Lütfi Ömer Akad

Lütfi Ömer Akad (2 Eylül 1916, İstanbul - 19 Kasım 2011, İstanbul), Türk film yönetmeni, senarist, akademisyen, Onursal Profesör.

Lütfi Ömer Akad
Lütfi Akad Levent'teki evinde, 7 Temmuz 2010
Doğum Mehmet Lütfi Akad
02 Eylül 1916(1916-09-02)
İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu
Ölüm 19 Kasım 2011 (95 yaşında)
İstanbul, Türkiye
Defin yeri Ulus Mezarlığı, İstanbul
Eğitim Galatasaray Lisesi (1938)
İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu Maliye Bölümü (1942)
Meslek Film yönetmeni, senarist, akademisyen
Etkin yıllar 1945-2011
Evlilik Şükran Akad
Çocuk(lar) Ömer Akad

Türk sinemasının "Koca Çınar"ı olarak bilinen Akad,[1] 1950'li yıllara değin tiyatrocuların egemenliğinde kalmış olan Türk sinemasının, tiyatrodan bağımsız hale gelmesini sağlayan önemli isimlerden biri olmuştur. “Sinemacılar Kuşağı”nın ilk temsilcilerinden olan Akad, kendinden önceki sinemacılardan farklı olarak sinemanın kendine özgü dilini ve olanaklarını araştırıp geliştirmiş, imza attığı yapıtlarla kendinden sonra gelen birçok yönetmeni etkilemiş, onlara örnek olmuştur.[2]

1948 yılında Vurun Kahpeye ile başladığı yönetmenliğini halk masalları uyarlamalarıyla sürdürmüş, polisiye filmleriyle sinema dilini geliştirmiştir. Ayrıca belgeseller çekip, senaryo yazarlığı yapmıştır. Yazdığı Işıkla Karanlık Arasında adlı deneme otobiyografisi Türk sinemasının başlangıç ve gelişim kesitinin görülebildiği ilginç bir yapıttır. Kitabın ilk bölümü şöyle bitiyor: Bellek denen seksen altı yıllık o tıkış tıkış istiften sinema ile ilgili silinmemiş im’leri ayıklayıp yazmaya çalışacağım. Bunlardan bir sonuç çıkarmak, bir yoruma varmak işim olmayacak. Söyleyebileceğim tek şey şu: “İşte elli yedi yıllık sinema serüvenimin, yaşamımda ışıkla karanlık arasında bıraktığı izlenimler bunlar.”[3]

Hayatı

Ağaçlı'daki evinde Lütfi Akad, 2002.

Akad, Halep'ten İstanbul'a göç etmiş bir babayla İzmitli bir annenin oğludur. Sainte Jeanne d'Arc Fransız Okulu ve Galatasaray Lisesi'nde öğrenim gördü. Orta öğrenim yıllarında okul atölyesinde resim, halk evlerinde tiyatro ile yakından ilgilendi ve çalıştı. 1942'de İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu'nun Maliye Bölümü'nü bitirdi. Yüksek okuldan sonra tarih özel ilgi alanı oldu. Askerliğini tamamladıktan sonra bir süre bankacılık yaptı. 1946'da çeşitli dergilerde sinema ve tiyatro üzerine yazıları yayımlandı. O yıl yeni kurulan Sema Film'de mali danışmanlığın yanı sıra yapım yönetmenliğine de başladı ve kuruluşun ilk filmi olan Unutulan Sır'da çalıştı. 1947'de Lale Film'e, ertesi yıl da Erman Film'e geçti. Burada çalıştığı sırada, yönetmen Seyfi Havaeri'nin Damga adlı filminin eksik kalan bölümlerini çekti.[4] Bu işte gösterdiği başarı üzerine Halide Edip Adıvar'dan uyarlanacak olan Vurun Kahpeye'nin senaryo yazarlığı ve yönetmenliği ona verildi.

