İbrahim

İbrahim[lower-alpha 3] (aslen Abra'am),[lower-alpha 4] Yahudilik, Hristiyanlık, ve İslam dahil olmak üzere tüm İbrahimî dinlerin ortak patriği olan İbrani din büyüğü ve atasıydı.[2][3][4] Yahudilikte, Tanrı ile İbraniler arasındaki özel anlaşmayı yapan, erken Yahudiliğin kurucu babasıdır.[5] Hristiyanlıkta, Yahudi olan veya olmayan tüm insanlara gelmiş ilk uyarıcıdır.[4] İslam'da ise Âdem'le başlayıp Muhammed'le sonlanan peygamberler zincirinde önemli bir etki yaratmış bir peygamber olarak görülür.[6][7]

İbrahim
Abra'am
אַבְרָהָם
İbrahim'in, İbrani soydaşları ile birlikte Kenan Diyarı'na yolculuğu [İbrahim sağda, ayakta] (1850), József Molnár
(Macaristan Ulusal Galerisi, Budapeşte)
Genel
Doğum
Ölüm
Yattığı yer
Ebeveyn(ler)
Evlilik
Çocuklar Yaş sıralaması:
Akrabalar
  • Yakup (büyükoğlu)
  • Esav (büyükoğlu)
  • Haran, Taruh'un oğlu (erkek kardeşi)
  • Lut (erkek yeğeni)
Aile İbrahim'in soyağacı
Dinî
Tanınma nedeni İbrahimî dinlerin kurucusu, ilk patriği
Hareket İlk İbrahimî din: Yahudilik

Abram, ailesi ve yakın akrabalarıyla birlikte genç yaşta Ur'dan Haran'a (günümüzde Harran, Şanlıurfa) göçmüş ve hayvancılık ile uğraşan İbrani bir adamdı. Yaratılış Kitabındaki anlatıya göre burada, YHVH'den Abram'a ilk vahiy geldi ve Abram'ın soydaşlarıyla ile birlikte kendilerine vadedilmiş "Kenan" ismi verilen topraklara göç etmesi istendi. Tanrı'nın bu çağrısı üzerine Abram, putperest olan babası Terah'ın evini terketti. Güney'e, Kenan'a göç ettikten bir vakit sonra Tanrı tarafından ismi "milletin babası" anlamına gelen Abraham (Türkçe literatürde İbrahim) olarak değiştirildi. Bir süre sonra eşi Sarah'tan çocuğunun olmaması üzerine, cariyesi Hacer'den İsmail isminde ilk çocuğu doğdu. İbrahim 90 yıl yaşındayken Tanrı'nın bir mucizesi olarak Sarah'tan İshak dünyaya geldi. İbrahim ölmeden önce tüm mal ve mülk varlığını Tanrı'nın emri üzerine İshak'a bıraktı; artık Tanrı'nın yeni habercisi, peygamberi İshak olacaktı.[Yaratılış 25:5] Cariyelerinden olma diğer çocuklarına ise 'hediyeler' verdi.[Yaratılış 25:6] Öldüğünde 175 yıl yaşında olan İbrahim, eşi Sarah'ın ölümünden sonra Hebron'da satın aldığı ve eşini gömdüğü Makpelah Mağarası'na, İshak ve İsmail tarafından gömüldü.[Yaratılış 25:9]

Günümüzde İbrahim'in yaşam hikâyesi kesin olarak belirli bir zaman aralığı ile ilişkilendirilemez; Çıkış ve yargıçların dönemiyle birlikte ataerkil çağın, gerçek tarihteki hiçbir dönemle ilgili olmayan geç bir edebi yapı olduğu yaygın bir şekilde kabul edilmektedir.[8] Yaratılış Kitabında geçen İbrahim'in atalarının isimleri, bazı araştırmacılara göre Haran kentinde yer isimleri olarak kullanılmıştır.[9] Haran aynı zamanda Sin (ay) tapınmasının merkezi olarak görülür. Yahudiliğin başlangıç noktasını Sin kültüne işaret eden bazı araştırmalar, İbrahim'le ilgili birtakım anlatıların Harranîler ve Sin kültü ile ilişkilerini açığa çıkartmıştır.[10]

