Balkan dil birliği

Balkan dil birliği, Balkanlar’da konuşulan ve özünde çok farklı olan diller arasında dil bilgisi, söz dizimi, sözcük dağarcığı ve ses bilimi açısından mevcut bazı benzerlikleri açıklamak için ortaya atılmış bir dilbilim kuramıdır. Kuramın Türkçeyi ilgilendiren yönleri de bulunmaktadır. Ancak öncelikle, hepsi özgün birer Hint-Avrupa dili olan Yunanca ve Arnavutça, üç Slav dili (Bulgarca, Makedonca, Sırpça) ve dört Latin dili (Rumence, Arumence, Megleno-Rumence ve İstro-Rumence) arasındaki ilişkileri konu etmektedir.

Bu dört grupta anılan diller arasındaki ortak sözcük varlığı görece azdır. Ancak dilbilim ve sözdizimi çözümlemelerinde dikkat çekici ortak eğilimler mevcuttur.

Tarih

Balkan dilleri arasında mevcut bu benzerliklere ilk kez Sloven dilbilimci Jernej Kopitar tarafından 1829 yılında dikkat çekilmiştir. Ancak kuram, özellikle Gustav Weigand ve Kristian Sandfeld-Jensen'in katkılarıyla 1920'li yıllarda olgunlaştırılmıştır. "Balkan dil birliği" terimi ilk kez 1958'de Rumen dilbilimci Alexandru Rosetti tarafından ortaya atılmıştır. Sözcük dağarcıkları apayrı olan bu dillerde esasen birlikten ziyade yapısal benzerlikler söz konusu olmakla birlikte, bu terim geniş ölçüde benimsenmiştir. Yapısal ögeler arasındaki yakınlığın bu anlamda bir birlik oluşturduğunu öne süren dilbilimciler de bulunmaktadır. Tartışma bu benzeşmelerin ne ölçüde coğrafi yakınlıkla, ne oranda da bu dillerin kendi içlerindeki evrimleriyle ilgili olduğu üzerinde yoğunlaşmaktadır.

Birliğin Kökeni

Bu konuda tartışmalar sürmekte olup, çeşitli varsayımlar ortaya atılmıştır.

Trakça, Daçça ve İllirce

Balkanlardaki Latin ve Slav dillerinde göze çarpan bazı özellikler diğer coğrafyalardaki Latin ve Slav dillerinde görülmediğinden, kuramın ilk olarak geliştirildiği dönemlerde araştırmalar yürütmüş olan dilbilimciler bu özelliklerin Balkanların eski yerli dillerinin kalıntıları olabileceğini, Trakça, Daçça ve İllirce'nin böylece günümüz Balkan dilleri için bir alt katman (substratum) teşkil etmiş olabileceklerini öne sürmüşlerdir. Ancak bu tarihi diller üzerindeki bilgi çok az olduğundan Balkan dil birliğine giren özellikleri bulundurup bulundurmadıkları da bilinmemektedir.

Eski Yunanca

1930'larda ortaya atılmış bir varsayım, Yunan kültürünün diğer Balkan dillerinin kültüründen daha ileri aşamalarda bulunmuş olduğu savından hareketle, Balkan dil birliğine yol açan bütün etkenlerin eski Yunanca'dan nüfuz etmiş olduğudur. Ancak Balkan dil birliğine giren özelliklerin hiçbiri eski Yunanca'da bulunmamaktadır. Bizzat günümüz Yunanca'sındaki Balkanizm unsurları Klasik Dönem ve Bizans İmparatorluğu'dan sonra girmiş yenilikler görünümündedir. Yunanca'nın Balkan dil birliğine dahil edilebilecek yönleri de daha azdır.

Latince

Roma İmparatorluğu Balkanların tamamını belli bir süre yönetimi altında tutmuş olduğundan, Rumence'nin atası olan Latin diyalektinin bütün Balkan dillerine etkide bulunmuş olması ve sonradan gelen Slavlar için de bir substratum teşkil etmiş olması mümkündür. Ancak diğer coğrafyalardaki Latin dillerinde bu Balkan dil birliği unsurlarına fazla rastlanmamaktadır. Öte yandan, Latince'den türemiş Vlahca'nın Makedonca için bir alt katman işlevi görmüş olması mümkündür. Ancak, bu düşünce de Balkan dil birliği unsurlarının Vlahca'ya nasıl girdiğini açıklamamaktadır.

