Türklerin genetik tarihi

Türklerin genetik tarihi, tarihi gelişmeler doğrultusunda Orta Asya'ya dayandığı kabul edilen gen havuzu geçmişi. Fakat Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi Genetik Bölümü'nün hazırladığı "Anadolu'nun genetik profili" araştırması Türkiye'deki genetik profilin az bir kısmının Kuzey-Doğu Asya haplogrubuna dayandığını belirtir. Bu araştırma Anadolu Türklerinin genetik bir havuz oluşturduğunu ortaya koymaktadır. İsviçre merkezli iGenea şirketinin yaptığı araştırma ise Türkiye'de yaşayan Türklerin sekiz farklı coğrafi bölgeye ait haplogrup taşıdığını belirledi. Araştırmaya göre, Türkiye Avrupa ulusları arasında en karmaşık genlere sahip topluluğu oluşturmaktadır. Anadolu'nun tarih boyunca istilalara ve göçlere açık olması bu durum için zemin oluşturmaktadır.[1]

İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyesi ve antropolog Timuçin Binder; genetik araştırmaların Türkiye'de yaşayan insanların büyük bölümünün 40 bin yıl önce de bu topraklarda yaşamış olduğunu kanıtladığını belirtmiş, Orta Asya'dan Anadolu coğrafyasına gelen nüfusun aslında az olduğunu, Türklüğün ırka bağlı olmayıp bir kültürel kimlik olduğu görüşünü savunmuştur. Binder, araştırmaların Anadolu Türklerinin genetik olarak Asya'daki Türkî halklardan çok Balkanlar ve Ortadoğu'daki uluslara daha yakın olduğunu gösterdiğini söylemiştir.[2] Amerikalı tarih profesörü Justin McCarthy, Türklerin çok farklı bölgelerden geldiklerini ve tıpkı Amerikalılar gibi köklerinin değişik yerlere dayanmasına rağmen Türk kimliği altında birleştiklerini söylemiştir.[3] Amerikalı Mezar DNA-Gen araştırmacısı Nancy Touchette, Moğolistan'da 2000 yıllık mezarlarda yaptığı araştırmalar sonucu Türkiye Türklerinde Hun DNA-Gen yapıları ile aynı yapılar bulmuştur.[4]

Yerli Anadolulular, Türk grupların Anadolu'ya göçünden sonra Hint-Avrupa dilleri yerine Türk dillerini kullanmaya başladı. Bilim insanları, dilde bu değişime geçmiş nüfusların genetik bir değişimiyle eşlik edilip edilmediği üzerine uzun süre tartıştı.[5] Orta Asya kaynaklarının üzerindeki aşırı vurguya rağmen,[6] Anadolu Türklerinin bölgeye özgü bir şekilde ezici çoğunlukta oldukları kararına varılmıştır.[7]

