Bakla

Bakla, baklagiller (Fabaceae) familyasına adını veren, gıda ve yem bitkisi olarak tarımı yapılan tek yıllık bir bitkidir. Bu familyada fasulye, bezelye, börülce, mercimek ve nohut gibi proteince zengin taneleri için yetiştirilen diğer sebzeler de yer alır. 'Bakla' sözcüğü Arapça 'ot, yeşillik' anlamındadır ancak Osmanlılarca bakla karşılığı olarak kullanılmıştır, modern Arapçada baklaya ful denmektedir [1]. Favizm hastalığı bulunanlar tüketmemelidir.

Bakla (Vicia faba)
Bilimsel sınıflandırma
Âlem: Plantae
Bölüm: Magnoliophyta
Sınıf: Magnoliopsida
Takım: Fabales
Familya: Fabaceae
Cins: Vicia
Tür: V. faba
İkili adlandırma
Vicia faba
L.
Haşlanmış bakla

Kökeni

Akdeniz ve Türkiye'nin de içinde yer aldığı güneybatı Asya  kökenli olan bitkinin yabani atası henüz bulunamamıştır. Tarıma alınması, bu bölgede buğday ve arpa ile birlikte evcilleştirilen mercimek ve nohut kadar eski olmasa da günümüzden önce 10.000'lere ait Ürdün, Suriye ve İsrail erken Neolitik yerleşmelerinde bakla örneklerine rastlanmıştır [2]. Bazı Asya ve Akdeniz ülkelerinde, örneğin Mısır'da yoksulların temel protein kaynağı olagelmiştir. Mısır, Fas, İspanya, İtalya, Türkiye, G.B. Asya ve Çin'de yaygın olarak üretilmektedir.

Yetiştirilmesi

Ilıman iklim bitkisi olan baklanın tarımı Türkiye'de daha çok kışın yapılır ve bahar aylarında taze haliyle tüketilir. Kökleri üzerinde oluşan küçük yumruların toprağa azot katkısı nedeniyle çiftçilerin gözdesidir [3]. Tahıllarla ya da yazlık sebzelerle münavebeli olarak ekilir. Henüz çiçek açmadan sürülerek yeşil gübre ve hasattan sonra hayvan yemi olarak da tarımı yapılır. Karakteristik olan uzun, içi boş ve köşeli sapı üzerinde bileşik yaprakları karşılıklı dizilidir, beyaz renkli çiçekleri yaprak koltuklarından çıkar. Kendi kendilerini dölleyen bu çiçeklerden bitkinin bakla ya da badıç denilen meyveleri oluşur [4]. Her badıç içinde 8-10 'bakla içi' de denilen tohum bulunur. Anadolu'da taneleri iri ve küçük çeşitler ile kara bakla denen çeşit ekilmekteyse de yerel çeşit olarak İstanbul'da Bayrampaşa semtinden adını alan bakla çeşidine ek olarak Sakız ve Arşın bakla çeşitleri de bilinmektedir [3].

Gıda olarak kullanımı

Baklanın taze yaprakları salata olarak çiğ ve kavrularak yenilebildiği gibi taze kabuklu bakla ve iç bakla yemeği olarak da tüketilir. Enginarlı taze iç bakla İstanbul mutfağının vazgeçilmezlerindendir. Ancak baklanın en yaygın kullanımı, iç kabukları çıkarıldıktan sonra kurutulmuş tanelerin haşlanıp, ezilmesiyle oluşturulan, Ege ve Akdeniz bölgesinde fava adıyla tanınan, zeytinyağı ve dereotu eklenerek yenen ezme şeklidir. Fava, lokantalarda meze olarak servis edilir. Bazı eski kaynaklarda[5] baklanın olgun tanelerinin öğütülerek ekmek yapımı için buğday ununa karıştırıldığı da kaydedilmiştir.

Şifa kullanımı

Bakla, zengin bitkisel protein ve karbonhidrat içerir. Ayrıca demir ve kalsiyum mineralleri açısından çok zengin olan baklada A, C, B ve B2 vitaminleri de bulunur.

Bakla, insan sağlığına için önemlidir [6]:

  • Bedenin kötü kolesterol düzeyini düşürür.
  • Bakla içerdiği insülinle kan şekerini düzene sokar.
  • İçerdiği yüksek orandaki lifle kabızlık çekenlere iyi gelir.
  • Bakla ayrıca, hemoroid ve diğer kalınbağırsak sorunlarında da sağlığa yararlı etkiler sağlar.
  • Tohumlarından yapılan lapa yaralı deri hastalıklarında kullanılıyor.
  • Bakla hazmı kolaylaştırır. İdrar yollarını temizler
  • Böbreklere oldukça yararlıdır: Böbrek ağrılarını hafifletir, böbrek kumlarının ve taşlarının dökülmesine yardımcı olur.
  • Göğüs hastalıkları ve öksürüğe iyi gelir. tanelerinde bol miktarda azot ve nişasta bulunur.
  • Lumbago, romatizma, siyatik ve dolama şikayetlerini giderir.

Bakla çiçekleri demlenerek (infüzyon) böbrek taşlarının düşürülmesinde çay olarak ve taneleri kaynatılarak (dekoksiyon) idrar arttırıcı olarak kullanılır. Zehirli bileşikler taşımadığından tehlikesizdir. Baklanın kuvvet verici, idrar arttırıcı ve balgam söktürücü özelliği gıda olarak tüketildiğinde de geçerlidir.[7]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. Nişanyan Sözlük http://www.nisanyansozluk.com/?k=bakla&lnk=1 8 Ağustos 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. Zohary, D.,M. Hopf ve E. Weiss (2013) Domestication of Plants in the Old World, s. 89-92, Oxford University Press, 4th ed., paperback.
  3. http://megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller_pdf/Bakla Yetiştiriciliği.pdf
  4. badıç: http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_bts&arama=kelime&guid=TDK.GTS.54db7b14cdff47.49564704 12 Şubat 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  5. Zhukovski, P. M. (1951).  Türkiye’nin Zirai Bünyesi. s. 417-422, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Neşriyatı, no 20, Ankara.
  6. "Arşivlenmiş kopya". 12 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Şubat 2015.
  7. Baytop, T. (1999). Türkiye’ de Bitkiler ile Tedavi: Geçmişte ve Bugün, s. 160, Nobel Tıp Kitapevleri, İstanbul. (2. Baskı)
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.