Bizans ipeği

Bizans ipeği, Bizans İmparatorluğu'nda (Byzantium) dördüncü yüzyıldan 1453'teki İstanbul'un Fethi'ne kadar dokunan ipektir.

Desenli Bizans ipliğinden yapılmış chlamysde resmedilmiş, kişileştirilmiş bilgelik ve kehanet arasında Davud. Paris mezmurlar kitabı, 10. yüzyıl.

Bizans başkenti Konstantinopolis, avrupa'da ilk önemli ipek dokuma merkezidir. İpek, Bizans ekonomisinde en önemli emtialardan biridir ve devlet tarafından hem ödeme hem de dimlomasi amaçlı kullanılmıştır.[1] Ham ipek, Çin'den getirilirdi ve kaliteli kumaş haline getirilip, yüksek fiyatla dünyaya satılırdı. Sonraları, ipek böceği yumurtaları Bizans'a kaçırıldı ve ipek ticaretinin önemi kademeli olarak azaldı. I. Justinianus'un hükümdarlığından sonra ipek üretim ve ticareti imparatorluk tekeli haline geldi, sadece imparatorluk fabrikalarında üretildi ve yetkili alıcılara satıldı.[1]

Bizans ipekleri, parlak renkleri, altın ipliği kullanımı ve dokuma tezgâhında dokunmuş kumaştaki nakışın resimsel karmaşıklığına yaklaşan çetrefilli tasarımlar için önemlidir.[2] 12. yüzyılda İtalyan ipek dokuma endüstrisinin kurulmasına ve Dördüncü Haçlı Seferi (1204) ile Bizans İmparatorluğu'nun fethi ve parçalanmasına kadar, Bizans, Erken Orta Çağ boyunca Avrupa'da ipek üretimine hakim oldu.

Gelişimi

Çemberler içinde kuş ve ejderha desenli Bizans ipeği.

Roma İmparatorluğu döneminde, ipek tekstili, Asya'dan İpek Yolu üzerinden Han Çin'den, Part İmparatorluğu ve sonraları Sasani İmparatorluğu'nu geçerek Suriye'deki ticaret merkezlerine gelerek Batı'ya karayoluyla ulaşırdı. Ham ipek, ipek iplik ve bitmiş kumaşların ithalatları kaydedilmiştir ancak İpek böceğinden bu tekstillerin üretim teknikleri, Bizans İmparatoru I. Justinianus'a (482-565 arası hükümdar) kadar Çinliler tarafından dikkatle korunan bir sırrı olarak kaldı. 553-54'te ipekböceği yumurtaları Orta Asya'dan kaçırıldı,[3] Bizans ipek dokumacılığı endüstrisinin çiçek açması için ortam oluşturdu.

