Uçaksavar kulesi

Uçaksavar kulesi (Almancası: Flaktürme) yerin üzerinde inşa edilmiş olan büyük uçaksavar kuleleridir. Özellikle II. Dünya Savaşı sırasında Alman Hava Kuvvetleri Luftwaffe tarafından Müttefik Devletlerin hava saldırılarına karşı yapılmıştır. Oldukça korunaklı yapıları nedeniyle hava bombardıman saldırıları sırasında sığınak olarak da kullanılmışlardır.

Viyana’daki uçaksavar kulesi
Berlin'deki uçaksavar kulesi (1942)
Kuledeki çift namlulu 128mm uçaksavar topu (1943)

Tarihçe

II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası’nın başkenti Berlin’in 1940 yılında İngiltere Hava Kuvvetleri tarafından bombalanmasının ardından Adolf Hitler başkenti hava saldırılarından korumak için üç adet devasa uçaksavar kulesinin inşa edilmesi emrini verir. Her kulede ayrı bir radar istasyonu ve korumalı bir radar bulunmaktaydı. Hitler’in bizzat tasarımını denetlediği kuleler altı ay gibi çok kısa bir sürede inşa edilir. Uçaksavar kuleleri bu dönemde öncelikli proje olarak ele alınmış ve gerekli beton, demir ve odun hammadde sevkiyatının yapıldığı tren seferleri bile bu proje için değiştirilmiştir[1]. Uçaksavar kuleleri özellikle Berlin, Hamburg ve Viyana’da inşa edilmiştir. Bremen ve Münih için de planlansa da hayata geçirilememiştir.

Kullanımı

3,5 metre kalınlığa varan beton duvarlara sahip olan uçaksavar kuleler Müttefik Hava Kuvvetleri tarafından kullanılan geleneksel bombalara karşı hasar görmeyecek şekilde koruma sağlamaktaydı[2].

Müttefik Hava Kuvvetleri genellikle kulelerin bulunduğu bölgeye saldırmamaya özen göstermişlerdir. Uçaksavar kuleleri toplamda dakikada 8 bin uçaksavar mermisi atma kapasitesine sahip çok sayıda uçaksavar top barındırmaktaydı. Kuleler 14 km çapında ve 360 derecelik bir menzili kapsayabiliyordu. Berlin’in etrafındaki üç adet uçaksavar kulesi bu sayede özellikle Berlin şehir merkezini koruyacak şekilde bir üçgen oluşturabiliyordu.

Uçaksavar kuleleri aynı zamanda bombardımanlar sırasında sivillerin kullanabileceği bir sığınak olarak da kullanılabiliyordu[3]. En büyük kuleler 10 bin sivili barındırabilecek ve bünyesinde bir hastane olacak şekilde planlanmıştı. II. Dünya Savaşı’nın sonuna doğru özellikle Berlin’deki uçaksavar kulelerine sığınan sivillerin sayısı 30 bin seviyelerine çıkmış ve bu insanlar ayrı bir topluluk kültürü oluşturmuştu.

II. Dünya Savaşının sonunda

Kuleler Kızılordu’nun başkenti almak için Nazilere saldırdığı Berlin Muharebesi sırasında şehirdeki az sayıdaki güvenli yerlerdendi. Kuleler, içindeki askeri personel ve siviller ancak erzakları tükendiğinde teslim oldukları için en son ele geçirilen yerlerden olmuştur. Kızılordu, kulelere kara saldırısında çok az zayiat verdirebilmiştir. 203mm toplar bile bu devasa yapılara çok az zarar verebilmiştir. Berlin’i işgal eden Sovyet kuvvetleri genelde bu kuleleri ele geçirmek için uğraşmayarak ilerlemiş ve bölge ele geçirildikten sonra içeridekilere teslim olmaları yönünde çağrı yapılmıştır. Kuledeki uçaksavar topları kara hedeflerine karşı kullanılmış ve Berlin Hayvanat Bahçesi'ndeki uçaksavar kule Sovyet kıskaç hareketini yarmaya çalışan Nazi zırhlı birliklerine koruma ve destek sağlamıştır.

Savaştan sonra

Savaştan sonra kulelerin yıkılması çok pahalı ve zahmetli bir iş olarak değerlendirildiği için kuleler günümüze kadar gelebilmiştir. Halen çoğu kule; müze, iletişim istasyonu, depo ve sanat galerisi gibi farklı amaçlarla kullanılmaktadır.

Kule tasarımları

Her uçaksavar kulesi kompleksi aşağıdaki kısımlardan oluşmaktaydı:

  • G-Kulesi (Almancası: Gefechtsturm) veya muharebe kulesi, burada uçaksavar topları bulunmaktaydı.
  • L-Kulesi (Almancası: Leitturm) veya komuta kulesi, burada komuta merkezi ve iletişim merkezi ve alt seviyedeki uçaksavar topları bulunmaktaydı.
Üç nesil uçaksavar kuleleri

Kuleler dönemsel olarak üç farklı şekilde inşa edilmişti:

  • Birinci nesil:
  • G-Kuleleri 70.5 × 70.5 × 39 m ölçülerindeydi ve 8 adet çiftli 128mm, çok sayıda 37mm ile 32 adet sekizli 20mm uçaksavar topuna sahipti.
  • L-Kuleleri 50 × 23 × 39 m ölçülerindeydi ve 16 adet dörtlü 20mm uçaksavar topuna sahipti.
  • İkinci nesil:
  • G-Kuleleri 57 × 57 × 41.6 m ölçülerindeydi ve 8 adet dörtlü 128mm ve 16 adet dörtlü 20mm uçaksavar topuna sahipti.
  • L-Kuleleri 50 × 23 × 44 m ölçülerindeydi ve 40 adet onlu 20mm uçaksavar topuna sahipti.
  • Üçüncü nesil:
  • G-Kuleleri 43 × 43 × 54 m ölçülerindeysi ve 8 adet dörtlü 128mm ve 32 adet sekizli 20mm uçaksavar topuna sahipti.

Adolf Hitler daha büyük uçaksavar kulelerinin yapılması talimatı verdiyse de bunlardan tamamlanan yoktur. Bu yeni tip kuleler ölçü ve ateş gücü olarak önceki kulelerden üç kat daha güçlü olacaktı.

Kaynakça

  1. George Pagliero. (2008). Hitler's Secret Bunkers. (Belgesel) United Kingdom: Fulcrum TV. 17 Mart 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 30 Aralık 2009 tarihinde erişilmiştir.
  2. Buna rağmen savaşın sonuna doğru özellikle korunaklı sığınaklara karşı kullanılan Grand Slam bombalarına dayanıp dayanamayacağı bilinmemektedir. İngiliz mühendis ve bilim adamı Barnes Wallis tarafından icat edilen ve özellikle Avro Lancaster bombardıman uçaklarından atıldığında çarpma noktasına süpersonik hızla ulaşabilen bu bombalar özellikle denizaltı koruganlarının ve barajların imhasında kullanılmıştır.
  3. Aynı korumayı sağlayacak yerüstü sığınak inşaatı yeraltı sığınak inşaatından daha ekonomik olarak değerlendirilmektedir.

Ayrıca bakınız

Konuyla ilgili yazılan eserler

  • Foedrowitz, Michael. (1998). The Flak Towers in Berlin, Hamburg and Vienna 1940-1950. Schiffer Publishing. ISBN 0-7643-0398-8
  • Ute Bauer "Die Wiener Flakturme im Spiegel Oesterreichischer Erinnerungskultur", Phoibos Verlag, Wien 2003. ISBN 3-901232-42-7
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.