Sarıkamış Harekâtı

Sarıkamış Harekâtı, I.Dünya Savaşı sırasında, 22 Aralık 1914 ve 6 Ocak 1915 arasında Osmanlı İmparatorluğu ile Rus İmparatorluğu arasında Sarıkamış ve çevresinde (Oltu, Narman, Penek, Horasan, Bardız, Mecingirt, Karaurgan, Divik) gerçekleşen muharebeler olup Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri taktik hatalarıyla büyük bir başarısızlıkla sonuçlanan bir askeri girişimdir.

Sarıkamış Harekâtı
Kafkasya Cephesi

Osmanlı makineli tüfek birliği (1915)
Tarih22 Aralık 1914 - 15 Ocak 1915[1]
Bölge
Sonuç Rus İmparatorluğu'nun zaferi.
Rusya'nın Doğu Anadolu Bölgesi'ni kuşattı
Taraflar
Osmanlı İmparatorluğu Rus İmparatorluğu
Komutanlar ve liderler
Enver Paşa
Hafız Hakkı Paşa
İhsan Paşa
Galip Paşa
General Vorontsov
Nikolay Yudeniç
Güçler
3. Ordu
125.000[1]

Rus Kafkas Ordusu
100.000-120.000[1]

Gönüllü Ermeni Tugayları
6.000-15.000[1]
Kayıplar
  • 10.000 yaralandıktan sonra ölen
  • 23.000 çatışmada ölen
  •     (Toplam: ~33.000)[2]
  • 10.000 hafif yaralı
  • 7.000 esir[3]
  • ~20.000 ölü
  • ~15.000 yaralı[4]