Nasturi Hristiyan keşişler tarafından Çin'den ipekböcek yumurtalarını kaçırdıktan kısa bir süre sonra,[4] 6. yüzyıl Bizans tarihçisi Menander Protektor, Soğdianalıların Bizans İmparatorluğu'yla doğrudan Çin ipek ticareti yapma girişiminde bulunduğunu yazar. Ak Hun İmparatorluğu'nu yenmek için Sasani hükümdarı I. Hüsrev ile bir ittifak kurduktan sonra, Göktürk Kağanlığı'nın hükümdarı İstemi Yabgu'ya, Soğdianalı tacirler Bizanslılar ile ticaret yapmak için Pers ülkesinde seyahat etme ayrıcalığı kazanma taleplerinin Sasani kralı tarafından dinlenmesi için yanaştılar.[4] İstemi Yabgu ilk önce talebi reddetti ancak ikincisinde Soğdiana elçisi heyetini Sasani kralına göndermeyi onayladı, elçiliğin üyeleri zehirlenerek öldü.[4] Soğdianalı diplomat Maniah, İstemi Yabgu'yu Konstantinopolis'e doğrudan elçi göndermek konusunda ikna etti, elçi heyeti 568 yılında ulaştı, Bizans hükümdarı II. Justinus'a sadece hediye olarak ipek değil ama Sasanilere karşı ittifak önerdi. II. Justinus mutabık kaldı ve Soğdianalılar tarafından istenen doğrudan ipek ticaretini sağlama almak için Göktürk Kağanlığı'na elçi heyeti gönderdi.[4][5][6] Bununla birlikte, 6. yüzyıldan başlayarak Bizans ipekli üretimi yapılsa bile, Çin çeşitleri hala daha iyi kalitede kabul edildi, birçok farklı arkeolojik sitelerde bulunan diğer Bizans sikkeleri yanında Sui Hanedanı (MS 581-618) dönemine ait ve 1953 yılında Şansi eyaletinde bulunan Çin mezarında bulunan II. Justinus saltanatı sırasında basılan bir Bizans solidus sikkenin keşfiyle bu gerçeğin belki de altı çizilmiştir.[7] Çin tarihlerine göre, Çin'de daha eski bir Roma diplomatik geleneğini sürdüren Bizanslılar (yani "Fu-lin"), Çin Tang Hanedanı sarayına (MS 618-907) birçok kez ve bir seferinde Song Hanedanı'na (960-1279) büyükelçiler gönderdip cam eşyaları gibi egzotik hediyeler sunarken Çin ipeği ticaretine sürekli bir ilgi göstermişlerdir.[8] 7. yüzyıl Bizans tarihçisi Teofilakt Simokata, Çin'in tasviri, coğrafyası, Sui Hanedanı'nın (581-618) ülkeyi yeniden birleşmesi hakkında oldukça doğru bir tasvir sağlamıştır ve hatta, muhtemelen İmparator Taizong (626-649 arası hükümdar) isminden aynı zamanda türetilmiş, hükümdarlarını "Göklerin oğlu" anlamında Taisson olarak isimlendirmiştir.[9] Dönemin Çin kaynakları, yani Tang'ın Eski ve Yeni Kitabı, Konstantinopolis şehrininin I. Muaviye (Emevîler'in kurucusu) tarafından nasıl kuşatıldığını ve daha sonradan nasıl haraca bağlandığını tasvir eder.[8][10]

Yeni tezgâh çeşitleri ve dokuma teknikleri de bir rol oynamıştır. Düz-dokuma veya çizgili ipekler Roma dünyasında dolaşıma girmişti ve desenli damasko ipek kumaş giderek daha karmaşık geometrik desenler ile 3. yüzyıl ortalarından itibaren göründü. Atkı yüzlü bileşik dikişler 600'ün sonra olmayan zamanlarda geliştirildi ve ertesi birkaç yüzyılda Bizans ipekleri için polikrom (çok renkli) bileşik dikişler standart dokuma haline geldi.[11][12] Tek renk pahalı kumaşlar, 1000 civarında, hem Bizans hem de İslam dokuma merkezlerinde moda oldu; bu kumaş desenleri oluşturmak için renk yerine zıt renk malzemelerinden yararlanılıyordu. Az sayıda kanaviçe dokuma Bizans ipeği de günümüze ulaşmıştır.[12]

Sol resim: Aziz Misafirperver Sampson'dan bir sahne gösteren Bizans ipek tekstili, 6.-7. yüzyıl
Sağ resim: Bir sütunun üstünde duran iki figüre (Kastor ve Polluks) hayvan sunulması tasvirinin yer aldığı ipek elbise; Byzantium, 7./8. yüzyıl

Pahalı Sur moru ile Kumaş boyamaya ilişkin yönetmelikler yıllar boyu değişiyordu, ancak bu renklerle boyanmış olan bezler genellikle belirli sınıflarla sınırlıydı ve diplomatik hediyelerde kullanılıyordu. Bizans ipek atölyelerinde kullanılan diğer boyalar, boya otu, kırmız, indigo, muhabbet çiçeği ve bakkam ağacıdır.[13] Altın iplik, ipek çekirdeğin etrafına sarılı gümüş-kaplama şeritlerle yapıldı.[14]

