Muhammed

Muhammed[n 1] (Arapça: محمد, Arapça telaffuz: [muħammad]; y. 570 - 8 Haziran 632),[2] Arap sosyal, dinî ve siyasi lider ve İslam'ın kurucusu.[3][4][5] Arabistan'ın tamamını ele geçirerek Müslüman hâkimiyetindeki tek bir yönetim altında birleştirmiş ve böylece Kur'an'ın yanı sıra öğretileri ile uygulamalarını güvence altına alarak İslami dinî inancın temelini oluşturmuştur. Müslümanlar tarafından Âdem, İbrahim, Musa, İsa ve diğer peygamberlerin daha sonradan tahrif edilmiş tek tanrılı dinlerini onaran ve tamamlayan;[6][7][8][9] Allah'ın insanlara gönderdiği son peygamber olduğuna inanılır.[10][n 2]


Muhammed
مُحَمَّد
Mescid-i Nebevî'nin kapılarında yer alan "Allah'ın Elçisi Muhammed" yazısı, Medine.
Doğum Muhammed bin Abdullah
(Arapça: مُحَمَّد بنِ عَبد الله)

y.570
Mekke, Hicaz, Arabistan
(günümüzde Suudi Arabistan)
Ölüm 8 Haziran 632 (61–62 yaşlarında)
Medine, Hicaz, İslam Devleti
(günümüzde Suudi Arabistan)
Ölüm sebebi Ateş[1]
Defin yeri Mescid-i Nebevî'deki Yeşil Kubbe, Medine, Arabistan
Diğer isim(ler)i
Meslek Tüccar (583-610)
Etkin yıllar 610-632 (dinî önder)
Yerine gelen Dört Halife
Din İslam
Evlilik
Evlilikleri Yıllar
Hatice bint Hüveylid 595-619
Sevde bint Zem'a 619-632
Aişe bint Ebu Bekir 619-632
Hafsa bint Ömer 624-632
Zeyneb bint Huzeyme 625-627
Hind bint Ebî Ümeyye 625-632
Zeyneb bint Cahş 627-632
Cüveyriye bint Haris 628-632
Remle bin Ebî Süfyân 628-632
Reyhâne bint Zeyd 629-631
Safiyye bint Huyey 629-632
Meymûne bint Haris 630-632
Mâriye el-Kıbtiyye 630-632
Çocuk(lar)
Ebeveyn(ler) Abdullah bin Abdulmuttalib (baba)
Amine (anne)
Akraba(lar) Soyağacı, Ehli Beyt ("Ev halkı")
İmza
Muhammed
  • İslam portali

MS 570 civarında Arap şehri Mekke'de doğan Muhammed, hayatının ilk yıllarında hem öksüz hem yetim kalınca amcası Ebu Talib'in koruması altında büyüdü. Kırk yaşında, düzenli olarak bazı geceler inzivaya çekildiği Hira mağarasındayken Cebrail'in kendisine gelerek Allah'ın ilk vahyini ilettiğini duyurdu.[11][12][13][14] Aldığını iddia ettiği vahiylerle birlikte üç yıl sonra İslam'daki diğer peygamberlere benzer şekilde,[15][16][17] "tevhit" inancını açık bir şekilde ilan ederek insanları Allah'a teslimiyete ve kabul edilen tek yola, yani dine,[n 3] davet etmeye başladı.[18]

Başlarda Muhammed kendisine az sayıda destekçi buldu ve kimi Mekkeli kabilelerin düşmanlıklarıyla karşı karşıya kaldı. Kendisine ve kendi inancını benimseyenlere yapılan eziyetten kaçmak için ilk önce bazı Müslümanları Habeşistan'a gönderdi, 622'de ise destekçileriyle birlikte Medine'ye göç etti. Hicret adı verilen bu olay, daha sonradan Hicrî takvim olarak da bilinen İslamî takvimin başlangıcı kabul edildi. Medine'ye geldiğinde Muhammed, Medine Sözleşmesi ile birlikte kabileleri tek bir çatı altında topladı. Mekkeli kabileler ile aralıklarla sekiz yıl süren çatışmaların ardından bir Müslüman ordusu kurarak 630'da Mekke'yi ele geçirdi. 632'de Veda Haccı'nı tamamladıktan birkaç ay sonra hastalandı ve öldü. Ölümünden önce Arap Yarımadası'nın büyük bir kısmının İslam'ı benimseme süreci tamamlanmıştı.[19][20]

İslam'a göre, Muhammed'in ölümüne kadar Allah tarafından vahyedilen tüm ayetler, dinin temeli olarak kabul edilen Kur'an'ı oluşturdu. Kur'an'ın yanı sıra; Muhammed'in hayatı, uygulamaları ve sözleri de Müslümanlar tarafından kabul görerek İslam hukukuna kaynak teşkil etti.

Bilgi kaynakları

Bilgi kaynağı olarak Muhammed'in hayatı ve erken İslam tarihi ile ilgili en dikkat çeken konu, siyer kitapları ve hadis külliyatlarında derlenen bu bilgilerin Muhammed'in rivayetlere dayalı sözlü kültür ürünü olan kronolojik hayatından 150-200 yıl süren bir aradan sonra ortaya çıkmaya başlaması, rivayet ürünü malzemenin yüzyıllar boyunca artan ilerlemesidir. Rivayetlere dayalı kayıtlarda olayın yaşandığı günlerde anlatılanlar büyük ölçüde gerçekliğini korurken, birkaç nesil sonra değişikliğe uğrayarak tarihi realiteden uzaklaşabilir.[21] Rivayet kültürüne dayalı eserlerin dışında tarih bilimi açısından İslamın erken tarihi, ne zaman ortaya çıktığı, hangi coğrafyada doğup dünyaya yayıldığı konusu günümüzde belirsizliğini korumakta, bu konuda Mekke'nin yanında Petra başta olmak üzere farklı coğrafyalara işaret eden teoriler ileriye sürülmektedir.[22]

Kur'an

Kur'an, İslam'ın ana kaynağı olan kutsal metindir. Müslümanlar tarafından Allah'ın sözü olduğuna ve Cebrâîl aracılığıyla Muhammed'e bildirildiğine inanılır.[23][24][25] Bununla birlikte Kur'an, Muhammed'in kronolojik biyografisi hakkında bilgi edinilmesine çok az yardım eder ve ayetlerin çoğunda söylenme sebebini öne çıkaran herhangi bir tarihsel bağlamdan bahis bulunmamaktadır.[26][27]

Rivayet kültürüne dayalı derlemeler

Muhammed'in hayatıyla ilgili önemli bilgilerin bir kısmı, Hicrî 2. ve 3. yüzyıllarda (MS 8. ve 9. yüzyıllar) kaleme alınan tarihi çalışmalardan elde edilir.[28] Siyer olarak adlandırılan bu çalışmalar, Muhammed'in hayatının Müslümanlar tarafından kabul gören geleneksel hâlini ve bizzat Muhammed tarafından söylendiği iddia edilen sözleri içerir.[29]

Bilinen en eski siyer, İbn-i İshak tarafından yaklaşık 767'de (HS 150) yazıldı. Çalışma günümüze ulaşmasa da İbni Hişam ve Taberî, çalışmadan yaptıkları uzun alıntılarla eseri bilinir hâle getirdi.[30][31] Bunlara ek olarak Muhammed'in seferleri hakkında ek bilgi sunan Vâkidî (ö. HS 207) ve kendisinin katibi İbn Sa'd'ın (ö. HS 230) çalışmaları da erken dönemi bilgi kaynaklarındandır.[28]

Kesinlikleri belirsiz olmasına rağmen birçok araştırmacı, ilk biyografileri doğru kabul eder.[30]

Muhammed'in hayatıyla ilgili önemli bir diğer kaynak, kendisinin öğreti ve alışkanlıklarını bildiren sözlü rivayet (hadis) derlemeleridir. Hadisler, Muhammed'in ölümünden sonra Muhammed el-Buhârî, Müslim bin Haccâc, Tirmizî, Nesâî, Ebû Dâvûd, İbn Mâce, Mâlik bin Enes ve Dârekutnî gibi pek çok yazar tarafından birkaç nesil boyunca derlenerek ortaya çıktı.[32][33]

Batılı akademisyenlerin bir kısmı hadis derlemelerini doğru tarihsel kaynaklar olarak kabul eder.[32] Madelung gibi araştırmacılar, hadislerdeki olay ve kişilerin tarihsel bağlam çerçevesinde değerlendirilerek diğer verilerle uyumlu olup olmadığının karşılaştırılması gerektiğini savunur.[34] Müslüman araştırmacılar, hadislerin isnâd zincirine dayanarak bunların siyer, megazi gibi isnad zinciri olmayan biyografik eserlerden daha güvenilir olduğuna inanırlar.[35]

Arkeolojik bulgular/İkinci Fitne

Taşkent mushafı

Muhammed'in yaşadığı yer ve Müslümanların ilk kıblesi 1970'li yıllardan bu yana sarsıcı tartışmaların konusudur. Arkeolojik araştırmalarda Mekke'nin rivayetlerin aksine İslam'ın kuruluş yıllarına göre yeni bir yerleşim olarak ortaya çıkışı, bilinen tarih kaynaklarında ve haritalarda adının 8. yüzyıl öncesi geçmemesi,[36] ticaret yolları üzerinde olmaması yanında arazisinin tarım açısından da uygunsuz oluşu,[37] erken dönem hakkında ipuçları veren Kur'an ve hadis rivayetlerinde geçen bazı yer isimleri ve özellikleri ile Mekke coğrafi yapısının uyuşmaması gibi nedenlerle bazı araştırmacılar Muhammed'in gerçek olmayan kurgusal bir kişilik olduğuna inandılar.

