Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden ayrılması

Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden ayrılması, kısaca Brexit,[1][2] çeşitli kişiler, çıkar grupları ve siyasi partiler tarafından Birleşik Krallık'ın 1973'te Avrupa Birliği'nin önceli olan Avrupa Ekonomik Topluluğu'na katılmasından beri yürütülen bir siyasi hedef. Avrupa Birliği'nden ayrılma hakkı, Avrupa Birliği Antlaşması'nın 50. maddesi ile tüm üye ülkelere tanınmıştır.

Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'ndeki konumu

Genel seçimden sonra Avrupa Parlamentosu geri çekilme anlaşmasını onayladı ve 31 Ocak 2020'de, saat 23:00'de Birleşik Krallık resmî olarak Avrupa Birliği'nden ayrılmıştır.[3] Böylelikle, 31 Aralık 2020'de sona erecek olan ve İngiltere ile AB'nin gelecekteki ilişkilerini müzakere edecekleri bir geçiş dönem başlamıştır.[4] İngiltere, AB hukukuna tabidir ve geçiş sırasında AB gümrük birliğinin ve tek pazarın bir parçası olmaya devam etmektedir, ancak artık AB'nin siyasi organlarının veya kurumlarının bir parçası değildir.[5][6]

Bu konudaki ilk referandum 1975'te yapıldı, seçmenlerin %67'si üyeliğin devam etmesi yönünde oy kullandı. 2016'da bir kez daha referanduma gidildi ve seçmenlerin %52'si Avrupa Birliği'nden çıkılması yönünde oy verdi. Brexit referandumundan sonra Birleşik Krallık Başbakanı David Cameron istifa etti. Bu süreçte ülkenin ayrılmamasını daha doğru bulan milletvekili Jo Cox bir etkinlikte konuşma yapmaya giderken öldürüldü.

Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden ayrılması, İngiliz Sterlini'ni, EURO'yu, Amerikan Doları, Avustralya Doları, Hindistan Rupee'si ve Danimarka Kronu'nunu daha çok olumsuz etkilemiştir. İngiliz Sterlini, Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden ayrılması ile beraber 3.80 Türk Lirası'na kadar düşmüştür. Amerikan Doları ve EURO'nun da sağladığı Avrupa, Amerikan ve Hint Borsaları'nda yüksek oranda düşüş yaşanmıştır, Avrupa Borsa'sı, yaklaşık olarak %4 - %12 arası hisse kaybetmiştir.

Referandumdan önce kampanya, Brexit yanlıları tarafından oluşturulup, Boris Johnson, Michael Gove, Nigel Farage ve diğer Brexit'i destekleyen kişi ve kuruluşlar tarafından sosyal medyada ve İnternet'te büyük destek toplamıştır. Referandumun asıl hedefinde, göçmenlik ile ilgili iltica ve mücadelede yetersizlik, son zamanlarda yer alan mülteci krizi, parasal politikalarında Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği içinde yeterince para basamama durumu, Avrupa'da son zamanlarda yükselen Irkçılık, İslamofobi, Direniş gibi fikir atılımları, mültecilerin Avrupa Birliği içerisinde yetersiz kalan entegrasyonu ve Türkiye'nin Avrupa Birliği içerisine girdikten sonra Birleşik Krallık halkının Türkiye çıkarlarını ve ortak atılıma kadar olan ilişkilerini destekleyememeleri yer almaktadır.

Göçmen karşıtları ve Brexit'i destekleyen halk, Avrupa Birliği'nin mülteci sorununu çözememesinden bir hayli rahatsızlık duymuş ve Avrupa Birliği'nin yavaş atılımları karşısında Birleşik Krallık Başbakanı David Cameron'un Brexit referandumunu ülkesi içerisinde oylamasına neden olmuşlardır. Brexit referandumunun asıl yapılmasının temel nedenlerinin karşısında Avrupa Birliği'nin ve özellikle Avrupa Parlamentosu'nun, kısıtlamalar, kapitülasyonlar, Avrupa Birliği içerisinde sürekli öne çıkan yanlış politikalar, yavaş atılım hareketleri yer almaktadır. Bunun en önemli nedenleri arasında, medyada pek fazla yer almasa bile, Birleşik Krallık, Rusya ve Türkiye gibi ülkelerinin Avrupa Birliği'ni oluşturan asıl bloğun karşısında daha hızlı büyümeleri ve gelişmeleri de vardır. Yan nedenlerinin de bir tanesi Birleşik Krallık - İspanya ve Birleşik Krallık - Almanya ilişkilerinin son zaman durumunda bir hayli gerilmesidir.

