Kültür

Kültür, toplumların kendilerine özgü olan ve gelecek nesillere aktardıkları maddi veya manevi her şey.

Geleneksel giysileri ve takılarıyla bir Türkmen kadını. Yurt adı verilen çadırın önünde, geleneksel motiflerle dokunmuş halının üzerinde konar göçer kültürün öğelerini taşıyor.

İnsana ilişkin bir kavram olarak kültür, tarih içerisinde yaratılan bir anlam ve önem sistemidir. Bir grup insanın bireysel ve toplu yaşamlarını anlamada, düzenlemede ve yapılandırmada kullandıkları inançlar ve adetler sistemidir.[1]

Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre ise, kültür (ekin, eski dilde hars) kavramının tanımı şu şekildedir:

Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü.[2]

Sosyolojik olarak, kültür bizi saran, insanlardan öğrendiğimiz toplumsal mirastır. Kültürün oluşmasında iki süreç vardır; birinci süreçte insan pasif ve alıcı konumdadır. Belli bir coğrafi çevrede yaşıyor, beslenme ve barınma ihtiyaçlarını orada gideriyordur. Doğayla kurulan bu öncül ilişki, yani ihtiyaçları doğrultusunda edindiği bilgi, dili, davranışları ve maddi üretim ve tüketim aletleri kültürün yaratılmasında birinci aşama olarak karşımıza çıkar. İkinci aşamada ise insan alıcı konumdan çıkar ve üretmeye başlar; yani yaşadığı çevreye etkin ve aktif bir güç olarak katılır. Bu süreç ilk aletlerin yaratılmasıyla sınırlı olarak başlayıp Neolitik Çağ’la birlikte hız kazanmıştır. Kültür birikimle birlikte ivmesi artan bir toplumsal yapı bileşenidir. Giderek her nesil miras aldığı kültüre maddi ve manevi bir katkı yapar ve onu kendinden sonrakilere miras bırakır.

Bireyler için ise yargılama, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenme ve tecrübeler yoluyla geliştirilmiş olan biçimine o kişinin kültürü denir. Bireyin edindiği bilgileri anlatmak için de kültür sözcüğü kullanılır.

Etimolojisi

Kültür sözcüğü Latince culturadan gelir. Cultura, inşa etmek, işlemek, süslemek, bakmak anlamlarına gelen Colere'den türetilmiştir. Örneğin Romalılar 'mera işlenmesine' agri cultura demişlerdir.

Türkçenin batı dilleri etkisine girmesinden önce (Cumhuriyet döneminde de) kullanılan hars sözcüğü ise Arapçadır ve "tarla sürmek" anlamına gelir.[3]

Her iki kelimenin de tarımla ilgili olmasından kaynaklanıyor olsa gerek, 20. yüzyıl'da Türk Dil Kurumu tarafından uygun görülen ekin sözcüğü, bu yabancı kökenli kelimelere alternatif olarak önerilmiştir.

Kültürler kavramı

Kültürler, kültür kavramına ilişkin olarak bir sıfat halini ifade etmektedir. Tek başına kullanıldığında kültür, aşağı yukarı insan yaşamının tümünü ifade eder. Kültürler kavramı ise, kültürün oluşum yönüne atıfta bulunmaktadır. İş kültürü, uyuşturucu kültürü, siyasi, ve kültür terimleri yaşamın ilgi alanlarını, kavramlaştırma, sınırlama, yapılanma ve düzenlenme biçimleri de dahil denetleyen inanç ve adetler için kullanılır. Eşcinsel, gençlik, kitle ve çalışan sınıf kültürü gibi terimler bu grupların toplum içindeki yerlerini ve iç ve dış ilişkilerini yürütme biçimlerini ifade eder.[4] Mesleki branşlaşma ve uzmanlık alanlarına, herhangi bir sektöre yönelik bir atıfla kültür kavramı da yerleşik kullanım halindedir.

Kültürel süreçler

Kültürel süreçler, kültür gibi sosyal antropolojinin kavramsal araç ve gereçlerdir. Kültürel süreçler oluşum biçimlerine göre beş tanedir.

Kültürlenme

Kültürlenme (enculturation), ya da edilgen biçimiyle kültürlenme, bireylerin içinde yaşadıkları kültürün gerekliliklerini öğrendikleri, davranış normları ve değer yargılarını edindikleri süreçtir.[5] Bu süreçte bireyi biçimlendiren, sınırlandıran ya da yönlendiren etkiler ebeveynler, diğer yetişkinler ve yaşıtlardan oluşur. Kültürleme başarılı olursa dilde, değer yargılarında ve mantıksal ritüellerinde yeterlikle sonuçlanır.[5]

Kültürleşmenin toplumsallaşma ile ilişkisi vardır. Kimi akademik alanlarda toplumsallaşma, bireyin kasıtlı biçimlendirilmesi anlamına gelir. Kimi alanlardaysa toplumsallaşma sözcüğü hem kasıtlı hem resmi olmayan kültürlenmeyi kapsar.[5]

Kültürleşme

Ana Madde: Kültürleşme

İki ya da daha fazla kültürün etkileşimleri sonucu benzeşme yönünde değişmeye uğramalarıdır. Kültürel süreçlere örnekler şöyle sıralanabilir:

  • Suşi'nin Avrupa'da popüler olması
  • Birinin yeni bir dil öğrenmesi
  • Birinin bir yere göç ettikten sonra aksanının değişmesi

Kültürel yayılma

Bir kültürde ortaya çıkan maddi veya manevi kültür öğesinin dünyadaki başka kültürlere yayılmasıdır.

Kültür şoku

Kendi kültür ortamından başka bir kültür ortamına katılan bireylerin yaşadıkları bunalım ve uyumsuzluk durumudur.

Kültürel asimilasyon

Kültürel asimilasyon, ikincil grubun, anadilini ve kültürünü dominant kültür grubunun baskısıyla yitirmesi sürecidir. Örnek olarak;

  • İşgalci a toplumunun, işgal edilen b toplumunun kültürel ritüellerini yaşamalarını engellemesi ve bunun yerine onlara a toplumunun kültürel ritüellerini uygulatması b toplumunun asimile olmasına neden olur.

Kaynakça

  1. Parekh,B.,Çokkültürlülüğü Yeniden Düşünmek, Phoenix Yay., Ankara, 2002.
  2. Türk Dil Kurumu
  3. Devellioğlu, Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Aydın Kitabevi, Ankara, 1996
  4. Parekh, B.,Çokkültürlülüğü Yeniden Düşünmek, Phoenix Yay., Ankara, 2002.
  5. Grusec, Joan E.; Hastings, Paul D. "Handbook of Socialization: Theory and Research", 2007, Guilford Press; ISBN 1-59385-332-7, ISBN 978-1-59385-332-7; 547
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.