İslam tıbbı

İslam tıbbı, İslam peygamberi Muhammed dönemindeki geleneksel Arap tıbbından olduğu kadar, antik Helen (Grek-Roma) tıbbı Unani'den, antik Hint tıbbı Ayurveda'dan ve antik İran tıbbından etkilenmiştir.

Ortaçağ İslam medeniyetinde, İslam medeniyetinin dili (lingua franca) Arapça ile ifade edilen tıp teori ve uygulamalarının bütününe verilen ad. Tıp tarihinde Arap tıbbı terimi de kullanılmakla birlikte dönemin önemli bazı figürleri Arap olmadığı gibi Rey, Hamedan gibi Fars şehirlerinde yaşamaktaydılar. (1)

Kaynakları

İslam tıbbı Muhammed bin Abdullah'ın sözleriyle başlatılmaktadır. Sahih-i Buhari, Sünen-i Ebu Davud ve Muvatta gibi hadis kaynaklarında Muhammed bin Abdullah'tan sağlık ile ilgili aşağıdaki ve benzer sözler (hadis) aktarılmıştır:

"Allah devası olmayan hiçbir hastalık yaratmamıştır" (Sahih-i Buhari) "Tıbbi tedavileri kullanın zira Allah yaşlılık haricinde tedavisi olmayan bir rahatsızlık yaratmamıştır" (Sünen-i Ebu Davud) "Rahatsızlığı gönderen onun devasını da göndermiştir." (Muvatta)

Muhammed bin Abdullah'ın yukarıdaki hadislerinin de yönlendirmesiyle müslümanlar ölüm dışında her hastalığın bir tedavisi olduğuna inanmışlardır. İslam tıbbının ilk dönem yazarları genellikle doktorlardan çok din adamları olmuştur.

Huneyn İbn İshak'a göre göz anatomisi. Mısır 13. yüzyıl

İlk Müslüman hekimin Muhammed’in ashabından ve aynı zamanda teyzesinin kocası olan Hâris b. Kelede (Kaladân) olduğu aktarılmaktadır. Rivayete göre Kelede, Muhammed’in teşvikiyle tıp sanatını öğrenmek ve araştırmak için Cündişapur’a (İran) gitmiştir.

Muhammed bin Abdullah'ın bu teşvikine karşılık ilk dönemlerde müslümanlar arasında tıbba ilgi yeterince fazla olmamış ve bunun neticesi olsa gerek İslâm coğrafyasındaki ilk hekimlerin çoğunluğu Hristiyan,Yahudi veya İranlı bir kökenli olduğu görülmektedir. Ancak Arapça’nın bilim dili oluşu ve özellikle de bir tıp dili haline gelmesiyle, tıbbî irfanın Arap Müslüman kültür havzasında işlerlik kazanması gerçekleşti.

Tarihçe

İslam tıbbının doğuşu ve gelişimi kabaca üç evreden geçmiştir:

1- Yabancı kaynakların Arapça'ya tercüme edildiği ilk evre. Bu evre yaklaşık olarak MS 7. ve 8. yüzyıllar arasına tekabül etmektedir.

2- Müslüman tıp adamlarının tıb bilime özgün katkılarının ve başarılarının olduğu ikinci evre. Bu evre MS 9.-13. yüzyıllar arasındadır.

3- MS 13. yüzyıl sonrasındaki üçüncü evre. Bu evrede diğer bilim alanlarında olduğu gibi tıp alanında da bir durgunlaşma ve gerileme söz konusu olmuştur.

İlk evrede Suriyeli ve İranlı bilginler Yunanca ve Süryanice antik literatürden felsefe, astroloji ve tıp gibi alanları da içeren bilim dallarından tercümeler yapmışlardır. Abbasi Halifesi el-Memun gibi müslüman idareciler tercümanları paraca destekleyerek bu faaliyetlerin gelişmesine katkıda bulunmuşlardır. Tercümanların büyük çoğunluğu Hristiyan olmakla birlikte müslüman idareciler tarafından saygı görmüş ve faaliyetleri desteklenmiştir. (2)

MS 9. yüzyılda Hüneyn İbn İshak,Yunan tıbbının babası Galen'in çok sayıda eserlerini Arapça'ya çevirmişti. Ayrıca Gundişapur'daki Ortaçağ Pers döneminin eserleri ve Hint dünyasından Suşruta Samhita, Çaraka Samhita gibi eserler de Arap diline aktarılmıştı. Kısa bir zaman sonra müslüman doktorlar anatomi, bakteriyoloji, mikrobiyoloji, oftalmoloji, patoloji, farmakoloji, fizyoloji, psikoloji, cerrahi ve farmakolojik bilimler gibi tıbbın çeşitli alanlarında katkıda bulunmaya başladılar. İslam doktor ve bilginleri bu medeniyenin önemli bir parçası olan tıp alanında teori ve pratiği bir araya getirdikleri geniş ve kompleks bir tıp literatürü oluşturmuşlardır. Galen ve Hipokrat'ın eserlerini de içeren Helen tıp bilgisi bu literatür vasıtasıyla daha sonra Batı'ya yeniden aktarılmıştır.