Figürlü (desenli) 6. (ve muhtemelen 5.) yüzyılın Bizans ipekleri, iki atkı renginde çalışan kalpler, svastikalar, palmetler ve yapraklar gibi küçük motiflerin genel tasarımlarını gösterir.[11] Daha sonra, tanınabilir bitki motifleri (lotus yaprakları ve çiçekler gibi) ve insan figürleri görünür. Günümüze ulaşan tekstil belgeler, Konstantinopolis ile 7. yüzyıldaki İslam'ın yayılışı sonrası yıllarda Akdeniz ve Orta Asya'nın yeni İslamî tekstil merkezleri arasında teknik ve ikonografik temalarda zengin bir el değiştirmeyi belgeliyor. 8. ve 9. yüzyıl tasarımları, dikey eksende ayna görüntüsü tersine çevrilmiş insan veya hayvan figürleri çiftleriyle doldurulmuş yuvarlak veya madalyon dizilerini göstermektedir.[15] Birçok motif, Yaşam ağacı, kanatlı atlar, aslanlar ve hayali canavarlar da dahil olmak üzere Sasani tasarımlarını yansıtır[2] ve uzmanların kökeninin Bizans mı yoksa İslam mı olduğu konusunda anlaşamayacakları günümüze ulaşmış parçalar vardır.[16] Moda olan desenler av sahneleri veya quadriga (dört at arabası) gibi kraliyet sarayının faaliyetlerini ve ilgilendiklerini çağrıştırır.[15]

Dokuma Tekstil

Şarlman örtüsü, bir quadriga deseniyle çok renkli bir Bizans ipeğiyle, 9. yüzyıl. Paris, musée national du Moyen Âge.

Akdeniz'deki Bizans ve İslami dokumacık merkezlerinde kullanılan beş temel örgünün - çizgili, dikiş, damasko, lampas ve goblen - en önemli ürünü samite (ipekli kalın kumaş) denilen atkı yüzlü bileşik dikiş idi. Sözcük Eski Fransızca samit, ortaçağ Latincesinde samitum, examitum olarak kullanılmış, buradan Bizans Yunancasına ἑξάμιτον çözgü ve atkıda altı ipliğin kullanımını gösteren anlamında hexamiton "altı ip" olarak geçmiştir.[17][18] Samite kumaşta ana çözgü iplikleri kumaşın her iki tarafında zıvana ve desen atkıları tarafından gizlenir, sadece görünür yerde atkıları tutan bağlama çözgüleri bulunur.[19][20]

Bu pahalı ipekler - kelime anlamıyla ağırlığıyla altın eden - 4 ile 12. yüzyıllar arası Bizans İmparatorluğu'nun güçlü siyasi silahlarıydı. Bizans ipeğinden diplomatik hediyeler Franklar ile ittifakı güçlendirdi. Bizans, Venedik, Pisa, Ceneviz ve Amalfi deniz kuvvetlerine Bizans topraklarına deniz ve askeri yardım sağlamak için ipek ticareti imtiyazları verdi.[21]

Bizans ipek dokumacılığın etkisi derindi. Bizans ipek saray ritüeli ve kilise uygulamaları Franklar tarafından kabul edildi, tıpkı İslam dünyasında, Bizans sarayı stil ve kıyafet tarzının yankılanması gibi. Bizans, ayrıntılı ipek giysiler geliştirdi ve ipeklerin sivil ve askeri üniforma ve zengin dini kıyafetler için kullanım tarzını belirledi... Bu ipekler, ihtiyaç duyulduğunda kârlı bir şekilde el değiştirebilir taşınabilir zenginlik biçimi olarak kullanıldı.[22]

İpekler, Batı Avrupa'da mücellitlik (ciltçilik), önemli kişilerin mezarlarından ve kutsal emanetlerin saklandığı sandıklardan günümüze ulaşmıştır. Ancak kiliselerde ve zenginlerin evlerinde duvar örtüsü ve perde yanında giysi ve kıyafetlerde kullandığı açıktır. Kaynaklar, ipeklerin özgün kökeni hakkında ender kayıt tutmuşlardır, ancak bazen desenleri kökeni Bizans olarak tanımlamaya izin verecek kadar ayrıntılı olarak tarif etmişlerdir.[23]

