Kırklar

Kırklar, Türk halk inancında Kırk Evliya. Kırkavlan da denilir. Bilinmeyen bir yerlerde yaşayan kırk kutlu kişidir.


Nizârî Bâtınî-İsmâ‘îl’îyye, Hurûf’îyye, Keysân’îyye ve İmâm’îyye-i İsnâ‘aşer’îyye Şîʿîliğiyle ilgilidir.

Şîʿa-i Bâtın’îyye

ALEVÎLİK

Özellikleri

Derviş motifiyle yakından bağlantılıdır. Kimi görüşlere göre her çağda kimliği bilinmeyen (bazen bunu kendileri bile bilmeyen) kırk kutlu kişi vardır. Ve kötülüklerle dolu Dünya onların yüzü hürmetine ayakta durur. Hristiyan Türklerde 40 Aziz kavramı vardır. Onlar için 40 mum yakılır. Kırklara karışan erenler veya yiğitler de bir daha görünmezler. Örneğin Yaşar Kemal’in İnce Memed adlı kahramanı için dört kitabın sonunda da şu cümle yer alır. "İnce Memed'den bir daha haber alınamadı. İmi timi bellisiz oldu.” Çiltenler yılda bir kez toplanıp yeryüzünde olup bitenleri görüşürler, değerlendirirler.[1] Hastaların şifa için gittiği “Çilten Ocağı” Asyada farklı yörelerde mevcuttur. Kırk Çilten veya Kırk Eren adıyla da anılırlar. Kışın ardından baharda yeniden dirilmeye hazırlık süreci olarak kışın doğadaki üç kez ölüp dirilmeyi ifade eden ve ilki kırk gün süren üç dönemin adı Çille şeklinde geçer. Büyük Çille 40, Küçük Çille 20, Boz Çille ise Nevruz’a kadar gider.[2] Nevruzda nihai diriliş gerçekleşir. Şiltenler dağlarda yaşar ve canlıları da korurlar. Ava çıkmadan kendilerine dua edilerek yardım istenir. Yine bu kavramla bağlantılı olan ve Kazaklarda Temmuz ayını ifade eden Şilde isminin nereden geldiği hususunda iki farklı görüş bulunmaktadır. Bunlardan ilki eski Türkçedeki ‘‘Şolde’’ (Susamak, Çölde Kalmak) kelimesinden geldiği yönündedir. İkinci görüş ise, bu ayın isminin Farsça ‘‘çilla’’ (kırk) kelimesinden geldiği hakkındadır. Kırklı sözcüğü, kırk ünlü ata ruhunun koruyuculuğu altında olan kişi demektir. Tasavvufta, Kırklar'ın elinden bade alınıp içilir.[3] Mitolojik Vahşi Av geleneğiyle bağlantılı görünmektedir.

Kırk Sayısı

Kırk - Türk, Altay, Orta Asya ve Ortadoğu mitolojilerinde ve halk kültüründe ayrıca İslam inancında Kutsal Sayıdır. Gırk, Kırh, Kırn olarak da söylenir. İslam’ın etkisiyle önemi artmıştır. Kırk eren tarafından veya kırk şaman tarafından korunan kutlu kişilere Kırklı adı verilir. Burla Hatun’un savaşçı Kırk Kız yardımcısı vardır. Yeni doğum yapmış bir kadının yanına bir iki kişi hariç kırk gün boyunca kimse girip çıkmaz. Bu durumun sağlık gerekçeleriyle bir bağlantısı olduğu açıktır. Ayrıca bu süre çocuğun kırkının çıkması anlamına da gelir ki, bu anlayışa bağlı gelenekler vardır; dua okunması, yemek verilmesi gibi. Ölünün kırkının çıkması da yine benzer biçimde dualarla ve helva yapılarak gerçekleştirilir. Bu anlayışın temelinde ruhun yaşadığı evi kırk gün sonra terk ettiği inancı vardır. Kırgız bayrağında Güneşin etrafında kırk Kırgız boyunu simgeleyen kırk ışın vardır. Dede Korkut Hikâyeleri, Manas Destanı, Kırgız Türeyiş Efsanesi’nde Kırk Kız vardır. Oğuz Han’ın verdiği şölenlerde diktirdiği sırıkların boyu kırk kulaç uzunluğundadır. Hikâye ve masallarda “kırk gün, kırk gece” düğünler yapılır. Cezalandırılanlar için “Kırk katır veya kırk satır” şeklinde bir uygulamadan bahsedilir. Ejderhalar kırk gün veya kırk yıl uyurlar. Ejderhadan kırk kıl koparılır ve ateşte yakılır, ejderha ancak o zaman ölür. İslamiyet'te ise ölümün ardından kırk gün sonra mevlit ve Kuran okunur. Musa Peygamber, Tanrı’nın buyruklarını Turdağı'nda kırk gün kırk gecede almıştır. Kırk erenlerin sonsuza kadar yaşayacağına inanılır. Göze görünmezler, Tanrı tarafından seçilmişlerdir. Bektaşilerde dört kapı kırk makam anlayışı yer alır. Kırk sayısının Çuvaşçadaki söyleyiş biçimi olan Hereh’in kurban anlamıyla bağlılığı dikkat çekicidir.

Çiltenler

Şamanist görüşlerle bağlantılı olarak, genellikle orta Asya ve Kazakistan bölgesinde yayılan ve kutsal sayılan bir kavramdır. Şiltenler de denir. Kutlu kırk evliyayı tanımlamakta kullanılır. Bahçesaray'da, "Kırk Azizler" adında ünlü bir mezarlık vardır. Adam Oleari'ye göre Derbent'te, savaş zamanı şehit düşenlerin mezarları başında kocaman baş taşları vardır. Türkler ve Tatarlar ibadet için her gün buraya gelirlerdi. "Çiltenler" dünyayı idare edenler yani dünyanın sahipleri olarak kabul edilir, bütün insanlara koruyuculuk yapıp dertlerden ve belâlardan korurlar ve mutluluk getirirler. "Çiltanlar" derviş motifleriyle de bağlantılıdırlar. Bir çocuk veya hamile kadın hastalandığında hastanın yakınları kalenderhaneye (ocağa, tekkeye) gidip, "Çiltanlar"ın hatırına kırk mum yakarlardı. Snesaryev'in verdiği bilgiye göre, Harezm'deki kalenderhanede, "Çiltanlar Ocağı" denilen büyük bir ocak vardır.[1]

Etimoloji

  • Kırk: (Kır/Qır) kökünden türemiştir. Çokluk ifade eder. Kırkmak fiili ile aynı köke sahiptir.
  • Çilten: (Şil/Çil) kökünden türemiştir. Çilemek, yağmur yğması, sepelemesi demektir. Çileğ de serpinti anlamına gelir. Farsça kırk anlamına gelen Çille ile de alakalıdır.

Dipnotlar

  1. Türk Mitolojisi Ansiklopedik Sözlük, Celal Beydili, Yurt Yayınevi (Sayfa - 141)
  2. Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt, Türkiye, 2011 (OTRS: CC BY-SA 3.0)
  3. Türk Mitolojisi Ansiklopedik Sözlük, Celal Beydili, Yurt Yayınevi (Sayfa - 314)

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.