İsminin etimolojisi

Kutsal İbranicede Aḇ "baba", Hĭr "baş" / "yüceltilmiş", Aḿ ise "halk" olarak literal çevrilebilir. Tanah'a göre Abram, Kenan'a göç ettikten sonra bizzat Tanrı tarafından Abraham ismini alır; dilbilimsel olarak İbranice bu isim ABRHM (אַבְרָהָם) olarak yazılır ve "milletin babası" anlamına gelir. İbrahim'in doğumundan Kenan'a göç edip Tanrı tarafından bu ismi alıncaya kadar ismi Abra'am idi; dilbilimsel olarak İbranice bu isim ABRM (אַבְרָם) olarak yazılır ve "yüce ata" anlamına gelir.[11]

İbrahimi dinlerde tanrı

Yehud Medinata'nın Pers bölgesinden bir drahmi, Yehova'yı kanatlı ve tekerlekli bir taht üzerinde resmediyor.[12]

İbrahimi dinlerde tanrı tarih içerisinde Antropomorfik tanımlamalardan arındırılarak daha soyut kavramlarla ifade edilen, değişerek gelişen bir figürdür. Başlangıçta gökte bir saray içerisinde, etrafında bir sürü yaratıkla yaşayan, göğe merdivenle inip çıkan, diğer tanrıları da tanıyan insan şeklinde bir aile veya klan tanrısı iken, zaman içerisinde sex yaşamları ve insani özellikleri yok edilerek sadece melekler ve şeytanlar üzerinden konuşan ulusal ve son aşamada evrensel tanrı figürüne dönüşür.[13] Bu aşamada Evrenin yaratıcısı olan Tanrı; ebedi, her şeye gücü yeten ve her şeyi bilen bir tanrıdır. Günümüzde İbrahimî dinler Tanrı'nın zamandan ve mekandan münezzeh olduğuna inanır, bu yüzden Tanrı somut evrenden bağımsızdır ancak yine de duaları duyar ve tepki verir.

İbrahimî dinlerin kitaplarında Tanrı kişileştirilmiş bir yaratıcıdır. Birincil kişi olarak konuşur ve bazen insanların karşısına "insan görüntüsü" ile çıkar.[14] İslam'da Allah Müntakim (intikam alan), Mütekebbir (büyüklenen)dir. Ayrıca Sabur (çok sabırlı), celil (Celalet; 1/azamet, 2/hiddetlilik, hışım), rahim (çok merhametli), halim (yumuşak huylu), vedud (sevecen) gibi insani duygular ifade eden isimlerle de anılır ve insana ait özelliklerin de aslında Allah'a ait olduğu ifade edilir. Hristiyanlıkta Tanrı baba gibi, Sufîlikte arkadaş gibidir.[15] Tanah'ta da Yehova'nın sık sık kişileştirildiği görülür.

İbrahimi dinlerde tanrının adı da zaman içerisinde değişim halindedir.

Kitâb-ı Mukaddes'te

Yahudilikte İbrahim inancı Tevrat anlatılarına dayanmaktadır; Buna göre O'nun ilk adı olan Abram, Tanrı tarafından "ulusların babası" anlamına gelen Abraham’a değiştirilir. Nuh'un soyundan olan Terah'ın oğludur. Abram 75 yaşındayken, Ur şehrinden Yehova'nın emriyle Kenan topraklarına göçerek yıllarca burada yaşadı. Kenan'da kıtlık çıkması sonucu Mısır'a göçtü. Mısır'da zenginleşti ve Kenan'a döndü. Yeğeni Lut'un ve kendisinin hayvanlarının fazlalığı nedeniyle ayrılmak zorunda kaldılar. Lut, Sodom ve Gomora yönüne İbrahim ise aksi yöne gitti.

