğu Anadolu Bölgesi'nde karasal iklim, İç Anadolu Bölgesi'nde step iklimi, ve bölge adına göre isimlendirilmiş Akdeniz iklimi ve Karadeniz iklimi bölgelerde hakim olan doğal faktörlerdir. Karadeniz bölgesi en çok yağış alan bölgedir. Özellikle Doğu Karadeniz ayrımında olan Rize şehri, yıllık ortalama yağış miktarında ilk sıradadır. Karadeniz ikliminde her mevsimin yağışlı olmasında dolayı bu bölgenin yağış rejimi düzenlidir. Bu bölgede en fazla Fındık, çay, mısır ve tütün yetişir. Ayrıca kışların ılık geçmesinden dolayı dağların bakı durumuna paralel olarak güney yamaçlarda turunçgil de yetiştirilir. Akdeniz bölgesinde ise kışlar yağışlı yazlar ise sıcak ve nemli geçmektedir. Bu bölgenin yağış rejimi düzensizdir. Genellikle kış ılıklığı isteyen zeytin ve turunçgiller bu bölgede yetiştirilmektedir. Türkiye kuzeyden ve güneyden yüksek sıra dağlara sahip olduğu için dağların bakımı durumu da tarımı etkilemektedir. Türkiye'de ve Kuzey Yarımküre'deki tüm dağların güney yamaçları bakı etkisindedir. Bakı etkisinde olan bölümlerde sıcaklık ve nem yüksektir. Bu yamaçlar, tarım ürünleri yetiştirmek için kuzey yamaçlara göre daha idealdir. İç Anadolu bölgesi ise nem ve sıcaklık açısından yetersizdir. Bu bölgedeki Tuz golü ve çevresindeki iller oldukça az yağış almaktadır. En fazla yağışı sonbaharda alan bu bölgenin yağış rejimi de düzensizdir. Düşük sıcaklara dayanıklı olan elma ve üzüm gibi ürünler iç kesimlerde yetiştirilen tarımsal ürünlere örnek verilebilir. Ayrıca İç kesimlerdeki tarımsal üretim alüvyal ovalarda ve vadilerde yoğunlaşmıştır.

Yerşekilleri

Türkiye üçüncü jeolojik zamanda oluşmuş genç bir arazi yapısına sahiptir. Türkiye'nin genç bir araziye sahip olmasından dolayı akarsular henüz denge profiline ulaşmamıştır. Ülkenin yükseltisi ise batıdan doğuya doğru artmaktadır. Akdeniz bölgesinde karstik araziler yaygındır. Bu bölgedeki sıra dağlar, tıpkı Karadeniz'de olduğu gibi deniz etkisinin iç kesimlere ulaşmasını engellemektedir. Deniz etsinin iç kesimlere ulaşmaması ve yükseltin fazla olmasından dolayı İç Anadolu'da tarımsal üretim dar bir alana sıkışmaktadır. Türkiye'de yerşekillerinin engebeli olması ve toprağın ince olması yapılan tarımsal faaliyetleri düz ovalarda ve vadilere sıkıştırmıştır. Akarsuların etkili olduğu delta bölgeleri ise tarımsal üretim için yararlıdır. Ayrıca tarım için önemli olan ulaşım ağları ise bu engebeli alanlardan dolayı farklılık göstermektedir.

Tarımda sulama

Sulama

Türkiye tarımını etkileyen en önemli sorun sulamadır. Türkiye genel olarak yarı kurak iklim şartlarının etkisi altındadır. Ülke topraklarının büyük bir kısmının Asya'da olması da yazların sıcak ve kurak geçmesinde etkili olmuştur. Sıcaklık ortalamalarının fazla olması tarımdaki su ihtiyacını daha artırmıştır. Türkiye'de sulanabilen toprakların oranı %25'e yakındır. Sulama imkânlarının fazla olduğu yerlerde, bu imkânın fazla kullanılması ise toprak verimini düşürmektedir. Tarımda sulama sıkıntısı çeken bölgelerin başında İç Anadolu Bölgesi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi gelir. Ege Bölgesi'ndeki Menteşe yöresi de sulama ihtiyacının fazla olduğu yerlerdendir. Sulamada sıkıntı yaşamayan tek bölge ise Karadeniz Bölgesi'dir. Tarımda sulama ihtiyacı kadar, var olan suyun bilinçli bir şekilde kullanılması da diğer faydalı etkenlerdendir.

