İslam ve bilim

İslam'ın yoğun bir şekilde yayıldığı ve İslam devletlerinin yükselişte olduğu İslam'ın Altın Çağı olarak bilinen 8 ilâ 14. yüzyıllarda İslam topraklarında birçok bilim insanı yetişmiş ve bilimsel faaliyetler çok yoğunlaşmıştır. Bilim anlamında ve İslam kültüründe önemli bir yere sahip olan özgün terim "ilim"dir ki bu sözcük Türkçede de bilim anlamında, ilim şeklinde, eskimiş olsa da, yer almaktadır.[1][2]

11. yüzyıl dolaylarından kalma, el-Biruni tarafından yapılmış ve Ay'ın farklı evrelerini gösteren bir çizim.

İslam'ın Altın Çağı

İslam'ın Altın Çağı veya İslam Rönesansı, 8. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar[3][4][5] İslam dünyasının yükselişini ifade eden dönemdir. Bu dönemlerde anatomi ve astronomi de öğretilmiştir.[6]

Kur'an ile bilim ilişkisi

Kur'an ve bilim ilişkisi İslam dünyasında İslam ve bilim ilişkisinden ayrı olarak özel bir yere sahiptir. Bazı İslami çevreler Kur'an'ın geçmiş ve gelecek her şeyi kapsadığı, dolayısıyla bilimsel gelişmeleri ihmal edemeyeceği düşüncesinden hareketle Kur'an'ın değişik ilmi keşif ve gelişmelere işaret eden ayetler barındırdığına ve bu durumun mucize oluşuna vurgu yaparlarken, bazı yazarlarca Kur'an ayetlerini bilimsel verilerle yorumlama filoloji, belağat ve inanç açısından sakıncalı bulunmuştur.[7] Bazı kişiler Kur'an ve bilim arasında cifr, Ebced gibi hurufi yöntemler kullanarak da bağlantı kurma ve Kur'an ayetlerinden yeni anlamlar çıkartma eğilimindedirler. Alaka kelimesine yüklenen genetik kod anlamı[8] veya Kur'an'da DNA ve RNA'dan bahsedildiği iddiası [9] bu eğilimin boyutlarını gösteren örneklerdendir.

Orhan Gökdemir "Din ve Devrim" isimli kitabında Kur'an'ın malzemesinin eski inançlar olduğunu, bu sebeple O'nda bilimsel tutarsızlık ve aykırılıklar bulunmasının Onun doğasında olduğu görüşünü ifade eder.[10]

Kozmogoni ve kozmoloji

Yer merkezli (yer üstü) evren modeli – C. Flammarion, Holzschnitt, Paris 1888, Kolorit: Heikenwaelder Hugo, Wien 1998
Yaratılış
Kur'an'ın kendisine ait bir kozmogoniye sahip olup olmadığı tartışılabilir bir konudur. Kur'an'da Evren'in yaratılışı Sümer mitolojisine dayanan Tevrat anlatılarına benzemektedir; Kur'an'da gökler ve yerin önceden bitişik iken ikiye ayrıldığından, her şeyin sudan yaratıldığından, gökler ve yerin 6 günde yaratıldığından bahsedilir. Kur'an'da 7 gök kavramıyla birlikte gökleri Allah'ın yukarıda tuttuğu ve düşmekten koruduğundan bahsedilir.

İslam kozmolojisinin bir diğer kaynağı olan hadislere göre insan ve evrenin yaratılışı arasında bir ayrım yapılmaz, dünyanın toplam ömrü yaratılışından kıyamete kadar 7000 yıldır ve bunun 5600 yılı Muhammed'in zamanından önce geride kalmıştır.[11][12] [13]

Evren modeli
Kur'an'a göre Evren'in Dünya merkezli bir model (yer üstü evren) olarak tanımlandığı düşünülmektedir.[14] Kur'an ayetlerinde yeryüzü insanlar için dümdüz bir döşek haline getirilmiş, (Naziat Suresi 30) gökler (evren, sema) Dünya üzerinde 7 kat olarak düzenlenmiş, gök lambaları olan yıldızlar 1. kat göğe (s:Mülk Suresi: 5) yerleştirilmişlerdir.[15][16] Allah islam mitolojisinde Gökte Arş üzerinde oturarak Dünyayı idare eder. Ayrıca bu evren içerisinde melekler, ifritler, cinler, şeytanlar gibi mitolojik veya yarı mitolojik yaratıklar bulunur.
Bir ifrit tarafından süslenen Makhan, Genceli Nizami'nin hamza şiiri için kullanılmış, Buhara, 1648.

