Türkiye'deki azınlıklar

Türkiye'deki azınlıklar, etnik ve dinî azınlıklar olarak ikiye ayrılmaktadır. Türkiye birçok etnik grubu barındıran bir ülkedir. Nüfus sayımlarında 1965'ten bu yana etnik köken sorulmadığı için bir etnik kümenin nüfusunun ne kadar olduğunun tam olarak tespiti yapılamamaktadır. Bazı kişi ve gruplar tahminler yapsalar da genelde objektif kalmayı başaramamaktadırlar.[1] Osmanlı İmparatorluğu gibi geniş topraklara yayılan ve yüzlerce yıl hüküm süren bir imparatorluğun 20. yüzyıl başında çöküşü sonrasında, imparatorluğun çeşitlilik gösteren demografik mirası içinden bazı etnik gruplar Türkiye'de yaşamaya devam etmişlerdir.

Tarihçe

Osmanlı İmparatorluğu dönemi

Rum Ortodoks Patrikhanesi lideri II. Gennadios ve Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmed

Osmanlı İmparatorluğunda ve o dönemin yapısında topluma dini bir bakış hakimdir. Toplum, temelde müslümanlar ve müslüman olmayanlar (gayrimüslim) olarak ikiye ayrılmıştır. Farklı müslüman cemaatler, tekkeler etrafında örgütlenirken, diğerleri de kilise ve sinagoglar aracılığı ile varlığı sürdürdü. Özellikle İstanbul'un Fethi sonrası, Fener Rum Ortodoks Patrikhanesini devletçe tanınması, Rum II. Gennadios'u patrik olarak ataması ve aynı şekilde zaten daha önceden 2. Osmanlı Sultanı Orhan Gazi tarafından korunarak ilk başkent Bursa'ya getirilen Ermeni cemaatini, bu kez yeni başkent İstanbul'a benzer ayrıcalıklarla taşınması, Ermeni I. Hovagim'nin patrik ilan edilmesi Osmanlının azınlıkların dini işlerine karışmadığının göstergesidir. Gayrimüslimler bu dini hoşgörünün yanında eğitim ve yargı alanlarında da özerk bir yapıya kavuşturuldular. Böylece kendi okullarını ve yargı sistemlerini, imparatorluk içinde kurabildiler. Bu esnek yapıyı ve daha sonra ülkenin kolayca dağılmasında oynadığı rolü Amerikalı tarihçi Stanford Shaw şu şekilde anlatmakta;

"Osmanlılar baştan beri, fethettikleri ülkelerin Hıristiyan ve Yahudi halklarını ne köleleştirmeye, ne de din değiştirmeleri için zorlamaya çalışmışlardır. XIX. ve XX. yüzyılın başında Osmanlı azınlıklarınca çıkarılan sorunlar, Osmanlı İmparatorluğu'nun önceki beş yüz yıl boyunca onlara karşı uyguladığı hoşgörülü yönetimin sonuçlarıdır." [2]

Bu hoşgörülü tutumun yanında özellikle gayrimüslimler için bazı ayrı kurallar da mevcuttur. Askere alınmaktan muaf olan gayrimüslimlerin ödemesi zorunlu olan cizye vergisi bir örnektir. Kimi kurallar ise asimile edici sayılabilir. Devşirme sistemi için ailelerinden koparılan çoğunluğu hristayan çocuklar, müslümanlaştırılarak yeniçeri ocağına, aralarındaki yetenekliler de enderun mektebine gönderilirdi. Bunun dışında farklı padişahlar tarafından alınan kararlar ile giyinmeleri ve ev, dini yapılar gibi mimarlık konularında kısıtlamalarla karşılaşmıştırlar. Örneğin minarelerden daha uzun olduğu için top ateşiyle çan kulesi yıktırılan Diyarbakırdaki Surp Giragos Ermeni Kilisesi.

Osmanlı devleti gayrimüslimler açısından Yunan, Ermeni ve Yahudi olmak üzere milel-i selase (3 millet) adı verilen 3 ayrı azınlığı esas olarak kabul ettekteydi. Bu sistem içinde Bulgarlar ve Sırplar gibi Hristiyan Balkan ulusları Yunan, Süryani gibi Anadolu kökenli diğer azınlıklar da Ermeni sayılıyordu. Bu şekilde Yunan ve Ermeni ulusları diğer uluslar üzerinde bir hakimiyet ve kısmi asimilasyon politikası uygulayabiliyordu.

