Origenes

Origenes[1] (Yunanca: Ὠριγένης, d. 184/185 - ö. 253/254), İskenderiye'de Hristiyan bir ailede doğmuş ve kendini hadım etmesine bile neden olacak düzeyde münzevi (sofu) bir kişiliğe sahip olmasıyla tanınan Origenes, Patristik felsefenin en önemli temsilcilerinden sayılan bir Kilise Babası'dır.

Origenes

Hayatı[2]

Babası 201 senesinde şehit edilen Origenes erdemler ve öğrenme konusunda çok erken yaşlarda olgunluğa erişmiştir. Bu olgunluğun izlerini, daha yirmili yaşlarının başında olmasına rağmen katekümenlerin eğitimi konusundaki edindiği şüpheci duruşundan da anlayabilmekteyiz. 230 senesinde Filistin’de rahipliğe kabul edilen Origenes, Hippolytus ile tanışacağı Roma’ya kadar birçok yere seyahat etmiştir. Nihayetinde yerleştiği Filistin Sezariyesi’nde kurduğu teoloji okulunda Gregorius Thaumaturgus gibi isimler öğrencisi olarak yer almıştır.

Ölümünden sonra Origenes’in öğretileri şiddetli saldırılara maruz kalmıştır. İmparator I. Justinianus’un emriyle, 543 senesinde Konstantinopolis patrikliği tarafından kâfir olmakla suçlanan Origenes, tam olarak insanların ruhunun önceden de var olduğu ancak cennetten düşmenin bir sonucu olarak bu ruhların beden aldığı öğretisinden dolayı suçlanmıştır. Ayrıca, Apokatastasis isimli doktrini (Zamanı geldiğinde, iblislerin de Mesih aracılığıyla kurtulacağı inancı) de kınanmış ve Origenes’in suçlanmasına neden olarak gösterilmiştir.

Decius’un Hristiyanlara karşı yürüttüğü zulüm politikası sonucu mahkûm edilen ve işkence gören Origenes bir süre sonra yaşamını yitirmiştir.

Öğretisi

Origenes her şeyden önce bir İncil teoloğuydu. İncil’in üç farklı düzeydeki anlama sahip olmasının konu edinilerek tefsir edilmesi konusundaki görüşe sahip ilk Hristiyan müfessirlerinden biri olan Origenes’ göre bu düzeyler şöyle sıralanabilirdi: Gerçek düzey (Tarihsel ileti), bu düzeydeki mana İncil’in olduğu gibi okunduğu ve tarihsel bilgiler içeren ilk düzeydi.

Ahlaki düzey (Ahlaksal ileti) ikinci ve Alegorik Düzey (Tanrısal ileti) ise İncil’in tefsirinde izlenecek son seviyeydi.[3]

Origenes, Hristiyanlığın kutsal üçleme, İsa’nın insanları kurtarmak üzere kendini feda etmesi, Tanrı’nın inayeti ve cisimleşme gibi dogmalarının, felsefî bir görüşle ve hem akıl ve hem de imanın ışığı altında sistemli bir şekilde açıklamanın zorunluluğuna ve önemine işaret ederken, Hristiyanlıkla klâsik felsefenin sentezine giden yolda ciddi adımlar atmıştır.[4]

Öğretisi Gnostikler’inkine yaklaşan mistik bir öğretidir. Ruhların yeryüzünde doğumlarından önce de var olduklarını ve yükselmek, gelişmek, arınmak üzere doğum yoluyla öte-alemden gelip yeryüzünde bedenlendiklerini, İsa’nın Tanrı’nın ancak evlatlık olarak oğlu olabileceğini (yani gerçek oğlu olmadığını) ve cehennem azabının ebediyen sürmeyeceğini savunmuştur.

Duyular dünyasının yalnızca daha yüksek düşünceler dünyasını yansıttığı şeklindeki Platoncu görüşün Hristiyanlık'la uyumlu olduğunu fark etti. Diğer Hristiyan Platoncuları gibi o da İncil'i sembolist bir alegori olarak yorumladı. İncil'in sözcük anlamlarından ibaret olması ona olanaksız gözüküyordu. Özellikle, Rufin tarafından Latince’ye çevrilen Principes eserinde ifade ettiği bu fikirleri 325 yılında yapılan İznik Konsili’nce mahkûm edilmiştir.

Origenes’in öğretisine göre sonsuz ve aşkın olan Tanrı’nın Logos vasıtasıyla yarattığı ruhlar, kendi iradeleriyle O’na yaklaşabilirler veya O’ndan uzaklaşabilirler. Origenes’in “nihai kurtuluş”la ilgili fikirleri Kilise Babaları’nın en büyüklerinden her üçü de Kapadokyalı olan (Güzelyurt-Aksaray) Nenizili Gregor, Cesarea'lı (Kayseri) Basileios ve özellikle Nissalı Gregor (Harmandalı-Aksaray) tarafından benimsenmiştir. Origenes çoğu eski Yunanca olan çok sayıda eser yazmıştır.

