Halki Kapısı

Halki Kapısı (Modern Yunanca: Χαλκῆ Πύλη Halki Pili), Bizans döneminde Konstantinopolis (bugün İstanbul, Türkiye) şehrinde, Büyük Saray'ın ana törensel girişi. "Bronz kapı" anlamına gelen bu adın, bronz kapı kanatları ya da çatısında bulunan yaldızlı bronz döşemeler yüzünden verildiği düşünülmektedir.[1] İç tarafı mermer ve mozaiklerle süslenmiş; dış yüzüneyse birçok heykel yerleştirilmiştir. Bunların en baskını, Bizans İkonoklazmı sırasında ana sembol olmuş İsa ikonudur. 10. yüzyılda kapının hemen yanına inşa edilmiş bir şapel vardır. Kapı, 13. yüzyılda yıkılmıştır. Şapel ise 19. yüzyıl sonuna kadar ayakta kalmıştır.

Sağ merkezde Halki kapısınıda gösteren İstanbul'un törensel ve yönetimsel kalbinin haritası

Tarihçe

Kapı, "Augustaion" adı verilen tören alanının güneydoğu köşesinde bulunuyordu. Meydanın kuzey tarafında Aya Sofya, güney ve batı taraflarında ise Zeuksippos Banyoları ile İstanbul Hipodromu bulunmaktaydı.[2]

I. Anastasius (h. 491-518) döneminde İsauria Savaşı (492-497) zaferini kutlamak amacıyla, mimar Aetherius tarafından bulunduğu yere inşa edilmiştir.[3] Şehrin merkezindeki diğer yapılar gibi 532 yılında Nika ayaklanması sırasında tamamen yıkılmıştır; fakat İmparator I. Justinianus (h. 527-565) tarafından yeniden inşa ettirilmiştir.[4] Bina, tarihçi Prokopius'un Justinian'ın binaları (Modern Yunanca: Περί Κτισμάτων, Latince: De Aedificiis, "Binalar Üzerine"), kitabında geniş bir şekilde anlatılmaktadır.[5] Kapı; İmparator I. Basileios (h. 867-886) döneminde onarılıp adliyeye çevrilene kadar, 7.ve 8. yüzyıllarda hapishane olarak kullanıldı.[6][7]

İmparator I. Romanos (h. 920-944) tarafından yapıya, Hristos Halkitis'e (Modern Yunanca: Χριστός Χαλκίτης) adanmış küçük bir şapel eklenmiştir. Bu şapel daha sonra İmparator I. İoannis (h. 969-976) tarafından daha büyük ölçekte yeniden inşa edilmiş ve kendisi de oraya gömülmüştür.[7][8][9] Bu yeniden inşa aslında, sarayı çevreleyen duvarı daha içe inşa ederek şapel ile kapının birbirine bitişikliğini kaldıran selefi İmparator II. Nikiforos (h. 963-969), döneminde başlamıştı.[7] İmparator II. İsaakios'un ilk hükümdarlığında (1185-1195) bronz kapıları sökülen kapının ana binasından, Bizans Vakanüvislerinin metinlerinde yaklaşık 1200 yılından sonra bahsedilmemektedir.[7][10] Şapel ise bir süre daha ayakta kalmıştır ve 14. yüzyıl'da İstanbul'a gelen Rus hacıları, güncelerinde bu yapıdan sıkça bahsetmişlerdir [11] Osmanlı Devleti döneminde ise, şapelin kalıntıları Arslanhane olarak bilinmekteydi ve küçük bir hayvanat bahçesi olarak hizmet vermekteydi.[12] Şapelin kalıntıları 18. yüzyıl çizimlerinde görülmekteyse de, yapı 1804 yılında ise tamamen yıkılmıştır.[7]

Tanım

Kapının literatürde birçok anlatımı vardır. Prokopius, en eski ve en etkili kaynaktır, kapının dışını süsleyen heykellerin listesi daha sonraki bir Parastaseis syntomoi chronikai ("kısa tarihsel not") da geçer.[13]

Osmanlı minyatür sanatçısı Matrakçı Nasuh tarafından 1536 yılında yapılan İstanbul At Meydanı çizimi. Bu dönemde Arslanhane olarak bilinen, geniş yeşilliğin solunda (Eski Hipodrom bölgesi) ve Ayasofya'nın sağında yer alan teraslı büyük kırmızı-turuncu tonozlu yapıdır.

Justinianus'un Halki'si tipik Bizans tarzında, sırasıyla silindirik revaklara yaslanmış tonozlar üzerindeki merkez kubbeyi destekleyen dört ayaklı dikdörtgen bir binaydı. Kuzey ve güneydeki ayaklar, doğu ve batı tarafındakilere oranla biraz daha kısaydılar.[14] Merkezî yapıya, kuzey ve güney taraflara gelecek şekilde, yine çatısı silindirik kubbeli daha küçük iki oda bitişikti.[15] Hristos Halkitis kilisesinin kapıyla ilişkisi belirsizdir. Cyril Mango, şapelin kapının solunda yer aldığını ve kapının kendisinin üzerine inşa edildiğini ileri sürmektedir.[16] 18. yüzyıl tasvirlerinde, Ayasofya'nın 100 metre güney doğusunda yer alan yükseltilmiş bir platformun üzerinde olduğu bilinmektedir.[7]