II. Muâviye'nin ölümünden sonra İbni Zübeyr'in yaklaşık etki alanı

Muaviye'nin ölümü sonrasında çıkan iç karışıklıklarda Kabe Yezid'in askerlerince mancınıklar kullanılarak taşa tutulmuş, isabet alan karataş üç parçaya bölünmüş, Kabe yıkılmıştır.[38] Kanadalı arkeolog ve İslam tarihi araştırmacısı Dan Gibson'a göre bu yıkım bugünkü Mekke şehrinde değil, bundan yaklaşık 1200 kilometre kuzeyde, Petra'da gerçekleşmişti. Araştırmalarında, en eski camilerin kıble duvarları veya mihrap girintilerinin Petra'yı göstermeleri[39] nedeniyle, bu bulgularla ayet, hadis ve siyer kaynaklarındaki ipuçlarını bir araya getiren Gibson Muhammed'in Petra'da yaşamış ve buradan Medine'ye göç etmiş olduğu sonucuna ulaşır. Ona göre Kur'an'da bahsedilen “bekke” veya “mekke” sözcükleri de Petra'yı ifade eden kelimelerdi. O'na göre Müslümanların ilk kıblesi de Kudüs'teki Mescid-i Aksa değil Petra'da Al-Lat tapınağı olarak kullanılan Kabe idi. Bu yapı Müslümanlar arasında İkinci Fitne olarak nitelenen Abdullah bin Zübeyr ayaklanması sırasında mancınıklarla yıkılmış, İbni Zübeyr karataşı diğer kutsal eşyalarla birlikte alarak Emevi saldırılarından uzakta, bugünkü Mekke'nin bulunduğu yere taşımış yeni tapınağı burada inşa etmişti. Emevilere karşı Abbasilerin desteğini kazanan yeni mekan birkaç yüzyıllık bir geçiş dönemi sonunda tamamen benimsenmiş, yeni yapılan camilerin yönü yeni Mekke'ye dönük olarak inşa edilmeye başlanmıştır. Ancak Emevi etkisinde kalan Kuzey Afrika ve Endülüs camileri yönlerini bambaşka bir yöne, Güney Afrika'ya çevirerek yeni kıbleye karşı çıkmaya devam etmişlerdir.[40][41] Konu ile ilgili ortaya atılan bir diğer iddia ise “bekke”nin bekaa ile bağlantılı olarak ele alınan Kudüs kenti olduğu yönündedir.[42]

Harici video
The Sacred City (2016) (Kutsal Şehir), Türkçe

Dan Gibson çalışmalarında erken İslam tarihine ait birçok yerin bugün bilinen yerlerden farklı olduğunu değişik kanıtlarla ortaya koymaktadır. Bunlardan birisinde Taif'in yeri ve kelime anlamı üzerine yaptığı açıklamalarla bu yerin Petra yakınlarında bir yerleşim olduğunu ifade etmiştir.[43]

İslamiyet öncesi Arap Yarımadası

İslam'ın yükselişinden önce MS 600'lerde Arap Yarımadası, Bizans ve Sasani imparatorlukları

Arap Yarımadası oldukça kurak ve volkanik olduğu için vaha ve su kaynaklarının olduğu yerler haricinde tarım yapılması zordu. Genel görünümü çöl içerisinde dağılmış nokta şeklindeki köyler ve şehirler gibiydi; Mekke ve Medine bu şehirlerin en önemlilerindendi. Medine gelişmekte olan büyük bir tarım yerleşimiyken Mekke ise birçok aşiretle çevrilmiş önemli bir finans merkeziydi.[44] Sert çevre koşullarına ve yaşam tarzına uyum sağlayarak çöl koşullarında hayatta kalabilmek insanların ortak bir şekilde yaşamasına yol açmıştı. Böylece ortaya çıkan aşiretlerin oluşumu ise kan bağına dayanmaktaydı.[45] Yerli Araplar hem göçebe hem de yerleşik bir hayat sürüyorlardı. Göçebeler daha fazla su ve mera bulmak için topluca sürekli bir yerden diğerine giderken yerleşik hayat sürenler ticaret ve tarımla uğraşıyorlardı. Kervanlara ya da vahalara saldırmak da göçebelerin hayatının bir parçasıydı ve bunu bir suç olarak görmüyorlardı.[46][47]

Bizans ve Sasani imparatorlukları, İslamiyet öncesinde Orta Doğu'yu kontrol eden iki güçtü. Yüzyıllarca devam eden Pers-Roma savaşları bölgeyi iyice zarara uğratmıştı ve bu yüzden imparatorluklar, yerel kabileler tarafından hoş karşılanmamaktaydı. Arap Yarımadası siyasi anlamda iki kabile ittifakı arasında bölünmüştü: Kuzey ve Batı Arabistan'da güçlü olan Kays aşiretinin Bizans ile yakın ilişkileri varken aslen Yemenli olan Kalb aşiretinin Sasaniler ile yakın ilişkileri vardı.

Tapınma
İslam öncesi Arabistan'da her bir aşiret, kendi tanrı ve tanrıçalarını koruyucu olarak görür, bu tanrı ve tanrıçaların ruhları kutsal ağaçlar, taşlar, su kaynakları ve kuyularla ilişkilendirilirdi. Arap mitolojisinde putlar sembolize ettikleri tanrı veya tanrıçalar nedeniyle kutsal sayılmaktaydılar ve en önemli tapınım aracıydılar. İslam öncesinde Arap Yarımadası'nda çok sayıda kutsal mekan ve buralarda inşa edilen kübik ilah evleri (Kâbe) bulunduğu, kutsal kabul edilen mekanlar ve ilah evlerinin Araplarca haram aylar boyunca ziyaret edilerek buralarda değişik tapınmaların gerçekleştirildiği bilinmektedir.[48]

Mekke'deki Kâbe, aşiretlerin koruyucu tanrılarının 160 tane put heykeline ev sahipliği yapıyordu. Kâbe'deki El-Manât, El-Lât ve El-Uzzâ ismindeki üç tanrıçanın Allah'ın kızları olduğuna inanılıyordu. Buna karşılık Hristiyanlar ve Yahudiler dahil olmak üzere Arabistan'da tek tanrı inancına sahip çeşitli topluluklar da vardı.[49] Yerli Araplardan Hanifler de bunlardan biriydi[50] ve bazen yanlış bir şekilde Hristiyanlar ve Yahudiler arasında sınıflandırılıyorlardı.[51][52] Müslüman inancına göre, Muhammed de bir Hanifti ve İbrahim'in oğlu İsmail'in soyundan gelmekteydi.[53]

İsmi ve sıfatları

Muhammed'in zamanında Arap Yarımadası'ndaki büyük kabileler ve yerleşimleri

İslam toplumunda Muhammed'e verilen çok sayıda isim ve sıfatlar bulunur. Bu isimler Muhammed'e Kur'an'da verilenler, hadislerde verilenler, ilahi kitaplarda verildiği ileri sürülen isimler, Esma-i hüsna ile aynı olan isimler olarak sınıflandırılmış, Müstakim-zâde Süleyman Sadeddîn "Mir’âtü’s-Safâ fî Nuhbeti Esmâi’l-Mustafa" isimli risalesinde Muhammed’in 99 ismini açıklanmıştır.[54]

Tam adı Ebû’l-Kâsım Muhammed ibn-i ʿAbd Allâh ibn-i ʿAbd’ûl-Muttâlib ibn-i Hâşim ibn-i ʿAbd Menâf El Kureyşî (Arapça: محمد بن عبد الله بن عبد المطلب بن هاشم بن عبد مناف القرشي) ya da daha kısa olan Ebû’l-Kâsım Muhammed bin ʿAbd Allâh bin ʿAbd’ûl-Muttâlib El Hâşimî olarak geçer. Bu isim Türkçeye, Kureyşli ʿAbd’ûl-Menâf oğlu Hâşim oğlu ʿAbd’ûl-Muttâlib oğlu ʿAbd Allâh oğlu Kâsım’ın babası Muhammed olarak tercüme edilebilir. Ayrıca yaşadığı toplumda onun El-Emin (emin kişi, dürüst kişi) manasında Muhammed-ül Emin olarak adlandırıldığı rivayet edilmektedir.

Muhammed, Arapçada "övgü" kökü olan hamd fiilinden türetilmiştir. Mutad; "övgü alan, övülen" manasına gelir. Ayrıca halk tarafından Mustafa, Mahmud veya Ahmed ismiyle de anılır. Mustafa, Arapçada "seçilmiş"; Ahmed ise "daha çok övülen" demektir. Künyesi ise Ebu'l-Kasım, yani "Kasım'ın Babası"dır. Künye Arap toplumlarında, kişinin ilk doğan erkek çocuğunun ismine nazaran verilir. Bunun dışında kendisini Ebu'l benat yani "Kızlar Babası" olarak da tanıtmıştır. Kur'an'a göre Muhammed'in geleceği Tevrat'ta ve İncil'de bildirilmiştir.[55][56] Bir hadise göre; peygamber kendisiyle ilgili olarak, "Benim ismim Kur'an'da Muhammed, İncil'de Ahmed, Tevrat'ta Ahyed'dir." demiştir.[57][58][59] Bununla birlikte Yahudi ve Hristiyan kutsal metinlerinde Muhammed'den bahsedilmez. Bazı İslam âlimleri İncil'de geçen Faraklit'in ayet ve hadislerde söz edilen İslam peygamberini işaret ettiğini ileri sürmüşlerdir.[60] İslam alimleri ve Hristiyan yorumcular arasında Yunanca Kitâb-ı Mukaddes'te geçen (Yuhanna 14, 16) parakletos (Faraklit) kelimesinin Arapçaya tercümesinde ortaya çıkan ve Arapçanın özelliğinden kaynaklanan farklı okunuş şekilleriyle ilgili bir tartışma bulunmaktadır.[61]

İsim ve sıfatları
Muhammed Mustafa Muhammed-ül Emin Rahmetenli’l-Âlemîn Habîbullah
Müslümanlar tarafından ismi anıldıktan sonra söylenen salavat (sallallahu aleyhi ve sellem)
Ahmed Mahbûb-u Kulûb Mürşid-i Mutlak Rehber-i Ekmel
Mahmud Resûl-i Ekrem Üstad-ı Küll Âyine-i Samedanî
Mürebbi-i Nüfus Sultan-ı Ervah Hâtem-ül Enbiya Seyyid-ül Mürselîn
Muhbir-i Sadık Fahr-ı Kâinat İki Cihanın Sultanı Şefîu’-l Müznibîn
Fahr-i Âlem Şeref-i Benî-Âdem Dâmen-i Muallâ Ferd-i Mümtaz
Hâtem-ül Enbiya Üstad-ı A’zam Risâlet Güneşi Zât-ı Muallâ
Seyyid-ül Âlemîn Muhammed-i Kureyşî Şahid-i Sàdık Hatîb-i Kudsî
Maden-i Kemalât Server-i Kâinat Nebiyy-i Zîşan Mürşid-i Kâmil
Şâh-ı Levlâk Âhirzaman Nebisi Ravza-i Pâk-i Ahmed Habîb-i Ekrem
Muallim-i Ekber Eşref-i Mahlûkat Tılsım-ı Kâinatın Miftahı Muallim-i Ukûl
Muammâ-yı Hilkatin Keşşafı Hikmet-i Âlemin Şârihi Saltanat-ı İlâhiyenin Dellâlı Kitab-ı Kebîrin Âyet-i Kübràsı

Hayatı

Muhammed, bazı kaynaklara göre 570,[11][12][62] bazı kaynaklara göre ise 571[63] yılında Mekke'de dünyaya geldi.[11][12] Doğumundan önce babasını, 6 yaşında annesini kaybeden Muhammed'i amcası Ebu Talib velayetine aldı. İlerleyen yıllarda, çobanlık yaptı, çoğunlukla tüccar olarak çalıştı. İlk kez 25 yaşındayken 40 yaşındaki zengin bir dul olan Hatice ile evlendi.[13] Bazı geceler, dağlarla çevrili bir mağarada düzenli aralıklarla inzivaya çekilip dua etme alışkanlığı vardı. 40 yaşında[11] oradayken, uzun düşünüşlerin mahsulü olan ilk vahyin, Cebrail aracılığıyla geldiğini iddia etti. Bundan üç yıl sonra insanları İslam'a davet etmeye başladı. Allah'ın bir olduğunu, Allah tarafından kabul görmenin tek yolunun Allah'a teslim olmak olduğunu öğretti. Kendisinin Allah'ın peygamberi ve resulü olduğunu, diğer peygamberler ile aynı kandan geldiğini anlattı.[15][16][17]

