Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı

Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Boru Hattı, 1.768 km uzunluğunda[1], Azerbaycan Bakü yakınlarındaki Sangaçal Terminali'nden gelen petrolü, Türkiye Akdeniz kıyısında Ceyhan deniz terminaline; Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye üzerinden geçerek taşıyan petrol boru hattı.

Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı
Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı'nın yeri
Yer
Ülke Azarbeycan, Gürcistan, Türkiye
Genel istikameti Doğu-güney-batı
Başlangıç Bakü (Sangaçal Terminali), Azarbeycan
Geçtiği yer Tiflis Gürcistan, Erzurum Türkiye, Sarız Türkiye
Bitiş Ceyhan, Türkiye
Birlikte çalışır Güney Kafkasya Doğalgaz Boru Hattı
Genel bilgi
Tür Petrol
Partnerler BP, SOCAR, Chevron, Statoil, GIOC, TPAO, Eni, Total S.A., Itochu, Inpex, ConocoPhillips, Hess Corporation
Operatör BP
Devreye alınması 2006
Teknik bilgi
Uzunluk 1.768 km (1.099 mi)
Maksimum deşarj Her gün 1 milyon varil (160.000 m3) petrol
BTC Boru Hattı

Tüm uzunluğu boyunca gömülü olan boru hattının, (toplam uzunluğu 1.768 km), Gürcistan'da 249 km'si, Azerbaycan'da 443 km'si, ve Türkiye'de 1.076 km'si yer almaktadır. Boru hattının çapı Azerbaycan ve Türkiye genelinde 42 inç (106,68 santimetre). Gürcistan'da ise 46 inçtir (116,84 santimetre). Türkiye'de Ceyhan Deniz Terminali'ne doğru son bölümünde eğimden dolayı boru hattının çapı azalarak 34 inçe [2](86,36 santimetre) iner.

Tarihsel gelişim

Sovyetler Birliği dönemi

Sovyetler Birliği döneminde, özellikle 1920 ve 1930’lu yıllarda izlenen Stalinci politikalar, Sovyetler Birliği genelinde birçok etnik alt grubun ortaya çıkmasına yönelikti. Özellikle Kafkaslar’da bu plan başarıyla uygulandı ve burada meydana getirilen siyasi istikrarsızlıktan faydalanan hep Rusya Cumhuriyeti oldu. Yönetimdeki etkin gücünü kullanan Rusya, enerji konusunda ülke içindeki kaynak kullanımını kendi lehine olacak bir şekilde planlamış ve uygulamıştı. Özellikle Hazar Denizi çevresinde üretilen petrol ve doğalgazın dünya pazarlarına çıkışını sağlayan boru hatları hep Rusya'dan geçiyordu. Böylelikle Rusya; Kafkasya ve Orta Asya’daki devletlerin enerji konusunda bağımsız hareket etme kabiliyetlerini büyük ölçüde sınırlamış oluyordu.

Azerbaycan petrol ve doğalgazının dünya pazarlarına çıkışı için alternatif bir yol aranması da yine Sovyetler Birliği dönemine, 1980'lerin sonuna rastlar. Bu sıralarda Sovyetler Birliği dağılma süreci içerisindedir ve birliği oluşturan ülkelerin her biri kendi yolunu çizmeye çalışmaktadır.

Bakü - Ceyhan projesi

1989 yılında, Ramco adlı İngiliz petrol şirketinin temsilcisi olan Steve Remp’in Bakü’ye gelmesiyle BTC hattının öyküsü de başlamış olur. Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (ADPŞ), 1990 yılında Remp’ten Azeri petrollerinin Batı’ya pazarlanması amacıyla büyük petrol şirketleriyle temaslarda bulunmasını talep eder. Remp öncelikle British Petroleum (BP) ile ilişkiye geçer. Hemen 1991 yılının başında Amoco isimli bir diğer petrol devi de devreye girer. Temmuz ayında Amoco firması Azeri isimli petrol sahasıyla ilgili hakları kazanır. Aynı yıl 30 Ağustos’ta Azerbaycan bağımsızlığını ilan eder. Bunun hemen ardından da Azerbaycan ile Ermenistan arasında Dağlık Karabağ sebebiyle çatışmalar başlar ve bu yüzden petrol konusundaki ilerlemeler bir süreliğine kesintiye uğrar.