Balkan Muhacırları, 1912-1913

Fransız İhtilali (1789) ile ortaya çıkan milliyetçilik düşüncesi özellikle 19. yüzyılda önce Balkanları, 20. yüzyıl başlarında ise imparatorluğun Asya bölümlerinin etkisi altına almıştır. İmparatorluk içinde yaşayan uluslararasında, kendi kendini yönetme istediği aşılayan bu akım, günümüzde hala varlığını devam ettiren Yunanistan, Bulgaristan, Ermenistan gibi birçok ulus devletin doğuşuna neden olmuştur. Bu süreci engellemek isteyen padişahlar çeşitli yenilik hareketlerine başvurmuşlardır. Osmanlı İmparatorluğunun bu dönemi sırasıyla Tanzimat, Birinci Meşrutiyet ve İkinci Meşrutiyet devirleri olarak adlandırılır. Özellikle Tanzimat döneminde çıkarılan Islahat Fermanı ile devlet içinde müslüman-gayrimüslüman ayrımı kanunen son bulmuştur.

İlerleyen yıllarda görüldü ki yapılan bu siyasi reformlar, azınlıkların milliyetçilik duygularını köreltememiştir, buna birde dönemin süper güçleri arasında yaygınlaşan sömürgecilik politikaları eklenince imparatorluk savaşların ve kitlesel göçlerin odağı durumuna gelmiştir. Bu göçler ana hatlarıyla Anadoludaki Hristiyanların, Anadolu dışına doğru; Balkanlardaki ve Kafkaslardaki Müslümanların ise Anadoluya doğru akınları şeklinde gerçekleşmiştir. Bunun sonucunda mevcut azınlıklar arasında Ermeniler gibi sayıca çok azalanlar olduğu gibi, Çerkes ve Kırım Tatarı gibi yeni müslüman azınlıklar Anadoluda artmıştır.

İlk önceleri Osmanlıcılık politikası ise imparatorlukta yaşayan insanlar arasında müslüman-gayrimüslim ayrımını kaldırmayı, tek ve ortak bir Osmanlı milletini fikrini savunan siyasi gruplar olsa da, bu eşitlikçi akım azınlıklar tarafında çok da gerçekçi bulunmadı ve destek görmedi. İmparatorluktaki azınlıkların bağımsızlık kazanması ve Osmanlıya karşı savaşa girmesiyle de, Türkler arasında da azınlıkların millî görüşlerine benzer eşitçi olmayan tek bir etnik gruba dayalı Turancılık gibi siyasi fikirler yayıldı.

Savaş sonrası, Kıbrıslı Türk ve Rumlar arasında yaşanan etnik gerilim bir yansıması olarak Türkiye-Yunanistan ilişkileri de gerilmiştir. Bu atmosferde gerçekleşen 6-7 Eylül Olayları özellikle İstanbul Rumlarının büyük oranda şehri terk etmesiyle sonuçlanmıştır.

Cumhuriyet dönemi

Türkiye Cumhuriyetin kuruluşunu resmi olarak tüm dünyaya duyuran Lozan Antlaşması'nda azınlık olarak belirtilen gruplar, Osmanlı geleneğinde geldiği şekilde Rumlar, Ermeniler ve Yahudilerdir. Diğer gruplar azınlık olarak kabul edilmez. Azınlık olarak sayılan bu gruplar ilkokul ve lise eğitimini bu antlaşmayla da güvence altına alındığı gibi kendi okullarında verebilmektedir.

Lozan antlaşması ve bu antlaşmadaki azınlıklar ile ilgili maddeler ile Türkiye Cumhuriyeti, katı bir şekilde ülkede yaşayan azınlıklarını belirlemiştir. Diğer etnik grupları ise Türk saymıştır. Lozan antlaşmasıyla gerçekleşen bir diğer olay da Türk-Yunan Nüfusu mübadelesidir. Antlaşma gereği yaklaşık olarak 1.200.000 Anadolu Rumu ülkeden ayrılırken yerine 500.000 Müslüman Yunanistan Türkü Türkiye'ye göç ettirilmiştir. Konu iki devlet arasında Etabli sorununu kesin olarak çözen 1930 Ankara Antlaşmasına kadar tartışma konusu olmaya devam etmiştir. Devletin yeni kurulduğu bu dönemde özellikle azınlık isyanlarıyla da karşılaşılmıştır. Bu dönemde patlak veren bağımsız bir Süryani devleti kurma gayesi olan Nasturi Ayaklanması ile Şeyh Said ve daha sonrasında Ağrı ayaklanmaları gibi bağımsız bir Kürt devleti amaçlayan isyan faaliyetleri bastırılmıştır.