İslam tıp bilginleri

İslam tıp bilginlerinden özellikle İbn-i Sina'nın Batı tıp tarihinde önemli etkisi olmuştur. Onun Kanun fi'tıb adlı eseri Latince'ye çevrilmiş, yalnız 15. ve 16. yüzyıllarda otuzbeşden fazla baskı yapmıştır.

İslam dünyasında İbn-i Sina kadar ünlü bir diğer isim Horasan'ın Rey kentinde doğan ve Galen üzerine çalışmalarıyla kendisine İslamın "Calinos"u ismi takılan, Zekariya Razi’dir (854-932). Elliden fazla tıbbi eserin sahibi olan ve Al-Mansuri adlı eseri 15. yüzyılda Latince'ye çevrilen Razi, Hipokrat’ın pratiği ile Galen’in teorilerini birleştirmiştir. Eserlerinden altısı tıbbi deontolojiye aittir. Sülfürik asiti keşfetmiş ve farmakolojiye birçok yeni ilaçlar katmıştır.

İspanya’da, Kordoba’da doğan Ebu'l Kasım El-Zehravi (936-1013) İslam dünyasının en büyük cerrah ve anatomistidir. Dönemi için modern sayılacak cerrahi esasları tıbba kazandırmış, ilk kez cerrahi aletlerin çizimlerini yapmış, dağlama ve amputasyon yöntemlerini uygulamıştır. En ünlü cerrahi eseri “Al-Tasrif fit Tıp” adını taşımaktadır.

Ali bin Abbas ya da Latince "Haly Abbas" olarak bilinir. İranlı Müslüman fizikçi ve tıp alimidir. "Kitab El-Maliki" adlı tıp ve psikoloji üzerine yazdığı eseriyle ve günümüzden yaklaşık 1000 sene önce ilk kanser ameliyatını yapmasıyla biliniyor.

İslam dünyasının önemli hekimlerden biri de 13. yüzyılda Şam'da ve Kahire'de çalışmış olan İbn Nefis’tir. “İbn-i Sina Kanunu’nun Anatomi Kısmına şerh” adlı eserinde Galen’in dolaşım sistemine itiraz etmiştir. Galen’in ileri sürdüğü kalbin sağ ve sol karıncığı arasındaki duvarda deliklerin bulunduğu görüşünü reddetmiştir. Nefis’e göre söz konusu yerde herhangi bir delik bulunmamaktadır. Bu da kalbin sağ tarafına gelen kanın akciğerlere gidip oradan sol karıncığa geçmesi demektir. Yani, günümüzde bildiğimiz küçük kan dolaşımı dediğimiz olaydır. Bu açıklama zamanında İslam ve Osmanlı dünyasında biliniyor olmasına rağmen Avrupa tarafından fark edilmemiştir.

Dört Unsur

Phythagoras'a göre doğaya dört ana yön (kuzey, güney, doğu, batı), dört temel eleman (ateş, hava, su, toprak) ve bunların dört fiziksel özelliği (sıcaklık, soğukluk, kuruluk, yaşlılık) gibi dörtlü ritim hakimdir. MÖ 5. yüzyılda Sicilyalı Empedokles (492-432) bu görüşlerden etkilenerek evrenin esas ve tali derecede birbirine zıt dört temel elemandan meydana geldiğini öne sürmüştü. Bunlar, Ateş (kuru-sıcak), Hava (yaş-sıcak), Su (soğuk-yaş), Toprak (soğuk-kuru)idi.

Empedokles'in bu teorisi Hippokrates tarafından benimsenip insan bedenine uygulanmıştı. Humoral Patoloji Teorisi denilen bu anlayışa göre beden 4 unsurdan müteşekkil bir yapıydı. Bu teori Doğu ve Batı tıbbında yaklaşık 2500 sene yürürlükte kalmıştır. Günümüzde ise bazı yönleriyle halk tıbbında yaşamaya devam etmektedir. (3)

Dört UnsurHavaAteşToprakSu
Dört Hılt (sıvı) KanSarı safraKara safraBalgam
Organı Kalp-AkciğerKaraciğer-ÖdDalak-MideBeyin
Mevsimi İlkbaharYazSonbaharKış
Yaş dönemi ÇocuklukGençlikErişkinlikİhtiyarlık
Fiziksel özelliği Nemli-SıcakKuru-SıcakKuru-SoğukNemli-Soğuk
Rengi KırmızıSarıSiyahBeyaz
Tadı TatlıAcıEkşiTuzlu
Zamanı SabahÖğleİkindiAkşam
Karakteri SıcakkanlıÖfkeliİçine kapanıkSoğukkanlı
Burcu İkizler-Boğa-KoçBaşak-Aslan-YengeçTerazi-Akrep-YayBalık-Kova-Oğlak
Musiki makâmı Şehnâz-Isfahân-NevâRast- Hicaz -BüzürkIrak- Bûselik- ZengûleHüseynî- Uşşâk- Nevrûz
Tedavisi Kuru, Sıcak İlaçlarNemli, Soğuk ilaçlarNemli, Sıcak İlaçlarKuru, Sıcak İlaçlar

Antik Yunan tıbbındaki Humoral Patoloji Teorisi (dört unsur) veya İslam-Arap tıp dünyasında Ahlat-ı erbaa denilen teori İbn-i Sina'nın (980-1037) Kanun fi't-tıbb adlı eserinde, duygusal, zihinsel durumlar ve tavır ve rüyalar dahil edilerek genişletilmiştir.