Gübreleme

Tarımda gübreleme topraktaki eksik minerallerin giderilmesine yöneliktir. Genellikle sulamadan sonra verimi artırabilmek için gübreleme yapılmaktadır. Gübreler doğal ve suni (yapay) olmak üzere iki çeşittir. Türkiye'de hayvancılığın gelişmesi ile gübreleme arasında bağlantı vardır. Özellikle hayvan dışkıları doğal gübre olarak kullanılmaktadır. Fakat hayvan dışkılarının (tezek) kurutularak yakılması, bu gübreleme olanığını azaltmaktadır. Suni gübreler ise ekonomik anlamda çiftçiye daha masraflı gelmektedir. Ayrıca tarımda suni gübrelerinin bilinçsiz bir şeklide kullanılması çevreye zarar vermektedir. Türkiye'de gübre ihtiyacını genellikle dışarıdan ithal eden bir ülke konumundadır.

Makineleşme

Tarımda makineleşme

Tarımda makineleşmenin temelleri sanayi devrimine dayanmaktadır. Toprağın kısa sürülmesi ve hasadın yapılması makinelerle ile daha kolaydır. Türkiye'de, cumhuriyetin ilk yıllarında insan ve hayvan gücüne dayalı geleneksel bir tarım sektörü oluşmuştur. 1950'li yıllardan sonra ise makineleşme artmıştır. Makineleşmenin etkisiyle ekili alanların oranı artmış fakat buna ters olarak da hayvanların otlak alanları azalmıştır. Bu sebeple tarımdaki makineleşme dolaylı olarak hayvancılığı da etkilemiştir. Ayrıca tarımdaki makineleşme ile iş gücüne duyulan ihtiyaç azaldığından kırsal kesimden kentlere doğru göç hareketleri yaşanmıştır. Türkiye tarımındaki makineleşme daha çok düz alanlarda gelişmiştir, dağlık ve engebeli olan bölgelerde ise makineleşme oranı daha az olmuştur.

Miras kavgaları

Türkiye'deki kırsal alanlarda toprağa bağlı olarak aile fertleri arasında anlaşmazlıklar olmaktadır. Bu anlaşmazlıklar sonucunda tarım toprakları hak sahibi aile fertleri arasında paylaşılmaktadır. Bu paylaşım ile kişilere düşen küçük topraklardan elde edilen gelir ile tarıma olan ilgi azalmaktadır.

Türkiye'de yetiştirilen tahıl ürünleri

Buğday, arpa, çavdar, yulaf, mısır ve pirinç gibi ürünler tahıllar grubuna girmektedir. Tahıllara "hubutat" da denmektedir. Türkiye'de en fazla ekim alanına sahip olan ve en fazla üretilen tarım ürünleri %56 ile tahıllardır. Tahılların temel besin kaynağı olması, Türkiye ikliminin tahıl üretimine uygun olması ve nüfus artışına bağlı olarak tahıl ihtiyacının da artması, Türkiye'de tahıl üretimini artıran etkenlerden olmuştur.[1][3][5][6]

Buğday

Türkiye'de en fazla üretilen tarım ürünüdür. Buğday, filizlenme döneminde yağış, olgunlaşma döneminde ise sıcaklık ve kuru havaya ihtiyaç duymaktadır. Türkiye'deki yaz yağışları ve yükseltiye bağlı olarak var olan düşük sıcaklıklar buğday üretimini kısıtlamaktadır. Türkiye'de her mevsim yağışlı olan Doğu Karadeniz bölgesi ile düşük sıcaklık ortalamasına sahip olan Kuzeydoğu Anadolu hariç her yerde buğday üretimi yapılabilmektedir. Buğday üretimi en fazla İç Anadolu Bölgesi'nde yapılmaktadır. Bu bölge dışında Marmara, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde de buğday üretimi yaygındır. Yetiştirilen buğdaylar, Akdeniz'de mayıs, İç Anadolu'da temmuz ve Doğu Anadolu'da ise ağustos ayında hasat edilmektedir.

Arpa

Türkiye'de buğdaydan sonra en çok üretilen tahıl türüdür. Arpanın yetiştirilme şartları buğday ile paralellik göstermektedir. Arpa, buğdaya göre daha kısa bir zaman diliminde yetişir. Arpa üretimin yarıya yakını Türkiye'nin iç kesimlerde yapılmaktadır. Arpalar hayvan yemi ve bira sanayisinde kullanılır. Arpa bitkilerinin boyu 35 ile 100 cm arasında değişmektedir. Türkiye, Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) 2013 verilerine göre 7.9 milyon ton arpa üretimi ile dünyada 6. sıradadır

Çavdar ve yulaf

Tahıllar grubundan olan çavdar ve yulaflar hem hayvanlara yem olarak hem de bisküvi yapımında kullanılır. Çavdar ve yulafın üretim miktarı diğer tahıllara göre daha azdır. Çavdarlar ve yulaflar soğuğa dayanıklıdır ve yüksek kesimlerde daha fazla yetiştirilir. Çavdar, 1-2 metreye kadar uzanan boylarıyla arpalara oldukça benzemektedir. Türkiye çavdar üretiminde dünyada 7. sıradadır.