1930'larda yaşanan gelişmeler ise Avrupa'da yükselen Yahudi düşmanlığı fikrinden etkilenen Türkiye'de Trakya Olayları diye anılan ülkenin Yahudi vatandaşlarının mülklerinin yağmalandığı olayların yaşanmasındır. Ayrıca 1935 yılında Atatürk tarafından çıkarılan azınlık milletvekili kontenjanları ile azınlıklar gruplarının mecliste temsili garantilenmiştir. V. dönem TBMM milletvekillerinden (1935-1946) Mihal Kayakoğlu, Abravaya Marmaralı, İstamat Zihni Özdamar, Nikola Taptas ve Berç Keresteciyan Türker bu dönemin ilk milletvekilleridir. Aynı dönemde çıkarılan Vakıflar Yasası ile, vakıfların mal ve mülk edinme hakları oldukça kısıtlanmıştır. Bu kanundan azınlık vakıfları da oldukça etkilenmiştir.

II. Dünya Savaşı'nda Nazi işgali yaşamamış, sıcak savaşa girmemiş Türkiye, bu dönemi yine de sıkıntılarla atlatmıştır. Dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün savaşa hazır olmak adına topladığı Varlık Vergisi, azınlık ya da Türk tüm orta sınıfı ağır şekilde etkilemiştir. İstenen vergiyi ödeyemeyen vergi mükellefleri Aşkale gibi çalışma kamplarına gönderilmiştir. Hitler'den kaçan Yahudiler (1933-1945 senelerinde Türkiye'ye sürgün), Stalin tarafından 1944 yılında sürülen Kırım Tatarları, Çerkezler ve Ahıska Türklerinin bir kısmı Türkiye'ye gelip yerleşmiştir.

Etnik azınlıklar

Afganlar

Mart 2018 itibarıyla Türkiye'de 169.919 kayıtlı Afgan sığınmacı vardır.[3] Suriyeli sığınmacılar hariç tutulduğunda Türkiye'deki sığınmacıların %40'ını Afganlar oluşturmaktadır.[4]

Afrikalılar

Almanlar

Türkiye'deki Almanların sayısı 50.000 civarındadır.

Araplar

1965 sayımına göre Arapça konuşan nüfus.

Türkiye'de üçüncü büyük nüfusu Araplar oluşturuyor.[5][6] Türkiye nüfuslarına bakıldığında Alevi nüfusu ile birlikte 2.6 milyon olduğu görülüyor.[6] Türkiye'deki Arapların çok büyük bir kısmı Sünni Müslümandır. Hatay, Adana, Mersin gibi illerde yaşayan Arapların büyük bir kısmı Nusayri Alevisidir ama bu illerde Sünni Araplar da yaşamaktadır. Ayrıca Hatay'da bir Hristiyan Arap mahallesi ve Antakya merkezde de birkaç yüz Hristiyan Arap bulunmaktadır. Türkiye'de Araplar daha çok Batman, Bitlis, Mardin, Şanlıurfa, Gaziantep, Hatay, Adana, Mersin, Muş, Siirt ve Şırnak gibi illerin merkez ve köylerinde yaşamaktadırlar.

Arnavutlar

1965 sayımına göre Arnavutça konuşan nüfus.

Türkiye'de kaç Arnavut olduğu konusunda kesin bilgi yoktur, nüfus müdürlüklerinde etnik kimlik kaydı yapılmadığından dolayı, gayri resmi olarak bu sayının 3.200.000 - 4.300.000 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Ancak, bu göreceli rakam içinde kimliğini koruyanların sayısı düşüktür ve bu nüfusun ne kadarının Arnavut kimliğini benimsediği belirsizdir.[7] Ethnologue web sitesi, 1965 sayımına göre Türkiye'deki Arnavutların sayısını 1.965.000 olarak belirtmektedir.[8] Arnavutların çeşitli tarihlerde Türkiye’ye büyük göçleri olmuştur. Bunlar genelde Balkanlar’daki karışıklıklar zamanında olmuştur. 1877-78 yılında meydana gelen Osmanlı-Rus Savaşı’nda ya da daha önceden göçler olduğu bildirilmekteyse de buna dair herhangi bir tarihî kaynak bulunmamaktadır. Bilinen en büyük göçün 1912 yılı dolaylarında Balkan Savaşları’ndan sonra olduğu tarihî kaynaklarda belirtilmektedir.[9] Osmanlı İmparatorluğu’nun bu savaşta yenilmesinden sonra Sırpların kontrolüne geçen Kosova’dan büyük bir göç yaşanmıştır. Ancak, bu göç içinde Arnavut nüfusun yanında, Kosovalı Türk nüfus da büyük bir oran tutmaktadır. Daha sonraki ikinci büyük göç 1924 yılında Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi kapsamında Türkiye'ye Güney Epir'den ve Ege Makedonyası'ndan gönderilen Arnavutlardan oluşmaktadır, Balkanlar’daki karışıklıklar ve Yugoslavya’nın özellikle Müslüman topluluklara uyguladığı baskılar devam ettiği için II. Dünya Savaşı sonrası Yugoslavya'dan (bugünkü Kosova ve Kuzey Batı Makedonya) göçler devam etmiştir. 1945'ten günümüze kadar hâlâ artan ve azalan oranlarda göçler yaşanmaktadır.

