Limon
Limon (Citrus × limon), yıl boyunca büyümeyi sürdüren, küçük bir ağaç türü ve bu ağacın meyvesidir. Halk dilinde suluzırtlak, cıcık ve zıvrak da denilmektedir.[1]
Limon | ||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Bilimsel sınıflandırma | ||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||
(L.) Burm.f. | ||||||||||||||||||||
Limon Turunçgil limon öncelikle Kuzeydoğu Hindistan, Güney Asya' ya özgü çiçekli bitki Rutaceae ailesinden küçük yaprak dökmeyen bir ağaç türüdür. Ağacın elipsoidal sarı meyvesi dünya çapında mutfak ve mutfak dışı amaçlarla, özellikle hem mutfak hem de temizlik kullanımları olan meyve suyu için kullanılır.[2] Hamuru ve kabuğu ayrıca pişirme ve fırınlamada kullanılır. Limonun suyu yaklaşık % 5 ila % 6 sitrik asit olup pH'ı ise 2.2 dir ve bu nedenle ekşi bir tadı vardır. Limon suyunun kendine özgü ekşi tadı onu içecek ve limonata ve limon kremalı turta gibi yiyeceklerde önemli bir içerik haline getirir.
Ilıman iklime sahip bölgelerde yetiştirilen ve uçucu yağ taşıyan limon meyveleri Hindistan, Güney Amerika, Güneydoğu Asya, Kaliforniya, Ege ve Akdeniz gibi bölgelerde çok üretilir. Meyve öncelikle suyu için kullanılır, eti ve kabuğu ise aşçılık ve fırıncılık alanlarnda kullanılabilir.
Etimoloji
Türkçedeki limon kelimesi, Arapça ve Farsça'da aynı anlama gelen līmūn veya līmōn (ليمون) sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük ise Sanskritçe'de aynı anlama gelen nimbū (निम्बू) sözcüğünden alınmıştır. Antik çağdan beri bilinen acı limonun (citron) değişik türü olarak Avrupa ülkelerine 12. yy'da Arap ülkelerinden getirildiği için Avrupa dillerinde de limon kelimesi Arapçadan alınmıştır.[3]
Limon sözcüğünün bir Türki dilde geçtiği ilk kaynak 1303 tarihli Codex Cumanicus iken, Osmanlıca ve Türkçe'de ilk atıf 1876 yılında Lehce-i Osmanlı kitabına dayanır.[3]
Tarihçe
Limon bitkisi "ekşi portakal" ya da turunç olarak da bilinen Citrus aurantium, ile ağaç kavunu olarak bilinen Citrus medica'nın çaprazlanması ile elde edilen bir doğal hibritdir. İlk olarak limonun nerede ortaya çıktığı bilinmese de, ilk yetiştirilmeye başlanan yerlerin Güney Hindistan, Myanmar ve Çin olduğu tahmin edilmektedir.
M.S 1. yüzyılda Roma İmparatorluğu döneminde Güney İtalya'ya öncü limon meyveleri getirilmiş, ancak tarımı pek yaygınlaşmamıştır.[2] M.S 7. yüzyılda limonun İran'da, daha sonra ise Irak ve Mısır'da tarımı yapılır hale gelmiştir.[2] 11. ve 16. yüzyıl arasındaki dönemde ise Avrupa'ya gelen limon, neredeyse bütün Akdeniz havzasında yetiştirilir hale gelmiştir.[2]
1493'te Kristof Kolomb Amerika'yı fethedince pek çok narenciye türü gibi limon da bu kıtaya getirilmiş ve ABD'de başta Kaliforniya ve Florida eyaletleri olmak üzere Amerika kıtasının büyük bir kısmında yetiştirilir hale gelmiştir.[2] 1797'de James Lind, denizcilerin iskorbüt hastalığına karşı korunması ve tedavisi için C vitamini de içeren limon suyunun yemeklere katılmasının yararlı olacağı sonucuna ulaşmıştır.[4]
Kullanım
Limon esas olarak yiyecek olarak kullanılır, ancak aynı zamanda bir süs bitkisi olarak da kullanılır. Zaman zaman limon suyu kontraseptif olarak kullanılmıştır.[5]
Besin olarak
Özellikle çorbalarda, yemeklerde, salatalarda, lezzeti artırmak kullanılan limon suyu önemli bir C vitamini kaynağıdır. Limon ve misket limonu limonata yapımında kullanılabileceği gibi içeceklerde garnitür olarak, buzlu çay veya alkolsüz içeceklerde bir dilim şeklinde bardağın içinde veya kenarında kullanılabilir. Limon suya tat vermesi için de kullanılır.
Limon suyu balık yemeği üzerine sembolik olarak sıkılır. İlave olarak limon suyu salamuraya yatırılmış et pişirilmeden önce bir parça şeklinde de kullanılır. Bazı insanlar limonu bir meyve gibi yemeyi sever. Fakat daha sonra sitrik asit ve şekeri dişlerden temizlemek için su kullanmak gereklidir. Limon kendisi veya misket limonu ile birlikte reçel yapımında kullanılır.