Anglosakson İngiltere'de, en azından 7. yüzyılın sonlarında, Benedict Biscop ve diğerleri tarafından Roma'dan getirilen ipek vardı.[24] Roma ya da Kutsal Topraklar'a (Suriye ya da Mısır ipeklerinin de satın alınabileceği) giden zengin hacılar için önemli ve kolaylıkla taşınan bir satın alınırdı ve Roma ve Pavia'da üsleri olan tüccarlar tarafından İngiltere'ye getirilir ya da muhtemelen Baltık yolunu kullanan İskandinav tüccarlarından da satın alınırdı. Pavianlıların İngiliz tüccarlarından toplamayı zor ya da tehlikeli bulduğu ipek üzerine gümrük vergisi yerine İngiliz krallığı doğrudan onalara bir tutar ödediği eşsiz bir özel düzenlemenin yapılması gerekiyordu. Diplomatik hediyeler, Konstantinopolis'teki İmparatorluk sarayından da gönderilirdi; bu hediyeleri alan hükümdarlar onları diğer birçok hükümdara hem kendi topraklarında hem de dışında kiliselere geçirirlerdi. Şarlman sadece Kral Mercia'lı Offa'ya değil Mercia ve Northumbria'nın piskoposluklarına da verdi.[25]

Kanaviçe ve Nakış

"Bamberger Gunthertuch", yaklaşık 970'te başarılı bir sefreden dönen İoannis Çimiskes'i tasvir eden nakışlı imparatorluk duvar halısı.

Dokuma elbiseler ve döşeme kumaşlarının yanı sıra, Bizans atölyelerinin ayrıca dokuma kanaviçeler ve çoğu zaman figüratif sahneler içeren dekorasyona sahip zengin nakışlı kumaşlar da ürettiği bilinmektedir. Günümüze ulaşmış en etkileyici örneği 10. yüzyıl "Bamberger Gunthertuch" dokunmuş kanaviçe[26] parçasıdır ki kişileştirilmiş iki kadın simgesi arasında yerleştirilmiş bir imparator tasviri alan iki metre kare üzerinedir. Yaklaşık bir yüzyılın ardından, Almanya'da Bamberg Piskoposu tarafından Konstantinopolis'e yapılan hac yolculuğu sırasında satın alındı. Seyahati sırasında öldü ve kefen olarak kullanıldı. İşlemeli dini sahneler ayrıca cüppe ve duvar halılarında da kullanıldı ve ünlü İngiliz Opus Anglicanum, Bizans nakışından çok etkilenmiş gibi görünmektedir.[27] Bu devam eden Geç Antik eğilim, Mısır mezarlıklarındaki buluntulardan bilinen ile diğer bulgulardan bilinmesinin yanı sıra ve 410 civarında Amasyalı Aziz Asterius'un kuzeydoğu Türkiye'de bulunan cemaati hakkında din adamı olmayanların giydiği işlemeli dini sahneler içeren elbiseler ile ilgili şikayetinde der ki:

...Hem kendileri hem de eşleri ve çocukları için ustaca üretilen, çiçekli ve on bin nesneyle işlenmiş giyim... Bu nedenle, kendilerini giyinip ve halka açık yerlerde göründüklerinde, onlarla karşılaşanların gözünde resimli duvarlara benziyorlar. Ve belki de çocuklar onları çevreleyerek, birbirlerine gülümsüyorlar ve parmaklarıyla giysinin üzerindeki resmi işaret ediyorlar; ve onların arkasından yürüyüp, uzun süre onları takip ediyorlardı. Bu giysilerin üzerinde aslanlar ve leoparlar; ayılar ve boğalar ve köpekler; ağaçlar ve kayalar ve avcılar vardı... Celile'nin düğününü ve su kaplarını görebilirsiniz; kötürüm, yatağını omuzlarında taşıyor; kör adam, kil ile iyileştiriliyor; kanlı sorunu olan kadın, giysinin kenarında yer alıyor; günahkâr kadın İsa'nın ayaklarına kapanıyor; Lazarus mezardan hayata dönüyor. Bunu yaparken, dindar davrandıklarını ve Tanrı'yı ​​hoşnut eden giysilerle örtündüklerini düşünüyorlar. Ancak benim tavsiyemi kabul ederlerse onlara bu kıyafetleri satmalarını ve yaşayan Tanrı'nın görüntüsüne saygı duymalarını isterim. Mesihimizi giysilerimizde tasvir etmeyelim. Bir zamanlar kendisinin bizler için üstlenip, bulunduğu insan vücudunun maruz kaldığı aşağılama yeterlidir. Bu nedenle, cüppelerinizin üzerine değil, ruhunuzda onun tasvirini taşıyın.[28]