Avustralyalılar

Türkiye'deki Avustralyalıların sayısı 12.000 civarındadır.[10]

Azeriler

Looklex Encyclopaedia, Türkiye'deki Azerilerin sayısını 800.000 olarak vermektedir.[11]

Boşnaklar

1965 sayımına göre Boşnakça konuşan nüfus.

Türkiye'deki Boşnakların sayısı ile ilgili tahminler 100.000 ile 2.000.000 arasında değişmektedir.

Britanyalılar

Türkiye'deki Britanyalıların sayısı 34.000 civarındadır.[12]

Bulgarlar

Türkiye'deki Bulgarlar, tarihsel olarak Doğu Trakya, İstanbul ve Marmara Bölgesinin doğusu ve güneyinde bulunurlardı. Bugün İstanbul'daki Ortodoks Bulgar nüfusu 450 bireye kadar inmiştir.[13]

Çeçenler

Türkiye'deki Çeçenlerin sayısı 100.000 civarındadır.[14]

Çerkesler

1965 sayımına göre Çerkesçe konuşan nüfus.

Türkiye'deki Çerkesler, 19. yüzyılda Çerkesya'nın Rus İmparatorluğu tarafından ele geçirilmesinden sonra başlatılan Çerkes Sürgün ve Soykırımı ardından Kuzey Kafkasya'dan Osmanlı İmparatorluğu topraklarına sürülenÇerkeslerin Türkiye sınırlarında kalan kısmıdır. Türkiye'deki Çerkeslerin sayısı ile ilgili tahminler değişmektedir, ancak genel kanı Türkiye'de yaklaşık 2.000.000 Çerkes yaşadığıdır.[15][16][17][18][18][19][20][21][22][23]

Çingeneler

Türkiye'de yaklaşık 500.000 Çingene yaşamaktadır.[24][25][26][27]

Ermeniler

1965 sayımına göre Ermenice konuşan nüfus.

Türkiye'deki Ermenilerin sayısı ile ilgili tahminler 40.000 ile 76.000 arasında değişmektedir (Hemşinliler dahil edilmemiştir).[28][29]

Farslar

Türkiye'de yaklaşık 500.000 İranlı yaşamaktadır.

Gürcüler

1965 sayımına göre Gürcüce konuşan nüfus.

Türkiye'de Gürcülerin sayısı ile ilgili tahminler 1.000.000[30] ile 3.000.000[31] arasında değişmektedir.

Hollandalılar

Türkiye'deki Hollandalıların sayısı 15.000 civarındadır.

Kanadalılar

Türkiye'deki Kanadalıların sayısı 1.100 civarındadır.[32]

Kırım Tatarları

Yalnızca Eskişehir'de 150.000 Kırım Tatarı'nın yaşadığı düşünülmektedir.

Kürtler

1965 sayımına göre Kürtçe konuşan nüfus.

Kürtler, Türkiye'deki en büyük etnik azınlıktır. Yoğun olarak Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesinde olmakla birlikte ülkenin diğer tüm bölgelerinde yaşamaktadırlar. Türkiye Kürtlerinin toplam nüfusu 12.000.000 ile 22.000.000 arasında[33][34][35] olduğu çeşitli kaynaklarda geçmektedir.

Lazlar

1965 sayımına göre Lazca konuşan nüfus.

Türkiye'deki Lazların sayısı ile ilgili tahminler 150.000 ile 1.000.000 arasında değişmektedir.[36][37][38][39][40][41][42][43][44]

Polonyalılar

Türkiye'de yaklaşık 4.000 Polonyalı yaşamaktadır.