Anadolu ve Ortaçağ Türk göçü

Anadolu, bilinen insanlık tarihi boyunca birçok halk ve onların kültürleri için etkileşimin önemli bir merkezi olmuştur. Bu dinamik ırkın pek çok farklı kültürünü ve önemli bir heterojenitesini de teşkil etmektedir. Anadolu'daki Türkî konuşan grupların göçleri, Altay dilleri ve Hint-Avrupa dilleri arasındaki dil engelinde çarpıcı bir değişikliktir. Bu dil değişikliğinin tabiatı hayli bilimsel tartışmaya konu olmuştur. Bazı Türk bilim insanları çoğunlukla politik ön yargılarla birlikte bu geçişin, Anadolu'daki yerel nüfusların Türkî konuşma gruplarıyla neredeyse tamamlanmış bir ikâmesi sayesinde meydana geldiğini iddia ettiler. Türkleri de içeren diğer bilim insanları, genetik veriye dayalı olarak geçişin, bir Türkleştirme modeli önerisi, seçkin egemenlik yani önemli olmayan genetik desteği aracılığıyla meydana geldiğini iddia ettiler. Bu modeller, her halükârda, tarihi sebepler dışında, çağdaş Türk nüfusunun basit ve yaygın anketleriyle test edilir. Bundan dolayı son bin yıldır Anadolu'yu şekillendiren Türkî diller konuşan gruplarının karışık kültürel ve demografik dinamiğini anlamak zordur. Anadolu bölgesi çok eski nüfus göçleri ve ilerleyişleriyle alakalı olarak son derece önemli bir bölgedir. İlkçağ boyunca Anadolu' sayısız yerli halkın geniş bir yelpazede beşiğiydi: Asurlular, Hititler, Helenler, Frigler, Traklar, Medler ve diğerleri. Roma Dönemi'nden sonra, Moğol istilâsından önce, tahmini olarak Anadolu nüfusu 12 milyonun üzerindeydi. Oğuz Türkleri, Anadolu'ya taşınan asıl Türkî halktılar. Birçok Türk, 1071'deki Malazgirt Savaşı'nda Selçukluların Bizanslılar karşısındaki zaferinden sonra göçlere başladılar. Malazgirt Savaşı'ndan sonraki yüzyıllarda yerli nüfuslar artmakta olan Türk nüfusu benimsemeye başladılar. 1 milyon civarında Türkî göçmen 12. ve 13. yüzyıllarda Anadolu'ya yerleşti. Bu Türkî grubun öncü göçünü, sonraki yüzyıllarda İran, Kırım ve Türkistan'dan gelen Türk göçmenlerin zincirleme bir akışı takip etti. Özellikle Osmanlıların, 1402 yılında Timur'un kuvvetlerine karşı yaptıkları Ankara Savaşı sonrasında birçok Türkmen kabilesi (1071) Malazgirt'ten beri belki de ikinci en önemli göç dalgası olarak İran ve Horasan'dan Anadolu'nun içine aktı.

Anadolu Türklerinin Orta Asya Türkleri ile genetik benzerlikleri

Segment HVS I mtDNA dizilişleri bakımından Anadolu Türklerinin, Orta Asya Türkleri ve Avrupa Halklarıyla Yakınlık-Uzaklık İlişkisi[8]

Son zamanlarda yapılan araştırmalara göre, Anadolu Türklerinin Orta Asya’daki Türk halkları ile genetik yönden benzerlik gösterdiği görülmektedir. Orta Asya Türk halklarının Y-Haplogroup DNA’sında sıklıkla bulunan R1a, R1b ve J kromozomları[9] benzer oranlarda Anadolu Türklerindeki oranlarla örtüşmektedir.[10] Nitekim Yao ve arkadaşları tarafından İpek Yolunda yapılan bir başka araştırmada Avrasya'ya özgü kabul edilen haplogroup sıklıklarının en çok Uygurlarda (%42.6), Özbeklerde (%41.4), Kazaklarda (%30.2) ve az miktarda da Moğollar (%14.3) ile Huilerde (%6.7) bulunduğu belirtilmiştir.[11] Bu araştırmalar, Türklerin Anadolu'ya gelmeden önce de genetik yönden zengin olduklarını ve bu bağlamda Anadolu gen havuzuna katkıda bulunduklarını göstermektedir.

Urumçi’de yaşayan Uygur Türkleri üzerinde yapılan başka bir araştırmada Kafkaslar'da, Orta Doğu'da ve Avrupa'da sık görülen genler ölçülmüş ve Uygur Türklerinin %25.8 J, %22.6 R1a ve %19.4 R1b[12] Y-DNA haplogroup oranlarına sahip olduğu görülmüş; benzer şekilde Anadolu Türklerinin ise bu Y-DNA genlerine %24 J, %7.5 R1a ve %16 R1b[13] oranlarında sahip olduğu başka bir araştırmada belirtilmiştir. Her iki bulgu karşılaştırıldığında Türkler’in henüz Anadolu’ya gelmeden önce R1a, R1b ve J gibi Orta Asya Türk topluluklarında görülen Y-DNA kromozomlarına sahip oldukları tahmin edilmektedir[14].