Savaş Öncesi

Kafkas cephesindeki muharebeler 1 Kasım'da Rus kuvvetlerinin Osmanlı sınırını geçmesiyle başlamıştır. Türklerin Rus sınırına (Sarıkamış'ın 30 kilometre güneybatısından geçerdi) en yakın birlikleri Hasankale'deki 11. Kolordu'ya bağlı 18. ve 34. tümenlerdi (11. Kolordu'nun diğer tümeni olan 33. Tümen Tutaktaydı). Hasan İzzet Paşa barış döneminde hazırlanan plana uyarak, Rus kuvvetlerinin büyüklüğünü tespit etmeden, 18. ve 34. Tümenleri erkenden Erzurum'un doğusundaki Höyükler mevziine çekmiştir. Hasan İzzet Paşa keşif amacıyla Yusuf İzzet Bey komutasındaki 2 bin süvariden oluşan 2. Nizamiye Süvari Tümenini Köprüköy'ün doğusuna kadar gelen Rus kuvvetlerinin üzerine yollamıştır. Düşmana karşı başarıyla muharebe eden binbaşı Yusuf İzzet Bey düşmanı 8 bin piyade ve 1 alay süvari olarak tahmin etmiştir. Bu zayıf Rus kuvvetini bozguna uğratarak, yeniden Höyükler mevziine dönmek için 11. Kolordu'yu ve 9. Kolordu'nun 28. Tümenini Hasan İzzet Paşa aceleyle Rus kuvvetlerinin üzerine göndermiştir.[5] 7 Kasım'da 1. Köprüköy muharebesi başlamıştır. Rus kuvvetleri cephe taarruzları geri atılmıştır. 8 Kasım'daki zaferden sonra Hasan İzzet Paşa kurmay başkanı Alman yarbay Guse'nin tavsiyesiyle Türk ordusunu Höyükler'e geri çekilme emrini yazdırdı. 11. Kolordu kumandanı Galip Paşa, geri çekilmek için bir neden olmadığını ve sebepsiz yere vatan toprağını düşmana bırakmanın Türk askerlerinin moralini bozacağını söyleyerek bu emri geri aldırdı. Bundan sonra 21 Kasım'a kadar ufak kesintiler haricinde Türk-Rus muharebeleri şiddetle devam etmiştir. Türkler her tarafta Rus kuvvetlerini geri atarak Ruslardan 30 kilometre kadar araziyi geri almıştır. Fakat Hasan İzzet Paşa cephanenin azalması ve Türk ordusunun kuzeyinde, Narman tarafındaki Rus kuvvetleri hakkında abartılı bilgiler aldığı için 21 Kasım gecesi Türk ordusunu 15 kilometre geri çekilme emri verdi. İstanbul'dan Enver Paşa ve Hasan İzzet Paşa'nın altında bulunan diğer komutanlar geri çekilme kararının yanlış bir karar olduğunu Hasan İzzet Paşa'ya inandırmaya çalışsalar da başarısız oldular.[6][7] 21 Kasım gecesi çıkan korkunç kar fırtınasında Türk ordusu ağır zayiata uğradı. Geri çekilmeden sonra askerlerin morali bozulmuş ve firar vakaları artmıştır. Ruslar Türklerin geri çekileceğini beklemedikleri için Türklere karşı taarruza geçerek, Türklerin düştüğü zor durumdan faydalanamamışlardır. Bu geri çekilmeden sonra muharebeler çatışma şeklinde 22 Aralık Sarıkamış taarruzuna kadar devam etmiştir. Bu gereksiz geri çekilmeden dolayı Kafkas cephesinin durumu hakkında endişeye kapılan Enver Paşa cepheyi ziyaret edip durumu yerinde görmek istedi. Meclisi Vükela (Bakanlar Kurulu) Enver Paşa'ya Harbiye Nazırı olarak başkent İstanbul'dan ayrılmaması gerektiğini söylemiştir. Bu yüzden Enver Paşa kendi yerine cepheyi teftiş etmek üzere 26 Kasım'da Hafız Hakkı Paşa'yı Mecidiye Kruvazörüyle Trabzon'a göndermiştir. Hafız Hakkı Paşa'nın hareketinden sonra, kalması yönündeki ikazlara rağmen kendisi de 6 Aralık'ta Yavuz kruvazörüne binerek cepheye hareket etmiştir. 40 bin askerden oluşan 10. Kolordu Aralığın başlangıcında Kafkas cephesine ulaşmıştır. Enver Paşa 10. Kolordu'nun (10. Kolordu 29 Ekim'de savaş başladığında Samsun'daydı. Savaşın başlamasından önce deniz yoluyla Kafkasya'ya veya Trakya'ya gönderilmesi düşünülüyordu. Yavuz, Midilli ve Türk gemilerinin Karadeniz'de Rus donanmasına baskın yaparak Rus donanmasını perişan etmesi planlanmıştı. Rus donanması perişan edildikten sonra Karadeniz'in hakimiyeti Osmanlı'nın eline geçeceği için 10. Kolordu da deniz yoluyla rahatça Kafkasya'ya veya Trakya'ya gönderilecekti. Fakat Osmanlı donanmasının kumandanlığına tayin edilen Amiral Şuson Rus donanmasına baskın yapma fırsatını bekleyerek zaman kaybetmek yerine Osmanlı devletini hiç beklemeden savaşa sokmak için Rus limanlarını bombalamayı tercih etti. Bu şekilde Rus donanmasına zarar veremeden savaşa giren Osmanlı devleti, 6 Kasım'da Kafkasya'ya elbise, erzak, cephane, asker ve elbise götüren 3 Osmanlı vapurunun Ruslar tarafından baskınla batırılmasından sonra, 10. Kolordu askerlerini taşıyan vapurların da batırılmasından korkarak, 10. Kolordu'yu 7 Kasım'da Kafkasya'ya 7 taburu hariç olmak üzere karadan gönderdi. Bu yüzden 10. Kolordu cepheye tamamıyla ulaşması 20 Aralık'ta gerçekleşti) yokluğuna rağmen Ruslara karşı kazanılan başarılara güvenerek, Rus ordusunun kuşatma ve imha etme planı hazırlamıştır. Hasan İzzet Paşa Enver Paşa'ya iklim ve arazi şartlarını öne sürerek kuşatma çemberinin daraltılması gerektiğini söylemiştir. Enver Paşa bu teklifi kabul etmiştir fakat 18 Aralık'ta Hasan İzzet Paşa, Enver Paşa'ya çektiği telgrafta "orduyu bundan böyle idare için kendisinde cesaret göremediğini" söyleyerek vazifesinden affını rica etmiştir. Harekâtın başlamasına 4 gün kala bu istifa gerçekleştiği için, harekâtın başına geçecek hazırda üst rütbeli bir kumandan bulunmuyordu. Bu sebeple Enver Paşa Hasan İzzet Paşa'nın yerine 3. Ordu kumandanlığını üstlenmiştir. Enver Paşa'nın kurmay başkanı Bronsart Paşa, 3. Ordu'nun kurmay başkanı ve harekât şubesi müdürü Binbaşı Feldmann da 3. Ordu'nun harekât şubesi müdürü olmuştur.