Çoklu Etkileşimler

Günümüzde en sık dile getirilen açıklamadır. Bütün ortak unsurların tek bir kaynaktan gelmediği ve diller arasında karşılıklı etkileşimler cereyan ettiği şeklindedir. Yunan, Latin ve Slav dillerinin özelliklerinin farklı gruplardaki dillere nüfuz etmesi gibi, Romanya'da Latinler öncesi, güney Balkanlarda Slavlar öncesi kavimlerin dillerinden aktarılmış bir alt katman da rol oynamıştır. Bizans İmparatorluğu'nun şaşaalı döneminde ve Osmanlı İmparatorluğu boyunca da 500 yıl Balkan yarımadasının tek bir devletin sınırları içinde olması da diller arası alışverişleri kolaylaştırmıştır. Nüfus hareketleri ve bireylerin birden fazla dil konuşma alışkanlığı Balkan dillerine ortak eğilimler kazandırmıştır. Bulgarların Slavlaşmasından önce ve Osmanlı yönetiminde Türk unsurların siyasi hakimiyetinin söz konusu olduğu da unutulmamalıdır. Arnavutça ise hem Latin hem de Slav dillerinden etkilenmiştir.

İlk temaslar, muhtemelen, Arnavutların ataları ile uzantıları bugünkü Makedonya ve kuzey Yunanistan'da mevcut Ulah toplumu olan Latin kökenli halklar arasında M.S. 1. yüzyıl ve 5. yüzyıl arasında gerçekleşmiştir. Arnavutça'daki Balkan Latincesi kökenli sözcükler ve Ulah'dan alıntılar bunu doğrulamaktadır. Dil birliğinin Rumence için de geçerli olması, bu temasların Balkanlardaki Latin halkları dağılmadan önce gerçekleştiğini doğrulamaktadır.

Bu dağılmada en önemli etken Slavların Balkanları istilası (8. yüzyıl - 12. yüzyıl arası) olmuştur. Sırpçada dil birliği unsurlarının azlığı ve bu unsurların özellikle Sırpça ve Bulgarca arasında bir ara diyalekt olan Torlakçada belirmesi, Sırpçanın dil birliğine en son girmiş dil olduğunu göstermektedir. Arnavutçanın coğrafyası ise Osmanlı yönetiminde genişlemiş ve bu arada çeşitli bölgelere Türk nüfus iskan edilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun zayıflaması ve Hristiyan Balkan halklarının Avrupa'da gerçekleşen yenilikleri (sağlık, eğitim gibi) daha erken benimsemiş olmaları nüfus dengelerinin ibresini Slav ve Yunan halkları lehine çevirmiştir.

Gramer Özellikleri

İsim Hâlleri

İsim hallerinin azalması bütün Balkan dillerinde görülmüştür. Edebi Sırpça bu eğilimin tek istisnasıdır. Özellikle genitif (iyelik hali) ve datif (-e hali) kaynaşması dikkat çekicidir. Gelecek zaman İngilizcede olduğu gibi analitik hale gelmiş, başka bir deyişle fiilin şeklinin değiştirilmesinden ziyade fiilden önce bir yardımcı fiil (İngilizcede 'will') kullanma alışkanlığı yerleşmiştir.

Mastar Hâlinin Seyrekleşmesi

Fiilerin mastar hali Balkanlar dışındaki Latin ve Slav dillerinde ve standart Türkçede canlılığı korumakta iken, bu dillerin Balkanlar’daki temsilcilerinde genelde dilek kipi ile değiştirilmektedir.