2010 yılında, Kim ve arkadaşları tarafından Moğolistan'ın doğusunda yürütülen arkeolojik bir çalışmada, yaklaşık 2000 yıl öncesine ait Asya Hunlarının mezarlarına rastlanmıştır. Hunların seçkin sınıfına özgü olduğu belirtilen üç iskeletin de Y-DNA genetik testleri yapılarak, Hint-Avrupalı sayılan paternal R1a Y-kromozomunun yüksek oranda bulunduğu belirtildi. Bu bulguların, paternal R1a Y-kromozomunun Volga bozkırlarından yayıldığına kanıt olabileceği ve bu bağlamda Kurgan hipotezini destekleyeceği belirtilmektedir. Türklerin öncüsü sayılan Asya Hunlarının 2000 yıl önce bu gene sahip oldukları bu araştırmayla kesinleşmiştir.[15]

Mergen ve arkadaşları tarafından yapılan genetik bir araştırmada, Anadolu'nun farklı bölgelerinden rastgele 75 birey seçilmiş, Genomik DNA D-loop bölgelerinin dizilimleri analiz edilerek Anadolu halkının, Orta Asya Türk toplulukları (Kazak, Uygur ve Kırgız) ve Avrupa toplulukları (İngiliz, Alman, Fransız, Yunan, Bulgar, Fin) ile karşılaştırması yapılmıştır. Segment HVS I mtDNA dizilişleri temel alınarak yapılan karşılaştırmada Anadolu nüfusunun, Avrupa halklarına oranla en çok Orta Asya Türk topluluklarına ve İngilizlere benzediği ortaya çıkarılmıştır. Bu araştırma sonucunda Anadolu Türklerinin, mtDNA genetik yapısı bakımından Orta Asya Türk topluluklarına daha çok benzediği belirlenmiştir.[8]

"Seçkin egemenlik dilini değiştirme" kuramı denemesi (Farklı teoriler)

Türk halkının DNA'sı üzerindeki veriler, bir topluluğun Anadolu'dan geçerek Avrupa'ya ilerlediği, buna bağlı olarak Orta Doğu'da ortaya çıktığı izlemini uyandırmaktadır. Bu ilerlemenin tahminî süresi anatomik olarak modern insanların Avrupa'ya gelişine, kabaca 50.000 yıl öncesine karşılık gelir. Bazı araştırmacılara göre Anadoluluların, eski Asyalı Türkler tarafından kültürel ve dilsel istilaya uğramalarına rağmen, zayıf bir şekilde genetiksel olarak bağlı olduklarını gösteren diğer doğu Akdenizliler'den önemli ölçüde farkları bulunmamaktadır.[16] Bu kişilerin yaptığı son genetik araştırmalar, Türklerin Anadolu kökenlerinin ve Türkler ile Asyalı ırklar arasındaki genetik akışın sınırda olabileceği yöre sakinini ima ettiğini öne sürmektedirler.[17]

Öte yandan, bazı araştırmacılar Türk genetik faktörlerinde derin bir Orta Asya katkısını buldular. Bu çalışmalara göre Anadolu Türk istilasının tarihsel ve kültürel sonuçları çok derindi, ancak Türk halkın modern Türk nüfusuna karşı desteği daha az önemli görülmektedir.[18] Orta Asya Türk halklarının Anadolu'ya gelişi ile ilişkilendirilmiş gen akışı oranının çeşitli tahminleri bulunmaktadır.