Bu muharebeler Ekim ayında gerçekleşmiş olsa bile, Doğu Anadolu'ya kış erken geldiği için hem Rus hem de Türk tarafı donma vakaları ve tifüs salgınından dolayı ağır zayiata uğramıştır. Ali İhsan Sabis'e göre bu muharebelerde Osmanlı ordusunun kaybı 2.000 kadar ölü, 6.000 kadar yaralı ve kalanları tutsak ve kaçak olmak üzere 11.800 er 212 subay ve general Yudeniç'e göre Rusların kaybı 1.000 kadar ölü ve 4.000 kadar donmuş olarak 6.000'dir. Yudeniç yaralı sayısını vermemektedir.[8]

Hali hazırda dağıtılmış olan Rus ordusunu yok edip Bakü Petrollerine ulaşmak ve Alman İmparatorluğu'nun sanayi ihtiyacını karşılamak harekâtın amaçlarından biridir. Ayrıca 1877'deki 93 Harbi, Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilgisi ile sonuçlanınca Batum savaş tazminatı olarak Rusya'ya verilmiş, Sarıkamış, Kars, Ardahan ve Artvin de Berlin Antlaşması ile Rusya'ya bırakılmıştı. Bu yurt topraklarını geri almak amacıyla, 1914 yılında dönemin Başkomutan Vekili olan Enver Paşa, 19 Aralık tarihinde "Sarıkamış Harekâtı" planlarını kurmaylarına sundu. Osmanlı ve Alman kurmay heyeti planı kabul etmiştir.[9]

Harekât güçleri

3. Ordu kış kıyafetiyle

Doğuyu korumakla görevli ordu 3.Ordudur. Bu harekâtı uygulayacak 3.Ordu'nun 9., 10. ve 11.Kolordular ve 2.Süvari Tümeni'nden oluşuyordu. 3.Ordu karargâhı ve 9.Kolordu Erzurum Kalesi'nde yerleşmişti. 11.Kolordu Elazığ Kalesi'nde ve 10.Kolordu da Sivas'ta konuşlanmıştı.[9]

Üçüncü Ordu'nun toplam gücünün 125.000 olduğu yazılsa da bu güce savaşçı olmayan taşıma birimleri, depo alayı, askeri polis ile ulaşıldığı anımsatılmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu muharip gücü eğitimli asker, yedekler ve Erzurum Kalesi'nin personeli de içinde olmak üzere 75.000 silahlı güçtür. Bu askere 73 makineli tüfek ve 218 adet top destek vermekteydi.[9]

Cephedeki Rus-Kafkas ordusu mevcudu 100.000'di. Sayıca fazla olmamalarına rağmen ağır silah, topçu ve donanım bakımından kesin bir üstünlüğe sahiptiler. Bu mevcuda dört tane olan Ermeni Gönüllü Tugaylarından iki tugay katılmıştır.[9] Diğer iki tugay İran Cephesinde bulunmaktaydı.

Harekâtın aşamaları

Hazırlık

Enver Paşa ve Otto von Feldmann cephe birliklerini izliyorlar.