1992 yılının sonuna doğru; ADPŞ, BOTAŞ, BP, Pennzoil ve Amoco arasında, Bakü’den Gürcistan’ın liman kenti Supsa’ya, Rusya’daki Novorosisk’e ve Türkiye’nin Ceyhan ilçesine uzanması muhtemel üç ayrı boru hattı üzerine araştırmalara başlanması konusunda bir anlaşma imzalanır. 1993 yılının 11 Haziran’ında Azerbaycan devlet başkanı Ebulfez Elçibey, Batılı birçok petrol firmasıyla petrol sahalarının geliştirilmesi amacıyla bir anlaşma imzalar. Fakat bundan tam bir hafta sonra 18 Haziran’da, Azerbaycan KGB eski şefi ve Brejnev dönemi Politbüro üyesi Haydar Aliyev tarafından bir darbe yapılır ve Elçibey sürgüne gitmek durumunda kalır.

Haydar Aliyev’in darbeden sonra petrol anlaşmasını iptal eder. Aradan bir yıldan fazla bir zaman geçtikten sonra, Eylül 1994’te, yüzyılın anlaşması olarak adlandırılan petrol anlaşması imzalanır. Bunun ardından, büyük petrol şirketleri kendileri için daha avantajlı olan hatlardan petrol sevkiyatına başlarlar. Bakü – Ceyhan hattı ise uzunca bir süre adeta unutulur.

Ekim 1998’de, ABD, Azerbaycan, Türkiye, Gürcistan, Kazakistan ve Özbekistan, imzaladıkları Ankara Deklerasyonu ile Bakü - Ceyhan boru hattına olan desteklerini ilan ederler. Bu arada Amerikan hükûmeti BP’ye Bakü – Ceyhan hattı lehine yoğun bir baskı uygulamaya başlar. BP ise ısrarla bu projenin ekonomik olarak uygun olmadığını belirtir. Bu arada, Nisan 1999’da Bakü – Supsa boru hattı hizmete girer. Gürcistan, hattın güvenliğini sağlamak için elindeki bütün imkânları seferber eder. BP, Türkiye ile arasında yaşanan yoğun görüşmelerin ardından, Bakü – Ceyhan hattına destek verdiğini açıklar. Fakat bu hattın jeopolitik değil, ticarî bir proje olması konusunda ısrar eder.

Bakü – Ceyhan ile ilgili en önemli gelişmelerden biri Kasım 1999’da İstanbul’da yapılan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü konferansında yaşanır. Türkmenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan ve Türkiye devletlerinin liderleri, ABD Başkanı Bill Clinton’un da hazır bulunduğu imza töreniyle bu hattın arkasında durduklarını açıklarlar ve hattın ismi Bakü – Tiflis – Ceyhan olarak değiştirilir. Yine aynı konferansta, Bakü’den Erzurum’a uzanacak olan bir doğalgaz hattı konusunda da anlaşmaya varılır. Bu hatla Azerbaycan’a ait Şahdeniz bölgesinden doğalgaz taşınması planlanır.

Bu konferansın ardından BTC hattı ile ilgili konularda bir hızlanma yaşandı. Geçen süre içerisinde, petrol boru hattının yapımında gerekli her türlü ön çalışma yapıldı ve 10 Eylül 2003’te boru hattının inşasına başlandı. 17 Eylül 2002’de de Azerbaycan’ın Sangaçal yöresinde ilgili devletlerin başkanlarının katıldığı bir temel atma töreni yapıldı. 10 Haziran 2003 tarihinde altıncısı yapılan Üç Denizin Hikâyesi adlı konferansta, Türkiye Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yaptığı konuşmada BTC hattının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurgulayarak, bu hatta Kazakistan’ın da dahil edilmesi gerektiğini belirtti.