Gezegen kavramı: Kur'an'da açıkça gezegen (seyyare) kavramı bulunmamakla birlikte bazı ayetlere bu anlamların yüklendiği görülmektedir.

"Hani Yusuf babasına: "Babacığım! Muhakkak ki ben on bir gezegeni (Kevkeb), Güneş'i ve Ay'ı gördüm. . . Bana secde ediyorlardı" dedi."[17] Bu surede Dünya ayrıca anıldığı için, 11 gezegen ile birlikte Kur'an'ın toplam 12 gezegenin varlığından bahsettiği ifade edilir.[18] Günümüzde gezegen sayısı 8 olarak kabul edilmektedir. Bilim insanları güneş sisteminde binlerce olabileceğini varsaydıkları cüce gezegenler de en az beş adet olarak kabul edilir.

Dünya'nın şekli
"...Ve yeryüzünü de yayıp döşedi." (Naziat Suresi, 30) Ayette geçen "deha" kelimesi geleneksel anlayışa göre yayıp döşemek, dümdüz yapmak anlamlarını ifade eder. Bu ve benzeri ayetlerin tercümeleri kelimenin kökeni ile ilgili tartışmalar açılarak bazı meal yazarları tarafından "yuvarlattı" ifadesi ile verilmektedir.[19]

Medine İslam Üniversitesi rektörü Abdülaziz bin Baz (1910–1999) ise ayet ve hadislerin dış görünümlerinden hareketle “Dünya’nın Sakin, Güneş’in Hareketli Olduğuna ve Gezegenlere Çıkmanın İmkansızlığına Dair Akli ve Hissi Deliller” isimli, resmî makamlarca basılan risalesinde şunları söylemektedir: “Kim bunu iddia ederse küfür ve delalete düşmüş olur. Çünkü bu iddia hem Allah’ın, hem Kuran’ın, hem Peygamber’in reddidir. Bunu iddia eden kişi tövbeye davet edilir. Ederse ne ala! Aksi takdirde kafir ve dinden dönmüş bir kişi olarak öldürülür ve malı da Müslümanların hazinesine katılır."[20]

Evren'in büyüklüğü
Kur'ân'da gök cisimleri Güneş, Ay ve yıldızlardan ibarettir. Kur'an'da kıyamet sahnesi anlatılırken gök cisimlerinin hangi büyüklüklerde ele alındığını düşünmemize yarayacak bazı ifadeler bulunur; Tekvir, Mülk ve Cin surelerindeki ifadelerde yıldızlar haber çalmak için gökyüzüne çıkan şeytanlara atılan taşlardır ve kıyamet vakti geldiğinde yıldızlar yeryüzüne dökülürler ve hayat bu durumda da devam eder (Tekvir 1-7). İlgili ayetlerde atmosfere giren meteorlar yıldız için kullanılan işaret zamiri ile anılmıştır.
Evren'in sonu
Tekvir Suresi'nde anlatılan Kıyamet sahneleri evren'in sonu ile ilgili teorilerden büzüşme ve kendi içerisine kapanma teorisini andırır: Kıyamet yaklaştığında Güneş dürülür ve yıldızlar yeryüzüne dökülür, dağlar yürütülür ve denizler tutuşturulur, ancak bu durumda bile hayat devam etmektedir.

Hadislere göre "Kıyamet günü güneş yeryüzüne yaklaşır ve insanlar terlemeye başlar. Kiminin teri topuklarına, kimininki baldırlarının yarısına, kimisininki dizlerine, kimininki uyluklarına ve kimilerinin teri ise ağzına kadar varır, kimi de vardır ki, onun teri boyunu dahi aşar.[21]

Bugünkü bilimsel anlayış, evrenin genişlemekte, galaksilerin birbirlerinden uzaklaşmakta olduğunun ve karanlık enerjinin keşfi ile birlikte evrensel geri dönüş ve büzüşme teorisini rafa kaldırmıştır.