Abraham 86 yaşındayken ikinci karısı Hacer'den ilk oğlu İsmail, İbrahim 100, Sare 90 yaşına ulaşmışken de yaşı epeyce ilerlemiş ilk karısı Sare'den İshak doğdu. (Yaratılış 17:17-27)[16] İbrahim Hacer ve İsmail'i Sina da bir dağ Paran'a yolladı.[17] İsmail ve soyu orada büyüdü; Ürdün, Arabistan ve güney Edom'u ele geçirdi. İsmailîler Arapların atalarıydı.

İbrahim ve endogami
İbrahim Kenan'da günden güne güçlendi ve zenginleşti, Negev'e göçtü. Negevde Sara'nın güzelliği dillere destandı ve hükümdar İbrahim'in karısı Sara'yı yanına istetti. Bu dönemde Kral'ın beğendiği kadınlar eğer evli ise öldürülüyordu. Bundan dolayı da İbrahim karısı Sara'yı kız kardeşi olarak tanıttı ve Filist kralı Avimelek'e hediye etti. Tanrı rüyasında Avimelek'e görünerek ona kızdı ve Sara'yı geri vermezse soyunu yok edeceğini, Filist'i başına yıkacağını söyledi. Avimelek korkarak Sara'yı İbrahim'e geri verdi. Ayrıca İbrahim'e davar, sığır, eşya, köle ve 1000 talant gümüş verdi. Avimelek İbrahim’e karısını niçin kız kardeşi olarak tanıttığını sordu, İbrahim; "Karım yüzünden beni öldürebilirler diye düşündüm. Üstelik Sara gerçekten kız kardeşimdir. Babamız bir, annemiz ayrıdır. Onunla evlendim."(Yaratılış:20:11–14)
İshak'ın Kurban Edilişi, Rembrandt[18][not 1]

Avimelek ve İbrahim Beet Şeba'da bir antlaşma yaptı. İbrahim 175 yaşında öldü. İsmail ve İshak onu Hitit'li Efron'un tarlasındaki Makpela mağarasına gömdü. İbrahim tarlayı Efron'dan 400 şekel gümüşe almıştı. İbrahim ölünce Kenan'daki ailesinin ve mirasının başına İshak geçti. İsmail ise krallığına döndü.

İbrahim ve sünnet;Günümüz Yahudi ve Müslüman topluluklarında kurban ve erkek çocukların sünnet edilmesi geleneklerine kaynaklık eden anlatılar İbrahim ile bağlantılıdır. Bu hikâyelerin gerçekliği günümüzde sorgulanan bir durumdur; Sami Ezzib kurban ve erkek sünneti ile ilgili yaptığı konuşmalarında İbrahim ile ilgili kurban anlatısının Yahudi din adamlarının bir kurgusu olduğunu, bununla İbranilerin Tanrıya erkek çocuklarını kurban verme geleneğinin kaldırılarak yerine hayvan kurbanının getirilmesinin amaçlandığını, ancak erkek çocukların kurban verme anlayışından tamamen kurtulamadığını, bunun yerine onların erkeklik organlarını kaplayan derinin kesilmesinin gelenek haline getirildiğini ifade eder. Ve şöyle der: "90 yaşını aşan büyük babanız bir gün sizi dağa götürüp Tanrı'nın rüyasında emrettiğini söyleyerek kesmeye kalksa, sonra da vazgeçip bir koç kesse, bir başka gün kendisinin cinsel organını kesse ne düşünürdünüz?"

İslam'da

İslam bakış açısında İbrahim, Haniflik, kurban, Kabe'nin inşa edilmesi, Nemrut'la mücadele ve Nemrut tarafından atıldığı ateşte yanmama gibi hikâyelerin sembol kişisidir. Kur'an'da birçok ayette ismi geçer ve bir peygamber olarak kabul edilir. Öyle ki ona "Allah'ın dostu" manasına gelen Halilullah sıfatı verilmiştir. İbrahim'in "Hanif", Allah'ın birliğine, ortağı olmadığına inananların dininden olduğu kabul edilir.

