Batı Şeria Duvarı

Ayrım Duvarı, İsrail Batı Şeria bariyeri veya daha çok bilinen ismi ile İsrail Duvarı, Batı Şeria'daki Yeşil Hat üzerinde yer alan bir bariyerdir. İsrail, bariyeri teröre karşı bir güvenlik unsuru olarak kabul ederken, Filistinliler bariyeri ırksal ayrımcı veya apartheid olarak tanımlamaktadır.[1][2][3] Toplam 708 kilometre (440 mi) uzunluğundaki bariyer, Yeşil Hat'tın uzunluğunun iki katından fazladır ve %15'i İsrail içinden veya üzerinden geçerken, geri kalan %85'i bazı bölgelerde 18 kilometre (11 mi) kadar içe girecek şekilde Batı Şeria’dan geçmektedir. Bu durum Batı Şeria bölgesinin yaklaşık %9’unu izole ederek, bu bölgelerde yaşayan 25.000 Filistinliyi Batı Şeria'nın diğer bölgelerinden izole etmektedir.[4]

Temmuz 2011 itibarıyla bariyer yolu: 438 kilometre (272 mi) bitti, 58 kilometre (36 mi) yapım aşamasında, 212 kilometre (132 mi) planlandı.

Bu bariyer, Eylül 2000'de başlayan İkinci İntifada'da inşa edildi ve İsrail hükümeti tarafından isyanın getirdiği şiddet dalgasını durdurmak için gerektiği savunuldu.[5] İsrail hükümeti, Batı Şeria’dan yapılan intihar bombalamalarının sayısının, duvarın inşası öncesini kapsayan 2000-2003 periyodundaki 73’ten, çeşitli bölümlerinin tamamlanmış olduğu 2003-2006 yılları arasında 12’ye düşmüş olmasından ötürü bariyerin etkili olduğunu söylemiştir.[6][7] Bariyer, zamanında artmış gerginlik için geçici bir güvenlik önlemi olarak sunulmuş olsa da, İsrail ile Filistin arasındaki gelecekteki siyasi sınırla hızla ilişkilendirilmiştir.[8]

Bariyerin muhalifleri, güvenlik adı altında İsrail'in Filistin topraklarını ele geçirmeye çalıştığını ve tek taraflı olarak yeni sınırlar kurarak barış müzakerelerini baltaladığını savunmaktadır.[9][10] Muhalifler, bazı yerlerde doğuya doğru Yeşil Hat'tan sapan, birçok Filistinlinin seyahatini ciddi şekilde kısıtlayan ve Batı Şeria'ya veya İsrail'e iş için gidip gelmelerini engelleyen bir duvara karşı çıkmaktadırlar.[11][12] Uluslararası Adalet Divanı, bariyerin uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirten bir danışma kararı verdi.[13][14] 2003 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, duvarın uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve kaldırılması gerektiğini belirten bir karar aldı. Oylama, 12 çekimser oyla 144 destekleyen, 4'te karşı çıkan oy ile kabul edildi.[15]

İsimleri

Bati Şeria’da Beytüllahim’de giden yoldaki "Ich bin ein Berliner (Ben Berlin’liyim)" grafitisi

İbranice isimler arasında, “ayrım duvarı” (חומת ההפרדה‎, Ḥomat HaHafrada) ve “güvenlik parmaklığı” (גדר הביטחון, Geder HaBitaḥon) vardır [16][17].

Arapça’da, Güney Afrika’daki apartheid dönemine atıfta bulunan “apartheid duvarı” (جدار الفصل العنصري, jidar al-fasl al-'unsuri) ismi kullanılır. İngilizce’de BBC, The Economist [18] PBS[19], PBS(20) ve The New York Times [20] duvarı “bariyer” (bazen ayırma bariyeri ya da Batı Şeria Bariyeri) [21] olarak adlandırmaktadır. İsrail Dışişleri Bakanlığı İngilizce’de “güvenlik parmaklığı” ifadesini kullanır [22]. Uluslararası Adalet Divanı, fiziki açıdan kullanılan diğer terimlerin çok doğru olmadığını belirterek “duvar” terimini kullanmıştır [23]. “Apartheid Duvarı” ve ya “Apartheid Parmaklığı” ifadeleri de aşağılayıcı nitelikte kullanılır [24][25][26].

Yapısı

Giv'at Ze'ev Kavşağı yakınındaki 443 nolu yolda bulunan piramid şeklindeki dikenli teller

Duvarın 90-95% lik kısmı çok katmanlı parmaklık sistemi olarak inşa edilmiştir [27]. İsrail Güvenlik Güçleri’nin tercihiyle dış taraftaki iki parmaklık, piramid şekliyle yerleştirilmiş dikenli tel yığınlarından oluşurken ortada, daha hafif, ihlal tespit ekipmanına sahip bir parmaklık vardır. Ayrıca orta kısımda araçları engelleyen bir hendek yapı, orta parmaklığın her iki tarafında devriye yolları ve ihlalleri takip etmek için tasarlanmış küçük çapta pürüzsüz bir kum hattı da vardır [28]. Bariyerin ortalama 60 metre genişliğinde bir dışta tutma bölgesi vardır [29] Bazı bölümler topoğrafik nedenlerden dolayı 100 metreye çıkacak şekilde daha geniştir [30]. Bazı bölümlerin genişliği (bariyerin 6% sı) 3 metredir ve 8 metre yüksekliğe sahiptir. Bu bölümler incedir, daha az alan ister ve sniperlara karşı daha fazla güvenlik sağlar. Duvarların inşaası Qalgilyah ve Kudüs gibi kentsel yerlerde ve 6 nolu otoyol gibi insanların sniplerla öldürüldüğü yerlerde daha çok ve belirgindir [31].

