Hamidiye Camii

Hamidiye Camii veya bulunduğu mahalle dolayısıyla Karantina Camii, 1891 yılında inşası tamamlanarak hizmete açılmıştır.[1] II. Abdülhamid döneminde İzmir'in Karantina semtinde yapılan cami, Hamidiye Sanayi Mektebi ve yeni okullar, hamam ve hastahane binalarıyla bir bütün haline düşünüldüğünde şehirde yeni bir imar hareketinin parçasıdır. Dönemin İzmir Merkez Komutanı olan Osman Paşa'nın başlattığı ve onun ölümü sonrası Halil Rifat Paşa'nın talebiyle II. Abdülhamid'im tamamlattığı camiye dönemin sadrazamı Kıbrıslı Mehmed Kâmil Paşa'nın teklifiyle Hamidiye adı verilir.[2]

Mihrabın hemen bitişiğindeki minberin yan aynalıkları ve korkulukları sade süslemelere sahiptir; külahının sekizgen kasnağının her bir yüzü, dikdörtgen çerçevelidir ve konturları altın yaldızla boyanmıştır. Giriş açıklığının üzeri basık kemerle örtülüdür ve tüm çerçeve ve motifler altın yaldızla boyalıdır.[3] Caminin içinde kıble yönünde padişahın tuğrası da bulunmaktadır.

İlk tamiratını 1937'de, ikincisini ise 1957'deki depremde minare külahının yıkılması sonrası geçirir. Son restorasyon çalışması ise 2000'li yıllarda yapılır. Cami günümüzde Konak'a bağlı Küçükyalı Mahallesi sınırları içindedir. Caminin önünden Mithatpaşa Caddesi geçmektedir. Yapımı sırasında deniz kıyısında olan cami, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı, Fahrettin Altay-Halkapınar Tramvay projesi ve son olarak da kıyı düzenlemesi ve meydan yapımı sebebiyle yapılan dolgularla denizden uzak kalmıştır.[4]