Savaş komünizmi

Savaş Komünizmi (Rusça: Военный коммунизм), Batılı tarihçiler tarafından Sovyetler Birliği'nde 1918-1921 yılları arasında uygulanan ekonomik ve siyasal sistem için kullanılır. Sovyet tarihçilerine göre bu sistem I. Dünya Savaşı ve sonrasında yaşanan Rus İç Savaşı sırasında çöken ekonomik mekanizmaların yerine konan politikalardır.

Bolşeviklerin bu politikayı uygulamadaki amacı şehirleri ve Kızılorduyu silahsız ve gıdasız bırakmamaktı. Savaş komünizmi dönemi Yüksek Ekonomik Konsey (Vesenka) tarafından 18 Haziran 1918'de alınan kararla başladı ve Yeni Ekonomik Politika'nın (NEP) ilan edildiği 21 Mart 1921 tarihine kadar yürürlükte kaldı.

İlkeler ve gerekçeler

Savaş Komünizmi aşağıdaki politikaları içerir:

  1. Tüm sanayi kuruluşları devletleştirilmiştir ve merkezi yönetim yürürlüğe geçmiştir;
  2. Dış ticarette devlet tekeli kurulmuştur;
  3. İş disiplini artırılmış, grevler yasaklanmıştır;
  4. İşçi olmayanlara gösterilen işlerde çalışma zorunluluğu getirilmiştir;
  5. Halkın aç kalmaması için köylünün elindeki tarımsal fazla ürüne el konulması kararlaştırılmıştır;
  6. Gıda ve diğer birçok ihtiyaç maddesinde karne uygulanmasına başlanmıştır ve dağıtım merkezileştirilmiştir;
  7. Özel işletmeler yasadışı ilan edilmiştir;
  8. Demiryollarının sıkı denetimi kararlaştırılmıştır.

Bu kararlar Ekim Devrimi'nden sonra başlayan iç savaş ortamında alındığı için uygulanmada bazı zorluklar yaşandı: Rusya’nın geniş bölgeleri Bolşeviklerin iktidarını kabul etmeyen Beyaz Ordu'nun ve ABD, Finlandiya, Japonya, Almanya gibi işgalci ülkelerin denetimindeydi; dahası, iletişim sıkıntıları yüzünden Bolşeviklere bağlı yerel yönetimler bile Moskova’da alınan merkezi kararlardan haberdar olamıyorlardı.

Politikanın getirdikleri götürdükleri

Bu politikanın getirdikleri ve götürdüklerini, aslında ilk olarak uygulanma amacının ne olduğunu kesinleştirerek irdelemek gerekir. Önde gelen Bolşeviklere göre bu politikanın tek bir amacı vardı, o da iç savaşı kazanmak. Örneğin Bolşevik lider Lenin, köylülerin ürünlerine yapılan zorla el koymanın sadece savaş zamanı koşulların dayatmasıyla yapılan bir uygulama olduğunu belirtmiştir. Ünlü anti-sovyet yazar Richard Pipes ise bunun tersini söyleyecek, Bolşeviklerin komünizmin eşitlikçi esaslarını bir an önce ve sonuçlarını düşünmeden hayata geçirmeye çalıştıklarını iddia edecektir. Savaş komünizmi uygulamaları zaten savaş yüzünden zorluklar içindeki halkı daha da zor durumda bırakmıştır. Köylüler Bolşevik hükûmet tarafından ellerinden alınan ürünlerden sonra yeni ürün ekmeyi reddedecek, şehirlerde aç kalan işçiler köylere göç etmeye başlayacak (1918-1920 yılları arasında Sankt-Peterburg şehri nüfusunun %75’ini, Moskova ise %50’sini kaybedecektir) ve bu yüzden şehirde imal edilmiş ürün ile gıda malzemelerinin dolaşımı tehlikeye girecektir, olağanüstü cezalara rağmen karaborsa ortaya çıkacaktır. Rublenin değeri çok düştüğü için satış yerine mal takası hakim olacak ve 1921 yılı sanayi üretim seviyesi 1913 yılının %20’si düzeyine düşecektir. Maaşların %90’ı ayni olarak ödenmeye başlanacaktır. 7 yıllık savaşın getirdiği yıkım ve kuraklık da bu etkenlere eklendiğinde, 3-10 milyon insan bu dönemde hayatını kaybedecektir.

Sonuç

Politikanın uygulandığı dönemin sonlarında ülke, işçi grevleri ve Tambov köylü ayaklanması gibi köylü ayaklanmalarıyla altüst olmuştur. Ancak dönemin kırılma noktası Kronstadt Ayaklanmasıdır. Mart 1921’de Ekim Devriminin öncü gücü denizcilerin üssü olan Kronstadt’da askerler ayaklanacaklardır. Bolşeviklerin önde gelen destekçisi bu askerlerin ayaklanması özellikle Lenin’i çok etkileyecek ve isyanların bastırılmasından sonra NEP politikalarına geçilecektir. Uygulanan politika dönemsel olmasına rağmen özellikle sanayi kuruluşlarının devletleştirilmesi ve dış ticaret tekeli gibi uygulamalar sosyalizmin temel özellikleri durumuna gelmiş ve bu dönemden sonra da sürdürülmüştür.

Ayrıca bakınız

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.