Güzergahı

İsrail Batı Şeria Bariyeri – Meitar’ın kuzeyi, Batı Şeria’nın güney batı köşesi, 2006 yılı.
Batı Şeria ve Gilboa arasındaki bariyer

Duvar kısmen 1949 Ürdün-İsrail ateşkes hattının (Yeşil Hat) yanından ve ya yakınından geçer. Bazı yerlerde duvar, Yeşil hattın doğusunda bulunan Batı Şeria içine doğru 20 km kadar girer ve böylece duvarın İsrail tarafına, Batı Şeria’da bulunan Yahudi yerleşimcilerin yoğun olduğu alanları da ekler. Bu yerleşim birimlerinin arasında Doğu Kudüs, Ariel Bloğu (Ariel, Karnei Shomron, Kedumim, Immanuel etc.) [32], Gush Etzion, Oranit ve Maale Adumim vardır [33][34].

Duvar bazı Filistinli kasabaları neredeyse tamamen çevreler, sadece 20% si ateşkes hattına bağlıdır [35] ve Barı Şeria’nın 13.5%ini (Doğu Kudüs’te dahil olmak üzere) batısında(İsrail tarafında) tutar [36]. 2006 Nisanında İsrailli insan hakları örgütü B’Tselem’in yaptığı bir çalışmaya göre, duvar tamamlandığında Batı Şeria’nın 8.5%i İsrail tarafında kalacaktı ve doğu tarafındaki 3.4%ü tamamen ya da kısmen çevrelenecekti [37]. 27.520 ile 31.000 arasında Filistinli İsrail tarafında kalacaktı [37][38]. Diğer taraftan 124.000 kişi, kontrol altında kalacak ya da izole edilmiş olacaktı. Kudüs’teki 230.000 Filistinli Batı Şeria tarafına yerleştirilecekti [39].

Duvarın çoğu Batı Şeria’nın kuzey ve batı uçlarında, genelde Yeşil Hat’tın ilerisine inşa edilmiştir ve 9 yerleşim alanını 39.000 hektarlık bir alanın üzerinde oluşturmuştur. yaklaşık 10 kilometrelik ek bir duvar, Ramallah’ın güneyinde inşa edilmiştir [40].

İsrail’e göre topografik koşullar bazı yerlerde Yeşil Hattı takip etmeye elverişli değildi. Filistin tarafındaki bazı tepeler ve uzun yapılar, duvarı terörizme karşı etkisiz kılacaktı [41]. Uluslararası Adalet Divanı’na göre, böyle şartlarda yapı yasal olarak, sadece İsrail içine doğru yapılmalıydı.

Duvarın güzergahı birçok kez mahkemeye verildi ve değiştirildi. Mahkemeye sunulan gerekçelere göre 1949 ateşkes hattı “gelecekteki sınırsal değişimlerden ve sınır çizgilerinden etkilenmeyecek” şekilde müzakere edilmişti(Madde VI.9) [41].

Zaman Çizgisi

1992 yılında, İsrailli ve Filistinli nüfuslar arasında fiziksel bir duvar inşa etme fikri, o dönemde Başbakan olan İzak Rabin tarafından Kudüs’te İsrailli bir genç kızın öldürülmesinden sonra öne sürülmüştü. Rabin, İsrail’in “Gazze’yi Tel Aviv’den ayırması gerektiğini” ve böylece insanlar arasındaki sürtüşmeyi durdurabileceklerini söyledi [42][43].

Ekim 1994’te başlayan şiddet olaylarından sonra, Rabin, “Ayrılmayla ilgili kararımızı genel felsefe olarak benimsemeliyiz. Ortada belirgin bir sınır olmalı. Sınırları çizmeden 1.8 milyon Arabı içinde bulundurmak isteyen her kimse Hamas’a daha fazla destek oluşturmaktadır” dedi [42][43]. Netanya yakınlarındaki HaSharon kavşağı saldırısından sonra, Rabin amacını daha belirginleştirdi: “Bu yol ayrılmaya gitmeli ama oluşacak sınırlar 1967 öncesi sınırlarına göre olmamalı. Amacımız onlarla aramızı ayırmaktır. Birleşik Kudüs ile 98%i Yahudi olan egemen İsrail devleti nüfusunun daima terörizm tehdidine maruz kalmasını istemiyoruz” [43][44].

1994 yılında, duvarın ilk kısmı (bir birine bitişik beton lehvalar şeklinde) inşa edildi. Bölüm Bat Hefer ve Tulkarm toplumlarının arasındaki sınırı oluşturdu [45]. 1995 yılında, İzak Rabin İsrailli ve Filistinlileri ayıracak bir bariyerin nasıl uygulanabileceğini konusunda tartışmayı yürütmesi için Shahal komisyonunu oluşturdu. İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Yaser Arafat’la gerçekleştireceği 2000 Camp David Zirvesi’nden önce, bir bariyer inşa edileceği sözünü verdi ve bunun Filistinliler için, milli kimliklerini oluşturup, İsrail’e bağımlı kalmamaları için önemli olduğunu paylaştı[42]. Kasım 2000’de Washington’da gerçekleştirilen İsrail-Filistin barış müzakereleri esnasında, Başbakan Ehud Barak, Ara Vadisi ve Latrun arasında 74 kilometrelik bir bariyerin inşaasını finanse etmeyi olnayladı[30][46]. 14 Nisan 2002 tarihine kadar plan uygulanmadı ama Ariel Şaron’un kabinesi, 23 Haziran 2002 tarihinde prensip olarak planı kesinlikle onayladı[30][46] ve bariyerle ilgili çalışmalar başladı.