Dünya tarihi ve insan

Kur'an'da Dünya'nın jeolojik tarihi ile ilişkin ifadeler bulunur.

Beşeri tarih ise Âdem'le başlatılır. İnsanın yaratılışı ve evrimi: Kur'an'a göre insan bir erkek ve bir dişi şeklinde yaratılarak Cennet'ten dünyaya indirilmiş bir çiftten çoğalmış bir nesildir. İnsan (erkek, Âdem) Kur'an'a göre sudan (Furkan 54, Nur 45), topraktan (Rum 20) ve süzülmüş, şekil verilmiş, pişirilmiş çamurdan (Enam 2, Secde 7) yaratılmıştır. Kadın ise (hadislere göre Havva, kaburga kemiği alınıp kullanılarak) Âdem'den yaratılmıştır.[22] Ancak ilk insanlar Nuh örneğinde görülebileceği gibi bin yıl (veya daha fazla) yaşayabilmekteydiler. Hadislerde bu insanların uzun boylu (60 zira' yani yaklaşık 35-48 metre) olmalarından bahsedilir.[23] Kur'an'da ilk insan olarak Âdem'in ismi defalarca anılmasına rağmen eşinden ismiyle bahsedilmez.

İslam bilginlerinin az bir kısmı insanın evrimi bilgisini Kur'an'a aykırı bulmaz ve bu bilimsel veriyi desteklediğini düşündükleri birkaç ayeti de kanıt olarak ileri sürerler. Çoğunluk ise Kur'an anlatımlarının evrimi desteklemediği görüşünü benimsemişlerdir.[24]

Tufan ikinci bir yaratılış aşamasıdır. Babil Kulesi, Kârûn (Kreisos), Büyük İskender gibi bazı tarihsel yapı ve kişiliklerin Kur'an anlatıları ile bağlantılı olduğu düşünülür.

Kur'an'da yeryüzünün sularla kaplanmasıyla Nuh'un gemisine alınan bazı insan ve hayvanlarla canlı türlerinin devam ettiğini anlatan Tufan, Yunus peygamberi yutan bir balığın hadislere göre Akdeniz'den Ninova'ya kadar göç etmesi gibi anlatılar paleontoloji, coğrafya ve tarih bilimi açısından üzerinde durulabilecek anlatımlardır.

Zaman ölçümü
Kur'an takvim olarak o güne kadar Araplarda kullanılmakta olan 12'li Ay takvimini (kamerî aylar) esas almış, ancak o zamana kadar kullanılmakta olan ve her yıl mevsimlerin ve ayların çok az bir farkla sabit kalmalarını sağlayan "nesi" uygulamasını "küfürde ileri gitmek" şeklinde bir niteleme ile yasaklamıştır.(Tevbe suresi:36-37) Böylece her yıl bir önceki yıla göre 11 gün erken gelen ve 33 yılda bütün bir bütün yılı dolaşan hicrî takvim meşru kılınmış, mevsimlerle uyumsuz bir takvim seçilmiştir.
Embriyoloji
7 haftalık bir insan embriyosu, mü'minun 14. ayette geçen aleka (pıhtı), mudga (çiğnenmiş et) kelimeleri Kur'an mucizesine inananlar için bu olağanüstüdür.

Kur'an'da insanın anne karnında embriyonik gelişim aşamaları ile ilgili ifadeler bulunur: "Şüphesiz ki biz insanı "süzme çamur"dan yarattık. Sonra onu sağlam bir karargâhta yerleştirdik. Sonra o nutfeyi "aleka"ya çevirdik. Derken alekayı da "mudğa" yaptık. O mudğayı da kemikler hâline çevirdik. O kemiklere et giydirdik. Daha sonra onu bambaşka bir yaratılışla inşâ etttik." (23:12-14)

Kur'an'ın bu ve diğer bazı ayetlerinden, Onun organların gelişim sırasını verdiği iddiaları da öne sürülmüştür.[25] Bu ifadeler bazılarınca mucize olarak değerlendirilirken, karşıt görüşte olanlara göre verilen bilgiler yanlış olmasının yanında Antik Yunanistan'dan Galen (129-216) gibi bilginlerin kendi zamanlarındaki bilgi seviyelerine göre ifade ettikleri düşüncelere dayanmaktadırlar.[8][26]

Diğer konu başlıkları

Kurandaki bazı ifadeler aşağıda verilen konu başlıklarıyla ilgili bulunur.