Mısır

Mısır sıcak ve nemli iklim bölgelerinde yetişmektedir. Son yıllarda Türkiye'de gelişen sulama imkânlarıyla da yetiştirildiği alanlar genişlemiştir. Mısır üretimi Karadeniz ve Marmara bölgelerinde doğal olarak, diğer bölgelerde ise sulama ile yetiştirilmektedir. Türkiye'de yağ sanayisinde de kullanımı ile birlikte Akdeniz Bölgesi'nin kıyı kesimlerinde daha çok yetiştirilmeye başlanmış ve üretimde ilk sırayı bu bölge almıştır. Türkiye'de 2015 yılında  4,6 milyon ton üretilmiş, 2015 yılında ise 5,9 milyon seviyesine ulaşmıştır.

Pirinç (çeltik)

Kök sistemi bol suya ihtiyaç duyan bu tahıl türü genellikle su içerisinde yetişir. Kurak yerlerde ise sulama ile üretimi yapılmaktadır. Türkiye'de yeraltı suyunun yüzeye yakın olduğu bölgeler ile ova ve akarsuların vadi tabanlarında yetiştirilmektedir. Başta Meriç havzası olmak üzere Bafra, Çarşamba ovaları, Çukurova'nın alt kesimleri, Amik Ovası, Tosya Ovası ve GAP ile birlikte Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde üretimi yapılmaktadır. Dünyada en fazla pirinç üretimi Güneydoğu Asya'da, özellikle de Muson Asyası'nda yapılmaktadır.

Fotoğraf galerisi

Türkiye'de yetiştirilen endüstri (sanayi) bitkileri

Üretilip hasat edildikten sonra doğrudan doğruya kullanılmayan ve farklı sanayi kuruluşlarında işlendikten sonra ürün olarak kullanabilen bitkilere endüstri bitkileri denir. Endüstri bitkileri arasında Türkiye'de en fazla ekili dikili alana sahip ürünler: pamuk, ayçiçeği, ve şeker pancarıdır.[1][3][4][5]

Tütün

Kıraç topraklarda daha iyi yetişen tarım ürünüdür. Tütün olgunlaşma döneminde nem ve sıcaklığa ihtiyaç duymaktadır. Sigara, puro ve kimya sanayisinde ham madde olarak kullanılmaktadır. Yetiştirilen tütünler kurutularak işlenir. Türkiye'de iklim ve toprak şartlarına göre farklı bölgelerde tütün üretimi yapılmaktadır. Ege Bölgesi'nde: Manisa, İzmir, Denizli, Aydın, Uşak Muğla, Marmara Bölgesi'nde; Balıkesir, Bursa, Karadeniz Bölgesi'nde; Samsun, Doğu Anadolu Bölgesi'nde Bitlis, Muş, Malatya, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Adıyaman, Akdeniz Bölgesi'nde; Hatay ve çevresi tütün üretimi yapılan başlıca alanlardandır. Türkiye'de tütün üretimi devletten alınan yasal izinle yapılmaktadır. Türkiye, Gıda ve Tarım Örgütü'nün 2005 verilerine göre dünyada en fazla tütün eken 6. ülke konumundadır.

Pamuk

Yetişme döneminde bol su, olgunlaşma döneminde ise sıcaklık ve kuru hava isteyen tarım ürünüdür. Pamuk alüvyal topraklarda daha kolay yetişmektedir. Hasat döneminde yağış olan iklim bölgelerinde yetişmesi kısıtlı olmuştur. Buna örnek olarak Karadeniz kıyıları verilebilir. Ayrıca uzun bir yaz dönemi isteyen pamuk, iç kesimlerde, özellikle de yükseltisi fazla olan yerlerde üretimi yapılamaz. Türkiye'de pamuk üretimi en çok Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yapılmaktadır. Bu bölgeyi Kıyı Ege, Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgeleri takip etmektedir. Pamuktan elde edilen lif, tohum ve küspe, sanayi faaliyetlerinde de kullanılır. Çekirdeğinden ise yağ üretimi yapılır. Türkiye, Gıda ve Tarım Örgütü'nin 2011 verilerine gere dünyada en fazla pamuk üreten 7. ülke konumundadır.