İbn-i Sina'nın dört unsur ve mizaç teorisi
Olgular Sıcak Soğuk Nemli Kuru
Marazi haller iltahap/Yangı Ateş'e yol açar Ateş ciddi bir unsur sorunudur. Yorgunluk Enerji kaybı
İşlevsel güç Enerji eksikliği Hazım gücü eksikliği Sindirim zorluğu
Öznel duyumlar Acı tat, aşırı susuzluk, midede yanma İştah kaybı Uykululuk Uykusuzluk
Fiziksel işaretler Yüksek nabız artışı, Yorgunluk Zayıf eklemler İshal, Gözde kızarıklık, şişlik, pürüzlü cilt, bağımlılık Pürüzlü cilt, bağımlılık
Yiyecekler & İlaçlar zararlı, faydalı zararlı, faydalı
Havayla ilişkili durumlar yazın daha kötü kışın daha kötü sonbaharda kötü

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Dipnot

(1) Lawrence I. Conrad, ‘Arab-Islamic Medicine’, in WF Bynum and Roy Porter (eds), Companion Encyclopedia to the History of Medicine. London: Routledge, 1993, s.676

(2) The Influence of Islamic Philosophy (pdf)11 Nisan 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

(3)Prof. Dr. Ali Haydar Bayat, Tıp Tarihi, İzmir, 2003

Ek Okumalar

Türkçe

  • İbn Kayyım El Cevziyye, Tıbbu’n Nebevi, Çev. Yusuf Ertuğrul, Uygun Matbaacılık
  • Prof. Dr. Ali Haydar Bayat, Kemaliyye: Erken Anadolu Türkçesi İle Yazılmış Bir Tıp Risalesi, Merkezefendi Geleneksel Tıp Derneği, İstanbul, 2007
  • ___________________, "Türk Kültüründe Lokman Hekim", Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, İstanbul 2001
  • Celâlüddin Hızr (Hacı Paşa), Müntehab-ı Şifa, Ank. 1990
  • Yadigar: 15. yüzyıl Türkçe tıp kitabı Yadigar-ı İbn-i Şerif,Hazırlayan: M. Yahya Okutan, Merkezefendi Geleneksel Tıp Derneği, İstanbul, 2004
  • Abdülvehhab Bin Yusuf İnb-i Ahmed el-Mardini, Kitabul'l-Müntehab Fi't-Tıb 823-1420. Haz. Prof. Dr.Ali Haydar Bayat Merkezefendi Geleneksel Tıp Derneği, İstanbul, 2005
  • Türk Halk Hekimliği Sempozyumu. 17., 18. ve 19. yüzyıllara Ait Bazı Reçete Örnekleri ve Halk Hekimliğimizdeki Yeri. 23-25 Kasım 1988, Ankara.

İngilizce

  • Nil Sarı & M. B. Zülfikar “Paracelsusian Influence on Ottoman Medicine in the Seventeenth and Eighteenth Centuries” in Transfer of Modern Science & Technology to the Muslim World. pp. 157–180.
  • Edward G. Browne, (2002). Islamic Medicine. Goodword Books. ISBN 81-87570-19-9.
  • Michael W. Dols, (1984). Medieval Islamic Medicine: Ibn Ridwan's Treatise "On the Prevention of Bodily Ills in Egypt", Comparative Studies of Health Systems and Medical Care. University of California Press. ISBN 0-520-04836-9.
  • Peter E.Pormann,; Emilie Savage-Smith (2007). Medieval Islamic Medicine. Edinburgh University Press. ISBN 0-7486-2066-4.
  • Roy Porter,(2001). The Cambridge Illustrated History of Medicine. Cambridge University Press. ISBN 0-521-00252-4.
  • Manfred Ullmann,(1978). Islamic Medicine, Islamic Surveys. ISBN 0-85224-325-1.
  • Max Meyerhof, Studies in Medieval Arabic Medicine, London, 1984
  • Sami Khalaf Hamarneh, Background of Yunani (Unani), Arabic and Islamic Medicine and Pharmacy, ed. Hakim Mohammad Said, Karachi: MAS Printers, 1997
  • M.I.H. Farooqi, Medicinal plants in the traditions of Prophet Muhammad, Lucknow: Sidrah Publishers, 1998
  • Ibn Qayyim al-Jawziyya, Medicine of the Prophet, trans. by Penelope Johnstone, Cambridge: The Islamic Texts Society, 1998

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.