Dünya ve Evren: Dünyanın dönmesi, dağların hareket etmesi (levha tektoniği) ve Evrenin genişlemesi, (big bang teorisi), ozon tabakası, yüzey gerilimi, aşılayıcı rüzgarlar.

İnsan: Döllenme, parmak izleri.

Canlılar: Her şeyin çift yaratılması.

Teknoloji: Elektrik, ışınlama (ışınlama ile eşya nakli), hayvanlarla iletişim.

Demirin indirilmesi: "…Ve kendisinde çetin bir sertlik ve insanlar için yararlar bulunan demiri de indirdik… (Hadid Suresi, 25) Dünya'nın ilk evrimsel aşamalarında gerçekleştiği iddia edilen ağır metallerin dış uzaydan Dünya üzerine çökme veya yığılma suretiyle, Dünya'da oluşması mümkün olmayan bu elementlere Dünya'nın sahip olduğu bilgisi ile Hadid Suresi 25. ayet arasında bağlantı kurulur.

Harici video
İlyas Özkan ve konuğu Kur'anda "demirin indirilmesi" ifadesini metalurji tarihi ile bağlantılı olarak tartışıyorlar.


Uzaya gidiş: Kur'an ayetlerinde uzayın keşfi ve uzaya gidişin haber verildiği de iddia edilir: "Ey cin ve insan toplulukları! Eğer göklerin ve yerin kenarından çıkıp gidebilirseniz, haydi çıkın. Halbuki siz ancak büyük bir kuvvetle çıkabilirsiniz." (Rahman, 33)

Kur'an'da matematik ve rakamsal değerler

Kur'an'da matematik şeriat hukukunda miras probleminin çözümü amacıyla kullanılır. Bu ayetlerde payın paydadan yüksek oluşu bazı araştırmacıların dikkatlerini çekmiştir.[27]

Batıni-Hurufi anlayışında Kur'an'daki bazı ayet, ayet parçacıkları ve kelimelerin görünür anlamlar dışında derin anlamları olduğuna ve bu anlamların çok daha önemli olduğuna inanılır. Bunun yanında birtakım kelimelerin tekrar sayıları, yer aldığı sure ve ayet numaraları ve ayetlerden Ebced yöntemiyle çıkartılan rakamsal değerlerin anlamlı ve mucize yönlerine inanılır.

Ayrıca Kur'an'da 19 sayısı ve katları ile ilgili şifreleme yapıldığı iddiaları bulunur.[28][29]

Mucize olduğu iddiaları ve eleştiriler

Kur'an ilim ilişkisi ile ilgili farklı eleştiriler de getirilmiştir. Buna göre ayetlerden kastedilmeyen anlamların çıkartılması, ayetlerin çarpıtılarak bilimsel sonuçlar elde edilmesi, bilimin çarpıtılarak ayetlere yaklaştırılması bu eleştirilerden bazılarıdır.

İslam dünyasında yaygınlaşan bir akım Kur'an'ın bilimsel bulguları insanların bu bilgilere ulaşmasından çok daha önceki bir tarihte açıkladığı veya işaret ettiği, bu sebeple mucize olduğuna yönelik yayınlardır. Bu akımın batıdaki öncüsü Maurice Bucaille'dir ve akım onun ismine izafe edilerek Bucailleizm olarak isimlendirilir. Bazı araştırmacılar bu iddiaları sözdebilim olarak nitelemişlerdir. (Bakınız: "Scientific foreknowledge in sacred texts" 16 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.)