Şeker pancarı

Şeker pancarı ilkbahar döneminde yağış, yaz döneminde ise sıcak bir hava ve sulama ister. Şeker pancarının suyundan şeker elde edilirken posasından ise küspe elde edilir. Şeker pancarı hasat edildikten hemen sonra işlenmesi gereken bir tarım ürünüdür. Türkiye'de 1926 yılında Uşak ve Alpullu'da kurulan şeker fabrikaları ile birlikte şeker üretimi de ivme kazanmıştır. Şeker pancarı Türkiye'de en çok İç Anadolu Bölgesi'nde üretilmektedir. Yetiştirildiği diğer bölgeler ise: İç Batı Anadolu, Orta ve Batı Karadeniz, Marmara ve Doğu Anadolu Bölgesi'dir. Yaz yağışlarının fazla olduğu Karadeniz Bölgesi'nde ve sıcaklık ile buna paralel olarak da sulama ihtiyacının fazla olduğu Güneydoğu Anadolu bölgesindeki üretimi kısıtlıdır. Ayrıca Ege Bölgesi'nin alt kesimlerinde daha fazla gelir sağlayan tarım ürünleri üretildiği için bu bölgede de şeker pancarı üretimi azdır. Pancar atıkları hayvanlara yem olarak da verilmektedir, bu sebepten şeker fabrikalarının çevresinde besicilik faaliyetleri gelişmiştir. Türkiye, Gıda ve Tarım Örgütü'nün 2013 verilerine göre dünyada en fazla şeker pancarı üreten 5. ülke konumundadır.

Çay

Yaprakları için üretilen bitkidir. Çay bitkisi yıkanmış ve kireçsiz topraklarda, ayrıca da bol yağışın olduğu, nemli, bulutlu ve serin iklim bölgelerinde yetişmektedir. Tarım için üretilen çay bitkisinin boyu 1 ile 1,5 metre arasında değişmektedir. Türkiye'de çay bitkisinin yetişme alanı kısıtlıdır. Doğu Karadeniz'de Rize şehri başta olmak üzere Trabzon, Giresun ve Artvin'de çay üretimi yapılmaktadır. Rize şehrindeki fabrikalarda çay yaprakları fermante edilerek (kurutularak) işlenmektedir. Türkiye'de çay üretimi 1940'lı yıllardan sonra ivme kazanmış 1971 yılında ise çayın üretimini ve kalitesini kontrol etme amacıyla Çay Kurumu (Çay-Kur) kurulmuştur.

Haşhaş

Haşhaş, yaz aylarının sıcak geçtiği ve orta derecede yağış alan yerlerde yetişmektedir. Haşhaş kapsülünden afyon adlı uyuşturucu, tohumlarından yağ, küspesinden ise hayvan yemi elde edilmektedir. Türkiye'de haşhaş üretimi ise uzun yıllardır yapılmaktadır fakat bu üretim devlet iznine bağlıdır. Üretilen haşhaşın %90'ı tıbbi amaçlı olarak ihraç edilmektedir. Türkiye'de en fazla Afyonkarahisar'da üretilmektedir.

Keten ve Kenevir

Keten tropikal iklim bölgelerinde yetişmektedir. Ketenin liflerinden kumaş ve kot bezi yapılırken, tohumundan ise boya sanayisinde kullanılan bezir yağı elde edilir. Kenevir lifleri ise sert bir yapıya sahip olduklarından çuval ve gemi halatı yapımında kullanılır. Türkiye'de keten ve kenevir üretimi en çok Batı Karadeniz'de Sinop, Kastamonu, Zonguldak çevresi ve Marmara'nın Kocaeli ilinde üretilmektedir. Kenevir bitkisi uyuşturucu yapımında kullanıldığı için üretimi devlet iznine bağlıdır. Mayıs 2020'de Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Tarım AŞ bünyesinde Sakarya’da endüstriyel kenevir üretimine başlayacaklarını açıklamıştır.[8]

Fotoğraf galerisi

Türkiye'de yetiştirilen yağ bitkileri

Türkiye'de üretimi yapılan yağlı ve tohumlu bitkiler: Zeytin, Ayçiçeği, Soya fasulyesi, Yer fıstığı, Anason, Gül ve Susam'dır. Bunlar arasında en fazla üretimi yapılanlar zeytin ve ayçiçeğidir.[1][3][4][5]