2002 yılı sonunda, hükümetin durgunluğundan dolayı, sınırın olmamasından en çok zarar gören birçok bölge kendi finansmanını kullanarak, Yeşil Hat üzerinde bir bariyer oluşturmaya başladı[47].

2003 yılına doğru, 180 kilometrelik bariyer inşa edilmişti ve 2004 yılında ise İsrail bariyerin güveniyini inşa etmeye başladı[48].

Batı Şeria içindeki Batı Şeria Duvarı üzerinde
Batı Şeria Duvarı, Filistin tarafı

Şubat 2004’te İsrail Hükümeti, ABD ve Filistinli endişeleri göz önünde bulundurarak inşa edilen bu ayrım duvarının güzergahını gözden geçireceğini belirtti. Özellikle İsrailli kabine üyeleri, Filistinlilerin geçmek zorunda olduğu kontrol noktalarını azaltmaya ve Qalqilyah gibi çevresi sarılan şehirlerdeki Filistinlilerin yaşadıkları zorlukları düzeltmeye yönelik değişikliklerin yapılması gerektiğini paylaştılar. 20 Şubat 2005 tarihinde, İsrail kabinesi, Gazze Şeridi’nden çekilme planının uygulanmasını onayladığı aynı günde, duvarın güzergahını onayladı[49][50].

Güzergahın uzunluğu 670 kilometre artırıldı (Yeşil Hat’tın neredeyse iki katı) ve Batı Şeria’nın 10%unu, Doğu Kudüs’ü ve 50.000 Filistinliyi İsrail tarafında bıraktı[34]. Ayrıca geniş bir yerleşim birimi olan Maale Adumim ve Gush Etzion bloğunu da etkin şekilde İsrail tarafında bıraktı[49][50][51]. Nihai güzergah tamamen bittiğinde Maale Adumim ve Doğu Kudüs’ü Batı Şeria’dan ayırmış olacaktı. Önceleri duvarın güzergahı belirlenmemişti ve karşıtları tarafından öne sürülen iddialara göre, duvar Samarya dağlık bölgesinin etrafını sararak Ürdün Vadisi’nden ayıracaktı. Haziran 2004’te Finans Bakanı Binyamin Netanyahu’nun Gazze Şeridi’nden çekilme planına desteğini kazanmak için, Başbakan Ariel Şaron duvarın Ariel yerleşim birinin doğusuna ulaşacak şekilde uzatılacağı yeminini verdi. Bu ekin inşaası Gazze Şeridi’nden çekilme bitmeden tamamlanacaktı. Uluslararası Adalet Divanı’nın Yeşil Hat’tı geçen duvarın kısımlarının yasadışı olduğu kararına rağmen, [[]Ariel Şaron]] 8 Eylül 2004 tarihinde Ariel, Ma’aleh Adumim ve Gush Etzion’un İsrail tarafında kalacağını tekrar dile getirdi. Ayrıca duvarın Ariel’in doğusuna ulaşacağı ama ana bariyerle birleşmesinin erteleneceği kararını aldı[52]. İsrail Filistinlilerin özel toprakları üzerine inşaat yapmayı uygun hale getirdi ve Batı Şeria içine en derin şekilde uzanan, Yeşil Hat’tın 22 kilometre uzağına varan, 3.5 kilometre uzunluğunda ve 100 metre genişliğindeki duvar kısmının inşaasını başlattı[53].

Zion Dağı yakınlarındaki Batı Şeria duvarı, 2009

2005 yılında, İsrail Yüksek Mahkemesi duvarın yapılmasındaki nedenlere ve tarihe referans verdi. Mahkeme, İkinci İntifada ile yaşanan şiddet tarihini ve İsrail tarafında yitirilen yaşamları dile getirdi. Mahkemenin kararında İsrail’in vatandaşlarını korumak için attığı adımlarda belirtildi. Bunların arasında, “terrorist saldırılar sonucunda İsrail’in gerçekleştirdiği askeri operasyonlar” vardı ama bu girişimlerin, “birçok şiddetli terör saldırısını durdurmakta yeterli olmadığı” ortadaydı. “Alınan tedbirlere ve yapılan operasyonlara ragmen, saldırılar bitmedi. Suçsuz insanlar hayatları ve uzuvlarıyla ödedi. Bu da ayırma bariyerinin inşaasındaki kararın arkasında yatan nedendi” [29]. Şubat 2005’e gelindiğinde duvarın 209 kilometresi tamamlanmıştı[34][54].

