Türkiye'de üniversiteler

İstanbul Üniversitesi'nin Beyazıt Meydanı'nda bulunan tarihî ana kapısı ve arka kısımda görülen Beyazıt Kulesi

Tarihi

Günümüzdeki teşkilat ve statüye sahip üniversiteler Türkiye'de, 1863’te kurulan Dârülfünunla başlar. Avrupa üniversitelerinde eğitim öğretim kilisenin kontrolü altındaki teolojiye (din ilmi) dayanmasına rağmen Türklerin Selçuklu, Osmanlı ve daha pek çok değişik dönemlerde kurduğu çeşitli statülerdeki üniversiteler de pozitif bilimlerin de okutulması bakımından üniversite olarak bilimsel kariyerini başından günümüze kadar muhafaza etti. Bu sebeple Türkiye’de modern üniversitelerin ilki olan İstanbul Üniversitesi, 1453 senesinde Fatih Sultan Mehmed'in din ilimleri yanında fen ilimlerinin de okutulması için kurduğu Fatih Külliyesi'ne (Medreseler topluluğu) dayanmakta olup, beş asırlık bir geçmişe sahiptir.

Avrupa ve gelişmiş batı ülkelerinden farklı olarak Türkiye'deki üniversiteler mesleki eğitim zorluğuna göre en az 3 ya da 4 yıllık devamlı eğitim veren lisans veya fakülte ve 2 yıllık eğitim veren ön lisans veya meslek yüksekokulu eğitim programları vardır. Bazı ülkelerde bölümüne ve ülkeye göre göre lisans eğitim süresi 5-6 yıllık olanları da vardır. Ayrıca "uygulamalı bilimler yüksekokulu" olarak adlandırılan 4 yıllık lisans eğitimi de vardır. Bunların yanı sıra yine Türkiye'de öğrencilerin derslere fiziki olarak katılma zorunluluğu olmayan bir öğretim şekli olan açıköğretim üniversitesi de ayrı bir çeşit eğitim şekli olarak sayılabilir. Uzaktan eğitim prensibine dayalı olan ve son zamanlarda bilgisayar ve internet erişiminin artmasıyla daha da yaygınlaşan öğretim biçimidir. Türkiye'de lisans, ön lisans ve yüksek lisans öğretimleri yapılmaktadır.[1]

Devlet üniversiteleri

1933’te kaldırılan Dârülfünun, Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığına bağlı olmak üzere muhtariyet ve tüzel kişiliği olmayan İstanbul Üniversitesi olarak yeniden teşkilatlandırıldı. Osman Hamdi'nin 1882'de kurduğu Sanayi-i Nefise Mektebi (şimdiki adı Mimar Sinan Üniversitesi) Türkiye'deki en köklü üniversitelerdendir. Bu arada Ankara’da çeşitli tarihlerde Hukuk (1927), Dil ve Tarih-Coğrafya (1935), Fen (1943) ve Tıp (1945) gibi fakülteler kuruldu. Aynı zamanda aslı 1773 yılına dayanan Yüksek Mühendis Mektebi, İstanbul Teknik Üniversitesi adını aldı (1944). 1945’te çıkarılan kanunla bütün üniversiteler, aynı hükümlere tabi olmak üzere ilim ve idarede muhtar tüzel kişilikler hâline geldi. 1960’ta üniversiteler kanununda yapılan değişiklikle üniversiteler, fakülte, enstitü, yüksekokul ve araştırma kuruluşlarından meydana gelen, idari ve ilmî muhtariyeti olan eğitim, öğretim ve araştırma merkezleri hâline geldi. Yine bu kanuna göre yeni fakülte açılıp kapatılması için üniversite senatosunun teklifi ve Millî Eğitim Bakanı'nın tasdik etmesiyle yürürlüğe girdi. 1961 Anayasası, 1971 Anayasa değişikliği ve 1982 Anayasası'nda üniversite teşkilatlarında yapılan bazı değişiklikler esnasında memleket sathında çeşitli yeni üniversiteler kuruldu. 1955’te kurulan Trabzon’daki Karadeniz Teknik Üniversitesi, 1956’da İngilizce öğretim yapacak şekilde Ankara’da kurulan Ortadoğu Teknik Üniversitesi, 1954’te yine Ankara’da kurulan Hacettepe Üniversitesi, 1955’te İzmir’de kurulan Ege Üniversitesi, 1971'de Kayseri'de kurulan Erciyes Üniversitesi, 1976’de Robert Koleji’nin hükûmete geçmesiyle kurulan ve İngilizce eğitim yapan İstanbul Boğaziçi Üniversitesi, 1957’de Erzurum’da kurulan Atatürk Üniversitesi bunların en önemlileridir. Orta öğretimin memleket sathında gittikçe yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan talebe fazlalığını değerlendirmek için Millî Eğitim Bakanlığının açtığı çeşitli yüksekokulları Diyarbakır, Elâzığ, Sivas, Malatya, Samsun, Eskişehir, Bursa, Edirne gibi illerde kurulan yeni üniversiteler takip etti. Akademi adı altında faaliyet göstermelerine müsaade edilen bazı özel yüksekokullar, Anayasa'ya göre yüksekokul kurma yetkisi devlete ait olduğundan devletleştirildi. 1982 Anayasası'yla bütün yükseköğrenim kurumları üniversite çatısı altına alındı. Bu kurumların kontrolü yine 1982’de kurulan Yükseköğretim Kuruluna (YÖK) verildi. 1982’de kabul edilen bir kanun hükmünde kararnameyle memleket sathındaki üniversiteler belirlenerek yeni bir düzene sokuldu.