  • Hani İbrahim, babası Azer’e, “Sen putları ilâh mı ediniyorsun? Şüphesiz, ben seni de, kavmini de apaçık bir sapıklık içinde görüyorum” demişti. İşte böylece İbrahim’e göklerdeki ve yerdeki hükümranlığı ve nizamı gösteriyorduk ki kesin ilme erenlerden olsun. Gece onun üstünü örtünce bir yıldız gördü de "İşte Rabbim bu!" dedi. Yıldız battığında ise "Batıp gidenleri sevmem!" diye konuştu. Ay’ı doğarken görünce de, “İşte Rabbim!” dedi. Ay da batınca, “Andolsun ki, Rabbim bana doğru yolu göstermezse, mutlaka ben de sapıklardan olurum” dedi. Güneşi doğarken görünce de, “İşte benim Rabbim! Bu daha büyük” dedi. O da batınca (kavmine dönüp), “Ey kavmim! Ben sizin Allah’a ortak koştuğunuz şeylerden uzağım” dedi. Muhakkak ki ben, hanif olarak yüzümü, yeri ve semaları yaratan Allah’ın Zat’ına döndürdüm. Ve ben, müşriklerden değilim. Kavmi onunla çekişip tartışmaya girdi. De ki: ''O beni doğru yola erdirmişken, siz benimle Allah konusunda çekişip tartışmaya mı girişiyorsunuz? Sizin O'na şirk koştuklarınızdan ben korkmuyorum, ancak Allah'ın benim hakkında bir şey dilemesi başka. Rabbim, ilim bakımından her şeyi kuşatmıştır. Yine de öğüt alıp düşünmeyecek misiniz?'', “Allah’ın, size, hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri O’na ortak koşmaktan korkmuyorsunuz da, ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden ne diye korkayım? Öyle ise iki taraftan hangisi güvende olmaya daha lâyıktır? Eğer biliyorsanız söyleyin.” (Enam:74–81)
  • ''İbrahim'in, İsmail'le birlikte, Beytullah'ın ana duvarlarını yükselterek şöyle yakardıkları zamanı da an: "Rabb'imiz, bizden gelen niyazları kabul buyur; sen, evet sen, Semî'sin, her şeyi çok iyi duyarsın; Alîm'sin, her şeyi çok iyi bilirsin." (Bakara:127)
  • ''Hani biz İbrahim'e, Kâbe'nin yerini, bana hiçbir şeyi ortak koşma; evimi, tavaf edenler, namaz kılanlar, rükû ve secde edenler için temizle diye belirlemiştik. İnsanlar arasında haccı ilan et ki, gerek yaya olarak, gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler. Gelsinler ki, kendilerine ait birtakım menfaatlere şahit olsunlar ve Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (onları kurban ederken) Allah'ın adını ansınlar. artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin. Sonra kirlerini gidersinler, adaklarını yerine getirsinler ve Beyt-i atik'i (kâbe'yi) tavaf etsinler.'' (Hac:26–29)

İslam'da İbrahim'in gördüğü rüyayı, oğlu İsmail'i kurban etmesinin istenmesi şeklinde yorumlayarak onu kurban etmek üzere götürdüğüne ve bu teslimiyetin Tanrı tarafından ödüllendirilerek kendisine bir melek eşliğinde gökten bir koç indirildiğine inanılır. Kur'an'da çocuğun isimi verilmeden anlatılan bu hikâye Kurban Bayramlarında tekrar anlatılır.

1410–11 yılları arasında Şiraz'da basılmış minyatür (Gülbenkyan koleksiyonu, Lizbon)

Bu konu Saffat Suresinde şöyle anlatılmaktadır:

