Simit
Simit veya İzmir'de kullanılan ismiyle gevrek[1], susamla kaplı yuvarlak biçimli ekmeklere verilen genel addır. Türkiye dahil olmak üzere Orta Doğu ve Balkanlar'da yaygın olarak tüketilmektedir. Kültürlere göre değişkenlik gösterse de simitin gevrek olması tercih edilir.
Etimoloji ve isimlendirme
Arapça samīd سميد "ince bulgur veya irmik" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice samīdā סמידא "un" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Akatça aynı anlama gelen samīdu sözcüğünden alıntıdır. Akatça sözcük Akatça samādu "öğütmek" fiilinden türetilmiştir.[2]
İstanbul'a gelen ya da İstanbul'dan doğuya giden kervanların konaklama alanı olarak bilinen İzmit'te yolculara pratik bir yiyecek olarak hazırlanan simit, bu özelliği ile de ilk fast food örneklerinden sayılabilir. Kervanlarda yolculuk yapanların atıştırmalık olarak yanlarına aldıkları simitleri, yol boyunca karşılaştıkları kişilere "Simiti'den" aldıklarını söyledikleri için, bu halka şeklindeki yiyeceğin adı simit olarak kaldı.
Genelde yalnız tüketilen simit, kahvaltı için tercih edildiğinde peynir, çay veya reçelle birlikte de yenebilir. Günümüzde simit, modern fırınlarda ve simitevlerinde hazırlanıp satılabildiği gibi cadde ve sokaklarda satıcılık yapan seyyar satıcılar tarafından bir el arabası içinde de satılır.
Simite Yunanistan'da kuluri (Yunanca: κουλούρι) adı verilir. Bulgaristan'da 'gevrek', Sırbistan'da 'çevrek' ve Romanya'da da 'covrigi' denir.
Kökeni
Simitten bahseden en eski arşivsel kaynaklarda simidin İstanbul'da 1525'ten beri tüketildiği yazmaktadır.[3] Üsküdar'daki Şer’iyye Sicili'ne göre[4] 1593'te simidin ağırlığı ve fiyatı tarihte ilk kez standartlaştırılmıştır. 17. yüzyıl gezgini Evliya Çelebi, 1630'lu yıllarda İstanbul'da simit satan 70 işletmenin olduğunu yazmıştır.[5] Jean Brindesi'nin İstanbul'daki günlük yaşamı resmettiği, 19. yüzyılın başlarına tarihlenen yağlı boya tablolarında simitçiler görülmektedir.[6] Warwick Goble de 1906'da İstanbul'daki simitçileri resmetmiştir.[7] Zamanla simit ve çeşitleri Osmanlı İmparatorluğu'nun genelinde popüler bir yiyecek olmuştur.
Hazırlanışı
Maya, bir su bardağı ılık suda eritilir. Kabarması için 2-3 saat kadar bekletilir. 1 su bardağı ılık su ile 2 kaşık pekmez karıştırılır. Un, hamur yoğurma kabına alınır. Ortası havuz gibi açıp eritilmiş maya ve tuz ilave edilir. Pekmezli su azar azar eklenerek kulak memesi yumuşaklığında bir hamur yoğurulur. Hamurdan parçalar koparılıp elde yuvarlanarak simit şekli verilir. Derin bir kapta kalan 1 bardak su 1 kaşık pekmezle karıştırılır. Susam, geniş bir tabağa yayılır. Hazırlanan hamurlar pekmezli suya batırılıp çıkarılır (bazı yörelerde bu su kaynatılır, kaynar suya atılan hamur dibe çöker, yüzeye çıktığında alınır), pekmezinin fazlası akıtılır, ve fazla kurumadan susama bulanır. Fırın tepsisi hafifçe yağlanıp, simitler aralıklı olarak tepsiye dizilir. Önceden ısıtılmış 200 dereceye ayarlı fırında yaklaşık 30 dakika pişirilir. Sıcak olarak servis yapılır.[8][9]
Kaynakça
- Arman Kırım (5 Haziran 2005). "Simit olmadan asla!". hurriyet.com.tr. 27 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ağustos 2012.
Zaten bizim İzmir'de simite ‘gevrek' denmesinin sebebi de muhtemelen bu.
.(Türkçe) - Sahillioğlu, Halil. "Osmanlılarda Narh Müessesesi ve 1525 Yılı Sonunda İstanbul’da Fiyatlar" Belgelerle Türk Tarihi 2 (The Narh Institution in the Ottoman Empire and the Prices in Istanbul in Late 1525. Documents in Turkish History 2) (Kasım 1967): 56
- Ünsal, Artun. Susamlı Halkanın Tılsımı.[The Secret of the Ring with Sesames] İstanbul: YKY, 2010: 45
- Evliya Çelebi Seyahatnâmesi Kitap I. [The Seyahatname Book I] (Prof. Dr. Robert Dankoff, Seyit Ali Kahraman, Yücel Dağlı). İstanbul: YKY, 2006: 231
- Jean Brindesi, Illustrations de Elbicei atika. Musée des anciens costumes turcs d'Istanbul , Paris: Lemercier, [1855]
- Constantinople, painted by Warwick Goble, described by Alexander Van Millingen (London: Black, 1906). gutenberg.org.
- "Arşivlenmiş kopya". 27 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2007.
- Evde simit yapımı.