İlk başta kendisine az sayıda takipçi bulan Muhammed, Mekke'de bazı aşiretlerin düşmanlığıyla karşılaştı. Bu dönemde taraftarlarının şiddet içeren muameleler görmesi sebebiyle 622 yılındaki Medine'ye göçten önce bazı takipçilerini Habeşistan'a gönderdi. Medine'ye Hicret olayı aynı zamanda Hicrî takvim olarak da bilinen İslami takvim'in başlangıcı kabul edilir. Muhammed, Medine'de Medine Sözleşmesi ile oradaki aşiretleri birleştirdi. Mekke kabileleri ile süren sekiz yıllık savaştan sonra, iman edenlerin sayısı 10.000'i bulmuştu. Mekke'nin kuşatılması sonrasında yapılan antlaşma ile kansız bir şekilde Mekke'nin kontrolünü eline aldı[64] Şehirdeki putları yıktı[65] ve daha sonra takipçilerini Doğu Arabistan'da geriye kalan tüm putperest tapınakları yıkmaları için yolladı.[66][67] 632 yılında, Veda Haccı'ndan sonra Medine'ye döndü. Bundan birkaç ay sonra hastalandı ve öldü. Ölüm vaktine kadar Arap Yarımadası'nın çoğu Müslüman olmuş, Arabistan'ı tek devlet altında birleştirmişti.[20][68]

Soyu

Muhammed'in anne ve babasının ortak ataları Mürre bin Ka’b'a dayanan soyu

İbrahim peygamberin büyük oğlu İsmail peygamberin soyundan, Adnaniler kavminden, Kureyş kabilesinin Haşimoğulları sülalesinden gelir. İslam inancına göre Âdem'den Muhammed'e kadar yaşamış kişilerin alnında Muhammed'in nesilden nesile geçen nuru vardı. Rivayet edilen soy silsilesi şöyledir: Muhammed, Abdullah, Abdulmuttalib (Şeybe), Hâşim, Abd-i Menaf (Muğire), Kusayy, Kilab, Mürre, Kâb, Lüeyy, Galib, Fihr, Mâlik, Nadr, Kinâne, Hüzeyme, Müdrike (Amir), İlyas, Mudar, Nizar, Maad, Adnan.[69][70][71][72][73] Ayrıca Muhammed, kendi soyunun İbrahim'den geldiğini ifade eder: “Allah, İbrahimoğullarından İsmail'i, İsmailoğullarından Kinaneoğullarını, Kinaneoğullarından Kureyş'i, Kureyş'ten Beni Hâşim'i, Beni Hâşim'den de beni seçmiştir.”[74]

Doğum tarihi

Muhammed Fil Yılı'nda Mekke'de doğdu.[75] Bu tarih kesin olarak bilinmemekte ve geriye dönük yapılan hesaplamalar ile bazı kaynaklarda 570,[11] bazı kaynaklarda da 571[63] yılı olarak geçmektedir.

Hindistanlı Müslüman din bilgini Muhammed Hamidullah Muhammed’in doğum tarihinin 12 Rebiülevvel (17 Haziran 569)[75] Mısırlı astronomi bilgini Mahmut Paşa el-Felekî 9 Rebiülevvel (20 Nisan 571) olarak hesaplamışlardır. Daha sonra Beaumont Burnaby Sherrard, Mahmut Paşa el-Felekî'nin hesaplamalarındaki bazı yanlışları ortaya koymuştur.[76] Lawrence I. Conrad (1987) ise kaba bir hesapla 570 yılı olarak vermektedir.[77] İslâmi kaynaklarda ağırlıklı olarak; Muhammed'in, milattan sonra 571 yılında, "Fil Vakası"nın olduğu yılda, 12 Rebiülevvel (20 Nisan) pazartesi gecesi yani Arapların takvim başı olarak kullandıkları "Fil Vakası"ndan 52 gün sonra doğduğu belirtilmektedir.[63] Siyer ve İslam tarihi yazarları, doğumun Rebiülevvel ayında bir pazartesi günü sabaha karşı olduğu konusunda genel olarak ittifak etmişlerse de, ayın kaçıncı günü olduğu konusunda görüş birliğine varamamışlardır.[63]

Bu konudaki ihtilafların; rivayet çeşitliliğinden kaynaklanmasının yanı sıra, ay takviminin, güneş takviminden farklı olması ve Araplardaki nesi[78] uygulamasından da kaynaklandığı günümüzde ifade edilmektedir.[79]

Çocukluğu ve gençlik yılları

Topkapı Sarayı'nda hat yazısıyla yazılmış olan, kelime-i şehadet

Babası Abdullah bin Abdulmuttalib, annesi Hazrec kabilesinden Nennaceler'den Vehb bin Abdulmenaf'ın kızı Amine'dir. Muhammed daha doğmadan babası öldü. Yetiştirilmesini dedesi Abdülmuttalib üzerine aldı ve torununa “Muhammed” adını verdi. Muhammed o sıralarda Mekke'de bulunan Beni Sa’d kabilesinden Halime adlı bir kadına emanet edildi.[80] Muhammed’i, ondan önce amcası Abduluzza’nın cariyesi Süveybe emzirdi.[81][63] Muhammed, dört yaşına kadar annesi Amine'nin de gözetimiyle sütannesi Halime'nin yanında kaldı, daha sonra Mekke’ye, annesinin yanına döndü. Dört yaşından altı yaşına kadar, öz annesi Âmine ile birlikte kaldı, onun şefkat ve özeni ile yetişip büyüdü.[63]

Muhammed altı yaşında iken, annesi Âmine ve bakıcısı Ümmü Eymen ile birlikte babasının kabrini görmek için Medine'ye gitti. Medine'de, akrabaları Neccâroğullarında bir ay kaldıktan sonra Mekke'ye dönüş yolundaki Ebva'ya ulaştıklarında annesi vefat etti ve orada defnedildi. Cariyeleri Ümmü Eymen, Muhammed'i Mekke’ye getirip dedesi Abdulmuttalib'e teslim etti. Altı yaşından sekiz yaşına kadar, ona dedesi Abdülmuttalib baktı. Abdülmuttalib yaş itibarıyla seksen yaşını aşmış bir ihtiyardı. Muhammed sekiz yaşında iken, dedesi de öldü. Dedesi ölmeden önce, onu yetiştirilmesi için, oğlu Ebû Tâlib'e bıraktı. Ebû Tâlib, Abdülmuttalib'in on oğlundan biriydi.[63]

Muhammed zaman zaman Nur Dağı'ndaki Hira Mağarası'na çekilerek Mekke'den uzaklaşırdı

Rivayetlere göre Muhammed dokuz yaşındayken amcası, ticaret yapmak için gittiği Suriye'ye onu da götürmüş, bu gezide Busra kasabasında Bahira isminde Hristiyan bir rahip onun peygamber olacağını haber vermiştir. Muhammed on yedi yaşındayken de amcası Zübeyr bin Abdülmuttalib ile Yemen'e gitti. Bu gezilerin Muhammed'in bilgi, görgü ve zihinsel alt yapısının oluşumunda etkin rol oynadığına inanılmaktadır. Ayrıca gençliğinde amcaları ile birlikte Kureyş ve Kays kabileleri arasındaki Ficar Savaşı'na katıldı. Ticarete olan ilgisi daha sonra kendisi ile evlendiği Hatice ile tanışmasına neden oldu ve onun sermayesi ile ticarete başladı.[82]

Muhammed'in gençliğinde çevresinden gelen paganist görüş ve uygulamalarla ilgilenmediğine inanılır. Bu inanca göre, kendisi, aynı dönemde herhangi bir puta tapmamakla birlikte, başkalarının tapınmalarına da açıkça karşı çıkmadı. Kur'an'daki “...oysa önce, kitap nedir, iman nedir sen bilmezdin...” (Şura Suresi: 52) ve “Allah, seni şaşırmış bulup hidayete erdirmedi mi?”[83] (Duha Suresi: 7) gibi ifadeler kendisinin İslam öncesi durumunu anlatmaktadır.

Kültürel birikimi ve okuryazarlığı

Muhammed'in okuryazarlığı ile ilgili geleneksel görüş onun okuryazar olmadığı şeklindedir. Muhammed için yaygın bir sıfat olarak kullanılan ümmî sözcüğü "kitâbî bilgilerle zihni doldurulmamış, doğal hali üzerine kalmış, okuyup yazarak tahsil görmemiş kimse" anlamına gelmektedir.[84] Başka bir görüşe göre ise ümmi, okuma yazma bilmeyen anlamından daha çok "mevcut dinlerden hiçbirine tâbi olmayan, onların kitaplarını okumayı ve yazmayı bilmeyenler anlamında kullanılan" olduğu şeklindedir.[85]

Muhammed'in okuma yazmasının olmadığı görüşü bazı Kur'an ayetleri ve hadislere dayandırılır. Ankebût Suresi:48, A'raf Suresi:158 ve Cuma Suresi:2 gibi ayetlerde Muhammed'in okuma yazma bilmediğinden bahsedilir. Ayrıca vahiy meleği Cebrail'in ilk vahyi getirip “oku” (ikra/kıraat et) dediğinde, Muhammed'in “Ben okuyan biri değilim.” dediğini anlatan hadis[86] de Muhammed'in okuma yazma bilmediğine kaynak olarak gösterilir. Ayrıca Muhammed'in, yetiştiği toplumda tahsil görmesi için bir olanağının bulunmadığı, birlikte yaşadığı toplumun da ümmî olduğu belirtilmektedir.[63]

Muhammed'in okuryazar olmadığını kabul etmeyen birtakım görüşler de vardır. Buna göre vahiy öncesi dönemde Araplarda eski dini birikimin şairler, kıssa anlatıcıları, Hanifler ve Yahudi-Hristiyan din bilginlerinden oluşan ve muhtemelen zengin mitolojik kültür birikiminin geniş toplum kesimlerince bilindiği, Muhammed’in de içinde yaşadığı bu toplumun yazılı veya sözlü anlatımlarından oluşan birikime sahip olduğu, İslam öncesi Arap toplumunda hikâye kültürünün bilinebilirlik durumuna göre düşünülmektedir. Örneğin vahiy öncesi dönemde Muhammed’in eşi Hatice’nin amcasının oğlu olması dolayısıyla görüşme ihtimali olan kişilerden biri olan Rahip Varaka, Tevrat, Zebur ve İncil'i de kapsayan Kitâb-ı Mukaddes'e hâkimdir. Varaka'nın dini birikimlerini Muhammed'e aktardığı, bu bilgilerin Kur'ân'daki Yahudi ve Hristiyan kültürüyle ilgili dini anlatımlara kaynak teşkil ettiği ileri sürülmektedir.[87] Ayrıca, uzun yıllar zengin bir kadın olan Hatice’nin ticari faaliyetlerini yürütmesi vb. sebeplerle de okuryazar olduğu düşünülmektedir.[88][89]

Peygamberlik hayatı

İlk vahyin betimlenmesi, Câmi'ut-Tevârîh, İlhanlılar dönemi

Muhammed'e isnat edilen söz, fiil ve davranışlara hadis, bunlardan gelenekselleşen uygulamalara sünnet denir. Başlangıçta bu hadislerin sayıları birkaçyüz veya birkaç bin (1.yy. içerisinde 1000 adet) adetle sınırlı iken 3 yy. içerisinde sayı milyonlara ulaşmıştır.[90]

Şiiler Muhammed'in sözleri yanında masum kabul edilen imamların sözlerini de hadis kabul etmektedirler. Sünnilerin tüm sahabeyi güvenilir bulmalarına karşılık Şiilerde, sahabe ve tabiin tek tek ele alınır ve tarihsel süreçte Ali veya Ehli Beyt tarafında yer almayan veya karşıtları arasında yer alanlar güvenilmez bulunarak onlardan gelen rivayetler reddedilir. Sünni hadis kitapları Muhammed'in zamanından 200-300, Şii hadis kitapları 400-500 yıl sonra yazılmışlardır.[91] Hadisler, Kur'an'dan sonra İslam'da ikincil kaynaktır.