6 Aralık'ta Enver Paşa ve Otto von Feldmann Yavuz Zırhlısına binerek Trabzon üzerinden Erzurum'a yola çıktı. 13 Aralık'ta Köprüköy'e ulaşılmıştı. Burada 3.Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa ile görüşülmüştür. Enver Paşa ve Genelkurmay İkinci Başkanı Albay Hafız Hakkı planı geliştirmişlerdir. Planın amacı Ruslara sürat­le bir darbe indirerek bir Tanenberg yaratmaktır.[9]

Enver Paşa, Rus Kafkas Ordusunun zayıf ve özellikle çevirme manevralarına karşı çok hassas olduğunu biliyor. Osmanlı birliklerinin bu zayıflığı kullanmasını amaçlamaktaydı. Tamamen karlarla kaplı, çok yüksek dağlık ve yolsuz bir arazide o günün koşulları altında kış donatımından yoksun yaya ve atlı birliklerle yapılan bu harekât çok riskli idi ama Enver Paşa, başarıldığında Rusların bu cephede varlıklarının yok olmasının bu riske değeceğini düşünüyordu.[9]

Enver Paşa'nın amacı kuzeyden kuşatıcı bir manevra yapılmasıydı. Kısaca 11.Kolordu ve 2.Nizamiye Süvari Tümeni düşmanı cepheden karşılayacak, 11.Kolordu Çatak-Pitkir hattından kötek istikametine ve Albay Hafız Hakkı Paşa önderliğinde 10.Kolordu Bardız istikametinde düşmanı karşılayacaktı. Bunlara destek olarak 9. ve 11.Kolorduların Sarıkamış, Selim-Sarıkamış hattına ilerlemesiyle üç taraftan geniş bir çevirme hareketine dönüşecek ve bu kıskaç altında Ruslar imha edilecekti.[9]

Kağıt üzerindeki plana nazaran cephede malzeme ve iaşe çok noksandı. Mesela mevcut altı yıllık iaşesi için 88.000 ton buğday, çavdar ve arpa ihtiyacı olmasına karşın, Ordu ambarında 1.250 ton hububat vardı. Kışa girilmiş olduğu için erzağın gereği gibi taşınması, dağıtılması bir hayli güçtü. Bu güçlükte Rusların Karadeniz'deki donanma üstünlüğünün de payı vardı. Ruslar Zonguldak'ı bombalamak için 10 gemiyle denize açıldıklarında, doğuya erzak götürmekle görevli en büyük üç erzak gemisi Bahriahmer, Bezmialem ve Mithatpaşa gemilerine rast gelmiş ve onları da batırmışlardır. Bunun yanında 4.000 tonluk Derne gemisinin yine Ruslar tarafından batırılması da askerin erzaksız kalmasındaki bir diğer önemli etkendir. Bir iddiaya göre de erzağın az olması ve salgın hastalık olması Enver Paşa'nın hemen bir harekâta girişmesine sebep olmuştur.

Saldırı, 23 - 29 Aralık

Ermeni 4. tümeni Bardız Geçitinde Osmanlı Kolordusunu tutacak ve çevirme harekâtının bir kanatı hedefine geç ulaşacaktır.

22 Aralık: 11.Kolordu büyük yürüyüşüne başlar. 9.Kolordu Lafsor'a kadar uzanan ilk hedefine ulaşır. 10.Kolordu Oltu'nun Batısı-Narman hattına zorlukla ulaşır.

23 Aralık: 11.Kolordu Rusların 4.Ermeni Tümeni ile karşılaşır. 9.Kolordu Çatak-Pitkir hattına ulaşır. 9.Kolordu'ya erlerin ikmalini mahallinden yapmaları, ve cephaneyi idareli kullanmaları emredildi. 9.Kolordu'nun ikmal ve ulaştırma güçlükleri daha ikinci günden başlamış bulunuyordu. 10.Kolordu Oltu'yu ele geçirmeyi başardı.

24 Aralık: 11.Kolordu'ya düşman karşı taarruzları devam etti. 9.Kolordu Bardız'a vardı. Hafız Hakkı Paşa 10.Kolordu'ya 30.ve 31.Tümenleri kendisi ile birlikte Kosor istikametindeki Stomin Tugayının peşine takılması ve bir tümenin Bardız'a ilerlemesini emretti. 10.Kolordu'nun büyük kısmı ile Kosor istikametinde geniş bir kuşatmaya girişmesi muharebe gücünün toplanmamasına ve geç kalınmasına sebep olmuştur ve netice olarak felaketin ana nedenlerinden birisi olmuştur.