Türkiye'de yapılan Y kromozomları incelemesine dayanan bir çalışma üzerinde, Orta Asyalıların %30 genetik katkı yaptıkları öne sürmülüştür.[19] Di Benedetto tarafından yapılan "DNA Diversity and Population Admixture in Anatolia" (Anadolu'da DNA Çeşitliliği ve Nüfus Karışımı) başlıklı bu çalışmada, Seçkin Kültürel Egemenliğin olmadığı ama uzun vadede sabit bir genetik katkının olduğu açıkça görülür. Son göçebe dalgasının yerleşik nüfusun bütün dilini değiştirebilmesi mantıksızdır. Ayrıca din değiştirme de ortaya çıktı ve bunu başarmanın en başarılı yolu Di Benedetto ve diğerleri tarafından desteklenen yerel nüfus ile sıkça kaynaşmaktı. Raporun neticesinde Di Benedetto ve diğerleri, seçkin egemenlik teorisi yetersiz olduğu için uzun vadede sabit bir genetik katkı olduğunu belirtmektedir. Alternatif ise Orta Asya'dan gelen alellerin devamlı bir girdisi olmasıdır. Araştırmıyla desteklenen 'sürekli katkı' teorisi, bu yüzden uzun bir dönem boyunca sabit bir katkı olduğunu gösteriyor.

Şüphesizdir ki bugünkü Anadolu genetik havuzu, Orta Asya Türklerinden genetik olarak en az %13 ve en fazla %30 olarak etkilendi. Dahası, göç parçalarının birden fazla dalgasının ve/veya muhtemelen Türk halklarının Orta Asya'dan sürekli akışından dolayı, Orta Asya genetik girdisi 11. yüzyılda başlar ve en azından 16. yüzyıla kadar devam eder. (Bu dönemde yaşamış ve %1 genetik girdisi olan, bu süre boyunca Doğu Asya genlerinin Türkiye'deki kaynağı gibi görülen yaklaşık 20 kuşak vardır.) Muhtemelen nesil başına %1 ile, bu genetik şokun etkileri görülüyor. Anadolu'daki Türkler 16. yüzyılda, İran'da hakim olan bir Türkî aileyi, Osmanlılar arasındaki gergin ilişkiler nedeniyle onların Türkî erkek kardeşlerini Orta Asya'dan koparmışlardır. 16. yüzyıldan 21. yüzyıla kadar orada Orta Asya'dan Anadolu ve Balkanlara doğru az genetik/göçmen akımına kadar hiçbiri yoktu. Bundan sonra Türk dili ve genetik donanımının yerel sakinler tarafından Orta Asya ile küçük etkileşimle şekillendirilmesi muhtemelen bu nedenleydi.

Orta Asya ve Ural bağlantısı

Orta Asya'dan Anadolu'ya doğru gen akışının ne ölçüde olduğu sorusu, 11. yüzyılda Oğuz Türkleri'nin istilasının hangi rolü oynayarak gen havuzuna katkıda bulunduğu birtakım çalışmaların konusu olmuştur. Öyle bir etkendir ki farklı göçmen olaylarının etkileri arasında ayırt edici problemdir, güvenilir sonuçlar almayı zorlaştırmaktadır. Son genetik araştırmalar, Türkî halkların Orta Asya'dan çıktığını ve bu nedenle Hiung-nu ile ilişkili olabileceğini gösteriyor. Hiung-nu düzenlerinin çoğunluğu (%89'u) Asyalı haplogruplara ait ve yaklaşık %11'i Avrupalı haplogruplara mensup olarak sınıflandırılabiliyor. Bu bulgu Asyalı ve Avrupalı nüfuslar arasındaki ilişkilerin Hiung-nu kültürüne göre ön planda olduğunu gösteriyor, ve yaklaşık olarak M.Ö. 3. yüzyıl İskit-Sibiryalı nüfustan iki örnek raporlanmış sonuçları doğruluyor. Çalışmaya göre Türk Anadolulu kabilelerin Moğolistan'daki mezarları, modern Anadolulu Türklerden itibaren Hiung-nu döneminde bulunmuş kalıntılarla bazı ortak genetik belirteçlere sahip gibi görünmekte. Hiung-nu döneminde Moğolistan'ın kuzey bölgesinde ortaya çıkan bazı ataları olabilir. Üstelik, bu baba tarafındaki akrabalar tarafından paylaşılan ntDNA bölümü, bu antik örneklerin olası Türk kökeni öneren Türk efratında bulundu.