Rakamlarla BTC

Azerbaycan bütçesindeki toplam gelirin yaklaşık olarak %50’si petrol ihracından gelmektedir. Azerbaycan’ın toplam ihracatının %90’ı da petrol ve doğalgazdan oluşmaktadır. Petrol ve doğalgaza bu denli bağlı bir ülke için, bu ürünleri taşıyacak boru hatları da son derece önemli. Azerbaycan’ın Ermenistan’la yaşadığı problemler yüzünden, Bakü – Ceyhan boru hattının güzergâhı Gürcistan üzerinden geçerek uzamış ve toplamda 1760 kilometreyi bulmuştur.

Kullanılacak boruların çapları, Azerbaycan’dan başlamak üzere üç ülke içinde sırasıyla; 105, 115 ve 85 santimetre olacaktır. Yıllık 50 milyon ton kapasitesi olması beklenen hattın üzerinde 8 pompalama istasyonu bulunacak. BTC’ın planlanan toplam maliyeti 3 milyar dolar. Fakat bu rakamın 4 milyara kadar çıkabileceği tahmin ediliyor. BTC’ın ortaklarına baktığımızda ise şöyle bir tabloyla karşılaşıyoruz. ADPŞ %45, BP Amoco %25, Unocal [3]%7,48, Statoil %6,37, ENI Agip %5 ve TPAO %5 paya sahipler. Ceyhan’dan ilk petrol sevkiyatı, 2006 yılının haziran ayı içinde gerçekleşti.

Hazar bölgesindeki ispatlanmış petrol miktarı yaklaşık 34 milyar varil. Tahmin edilen ise 270 milyar. 2010 yılında bölgede günde 3,7 milyon varil petrol üretimi yapılacağı tahmin ediliyor. Topraklarında pek petrol bulunmayan Gürcistan da transit geçişten pay alarak ekonomisine ciddi katkılarda bulunmayı tasarlıyor. İlk beş yıl için varil başına 12 Cent alacak olan Gürcistan, sonraki 10 yıl için 14, ondan sonraki dönem için ise minimum 17 Cent [4] geçiş ücreti almaya hak kazanacak.

Kafkaslar’ın geleceği

Tıpkı Ortadoğu gibi son derece karışık ve karmaşık bir bölge olduğundan, Kafkasya ile ilgili öngörülerde bulunmak son derece zor ve riskli bir hal alıyor. Kafkasya'da ABD stratejisi Orta Asya planlarından farklılık gösteriyor. Kafkasya'nın en zengin petrol yatakları siyasi ve ekonomik istikrar açısından bölgenin en güçlü devleti Rusya'nın sınırlarında yer alıyor. 2.Dünya Savaşı sonrasında başlayan ABD ve Rusya arasındaki uluslararası güçlülük rekabeti Kafkasya'nın geleceğini Orta Asya'nın durumundan farklı kılacaktır. Petrol ithalatının %50'sini Rusya'dan karşılayan Avrupa ve ABD bu nedenle Rusya'ya olan petrol bağımlılığını azaltabildiği takdirde koşullar değişecektir. Fakat bu konuda dünyanın bugün sahip olduğu en fazla petrol yatakları Latin Amerika'da Venezuela, Orta Asya'da Irak ,Kuzeyde ise Rusya'da yer almakta. Bu dağılım ABD'nin Venezuela'da karlı petrol şirketleri kuramaması nedeniyle şimdilik ABD'nin Rusya'yı ikame edebileceği başka bir bölgenin olmaması sonucu ile karşı karşıya bırakıyor. İki bölge arasındaki farklılık Orta Asya'ya da Rusya gibi ABD için karşı güç oluşturabilecek stratejik ve siyasal konuma sahip olan Türkiye'nin bu tanımdan çok uzak olmasıyla açıklanabilir.