Zeytin

Zeytin Akdeniz iklimine has bir bitki türüdür. Genellikle kışların ılık geçtiği ve don olayının görülmediği kıyılarda üretimi yapılır. Meyvesi sofralık zeytin ve yağ olarak kullanılır. Türkiye'de, Ege Bölgesi'nde yetiştirilenler daha çok yağlı zeytin üretimi olurken, Marmara'da yetiştirilenler ise sofralık zeytin ayrımına girmektedir. Türkiye'de genel olarak bakıldığında ise en fazla zeytin üretimi Ege Bölgesi'nde yapılmaktadır. Güney Marmara, Akdeniz kıyıları, ve Kilis çevresi de zeytin üretiminin yaygın olduğu yerlerdir. Ayrıca mikroklima iklim şartlarına bağlı olarak Çoruh-Kelkit vadisinde de yetişmektedir. Türkiye'de zeytin üretimini olumsuz etkileyen faktörlere: gübre yetersizliği, sırıkla çırpma yoluyla yapılan hasat ve budama hataları örnek verilebilir. Türkiye, Gıda ve Tarım Örgütü'nün 2011 verilerine göre dünyada en fazla zeytin üretimi yapılan dördüncü ülke konumundadır.

Ayçiçeği

Ayçiçeği yetişme döneminde yağış, olgunlaşma döneminde ise sıcak hava koşulları ister. Türkiye'de bitkisel yağ üretiminde en çok kullanılan ürün ayçiçeğidir. Ayçiçeği çerez (Ayçekirdeği) ve hayvan yemi olarak da kullanılır. Türkiye'de bol yağış alan Doğu Karadeniz bölgesi hariç her yerde yetiştirilmektedir. Ayçiçeği üretiminin %70'i Marmara Bölgesi'nde bulunan Edirne, Tekirdağ, Kırklareli, Bursa ve Balıkesir illerinde yapılmaktadır. İç Anadolu ve ve Orta Karadeniz bölgesi ise ayçiçeği üretimi yapılan diğer bölgelerdir. Güneydoğu Anadolu ve Kuzey Doğu Anadolu'da ise üretimi kısıtlıdır.

Soya fasulyesi

Soya fasulyesi protein bakımından zengindir. Yağ üretiminde kullanılmasının dışında kuru ve yaş sebze olarak da kullanılır. Tavuklara yem olarak da verilmektedir. Sanayide geniş kullanım alanına sahiptir ve ekildiği bölgelerde azot miktarını artırarak toprak verimini etkilemektedir. Türkiye'de doğal yetiştirme alanları: Orta ve Doğu Karadeniz bölümüdür fakat bu bölgelerde daha çok fındık ve çay üretimi yapıldığından, soya fasulyesinin buralardaki üretimi azalmıştır. Soya fasulyesinin yetişme süresi kısa olduğundan Çukurova, Antalya Ovası ve Ege kıyılarında ise ikincil ürün olarak yetiştirilmektedir.

Yer fıstığı ve susam

Yer fıstığı sıcak ve nemli iklim bölgelerinin gevşek topraklarında yetişmektedir. Hem kuru yemiş hem de yağ sanayisinde kullanılmaktadır. Türkiye'de yer fıstığı üretiminin %90'ı Akdeniz Bölgesi'nde yapılmaktadır. Osmaniye ve Adana yer fıstığı üretiminde öne çıkan şehirler arasındadır. Susam ise daha çok Marmara, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu'da üretilmektedir. Susamın tohumundan yağ elde edilirken ayı zamanda tahin, pasta, bisküvi ve simit yapımında da kullanılır.

Fotoğraf galerisi

Türkiye'de yetiştirilen baklagiller

Fasulyebaklanohutsoyamercimekbezelye gibi ürünlerden oluşur. Daha çok kuru şeklide tüketilmekte olup Türkiye'nin iç ve dış ticaretinde pay sahibidirler. Türkiye 1980'li yıllardan itibaren baklagil üretiminde ivme kazanmıştır. Bu ivmenin nedenler arasında nadas alanlarının kısıtlanması ve kırsal kesim projelerinin desteklenmesi örnek verilebilir. 2005 yılı istatistiklerine göre Türkiye'de bulunan 28.6 milyon hektarlık tarım arazisinin 18.7 milyonluk hektarında tarla ürünleri yetiştirilmektedir. 18.7 milyonluk alanın % 6.2'sinde yemeklik baklagiller yetiştirilmektedir. Bakliyat üretiminde nohut ilk sırada yer almaktadır, ardından da sırasıyla mercimek, fasulye, börülce ve bezelye gelmektedirler.[1][3][4][5]

Mercimek

Mercimek yetişme döneminde yağış, olgunlaşma döneminde ise sıcak ve kuru bir hava ister. Türkiye'de kırmızı mercimek en fazla Güneydoğu Anadolu'da, yeşil mercimek ise İç Anadolu'da üretilmektedir. Mercimekler yüksek protein içerdiklerinden insan gıdası olarak oldukça fazla tüketilir. Harman edilen mercimekler selektörleme işlemiyle içindeki yabancı maddelerden arındırılır. Türkiye'de baklagiller arasından en fazla mercimek ve nohut üretilir.