Türklerde haplogrup dağılımı

Cinnioglu ve diğerlerine göre (2004) Türkiye'deki haplogrup dağılımı:[20]

Y-DNA haplogrupları dağılımı
  • J2=%24 - Kafkas, Batı ve Orta Asya karakteristiği.[21]
  • R1b=%14.7 - Batı Avrupa, Türkmenistan, Azerbaycan, Başkurdistan, İran ve Doğu Anadolu karakteristiği.
  • G=%10.9 - Kuzeybatı Kafkasya halk karakteristiği.
  • J1=%9 - Arap Yarımadası ile Kuzeydoğu Kafkasya karakteristiği.
  • R1a=%6.9 - Çeşitli Orta Asya, Hint ve Doğu Avrupa topluluklarında yaygın.
  • I1=%3.3 - İskandinavya, Tataristan karakteristiği
  • I2=%2.0- Orta Avrupa ve Balkan nüfuslarının karakteristiği.
  • K=%4.5 - Asyalı nüfusların karakteristiği.
  • L=%4.2 - Güney Asyalı nüfusların karakteristiği
  • N=%3.8 - Fin-Ugor, Sibirya ve Altay halk karakteristiği.
  • T=%2.5 - Akdenizli ve Güney Asyalı nüfus karakteristiği.
  • Q=%1.9 - Kuzey Altay ve Doğu Sibirya nüfus karakteristiği.
  • C=%1.4 - Moğol nüfus karakteristiği.
  • R2 = %0.96
Avrupa MDS analizi

Türk Y-DNA'sı üzerindeki İleriki Araştırma

Gökçümen tarafından (2008) Türkiye'den yapılan son araştırma ağız tarihlerini ve tarihsel kayıtları dikkate aldı.

  1. Bir Afşar köyünde anlatılan sözlü hikâyelerde; %57'sinin L haplogrubundan, %13'ünün Q haplogrubundan, %3'ünün N haplogrubundan geldiği bu yüzden Türkiye'deki L haplogruplarının Hindistan'a göre, daha çok, Orta Asya'nın mirası olduğunu göstererek bulundukları Orta Asya'dan geldikleri anlatılır. Bu Asya grupları bu köye %73'e kadar ilave eder. Ayrıca bu Afşarların %10'u E3a ve E3b idi. Türkiye'deki en yaygın haplogrubu sadece %13 olan J2a idi.
  2. Büyük bir Türk köyünün merkezi, oldukça R1 ama çoğunlukla R1b %30'a yakın ve %3 G ile yaklaşık olarak %25 N ve %25 J2a olan çok göç almadı.

Türk Milletlerinde Haplogrup dağılımı

MilletlerR1b[22]R1aICOJNTL
Türkiye Türkleri 16.1 6.9 5.1 33.5 3.8 2.5 4.2
Altaylar (Kuzey) 6.0 38.0 0.0 2.0 10.0
Altaylar (Güney) 1.0 53.1 2.1 4.2 11.5
Kazak 5.6 3.7 0.0 66.7 9.0 0.0 1.9 0.0
Kırgız 1.9 63.5 1.9 4.9 2.4 0.0
Uygur 17.6 22.1 0.0 34.0[23] 6.0 0.0 4.4
Özbek 9.8 25.1 2.2 21.4 0.0 3.0
Türkmenistan Türkmenleri 36.7 6.7 0.0 23.8 9.5 0.0
Tatar 8.7 34.1 4.0 23.0
Yakut 80.0