Uzaya gidiş
İddia Kur'an'a muhalif çevrelerce de değerlendirilerek ayetlerin bahsedilen konu ile ilgisiz ve mucize olarak düşünülemeyecek sözlerden ibaret olduğu ifade edilmiştir.[30]
Demirin indirilmesi
Bu iddiaya ayette kullanılan enzelna kelimesi irdelenerek, metalik demirin ilk keşfinin meteorlar üzerinde gerçekleştiği, bu sebeple eski medeniyetlerde demirin "göklerin armağanı" şeklinde isimlendirildiği şeklinde açıklamalar da yapılmıştır.[31]
Ebced değerleri
Değerlendirmelerin şu anda mevcut olmayan, Kur'an'ın yazım dönemindeki orijinal Kur'an üzerinde yapılmadığı, daha sonraki dönemlerde yapılan düzenleme, sıralama, numaralandırma, elif, vav, ye, lamelif vb. harfler ve noktalama işaretleri eklenmesi gibi şekille ilgili çalışmaların sonuçları ile ilgili olduğu, farklı Kur'an yazımlarında bu rakam ve çıkarımların birbirini tutmayan sonuçlar vereceği, ayrıca ayet parçacıklarının istenilen yerlerden kesilip biçilerek bu değerlerin oluşturulduğu bilgilerinin ilgili sonuçlara eklenmesi gerekmektedir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. "Arşivlenmiş kopya". 25 Şubat 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ekim 2020.
  2. "Arşivlenmiş kopya". 19 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Şubat 2017.
  3. George Saliba (1994), A History of Arabic Astronomy: Planetary Theories During the Golden Age of Islam, ss. 245, 250, 256–57. New York University Press, 0-8147-8023-7.
  4. King, David A. (1983). "The Astronomy of the Mamluks". Isis. 74 (4). ss. 531-55. doi:10.1086/353360.
  5. Hassan, Ahmad Y (1996). "Factors Behind the Decline of Islamic Science After the Sixteenth Century". Sharifah Shifa Al-Attas (Ed.). Islam and the Challenge of Modernity, Proceedings of the Inaugural Symposium on Islam and the Challenge of Modernity: Historical and Contemporary Contexts, Kuala Lumpur, August 1–5, 1994. International Institute of Islamic Thought and Civilization (ISTAC). ss. 351-99. 2 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi.
  6. "Arşivlenmiş kopya". 26 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ağustos 2017.
  7. "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2016.
  8. "Arşivlenmiş kopya". 1 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2016.
  9. "Arşivlenmiş kopya". 29 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2016.
  10. "Arşivlenmiş kopya". 3 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mart 2017.
  11. Ali B. Hüsameddin el-Muttaki, Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 88
  12. Ali B. Hüsameddin el-Muttaki, Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 89
  13. Ali B. Hüsameddin el-Muttaki, Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir zaman, s. 89
  14. "The Geocentric Qur'an" (İngilizce). wikiislam. 12 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2013.
  15. "KUR'AN'DAKİ BAZI KAVRAMLARIN TARİHSEL KÖKENLERİ". googleusercontent. Erişim tarihi: 15 Mart 2013.
  16. "Kur'ân'dan bilim türetmek". agnostik. 4 Temmuz 2010. 14 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2013.
  17. "Arşivlenmiş kopya". 2 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ekim 2014.
  18. "Arşivlenmiş kopya". 27 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ekim 2014.
  19. "Arşivlenmiş kopya". 29 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Temmuz 2014.
  20. "Arşivlenmiş kopya". 30 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2016.
  21. Ahmed b. Hanbel, el- Müsned 4/157; Taberani, el- Mu'cemul-Kebir 17/884; İbn Hibbân es-sahîh, nr. 7329; Hâkim, el-Müstedrek, 4/571
  22. "Arşivlenmiş kopya". 23 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2016.
  23. "Arşivlenmiş kopya". 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2016.
  24. "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 23 Kasım 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2016.
  25. "Arşivlenmiş kopya". 25 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2016.
  26. "Arşivlenmiş kopya". 2 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2016.
  27. "Arşivlenmiş kopya". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2016.
  28. "Arşivlenmiş kopya". 29 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2016.
  29. "Arşivlenmiş kopya". 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2016.
  30. "Arşivlenmiş kopya". 16 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2016.
  31. "Arşivlenmiş kopya". 31 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2016.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.