Romanın sinemaya uygun yapısından da ustaca yararlanarak hareketli bir sinema diliyle gerçekleştirdiği Vurun Kahpeye (1949), Akad'ın ilk yapıtı olmasına karşın övgüyle karşılandı ve dönemin yüksek gişe geliri sağlayan filmlerinden biri oldu. Akad 1950'de Ekrem ve Cemal Reşit Rey kardeşlerin aynı adlı operetinden uyarlanan Lüküs Hayat'ı, ertesi yıl da Tahir ile Zühre ve Arzu ile Kamber filmlerini çekti. Irak'ta, aynı teknik ekip ve aynı oyuncularla gerçekleştirilen bu iki film, Türk sinemasının dış pazara açılma çabasıydı; ancak, bu girişim başarısızlıkla sonuçlandı. Daha sonra Kemal Film'e geçen Akad 1952'de ilk önemli yapıtı olan Kanun Namına'yı çekti.

Kanun Namına'nın Türk sinemasının gelişimi içinde önemli bir yeri vardır. Gerçek bir polisiye olay üzerine kurulan filmde kamera ilk kez tiyatro dekorundan gerçek dünyaya çıkıyor ve film, tiplemesi, çevre seçimi, kamera hareketleri, dinamik kurgusu ve ulaştığı gerçekçilikle o güne değin yapılmış filmlerden farklı bir sonuca ulaşıyordu. Ayhan Işık’ı üne kavuşturan film, Akad’ın baş yapıtlarından biridir.[4]

Akad'ın aynı yıl çektiği İngiliz Kemal Lawrense Karşı adlı film hareketliliğin ötesinde önemli bir özellik taşımıyordu. Gene gerçek bir olaydan yola çıkarak çekilen 1953 yapımı İpsala Cinayeti / Altı Ölü Var ise ustalıklı anlatımına karşın, Kanun Namına ile karşılaştırılıp ağır tempolu bir film olarak eleştirildi. Akad gene 1953 tarihli Katil'in ve Çalsın Sazlar, Oynasın Kızlar'ın ardından 1954'te, Amerikan gangster filmlerinden etkiler taşıyan Öldüren Şehir'i çekti.

Art arda yaptığı birkaç filmden sonra Akad, Yaşar Kemal'in bir öyküsüne dayanan Beyaz Mendil (1955) ile ilk kez köye yöneldi. Konunun ele alınışı ve oyuncu yönetimiyle, gerçekçi bir çalışma olan ve olumlu eleştiriler alan bu yapıtı, Akad'ın çeşitli yapımevleri için çektiği filmleri izledi. Bu dönemin en çok tartışılan filmiyse, Attila İlhan'ın senaryosuyla Akad'ın anlatımının bağdaşamaması yüzünden başarısız olan 1959 yapımı Yalnızlar Rıhtımı'ydı. İstanbul tulumbacıları üzerine ilginç bir film olan Yangın Var'ı (1960) ve gene bir dizi iş filmini Akad'ın en önemli filmlerinden biri sayılan Üç Tekerlekli Bisiklet (1961) izledi. Akad, ilk dönem filmlerindeki gibi bir kent dekoru içinde titiz bir mekan çalışması yaptığı bu filmden sonra bir süre yönetmenlik yapmadı. 1966'ya değin süren bu dönem sırasında çeşitli senaryolar yazdı; aralarında Tanrının Bağışı Orman'ın da (1964) bulunduğu bazı belgesel filmler çekti.

Akad 1966'da, Türk sinemasında yeni bir dönüm noktası oluşturan Hudutların Kanunu'nu çekti. Yılmaz Güney'le birlikte çalıştığı bu filmde Anadolu'nun güneydoğu yöresini ve kaçakçılık konusunu yarı belgesel bir yaklaşımla ele aldı, en küçük ayrıntının bile üzerinde durarak sağlam bir yapı oluşturdu. Ertesi yıl, kan davası temasını işleyen Ana ve düşman iki aşiret içinde gelişen bir aşk öyküsünü anlatan Kızılırmak-Karakoyun'u gerçekleştirdi. Folklorik öğelerin yoğun biçimde yer aldığı bu üç film sonradan Anadolu Üçlemesi olarak adlandırıldı.