Vakıf üniversiteleri

20 Ekim 1984 yılında Bilkent Üniversitesi kurulmasıyla Türkiye ilk vakıf üniversitesine kavuşmuştur. Bilkent Üniversitesi, 90'lı yılların başına dek Türkiye'nin tek vakıf üniversitesi olma özelliğini sürdürmüştür. Sonrasında 1993 yılında Koç Üniversitesi'nin, 1994 yılında Sabancı Üniversitesi ve Bilgi Üniversitesi'nin, 1997 yılında Beykent Üniversitesi'nin, 2001 yılında İstanbul Ticaret Üniversitesi'nin ve 2003 yılında TOBB ETÜ'nün kurulması ile Türkiye'deki köklü ve güçlü kurumların yükseköğretim alanına yatırım yapması itibarıyla Türkiye'de vakıf üniversiteleri yeni bir boyut kazanmıştır. 1990-2000 yılları arasında Türkiye'de 19 yeni vakıf üniversitesi kurulmuştur. 2000-2011 yılları arasında ise vakıf üniversitelerinin kurulma hızı ve coğrafi yaygınlığı artmış, bu 10 yıllık dönemde 43 yeni vakıf üniversitesi kurulmuştur. 2020 yılı itibariyle Türkiye'de toplam 76 vakıf üniversitesi vardır.

Yönetimi

Üniversitelerin idaresi rektör, senato ve yönetim kurulu tarafından sağlanır. Senato rektörün başkanlığında fakülte dekanları ve her fakülteden bir temsilci profesörden meydana gelir. Senatonun görevi üniversiteyle ilgili kanun, tüzük tasarılarını ve yönetmelikleri hazırlamaktır. Bütçe, seçim, yeni kürsü, enstitü açılması veya kaldırılmasıyla ilgili kararları, teklifleri inceler ve yürürlüğe koyar. Üniversite yönetim kurulu yine rektör başkanlığında, dekanlar ve seçimli üç profesörden meydana gelir. Devlet üniversitelerinde rektör, Cumhurbaşkanı tarafından atanır. Genel Sekreter ise üniversitenin idari işlerine bakar. Yazı işleri, personel, kütüphane, hizmetliler buna bağlıdır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. "Üniversite Tanımı ve Üniversitelerin Tarihsel Gelişimi". circlelove.co. 11 Aralık 2017. 2 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.