2006 yılında, duvarın 362 kilometresi tamamlandı, 88 kilometresi inşa ediliyordu ve 253 kilometresinin inşaatına ise başlanmamıştı [38]. 30 Nisan 2006 tarihinde, duvarın güzergahı Tel Aviv’de gerçekleşen bir bombalı intihar saldırısından sonra bir kabine kararıyla değiştirildi [55][56]. Ariel bölgesindeki yeni güzergah, daha önce binlerce Filistinliyi İsrail tarafında bırakan anomaliyi çözdü. Alfei Menashe yerleşim bloğu alan olarak küçüldü ve yeni plan üç Filistinli ev grubunu Filistin tarafında bıraktı. Duvarın Kudüs’teki kısmı Beit Iksa’yı Filistin tarafında ve Filistin tarafına geçiş noktası Tzurif’te olacak şekilde Jaba’yı da İsrail tarafında bıraktı. Eshkolot ve Metzadot etrafındaki güzergahta çeşitli değişiklikler yapıldı ve Metzadot’ten Har Choled’e uzanan güzergah ise onaylandı [57][58]. 2012 yılında, duvarın 440 kilometresi (62%) tamamlandı, 57 kilometresi (8%) inşaat altındaydı. Duvarın 212 kilometresi henüz inşa edilmemişti [59] ve 2014 yılına kadar çok az gelişme oldu [60].

Eylül 2014’te, duvarın Gush Etzion’u çevreleyecek 45 kilometrelik uzatmasına verilyen onaydan 8 yıl sonra, herhangi bir gelişme olmamıştı ve İsrail bu konuda yeniden tartışmaya başladı. Duvar Nahal Rafaim vadisi milli parkı ve Battir adlı Filistinli köyden geçecekti. Gva’ot’ta el konulan İsrail toprağı duvarın Filistin tarafında kalacaktı [60]. 21 Eylül 2014 tarihinde hükümet Gush Etzion bölgesindeki duvar için tekrar yetki vermemeye yönelik karar aldı [61].

Etkililiği

Duvarın inşa edilmesinden sonra bombalı intihar saldırıları azaldı [7][62][63]. El-Aksa Şehitleri Tugayları, Hamas ve Filistin İslami Cihat Örgütü’nün İsrail’de düzenlediği saldırılar azaldı ve duvarın tamamlandığı bölgelerde düzenledikleri eylemler de oldukça azaldı [64][65].

İsrail dışişleri bakanlığı ve İsrail güvenlik ajansı 2002 yılında bir rapor yayınladı ve bu rapora göre 452 kişi terör saldırılarından dolayı can vermişti. Duvarın ilk parçası tamamlanmadan önce (Temmuz 2003), İkinci İntifada’nın başından itibaren Batı Şeria’da 74 Filistinli bombalı saldırı gerçekleşti. Bu saldırılarda 293 İsrailli öldü ve 1900 İsrailli ise yaralandı. Birinci kısmın 2006’nın sonlarına doğru tamamlanmasından sonra, Batı Şeria’dan gelen 12 adet saldırı vardı ve bu saldırılarda 64 kişi öldü ve 445 kişi yaralandı [6]. Terör saldırıları 2007 [6], 2008 [66] ve 2010 (9 ölü) yıllarında [67] azaldı.

İsrail dışişleri bakanlığı, duvarın tamamlanmasının terör saldırılarını durdurmaya devam edeceğini belirtti [68] çünkü “Batı Şeria’da duvarın tamamlandığı yerlerde terörist aktiviteler durmuştu” [64].

Maariv gazetesinde yer verilen İsrailli yetkililere (içlerinde Şin Bet’in başının da olduğu) göre duvarın tamamlandığı yerlerde İsrail’e yönelik terör girişimleri sıfıra inmişti. Maariv içlerinde Filistin İslami Cihat Örgütü’nün kıdemli liderlerinden birinin de olduğu Filistinli militanların, duvarla birlikte İsrail’e saldırmanın zorlaştığını belirttiğini paylaştı. Tulkarm ve Qalgiyah bölgelerinde 2003 yılında tamamlanan duvardan sonra o bölgelerde hiç başarılı saldırı olmamıştı. Bütün saldırılar yakanlandı ve intihar saldırısı düzenleyenler de, hedeflerine ulaşmadan erken bir şekilde patladılar [42]. 23 Mart 2008 tarihli bir röportajda İslam Cihad lideri Ramadan Shalah, Katarlı Al-Sharq gazetesine yakındı ve ayırma duvarının, Filistinli direnişin İsrail derinlerine inmesine ve bombalı saldırı yapmasına engel olduğunu ama buna rağmen direnişin teslim olmadığını ve farklı yollar bularak İntifada’nın her evresinde direnişe devam edeceğini paylaştı [69].

Saldırıların azalmasına neden olarak başka faktörler de göz önüne getirildi. Haaretz’e göre, Şin Bet’in 2006 yılında paylaştığı bir raporda, “duvarın terörü zorlaştırdığı” sonucuna varıldığı ama 2005’te saldırıların azalmasındaki nedenler arasında, İsrail Ordusu ve istihbaratının Filistinli militanları ele geçirmedeki artan başarıları, Hamas’ın artan siyasi etkinliği ve Filistin sınırlarındaki Filistinli silahlı grupların barışması gibi nedenlerinde olduğu paylaşıldı. Haaretz’e göre, “artık güvenlik duvarı bombalı saldırıları durdurmakta yararlı olan faktörler arasında görülmüyordu çünkü teröristler duvarı baypas edecek yöntemler bulmuşlardı [70]” Eski İsrail Savunma Bakanı Moşe Arens’e göre Filistinli şiddettin azalmasındaki neden, İsrail Ordusu’nun 2002 yılında Batı Şeria’ya girmesiydi [71].

Filistinliler üzerine etkisi

Duvarın Filistinliler üzerine azalan özgürlükler, İsrail Ordusu’nun geçişi sağlayan kontrol noktalarının azalması, yol kapamaları, toprak kaybı, İsrail’deki tıp ve eğitim hizmetlerine ulaşmayla ilgili artan zorluklar [72][73], su kaynaklarına ulaşmada sıkıntılar ve ekonomik problemler gibi birçok negatif etkisi bulunmaktadır [74].

