Zulüm
Zulüm ya da kıygı, bir kişiye veya gruba başka bir kişi veya grup tarafından ısrarlı olarak kötü davranmasıdır. En sık görülen biçimleri dini zulüm, etnik zulüm ve siyasi zulümdür, ancak bu terimler kendi aralarında örtüşebilirler.
Ceza hukuku |
---|
Genel kavramlar |
Uluslararası suçlar |
Kişilere karşı suçlar |
Hayata Karşı Suçlar:
Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar:
İşkence ve Eziyet: Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar: Hürriyete Karşı Suçlar:
Şerefe Karşı Suçlar: Malvarlığına Karşı Suçlar:
|
Topluma karşı suçlar |
Kamu Güvenine Karşı Suçlar:
Genel Ahlaka Karşı Suçlar:
Ekonomi, Fikri, Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar:
|
Millete ve devlete karşı suçlar |
Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar:
Adliyeye Karşı Suçlar:
Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar: Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar:
Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar:
Milli Savunmaya Karşı Suçlar:
Diğer: |
Türüne göre |
Genel kavramlar Fiziksel istismar Psikolojik istismar Cinsel istismar |
Kurbana göre |
Çocuk istismarı / Aile içi şiddet |
Suçluya göre |
İlgili |
Ağır bedensel ceza |
En sık görülen örnek, çoğunluk grubun azınlık gruplara zulmetmesidir, tersinin uygulaması genellikle zordur fakat Güney Afrika'daki apartheid bir istisna olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte çoğunluk grupları yerel olarak azınlık oldukları yerlerde sinirlenebilirler ve kendilerine zulmedilmiş gibi hissedebilirler; etnik çoğunluğa dahil olan bir kişi, çevresindeki büyük bir azınlığın içine girdiğinde onlara karşı düşmanlık hissedebilir.
Nedenleri
Zulümcü davranışın çeşitli muhtemel kökenleri bulunmaktadır. Örneğin, açıkça veya dolaylı olarak azınlık bir grupla ilişkilendirilen bir hareket — din, genetik miras, bölge veya diğer geleneksel farklılıklar gibi — statükonun bozulmasına yetecektir veya vahşi hareketlerle ilişkilendirilebilecektir. Daha sonra, bu hareketin parçası olsun olmasın ayırt etmeksizin çoğunluk tarafından zulüm hareketinden zarar görürler. Bu zulüm hareketi azınlık grubunu radikalleştirebilir.
Sözde fırsatçı davranış zulüm, bir kişinin var olan kızgınlığı istismar ederek ve kışkırtarak kendi siyasi gücü için kullanması durumunda olur. Bu fırsatçılığın tersi de geçerlidir, azınlık bir grubun sözcüsü azınlık hareketini birleştirmek amacıyla zulmü provokasyon amacı ile kullanabilir.
Zulmetme ve kimlik
Eski zulümler zulme uğramış grubun kimliğinde önemli bir unsur durumuna gelebilir. Çoğu etnik grubun ve dinlerin üyeleri en azından bir defa diğerleri tarafından zulme uğramışlardır. Zulüm devirlerinde zulüm eden grup tarafından öldürülen kişi şehitlik durumuna düşübilir ve bu durumda zulme uğrayan grup içerisinde güçlü kültürel bir sembol durumuna gelebilir.
Zulmün tarihi hafızası, grubun durumunun uzun süre sıkıştırılmış azınlık olarak kalmasına sebep olur ve bu grup üyeliğinin bir sembolü olur. Örneğin, Hristiyanlığın en çok bilinen iki sembolü, haç ve ichthys, zulmün kalıntılarıdır. Haç İsa'nın şehit edildiği yer olarak düşünülmektedir, ichthys ise Roma zulmü altında Hristiyanların birbirlerini tanımak için kullandıkları gizli semboldür. Hristiyanların çoğunluk olduğu ve daha fazla güce sahip oldukları yerlerde bile bu zulüm sembolleri ezici geçmişi hatırlatır.