Nohut

Nohut yarı kurak iklim bölgelerinde yağmura bağlı olarak yetişir. Türkiye'de baklagiller arasında en fazla yetiştirilen üründür. Ani soğuklara ve sert kışlara karşı hassastır. Türkiye'de nohut ekimi en erken ilkbahar mevsiminde yapılır. Nohut üretimi en fazla İç Anadolu, İç Ege ve Güneydoğu'da yapılır, ayrıca ihracatta pay sahibidir.

Fasulye

Fasulye yükseltisi 1500 metreyi geçmeyen ve yaz aylarında sulanabilen bölgelerde yetiştirilir. Fasulye ılık iklim sebzesi olarak da bilinir. Yetiştirildiği bölgelerde sıcaklığın 2 veya 3 dereceye kadar düşmesi fasulyeye zarar verir. Türkiye'nin kıyı bölgelerinde sulanabilen alanlarda yetişirken, iç bölgelerde ise akarsu boylarında fasulye yetiştiriciliği yapılmaktadır. Fasulyeler de tıpkı mercimekler gibi protein bakımından zengindir ve insan gıdası olarak kullanılmaktadır.

Bezelye

Bezelye de tıpkı diğer baklagillerde olduğu gibi insan gıdası olarak kullanılır. Protein,karbonhidrat, A, B ve D vitaminlerince zengindir ve birçok çeşidi vardır.

Fotoğraf galerisi

Türkiye'de yetiştirilen meyveler

Türkiye'de iklim çeşitliliğine bağlı olarak farklı meyve türleri yetişmektedir. Birçok meyvenin anavatanı olmakla beraber bazılarının da üretiminde dünyada ön sıralarda gelir. Türkiye'de meyve bahçeleri ekili-dikili alanın sadece %3'üne denk gelmektedir.[1][3][5]

Fındık

Bol yağış alan serin bölgelerde yetişmektedir. Yetiştiği iklim bölgelerinde kış sıcaklığı 5 ile 6 derece arasındayken, yaz sıcaklığı ise 20 ile 25 derece arasında değişmektedir. 0 ile 500 metre yükseklikler arasında yetişir. Türkiye'de en çok yetiştirildiği bölge Orta ve Doğu Karadeniz'in kıyı kesimleridir. Bu bölgelerde kış sıcaklığın düştüğü zamanlarda fındık üretimi de olumsuz etkilenmektedir. Doğu Karadeniz'de bulunan Rize'de çay üretimi fazla olduğu için fındık üretimi sık tercih edilmez fakat Ordu, Giresun ve Trabzon'daki fındık üretimi fazladır. Türkiye'de fındık üretimi oransal olarak %80 ile Karadeniz ve %20 ile Marmara Bölgesi'nde yetiştirilir. Türkiye fındık üretiminde dünyada ilk sırada gelir ve üretilen fındığın çoğu ihraç edilir. Türkiye fındık üretim alanları üç ana gruba ayrılır.

I. Standart bölge: Giresun, Ordu, Trabzon, Rize, Artvin. Eski fındık yetişme alanlarıdır. Bu alanlarda fındık ocakları yaşlı, verim oldukça düşük, yıllık üretim değişimleri fazladır.

II. Standart bölge:Samsun, Sinop, Sakarya, Düzce, Zonguldak, Bartın, Kastamonu, Kocaeli. Daha genç, derin topraklı, tekniğine uygun dikilmiş fındık bahçeleri yer alır. Verim oldukça yüksektir.

III. Çerezlik bölge: Yukarıda sayılan standart alanın dışındaki illerimizde kapsar. Üretim ve verim fazla değildir, yakın çevresinde tüketilir, istatistiklere dahil edilmez.

Dünyanın en büyük fındık alımı yapan şirketleri, üretimin Türkiye'nin tekelinden çıkması ve daha ucuza fındık temini için, Arjantin, Gürcistan, Ermenistan gibi ülkelerde fındık yetiştirilmesine teşvik ve araştırma yapmaktadır.

