Haçova Muharebesi

Haçova Meydan Muharebesi, 24-26 Ekim 1596 tarihleri arasında Osmanlı ordusunun Avusturya Arşidüklüğü ve Erdel Krallığı kuvvetlerine karşı kazandığı bir zaferdir.

Haçova Savaşı
1593-1606 Osmanlı-Avusturya Savaşı
Tarih24-26 Ekim 1596
Bölge
Haçova (Mezőkeresztes), Macaristan
Sonuç Kesin Osmanlı zaferi
Taraflar

Avusturya Arşidüklüğü
Bohemya Prensliği
Erdel Prensliği
Macaristan Krallığı
Kazak Hetmanlığı
Lehistan-Litvanya Birliği
İspanya Krallığı

Papalık Devleti

Osmanlı İmparatorluğu

Kırım Hanlığı
Komutanlar ve liderler

Avusturya Arşidükü III. Maximilian

Erdel Kralı Sigismund Báthory

III. Mehmed

Damat İbrahim Paşa
Güçler
50.000-100.000[1] ~50.000-100.000[1]
Kayıplar
~12.000[2][3]-30,000[4] 20.000-30.000[5][6]

Muharebeden önceki gelişmeler

Avusturya'nın topraklarından Osmanlı Devleti'ne akınlar yapan Uskoklar 1568'den beri barış halindeki iki devletin ilişkilerini gergin bir düzeye getirmişti. Buna karşılık Bosna Valisi Telli Hasan Paşa'nın Avusturya'nın elindeki Hırvatistan bölgelerine yaptığı akınlar da barışı bozabilecek nitelikteydi. 29 Haziran 1593'te Hasan Paşa'nın Kulpa önlerinde şehit düşmesiyle birlikte ordusunun da imha edilmesi bölgedeki dengeleri altüst eden bir gelişme oldu. 4 Temmuz 1593'te Osmanlı Devleti Avusturya'ya savaş açtı ve Koca Sinan Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu Avusturya sınırına yürüdü.

Bu ilk seferde, bir süre önce Avusturya tarafından ele geçirilmiş olan ve Macaristan'ın batısındaki Balaton Gölü'nün kuzeyinde yer alan Varpalota ve Veszprém kaleleri geri alındı. Ancak ordu, Székesfehérvár (Osmanlı döneminde İstolni Belgrad) önlerinde Avusturya ordusu karşısında başarısızlığa uğradı. 1 Ekim 1593'te ise Avusturya, Osmanlı Devleti'ne 1533 yılından beri vermekte olduğu haracı kestiğini ilan etti.

1594 yılında Avusturyalıların Estergon ve Hatvan kuşatmaları püskürtüldü, ayrıca Tata, St. Martin ve Györ (Osmanlı döneminde Yanıkkale) kaleleri fethedildi. Ancak 1595 yılında Sultan III. Murad'ın vefatı ve Osmanlı'ya bağlı Erdel, Eflak ve Boğdan voyvodalıklarının (bugünkü Romanya) isyanıyla Avusturya cephesinin idaresi boşluğa düşüp, ordunun önceliği de Rumen voyvodalıklarının isyanı bastırmaya dönüşünce Avusturya cephesinden olumsuz haberler gelmeye başladı. 2 Eylül 1595'te Estergon kalesi Avusturyalıların eline geçti.

Bunun üzerine III. Mehmed ordusunun başında sefere çıkmaya karar verdi. Bu Kanuni Sultan Süleyman'ın 1566 yılındaki Zigetvar seferinden beri 30 yıl aradan sonra bir Osmanlı padişahının ordusunun başında ilk sefere çıkışıydı. Seferde 1552 yılında kuşatılmasına rağmen alınamayan, 1566'da da Zigetvar'ın fethinde karar kılınması üzerine kuşatılmasından vazgeçilen Eğri (Eger) kalesi vardı. 24 Eylül 1596'da başlayan kuşatma 12 Ekim'de başarıya ulaştı ve kent Osmanlı topraklarına katıldı.