Pomaklar

1965 sayımına göre Pomakça konuşan nüfus.

Türkiye'deki Pomakların sayısı 600.000 civarındadır.[45]

Ruslar

Türkiye'deki Rusların sayısı 50.000 civarındadır.

Sırplar

1965 sayımına göre 6.599 Türkiye vatandaşı anadil olarak, 58.802 kişi de ikinci dil olarak Sırpça konuştuğunu beyan etmiştir.

Süryaniler

Türkiye'deki Süryanilerin sayısı ile ilgili tahminler 15.000 ile 25.100 arasında değişmektedir.[46][47][48]

Yunanlar

1965 sayımına göre Yunanca konuşan nüfus.

Türkiye'de günümüzde 2.000 ila 4.000 Rum yaşamaktadır.

Zazalar

1965 sayımına göre Zazaca konuşan nüfus.

Türkiye'deki Zazaların sayısı ile ilgili tahminler 1.000.000 ile 2.000.000 arasında değişmektedir.[49]

Dinî azınlıklar

Türkiye'deki ana dinî inanç Sünni İslam'ın bir kolu olan Hanefi mezhebidir. Bunun dışındaki İslami mezheplere ya da diğer dinlere inananlar veya hiçbir şeye inanmayanlar, Türkiye'de yaşayan dinî azınlıkları oluşturur.

Ateistler

İslam'dan sonra ülkedeki en yaygın gruptur. Ülke nüfusunun yaklaşık %2'si Ateisttir.[50]

Konda araştırma şirketinin yapmış olduğu 2008-2018 yıllarındaki araştırmaya göre açıkça kendini ateist olarak tanımlayanların oranı %1'den %3'e, kendini ateist olarak değil sadece inançsız olarak belirtenlerin oranı %1'den %2'ye yükselmiştir.[51] Bir başka araştırma firması olan Mak-Danışmanlık 'ın 2017 tarihli araştırma sonuçlarına göre ülkedeki ateist oranı %4, deistlerin oranı %6'dır.[52]

Bahâîler

Türkiye, Bahailik inancındaki önemli topraklardan biridir.[53] Bahailerce "tanrı mahzarı" olarak görülen Mirza Hüseyin Ali (Bahaullah) Edirne ve İstanbul'da bir süre kalmıştır.[54][55] Türkiye'de kaç Bahai olduğu tam olarak bilinmemekle beraber, tahminler 10,000,[56] 19,618,[57] 20,000,[58] 21,000[59] arasında değişmektedir. Ayrıca, Türkiye'de yaklaşık 100 adet Bahai Ruhani Mahfili bulunmaktadır.[60]

Hristiyanlar

Katolikler

Keldani Katolik Kilisesi, Diyarbakır
Büyükada Ermeni Katolik Surp Astvazazin Verapohum Kilisesi, İstanbul

İki ana Katolik kilisesi vardır. Bunlardan biri Batı Kilisesinin(yani Batı Roma İmparatorluğu kökenli olan) bir kolu olan Latin Kilisesidir. Bu kilisenin en önemli parçası Roma Katolik Kilisesidir. Papa bu kilisenin aynı zamanda diğer Katolik kiliselerinin de ruhani lideridir. Bu yüzden bu kiliseye yalnızca Katolik Kilisesi de denir. Diğer Katolik kiliseler ise aslında Ortodoks (Örnek:Yunan Katolik Kilisesi) ya da Doğu Ortodoks (Örnek:Ermeni Katolik Kilisesi) olup zamanla papalığın otoritesini tanıyan kiliselerdir. Bu kiliseler Doğu Katolik Kiliseleri olarak adlandırılır. Türkiye'deki başlıca Katolik kiliseleri şunlardır;

İzmir Katolik Başpiskoposluğu (Archidioecesis Smyrnensis): Merkezi Aziz John Katedrali, İzmir

İstanbul Katolik Kilisesi (Vicariatus Apostolicus Istanbulensis): Merkezi Saint Esprit Kilisesi, İstanbul

Anadolu Katolik Kilisesi (Vicariatus Apostolicus Anatoliensis): Merkezi İskenderun Katolik Kilisesi, İskenderun

  • Yunan Katolik Kilisesi: Ortodoksluktan Katolikliğe geçenler Rumlar, bu kilisenin inananlarıdır.
  • Ermeni Katolik Kilisesi: Ermeni halkının genel mehsebi "Apostolik"liktir. Bu mehzepten katoliği geçenlerin kurduğu kilisedir.
  • Süryani Katolik Kilisesi: Katolikliği kabul eden Batı Süryanilerinin kurduğu kilisedir.
  • Keldani Katolik Kilisesi: Keldani veya Nasturi olarak adlandırılan topluluklar bu kiliseye benimser. Aslen bu insanlar Doğu Süryanisidr.