Anadolu Türklerinin otozomal genetiği

Turkish DNA Project'in yaptığı Dodecad K12b projesine göre, Anadolu Türklerindeki Orta Asya genetik mirası %25 ile %45 arasında, Anadolu yerlisi genetik mirası ise %55 ile %75 arasında değişmektedir. Aynı projeye göre Anadolu Türklerine en yakın halklar ise sırasıyla Azerbaycan Türkleri, Kumuklar, Karaçaylar, Balkarlar, Çerkesler ve İranlılardır. Sadece bilinen tüm ataları Türk olan kişilerinin genetiğinin araştırmaya dahil edildiği projede, 500'den fazla örnek kullanılmıştır. Bu sonuçlara göre Orta Asya genetik mirasına en fazla Muğla'da rastlanmıştır. Mersin, Antalya, Bolu ve Giresun da Orta Asya genetik mirasının görece fazla olduğu illerden bazılarıdır. 2020 itibarıyla Orta Asya genetik mirasının ihmal edilebilir seviyede olduğu iller ise sadece Rize, Trabzon, Erzurum'un kuzeyi ve Gümüşhane'dir. Gümüşhane'nin Kürtün ilçesi (1 sonuca göre) ve Trabzon'un batısındaki ilçeler (5 sonuca göre) şehir ortalamasından farklılık göstermektedir.[24]

Anadolu Türkleri'nin otozomal genetiğinin Türkmenistanlı Türkmenler'le karşılaştırılması

Anadolu, Azerbaycan, İran, Balkan ve Türkmenler Oğuz Türkçesi konuşurlar.

Hodoğlugil & Mahley (2012) tarafından yapılan çalışmada Türkiye'nin, Aydın, İstanbul ve Kayseri illerinden toplanan genetik örnekler Kırgızistanlıların genleri ile karşılaştırılmıştır.

Dienekes, Dodecad projesi için bu örnekleri Hodoğlugil'den alarak otozomal DNA açısından analiz etmiştir. 24 Ocak 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

Aynı çalışma çerçevesinde Yunusbayev'in Türkmenistan'dan topladığı genetik örnekler de otozomal DNA açısından incelenmiş sonuçları duyurulmuştur:

16 Kasım 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

Bu analiz otozomal DNA'yı köken olarak en alakalı olduğu bölgelerle ilişkilendirmektedir. Analize temel olan 10 genetik bölge Türkmenistan ve Türkiye sonuçlarının karşılaştırıldığı aşağıdaki tabloda verilmiştir:

(Tablodaki rakamlar ekteki bağlantıdan kontrol edilebilir: 16 Kasım 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.)

Genetik KökenTürkmenistanlı TürkmenlerAydınlı Türklerİstanbullu TürklerErmenilerRumlar
Kızılderili1.50.10.300
Batı Asyalı45.73747.955.426.4
Avustralya Yerlisi0.30.40.40.30
Palaeolitik Afrika00000
Neolotik Afrika00.2000
Sibirya7.68.1 3.5 00
Akdeniz16.224.524.732.928.8
Doğu Asya6.74.43.700.2
Atlantik ve Baltık12.925.218.51144.6
Güney Asya9.3010.40

Anadolu Türkleri'nin otozomal genetiğinin Özbekistanlı Özbekler'le karşılaştırılması

Dienekes, Alder, ve Rolloff popülasyon genetiği karışımını belirleyen programları kullanarak Anadolu Türklerinin otozomal genetiğini Özbekistanlı Özbeklerin otozomal genetiği ile karşılaştırdı.[25]

Model, Anadolu'nun Türkleşmesi öncesindeki popülasyonunun bugünkü Ermeniler'e benzediğini, Anadolu'ya göçen öncül Türklerin genetiğinin ise bugünkü Özbeklere benzediğini varsayıyor.

Rolloff ve Alder analizi şüpheye yer bırakmayacak biçimde Anadolu'ya Özbek etkisini kanıtlamaktadır. Model parametreleri bu genetik etkinin 2013'ten 800 yıl öncesine işaret etmekte olup zamanlama hata payı artı/eksi 160 yıldır, yani en fazla 960 yıl önce (1053 yılı) ve en yakın 640 yıl önce (1373 yılı) arasındaki bir dönemde Anadolu'ya bugünkü Özbek nüfusuna benzeyen bir öncül Türk göçünün yaşandığı genetik karışım testlerinin sonucudur.