Pek çok diğer bitki limon ile aynı tada sahiptir. Yakın zamanda Avustralya'da lemon myrtle bitkisi, limonun popüler bir alternatifi hâline gelmiştir. Bitkinin sıkılan ve kurutulan yaprakları yenilebilir ve limon tadındadır, fakat sitrik asit içermez.
Meyve suyuna ek olarak rendelenmiş limon kabuğu genellikle mutfakta ve pişirme 'de bir aroma bileşeni olarak kullanılır, bkz. Limon sarısı. Sadece işlenmemiş limonun kabuğu tüketime uygundur; Turunçgil meyveleri genellikle mum benzeri bir koruyucu tabaka ile kaplanır ve nakledilmeden önce üzerine 2-fenilfenol (E231) veya tiyabendazol (E233) gibi koruyucular püskürtülür. Bifenil (E230) da daha önce kullanıldı. Bu tür kapsülleri yemek sağlıksız kabul edilir. İşlenmemiş limon kabuğu, limon yağı haline getirilir.
Bazen "limon yaprakları" olarak da anılan kaffir kireç yaprakları esas olarak Tayland mutfağı nda kullanılır.
Alternatif tıp
Tonik olarak kullanıldığında sindirim sistemi, bağışıklık sistemi ve deri için yararlı olduğuna dair halk inanışı vardır. Hint geleneksel tıbbı olan Ayurveda da ise bir fincan sıcak limon suyunun ciğerleri temizleyeceğine inanılır. Aromaterapi içinde limonun içerdiği kimyasal maddelerin özellikle de uçucu yağların buharının kişiye verilirse stresi azaltacağı yönünde inanışlar da vardır.
Süs bitkisi
Limon ağaçları da Orta Avrupa'da gelişir; daha önce limonluk ların ayrılmaz bir parçasıydılar. Limon ağacının özelliği tüm yıl boyunca hem çiçek hem de meyve taşımasıdır. Mayıs ortasından ilk dona kadar limon açık havada korunaklı bir yerde olmalıdır. Kışın sıcaklık ışık koşullarına göre ayarlanmalıdır. Limon ağaçları hafif ama soğuk bir yere yerleştirilirse yapraklarda fotosentez için yeterli ışık vardır ancak kökler 12.5 °C'de faaliyetlerini neredeyse tamamen durdurur. Sonuçta ağaç artık yaprakları yeterince besleyemez ve sonuç olarak onları döker.
Kimyasal yapı
Limon ve diğer turunçgiller pek çok farklı kimyasal maddeyi içerirler. Bir terpen olan D-limonen, limona kokusunu ve tadını veren bir maddedir. Limonlar ayrıca önemli miktarda sitrik asit içerirler. Bu nedenle düşük değerde pH'a ve ekşi tada sahiptirler. İnsan sağlığı için gerekli olan C vitamini (asorbik asit) bakımından zengin olan limon, 100 ml suyunda yaklaşık olarak 50 miligram C vitamini (tavsiye edilen günlük değerin % 55'i) ve 5 gram sitrik asit içerir. Limonlar yağ ve esans özünü çıkartmak için işleme tabi tutulabilirler.
Üretim
FAO'ya göre Hindistan yaklaşık olarak dünya limon üretiminin % 16,3’ünü tek başına sağlar. Hindistan'ı, Meksika, Çin ve Arjantin takip eder.
Sıra | Ülke | Miktar (ton) |
---|---|---|
1 | Hindistan | 3.148.000 |
2 | Meksika | 2.547.834 |
3 | Çin | 2.482.884 |
4 | Arjantin | 1.989.400 |
5 | Brezilya | 1.481.322 |
6 | Türkiye | 1.100.000 |
7 | İspanya | 1.087.232 |
8 | ABD | 812.840 |
9 | Güney Afrika | 474.149 |
10 | İran | 445.460 |
Dünya | 19.368.841 |
Galeri
- Limon meyvesi ve çiçeği
- Limon, yakın çekim
- Tüm ve dilimlenmiş limonlar
- Limon çiftleri
- Limon ağacı
- Ağaçta limonlar
- Limon ağacı çiçekleri
- Olgunlaşmamış bir limon
- Limon fidesi
- Taze Limon
Ayrıca bakınız
Kaynakça
Dış bağlantılar
- TDK Türkiye Ağızları Sözlüğü
- Julia F. Morton (1987). "Lemon in Fruits of Warm Climates". Purdue University. ss. 160-168. 26 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ekim 2019.
- "limon". Nişanyan Sözlük. 19 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ekim 2019.
- James Lind (1757). A treatise on the scurvy. Second edition. Londra: A. Millar.
- Keith Hopkins: Contraception in the Roman Empire. In: Comparative Studies in Society and History. 8/1, 1965, S. 135.
- "Crops > Lemons and limes". Produktionsstatistik der FAO 2018 (İngilizce). 12 Kasım 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2020.