İlk vahiy

Siyere göre Muhammed 40 yaşına yaklaştığında toplumdan uzaklaşarak Mekke'nin kuzeyinde, Nur Dağı'ndaki Hira Mağarası'nda inzivaya çekilmeyi ve burada vakit geçirmeyi adet edinmiş, bu durum 1-2 yıl devam etmiştir. 610 yılında bir Ramazan gecesi (Kadir Gecesi) hırkasına bürünüp Hira Mağarası'nda tefekküre daldığı bir sırada ilk vahyi almıştır. Muhammed'in 610 yılından başlayarak, vefat ettiği yıl olan 632'ye kadar aldığını iddia ettiği vahiyler Kur'an'ı oluşturur.

İslam inancına göre Kur'an Allah tarafından Cebrâîl isimli melek aracılığıyla Muhammed'e peygamberliği boyunca (22 yıl) ayetler hâlinde indirilen kutsal kitaptır. İslam'da inanç, ibadet, şeriat, ahlak, tasavvuf gibi uygulamaların dayandırıldığı ana kaynak Kur'an'dır.

İlk vahyin geldiği yer olduğuna inanılan Hira Mağarası, Nur Dağı

İslam'a çağrı, ilk Müslümanlar ve tepkiler

Muhammed, Mekkeli paganların yanı sıra, Yahudi ve Hristiyanları da dinlerinin aslının bozulduğu iddiaları ile İslam'a davet etmiştir.

Sünnilere göre Muhammed'in çağrısına ilk uyan, eşi Hatice olmuş, onu amcası Talib'in oğlu Ali, azatlı kölelerden Zeyd bin Harise ve Ebu Bekir izlemiştir. Şia'ya göre ise ilk Müslüman amcasının oğlu Ali bin Ebu Talib'dir.

Muhammed'in çağrısı, kendi mevkilerinin tehlikeye girebileceğini düşünen kişileri tedirgin eder. Kâbe'den putların kaldırılması, ticaretin engelleneceği ve birtakım alışkanlıklara son verileceği düşüncesiyle büyük tepki ile karşılanır. Bu dönemde İslam dinini kabul edenlerin büyük çoğunluğu dinlerini gizlemek zorunda kaldılar. Bir süre sonra Muhammed önce akrabalarını, ardından Safâ Tepesi'ne çıkarak tüm Mekke halkını açıktan açığa Müslüman olmaya çağırır. Bu sebeple ilk Müslümanlar vahyi şüphe ile karşılayan Mekkelilerce ağır hakaret ve işkencelere katlanmak zorunda kalmışlardır.

Bu işkenceler artınca bazı inananlar Habeşistan'a göç etmek zorunda kaldı. İki dalga hâlinde göç edenler, bir süre sonra Muhammed'in Mekkelilerin Müslüman oldukları ve Muhammed ile anlaştıkları (Garanik) yolunda aldıkları bir haber üzerine geri döndülerse de Mekke'ye geldiklerinde bunun doğru olmadığını öğrenince yeniden gittiler. Bu arada iki güçlü ve önemli mevki sahibi kişi olan Ömer ve Hamza'nın Müslümanlığı kabul etmeleri Müslümanların moral ve cesaretlerini artırdı; Kâbe'de açıkça namaz kıldılar. Muhammed'in amcası Abduluzza dışındaki akrabalarından yardım görmesi ve Mekke önde gelenlerinden bazılarının Müslüman olmaları, paganist inanca sahip kişilerin tepkilerini daha da artırdı. Muhammed, eşi Hatice ve amcası Ebu Talib'in ölmeleri üzerine Mekkelilerin Müslüman olmaları konusunda ümitsizliğe kapılarak Taif'e yerleşmek istedi. Ancak burada tepki daha da büyük oldu ve Muhammed geri dönmek zorunda kaldı. Tüm bu olaylara karşın, peygamberliğine olan inancı, düşüncelerini sürekli yaymasını sağladı. Bu inancından cesaret alarak din alanındaki çalışmalarını Mekke dışına taşımaya yöneldi.

Mucizeler

Muhammed'e atfedilen sözlerin sayıları gibi mucizeler ve bunların sayıları da yüzyıllar içerisinde sürekli artış gösterir. Prof. Dr. Mehmet Özdemir Siyer yazıcılığı ile ilgili makalesinde, İbni İshak-İbni Hişam örneklerine, bu kitap ve risalelerde anlatılan yüceltmeci, olağanüstücü ve "mucize" olarak anlatılan rivayetlerin zaman içerisinde artan sayılarına dikkat çekmektedir. Bu tespitlerden bir diğeri de ilk yazılan siyer kitaplarında bulunmayan veya çok az bulunan, ancak zaman içerisinde siyer kitaplarında geniş yer işgal eden, Muhammed'in doğum mitosu, çocukluk ve gençlik dönemlerinde yaşadığı olağanüstülükleri anlatan irhasat rivayetleri ile ilgilidir.[92]

İsra ve miraç

17. yüzyıla ait bir minyatürde "Burak"
Süleyman tapınağı kalıntıları üzerinde Bizans'ın yaptırdığı bazilika, Müslümanlar arasında Muhammedin bir gece Burak'a binerek gittiği, burada peygamberlere namaz kıldırdığı ve göğe yükseldiği inancı vardır. Mescid-i Aksa ismi Abdülmelik bin Mervan tarafından verilir.[93]

Rivayetlere göre Muhammed Mekkeliler ile sadece teorik din tartışmaları yapmamış, onlara kendisinin peygamber olduğunu kanıtlayan mucizeler de göstermiştir. Bunlardan birisi olan miraç anlatısına göre; "Bir gece, Muhammed, Cebrail eşliğinde, burak isimli bineğe binerek Mescid-i Aksa’ya gider. Orada, İbrahim, Musa, İsa ve diğer peygamberlerden bazılarıyla görüştükten sonra göğün en son katı olan sidret'ül müntehaya yükselir. Allah ile görüşür, cennet ve cehennemi görür ve evine döner. Sünni inancına göre bu yolculuk esnasında, diğer bazı hükümler yanında beş vakit namaz da farz kılınmıştır. Yine Sünni inancında Muhammed bu yolculuğu hem ruh hem beden ile Şii inancında ise sadece ruh ile yapmıştır."[94]

Bir Fars minyatüründe betimlenen peygamberler görüşmesi
Muhammed'in göğe yükselirken ayağını bastığına inanılan Muallak taşı, üzerine Abdülmelik bin Mervan tarafından Kubbet'üs-Sahra yaptırılır.

Rivayete göre Muhammed Mekke’ye dönünce, bu yolculuğunu anlatır. Kureyşliler, onu yalanlarlar ve doğruysa Mescid-i Aksa’yı kendilerine tarif etmesini isterler. Mescid-i Aksa Muhammed'in gözü önüne getirilir ve Muhammed bu mescidin kapı, pencere vb. bölümlerini ayrıntılarıyla anlatır. Hatta Kureyşlilere, miraca çıkarken yolda gördüğü bir Kureyş ticaret kervanının ertesi gün geleceği saati söyler ve kervan söylenen saatte gelir. Mitolojik anlatımlara göre ise kervanın dönüşü 1 saat gecikmiş ama bu gecikmeyi telafi etmek için Allah güneşin doğuş saatini 1 saat geciktirerek peygamberin sözünün yalan çıkmamasını sağlamıştır.[95]

Kur’an’da "Bir kısım ayetlerimizi kendisine göstermek için, kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Yücedir" (İsra 1) ayetinin miraç gecesi ile ilgili bir ifade olduğuna inanılır. Miraçla ilgili Burak, göğe yükselme, beş vakit namazın farz kılınması ve diğer anlatımlar hadis ve siyer kitaplarında yer alır.

Ayın yarılması
Kur'an'da muallakat şairlerinden en:Imru' al-Qais 'ın şiirinde de kullanılan[96] "Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı" ifadesi ve bağlantılı rivayetler Muhammed'in bir işaretiyle ayın gökyüzünde ikiye ayrılıp tekrar birleşerek en büyük mucizelerinden birisini gösterdiği inancının müslümanlar arasında yerleşmesine yol açmıştır.[97]
Muhammed bölünen Ay'ı işaret ederken, 16. yy.

Akabe Biatları

Muhammed, bir Hac mevsiminde Akabe de denilen tepelerde Yesribliler (Medineliler) ile görüştü. Medinelilerden, önce altı, sonra on iki kişi Müslüman oldu. Memleketlerine döndüler ve İslam'ı anlatmaya başladılar. Ertesi yıl aynı yerde Müslüman olmuş yetmiş üç erkek ve iki kadın Muhammed'e Medine'ye gelip bu kente yerleşirse kendisini koruyacaklarına söz verdiler. Bu anlaşma üzerine Müslümanlar büyüklü küçüklü topluluklar hâlinde Medine’ye göç etmeye başladılar. Medine’nin, Mekke’nin kuzey ticaret yolu üzerinde bulunması ve burada Müslümanların giderek çoğalması, Mekkelilerin çıkarlarını tehdit eder duruma ulaştı.

Medine'ye göç

Müslümanlığa karşı olan Mekkelilerin, baskıyla, Muhammed'i vazgeçirememesi ve Medine'de Müslümanların giderek kuvvetlenmesi, durumun kendileri için tehlike yaratacağı düşüncesiyle Dâru'n-Nedve dedikleri meclislerinde toplanarak meseleyi görüşmelerine yol açtı.

Görüşmelerde yerleşik düzeni tehdit eden İslam'ın hızla büyüdüğü ve Muhammed'in bu çalışmalarını durdurmak gerektiği merkezinde birleşildi. Sonuç olarak Muhammed'in öldürülmesine karar verdiler.

Rivayete göre suikastçılar, gece Muhammed'in evini sararak, onu öldürmek için uyumasını beklediler. İnanca göre Allah, onları Peygamber'e bildirir ve Ali, Muhammed'in yerine avluda onun yatağına yatar. Suikastçılar yorganı açıp yatakta Ali'yi görünce şaşırır ve durumu üslerine anlatmak üzere giderler. Muhammed, evden çıkarak Ebu Bekir’in evine gitmiş ve hicret için geldiğini söylemiş, Ebu Bekir’in evinde bir süre oturduktan sonra beraberce Medine’ye hareket etmişlerdir.

Muhammed ve Ebu Bekir 20 Eylül 622’de, Medine yakınlarındaki Kuba'ya ulaştılar. Muhammed sevinçle karşılanır ve Külsüm bin Hedm’e konuk olur. Burada 10 gün kalarak bir mescit inşa ettirir, sonra da Medine'ye hareket eder. Bu sırada Ali de Kuba'ya ulaşır.