  • "Ey Rabbim! Bana salihlerden olacak bir çocuk bağışla. Biz de ona uysal bir oğul müjdeledik. ''Çocuk kendisiyle birlikte koşup yürüyecek yaşa gelince İbrahim ona, “Yavrum, ben rüyamda seni boğazladığımı gördüm. Düşün bakalım, ne dersin?” dedi. O da, "Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın" dedi. Nihayet her ikisi de boyun eğip, İbrahim de onu yüzüstü yere yatırınca ona, şöyle seslendik: "Ey İbrahim! Gördüğün rüyayı yerine getirdin. Şüphesiz biz iyilik yapanları böyle mükafatlandırırız." "Şüphesiz bu apaçık bir imtihandır." Biz, (İbrahim'e) büyük bir kurbanlık vererek O'nu kurtardık. Sonradan gelenler arasında ona güzel bir ad bıraktık. İbrahim'e selam olsun. (Saffat:100–109)

İbrahim, Kur'an'a göre Allah'a teslim olmuş (Müslüman) bir haniftir.[19]

  • İbrahim ne Yahudi idi ne de Hıristiyan. Fakat o, hanif (Allah'ı bir tanıyan, hakka yönelen) bir Müslümandı. Allah'a ortak koşanlardan da değildi. (Âl-i İmrân suresi, 67)

Putları kırması

Kur'an'da İbrahim'in, putperest kavmiyle ve kendini ilah sayan Nemrut ile yaptığı çetin mücadele de anlatılmaktadır. Bu tartışmalarda ona cevap veremeyenler, onu ateşe atarak cezalandırmak istemişler fakat bunda başarılı olamamışlardır. Ateşin İbrahim için bir gül bahçesine dönüştüğü rivayet edilir.

  • Derken bir kurnazlıkla onların ilâhlarına vardı da, "Buyursanıza, yemez misiniz?" dedi. (cevap vermediklerini görünce de): "Neyiniz var da konuşmuyorsunuz?" (dedi). Nihayet bir yolunu bulup onlara kuvvetli bir darbe indirdi. Bunun üzerine birbirlerine girerek ona yürüdüler. İbrahim dedi ki: "A, siz kendi yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz?", "Halbuki sizi de yaptıklarınızı da Allah yaratmıştır." Onlar: "Haydin onun için bir yapı yapın da onu ateşe atın." dediler. Böylece ona bir tuzak kurmak istediler. Biz de kendilerini daha alçak düşürdük. Bir de dedi ki: "Ben rabbime gidiyorum, o bana yolunu gösterir." (Saffat Suresi, 91-99)

Hani o babasına ve kavmine, "Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?" demişti. "Babalarımızı bunlara ibadet ediyor bulduk" dediler. İbrahim, "Andolsun, siz de, atalarınız da apaçık bir sapıklık içindesiniz" dedi. "Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen bizimle eğleniyor musun?" dediler. İbrahim dedi ki: "Hayır! Rabbiniz göklerin ve yerin rabbidir. O bunları yaratandır ve ben de buna şahitlik edenlerdenim." ''Allah'a yemin ederim ki, siz arkanızı dönüp gittikten sonra ben putlarınıza muhakkak bir tuzak kuracağım. '' derken (ibrahim) Belki kendisine başvururlar diye içlerinden bir büyüğü bırakarak onları (putları) paramparça etti. Onlar, "Kim yaptı bunu tanrılarımıza! Muhakkak o zalimlerden biridir" dediler. (içlerinden bazıları), "İbrahim denilen bir gencin onları diline doladığını duyduk" dediler. (bir kısmı da) "O halde haydi, onu insanların gözü önüne getirin. Belki (bu konuda) şahitlik ederler" dediler. (İbrahim gelince) "Sen mi yaptın bunu ilahlarımıza ey İbrahim" dediler. dedi ki, "Hayır! Bunu şu büyükleri yapmıştır. Konuşabiliyorlarsa onlara sorun, bakalım!" Bunun üzerine birbirlerine dönüp, "Hiç şüphesiz asıl zalimler sizsiniz siz" dediler. Sonra eski inanç ve inatlarına döndüler ve, "Andolsun bunların konuşmayacağını sen de bilirsin" dediler. İbrahim şöyle dedi: "öyle ise siz, (hâlâ) Allah'ı bırakıp da, size hiçbir fayda, hiçbir zarar veremeyecek şeylere mi tapacaksınız?", "Yazıklar olsun, size de; Allah'ı bırakıp tapmakta olduklarınıza da! Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?" (içlerinden bazıları), "Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın da ilahlarınıza yardım edin" dediler. (Enbiya suresi, 52-68)