Mısır mezarlığı örnekleri genellikle ipekten daha az kaliteli tekstillerdi ve genellikle içinde bir sahne bulunan yuvarlak veya kenarları olan diğer basit şekillerdir. Bu tasarım tarzı, yüzyıllar sonra batıdaki ifadeler ve birkaç günümüze ulaşan dini nakışlar ile benzerlik göstermez görünmektedir. Bazı Batı nakışları ithal edilmiştir, diğer parçalar hiç şüphesiz ithal ipek üzerinde yerel olarak yapılmıştır, ancak diğer malzemeler de kullanılmıştır. En büyük ölçekli günümüze ulaşan eser, muazzam Bayeux işlemesi, (0,5 x 68,38 metre veya 1,6 x 224,3 ft'de tamamlanmamış) yünün düz keten bir zemin üzerine işlemesidir ve teknik olarak bir goblen değildir. Bununla birlikte, daha küçük ölçekli figüratif asmalar ve ipekli kıyafetler de söz konusudur.[29]

Düşüş

1147'de İkinci Haçlı Seferi sırasında, Sicilyalı II. Rugerro (1095-1154), Bizans ipek üretiminin iki önemli merkezi olan Korint ve Thebes'e saldırarak, dokumacıları ve teçhizatlarına el koyarak, Palermo ve Calabria'da kendi ipek işlerini kurdu.[30] 1204 yılında Konstantinopolis'in Dördüncü Haçlı Seferi (1202-1204) kuvvetleri tarafından alınması ve Bizans topraklarında Latin İmparatorluğu (1204-1261) ile diğer "Latin" devletlerinin kurulmasının ardından, Bizans ipek endüstrisi sınırlanmış, sadece yerli lüks pazara tedarik etmiş[21] ve Avrupa ipek dokumacılığı ve tasarımında liderlik Sicilya ve yükselen İtalyan Lucca ve Venedik merkezlerine geçti.

