1984 Tahran saldırıları

1984 Tahran saldırıları, 1984 yılında Türk diplomatlara karşı İran'ın başkenti Tahran'da düzenlenen üç ayrı saldırıdır.

1984 Tahran saldırıları
Bölge Tahran, İran
Tarih 27-28 Mart 1984
Saldırı türü
Bombalama, silahlı saldırı
Yaralı 2
İşleyenler ASALA

Öncesi

Tahran'da bulunan Türk Hava Yolları bürosunun 10 Nisan 1980 tarihinde ASALA tarafından bombalandı. Daha sonra 23 Nisan 1981 tarihinde Türk Büyükelçiliği, 5 bin civarında gösterici tarafından kuşatıldı ve binaya giren göstericiler, Türk bayrağını yaktılar.

Mart saldırıları

Birinci saldırı

27 Mart 1984 günü, saat 23.30 civarında Ticaret Müşavir Yardımcısı Işık Ünel'in arabasına bomba yerleştirmeye çalışan bir ASALA üyesi, bombanın elinde patlaması sonucu öldü. Evinde bulunan Ünel yara almadı. Saldırganın Ermeni asıllı Türk vatandaşı Sultan Gregorian Semaperdan olduğu anlaşıldı.

İkinci saldırı

İlk saldırıdan dokuz saat sonra, 28 Mart sabah 08.30'da, Tahran Büyükelçiliği Askeri Ataşe Yardımcısı Başçavuş İsmail Pamukçu, evinden çıkıp arabasında bomba olup olmadığını kontrol ettiği sırada, yakında bekleyen motosikletli iki kişi tarafından otomatik silahla vuruldu. Biri başından, diğeri göğsünün sağ tarafından olmak üzere iki kurşun yarası alan Pamukçu, aynı binada oturan Askeri Ataşe Osman Aras tarafından, ağır yaralı biçimde Pars Hastanesi'ne kaldırıldı ve ameliyata alındı.[1] Aynı gün AFP'nin Tahran Bürosunu arayan bir kişi, Pamukçu'nun kimlik ve pasaport numaralarını zikrederek, saldırıyı ASALA adına üstlendiğini belirtti.

Pamukçu, tedavisine devam edilmek üzere 19 Nisan günü Türkiye'ye getirildi.

Üçüncü saldırı

İkinci saldırıyla aynı saatlerde, bu kez Tahran Büyükelçiliği Başkatibi Hasan Servet Öktem (d.1953) evinden arabasıyla ayrıldıktan kısa süre sonra silahlı saldırıya uğradı. Kurşunlardan üçü Öktem'in omzunu, göğsünü ve çenesini sıyırdı. Direksiyon hakimiyetini kaybeden Öktem, 20 metre mesafedeki bir evin duvarına çarparak durdu. Tabancasına davranarak aracından çıktı ve saldırganlara ateş etmek üzere tetiğe bastı, fakat silahın emniyet pimi kapalı olduğu için silah ateş almadı. Bu durumu gören saldırganlar olay yerinden uzaklaştı.

İranlı bir komşusu tarafından Şüheda Hastanesi'ne götürüldü. Tedavi edilen Öktem, 30 Mart'ta taburcu oldu ve aynı gün Türkiye'ye gitti. Bir aydan kısa süre sonra Tahran'daki görevine döndü.

Dördüncü saldırı girişimi

28 Mart günü Tahran Büyükelçiliği İdari Ataşesi İbrahim Özdemir, sokakta bulunan ve evini gözetleyen iki kişi gördü ve saat 10.00 civarında polise haber verdi. İran polisince gözaltına alınan ve sorgulanan iki kişinin Ermeni oldukları, silah taşıdıkları ve ceplerinde Türk diplomatların ev adreslerinin yer aldığı bir liste bulunduğu anlaşıldı. Şüpheliler tutuklandı, ancak isimleri ve akıbetleri açıklanmadı.

Aynı gün öğleden sonra Ermeni asıllı silahlı üç kişi, İran polisi tarafından, Türkiye'nin Tahran Büyükelçiliği önünde yakalandılar.

Sonrası

Yaşananlardan sonra Tahran Büyükelçisi İsmet Birsel, 28 Mart günü 14.30'da İran Dışişleri Bakanı Velayeti ile görüşerek, Tahran Büyükelçiliği'nin yanı sıra Tebriz ve Urumiye'deki başkonsoloslukların güvenlik önlemlerinin artırılmasını istedi.

Nisan saldırıları

11 Nisan saldırısı

Tahran Büyükelçiliği İdari Ataşesi İhsan Yiğit'in evine meçhul kişilerce üç el kurşun sıkıldı. Yiğit yara almadı. Saldırganların sayısı veya kimliği belirlenemedi.

28 Nisan saldırısı

Dönemin Başbakanı Turgut Özal ve beraberindeki heyet, önceden planlandığı şekilde 28 Nisan 1984 tarihinde Tahran'ı ziyaret etti. Aynı günün sabahında Tahran Büyükelçiliği Sözleşmeli Sekreteri Şadiye Yönder ve eşi Işık Yönder, arabalarıyla Büyükelçiliğe giderken yolda motosikletli iki kişinin saldırısına uğradı. Şadiye Yönder yara almazken, başından yaralanan Işık Yönder hastaneye kaldırıldı. Katiller olay yerinden kaçarak uzaklaştı. AFP'nin Tahran Bürosunu arayan bir kişi, saldırıyı ASALA adına üstlendiğini belirtti.

Hastanede ameliyata alınan Yönder kurtarılamadı ve Başbakan Özal'ın Tahran'a varışından iki saat kadar sonra bitkisel hayata girdi. 31 Mart günü Türkiye saatiyle 12.30'da öldüğü İran makamlarınca resmen açıklandı.

Saldırı sonrasında Türk heyetinin kaldığı otelin çevresi özel güvenlik bölgesi ilan edildi, Tahran'daki bütün gösteriler yasaklandı ve geniş çaplı bir arama başlatıldı. Katiller bulunamadı.

Kaynakça

  1. "Türkler ve Ermeniler: Bir Uluslararası İlişkiler Çalışması". Google Books. 31 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mart 2020.

Ayrıca bakınız

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.