Azalan Özgürlükler

2005 yılındaki bir raporda, Birleşmiş Milletler şunları paylaştı:

« Duvarın güzergahı, Batı Şeria’daki toplumları ayırmakla birlikte, insanların hizmetlere, geçim kaynaklarına, dini ve kültürel alanlara ulaşmasını zorlaştırmaktadır. Buna ek olarak, duvarın asıl güzergahı ve geçiş noktaları bazen inşaatın başladığı güne kadar tamamen açıklanmamaktadır. Bu Filistinler için büyük bir stress kaynağı haline gelmiştir çünkü geleceklerinin nasıl etkileneceği konusunda endişeye kapılmaktadırlar…Duvar ve Yeşil Hat arasındaki bazı yerler oldukça verimli tarım alanlarına sahiptir ve 49.400 Batı Şeria’lı Filistinli buradaki 38 köy ve kasabada yaşamaktadır.[75] »

Duvarın etkileriyle ilgili sıkça dile getirilen örneklerden biri Qalqilyah adlı Filistinli şehirdir. İçinde 45.000 kişinin bulunduğu şehrin neredeyse tamamı duvarla çevrilidir. Duvarın 8 metre yükseklikteki beton bir kısmı şehir ve İsrail otobanının arasında, Yeşil Hat sınırını takip ederek inşa edilmiştir [76]. BBC bu kısım için “Anti-Pusucu(Sniper) Duvarı” adlandırmasını kullandı. Bu kısım otobanı kullanan İsrail motorcularının keskin nişancılar tarafından öldürülmesine engel olunması için inşa edilmişti [29].

Şehire doğusundaki bir askeri geçiş noktasından girilebilmektedir ve şehir Eylül 2004’te inşa edilen güneydeki bir tünel aracılığıyla bitişikteki Habla köyüne köyüne bağlanmıştır. 2005 yılında İsrail Yüksek Mahkemesi, duvarın bu bölgedeki güzergahının değişmesini ve Qalqilyah ile etrafındaki diğer beş köyün arasında Filistinlilerin rahatça hareket etmelerinin sağlanmasını istedi. Aynı kararda, mahkeme duvarın Yeşil Hat üzerinde inşa edilmesi argümanına karşı çıktı. Kararda bu karşı çıkışla ilgili arazinin topoğrafik özelliklerine, güvenlik endişelerine, 1907 Lahey Düzenlemelerinin 43. ve 52. Maddelerine ve Dördüncü Cenevre Sözleşmesi’nin 53. Maddesine yer verildi [37].

Filistinli çocuklar duvara doğru koşuyor, Ağustos 2004

Ekim 2003 başlarında, İsrail Ordusu Ana Komutası, duvarın Batı Şeria’daki kuzey kısmı ve Yeşil Hat arasındaki kısmını süresiz bir şekilde kapalı askeri alan olarak ilan etti. Yeni direktiflere göre, bu alanda yaşayan 12 yaşını geçmiş herkes evlerinde yaşamaya devam etmek için “daimi oturma izni” almalıydı. Bu alanda toplamda 27.250 kişi yaşamaktaydı. Batı Şeria’nın diğer yerleşimcileri bu alana girmek için özel izin almalıydılar[37].

Daha az kontrol noktaları ve yol bariyerleri

Haziran 2004’te The Washington Times [77], İsrail ordusunun Cenin, Filistin’e karşı sürdürdüğü müdahaleleri durdurması, zarar görmüş sokak ve binaların yeniden inşaasına yönelttirdi. Böylece kademeli bir şekilde normale benzer bir hale dönülecekti. 25 Ekim 2004 tarihli bir mektupta[78] dated October 25, 2004, from th, İsrail hükümetini temsil eden bir İsrail heyeti Kofi Annan’a duvarın doğusundaki bazı kısıtlamaların hafifletildiğini yazdı. Bu kısıtlamaların arasında kontrol noktalarının 71’den 47’ye ve yol engellerinin ise 197’den 111’e indirilmesi vardı. The Jerusalem Post’a göre, İsrailli-Arap şehirlerden biri olan Umm El-Fahm’da(42.000’lik nüfuslu) yaşayan ve İsrail vatandaşı olan bazı Filistinlilerin duvardan memnun olduğunu ve duvarın “hayatlarını belirgin bir şekilde iyileştirdiğini” yazdı. Bunun nedeni olarak da hırsızlık yapanların ve bazı militanların yaşadıkları yerlere artık gelememelerini ve sağlanan güvenlikten dolayı İsrail’in birçok yerinden gelen ve Batı Şeria’daki Filistinli işletmelere müşteri olan kişilerin sayısının artmasını verdi. Bu durum bölgede bir ekonomik canlanmaya sebep olmuştu. Rapora göre, duvarın kötü yanı aileleri bölmesi ve İsrailli Araplarla Yeşil Hat’tın diğer tarafında olan Filistinlilerin dayanışmalarını yok etmesiydi[79]. Ağustos 2005’te Birleşmiş Milletler’in yayınladığı bir rapora göre duvarın olması, “kapatmaları sona erdirdi. Duvarın inşa edildiği yerlerde Batı Şeria içindeki hareketleri daha serbestleştirdi. Duvarın inşa edilmekte olduğu Ramallah ve Al-Bireh ve Kudüs Valiliklerindeki fiziki engeller kaldırıldı.” Rapora göre, kırsal kesimde hareket özgürlüğünün artması Filistinlilerin hastane ve okul gibi hizmetlere ulaşmasını kolaylaştırmıştı ama şehir merkezlerindeki nüfusun hareketleri üzerine konulan engellerde elle tutulur değişiklikler olmamıştı[80].