Gene 1967 yapımı Kurbanlık Katil, Akad'ın yönetimi ve Yılmaz Güney'in güçlü oyunuyla Türk sinemasının güçlü çalışmalarından biri oldu. Sait Faik'in bir öyküsünden uyarlanan Vesikalı Yarim (1968), Akad'ın kent yaşamı üzerine yaptığı önemli filmlerden biriydi. Bu başarı çizgisi Kader Böyle İstedi'de (1968) sürdü. Daha sonra aralarında Orhan Gencebay'lı ve Zeki Müren'li "şarkıcı filmleri"nin de bulunduğu piyasa filmleri yapan Akad 1972'de, gene Sait Faik'ten uyarladığı, sağlam yapısı ve tema çeşitliliğiyle dikkati çeken Irmak ile, bir katilin öyküsünün psikolojik boyutuyla işlendiği Yaralı Kurt'u gerçekleştirdi. Gökçe Çiçek'te ise (1973) göçebelik ile toprağa yerleşme arasında bocalayan iki Türkmen obasındaki yaşamı anlattı.

Gelin (1973), Düğün (1973) ve Diyet (1974), köyden kente göç sorununu ele alan ve daha başından bir üçleme olarak tasarlanmış yapıtlardı. Gelin ve Düğün, göçle başlayan bir değişimin ve bu değişim içindeki var olma savaşının farklı açılardanişlenmiş öyküleriydi. Bu iki filmin devamı sayılabilecek Diyet ise, büyük kente göç edenlerin sorunlarını işçi kesimindeki yansımalarıyla veriyordu. Düğün, Akad'a 1974 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde en iyi film ve en iyi yönetmen ödüllerini kazandırdı.

Akad 1975'te Ömer Seyfettin'in Ferman, Pembe İncili Kaftan, Diyet ve Topuz adlı öykülerini televizyon için filmleştirdi. 1979'da Faruk Erem'in anılarından senaryolaştırılan ve gene televizyon için yönettiği dört bölümlük Bir Ceza Avukatının Anıları, 12 Eylül yönetimi tarafından yasaklanması nedeniyle ancak 1989'da yayımlanabildi.[5] Akad son olarak televizyon için, İstanbul üzerine dört bölümlük Dört Mevsim İstanbul (1990) adlı diziyi gerçekleştirdi.

Akad, 1974'ten itibaren İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ne bağlı Sinema-TV Enstitüsü'nde sinema dili, senaryo, oyun, yönetim dersleri verdi ve öğrenci uygulamalarını yönetti. Bir süre aradan sonra 1990 yılında tekrar Mimar Sinan Üniversitesi Sinema-TV bölümüne döndü. 6 Ekim 1997 tarihli açılış töreninde üniversite senatosu kararı ile verilmiş olan Onursal Profesör unvanını aldı.

1999 sonunda (83 yaşında) anılarını yazmak için bilgisayar kullanmayı öğrendi. Işıkla Karanlık Arasında[6] adını verdiği kitabını yazmayı 6 Haziran 2003'te bitirdi. 2004'te İş Bankası Yayınları'ndan ilk baskısı yayımlandı, İletişim Yayınları tarafından 2016 ve 2018'de tekrar yayımlandı.

2003 yılında okuldan ayrıldı. 2007'de roman yazmaya başladı ancak bitirmedi. Yazdığı deneme öykülerden iki tanesi Milliyet Sanat'ta yayımlandı. 19 Kasım 2011 tarihinde, 95 yaşında İstanbul'da öldü.