Kapının iç dekorasyonu, Prokopius tarafından anlatılmaktadır: Bizans Senatosu ile çevrelenmiş Justinianus ve Onun İmparatoriçesi Theodora'nın resimlerini içeren mozaik ile kaplı tabanın yanında duvarlar, çok renkli mermer levhalar ile süslenmişti. Yerdeki mozaiklerde ayrıca, Gotik ve Vandal savaşlarında Belisarius'un zaferleri, yenilmiş kral ve kraliçeleri İmparatoruna sunduğu büyük zafer dönüşleride resmedilmiştir.[17]

Kapının dış dekorasyonu hakkında, göreceli olarak daha az bilgi vardır, fakat Parastaseis syntomoi, muhtemelen ana kapının üstündeki nişlerde yer alan çeşitli heykellerin varlığını kaydetmiştir.[18] Bunların içerisinde İmparator Mauricius (h. 582-602), karısı ve çocuklarının heykelleri, Atina'dan getirilen ve birbirlerine kollarını uzatan bir çift filozof heykeli,[19] İmparator Zeno (h. 474-491) ve İmparatoriçe Ariadne heykelleri,[20] Efes'te bulunan Artemis Tapınağı'dan getirilen "Halki üzerinde bulunan haç işaretini çeviren" dört gorgon başı bulunur.[21] Aynı metin ayrıca İmparator Maximian (h. 285-305) ve bütün Theodosius Hanedanının heykelleri hemen yanıbaşında olduğunu kaydetmiştir. İmparatoriçe Pulcheria heykelinin kesin yerinin bina ile ilişkisi belirsizdir.[22]

İsa İkonası

843 yılında, İkonoklazm'ın nihai yenilgisi ve ikonaların tekrar kiliselerde kullanılmaya başlanmasını kutlayan Ortodoksluğun Zaferi isimli ikona[23]

Halki'nin ana girişinin üstünde İsa'nin bir ikonası durmaktaydı. Bu ikonaya ayrıca Hristos Halkitis ("Halki'nin İsa'sı") denilmekteydi.[7] İkonanın kaynağı belirsizdir. Parastaseis metnine göre yaklaşık 600 yılında ikona mevcuttu ancak bu bilginin kesinliği yoktur.[24] İmparatorluk sarayının en dış girişinde bulunması, onu şehrin en önemli dinî simgesi hâline getirmişti.[25] 726-730 yılları arasında bir zaman, Bizans İmparatoru III. Leon (h. 717-741) ikonoklazm hareketini başlattı ve bu ikonanın kaldırılması ve yerine bir haç konulmasını emretti.[26] İmparatoriçe İrini tarafından yaklaşık 787 yılında ilk defa restore edilmiştir. Ancak V. Leon (h. 813-820) tarafından yeniden kaldırılmış ve yerine basit bir haç konulmuştur. 843 yılında, İkonoklazm'ın nihayi yenilgisi ve ikonaların tekrar kiliselerde kullanılmaya başlanmasından sonra, bu haç keşiş ve ressam Lazaros'un mozaik ikonası ile yer değiştirilmiştir.[26][27]

İkonanın kesin görünümü belirsizdir. Erken dönemde görünümünün, Hristos Pantokrator (Her şeye kâdir İsa) tarzı olduğu şeklinde düşünülsede, III. İoannis (h. 1221-1254) bastırdığı paralar ve Kariye Kilisesi'nde bulunan dinî mozaikler gibi geç Bizans referansları, ayakta duran yaya İsa olarak betimlemektedirler.[28][29]

Kaynakça

Özel
  1. Kazhdan (1991), s. 405
  2. Kazhdan (1991), s. 232
  3. Prosopography of the Later Roman Empire Volume II, "Aetherius 2", s. 19
  4. Kazhdan (1991), s. 405-406
  5. Prokopius. "De Aedificiis I.10.11-20" (İngilizce). ss. I.10.11-20. Erişim tarihi: 11 Ağustos 2010.
  6. Cyril Mango (1958), s. 34
  7. Kazhdan (1991), s. 406
  8. Janin (1968), pp. 529-530
  9. Cyril Mango (1958), p. 149
  10. Cyril Mango (1958), pp. 34-35
  11. Majeska (1984), pp. 241-242
  12. Cyril Mango (1958), pp. 149-169
  13. Cameron & Herrin (1984), pp. 48-51
  14. Prokopius, De Aedificiis, I.10.12-14
  15. Prokopius, De Aedificiis, I.10.13-14
  16. Cyril Mango (1958), p. 154
  17. Prokopius, De Aedificiis, I.10.16-18
  18. Cyril Mango (1958), pp. 99-104
  19. Cameron & Herrin (1984), p. 63
  20. Cameron & Herrin (1984), p. 95
  21. Cameron & Herrin (1984), pp. 121, 159
  22. Cameron & Herrin (1984), pp. 159, 207-208
  23. Cormack (2000), pp. 32, 91
  24. Cyril Mango (1958), pp. 103, 108-112
  25. Cameron & Herrin (1984), p. 175
  26. Kazhdan (1991), pp. 406, 440
  27. Cormack (2000), p. 114
  28. Kazhdan (1991), p. 440
  29. Cyril Mango (1958), pp. 135-142
Genel

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.