Toprak Kaybı

Duvarın bir kısmı Filistinlilerden alınmış topraklar üzerinde[76][81] ya da Filistinlilerle toprakları arasında kuruldu[82]. 2009 yılındaki bir raporda Birleşmiş Milletler, yakın dönemde inşa edilen duvar kısımlarının güzergahı, eski tasarlanan duvar güzergahına nazaran daha fazla Yeşil Hat ’a uyar durumdaydı. Buna rağmen, duvar Batı Şeria’nın 9.5%lik kısmını ele geçirip İsrail tarafında bıraktı[83].

2003 yılı başlarında Yeşil Hat üzerinde bulunan 63 dükkan İsrail ordusu tarafından, Nazlat Issa köyündeki duvar inşaası için yıkıldı[84][85]. Ağustos 2003’te 115 ek dükkan ve tezgah (birçok yerel insan için önemli geçim kaynağıdır) ve ayrıca 5 ile 7 arasında ev yıkıldı[86][87].

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na göre 15 toplum doğru yoldan etkinledi. Bu 13.450 mültecinin (67.250 kişi) içinde bulunduğu 138.593 Filistinli anlamına geliyordu. Toprak kaybına ek olarak, Qalqilyah şehrindeki su kuyularının üçte biri duvarın diğer tarafında kaldı. İsrail Yüksek Mahkemesi, İsrail hükümetinin bu kuyuları de facto işgal etmesiyle ilgili, “duvarın inşa edilmesi geçici su anlaşmalarının uygulanmasına engel değil” diye belirtti[29].

Birleşmiş Milletler Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu(ESCWA), Batı Şeria’nın kuzeyindeki Filistinlilerin 80%i duvarın diğer tarafında topraklara sahipti ve ilgili İsrail yönetiminden izin almadıklarından topraklarını hasat edemiyorlardı[88]. İsrail, Ürdün sınırı yakınlarındaki Ürdün Vadisi’nde duvar inşa etti. Batı Şeria ve Ürdün Vadisi arasında planlanan diğer bir duvardan, uluslararası kınamalardan dolayı vazgeçildi ve bunun yerine Filistinlilere karşı kısıtlayıcı bir izin rejimi uygulanmaya konuldu[89]. Buna rağmen, güzergahı değiştirerek yerleşimcilere parsel parsel toprakları ele geçirmelerine neden oldu[90].

Şuanki duvar güzergahı Batı Şeria’daki Filistinli çiftçilerin Ürdün Nehri’ne ulaşmaları engellemektedir[91]. İsrailli yerleşim birimleri konseyleri an itibarıyla Ürdün Vadisi’nin ve Ölü Deniz’in 86%ını de facto kontrol etmektedir[92]. Bunun nedeni bu bölgelerdeki yerleşimcilerin sayısının durmadan artmasıdır[93]. 2013 yılında, dönemin Savunma Bakanı Ehud Barak, İsrail’in tek taraflı Batı Şeria’dan çekilmesini ve ayrım duvarının ötesindeki yerleşim birimlerini boşaltmasını ama Ürdün Vadisi’nde, Batı Şeria ve Ürdün sınırı boyunca asker bulundurmasını önerdi[94].

Sağlık ve Tıbbi Hizmetler

Dünya’nın Doktorları, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi ve İsrail İnsan Hakları Hekimleri duvarın “Batı Şeria’nın sağlığına zarar verdiğini” belirtti[95]. Bazı kuruluşlar, inşaat tamamlandığında 130.000 Filistinli çocuğun aşılanamayacağı ve 100.000 üzerinde hamile kadının (ki 17.640 hamilelik yüksek risk altındadır) İsrail’deki sağlık hizmetlerinden yararlanamayacağı öngörülerinde bulundular. Buna ek olarak, Batı Şeria köylerinin üçte biri tıp hizmetinden marum kalacak. Duvar tamamlandığında birçok yerleşik halk, akşamları acil bakımdan hiçbir şekilde yararlanamayacaklar. An itibarıyla Kudüs yakınındaki kasabalarda (Abu Dis ve al-Eizariya), en yakın hastaneye ambulansla gitmek 10 dakikadan 110 dakikaya çıktı[96]. İsrail İnsan Hakları Hekimleri’nden bir rapora göre duvar, hastaneleri hizmet vermeleri gereken “kişilerden tamamen ayırıyordu” [97]. Rapor aynı zamanda, Kudüs’ün Filistinli kliniklerine gidenlerin sayısının 2002’den 2003 yılına kadar yarıya indiğini belirtti.