Birleşik Krallık, Avrupa Birliği'nden ayrılması ile birlikte Türkiye, İran, Hindistan, Çin, Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, Rusya, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ve Japonya gibi ticaret anlaşmalı ve Avrupa Birliği'nin ihracat yaptığı geriye alan 52 ülkesi ile birlikte ticaretleri arttırmayı hedefliyor. Avrupa Birliği, eğer Birleşik Krallık, Avrupa Birliği'nden ayrılırsa, anlaşmalar gereği bu anlaşmaları Birleşik Krallık'ın kendisi yapması gerektiğini söyledi. Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden ayrılmasını isteyenlerin kafasında çizdiği üç model vardır;

  1. Birleşik Krallık, Norveç gibi Avrupa Ekonomik Alanı (EEA)'ya katılacak ve ticareten alışverişe oradan devam edecek.
  2. Birleşik Krallık, İsviçre gibi üyesi olduğu Avrupa Ekonomik Komisyonu (EEC)'nda kalıp ticaret olarak anlaşmaları kendisi yapmaya devam edecek.
  3. Birleşik Krallık, Türkiye modeli uygulayarak Avrupa Ekonomik Komisyonu (EEC)'nda kalıp, hem ticaret olarak anlaşmaları kendisi yapmaya devam edebilecek, hem de Avrupa Birliği kurallarını, Birleşik Krallık Parlamentosu'ndan geçirip (aynen Türkiye Parlamentosu'nda olduğu gibi) istediği maddeleri yasalaştırmaya devam edebilecek.

1975 Birleşik Krallık'ın Avrupa Ekonomik Topluluğu üyeliği referandumu

Birleşik Krallık, 1 Ocak 1973 tarihinde, Avrupa Birliği'nin ve Avrupa Parlamentosu'nun üyesi olmaya başlamıştır ve Almanya ile ekonomik, ticari, eğitim, öğretim, sanat, kültür, bilim, edebiyat ve teknoloji olarak işbirliğini ilk olarak daha da yukarıya çıkarmayı hedeflemiştir. Fransa'nın, Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'ne ilk kez katılımını veto etmesi (1 Aralık 1968 tarihinde) üzerine ilk olarak Belçika, İspanya, Portekiz, İtalya ve Yunanistan ile ilişkilerini geliştirmeyi hedeflemiştir. (bkz. Birleşik Krallık - Fransa İlişkileri)

Birleşik Krallık, 1975'te Fransa'nın kendisini veto etmesi üzerine, Avrupa Birliği'ndeki olumsuz sonuçlardan ve o zamanki üye ülkelerin (özellikle Almanya ve Fransa'nın) vetolarından sıkılmış, ve halkı ilk olarak Avrupa Birliği'nde kalıp kalınmamaları sorulmuştur. Bu durum, Birleşik Krallık'ın Avrupa Ekonomik Topluluğu referandumunu olumsuz yönde etkilemiştir. Avrupa Birliği'nin, daha yeni üye ülkesi olması nedeniyle, Birleşik Krallık'ın Avrupa Ekonomik Topluluğu (EEC)'nun referanduma girmesi, Avrupa Birliği üye komisyoncuları ve özellikle Avrupa Parlamentosu'nu hem sevindirmiş, hem de şaşırtmıştır. Bu durumun halktaki yankıları ise aşağıdaki tablodaki oy kullanım grafiğinde verilmiştir;

Bu oylama sayesinde Birleşik Krallık, Avrupa Ekonomik Topluluğu (EEC)'na girmeye hak kazanmıştır. Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun 1975'ten beri en güçlü üyesi olan Birleşik Krallık, şu anda dünyadaki en yüksek para birimine ve ekonomiye sahip olan, en tanınmış ve tüm kaynaklarca zengin tek ülkedir. Bundan sonra Birleşik Krallık'a yardım edecek olan Avrupa Birliği, Birleşik Krallık ile hem işbirliğini arttıracak, hem de kendi blokunun paralarını da yüksek tutacaktır.

Avrupa Ekonomik Topluluğu Üyeleri, Birleşik Krallık ve Diğer AET üyeleri
Evet oyları Evet (%) Hayır oyları Hayır (%) Katılım (%)
17.378.581 67,23 8.470.073 32,77 64,5

2016 referandumu

Evet oyları Evet (%) Hayır oyları Hayır (%) Katılım (%)
16.141.241 48,11 17.410.742 51,89 77,2

Kaynakça

  1. "The UK's EU referendum: All you need to know". BBC News. 24 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Mart 2016.
  2. "Google search for Brexit plus "British and exit"".
  3. "Arşivlenmiş kopya". 1 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Şubat 2020.
  4. Asa Bennett (27 Ocak 2020). "How will the Brexit transition period work?". Telegraph. 28 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ocak 2020.
  5. Tom Edgington (31 Ocak 2020). "Brexit: What is the transition period?". BBC News. 31 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Şubat 2020.
  6. "Questions and Answers on the United Kingdom's withdrawal from the European Union on 31 January 2020". European Commission. 24 Ocak 2020. 1 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Şubat 2020.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.