İL20092010201120122013[9]2014[9]2009

yılı %'si

! 2012

kg/dekar

Ordu 91.758 206.605 122.050 150.414 178.357 84.874 18,4 66
Sakarya 84.012 94.520 50.200 114.172 64.540 84.865 16,8 167
Giresun 76.273 51.657 51.600 102.456 81.342 25.327 15,3 87
Samsun 71.656 82.055 76.650 93.502 69.392 65.011 14,3 106
Düzce 75.485 67.427 50.450 76.838 48.295 56.306 15,1 123
Trabzon 39.308 42.861 32.820 59.046 44.537 31.065 7,9 92
Zonguldak 21.291 23.852 21.700 24.144 19.105 30.148 4,3 103
Kocaeli 13.581 11.438 8.402 13.699 8.531 7.323 2,7 162
Artvin 11.572 7.281 8.480 8.111 14.420 9.346 2,3 75
Bartın 3.455 3.195 2.250 6.760 5.684 6.688 0,7 113
Kastamonu 4.288 4.751 2.150 5.892 5.102 4.231 0,9 82
Rize 2.147 2.158 2.060 3.357 1.377 1.122 0,4 94
Sinop 1.847 1.656 572 1.046 1.112 1.078 0,4 63
Diğer 3.327 543 616 562 7.206 4.616 0,7 68
Toplam 500.000 600.000 430.000 660.000 549.000 412.000 100 96

Turunçgil

Narenciye adı diğer yaygın kullanımıdır. Mandalina, portakal, greyfurt, limon ve turunçtan oluşur. Güneydoğu Asya ise anavatanıdır. Bol su isteyen bu meyveler kış sıcaklığının 0 derecenin altına düşmediği yerlerde yetişebilmektedir. Türkiye'de Rize ve çevresi hariç diğer yerlerdeki üretimi sulama ile yapılır. En fazla Akdeniz Bölgesi kıyı kesiminde yetişir. Mersin, Adana, Antalya ve Hatay'da üretimi oldukça fazladır. Ege kıyıları ve Doğu Karadeniz ise diğer üretim bölgeleridir. Üretilen turunçgillerin belirli bir bölümü ihraç edilir.

İncir

Don olayı ile soğuk havalara duyarlıdır. Kış sıcaklığın 0 derecenin altına düşmediği yerlerde yetiştirilebilmektedir. Bu sebepten Türkiye'nin iç bölgelerindeki üretimi kısıtlıdır. Türkiye'de Ege kıyıları başta olmak üzere diğer kıyıya yakın yerlerde de yetişmektedir. Şehir bazındaki üretimi ise en fazla İzmir ve Aydın'dır. İncir üretiminde Türkiye dünyada ön sıralarda gelmektedir.

Elma

Karasal iklim bölgelerinde yetişen meyve türüdür. Üzümün ardından en çok yetiştirilen meyve türlerinden biridir. Çiçek açma dönemlerinde sıcaklığın düşmesi üretimi olumsuz anlamda etkilemektedir. Türkiye'de en fazla İç Anadolu Bölgesi'nde yetiştirilmektedir. Şehir bazında ise Niğde, Nevşehir ve Konya'daki üretimi fazladır. Orta Karadeniz'de Amasya şehri ön plana çıkarken, Gölller Yöresi'nde ise Isparta ön plandadır. Yetiştirilen elmanın bir kısmı ihraç edilir.

Üzüm

Üzüm bitkisinin yetiştirildiği alanlar bağlık olarak bilinir. Birçok çeşidi olan üzümün eksi 30 ve eksi 40 dereceye kadar dayanıklı olan türleri de vardır. Yaz aylarında ise sıcaklığa ve kuraklığa dayanıkla olan üzüm bitkisi Türkiye'nin her bölgesinde yetiştirilebilmektedir. Üzümün çeşidi kadar kullanım alanları da geniştir. Sofralık, meyve suyu, şaraplık, pekmezlik, pestil ve sirke olarak kullanımı yaygındır. Ayrıca kurutularak kuru yemiş şeklinde de tüketilir. Türkiye'de başta Ege kıyıları olmak üzere İç Anadolu'da Nevşehir ve çevresi ile Güneydoğu Anadolu'da Gaziantep Yöresi'ndeki üretimi yoğun şekildedir. Türkiye'de elma ile birlikte en çok üretilen meyve türüdür.

Kayısı

Kayısı meyvesi Türkiye'de Doğu Anadolu Bölgesi ile Doğu Karadeniz Bölgesi'nin yüksek kesimleri hariç her bölgede yetiştirilebilmektedir. Malatya ilindeki üretim, ülke genelindeki üretimin yarısına denk gelmektedir. Ankara, Elazığ, Konya ve İzmir üretimin yoğun olduğu diğer şehirlerdir. Kurutulmuş kayısı üretiminde Türkiye dünyada ön sıralarda gelmektedir.

