Tertullianus
Tertullianus[1], MS 160-225 yılları arasında yaşamış olan Kilise Babası. Mesleği avukatlıktı. 190 yıllarında Hristiyanlığı kabul ettiğinde hukuki bilgi ve becerisini Hristiyan inancını açıklamaya ve savunmaya adadı. Hayat boyunca ne papazlığa atandı ne de Kilise tarafından azizlik mertebesine yüceltildi. Hayatının son döneminde kendisini peygamber ilan eden Montanus'un kurduğu Montanism akımına katılmıştır.
Tertullianus | |
---|---|
Kilise Babası | |
Doğum |
c. 160 Kartaca |
Ölüm |
c. 225 Kartaca |
Kutsayanlar | Katolik Kilisesi, Doğu Ortodoks Kilisesi, Lüteryan Kilisesi, Anglikan Komünyonu |
Kartaca'da eğitim almıştır. Afrika kilisesinin önde gelenlerinden biri olmuştur. Kendisinin 20 yıl boyunca yazmaya adamıştır.
Eserleri[2]
Tertullianus'un günümüze ulaşmış otuz eseri bulunur. Bunların büyük bölümü, Roma'daki çeşitli Hristiyan öğretmenlerin hatalarını ortaya çıkarmayı amaçlayan sapkınlık karşıtı araştırma eserleridir.
En büyük ve pek çok yönden en önemli eseri beş çiltlik Markion'a Karşı adlı eseridir.
Yazıları arasında da vaftiz üzerine yazılmış "De baptismo" isimli kitapta vardır. 200 yıllarında Savunma adlı ve Sapkın İnanışlara Karşı Reçete adlı Hristiyan inanışı üzerine sistematik araştırma eserleri yazmıştır.
Felsefesi
Latince yazmış ilk büyük Hristiyan düşünürü olan Tertullianus, Tanrı'nın İsa'dan, İsa'nın da Kutsal Ruh'tan ayrı olarak bilinemeyeceğini öne sürdüğü için, içindeki kutlu ses tarafından yönlendirilen Sokrates'in bilgeliğinin bile bir işe yaramayacağını belirtmiştir. Yunan felsefesiyle Hristiyan bilgeliği arasında kurduğu bu karşıtlığa rağmen, Tertullianus, Yunan felsefesinden, özellikle de Stoalılardan etkilenmiş ve kendisi de birtakım felsefi konu ve açıklamalar ortaya koymuştur. Tanrı'nın varoluşunu, yaratıklarından ve eserlerinden hareketle bilebileceğimizi, Tanrı kanıtımızın deneysel bir temeli olması gerektiğini öne süren Tertullianus, yine O'nun yaratılmamış oluşundan, O'nun yetkin olduğu sonucunu çıkartabileceğimizi iddia etmiştir. O, Stoacıların etkisiyle, varolan her şeyin, Tanrı da dahil olmak üzere, cisimsel olduğunu öne sürmüş, örneğin Tanrı'nın corpus sui generis, yani kendisine özgü türden bir cisim olduğunu belirtmiştir.
Kaynakça
- Hristiyan İlahiyatının Hikayesi. Roger E. Olson (İngilizceden çevrilmiş). Haberci Basın Yayın Dağıtım Turizm San. ve Tic. Led. Şti. 2020. ss. 91-99.
- A Dictionary of Christian Spirituality. Gordon S. Wakefield (İngilizce). SCM Press LTD. 1983. ss. 375-376.