BTC petrol boru hattı açısından

BTC petrol boru hattı 2006 yılında tam anlamıyla faaliyete geçti. Böylece hem Azerbaycan çıkarttığı doğal kaynakları satmaya başlayarak petrol gelirlerini arttırmaya başlayacak hem de Rusya’dan başka güçlü bir ihracat kapısı bulmuş olacak. Ayrıca, Azerbaycan petrolü Avrupa pazarına daha kısa bir yolla ulaşacağından, Ortadoğu petrolüyle rekabet eder hale gelecektir. BTC, anlaşma gereği kasasına girecek olan transit geçiş ödemeleri sebebiyle Gürcistan için de çok faydalı olacaktır. Böylece Gürcistan ekonomik açıdan biraz daha bağımsız olacak ve muhtemelen, üzerindeki Rus baskısını hafifleterek daha demokratik ve istikrarlı bir siyasi yapıya kavuşacaktır. BTC hattına ev sahipliği yapan üçüncü ülke Türkiye de bu hattın meyvelerini yemeye başlayacaktır. Gürcistan gibi transit geçiş ücreti alacak olan Türkiye, bunun yanı sıra şu anda tamamen bağımlı olduğu Ortadoğu petrolüne de bir alternatif bulmuş olacaktır. Hazar’daki Azerbaycan kaynaklarına ek olarak, bu boru hatlarına Kazak ve Türkmenistan kaynakları da entegre edilebilirse, 1994 yılında bu hatla ilgili anlaşma imzalandığında konulan ad "Yüzyılın Anlaşması", gerçekten hakkını vermiş olacaktır.

BTC başarıya ulaşması gibi başarısız olma ihtimali de göz önünde bulundurulmalıdır. Hazar Denizi’nde Azerbaycan’ın payına düşen petrolün tahmin edilenden az çıkması, Kazak ve Türkmen kaynaklarının BTC hattına kanalize edilememesi, petrol fiyatlarında yaşanması muhtemel bir gerileme, Kafkasya’da meydana gelebilecek ciddi bir silahlı çatışma vs, BTC boru hattının verimli ve kârlı çalışmasını engelleyebilir.

Doğal kaynak sorunu

Ekonomilerini sadece, hasbelkader topraklarında bulunan petrol, doğalgaz, altın gibi doğal kaynaklardan elde ettikleri gelirlerin üzerine kurmuş olan ülkelerin geneline baktığımızda, gerek toplumsal gerekse siyasi ve iktisadî olarak pek de rahat etmediklerini görüyoruz. Ortadoğu ve Afrika’da bu duruma örnek oluşturabilecek birçok ülke bulunuyor. İran, Irak, Cezayir, Libya, Kuveyt vs ülkeler kâğıt üzerinde bakıldığında çok rahat şartlar altında yaşamaları gerekirken, bir türlü istenilen refah düzeyine erişemedikleri gibi, çok sayıda ciddi problemle de boğuşur durumdalar. Petrol ve doğalgazla zenginleşen Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan ve dolaylı olarak kâra geçen Gürcistan gibi ülkelerde de yukarda isimlerini saydığımız ülkelerdekine benzer problemler yaşanabilir. Böylece, zenginleşme umudu olarak görülen petrol ve doğalgaz, Orta Asya ve Kafkaslardaki devletler için adeta bir kara veba halini alacaktır. Bu duruma düşmemek için bölge ülkelerinin petrolden kazanacakları paraları son derece dikkatli kullanmaları ve ülke ekonomisindeki diğer sektörlerin de gelişmesinde kullanmaları gerekmektedir. Böylece ülke genelindeki ekonomik denge bir nebze de olsa korunmuş olacak ve doğal kaynaklarda yaşanabilecek herhangi bir dramatik değişim karşısında, kendilerini kurtaracak bir can simidi halini alacaktır.

ABD Etkisi

Irak petrolünü garanti altına almış olan ABD, Kafkaslardan gelecek olan petrolü ikinci planda düşünmeye başlayabilir. Böyle bir politika değişikliği en fazla Rusya’nın işine yarayacaktır. Rusya, ABD’nin bulunmadığı bir Kafkasya’da çok daha rahat hareket edebilir. Fakat bunun tam aksi bir gelişme daha muhtemel görünüyor. İran’daki rejimi sona erdirmeyi kafasına taktığı belli olan Obama yönetimi, bu ülkeyi çevreleme politikası izliyor. Bu amaçla, Kafkaslarda Gürcistan ve Azerbaycan’da yeni askerî üsler kurma peşinde. Rusya’nın gösterdiği tepkilere aldırmayan ABD, belki de Azerbaycan’ın NATO üyeliği konusundaki ısrarlarını yürürlüğe koyacak ve önümüzdeki senelerde Kafkaslardan NATO’ya yeni bir üye kazandıracaktır.