25 Aralık: 9.Kolordu Sarıkamış'a doğru geriledi. 9.Kolordu ikmal ve ulaştırma zorlukları yüzünden asker kaybetmeye başladı. Sahra toplarını beraberlerinde taşıyamaz hale gelmiştir. Plana göre 10.Kolordu'nun Kosor yolunda olması gerekiyordu, ama ağır koşullar altında Beyköy hattına erişmesi ancak gerçekleşmişti. Beyköy hattında 10.Kolordu üç kilometre yolsuz bir kar çölü olan Allahuekber Dağları'nda kendi düşmanını bulmuştu. Doğa her geçen saat 10.Kolordu kuvvetlerinin erimesine yol açıyordu.

Gerileme, 29 Aralık - 15 Ocak

Harekâtın haritası.

Saldırı kısmında açıklandığı gibi 10. ve 11.Kolordu Sarıkamış'a ulaşamadan erimiştir. 9.Kolordu tek başına Sarıkamış'a ulaşabilmiştir.

29 Aralık 1914: Sarıkamış’a girebilen 300 kişilik bir 9.Kolordu kuvveti de Ruslar tarafından geri atılmıştır. Büyük kayıplar verilmiş ve 9.Kolordu'nun mevcudu azalmıştı. Müteaddit taarruzları başarısızlıkla sonuçlandı.

6 Ocak 1915: 3.Ordu karargâhı ateş altında kaldı. Hafız Hakkı Paşa geri çekilme emri verdi.

7 Ocak 1915: Kalan güçlerin Erzurum yolundaki yürüyüşü başladı. Ordunun bu atak için görevlendirilen güçlerinden sadece %10'u başlama pozisyonuna geri çekilmeyi başardı.

10 Ocak 1915: 3.Ordu komutanlığını Enver Paşa, Tuğgeneral Hafız Hakkı Paşa’ya devrederek İstanbul'a dönmüştür.

Kayıplar

Ruslar Sarıkamış yollarında donarak hayatını kaybeden askerleri toplarken.

Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığına göre Osmanlı zayiatları 60.000 ve Rus zayiatları 30.000'dir. Savaşın en hazin kısmı ise Osmanlı kayıplarının birçoğunun Ruslar ile yapılan çarpışmalarda değil de ağır soğuk hava koşulları yüzünden ölmesidir. Ruslar; Türklerden 200 subay, 7000 eri esir, 20 makineli tüfekle 30 topu ganimet olarak almışlardır. 5000 kişi civarında esir alınmıştır. Bunlar tahmine göre Kırımda domuz çiftliğinde çalıştırılarak ve aç bırakılarak ölmüşlerdir. Tarihçi-yazar Mehmet Niyazi, Sarıkamış Harekâtı'ndaki ölü sayısının tüm belgelerde toplamda 23.000 olduğunu, 90.000 rakamının 60.000 kayıp veren Rusların yalanı olduğunu kaydeder.[10] 90.000 askerin öldüğü iddiası ilk olarak Sarıkamış Harekâtı'ndan sekiz yıl sonra Binbaşı Şerif Bey'in yazdığı kitapta yer almaktadır. Osman Mayatepek 75.000 muharip kuvvetin bulunduğu tarafın 90.000 askerinin ölmesinin matematiksel olarak imkânsız olduğunu ifade etmektedir.[9]

Yenilginin Sorumlusu

Yenilginin sorumlusu hâlen tartışılmaktadır. Enver Paşa'nın Torunu Osman Mayatepek, Harekâtı şu şekilde değerlenmektedir:

"Şayet komutanlar Enver Paşa'nın emirlerini yerine getirseydi Sarıkamış zaferle biterdi. 10.Kolordu Hafız Hakkı Bey komutasında Bardız'a gitmesi gerekirken, Rus birliklerinin peşine takılıp Koşur istikametine yöneldi (30. ve 31.Tümenler). Yalnız 32.Tümen Bardız'a ilerledi. Bu hata Hafız Hakkı'nın, "zafer kazanma" ihtirası ile yolu 75 kilometre uzattığı yetmezmiş gibi, Allahuekber Dağlarını geçmeye mecbur kalmış; fırtına ve tipiye yakalanıp çok büyük zayiat vermiştir ve zamanında Sarıkamış'a intikal etmemiştir. 9.Kolordu ise 3.Ordu ile 24 Aralık'ta Bardız'da birleşir. Cephe arasındaki Rus birliklerine taarruz etmek için Kötek yönüne gidip ve Rus ihtiyat kuvvetleriyle taarruz edip Sarıkamış'a iltihak etmesi gerekiyordu. Maalesef yine evdeki hesap çarşıya uymamıştır. Bu sapmanın başlıca sebebi Hafız Hakkı Paşa'nın (10.Kolordu) 25 Aralık tarihinde Sarıkamış'ta olacağı varsayımı tamamen ile Enver Paşa'nın 10.Kolordu yalnız kalmasın diye yönünü Kötek'ten, Sarıkamış'a çevirmesi olmuştur. Netice olarak 10.Kolordu büyük zayiatla bitkin bir şekilde ancak 29 Aralık'ta Sarıkamış'a gelebilmiştir."[9][11]

Daha birçok iddia daha vardır.[12]

Murat Bardakçı'nın "Hafız Hakkı Paşa'nın Sarıkamış Günlüğü" adlı kitabında Hafız Hakkı Paşa'nın kendi yazdığı bir günlükte ise şu yazmaktadır; 'Yarabbi! Bu felâkete ben sebep oldum, yine ben tamir edeceğim' [11]

Sonuçları

Rusların çizdiği propaganda amaçlı bir resim.

Savaştan sonra İstanbul'a dönen Enver Paşa uzun bir süre Sarıkamış hakkında herhangi bir haber, bildiri, veya yayın yapılmasını engelleyerek sansür uygulamış ve Osmanlı halkı savaşta olup bitenleri uzun yıllar sonra öğrenebilmiştir.

Ermeni gönüllü tümenleri Rus kuvvetlerinin başarısında önemli etken olmuştur. Bunlar kritik zamanlarda Osmanlı hareketlerine meydan okudu: "Osmanlı'nın gecikmesi Sarıkamış etrafında yeterli kuvvet konsantre etmesi için Rus Kafkasya Ordusu'na zaman kazandırmıştır." Enver Paşa, Ermeniler'i suçladı ve bölgede Rusya ile aktif beraberlikte bulunduklarını söyledi.

1918 Mart ayında Brest-Litovsk Antlaşması ile Sarıkamış ve Kars geri alınmış, ama aynı yılın Ekim ayında Mondros Mütarekesi uyarınca eski sınırlara dönülmüş ve topraklar elden çıkmıştı.

  1. Osman Mayatepek, "Dedem Enver Paşa, Timaş Yayınları, ISBN 9786050819007
  2. Murat Bardakçı, "Hafız Hakkı Paşa'nın Sarıkamış Günlüğü, Türkiye İş Bankası Yayınları, ISBN 9786053323440
  3. Edward J. Erickson, Size Ölmeyi Emrediyorum!, s. 87.
  4. Peter Young, "Ordered to Die: A History of the Ottoman Army in the First World War, Greenwood Publishing Group, ISBN 0863071813, sayfa 499-503.
  5. Köprülülü Şerif İlden, Sarıkamış, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, s. 127.
  6. Hafız Hakkı Paşa'nın Sarıkamış Günlüğü, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, s. 75-77.
  7. Sessiz Ölüm - Sarıkamış, Albay Arif Baytın.
  8. Türk İnkılâbı Tarihi. Türk Tarih Kurumu Basımevi. 1991. s. 353. Erişim tarihi: 3 Kasım 2020.
  9. Osman Mayatepek, "Dedem Enver Paşa", ISBN 9786050819007, sayfa 103-124.
  10. "Arşivlenmiş kopya". 3 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Nisan 2012.
  11. "Arşivlenmiş kopya". 28 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ocak 2017.
  12. "Arşivlenmiş kopya". 10 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ocak 2017.

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.