2019 ve 2020'deki son çalışmalar, Doğu Asyalıları (Mongoloidler) karakterize eden benzersiz genleri ve DNA soylarını ortaya çıkardı. Doğu Asya ile ilgili insanlar Avrupalılardan ve Afrikalılardan açıkça ayırt edilebilir.[26][27]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. "Anadolu'nun Gen Profili". 16 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Şubat 2012.
  2. "Türkler Orta Asya'dan Gelmedi". 13 Nisan 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Şubat 2012.
  3. "Justin McCarthy, Eğrisi Doğrusu - CNN Turk". 11 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Şubat 2012.
  4. "Nancy Touchette CNN Turk". 11 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Temmuz 2013.
  5. Türk milliyetçiliğinin çelişkisi ve resmî kimliğin yapısı. Middle Eastern Studies: Orta Doğu Çalışmaları, Aye Kadiolu, Cilt 32, Basım 2 Nisan 1996, s. 177-193.
  6. Orta Asya İncelemesi, Didem Mersin Alıcı, Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul, Cilt 15, Basım 2 Haziran 1996, s. 217 - 231.
  7. Araştırmalar Türkiye Türklerinin genetiksel olarak %64 Kafkaslı, %21 Asyalı ve %15 diğer zeminlerden olduklarını göstermektedir. William Z. Ripley ve Carleton S. Coon, Avrupa Irkları, bkz.: Osmanlı Türkleri. 1 Ekim 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  8. Mergen H., Öner R. and Öner C. 2004 Mitochondrial DNA sequence variation in the Anatolian Peninsula (Turkey). J. Genet. 83, p.46, Fig.4; http://www.ias.ac.in/jgenet/Vol83No1/39.pdf 29 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. & http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/15240908 31 Aralık 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  9. Shou WH, Qiao EF, Wei CY, Dong YL, Tan SJ, Shi H, Tang WR, Xiao CJ., Y-chromosome distributions among populations in Northwest China identify significant contribution from Central Asian pastoralists and lesser influence of western Eurasians, J Hum Genet. 2010 May;55(5):314-22. Epub 2010 Apr 23. Quoted:"The J2-M172 lineages likely entered China during the eastward migration of Central Asians."
  10. Prof. J. Douglas McDonald, University of Illinois, Y Haplogroups of the World Online Edition 11 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  11. Yong-Gang Yao, Different matrilineal contributions to genetic structure of ethnic groups in the Silk Road region in China, quoted: "Central Asia be the place of the genetic admixture of the East and the West. Although our samples were from the same geographic location, a decreasing tendency of the western Eurasian-specific haplogroup frequency was observed, with the highest frequency present in Uygur (42.6%) and Uzbek (41.4%), followed by Kazak (30.2%), Mongolian (14.3%), and Hui (6.7%)." Online Read 30 Mayıs 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  12. Yali Xue, Tatiana Zerjal, Weidong Bao, Suling Zhu, Qunfang Shu, Jiujin Xu, Ruofu Du, Songbin Fu, Pu Li, Matthew E. Hurles, Huanming Yang, and Chris Tyler-Smith, Male demography in East Asia: a north-south contrast in human population expansion times, Genetics, 172:4 (April 2006): pages 2431-2439
  13. Distribution of European Y-chromosome DNA (Y-DNA) haplogroups by country in percentage, Feb 2012, http://www.eupedia.com/europe/european_y-dna_haplogroups.shtml 5 Ekim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  14. The Eurasian Heartland: A continental perspective on Y-chromosome diversity Online Edition 17 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  15. Kim et al. A western Eurasian male is found in 2000-year-old elite Xiongnu cemetery in Northeast Mongolia, Am J Phys Anthropol. 