Türkiye'deki kısmının genel verileri

Toplam Hat Uzunluğu 1.075.366 m.
Boru Çapı 46” – 42” - 34”
Toplam Pompa İstasyonu Adedi 6 adet (4 adet Ana Pompa İstasyonu, 2 adet Pig İstasyonu)
Blok Vana İstasyonu Sayısı 51 adet
Toplam Kazı 15.580.540 m³
Toplam Dolgu 8.313.622 m³
Toplam Beton 112.000 m³
Toplam İşgücü 12.074 kişi
(doruk noktasında direkt iş gücü)

Boru hattı inşaatı verileri

Kullanılan Toplam Boru Uzunluğu 1.082.171 m.
Kullanılan Toplam Hat Borusu Sayısı 89.667 adet
Kullanılan Toplam Hat Borusu Tonajı 406.879 ton
Toprak İşleri Ekipmanları (Ekskavatör, dozer, grayder, vb.) 774 adet Boru Hattı Ekipmanları (Sideboom, paywelder, vb.) 846 adet Kaldırma ve Taşıma Ekipmanları (Vinç, TIR, kamyon, vb.) 671 adet
Toplam İşgücü 6.922 Kişi
Toplam Kazı 13.000.000 m³ (Sıyırma ve Hendek Kazısı)
Toplam Nebati Toprak Sıyırma 6.000.000 m³ (Ulaşım yolları dahil)
Toplam Hendek Kazısı 7.000.000 m³
Boru Çapı 46” (22 km) – 42” (929 km) – 34” (125 km)
Toplam Hat Borusu Kaynak Uzunluğu 589.000 m.
Fiber Optik Kablo (184 makara) 1.150.250 m.

İstasyonlar inşaatı verileri

Toplam Kazı 1.030.540 m³
Toplam Geri Dolgu 428.622 m³
Dökülen Toplam Beton 53.000 m³
Toplam Betonarme Demiri 6.005 ton
Toplam Boru İmalatı 82.281 çap-inç
Toplam İşgücü 2.149 Kişi

Terminal kıyı kesimi inşaatı verileri

Toplam Kazı 1.550.000 m³
Toplam Geri Dolgu 885.000 m³
Toplam Beton 59.000 m³
Toplam İşgücü 3.003 Kişi
Toplam Tank Çelik Plaka 20.850 adet
Tankların Toplam Depolama Kapasitesi 1.055.600 m³
Toplam Kaynak Uzunluğu 199.800 m.

Terminal deniz kesimi inşaatı verileri

İskele Uzunluğu 2.565 m.
İskele Toplam Kazık Uzunluğu 32.190 m.
İskele Toplam Kazık Tonajı 341.852 ton

Boru Hattı Hissedarları

50 Yılda 50 Eser

İnşaat Mühendisleri Odası odanın kuruluşundan itibaren 50 yıl içerisinde ülkede gerçekleştirilmiş 50 büyük inşaat projesini bir jüri tarafından saptayarak bu projeleri 50 Yılda 50 Eser adı altında ilan etmiştir. Liste bölgesel kalkınma, binalar, ulaşım, hidroloji ve endüstri alt başlıklarını taşımaktadır. Bu proje de o liste içerisinde yer almaktadır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. "Baku-Tbilisi-Ceyhan Pipeline" (İngilizce). BP resmi sitesi. 7 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Aralık 2011.
  2. "İnç", Vikipedi, 11 Kasım 2020, erişim tarihi: 19 Kasım 2020
  3. "Unocal Corporation", Wikipedia (İngilizce), 11 Kasım 2020, erişim tarihi: 19 Kasım 2020
  4. "Cent", Vikipedi, 1 Temmuz 2020, erişim tarihi: 19 Kasım 2020

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.