Eserleri[5][6]

Origenes çoğu eski Yunanca (Grekçe) olan çok sayıda eser yazmıştır.

  • Hexapla: Altı ayrı sütuna ayırarak, Eski Antlaşma’nın çeşitli çevirilerinin karşılaştırmasını yaptığı devasa bir çalışma olan Hexapla, yine Origenes’in kurduğu, Filistin Sezariyesi’ndeki Büyük Kütüphane’nin köşe taşı sayılmaktaydı. Hieronimus, Kutsal Kitap’ın Latinceye çevrilmesi çalışmasında Origenes’in Hexapla isimli eserinden faydalanmıştır. İmparator Konstantin Kutsal Kitap’ın 50 adet eksiksiz kopyasının bastırılıp imparatorluğun dört bir yanında dağıtılmasını emrettiğinde, Eski Antlaşma’nın asıl kopyasının hazırlanmasında da yine Hexapla’ya başvurulmuştur.
  • De principiis (İlk İlkeler Üstüne): Oldukça spekülatif bir felsefi ve teolojik tez olan bu eserde Origenes, Tanrı’nın doğası, Logos, Yaratılış ve birçok konu hakkında ilahiyat düşüncelerini ortaya koymuştur.
Contra Celsum - Manüskri XVe yüzyıl
  • Sadece Contra Celsum (Kelsos’a Karşı) isimli eseri eksiksiz bir şekilde günümüze ulaşmıştır. Erken dönem Hristiyan iman savunucularının eserleri arasında en önemli ve etkileyici eser olarak kabul gören Contra Celsum, Platoncu filozof Celsus’un Hristiyanlığa yönelik gerçekleştirmiş olduğu saldırıları içeren tezlerin detaylıca çürütülmesini konu edinmiştir. Bu eserinde, Hristiyan inancının rasyonel temellerine dikkat çeken Origenes, Celsus’un argümanlarını adım adım sistematik bir biçimde çürütmüştür. Özellikle Platon’un öğretilerine dikkat çeken Origenes, Hristiyanlık ve Yunan felsefesinin birbiri ile uyumsuz olduğu iddiasının geçersiz olduğunu savunmuştur. Origenes’e göre, felsefe hakikat ve takdire şayan çok şey içermekle beraber, Kutsal Kitap hiçbir Yunan filozofunun erişemeyeceği türden asıl hakiki bir bilgeliği içermekteydi. Ayrıca Origenes, Celsus’un İsa hakkındaki, onun mucizelerini ilahi bir güçten ziyade büyü ve sihir gibi yöntemler ile elde ettiği ithamlarına yönelik cevaplarını da Contra Celsum’da ortaya koymuştur.

Daha sonra resmen Yeni Antlaşma olarak kanonlaştırılacak olan metinlerdeki bilgilerin ana kaynağı olan Origenes, neredeyse Kutsal Kitap’ın tamamını tefsir etmiştir. Yuhanna İncili, Matta İncili ve Pavlus’un Romalılara Mektubu üzerine yapmış olduğu tefsirler en çok öne çıkan İncil yorumlarıdır. Ayrıca Barnabas Mektubu, Hermas’ın Çobanı ve İlk Clemens mektubu isimli metinlerin de muhtemelen ‘esinle’ yazılmış olduklarını düşünüyordu.

Bazı münzevi ve ruhani çalışmaları günümüze kadar ulaşmış olan Origenes’in dua üzerine yazdığı tezler Göklerdeki Pederimiz duasının metodolojik olarak açıklanmasının ilk kaynağı sayılmaktadır.

Kaynakça

  1. Hristiyan İlahiyatının Hikâyesi – Gelenek ve Reformun Yirmi Yüzyılı. Roger E. Olson (2020). Haberci Basın Yayın Dağıtım Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti. ss. 101-115 ISBN 978-605-4707-62-1.
  2. The New Catholic Encyclopedia – Second Edition (İngilizce). Thomson and Gale. 2003. ss. 653-657 Cilt 10 ISBN 0-7876-4014-x.
  3. Felsefe Sözlüğü – Sarp erk ulaş. Bilim ve Sanat Yayınları. 2002. s. 1065 ISBN 975-7298-45-X.
  4. Ahmet Cevizci, Ortaçağ Felsefesi Tarihi, 2000, s. 46
  5. The Blackwell Dictionary of Eastern Christianity. Ken Parry and associates (İngilizce). Blackwell Publishers. 1999. ss. 358-359 ISBN 0-631-18966-1.
  6. Encyclopedia of Early Christianity – Second Edition. Everett Ferguson. Garland Publishing. 1998. ss. 835-836 ISBN 0-8153-3319-6.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.