2010 Jul;142(3):429-40, quoted pg.2 "The Kurgan expansion hypothesis explains the IndoEuropean expansion from the Volga steppe region (Gimbutas, 1973; Mallory, 1989).The paternal Y-chromosome single nucleotide polymorphisms (Y-SNP) R1a1 is considered as an Indo-European marker, supporting Kurgan expansion hypothesis (Zerjal et al., 1999; Kharkov et al., 2004; Haak et al., 2008). Recent finding of R1a1 in the Krasnoyarsk area east of Siberia marks the eastward expansion of the early Indo-Europeans (Keyser-Tracqui et al., 2009). R1a1 was not found in Scytho-Siberian skeletons from the Seby¨stei site of Altai Republic or in Xiongnu skeletons from Egyin Gol of Mongolia (KeyserTracqui et al., 2009)." quoted p.10: ", paternal, maternal, and biparental genetic analyses were done on three Xiongnu tombs of Northeast Mongolia 2,000 years ago. We showed for the first time that an Indo-European with paternal R1a1 and maternal U2e1 was present in the Xiongnu Empire of ancient Mongolia"
  16. Arnaiz-Villena, A.; Gomez-Casado, E; Martinez-Laso, J (2002). "Akdenizli nüfuslar arasındaki nüfus genetik bağları HLA alel dağılımı ve tarihî bir açıdan tanımlandı." Tissue Antigens 60
    (2): 111–121.
  17. Rosser, Z. H.; Zerjal, T.; Hurles, M. E.; Adojaan, M.; Alavantic, D.; Amorim, A.; Amos, W.; Armenteros, M.; Arroyo, E.; Barbujani, G.; Diğerleri, (2000). http://evolutsioon.ut.ee/publications/Rosser2000.pdf 14 Ocak 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  18. Comas, David; Francesc Calatell, Eva Mateu, Anna Pérez-Lezaun, Elena Bosch, Losa Martínez-Arias, Jordi Clarimon, Fiorenzo Facchini, Giovarini Fion, Donata Luiselli, Davide Pettener, F; Jaume Bertranpetit, E; Pérez-Lezaun, A; Bosch, E; Martínez-Arias, R; Clarimon, J; Facchini, F ve diğerleri. (1998).
  19. http://www.ncbi.nim.nih.gov/pubmed/11385601
  20. Cinnioglu, Cengiz; King, Roy; Kivisild, Toomas; Kalfoglu, Ersi; Atasoy, Sevil; Cavalleri, Gianpiero L.; Lillie, Anita S.; Roseman, Charles C.; Lin, Alice A.; Prince, Kristina; Oefner, Peter J.; Shen, Peidong; Semino, Ornella; Cavalli-Sforza, L. Luca; Underhill, Peter A. (2004). "Excavating Y-chromosome haplotype strata in Anatolia". Human Genetics. 114 (2). ss. 127-48. doi:10.1007/s00439-003-1031-4. PMID 14586639.
  21. Journal of Human Genetics (2010) 55, 314–322; doi:10.1038/jhg.2010.30; published online 23 April 2010, Link 12 Ağustos 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Alıntı: "The J2-M172 lineages likely entered China during the eastward migration of Central Asians."
  22. Second column gives the Percentage of the particular haplogroup among the Sample Size
  23. Shou et al (2010), Y-chromosome distributions among populations in Northwest China identify significant contribution from Central Asian pastoralists and lesser influence of western Eurasians, Journal of Human Genetics 55, 314-322 (May 2010) | doi:10.1038/jhg.2010.30, Link to the table of haplogroup distribution and Y-chromosome diversity in 14 northwestern populations 14 Ocak 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Quote: "Uygurs, J2-M172 17/50=34%"
  24. Ali Kemal Erdem (15 Mart 2020). "En çok Doğu Avrasya geni Muğla'da, en az Rize, Trabzon'da". indyturk.com. 30 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2020.
  25. "Turkler'in rolloff and ALDER analizi". 28 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mart 2013.
  26. "Modern human origins: multiregional evolution of autosomes and East Asia origin of Y and mtDNA - bioRxiv". 10 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Haziran 2020.
  27. "Ancient Y chromosomes confirm origin of modern human paternal lineages in Asia rather than Africa - bioRxiv". 16 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Haziran 2020.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.