Muhammed Medine’de, Beni Salim mahallesinde Cuma Namazı'nı kıldı ve kendisini bekleyen Müslümanlara ilk hutbesini verdi. Medine'de Ebu Eyyub el-Ensari’nin konuğu oldu. Medine´ye girdiğinde halk Peygamberlerinin kendi evlerinde kalması konusunda tartışınca Muhammed; devesinin ilk çökeceği yere evinin yapılması önerisini sundu ve halk tarafından bu kabul edildi. Devesinin ilk çöktüğü yere bir Mescid ve kendi ailesinin kalması için mescide bitişik odalar yaptılar. Mescidin bir yanına da barınaksız kişilerin kalabilmeleri için “Suffa” adı verilen bir yer yapıldı, burada kalanlara “Ashab-ı suffa” denildi.

Medine hayatı

Medine (asıl adı Yesrib olan şehre Müslümanlarca Medinetü'n Nebi, sonra da kısaca Medine adı verildi) halkı, Mekke’den göç edenlerden (Muhacir) ve bunlara yardımcı olduklarından dolayı Ensar adını alan yerli halk (aslen Yemen kökenli Evs ve Hazrec kabileleri) ile Beni Kureyza, Beni Kaynuka, Beni Nadir adlı Yahudi kabilelerden oluşuyordu. Bunlar arasında birlik sağlamak oldukça güçtü. Medine sınırları yakınlarında Hayber vb. yerlerde yaşayan Yahudiler, varlıklı kişiler olduklarından, çevre üzerinde etkiliydiler. Evs ve Hazrec kabileleri arasındaki geleneksel düşmanlığın yeniden alevlenme olasılığı da vardı. Ayrıca Ensar ile Muhacirleri kaynaştırmak, çözülmesi gereken bir sorundu. Muhammed, bütün bu kesimleri birleştirip bağdaştırmak amacındaydı. Ancak her şeyden önce çok yoksul olan göçmenlerin durumlarının düzeltilmesi gerekiyordu. Muhammed Muhacirleri yerli halk ile kardeş ilan ederek, onlara yardım etmelerini sağladı. Yahudiler ile açılan aralarını düzelterek Medine kent devletini kurdu. Farklı kesimlerin hak ve yükümlülüklerini saptayan 47 maddelik bir tür Medine Antlaşması benimsendi.

Mescid-i Nebevî'den bir görünüm. Muhammed, bir hadisinde şöyle der: “Benim şu mescidimde kılınan bir namaz, Mescid-i Haram haricinde diğer mescitlerde kılınan namazlardan bin kat hayırlıdır.”[98]
Mescid-i Nebevî'nin 19. yüzyıldaki bir tasviri

Medineli Yahudilerin Müslümanlığa karşı çıktıları, İslam'a ve Müslümanlara karşı olumsuz tutumlarını sürdürdükleri bazılarının Müslüman görünerek eski dinleri üzerine devam ettikleri rivayet edilmektedir. Muhammed 10 yıllık Medine hayatında başta Mekkeliler olmak üzere çok sayıda kabile ile savunma, saldırı, baskın veya sadece gözdağı vermek gibi psikolojik etki amaçlı 100 kadar askeri harekete imza atmıştır. (Bkz. Muhammed'in savaşları)

Mekkelilerle savaşlar

Medine'ye göç eden Müslümanların kalan mallarının yağmalanmasına karşılık Muhammed, Mekke'ye giden kervanlara el koymak isteyen Müslümanların ısrarlı taleplerine onay verdi. Büyük bir kervana saldırmak isteyen Müslümanlar ile bunu haber alan Mekkeli kuvvetler arasında Bedir kuyularının olduğu bölgede yapılan muharebede (13 Mart 624) 305 kişilik Muhammed komutasındaki Müslümanlar, komutanları Amr İbni Hişam'ı da öldürerek 950 kişilik Mekke kuvvetlerini bozguna uğrattı. Bir yıl sonra bu kez Ebu Süfyan komutanlığında 3000 piyade ve 200 süvariyle Medine'ye doğru yola çıkan Mekke kuvvetleri Uhud dağı eteklerinde yaklaşık 1000 kişilik Medine ordusu ile 19 Mart 625'te karşılaştı. Uhud Muharebesi olarak adlandırılan bu savaş sırasında bozguna uğramış Mekke kuvvetleri, Muhammed'in emrini dinlemeyerek dağın arkasından dolaşan geçidi kontrol etmek üzere konuşlanmış okçuların yerinden ayrılmasından faydalanan süvarilerin desteği ile tekrar toparlandı ve üstünlük sağladı. Taraflar şehirlerine geri döndüler. Daha sonra Mekkeliler Müslümanların Mekke kervanlarına saldırılarına devam ettiler. 31 Mart 627'de 10.000 savaşçısı ve 600 atlısı ile Medine'ye saldırmaya gelen Mekkelilere karşı Medineliler Muhammed komutasındaki 3000 piyade ile şehirde savunma savaşı yapmaya karar verdi. Selman-ı Farisi'nin teklifiyle şehrin bazı stratejik yerlerine hendekler kazılmasından dolayı Hendek savaşı olarak adlandırılan bu savaş bir kuşatmaya dönüştü. Bir ay süren kuşatma havanın soğuması ve fırtına çıkması ile kaldırılması Medinelilerin zaferi olarak kaydedildi.

Hudeybiye Antlaşması ve Mekke'nin Fethi

Muhammed ve ashabı, Beytullah ziyareti için Mekke'ye doğru yola çıktı. Mekkelilerin Müslümanları savaş için geldiklerini zannederek korkuya kapıldılar, anlaşma teklif ettiler. Hudeybiye köyünde, 628 yılında 10 yıl savaş yapılmayacağına dair anlaşma yapıldı. Bu anlaşmayı Mekkelilerin himayesindeki bir kabilenin bozması ile Muhammed komutasındaki güçler Mekkeyi kuşattı ve ufak birkaç saldırı dışında direniş olmadan 11 Aralık 629'da Mekke fethedildi. Muhammed Mekke'ye girer girmez genel af ilan edildiğini bildirdi ve Ebu Süfyan'a bildirdiği şekilde, kimseye dokunulmayacağını ilan etti. Ardından içerisinde 360 put bulunan Kabe'ye yöneldi. İsra Suresi'nin 81. ayetini okuyarak putları birer birer devirdi ve daha sonra da beraberindeki Müslümanlarla Kabe'yi tavaf etti. En önemli ticaret merkezlerinden Mekke'nin fethedilmesinden sonra Muhammed'in insanları çağırdığı İslam dini Arap Yarımadası'nda üstünlük sağlamaya başladı.

Veda Hutbesi ve ölümü

Mescid-i Nebevî'nin içindeki mezarının yan cephesi

Muhammed'in öldürülmesi için zehirleme yapıldığı ve ölümün bu zehirlenmeye bağlı olarak gerçekleştiğine dair rivayetler bulunmaktadır.[99]

Muhammed'in veda haccı olarak anılan Mekke ziyareti sırasında 632 yılı Mart ayında (9 Zilhicce) arefe günü 100.000 den fazla Müslüman'a seslendiği rivayet edilen Arafat vadisindeki Rahmet Dağı'nda yaptığı konuşmasına veda hutbesi denir. Veda Haccı'ndan sonra Medine'ye dönen Muhammed kısa bir süre sonra hastalandı. Son anlarında Aişe ve kızları yanındaydı. Rivayete göre Muhammed, ölümü öncesinde hastalığının en şiddetli anlarında kâğıt-kalem getirilmesini istedi. Müslümanların yollarını şaşırmamaları için bir yazı yazdıracağını söyledi. Ancak daha sonra bundan vazgeçti.[100]

Hayatını kaybetmeden bir süre önce Müslümanlara seslenmesi; "Ellerinizdeki kölelerinize iyi davranınız, namaza dikkat ve devam ediniz!" şeklinde oldu.[101] Başı Aişe'nin göğsüne dayalı şekilde kelime-i şehadet getirdi. Ağzından dökülen son cümle "Allahümme er-refikül ala..." (Türkçe "En yüce dosta" olarak çevrilebilir.[102]) şeklindeydi. 8 Haziran 632'de öldü.[80] Mescid-i Nebevî'nin yanında bulunan Aişe'nin evine defnedildi.

Mescid-i Nebevî ve Yeşil Kubbe

Muhammed'in ölümü sonrasında kabileler hâlinde İslamda irtidat olarak nitelenen dinden dönüşler yaşandı. Halife Ebu Bekir ordusuyla bu kabilelerin üzerine yürüdü ve ridde savaşları adı verilen kanlı savaşlar yaşandı.

Muhammed ayrıca geride önemli miktarda arazi ve mal varlığı bıraktı. Bunların en öne çıkanı tartışmaların da odağında olan Fedek Arazisi'dir. Muhammed'in ölümü sonrası Fatıma bu arazileri Halife Ebu Bekir'den istedi. Ebu Bekir, bu mal ve arazilerin Peygamber tarafından halkın yararına idare edilen devlete ait kamu malları olduğu gerekçesiyle bu isteği geri çevirmiştir. Eşi Fatıma'nın ölümünden sonra Ali, Fatıma'nın peygamberin mirasından payını almak için tekrar başvurdu ancak başvurusu aynı nedenlerle bir kez daha reddedildi. Bununla birlikte Ebu Bekir'den halifeliği devralan Ömer, Medine'deki arazileri Muhammed'in kabilesi Haşimoğulları adına Ali ve Abbâs'a verdi; Hayber ve Fedek Arazisi'ni ise devlet malı saydı.[103]

Muhammed'in ölümü sonrasında geriye kalan dokuz eşinden hiçbiri evlenmedi. Kur'an'da Muhammed'in eşleri için "Peygamber, müminlere kendi nefislerinden önce gelir. O'nun hanımları da onların analarıdır.” (Ahzab Suresi: 6)[104] ayeti bulunması sebebiyle bu kadınların evlenmelerine toplum hoşgörüyle bakmadı.

Evlilikleri ve çocukları

Genel inanışa göre Muhammed 11, ya da 13 kadınla evlenir. İranlı araştırmacı Ali Daşti Muhammed'in evlendiği 23 kadının listesini vermiştir.[105] Muhammed'in evliliklerinde savaş esirleri veya cariyeler de bulunmaktadır. Bunlar evlilik olarak kaydedilse bile İslam kültüründe cariyelerin statüsü ayrıdır ve bu kadınlarla cinsel beraberlik için nikâh işlemi yapılmaz.

Evliliklerin 2'si dışında tamamı Medine döneminde gerçekleşmiş, Muhammed'in eşleri için Mescid-i Nebevî'nin duvarlarına bitişik odalar yapılmıştır.[106] Müslümanlar

« Peygamber, müminlere kendi nefislerinden önce gelir. O'nun hanımları da onların analarıdır.[107] »

ayeti sebebiyle Muhammed'in eşlerinden annelerimiz diye bahsederler.