Ekonomik Değişiklikler

2013 yılında Dünya Bankası, duvarın “kontrol noktaları ve hareket izinleriyle birlikte” Batı Şeria ekonomisine yarattığı masrafın 185 milyon USD ve 229 milyon USD arasında olduğu tahminini açıkladı[98]. Dışişleri katılımcısı David Makovsky, 2004 yılında İsrail tarafında yaşayan Filistinli oranının “yüzde birden daha az” olduğunu belirtti ve daha büyük rakamların Qalqiliya gibi yakınlardaki kapanan alanlardakilerin oldukça kötü şekilde etkilendiklerini açıkladı[99]. İsrail İnsan Hakları organizasyonu B’Tselem, “binlerce Filistinlinin arazilerine gitmekte zorlandıklarını ve ürünlerini Batı Şeria’nın diğer alanlarında satamadıklarını” belirtti. Duvarın güzergahındaki Filistinlilerin ana geçim kaynağı tarımdır. Bu alan Batı Şeria’daki en verimli arazileri oluşturmaktadır. Tarım sektörü üzerindeki ağır zarar, hali hazırda kötü durumda olan Filistinli toplumun durumunu daha kötü yapmakta ve birçok aileyi fakirliğe itmektedir[100][101].

Yasallığı

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi

Ekim 2003’te Duvarın Yeşil Hat’tan saptığı her noktanın yasadışı sayılması ve o kısımların yıkılması üzerine bir Birleşmiş Milletler çözüm önergesi, BM Güvenlik Konseyi’nde ABD tarafından veto edildi[102]. 19 Mayıs 2004 tarihinde, Birleşmiş Milletler, 1544 numaralı Güvenlik Konseyi Çözüm Önergesini geçirdi ve İsrail’e sorumluluklarını hatırlatarak, Dördüncü Cenevre Sözleşmesinin gereği olan yasal sorumluluk ve görevlerine bağlı kalması çağrısını bir kere daha tekrarladı. Ayrıca BM, İsrail’in uluslararası kanun çerçevesinde güvenlik problemlerine çözüm bulma çağrısını da yaptı. Genel Kurul’un özel bir toplantısında, BM, Uluslararası Adalet Divanına (ICJ) duvarın yasallığını incelemesi çağrısını yaptı. İsrail ICJ’nin kararını kabul etmemeyi seçti ve yorum bile yapmadı. Ama 246 sayfalık yazılı bir açıklamayla İsrail hükümetinin kararlarını ve bu kararların diğer mahkemelerinkinden daha çok büyük önceliğe sahip olduğunu paylaştı[103].

Uluslararası Adalet Divanı

2004 yılında, Uluslararası Adalet Divanı, öneri niteliğinde görüşünü açıkladı,”İsrail Nefsi Müdafayı kullarak duvarın inşaasındaki yanlışı kapatamaz” dedi. Mahkeme “duvarın inşaasının ve inşaatı gerçekleştiren rejimin uluslararası hukuka aykırı olduğu” iddiasında bulundu[23][104].

9 Temmuz 2004 tarihli ICJ görüşünü duvarın aleyhine paylaştı ve duvarın uluslararası hukuka ters olduğunu, kaldırılması gerektiğini, Arap yerleşimcilere zararlardan dolayı tazminat verilmesini ve İsrail’in Dördüncü Cenevre Sözleşmesine uyması için diğer ülkeleri göreve çağırdı. ICJ işgalci bir kuvvetin, yasal yerleşimcileri, işgal edilmiş bir alanda tehdit olarak göstermesinin BM’in 51. Maddesini sağlamayacağını belirtti. Ayrıca Uluslararası Hukuk’ta bir ülke için tehdit unsurunun oluşmasında o ülkenin de etkisi varsa gereklilik savunmasının etkisiz kalacağını belirtti.

Mahkemeye göre İsrail, Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin etme haklarına müdahale ediyordu. Topraklara el koyarak, evleri yıkarak, kasabaların etrafını kapatarak, insanların hareketlerini engelleyerek, su, yiyecek, eğitim, sağlık, iş ve elverişli bir yaşama ulaşmalarını zorlaştırarak uluslararası kanunlarla üzerine düşen zorunlukları yerine getirmiyordu. Mahkeme ayrıca İsrailli yerleşim birimlerinin kurulduğunu ve bununla birlikte Filistinlilerin yerlerinden edilerek, Dördüncü Cenevre Sözleşmesinin 49. Maddesindeki 6. Paragrafın ihlal edildiğini belirtti[105]. ICJ’nin talebiyle Filistin bayağı dolu bir ifadeyi ibraz etti(106). Bunun üzerine BM Hakikat Soruşturma Misyonu ve BM Raportörleri, hareket ve ulaşabilme politikalarında, ırk ve ya milli kökene dayalı ayrımcılık olduğunu paylaştı[106].

Duvarın İsrailli savunucuları mahkemenin yakınlarındaki meydana, ellerinde 927 terör kurbanının portreleriyle gelip beklediler. İsrail yanlısı Hristiyanlar örgütü ise, içinde 11 sivilin öldürüldüğü 19 numaralı otobüsü getirdiler[107].

İsrail

Nisan 2003’te B’Tselem, “İsrail müstehzi şekilde güvenlik iddialarını kullanarak, işgal edilmiş bölgelerde büyük çapta insan hakları ihlallerini haklı çıkarmaya çalışıyor…Diğer birçok şeyin yanı sıra duvarın güzergahı siyasi amaçlardan doğmuştur. Yerleşim birilerinin duvarın batı tarafında bırakılması ve dini alanlara ulaşım yollarının korunması gibi bazı şeyler kesinlikle askeri değerlendirmeler sonucunda doğmamıştır ve bu da ayrım duvarı projesini uluslararası hukuka göre yasadışı yapmaktadır[108]” diye belirtti.

