Misis

Misis (Mopsuestia), Ceyhan Nehri kenarında, tarihi İpek Yolu üzerinde kurulmuş olan antik şehir.[1]

MOPSUESTIA

Adana'ya 27 km uzaklıktaki şehir, bölgede Adana'dan sonra gelen ikinci bir geçit durumundadır.

Tarihçe

Çukurova Havzası’nın en önemli kentlerinden biri olan Misis’in kalıntılarının bulunduğu Misis Antik Kenti, 7000 yıllık yerleşim izlerini taşıdığı sanılmaktadır. Bölge tarihi açısından Çukurova arkeolojisinin önemli bir parçasını oluşturan Misis antik yerleşim (M.Ö. 6000) tarihlendirilmektedir.[2]

Ören yeri hakkındaki farklı görüşler bulunsada Misis'in tarihi en yakın net bilgilerin, antik kentin üzerinde bulunduğu ve Neolitik Çağ'la tarihlenen höyük ile başladığı sanılmaktadır. Bazı tarihçilerin aktardığı antik kent Misis'i Truva kahramanlarından Mopsus'un kurmuş olduğu söylenmektedir. Hitit, Asur, Makedonya ve Selevkosların eline geçmiş, Roma ve Bizans devirlerinde de önemli bir merkez olmuştur. M.S. 8. yüzyıldan itibaren Abbasiler döneminde yeniden imar edilmiş, 965'te tekrar Bizans'a geçen kent, sırasıyla 1082'de Anadolu Selçukluları'nın eline geçse de daha sonra Antakya Prensliği, Bizans ve Kilikya Ermeni Krallığı arasında el değiştirmiş ve 12. yüzyılın sonunda burası Kilikya Ermeni Krallığı'na bağlanmıştır. 14. yüzyılın başlarında Memlüklerin eline geçen antik yerleşim günümüzde bu bölgede yaşayan Yörük aşiretlerinin yerleştiği kent halini almıştır. Uzun süre Memlüklere bağlı Ramazanoğlu Beyliği'nce yönetilen kent 1516 yılından sonra Osmanlı Devleti'nin hâkimiyeti altına girmiştir.[3] 1602'ye kadar Ramazanoğullarının yönettiği antik kent Misis'te bugün ayakta kalmış olan eserler M.S. 4. yüzyıla ait bir bazilikanın mozaik taban döşemeleri, dokuz gözlü bir taş köprü, akropol deki surlar, su kemerleri ve hamam kalıntıları ile Selçuklu ve Osmanlı döneminden kalan Havraniye Kervansarayı ve tek kubbeli mescittir. Beldenin bugünkü adı Yakapınar'dır.

Ayrıca Misis'te Lokman Hekim'in Misis Köprüsü'nden geçerken ölümsüzlük ilacını kaybettiği, Yedi uyurlardan Karataş Dedenin Mezarınında burada bulunduğu rivayet edilmektedir.

Mopsuestia

Araştırma kazıları

Antik yerleşim hakkındaki ilk yüzeysel araştırma ve kazılar Misis Antik Kent bölgesindeki höyükte başlamıştır. 1956 ile 1958 yılları arasında Alman arkeolog Prof. Dr. Theodor Helmuth Bosser başkanlığında kazı çalışmaları 1957 yılında devam etmiş ve höyükte İslam dönemine ait kubbeli, tuğladan büyük bir sarnıç çıkarılmıştır. Yine aynı yılda tekrarlanan kazı çalışmalarında bulunan Bizans çanak çömleğinde ise figürlü tasvirler olduğu görülmüş,1958 yılında ise höyüğün doğu yamacında araştırma kazıları sırasında Osmanlı, Bizans, Arap ve Roma dönemlerine ait kültür katları, şehir duvarları, kule ve kule kapıları sondaj işlemi yapılarak bulunmuştur. 1959 yılında, Misis Höyüğü’nün batısındaki kilisede 4’üncü yüzyıla ait mozaikler gün yüzüne çıkarılmıştır. Roma döneminden kaldığı iddia edilen bu kilisenin altında bir de Roma tapınağı olduğu bugün bile düşünülmektedir. Daha sonrasında ise, höyüğün merkezinde ve batı yamacındaki kazı çalışmalarında Bizans ve daha sonraki dönemlere ait duvarlar ve yaklaşık 6 metre yüksekliğinde tuğladan kubbeye ait su sarnıcı tespit edilmiş yapılan incelemelerde sarnıcın çok daha eski dönemlere ait olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca, kilise içerisinde bazı Arapça mezar taşları ve çok sayıda Bizans dönemine ait pişirilmiş çanak, çömlek ve parçaları çıkarılmıştır.[4]

Misis antik şehrinde 2012 yılından beri kazılar yapılmaktadır.[5][6] kazılarda ortaya çıkan eserler günümüzde Adana Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir.[7]

Kaynakça

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.