İskenderiyeli Klement

İskenderiye'li Klement[1][2][3], (Yunanca: Κλήμης ὁ Ἀλεξανδρεύς d. 150 ö. yaklaşık 215) gerçek adı Titus Flavius Klemens olan Hristiyan düşünür.

İskenderiye'li Klement
Kilise Babası
Doğum 150
Atina
Ölüm c. 215
İskenderiye - Mısır
Kutsayanlar Katolik Kilisesi, Doğu Ortodoks Kilisesi, Lüteryan Kilisesi, Anglikan Komünyonu
Yortu 4 Aralık (Batı Kilisesi) ve (Doğu Kilisesi)

Aklı inanca, felsefeyi dine tabi kılan ve daha sonra Augustinus ve Anselmus'ta ön plana çıkacak olan credo, ut intelligam tavrının ilk örneğini gözler önüne seren Klement'i daha önceki Kilise Babaları'ndan ayıran en önemli husus, onun Yunan felsefesine duyduğu sevgi ve hayranlıktır.

Hayatı

Klement’in kökenlerine dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Bir yetişkin olarak Hristiyan olmayı tercih etmiştir. Hristiyan olmasından önce, Yunan felsefesi ve özellikle Platonculuk alanlarında çalışmış olan Klement oldukça donanımlı bir eğitime sahipti. Rahip olmadığı düşünülen Klement, Hristiyanlığı ‘hakiki felsefe/gerçek bilgelik sevgisi’ şeklinde temsil ettiği bağımsız bir okula önderlik etmiştir.

Origenes’in öğretmeni olduğu düşünülen ve ayrıca farkında olarak Hristiyan ilahiyatçısı ve Hristiyan ahlak kuramcısı olan ilk kişi olarak kabul görmekte olan Klement’in Hristiyan mistisizmi (tasavvuf) alanında bir öncü olduğu düşünülmektedir.

Düşüncesi

Felsefe ve Hristiyanlık

Klement'e göre, felsefe, tümüyle tanrısal bir ürün olup bilgeliği tüm kavim ve uluslar için parlayan Tanrı'nın kayrasının bir iyiliğidir. O, felsefe ile ilgili tüm bu olumlu değerlendirmelerine karşın, Yunan felsefesini Hristiyanlık için bir hazırlık, Yunan dünyasının vahye dayalı din için eğitilmesi olarak görmüştür. Felsefe, onun gözünde, yalnızca Hristiyanlık için bir hazırlık değil, fakat Hristiyanlığın anlaşılmasına katkıda bulunacak bir yardımcıdır.[4]

Klement felsefeyi; teolojinin bir hizmetkârı (Stromata 1.42.1), Tanrı’nın bir lütfu (Stromata 1.37.1), teolojiye bir nevi hazırlık ve imanın anlaşılması için gerekli bir yardım olarak görmüştür.

Tanrı ve Evren üzerine

Öte yandan, negatif teolojinin, Via Negativa'nın ilk örneğini vermiştir. Başka bir deyişle, Klement'e göre, biz Tanrı'nın ne olduğunu hiçbir zaman bilemeyiz, fakat yalnızca onun ne olmadığını bilebiliriz.

Tanrı ile evren arasındaki ilişki üzerinde duran, tanrısal etkiye müdahalenin evrenin her yerinde ve her an iş başında olduğunu ifade edebilmek için de, eşyanın Tanrının organlan olduğunu söyleyecek kadar ileri giden Klement, kötülük problemini irâde özgürlüğüyle açıklamaya çalışmıştır. Ona göre, acı günahkârları ıslah etmenin bir yolu olup insan özgürlüğünü istismar etmek suretiyle, esas amacından ve Tanrı’yla olan benzerliğinden uzaklaşır. Evrene kötülüğün girmesinin esas nedeni budur.[5]

Eserleri

Yazdığı tüm eserlerinde Klemens’in, Hristiyanlık ve Yunan kültürü arasındaki bağların ortaya konulması arayışında olduğu görülmektedir.

Protrepticus, Paedagogus ve Stromata eksiksiz olarak günümüze ulaşan önemli eserleridir. Bu eserlerin bulunduğu, 3 ciltten oluşan kitap ise yeni Hristiyan olan bireylere yönelik yazılmıştır.

  • Protrepticus, davranışlara yönelik tembih anlamına gelen bir kavramdır. Bu eser, henüz vaftiz olmamış ve Hristiyanlık ile ilgilenen bireyler için yazılmış olan felsefeye giriş niteliğinde bir metindir. Bu ciltte Klement ilk önce, en iyi filozofların (özellikle Platon) ve en iyi şairlerin, hakikate erişme yetisine sahip Yunanlar olduğu tezini ortaya koymuştur. Daha sonra Hristiyanlığa yaptığı atıfta, hakikatin aslında kendisini Eski Ahit’te görüldüğü üzere İbrani kökenli peygamberler ve hepsinin de ötesinde Logos (Kelam) yani Mesih aracılığıyla açığa çıkardığı da göz önünde bulundurulduğunda, bu iki farklı kökenin ikisinin de nasıl aynı ve tek olan hakikate erişebilmiş olduklarını açıklamıştır.
  • Paedogogos, Hristiyan yaşamı ve Hristiyan davranışına yönelik kılavuz niteliğinde bir eserdir. Bu kitap vaftiz olmuş öğrencilerin nefislerini terbiye etmelerine yardımcı olması için yazılmıştır. Klement bu metinde Mesih’i, kendisini takip edenleri ahlaken doğru bir yaşam sürdürmeleri için eğiten bir eğitmen olarak tasvir etmiştir. Bu kitapta Stoacı felsefenin etkileri önemli bir ölçüde hissedilmektedir. Klement, aklın Kelam (Logos) ile tanımlanmış olmasından dolayı, aklın rehberliği konusunda oldukça ısrarcı olmuştur.
  • Stromata, ‘daha ileri seviye’ bir kitap olarak imanda olgun Hristiyanlara yönelik yazılmıştır. Hristiyanlığın, hakiki gizem (ruhani bilgi) ve hakiki felsefe olarak tasvir edildiği bu kitapta; iman, hakikatin derin bir ruhani gizemi (Bilgi) olarak tanıtılmıştır. Klement için iman büyük oranda, Tanrı’nın lütfunun rehberliğinde yapılan entelektüel bir arayış olarak anlaşılmalıdır.

Kaynakça

  1. Encyclopedia of Early Christianity – Second Edition. Everett Ferguson (İngilizce). Garland Publishing. 1998. ss. 262-263 ISBN 0-8153-3319-6.
  2. The New Catholic Encyclopedia – Second Edition (İngilizce). Thomson and Gale. 2003. ss. 797-799 Cilt 3 ISBN 0-7876-4007-7.
  3. Hristiyan İlahiyatının Hikayesi – Gelenek ve Reformun Yirmi Yüzyılı. Roger E. Olson. Haberci Basın Yayın Dağıtım Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti. 2020. ss. 87-91 ISBN 978-605-4707-62-1.
  4. assisli francis ve hristiyan mistisizmi. Cengiz Batuk. İZ yayıncılık. 2012. ss. 43-44 ISBN 978-975-355-913-3.
  5. Ahmet Cevizci, Ortaçağ Felsefesi Tarihi, 2000, s. 45.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.