Ortodokslar

İstanbul Ermeni Patrikanesi, Kumkapı
Fener Rum Patrikahanesi, Balat

Katoliklikte olduğu gibi Ortodoks Kilisesinde de iki ana grup vardır. Bunlar ilki Hristiyanlığın ilk 7 konsilinden sadece ilk 3'ünü tanıyan daha sonra ayrılan Doğu Ortodoks Kiliseleri diğeri ise 1054 yılında İstanbul Patriği ve Romadaki Papa'nın birbirlerini aforoz etmesi sonucu yaşanan Doğu - Batı Kiliselerinin Ayrılması sonucu Doğu Roma İmparatorluğu ve İstanbul Patrikanesi (Günümüzde İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi) bünyesinde gelişen Hristiyanlık öğretilerini baz alan Ortodoksluktur. Aşağıda bu kiliselerden yalnız Türkiye'de faaliyette olanları verilmiştir.

Protestanlar

Hristiyanlıkta yaşanan Reform hareketleri sonucunda ortaya çıkan Protestan kiliselerinin birçok farklı türü vardır. Bu kilisedeki başlıca akımlar Anglikanizm, Kalvinizm, Lutheryanizm, Pentakostalizm, Baptistler ve Metodizm'dir. Türkiye'deki çatı kuruluşu Protestan Kiliseler Derneği 'dir.

  • İngiltere Kilisesi: İngiliz Kraliçesinin kilisenin başı olduğu ana Anglikan kilisesidir.
    • Avrupa Diyakozluğu: İngiltere Kilisesine bağlı olarak 1842'de kurulan bu diyakozluk kendi içinde 7 Başdiyakozluğa ayrılır. Türkiye'deki Anglikan kiliseleri Doğu Başdiyakozluğu 'nda bulunur.

Müslümanlar

Hanefilikten sonra ülkedeki ikinci en yaygın Sünni İslam yorumu ise özellikle ülkenin doğusunda Kürt kökenliler arasında yaygın olan Şafiliktir. Şii İslamın bir kolu olan Caferilik ise diğer yaygın bir İslam anlayışıdır. Alevilik bu anlayışın bir alt branşıdır. Arap Alevisi yani Alavi ya da Nusayriler olarak adlandırılan insanlar özellikle ülkenin Hatay vilayetinde bulunurlar. Son olarak İslam dinindeki klasik dallanmanın dışında kalan Tasavvuf (Sufism) anlayışı yine Türkiye'de karşılaşılabilen İslam kökenli inanç çeşitlerindendir. Bu akımın özellikle Mevlevilik ve Aleviler tarafından benimsenen Bektaşilik anlayışları ülkede bilinen türlerdir. Ülkedeki genel İslam'i ibadet mekanı camidir. Mevlevihaneler ve Cemevi gibi başka ibadethanelerde bulunur. Bunlar içinde bazıları Tekke ya da Dergah olarak da adlandırılır.

Yahudiler

1965 sayımına göre İbranice konuşan nüfus.

Türkiye'deki Musevilerin büyük çoğunluğu Yahudilerden oluşur. Bunun dışında Karay Türkleri ülkedeki Yahudi olmayan tek Musevi topluluğudur. Örneğin Karaylar, Türkiye Hahambaşılığını tanımazlar. Yahudiler arasında ise başlıca 3 ekol vardır bunlar sırasıyla ezici çoğunluğu oluşturan Sefaradlar (İspanyol kökenli)ve azınlıktaki Aşkenazi (Avrupa kökenli) ile Romanyot (Bizans kökenli) Yahudilleridir. Ülkedeki Museviler özellikle İstanbul ve İzmir'de yaşarlar.