Muharebenin öncesi

Alman Kralının kardeşi Arşidük III. Maximilian'in komuta ettiği Avusturya ordusu Eğri Kalesi'ni geri almak ve Osmanlı Ordusunu vurmak üzere harekete geçti. Bu ordunun sayıca zayıf olduğunu düşünen Sadrazam Damat İbrahim Paşa 22 Ekim'de Avusturya ordusuna en yakın durumda bulunan Cafer Paşa'ya taarruz emri verdi. 10.000 askere sahip Rumeli Beylerbeyi Veli Paşa'nın emre uymamasıyla elindeki 4.500 askerle rakip ordunun üzerine yürüyen Cafer Paşa büyük kayıplara uğradı ve muharebe meydanından çekildi.

Muharebe

Bunun üzerine asıl Osmanlı Ordusu Mezőkeresztes Ovası'na (Haçova) yürüyerek 25 Ekim günü burada mevzilendi ve düşmanı beklemeye başladı. Avusturya-Alman ordusunda isyan halinde bulunan Erdel kuvvetlerinin yanı sıra İspanyol, Macar, Leh (Polonyalı), Belçikalı, Hollandalı, Papalık, Hırvat, Çek ve Slovak kuvvetleri de vardı.

İlk günkü çatışmalarda Kırım Hanı Fetih Giray Han ve Ağaoğlu Sinan Paşa'nın komutasındaki Osmanlı öncü kuvvetleri Avusturya ordusuna 6.000 kişilik ağır bir kayıp verdirdi. Ancak tüm hatlarıyla Osmanlı Ordusu'nun merkezine yüklenen Avusturya ordusu Yeniçerileri de şaşırtan ateş gücü ile Osmanlı Ordusuna büyük kayıplar verdirdi. Ayrıca Avusturya Ordusu piyadelerinin uyguladığı Kare Formasyonu , Osmanlı süvarilerinin düşmanı çevrelemelerini engelledi ve dağılmalarına neden oldu. III. Mehmed'in de otağa çekilmesi ve Sadrazam İbrahim Paşa'nın da padişaha ordunun çekilmesini telkin etmesi ile orduda genel bir bozgun havası esmeye başladı.

Ancak muharebenin yazgısını değiştiren iki ilginç olay oldu. Birincisi geri çekilmek üzere atına binmiş olan III. Mehmed'in atının dizginlerinden tutarak gitmesine mani olan hocası Hoca Sadeddin Efendi'nin gazileriyle ve Kırım atlılarıyla Avusturya ordusunu şaşırtan bir taarruza kalkışması, ikincisi ise Osmanlı ordusunun merkezine kadar gelmiş Avusturya ordusunun askerlerinin yağmaya girişmesi üzerine ordunun geri hizmetlileri olan oduncular, çadırcılar, uşaklar, deveciler ve aşçıların ellerine geçirdikleri kazma, odun yarması, balta, tırpanı kazan ve kepçeleri ile düşmana karşı saldırmaya başlamalarıdır. Haçlı ordusu yağmaya katıldığından düzeni bozulmuştu ve bu ani saldırı da bir paniğe yol açtı. Düşmanın gerilemesi üzerine akıncılar, yeniçeriler tekrar toparlanarak Haçlı ordusunun üstüne saldırmaya başlayınca dengeler bozuldu. Bu savaşı kazanılmasında geri hizmetlilerin katkısı olduğundan bu savaş literatürde "Kepçe Kazan Savaşı" olarak da bilinir.[7][8][9][10]