Rivayete dayalı geleneksel kaynaklara göre Ayşe, Muhammed ile evlendiğinde altı ya da yedi yaşındaydı.[108][109][110] Ayşe, dokuz ya da on yaşına ulaşana kadar cinsel ilişkide bulunmadılar.[108][109][111][112][113][114][115][116] Bu nedenle Ayşe evlilikte bakireydi.[109] Ayşe'nin yaşını hadis gibi kaynaklara göre hesaplayan modern Müslüman yazarlar, Ayşe'nin evlilikte on üç yaşından büyük olduğunu tahmin ederler.[117][118][119][120][121]

Muhammed'le evlendiği sırada 38, 40 veya 46 yaşında olduğu belirtilen ilk eşi Hatice'den 5, 6 veya 7 çocuğu olduğu,[122] Kasım, Abdullah ismindeki erkek çocukların küçük yaşlarda öldüğü, kızların Zeyneb, Rukiyye, Ümmü Gülsüm ve Fatıma isimlerini taşıdıkları bilinir. Muhammed'in Ebu'l Kasım (Kasım'ın babası) olan künyesi, Hatice'den olan ilk oğluna dayanır. Muhammed'in Hatice'den sonraki evliliklerinden Eşi Mariye’den olan oğlu İbrahim dışında çocuğu olmamış ve İbrahim iki yaşında ölmüştür.[123]

En küçük kızı Fatıma, Muhammed'in İslam tarihi açısından en fazla iz bırakan çocuğu ve soyunu devam ettiren tek çocuğudur. Alevi ve Şii anlayışında kutsanır ve ikinci Meryem olarak anılır. İslam geleneğinde Şerif ile Seyyidlerin soyları Fatıma ve Ali yoluyla Muhammed'e dayandırılır.[124]

Muhammed tasvirleri

Theodor Hosemann tarafından çizilen Die Berufung Mohammeds durch den Engel Gabriel.
Hâfız Osman'ın 1690 yılına tarihlendirilen hilyesi

İslam adetleri Muhammed'in resminin çizilmesini hoş görmediği için onu sözle tasvir etme yöntemi tercih edilmiştir. İçerik hadis ve siyer kaynaklarından alınan anlatılardan oluşur. Osmanlı hattatları bu anlatımları hilye adı verilen bir sanat hâline getirmişlerdir.[125] Hilyelerde genellikle tercih edilen rivayette Ali bin Ebu Talib Muhammed'i şu şekilde vasfetmiştir:[125][126]

"Hazreti Peygamber'in boyu ne çok kısa, ne de çok uzundu, orta boyluydu. Ne kıvırcık kısa ne düz uzun saçlı; saçı, kıvırcıkla düz arasında idi. Değirmi (yuvarlak) yüzlü, duru beyaz tenli, iri ve siyah gözlü, uzun kirpikliydi.

İri kemikli ve geniş omuzluydu. Göğsü, ortadan karnına kadar kılsızdı. İki avucu ve tabanları dolgundu. Yürüdüğü zaman, sanki yokuş aşağı iner gibi rahatlıkla ilerlerdi. Sağına ve soluna baktığında bütün vücuduyla dönerdi.

İki omuzu arasında "Nübüvvet mührü" vardı. Bu Onun sonuncu peygamber oluşunun nişanesi idi. O, insanların en cömert gönüllüsü, en doğru sözlüsü, en yumuşak huylusu, en arkadaş canlısıydı. Kendilerini ansızın görenler Onun heybeti karşısında sarsıntı geçirirler, fakat üstün vasıflarını bilerek sohbetinde bulunanlar ise, Onu her şeyden çok severlerdi."

Eleştiriler

Orta Çağ Hristiyan dünyası ve modern dönem öncesi zamanlarda Muhammed algısı genelde olumsuzdur.[17][127] Muhammed'in eleştirileri 7. yüzyıldan beri yapılagelmiştir. Bu değerlendirmelerde ve İslam dışı polemiklerde Muhammed bir Hristiyanlık sapkını veya şeytanlarca ele geçirilmiş bir kişi olarak yer aldı. Modern zamanlarda eleştiriler genellikle; onun peygamberlik iddiası, muhaliflerine karşı şiddet politikası, kölelere sahip olması, ahlakı ve evlilikleri üzerine yapılmaktadır.

Ayrıca bakınız

Notlar

  1. Tam adı: Ebû’l-Kâsım Muhammed ibn-i ʿAbd Allâh ibn-i ʿAbd’ûl-Muttâlib ibn-i Hâşim ibn-i ʿAbd Menâf El Kureyşî (Arapça: ابو القاسم محمد ابن عبد الله ابن عبد المطلب ابن هاشم).
  2. Muhammed'in peygamber olduğuna inanan, "son peygamber" olduğunaysa inanmayan din ve hareketler vardır:
  3. Kur'an, İslam'dan bahsederken her zaman Arapçada "yol" anlamını taşıyan dîn sözcüğünü kullanır.