Zerdüştler

Kökeni eski Perslere kadar uzanan bu din ateşperestlik olarak da adlandırılır. Ülkedeki en önemli Zerdüşt kesim, Kürt kökenli olan Yezidiler (Ezidiler)dir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. Ali Tayyip Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı, Ankara 1999
  2. Osmanlı İmparatoluğu'nda Yaşayan Azınlıkların Sosyal ve Ekonomik Durumları Dr. Yelda Demirağ, sf:1, 1.dipnot
  3. Kasapoğlu, Çağıl (6 Nisan 2018). "İran üzerinden Türkiye'ye geçen Afgan göçmenlerin sayısı neden arttı?". BBC Türkçe. Erişim tarihi: 10 Nisan 2018.
  4. "Refugees & Asylum in Turkey". Refugee Solidarity Network. 10 Nisan 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Nisan 2018.
  5. http://www.milliyet.com.tr/amerikan-vakfindan-etnik-koken-arastirmasi/gundem/gundemdetay/02.01.2009/1041916/default.htm
  6. http://joshuaproject.net/countries_photos/TU
  7. "Pan-Albanism: How Big A Threat To Balkan Stability?" (PDF). 9 Şubat 2007 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ağustos 2017.
  8. "Languages of Turkey". 24 Aralık 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ağustos 2017.
  9. Kush E Hapi Rrugën Për Turqi 24 Şubat 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Arnavutça)
  10. "ESTIMATES OF AUSTRALIAN CITIZENS LIVING OVERSEAS" (PDF). Australian Department of Foreign Affairs and Trade, Canberra. Erişim tarihi: 19 Temmuz 2020.
  11. "Turkey-Peoples". Looklex Encyclopaedia. 6 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ağustos 2013.
  12. "Brits Abroad". BBC News. 12 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Temmuz 2020.
  13. Nov Bılgarski Üniversitesi Antropoloji Bölümü Başkanı Doçent Magdalena Elçinova ile kitabı "Görülmeyen toplum: İstanbul’daki Ortodoks Bulgarlar" hakkında söyleşi
  14. Kristiina Markkanen: Chechen refugee came to Finland via Baku and Istanbul 21 Kasım 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  15. Circassia, Unrepresented Nations and Peoples Organization, 29 Kasım 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 21 Ağustos 2017.
  16. Ülkü Bilgin: Azınlık hakları ve Türkiye. Kitap Yayınevi, Istanbul 2007; S. 85. ISBN 975-6051-80-9 (Turkish Language)
  17. Dalby, Andrew (2015). Dictionary of Languages: The Definitive Reference to More than 400 Languages (İngilizce). Bloomsbury Publishing. s. 136. ISBN 978-1408102145.
  18. Richmond, Walter (2013). The Circassian Genocide (İngilizce). Rutgers University Press. s. 130. ISBN 978-0813560694. 28 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Şubat 2020.
  19. Danver, Steven L. (2015). Native Peoples of the World: An Encyclopedia of Groups, Cultures and Contemporary Issues (İngilizce). Routledge. s. 528. ISBN 978-1317464006. 28 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Şubat 2020.
  20. Zhemukhov, Sufian (2008). "Circassian World Responses to the New Challenges" (PDF). PONARS Eurasia Policy Memo No. 54. s. 2. 19 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mayıs 2016.
  21. Alankuş, Sevda (1999). Taymaz, Erol (Ed.). Kültürel-Etnik Kimlikler ve Çerkesler. Ankara, Turkey: Kafder Yayınları.
  22. Alankuş, Sevda; Taymaz, Erol (2009). "The Formation of a Circassian Diaspora in Turkey". Adyghe (Cherkess) in the 19th Century: Problems of War and Peace. Adygea, Russia: Maikop State Technology University. s. 2. Erişim tarihi: 4 Mayıs 2016. Today, the largest communities of Circassians, about 5–7 million, live in Turkey, and about 200,000 Circassians live in the Middle Eastern countries (Jordan, Syria, Egypt, and Israel). The 1960s and 1970s witnessed a new wave of migration from diaspora countries to Europe and the United States. It is estimated that there are now more than 100,000 Circassian living in the European Union countries. The community in Kosovo expatriated to Adygea after the war in 1998.
  23. Milliyet, Anadil kontrolüyle sağlanan dolaylı bilgininde katılmasıyla ortaya çıkan tabloda Türkiye'de yetişkinlerin (18 yaş ve üstündekilerin) etnik kimliklerin dağılımı ... 0.3 Kafkas kökenli 3 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  24. "Arşivlenmiş kopya". 10 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ağustos 2017.
  25. "Arşivlenmiş kopya". 24 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ağustos 2017.
  26. "Arşivlenmiş kopya". 29 Temmuz 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ağustos 2008.
  27. http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=188686 20 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Merkezin çalışmasında Türkiye'de resmi rakamlara göre 500 bin, tahminen de iki milyon civarında Roman olduğu yer alıyor.