Etkisi

Kimi zaman ticari kaygıların ağır bastığı filmler yapmış, kimi zaman piyasa koşullarına ayak uyduramadığı için sinemadan uzaklaşmak zorunda kalmış, ama Türk sinemasına kimliğini kazandıran yapıtları ve çığır açan sanatçı kişiliğiyle önemini her zaman korumuştur. Konulara gerçekçi bir yaklaşım, gerçek insan tipleri ve davranışları, sinemaya özgü teknik uygulamalar Türk sinemasına onunla girmiştir. Türk sinemasında "tiyatrocular dönemi"ni izleyen ve o dönemin özelliklerini sürdüren geçiş dönemini sona erdirerek "sinemacılar dönemi"nin başlamasına yol açan da onun ilk yapıtları olmuştur. Akad, 1960'ların ortalarında gerçekleştirdiği yeni bir atılımla, özellikle de Yılmaz Güney'le giriştiği ortak çalışmalarla, onun çizgisini geliştirerek sürdüren Güney'in başlatacağı yeni dönemin de hazırlayıcısı olmuştur.

Ödülleri [7]

Filmografisi[3]

Yönettiği Sinema Filmleri

Ömer Seyfettin Hikâyeleri

Bir Ceza Avukatının Anıları

  • Çekiç ve Titreşim (1979, TV filmi) (1989'da gösterildi)
  • Kuma (1979, TV filmi) (1989'da gösterildi)
  • Isı (1979, TV filmi) (1989'da gösterildi)

Dört Mevsim İstanbul

  • 1. Bölüm: Doğuş (1990, TV filmi)
  • 2. Bölüm: İstanbul Bir Şarkıdır (1990, TV filmi)
  • 3. Bölüm: İstanbul Bir Özlemdir (1990, TV filmi)
  • 4. Bölüm: İstanbul Bir Kavgadır (1990, TV filmi)

Yönettiği Belgeseller

  • Tanrının Bağışı: Orman (1964)
  • Bir Gazetenin Hikayesi (1964)
  • Unilever (1964)
  • Ormancılığımızda Dün ve Bugün (1973)
  • Ormanları Koruma (1973)
  • Ormanların Ekonomik Değeri (1973)
  • Orman Yetiştirme, Ağaçlandırma (1973)
  • Orman-Köy İlişkileri (1973)
  • Orman Endüstrisi (1973)
  • Ormanın Ruhsal Sağlıkla İlgisi (1973)

Yazdığı Senaryolar

Filme Çekilmemiş Yazdığı Senaryolar

Kitapları

Yazdıkları

Hakkında yazılanlar

Dış bağlantılar

Kaynakça

  • Türkiye 1923-1973 Ansiklopedisi, c.1, Kaynak Kitaplar, İstanbul 1974
  1. "Sanat dünyası 'koca çınar' için yasta". dunya.com. 20 Kasım 2011. 26 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Temmuz 2020.
  2. Ömer Lütfi Akad sinemamız açısından neden önemliydi? 3 Kasım 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., soL Portal, 20 Kasım 2011.
  3. Lütfi Akad (2004). Işıkla Karanlık Arasında. İş Bankası Yayınları (2004), İletişim Yayınları (2016, 2018).
  4. "Ömer Lütfi Akad vefat etti". Hürriyet. hurriyet.com.tr. 19 Kasım 2011. 6 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Temmuz 2020.
  5. "Bir Ceza Avukatının Anıları Nihayet Ekranda". milliyet.com.tr. Milliyet. 9 Mayıs 1989. 7 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Temmuz 2020.
  6. Lütfi Akad. Işıkla Karanlık Arasında. İletişim Yayınları. ISBN 9789750520341.
  7. "Türk film yönetmenleri ve filmleri listesi". Wikipedia. 30 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi.
  8. "Ödül Alanlar Arşiv - 2001". Ankara Film Festivali. 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
    This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.