Osmanlı akıncılarının da seri manevrası sayesinde muharebe sırasındaki ateş menzili avantajını yitiren ve yağmaya girişmiş askerlerini de tekrar disipline sokamayan Avusturya ordusu geri çekilmeye başladı. "Kafir kaçtı, Nemçelü sındı!" nidalarıyla bozgun havası zafer havasına döndü ve bu defa Osmanlı Ordusu tüm hatlarıyla muharebe düzenini kaybetmiş Avusturya ordusuna yüklendi. Maximilian yalnızca 20.000 askerini düzensiz şekilde geri çekilirken bataklığa saplanmaları sonucunda kaybetti. İmparatorluk armalı yaklaşık 100 top Osmanlı Devleti'nin eline geçti. Saldırı toplarını ve en seçkin piyadelerini kaybeden Maximilian karargâhını terk ederek kaçmak zorunda kaldı. Osmanlı Ordusu da çok kayba uğradığından ve düşmana yeterince kayıp verdirdiğini düşündüğünden Maximilian'ı takip etme girişiminde bulunmadı.

Sonuç

Bu başarı, Avrupa içlerine kadar sokulmuş Osmanlı Devleti'nin bu topraklardaki son büyük muharebe zaferi oldu. Ancak mevsimin ilerlemiş olması nedeniyle Osmanlı Ordusunun ileri harekâtını sürdürmemesi Avusturya ordusunun tam olarak örselenememesine neden oldu. Daha sonrasında ise gerek savaşın kötü bir şekilde yönetilmesi, gerekse Rumen voyvodalıklarının isyanının yayılması savaşın Osmanlı Devleti'nin aleyhine dönmesine ve 1606'ya kadar uzamasına neden oldu.

1578-90 Osmanlı-İran Savaşı'nın ve 1580'den beri İspanya'nın Amerika'dan Avrupa ekonomisine soktuğu altınlardan kaynaklanan enflasyonun yarattığı mali sorunların daha da büyümesi Osmanlı hazinesini iflas noktasına getirdi. Ayrıca tarihinin belki de o zamana kadarki en büyük mali bunalımıyla mücadele eden Anadolu halkı "Eğri Sefer-i Hümayunu" için asker toplanmasına büyük tepki gösterdi. Celali İsyanları ile Anadolu büyük bir toplumsal çalkantının içine düştü. 1603 yılında Avusturya ile savaş devam ederken İran'ın da 1590'da kaybettiği toprakları geri almak üzere savaş açması Osmanlı Devleti'nin iyice müşkül duruma soktu.

Bu bağlamda Haçova Zaferi prestiji büyük ancak sonuçları açısından olumsuz etkileri de büyük bir tarihi olay oldu. Öte yandan, Osmanlı Ordusunun son onyıllarda kale kuşatmasında ustalaştığı ancak muharebe yeteneğinde gerileme olduğu gözle görüldü, ancak zaferin kazanılmış olması bu gerçeği perdeledi. Ayrıca Avrupa ordularının artan ateş gücü de bu muharebede bir gerçek olarak ortaya çıktı.

Kaynakça

  1. Emecen, Feridun (1996). Haçova Meydan Savaşı (PDF). İstanbul: TDV İslâm Ansiklopedisi (14.cilt). ss. 546-547. Erişim tarihi: 11 Ağustos 2020. Arşidük Maximilien ile Bathory kumandasındaki 50-100.000 kişilik Avusturya imparatorluk ordusu... Osmanlı kuvvetleri de hemen hemen aynı sayıda idi.
  2. Ágnes Várkonyi: Age of Reform's, 2004. (Megújulások kora), p.27. p(Hungarian)
  3. Attila Weiszhár-Balázs Weiszhár: Csaták kislexikona, Maecenas Könyvkiadó 2000. ISBN 963-645-080-3
  4. Kohn, Dictionary of wars, 47.
  5. Ágnes Várkonyi: Age of Reform's, 2004. (Megújulások kora), 27. page.
  6. History of Hungary 1526-1686
  7. Metin Hasırcı, Büyük Osmanlı Tarihi, bölüm 1, kısım 5
  8. Midhat Sertoğlu, Osmanlı Tarih Lügatı, s. 255
  9. Yapı ve Kredi Bankası, 1995, Our world of the arts, Say 58 Saf.28
  10. Türk Dünyası tarih dergisi - 121-132. sayılar
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.