''Dedi ki: siz, sırf aranızdaki dünya hayatına has muhabbet uğruna Allah'ı bırakıp birtakım putlar edindiniz. Sonra kıyamet günü (gelip çattığında ise) birbirinizi tanımazlıktan gelecek ve birbirinize lânet okuyacaksınız. Varacağınız yer cehennemdir ve hiç yardımcınız da yoktur.'' (Ankebut suresi, 25)

Putperest babasıyla tartışması

Şanlıurfa'daki İbrahim Mağarası'ndaki taş yazıt.

Kuran'da İbrahim'in putperest kavmiyle münakaşasının yanı sıra putperest babasıyla da tartışması yer verilmiştir. Tevrat'ta Terah olarak geçen ismi Kuran'a Azer olarak zikredilir.

  • ''Hani, babasına demişti ki: "Babacığım; işitmeyen, görmeyen, sana hiçbir yarar sağlamayan şeylere niçin kulluk ediyorsun? Babacığım! Doğrusu, sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Bana uy ki seni doğru yola ileteyim. Ey babacığım, şeytana kul olma! Muhakkak ki şeytan, Rahmân’a asi oldu. Babacığım! Doğrusu ben, sana, çok esirgeyici Rahmân tarafından bir azabın dokunmasından, böylece şeytana bir dost olmandan korkuyorum. Babası, “Ey İbrahim! Sen benim ilâhlarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer vazgeçmezsen, mutlaka seni taşa tutarım. Uzun bir süre benden uzaklaş!” dedi. İbrahim, şöyle dedi: “Esen kal! Senin için Rabbimden af dileyeceğim. Şüphesiz O, beni nimetleriyle kuşatmıştır. Sizi ve Allah’tan başka taptıklarınızı terk ediyor ve Rabb’ime ibadet ediyorum. Rabbime ibadet etmekle de mutsuz olmayacağımı umuyorum.'' (Meryem suresi, 42, 48)
  • ''İbrahim'in, babası için af dilemesi, ancak ona vadettiğini tutmak içindi. Fakat onun, Allah düşmanı olduğu kendisince iyice anlaşıldığı zaman ondan vazgeçti. Şüphe yok ki İbrahim, çok ağlayıp dua eden, insanlara fazlasıyla merhamet eden bir zattı.'' (Tevbe suresi, 114)

İbrahim'in ateşe atılma kıssası

İbrahim'in İsmail'i kurban sunması ve Nemrut tarafından ateşe atılması

Kur’an ve bazı Yahudi efsanelerinde İbrahim’in ateşe atılma hikâyesine rastlanır. İbrahim Nemrut'u ve putları ilah edinmeyi asla kabul etmemiş, putları kimse görmeden kırarak baltayı büyük putun boynuna saplamış ve Nemrut'u tek tanrı inancına çağırmıştır. İbrahim'in çağrısına kulak asmayan Nemrut, büyük bir ateş yaktırıp, İbrahim'i mancınık ile ateşe attırmış, ama ateş Allah'ın emri ile onu yakmamıştır. Rivayete göre İbrahim ateşlerin içindeyken onun Tanrısı ateşi ona bir gül bahçesi haline getirmiştir. Efsanenin Türkiye versiyonunda olay Urfa’da gerçekleşir, ateş göle (balıklıgöl), odunlar ise gölde yüzen balıklara dönüşür. Kuran'da şöyle geçmektedir:

  • ''Allah, kendisine hükümdarlık verdi diye (şımarıp böbürlenerek) Rabbi hakkında İbrahim ile tartışanı görmedin mi? Hani İbrahim, “Benim Rabbim diriltir, öldürür.” demiş; o da, “Ben de diriltir, öldürürüm” demişti. (Bunun üzerine) İbrahim, “Şüphesiz Allah güneşi doğudan getirir, sen de onu batıdan getir” deyince, kâfir şaşırıp kaldı. Zaten Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.'' (Bakara suresi, 258)[20]
  • “Yakın onu! Bir şey yapacaksanız onu yakın da, Tanrılarınıza yardım etmiş olun!' dediler. Bizse şöyle dedik: 'Ey ateş! Soğu! Ve esenlik ol İbrahim'e!” (Enbiya suresi:68–69) Midraşik efsanelerde hikâye daha ayrıntılıdır. Ayrıca bu anlatımların yine tevrat’ın Daniel bölümünde Kral Nebukadnezar'ın fırına attırdığı 3 Yahudi genci ile ilgili (Danyal Kitabı 3:12–28) bir başka efsanenin uyarlaması olduğu iddiaları mevcuttur.

Kuşların diriltilmesi

Kuran'da İbrahim'İn ölülerin nasıl diriltileceğini merak ettiğinde de bahsedilir. Kuran'da şöyle geçmektedir:

  • ''Hani İbrahim, “Rabbim! Bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster” demişti. (Allah ona) “İnanmıyor musun?” deyince, “Hayır (inandım) ancak kalbimin tatmin olması için” demişti. “Öyleyse, dört kuş tut. Onları kendine alıştır. Sonra onları parçalayıp her bir parçasını bir dağın üzerine bırak. Sonra da onları çağır. Sana uçarak gelirler. Bil ki, şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Bakara suresi, 260)

Eleştiriler

İbrahim anlatıları ile ilgili birçok eleştiriler yapılır. Bu eleştiriler onun gerçek bir tarihi kişilik olup olmadığı, nerede yaşadığı, anlatıların kaynakları ve inandırıcılıkları gibi konularla ilgilidir. Örneğin karısı Sara hikâyelerde 90 yaşında bir kralı tahrik edebilecek kadar güzel ve doğum yapabilecek yetenektedir. İbrahim, Sara'nın 127 yaşında ölümünden sonra evlenir ve 6 oğul sahibi olur.[21]

Arkeolojik araştırmalar: Muazzez İlmiye Çığ ibrahim peygamberle ilgili yazdığı kitabında İbrahim'in yaşadığı dönemin M.Ö. 1900-1800 yıllarına tarihlendirilmek istendiğini, bu dönemde Arap ve İbrani diye bir kavmin olmadığını, İbrahim ile ilgili efsanelerle karışık en eski arkeolojik buluntuların kendisinin yaşadığı düşünülen devirden en az 1500 yıllık bir zaman dilimi sonrasında Ras Şamrada bulunduğu ifadelerine yer vermektedir.[22] İlmiye Çığ, İbrahimin karısını kızkardeşi olarak tanıtıp Firavuna ve bir başka krala bırakması ve aynı hikayenin oğlu İshak tarafından tekrarlandığı hikayesinin de Sümerlilerden alınma olduğunu ifade etmektedir.[23]

Ayrıca bakınız

Notlar

Dipnotlar

  1. Bilimsel olarak (antropolojik) İbrahim'in doğum tarihi tam olarak saptanamamıştır, dolayısıyla nihai doğruluğu şüphelidir. Tanah, MÖ 2300–2000 arasına işaret eder. Buradaysa 2300 ile 2000'nin aritmetik ortalaması olan '2150' olarak kaydedilmiştir.
  2. Tanah, İbrahim'in 175 yıl yaşında öldüğüne işaret eder,[1] dolayısıyla MÖ 2300–2000 arasından 175 çıkartılır ve MÖ 2125–1825 arası öldüğü hesaplanır. Buradaysa 2125 ile 1825'in aritmetik ortalaması olan '1975' olarak kaydedilmiştir.
  3. Dilbilimsel olarak İbranice bu isim ABRHM (אַבְרָהָם) olarak yazılır; Abraham (/ˈbrəhæm, -həm/ Arapça: إبراهيم Ibrāhīm; Grekçe: Ἀβραάμ Abráham; Aramice: ܐܒܪܗܡ Abrohom) olarak form alır ve "milletin babası" anlamına gelir. Tanah'a göre Abram, Kenan'a göç ettikten sonra bizzat Tanrı tarafından bu ismi alır.
  4. Dilbilimsel olarak İbranice bu isim ABRM (אַבְרָם) olarak yazılır; Abra'am olarak form alır ve "yüce ata" anlamına gelir.