  • Makedonca, Yunanca ve Tosk Arnavutçasında fiillerin mastar hali dilden tamamen kaybolmuştur.
  • Arumence, Bulgarca ve güney Sırp diyalektlerinde fiillerin mastar hali dilden neredeyse tamamen kaybolmuştur.
  • Gheg Arnavutçası ve Megleno-Rumencesi (Yunanistan'da birkaç bölgede az sayıda kişi tarafından konuşulmaktadır) fiillerin mastar hali kısıtlı sayıda ifade tarzlarında varlığını sürdürmektedir.
  • Standart Rumence, Sırpça ve Hırvatçada fiillerin mastar hali ile dilek kipi arasında pek çok işlev benzerlikleri bulunmaktadır.
  • Deliorman gölgesinde konuşulan Türkçede de fiillerin mastar hali dilden tamamen kaybolmuştur.

Bazı Balkan dillerinde "Yazmak istiyorum" aşağıdaki şekillerde söylenmektedir:

Dil Örnek Not
Arnavutça "Dua të shkruaj"
Makedonca "Сакам да пишувам"
Bulgarca "Искам да пиша"
Modern Yunanca "Θέλω να γράψω"
Rumence "Vreau să scriu"
Sırpça "Želim da pišem" Hırvatçada "Želim pisati" denilmekte, fiilin mastar hali korunmaktadır.
Bulgaristan Türk ağzı "İsterim yazayım" Standart Türkçede "yazmak istiyorum" denilir. Şimdiki zaman-geniş zaman kaynaşması da Slav dillerine özgüdür.

Sözcük Hazinesi

Balkan dil birliğine birkaç yüz sözcük de dâhildir. Bu sözcüklerin çoğunun menşei Yunanca veya Türkçedir. Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu'nun bölgedeki hâkimiyetinin kalıntılarıdır.

Sözcük kökeni Köken sözcük İngilizce Arnavutça Bulgarca Yunanca Rumence Makedonca Türkçe
Latince mensa table - маса (masa) - masă маса masa
Trakça/İllirce *magar donkey magar магаре (magare) - măgar магаре eşek
Eski Yunanca λιβάδιον meadow livadhe ливада (livada) λειβάδι livadă ливада çayır, otlak
Eski Yunanca διδάσκαλος teacher dhaskal даскал (daskal) (halk dili) δάσκαλος dascăl öğretmen
Eski Yunanca κουτίον box kuti кутия κουτί cutie кутија kutu

Ayrıca, özellikle Arnavutça, Bulgarca ve Rumence arasında sözcük alışverişleri de olmuştur.

İdiomatik ifadelerde de dikkat çekici paralellikler bulunmaktadır.

Dil deyim anlamı
Bulgarca ще - не ще "ister istemez"
Yunanca θέλει δε θέλει "ister istemez"
Rumence vrea nu vrea "ister istemez"
Sırpça хтео - не хтео "ister istemez"

Kaynakça

    1. ^ Batzarov, Zdravko. "Balkan Linguistic Union" (at the Encyclopædia Orbis Latini)
    2. ^ Du Nay, André. (1977) "The Origins of the Rumanians" : Balkan Linguistic Union
    3. ^ Grey Thomason, Sarah. (1999) "Linguistic areas and language history"20 Şubat 2012 tarihinde WebCite sitesinde arşivlendi (PDF)
    4. ^ Joseph, Brian D. (1999) "Romanian and the Balkans: Some Comparative Perspectives"20 Şubat 2012 tarihinde WebCite sitesinde arşivlendi (PDF)
    5. ^ Kopitar, Jernej K. (1829). "Albanische, walachische u. bulgarische Sprache". Jahrbücher der Literatur (Wien) 46, pp. 59–106.
    6. ^ Rosetti, Alexandru (1965-1969). "History of the Romanian language" (Istoria limbii române), 2 vols., Bükreş.
    7. ^ Russu, Ion (1967). "The Language of the Thraco-Dacians" (Limba Traco-Dacilor), Editura Ştiinţifică, Bükreş
    8. ^ Tomić, Olga Mišeska (2003). "The Balkan Sprachbund properties: An introduction to Topics in Balkan Syntax and Semantics" (PDF)
    9. ^ Lindstedt, J. et al. (2000) Languages in Contact; Rodopi ISBN 90-420-1322-2
    10. ^ Winford, Donald (2003) An Introduction to Contact Linguistics; Blackwell Publishing ISBN 0-631-21251-5
    This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.