Ceviz

Türkiye ceviz üretimi yıllara göre dalgalanmalar gösterir; 2011: 180.000 ton, 2012: 203.000, 2013: 212.000, 2014: 180.000 ton. Türkiye cevizin ana vatanlarından biri olması, ağaç varlığı fazla olmasına karşın ihtiyacını kendi karşılamakta zorlanmaktadır. Son yıllarda desteklerle birlikte kaplama ceviz bahçeleri artmıştır. Türkiye 2000 yılında 108.000 ton ceviz tüketirken bu rakam 2014 yılında 217.000 tona ulaşmıştır. 1960'larda ceviz ihracatı yapan Türkiye ceviz ithal eder hale gelmiştir. 2011'de 46.000 ton olan ithalat, 2014 yılında 30.000 tona düşmüştür. Türkiye 2012 yılına göre üretimde dünya 4. konumdadır; Çin: 1.700.000 ton, İran 450.000, ABD 425.000 ton, Türkiye 194.000 ton. Türkiye'de Kaman, Şebinkarahisar, Kemah, Niksar, Erzincan, Göynük, Bitlis, Adilcevaz, Kahramanmaraş ve Ermenek gibi yerler ürettikleri cevizle ön plana çıkmaktadır.[10]

Kivi

Türkiye'de 1987'de kivi yetiştirilmesi gündeme alındı, 1998'de Yalova'da deneme ekimi yapıldı, 1995'te 9 ilde kivi hasadı gerçekleşti. Yerli kivi üretimi, başlangıçta tüketimin %10'unu karşılarken, 2017'de %90'ını karşılar hale gelmiştir. Kivi Karadeniz Bölgesinin fındık-çay-mısır üçlüsünün yanına dördüncü ana ürün olarak yerleşmiştir. Kivi ziraatının 30. yılında, 2017'de 56.164 tonluk üretimle dünya 8.sidir[11].

Üretimde önemli iller şunlardır: Samsun (3.925 ton), Bursa (3.916 ton), Sakarya (2.383 ton), Trabzon (2.046 ton), Giresun (2.021 ton), Mersin (1.468 ton), Kocaeli (1.392 ton). Bursa, Samsun ve Sakarya illeri üretimin %65,7'sini karşılamaktadır[11].

Diğer meyveler

Antep fıstığı: Yüksek sıcaklık ve yaz kuraklığına duyarlı olan bitkidir. Türkiye'de en fazla Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yetiştirilmektedir. Üretilen fıstığın çoğu ihraç edilir.

Muz: Tropikal iklim bölgesinin ürünlerindendir. Türkiye'deki üretimi kış sıcaklığı düşük olmayan Antalya & Mersin arasındadır. Türkiye'deki ekim alanı dar olduğu için üretim tüketimi karşılamamakta ve diğer ülkelerden ithal edilmektedir.

Fotoğraf galerisi

Kaynakça

  1. "Türkiye'de Yetiştirilen Tarım Ürünleri ve Ekonomideki Yeri". İstanbul Ticaret Odası. Erişim tarihi: 13 Ağustos 2016.
  2. "Türkiye Tarım Sektörü" (PDF). 18 Haziran 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ağustos 2016.
  3. "Türkiye'de Tarım" (PDF). Tarım ve Köyişleri Bakanlığı. 5 Nisan 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ağustos 2016.
  4. "Tarla Bitkilerine Giriş, Prof. Dr. Hasan Baydar" (PDF). Süleyman Demirel Üniversitesi. 14 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ağustos 2016.
  5. "Türkiye'de Tarım". Erişim tarihi: 13 Ağustos 2016.
  6. "Türkiye'nin tarım yöreleri" (PDF). Ankara Üniversitesi Türkiye Coğrafyası Araştırma ve Uygulama Merkezi. 14 Kasım 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ağustos 2016.
  7. "Türkiye'de Tarım Sektörünün İktisadi Gelişimi ve Sorunları". Niğde Üniversitesi İİBF Dergisi. Erişim tarihi: 13 Ağustos 2016.
  8. "Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce: Kenevir üretimine başlıyoruz". t24.com.tr. 25 Mayıs 2020. 3 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Haziran 2020.
  9. "İl Bazında Fındık Ekiliş, Üretim ve Verim" (PDF). 2014 Yılı Fındık Sektör Raporu. tmo.gov.tr. 2015. Erişim tarihi: 2 Eylül 2015.
  10. Erol Kapluhan (2015). "Ziraat Coğrafyası Açısından Bir İnceleme: Kaman İlçesinde (Kırşehir) Ceviz Üretim Faaliyetleri". Marmara Coğrafya Dergisi. 22 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2016.
  11. ŞAHİN, Dr. Güven. "KİVİ (Actinidia deliciosa) YETİŞTİRİCİLİĞİ VE TÜRKİYE ZİRAİ HAYATINDAKİ YERİ". Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi. 1 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Temmuz 2019.

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.