  28. Turay, Anna. "Tarihte Ermeniler". Bolsohays. 6 Aralık 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2013.
  29. Hür, Ayşe (31 Ağustos 2008). "Türk Ermenisiz, Ermeni Türksüz olmaz!". Taraf. 2 Eylül 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2013.
  30. "Arşivlenmiş kopya". 21 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ağustos 2017.
  31. Milliyet. 6 Haziran 2008 https://web.archive.org/web/20140816184148/http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=SonDakika&Kategori=yasam&ArticleID=873452&Date=07.06.2008. 16 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Eylül 2011. Eksik ya da boş |başlık= (yardım)
  32. "Audit of the Canadian Embassy, Ankara". Department of Foreign Affairs and International Trade. Ocak 2006. 25 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ağustos 2017.
  33. Turkey 9 Temmuz 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. The World Factbook. CIA
  34. "Over 22.5 million Kurds live in Turkey, new Turkish statistics reveal". 8 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Temmuz 2015.
  35. Yildiz, Kerim; Fryer, Georgina (2004). The Kurds: Culture and Language Rights. Kurdish Human Rights Project. Data: 18% of Turkey, 20% of Iraq, 8% of Iran, 9.6%+ of Syria; plus 1–2 million in neighboring countries and the diaspora
  36. MacMillan, Margaret (2010). The uses and abuses of history (İngilizce). Londra: Profile. ISBN 184668210X.
  37. Yakar, Jak (2000). Ethnoarchaeology of Anatolia. Emery and Claire Yass Publications in Archaeology.
  38. Raphael, Pat Yale, Jean-Bernard Carillet, Virginia Maxwell, Miriam (2005). Turkey (İngilizce) (9th ed. bas.). Footscray, Vic.: Lonely Planet. s. 692. ISBN 1740596838.
  39. Levinson, David (1998). Ethnic groups worldwide : a ready reference handbook (İngilizce). Phoenix, Ariz.: Oryx Press. ISBN 1573560197.
  40. Whiting, Dominic (2001). Turkey handbook : the travel guide (İngilizce) (1st ed. bas.). Bath: Footprint. ISBN 1900949857.
  41. Burford, Tim (2008). Georgia (İngilizce) (3rd ed., rev. bas.). Chalfont St. Peter: Bradt Travel Guides. ISBN 1841622613.
  42. Encyclopedia of the Orient
  43. "ecoi.net". 4 Temmuz 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Haziran 2008.
  44. "Arşivlenmiş kopya". 27 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2020.
  45. "Milliyet - Turkified Pomaks in Turkey". www.milliyet.com.tr. 24 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Şubat 2011.
  46. United Nations High Commissioner for Refugees. "Refworld - World Directory of Minorities and Indigenous Peoples - Turkey : Assyrians". Refworld. 26 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Temmuz 2015.
  47. Joshua Project. "Assyrian in Turkey". 19 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Şubat 2015.
  48. Duus (EDT) Extra, D. (Durk) Gorter, Guus Extra, The Other Languages of Europe: Demographic, Sociolinguistic and Educational Perspectives, Multilingual Matters (2001). ISBN 1-85359-509-8. p. 415. Cites two estimates of Zaza-speakers in Turkey, 1,000,000 and 2,000,000, respectively. Accessed online at Google book search.
  49. "WIN-Gallup International 'Religiosity and Atheism Index". 25 Ağustos 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Nisan 2015.
  50. Konda, Hayat Tarzları Anketi
  51. Mak Danışmanlık, Türkiye'de toplumun dine ve dini değerlere bakışı
  52. https://bahaitr.org
  53. https://bahaitr.org/hz-bahaullahin-ahit-ve-misaki/
  54. "Arşivlenmiş kopya". 9 Eylül 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Şubat 2020.
  55. "For the first time, Turkish Bahaʼi appointed as dean". The Muslim Network for Bahaʼi Rights. 13 Aralık 2008. 27 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Aralık 2008.
  56. "Arşivlenmiş kopya". 5 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Şubat 2020.
  57. "Turkey /Religions & Peoples". LookLex Encyclopedia. LookLex Ltd. 2008. 11 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Aralık 2008.
  58. "Most Baha'i Nations (2005)". QuickLists > Compare Nations > Religions >. The Association of Religion Data Archives. 2005. 24 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2009.
  59. Walbridge, John (Mart 2002). "Chapter Four - The Bahaʼi Faith in Turkey". Occasional Papers in Shaykhi, Babi and Baha'i Studies. 06 (1). 3 Nisan 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Şubat 2020.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.