Kaynakça

  1. Laiou, Angeliki. "Exchange and Trade 8 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". In Laiou (2002), p. 703
  2. Schoeser (2007), p. 27
  3. Wild, John Peter. "The eastern Mediterranean 323 BC–AD 350." In Jenkins (2003), p. 108.
  4. Howard, Michael C., Transnationalism in Ancient and Medieval Societies, the Role of Cross Border Trade and Travel, McFarland, 2012, s. 133.
  5. Liu, Xinru, "The Silk Road: Overland Trade and Cultural Interactions in Eurasia", in Michael Adas (ed), Agricultural and Pastoral Societies in Ancient and Classical History, ed. Michael Adas, American Historical Association, Philadelphia: Temple University Press, 2001, p. 168.
  6. Mark J. Dresden (1981), "Introductory Note," in Guitty Azarpay (ed), Sogdian Painting: the Pictorial Epic in Oriental Art, Berkeley, Los Angeles, London: University of California Press, p. 9, 0-520-03765-0.
  7. Luttwak, Edward N. (2009). The Grand Strategy of the Byzantine Empire. Cambridge and London: The Belknap Press of Harvard University Press. 978-0-674-03519-5, pp 168-169.
  8. Hirth, Friedrich (2000) [1885]. Jerome S. Arkenberg (Ed.). "East Asian History Sourcebook: Chinese Accounts of Rome, Byzantium and the Middle East, c. 91 B.C.E. - 1643 C.E." Fordham.edu. Fordham University. 10 Eylül 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2016.
  9. Yule, Henry (1915). Henri Cordier (ed.), Cathay and the Way Thither: Being a Collection of Medieval Notices of China, Vol I: Preliminary Essay on the Intercourse Between China and the Western Nations Previous to the Discovery of the Cape Route. London: Hakluyt Society. Accessed 22 September 2016, pp 29-31; see also footnote #4 on p. 29; footnote #2 on p. 30; and footnote #3 on page 31.
  10. Henry Yule expressed some amazement that even the name of the Byzantine negotiator "Yenyo" (i.e. the patrician Ioannes Petzigaudias) was mentioned in Chinese sources, an envoy who was unnamed in Edward Gibbon's account of the man sent to Damascus to hold a parley with the Umayyads, followed a few years later by the increase of tributary demands on the Byzantines; see Yule, Henry (1915). Henri Cordier (ed.), Cathay and the Way Thither: Being a Collection of Medieval Notices of China, Vol I: Preliminary Essay on the Intercourse Between China and the Western Nations Previous to the Discovery of the Cape Route. London: Hakluyt Society. Accessed 22 September 2016, pp 48–49; and for the brief summary of Edward Gibbon's account, see also footnote #1 on p. 49.
  11. Wild, John Peter. "The later Roman and early Byzantine East, AD 300–1000." In Jenkins (2003), pp. 148–149
  12. Muthesius, Anna. "Essential Processes, Looms, and Technical Aspects of the Production of Silk Textiles 8 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". In Laiou (2002), pp. 152–154.
  13. Muthesius, "Essential Processes, Looms, and Technical Aspects...", pp. 158–160.
  14. Muthesius, Anna, "Silk in the Medieval World". In Jenkins (2003), p. 344.
  15. Wild, John Peter. "The later Roman and early Byzantine East, AD 300–1000." In Jenkins (2003), p. 151
  16. Hoffman, p. 318
  17. Oxford English Dictionary Online "samite" (subscription required), accessed 30 December 2010
  18. Monnas (2008), p. 297.
  19. Muthesius, "Silk in the Medieval World", p. 343.
  20. Burnham (1980), p. 180.
  21. Muthesius, "Silk in the Medieval World", p. 326.
  22. Muthesius, "Silk in the Medieval World", p. 327.
  23. Dodwell, 130
  24. Dodwell, 129-130
  25. Dodwell, 150-157
  26. Muthesius, "Silk in the Medieval World", pp. 350-351.
  27. Dodwell, 166-169
  28. Oration I; Online translation from earlychristianwritings.com. The Egyptian panels are normally in wool, cotton or linen; they are embroidered, but some at least of the Amasian examples seem to be woven tapestry, of which very few examples survive from the 1st millennium.
  29. Dodwell, 128-145; It is rather common in this area for "tapestry" to be used very loosely, as Dodwell 133. The 6th century wool and linen Hestia Tapestry is perhaps the only large Byzantine woven tapestry to survive from before 1000.
  30. Muthesius, "Silk in the Medieval World", p. 331.

Kaynakça

  • Burnham, Dorothy K. (1980) Warp and Weft, A Textile Terminology, Royal Ontario Museum, 0-88854-256-9.
  • Dodwell, C.R. (1982) Anglo-Saxon Art, A New Perspective, Manchester UP, 0-7190-0926-X (US edn. Cornell, 1985)
  • Feltham, Heleanor B. (2009) Justinian and the International Silk Trade, in: Sino-Platonic Papers, No.: 194 (2009).
  • Hoffman, Eva R. (2007): Pathways of Portability: Islamic and Christian Interchange from the Tenth to the Twelfth Century, in: Hoffman, Eva R. (ed.): Late Antique and Medieval Art of the Mediterranean World, Blackwell Publishing, 978-1-4051-2071-5
  • Jenkins, David, ed. (2003) The Cambridge History of Western Textiles, Cambridge University Press, 0-521-34107-8.
  • Mannas, Lisa (2008) Merchants, Princes and Painters: Silk Fabrics in Northern and Italian Paintings 1300–1550, Appendix I:III "Medieval Silk Fabric Types and Weaves", Yale University Press, 978-0-300-11117-0
  • Laiou, Angeliki E., ed. (2002), The Economic History of Byzantium: From the Seventh through the Fifteenth Century18 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Dumbarton Oaks.
  • Schoeser, Mary. (2007) Silk, Yale University Press, 0-300-11741-8.

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.