Kaynakça

  1. F. Buhl, A.T. Welch (1993). "Muhammad". P. Bearman, Th. Bianquis, C.E. Bosworth, E. van Donzel, W.P. Heinrichs (Edl.). Encyclopaedia of Islam. 7 (2nd bas.). Brill. s. 374.
  2. Elizabeth Goldman (1995), s. 63 gives 8 June 632, the dominant Islamic tradition. Many earlier, mainly non-Islamic traditions refer to him as still alive at the time of the invasion of Palestine. See Stephen J. Shoemaker,The Death of a Prophet: The End of Muhammad's Life and the Beginnings of Islam, University of Pennsylvania Press, 2011.
  3. Alford T. Welch, Ahmad S. Moussalli, Gordon D. Newby (2009). "Muḥammad". John L. Esposito (Ed.). The Oxford Encyclopedia of the Islamic World. Oxford: Oxford University Press. 11 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. The Prophet of Islam was a religious, political, and social reformer who gave rise to one of the great civilizations of the world. From a modern, historical perspective, Muḥammad was the founder of Islam. From the perspective of the Islamic faith, he was God's Messenger (rasūl Allāh), called to be a "warner," first to the Arabs and then to all humankind.
  4. "Muhammad | Biography". Encyclopædia Britannica (İngilizce). Erişim tarihi: 26 Ocak 2021.
  5. Morgan, Diane (2009). Essential Islam: A Comprehensive Guide to Belief and Practice. s. 101. ISBN 978-0-313-36025-1. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2012.
  6. Esposito (1998), s. 12.
  7. Esposito (2002b), ss. 4–5.
  8. Peters, F.E. (2003). Islam: A Guide for Jews and Christians. Princeton University Press. s. 9. ISBN 0-691-11553-2.
  9. Esposito, John (1998). Islam: The Straight Path (3rd ed.). Oxford University Press. ss. 9, 12. ISBN 978-0-19-511234-4.
  10. Kur'an 33:40 6 Haziran 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. {{|url=https://web.archive.org/web/20140606204827/http://www.usc.edu/org/cmje/religious-texts/quran/verses/033-qmt.php#033.040 |tarih=6 Haziran 2014 |tarih=6 Haziran 2014 }}
  11. Encyclopedia of World History (1998), s. 452
  12. An Introduction to the Quran (1895), s. 182
  13. An Introduction to the Quran (1895), s. 184
  14. F. E. Peters (2003), s. 9.
  15. Esposito (1998), s. 12; (1999) s. 25; (2002) ss. 4–5
  16. Buhl, F.; Welch, A. T. (1993). "Muḥammad". Encyclopaedia of Islam. 7 (2nd bas.). Brill Academic Publishers. ss. 360-376. ISBN 90-04-09419-9.
  17. Muhammad Mustafa Al-A'zami (2003), The History of The Qur'anic Text: From Revelation to Compilation: A Comparative Study with the Old and New Testaments, ss. 26–27. UK Islamic Academy. ISBN 978-1872531656.
  18. "Muhammad", Encyclopedia of Islam and the Muslim world
  19. Bakınız:
    • Holt (1977a), s. 57
    • Lapidus (2002), ss. 31–32
  20. "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 19 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Eylül 2020.
  21. "Arşivlenmiş kopya". 13 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2020.
  22. Nasr, Seyyed Hossein (2007). "Qurʾān". Encyclopædia Britannica Online. Erişim tarihi: 24 Eylül 2013.
  23. Living Religions: An Encyclopaedia of the World's Faiths, Mary Pat Fisher, 1997, s. 338, I.B. Tauris Publishers.
  24. Kur'an 17:106
  25. Clinton Bennett (1998). In search of Muhammad. Continuum International Publishing Group. ss. 18-19. ISBN 978-0-304-70401-9. 12 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Nisan 2017.
  26. Francis E. Peters (1994). Muhammad and the origins of Islam. SUNY Press. s. 261. ISBN 978-0-7914-1876-5. 13 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Nisan 2017.
  27. Watt (1953), s. xi
  28. Reeves (2003), ss. 6-7.
  29. S. A. Nigosian (2004), s. 6
  30. Donner (1998), s. 132.
  31. Lewis (1993), ss. 33–34
  32. Jonathan, A.C. Brown (2007). The Canonization of al-Bukhārī and Muslim: The Formation and Function of the Sunnī Ḥadīth Canon. Brill Publishers. s. 9. ISBN 978-9004158399. 6 Ocak 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Nisan 2017. We can discern three strata of the Sunni ḥadīth canon. The perennial core has been the Ṣaḥīḥayn. Beyond these two foundational classics, some fourth/tenth-century scholars refer to a four-book selection that adds the two Sunans of Abū Dāwūd (d. 275/889) and al-Nāsaʾī (d. 303/915). The Five Book canon, which is first noted in the sixth/twelfth century, incorporates the Jāmiʿ of al-Tirmidhī (d. 279/892). Finally the Six Book canon, which hails from the same period, adds either the Sunan of Ibn Mājah (d. 273/887), the Sunan of al-Dāraquṭnī (d. 385/995) or the Muwaṭṭaʾ of Mālik b. Anas (d. 179/796). Later ḥadīth compendia often included other collections as well. None of these books, however, has enjoyed the esteem of al-Bukhārīʼs and Muslimʼs works.
  33. Madelung (1997), ss. xi, 19–20
  34. Nurullah Ardıç (21 Ağustos 2012). Islam and the Politics of Secularism. Routledge. s. 99. ISBN 9781136489846. 2 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Nisan 2017.
  35. Holland, Tom; In the Shadow of the Sword; Little, Brown; 2012; s. 303: ‘Otherwise, in all the vast corpus of ancient literature, there is not a single reference to Mecca – not one’
  36. Crone, Patricia; Meccan Trade and the Rise of Islam, 1987, s. 7
  37. Orhan Gökdemir, Din ve Devrim, İstanbul: Destek Yayınları. 2010. s. 64
  38. https://www.mdpi.com/2077-1444/11/3/102/htm
  39. Data on Gibson's biography taken from his Web pages, his book Qur'ānic Geography and the Amazon author information to this book: 21 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. {{|url=https://web.archive.org/web/20200521165215/http://nabataea.net/nabhistory.html |tarih=21 Mayıs 2020 }}, 8 Nisan 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. {{|url=https://web.archive.org/web/20180408141023/http://nabataea.net/authors.html |tarih=8 Nisan 2018 |tarih=8 Nisan 2018 }}, 26 Ocak 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. {{|url=https://web.archive.org/web/20200126144605/https://independent.academia.edu/DanGibson1 |tarih=26 Ocak 2020 }}, 31 Mayıs 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. {{|url=https://web.archive.org/web/20170531014144/http://nabataea.net/authors.html |tarih=31 Mayıs 2017 }}
  40. Dan Gibson: Qur'ānic Geography (2011)
  41. ""Muhammed Nerdeydi", 19.org". 29 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ocak 2020.
  42. "Arşivlenmiş kopya". 3 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Eylül 2020.
  43. Watt (1953), ss. 1-2.
  44. Watt (1953), ss. 16-18.
  45. Loyal Rue, Religion Is Not about God: How Spiritual Traditions Nurture Our Biological, 2005, s. 224.
  46. John Esposito, Islam, Expanded edition, Oxford University Press, s. 4-5.
  47. Câhiliye Arap Hac Ritüellerinin Kur’an’daki Menâsikle Diyalektik İlişkisi
  48. Bkz:
    • Esposito, Islam, Extended Edition, Oxford University Press, ss. 5-7.
    • Kur'an 3:95.
  49. Ueberweg, Friedrich. History of Philosophy, Vol. 1: From Thales to the Present Time. Charles Scribner's Sons. s. 409. ISBN 978-1-4400-4322-2.
  50. Kochler (1982), s. 29.
  51. cf. Uri Rubin, Hanif, Encyclopedia of the Qur'an.
  52. Bkz:
    • Louis Jacobs (1995), s. 272.
    • Turner (2005), s. 16.
  53. acikders.ankara.edu.tr/mod/resource/view.php?id=75322
  54. Bakara Suresi, 89
  55. Araf Suresi, 157
  56. Nebhânî, Yusuf. Hüccetüllah ale'l-Âlemîn. ss. 108-112.
  57. Halebî, es-Sîretü’l-Halebiye, 1:353
  58. El-Envârü'l-Muhammediyye mine'l-Mevâhibü'l-Ledünniyye, s. 143 (İbn-i Abbas'tan rivayet olunmuştur)
  59. Nursi, Said (2003). Sözler - 19. Söz. İstanbul: Işık Yayınları. ISBN 9758642537.
  60. "İslam'a Cevap". 19 Nisan 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mayıs 2012.
  61. "Muhammad." Encyclopædia Britannica Ultimate Reference Suite. Chicago: Encyclopædia Britannica, 2012.
  62. Yücel, İrfan (2012). Peygamberimizin Hayatı (PDF) (21. bas.). Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları. ss. 7-38. ISBN 9789751901880. 20 Mart 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Aralık 2015.
  63. Yücel 2012, s. 30/38
  64. Sahih-Bukhari, Book 43, #658
  65. Sahih Bukhari Book 59, #641
  66. Hisham Ibn Al-Kalbi – The Book of Idols. Translated by Nabih Amin Faris. Princeton University Press, pg. 21–22
  67. "Muhammad," Encyclopedia of Islam and the Muslim world
  68. İbn-i Hişam, Sîre, c.1, s.1-3
  69. İbn Sa’d, Tabakat, c.1, s.55-56
  70. Belâzuri,Ensabü’l-Eşraf, c.1, s.12
  71. Taberî, Tarih, c.2, s.172-180
  72. Kâinatın Efendisi Peygamberimizin Hayatı, Salih Suruç, Nesil Yayınları, sayfa 40, 2013ISBN 978-975-269-894-9
  73. İbn-i Sâd Tabakat c. 1 s. 20, Müslim Sahih c. 7 s. 58
  74. Hamidullah, Muhammad (Şubat 1969). "The Nasi', the Hijrah Calendar and the Need of Preparing a New Concordance for the Hijrah and Gregorian Eras: Why the Existing Western Concordances are Not to be Relied Upon" (PDF). The Islamic Review & Arab Affairs. ss. 6-12. 5 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2013.
  75. http://archive.org/details/elementsofjewish00burnuoft
  76. "Arşivlenmiş kopya". 21 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2013.
  77. "Cahiliye dönemi Arap takvimi". 17 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Temmuz 2013.
  78. ""Sorularla Peygamberimiz", sonpeygamber.info". 17 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Temmuz 2013.
  79. SURUÇ, Salih (2005). Peygamberimizin Hayatı. İstanbul: Nesil Yayınları. ISBN 975-408-019-4 c. 1 s.54-68.
  80. http://arastirmaciyazarlar.com.tr/popup/haber-yazdir.asp?haber=14#_Toc97344014 19 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. arastirmaciyazarlar.com.tr
  81. Yücel 2012, s. 9/38
  82. Kur'ân-ı Kerim ve Türkçe anlamı (Meal), s. 596, Diyanet İşleri Başkanlığı, Ankara, 1985
  83. Dini Kavramlar Sözlüğü. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları. 2010. ISBN 9789751936837. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2013. T.C. Başbakanlık Diyanet İşleri Başkanlığı-Dini Kavramlar Sözlüğü
  84. "Arşivlenmiş kopya". 1 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Ekim 2020.
  85. Buhârî, Bed'u'l-vahy, 3
  86. "Arşivlenmiş kopya". 4 Şubat 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Nisan 2012.
  87. "Arşivlenmiş kopya". 24 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Şubat 2013.
  88. "Arşivlenmiş kopya". 27 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Şubat 2013.
  89. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/605725
  90. "Arşivlenmiş kopya". 5 Eylül 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ağustos 2014.
  91. "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 6 Kasım 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Haziran 2013.
  92. "Arşivlenmiş kopya". 24 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Eylül 2020.
  93. Encyclopedia of Islam and Muslim World (2003), ss. 482
  94. http://www.risaleinurenstitusu.org/kulliyat/mektubat/on-dokuzuncu-mektub/180 17 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Said Nursi, Mektubat, s. 180
  95. "Arşivlenmiş kopya". 31 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Eylül 2020.
  96. "Arşivlenmiş kopya". 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Eylül 2020.
  97. Buhârî, Fadlü's-Salât, 20/1, Hadis no: 1190
  98. Sahih-i Buhârî, Tıp Kitabı, Ledüd Bâbı, Sahih-i Müslim, Selam Kitabı, Ledüd ile Tedavinin Mekruhluğu Bâbı, Müsned-i Ahmed b. Hanbel, c.6, s.118, Sünen-i Tirmizi, c. 3, s. 265
  99. Sahih, Buhari (1960). İbn Sa'd, et-Tabakâtü'l-Kübrâ,. c. 3,. Beyrut. s. s. 91.
  100. İbn-i Sâd Tabakat c. 2 s. 254
  101. Kılıç, Mustafa Cemil (17 Ekim 2012). "En Yüce Dosta Doğru". haberiniz. 26 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mayıs 2013.
  102. Madelung (1997), s. 62.
  103. Yazır, Elmalılı Muhammed Hamdi (2011). Hak Dini Kur'an Dili. 4. İstanbul: Hisar Yayınevi. s. 141. ISBN 9789757422174.
  104. Yoel Natan Moon-O-theism s983
  105. William Montgomery Watt, Muhammad at Madina At the Clarendon Press, (1956) s.284)
  106. Aleem, Shamim (2007). "12. Mothers of Believers". Prophet Muhammad(s) and His Family. AuthorHouse. s. 85. ISBN 978-1-4343-2357-6.
  107. Watt, Aisha, Encyclopedia of Islam
  108. D. A. Spellberg, Politics, Gender, and the Islamic Past: the Legacy of A'isha bint Abi Bakr, Columbia University Press, 1994, s. 40
  109. Karen Armstrong, Muhammad: A Biography of the Prophet, Harper San Francisco, 1992, s. 145
  110. Karen Armstrong, Muhammad: Prophet For Our Time, HarperPress, 2006, s. 105
  111. Muhammad Husayn Haykal, The Life of Muhammad, North American Trust Publications (1976), s. 139
  112. Barlas (2002), ss. 125–26
  113. A.C. Brown, Jonathan (2014). Misquoting Muhammad: The Challenge and Choices of Interpreting the Prophet's Legacy. Oneworld Publications. ss. 143-44. ISBN 978-1-78074-420-9.
  114. A.C. Brown, Jonathan (2014). Misquoting Muhammad: The Challenge and Choices of Interpreting the Prophet's Legacy. Oneworld Publications. s. 316. n° 50. ISBN 978-1-78074-420-9. Evidence that the Prophet waited for Aisha to reach physical maturity before consummation comes from al-Ṭabarī, who says she was too young for intercourse at the time of the marriage contract;
  115. Tabari, Volume 9, Page 131; Tabari, Volume 7, Page 7
  116. Barlas, Asma (2012). "Believing Women" in Islam: Unreading Patriarchal Interpretations of the Qur'an. University of Texas Press. s. 126. On the other hand, however, Muslims who calculate 'Ayesha's age based on details of her sister Asma's age, about whom more is known, as well as on details of the Hijra (the Prophet's migration from Mecca to Madina), maintain that she was over thirteen and perhaps between seventeen and nineteen when she got married. Such views cohere with those Ahadith that claim that at her marriage Ayesha had "good knowledge of Ancient Arabic poetry and genealogy" and "pronounced the fundamental rules of Arabic Islamic ethics.
  117. "The Concept of Polygamy and the Prophet's Marriages (Chapter: The Other Wives)". 7 Şubat 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 June 2019.
  118. Ali, Muhammad (1997). Muhammad the Prophet. Ahamadiyya Anjuman Ishaat Islam. s. 150. ISBN 978-0-913321-07-2. 1 January 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi.
  119. Ayatollah Qazvini. "Ayesha married the Prophet when she was young? (In Persian and Arabic)". 26 Eylül 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 June 2019.
  120. A.C. Brown, Jonathan (2014). Misquoting Muhammad: The Challenge and Choices of Interpreting the Prophet's Legacy. Oneworld Publications. ss. 146-47. ISBN 978-1-78074-420-9.
  121. "Arşivlenmiş kopya". 24 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Eylül 2020.
  122. Nicholas Awde (2000), s. 10
  123. Cyril Glasse, Huston Smith, 'New Encyclopedia of Islam'. Rowman Altamira Press. (2003) s. 407. ISBN 978-0759101890, ISBN 0759101892
  124. Öksüz, Hüseyin. "Hilye Levhaları". tefekkurdergisi.com. 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ağustos 2011.
  125. Ali Sultaan Asani; Kamal Abdel-Malek; Annemarie Schimmel (Ekim 1995). Celebrating Muḥammad: images of the prophet in popular Muslim poetry. University of South Carolina Press. ISBN 978-1-57003-050-5. 15 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Kasım 2011.
  126. Watt (1974) s. 231