Kaynak notları

  1. İbrahim'in, Yahveh için kurban sunmak istediği küçük oğlu İshak'ı kurban etmeden Yahveh'in meleğinin müdahelesinin resmedilmesidir. Ayrıca İbrahim'in, Yahudilik ve Hristiyanlıkta İshak'ı; İslam'da ise İsmail'i kurban sunmak istediğine inanılır.Saffat:100:107

Kaynakça

  1. Kitâb-ı Mukaddes 1:25-26
  2. McCarter 2000, s. 8.
  3. "(Hebrew patriarch) İbrahim." Encyclopædia Britannica. Encyclopædia Britannica Online. Encyclopædia Britannica Inc.
  4. "Abraham." Oxford Dictionary of English 2e, Oxford University Press, 2003.
  5. Ska 2009, ss. 26-31.
  6. "İbrahim." Encyclopædia Britannica. Encyclopædia Britannica Online. Encyclopædia Britannica Inc.
  7. "İslâm'da İbrâhim". İbrâhim. İslam Ansiklopedisi. Erişim tarihi: 12 Aralık 2020.
  8. McNutt 1999, ss. 41-42.
  9. Orhan Gökdemir, Din ve Devrim, s. 30
  10. "Arşivlenmiş kopya". 3 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Nisan 2017.
  11. "Who was Abraham?". 13 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Aralık 2020.
  12. Edelman 1995, s. 190.
  13. M.İlmiye çığ, İbrahim peygamber s.20
  14. Williams, W. Wesley, "A study of anthropomorphic theophany and Visio Dei in the Hebrew Bible, the Qur'an and early Sunni Islam", University of Michigan, March 2009
  15. "The man who realizes God as a friend is never lonely in the world, neither in this world nor in the hereafter. There is always a friend, a friend in the crowd, a friend in the solitude; or while he is asleep, unconscious of this outer world, and when he is awake and conscious of it. In both cases the friend is there in his thought, in his imagination, in his heart, in his soul." Hazrat Inayat Khan, quoted from The Sufi Message of Hazrat Inayat Khan
  16. Yaratılış 17 7 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. christiananswers.net. Erişim: 8 Haziran 2012.
  17. http://www.google.com.tr/imgres?imgurl=http://www.biblearchaeology.org/image.axd%3Fpicture%3DSinai-map.jpg&imgrefurl=http://www.biblearchaeology.org/post/2008/11/What-Do-Mt-Horeb2c-The-Mountain-of-God2c-Mt-Paran-and-Mt-Seir-Have-to-Do-with-Mt-Sinai.aspx&usg=__Ov3o4Gx8zR04eIg7LyA002Cgs1k=&h=734&w=500&sz=101&hl=tr&start=1&zoom=1&tbnid=-r43W9jg5LjwvM:&tbnh=141&tbnw=96&ei=f3orUOfHFqad0QWTo4HwDQ&prev=/search%3Fq%3Dmount%2Bparan%2Bsina%2Bseir%26hl%3Dtr%26sa%3DX%26gbv%3D2%26tbm%3Disch%26prmd%3Divns&itbs=1
  18. sunypress.edu/pdf/61866.pdf
  19. DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI, KUR’AN- I KERİM MEÂLİ
  20. "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 11 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Temmuz 2013.
  21. M.İlmiye Çığ İbrahim Peygamber s.14-18
  22. M.İlmiye Çığ İbrahim Peygamber s.19

Soyağaçları

  • Nuh'un oğlu Sam'dan İbrahim'e
  • İbrahim'in, eşi Sara'dan doğan nesli
  • İbrahim'in, eşleri Hacer ve Ketura'dan doğan nesli

Ek okumalar

Wikimedia Commons'ta İbrahim ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur.

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.