Bibliyografi

  • Yücel, İrfan (2012). Peygamberimizin Hayatı (PDF). İstanbul: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları. ISBN 9789751901880. Erişim tarihi: 2 Temmuz 2013.
  • Ahmed, Leila (Yaz 1986). "Women and the Advent of Islam". Signs. 11 (4). ss. 665-91. doi:10.1086/494271.
  • Ali, Muhammad Mohar (1997). The Biography of the Prophet and the Orientalists. King Fahd Complex for the Printing of the Holy Qur'an. ISBN 9960-770-68-0. 6 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2013.
  • Wijdan, Ali (23–28 Ağustos 1999). "From the Literal to the Spiritual: The Development of Prophet Muhammad's Portrayal from 13th century Ilkhanid Miniatures to 17th century Ottoman Art" (PDF). Proceedings of the 11th International Congress of Turkish Art, 7. Utrecht, The Netherlands eds. M. Kiel, N. Landman, and H. Theunissen. ss. 1-24. 3 Aralık 2004 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2013.
  • Armstrong, Karen (1992). Muhammad: A Biography of the Prophet. Harpercollins. ISBN 0-06-250886-5.
  • Awde, Nicholas (2000). Women in Islam: An Anthology from the Quran and Hadith. Routledge. ISBN 0-7007-1012-4.
  • Ballard, Harold Wayne (2002). A Journey of Faith: An Introduction to Christianity. Mercer University Press. ISBN 0-86554-746-7.
  • Barlas, Asma (2002). Believing Women in Islam. University of Texas Press. ISBN 0-292-70904-8.
  • Bogle, Emory C. (1998). Islam: Origin and Belief. Texas University Press. ISBN 0-292-70862-9.
  • Brown, Daniel (2003). A New Introduction to Islam. Blackwell Publishing Professional. ISBN 978-0-631-21604-9.
  • Bullough, Vern L (1998). The Subordinated Sex: A History of Attitudes Toward Women. University of Georgia Press. ISBN 978-0-8203-2369-5.
  • Cohen, Mark R. (1995). Under Crescent and Cross (Reissue bas.). Princeton University Press. ISBN 978-0-691-01082-3.
  • Dakake, Maria Massi (2008). The Charismatic Community: Shi'ite Identity in Early Islam. SUNY Press. ISBN 0-7914-7033-4.
  • Donner, Fred (1998). Narratives of Islamic Origins: The Beginnings of Islamic Historical Writing. Darwin Press. ISBN 0-87850-127-4.
  • Endress, Gerhard (2003). Islam. New Age Books. ISBN 978-81-7822-156-4.
  • Ernst, Carl (2004). Following Muhammad: Rethinking Islam in the Contemporary World. University of North Carolina Press. ISBN 0-8078-5577-4.
  • Esposito, John (1998). Islam: The Straight Path. Oxford University Press. ISBN 0-19-511233-4.
  • Esposito, John (1999). The Islamic Threat: Myth Or Reality?. Oxford University Press. ISBN 0-19-513076-6.
  • Esposito, John (2002). What Everyone Needs to Know About Islam. Oxford University Press. ISBN 0-19-515713-3.
  • Farah, Caesar (1994). Islam: Beliefs and Observances (5th bas.). Barron's Educational Series. ISBN 978-0-8120-1853-0.
  • Glubb, John Bagot (1970 (reprint 2002)). The Life and Times of Muhammad. Hodder & Stoughton. ISBN 0-8154-1176-6. Tarih değerini gözden geçirin: |yıl= (yardım)
  • Goldman, Elizabeth (1995). Believers: spiritual leaders of the world. Oxford University Press. ISBN 0-19-508240-0.
  • Goldman, Ann (2006). Oxford Textbook of Palliative Care for Children. Oxford University Press. ISBN 0-19-852653-9.
  • Haaren, John Henry (1904). Famous Men of the Middle Ages. University Publishing Company. ISBN 1-882514-05-X.
  • Al-Hibri, Azizah Y. (2003). "An Islamic Perspective on Domestic Violence". 27 Fordham International Law Journal 195.
  • Holt, P. M. (1977). The Cambridge History of Islam (Paperback). Cambridge University Press. ISBN 978-0-521-29135-4.
  • Hourani, Albert (2003). A History of the Arab Peoples. Belknap Press; Revised edition. ISBN 978-0-674-01017-8.
  • ibn Isa, Muhammad (Imam Tirmidhi) (2011). Syama'il Muhammadiyah: KeanggunanMu Ya Rasulullah (Hardcover) (Arapça). Malaysia: PTS Islamika Sdn. Bhd. s. 388. ISBN 978-967-3-66064-3.
  • Ishaq, Ibn (2002). The Life of Muhammad: A Translation of Ibn Ishaq's Sirat Rasul Allah. Oxford University Press. ISBN 978-0-19-636033-1.
  • Jacobs, Louis (1995). The Jewish Religion: A Companion. Oxford University Press. ISBN 0-19-826463-1.
  • Kelsay, John (1993). Islam and War: A Study in Comparative Ethics. Westminster John Knox Press. ISBN 0-664-25302-4.
  • Khan, Majid Ali (1998). Muhammad The Final Messenger. Islamic Book Service, New Delhi, 110002 (India). ISBN 81-85738-25-4.
  • Kochler, Hans (1982). Concept of Monotheism in Islam & Christianity. I.P.O. ISBN 3-7003-0339-4.
  • Lapidus, Ira (2002). A History of Islamic Societies (2nd bas.). Cambridge University Press. ISBN 978-0-521-77933-3.
  • Larsson, Göran (2003). Ibn Garcia's Shu'Ubiyya Letter: Ethnic and Theological Tensions in Medieval Al-Andalus. Brill Academic Publishers. ISBN 90-04-12740-2.
  • Lewis, Bernard (1993, 2002). The Arabs in History. Oxford University Press. ISBN 0-19-280310-7. Tarih değerini gözden geçirin: |yıl= (yardım)
  • Lewis, Bernard (1992). Race and Slavery in the Middle East: An Historical Enquiry (Reprint bas.). Oxford University Press, USA. ISBN 978-0-19-505326-5.
  • Lewis, Bernard (21 Ocak 1998). "Islamic Revolution". The New York Review of Books. 8 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2013.
  • Lings, Martin (1983). Muhammad: His Life Based on the Earliest Sources. Islamic Texts Society. ISBN 978-0-946621-33-0. US edn. by Inner Traditions International, Ltd.
  • Madelung, Wilferd (1997). The Succession to Muhammad: A Study of the Early Caliphate. Cambridge University Press. ISBN 0-521-64696-0.
  • Momen, Moojan (1985). An Introduction to Shi'i Islam: The History and Doctrines of Twelver Shiʻism. Yale University Press. ISBN 0-300-03531-4.
  • Neusner, Jacob (2003). God's Rule: The Politics of World Religions. Georgetown University Press. ISBN 0-87840-910-6.
  • Nigosian, S. A. (2004). Islam:Its History, Teaching, and Practices. Indiana University Press. ISBN 0-253-21627-3.
  • Ordoni, Abu Muhammad (1992). Fatima the Gracious. Ansariyan Publications. ISBN B000BWQ7N6 |isbn= değerini kontrol edin: invalid character (yardım).
  • Peters, Francis Edward (2003). Islam: A Guide for Jews and Christians. Princeton University Press. ISBN 0-691-11553-2.
  • Peters, Francis Edward (2003b). The Monotheists: Jews, Christians, and Muslims in Conflict and Competition. Princeton University Press. ISBN 0-691-11461-7. ASIN: B0012385Z6.
  • Peters, Francis Edward (1994). Muhammad and the Origins of Islam. SUNY Press. ISBN 0-7914-1876-6.
  • Peters, F. E. (1991). "The Quest of the Historical Muhammad". International Journal of Middle East Studies. 23 (3). ss. 291-315. doi:10.1017/S0020743800056312.
  • Peterson, Daniel (2007). Muhammad, Prophet of God. Wm. B. Eerdmans Publishing Company. ISBN 0-8028-0754-2.
  • Rahman, Fazlur (1979). Islam. University of Chicago Press. ISBN 0-226-70281-2.
  • Ramadan, Tariq (2007). In the Footsteps of the Prophet: Lessons from the Life of Muhammad. Oxford University Press. ISBN 0-19-530880-8.
  • Razwi, Ali Asgher (1997). A Restatement of the History of Islam and Muslims. World Federation of K S I Muslim Communities Islamic Centre. ISBN 0-9509879-1-3.
  • Reeves, Minou (2003). Muhammad in Europe: A Thousand Years of Western Myth-Making. NYU Press. ISBN 978-0-8147-7564-6.
  • Robinson, David (2004). Muslim Societies in African History. Cambridge University Press. ISBN 0-521-82627-6.
  • Rodinson, Maxime (2002). Muhammad: Prophet of Islam. Tauris Parke Paperbacks. ISBN 1-86064-827-4.
  • Rue, Loyal (2005). Religion Is Not about God: How Spiritual Traditions Nurture Our Biological. Rutgers. ISBN 0-8135-3955-2.
  • Serin, Muhittin (1998). Hattat Aziz Efendi. Istanbul. ISBN 975-7663-03-4, OCLC 51718704 |isbn= değerini kontrol edin: invalid character (yardım).
  • Sikand, Yoginder (2004). Muslims in India since 1947: Islamic perspectives on inter-faith relations. Londra: RoutledgeCurzon. ISBN 0-415-31486-0.
  • Tabatabae, Sayyid Mohammad Hosayn. AL-MIZAN:AN EXEGESIS OF THE QUR'AN, translation by S. Saeed Rizvi. WOFIS. ISBN 964-6521-14-2.
  • Teed, Peter (1992). A Dictionary of Twentieth Century History. Oxford University Press. ISBN 0-19-211676-2.
  • Turner, Colin (2005). Islam: The Basics. Routledge. ISBN 0-415-34106-X.
  • Watt, W. Montgomery (1961). Muhammad: Prophet and Statesman. Oxford University Press. ISBN 0-19-881078-4. (New edition 1974)
  • Watt, W. Montgomery (1956). Muhammad at Medina. Oxford University Press. ISBN 0-19-577307-1.
  • Watt, W. Montgomery (1953). Muhammad at Mecca. Oxford University Press. ISBN 0-19-577277-6. ASIN: B000IUA52A.
  • Weil, Gustav; Sanders, Frank K.; Dunning, Harry W. (1895). "An Introduction to the Quran". The Biblical World. 5 (3). The University of Chicago Press. ss. 181-191. doi:10.1086/471621. JSTOR 3135387.
  • Brockopp, Jonathan E., (Ed.) (2010). The Cambridge companion to Muhammad. Cambridge Companions to Religion. Cambridge University Press. ISBN 978-0-521-71372-6.
  • Weil, Gustav (1895). "An Introduction to the Quran II". The Biblical World. 5 (4). The University of Chicago Press. ss. 273-286. doi:10.1086/471639. JSTOR 3135160.

Ansiklopediler

  • William H. McNeill, Jerry H. Bentley, David Christian, (Ed.) (2005). Berkshire Encyclopedia of World History. Berkshire Publishing Group. ISBN 978-0-9743091-0-1.
  • Richard C. Martin, Said Amir Arjomand, Marcia Hermansen, Abdulkader Tayob, Rochelle Davis, John Obert Voll, (Ed.) (2003). Encyclopedia of Islam & the Muslim World. MacMillan Reference Books. ISBN 978-0-02-865603-8.
  • P. J. Bearman, Th. Bianquis, C. E. Bosworth, E. van Donzel, W. P. Heinrichs ((Ed.)). Encyclopaedia of Islam Online. Brill Academic Publishers. ISSN 1573-3912.
  • Lindsay Jones, (Ed.) (2005). Encyclopedia of Religion (2nd bas.). MacMillan Reference Books. ISBN 978-0-02-865733-2.
  • Jane Dammen McAuliffe, (Ed.) (2005). Encyclopedia of the Qur'an. Brill Academic Publishers. ISBN 978-90-04-12356-4.
  • Encyclopedia of World History. Oxford University Press. 1998. ISBN 0-19-860223-5.
  • The New Encyclopædia Britannica (Rev bas.). Encyclopædia Britannica, Incorporated. 2005. ISBN 978-1-59339-236-9.

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.