30 Haziran 2004 tarihinde İsrail Yüksek Mahkemesi, duvarın Kudüs’ün batısındaki bir kısmının Filistinlilerin haklarını ihlal ettiği kararını aldı ve inşa edilmiş 30 kilometrelik kısmının tekrar planlanıp inşa edilmesi emrini verdi. Buna rağmen, duvarın presip olarak yasal olduğu ve İsrail hükümetinin güvenlik nedenlerinin geçerli olduğu kararını da aldı. 15 Eylül 2005 tarihinde, İsrail Yüksek Mahkemesi, İsrail hükümetinin duvarın güzergahını değiştirmesi ve böylece Filistinliler üzerindeki negatif etkilerinin orantılı ve minimalize hale getirilmesini istedi[109].

Duvar ile ilgili görüşler ve tutumlar

Birleşmiş Milletler

Aralık 2003’te, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu acil bir özel oturumda ES-10/14 nolu çözüm önergesini geçirdi[110]. Oylamada 90 ülke evet, 8 ülke hayır ve 74 ülke ise çekimser oy verdi[110]. Çözüm önergesi Uluslararası Adalet Divanı’ndan acil bir şekilde aşağıdaki soruyla ilgili öneri niteliğinde görüşünü paylaşmasını istedi[110]

“Bir işgalci güç olarak, içinde Doğu Kudüs’ün de bulunduğu işgal edilmiş Filistin sınırları içinde duvar inşa eden İsrail için, Dördüncü Cenevre Sözleşmesi, BM Güvenlik Konseyi ve Genel Kurul çözüm önergeleri gibi uluslararası hukuk prensipleri göz önünde bulundurulduğunda doğan yasal sonuçlar nelerdir?” [110]

Mahkeme duvarın uluslararası hukuku ihlal ettiği sonucuna vardı[48]. 20 Temmuz 2004 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu duvarı kınayan ES-10/15 nolu çözüm önergesini geçirdi. Oylamada 150 ülke evet ve 10 ülke çekimser oy verdi[111][112]. 6 ülke hayır oyu verdi: İsrail, ABD, Avustralya, Mikronezya, Marshall Adaları ve Palau. ABD ve İsrail kararı ve çözüm önergesini reddetti[113]. Avrupa Birliği’nin 25 üyesi, önergeye İsrail ve Filistinlileri barış planı yol haritası için çağrıda bulunulması eki yapıldıktan sonra, evet oyu verdi[114].

İsraillilerin görüşleri

Tel Aviv Üniversitesi’nin araştırma kuruluşu olan Tami Steinmetz Barış Araştırmaları Merkezi’nin gerçekleştirdiği ankete göre, İsrail’in Yahudi popülasyonu duvarı oldukça çok destekliyorlardı. Oran olarak 2004’ün Mart ayında 84% iken Haziran ayında 78% idi[115].

Bazı İsrailliler duvara karşı çıkmaktadır. İsrailli Şimdi Barış hareketi, 1949 Ateşkes Hattı’nda bir duvarı desteklediklerini ama “günümüzdeki duvarın, gelecekte Filistinlilerle gerçekleşebilecek her türlü barış anlaşmasını yok etmeye ve Batı Şeria’dan oldukça fazla toprak işgal etmeye yönelik olduğunu” belirtti. Ayrıca duvarın “her iki tarafta dökülen kanı artıracağını ve yerleşim birimleri için İsrailli ve Filistinli hayatları kurban etmeye devam ettireceğini” de iletti [116]. Duvar Karşıtı Anarşistler ve Gush Shalom gibi bazı İsrail solundan aktivistler, duvara karşı protestolarda, özellikle Batı Şeria’nın Bil’in ve Jayyous kasabalarında oldukça aktiftirler [117][118].

Barış ve Güvenlik Konseyi’nin kıdemli üyelerinden ve Cenevra Girişimi’nin mimarlarından biri olan Shaul Arieli, Mart 2009’da Haaretz’te “duvarın güvenlik nedenlerinden dolayı bitirilmesinin” önemiyle ilgili yazı yazdı. Arieli duvarı Filistinli terörizm ve şiddetten dolayı duvarı meşru görürken, dönemin İsrail hükümetini bütçe ve siyasi nedenlerden dolayı duvarın inşaasını ihmal etmekle eleştirdi. Halka “yeni hükümetten duvarı çabuk bir şekilde mantıklı bir güzergah üzerinde tamamlamasını” istemeleri çağrısında bulundu [119]. İsrail’in ABD elçisi Daniel Ayalon, saldırı gerçekleştirmelerini engelleme “siyasi süreci kurtarabilirdi”, çünkü duvar, militan grupların siyasi süreci bu tür saldırılarla rehin tutmasının önüne geçebilirdi [120].

İmar ve İskan Bakanı Natan Sharansky, o dönemde güvenlik duvarını İsrail’in kendisini koruması için geçerli bir opsiyon olarak gördü, çünkü Filistin Yönetimi, imzaladığı anlaşmalarla sorumlu olduğu şekilde, teröre karşı çıkmakta başarılı bir partner değildi [121]. İftira ve İnkarla Mücadele Birliği, Uluslararası Adalet Divanı’nın Batı Şeria duvarını kınayan kararını ağır bir şekilde eleştirdi ve kararın, başvurudaki önyargılı dilden dolayı İsrail karşıtı bir şekilde hazır olduğunu belirtti. Birlik, İsrail’in sistematik bir şekilde mahkemenin nasıl kurulduğundan uzak tutulduğunu ve Genel Kurul’da çoğu zaman “İsrail’i şeytanlaştıran” İsrail karşıtı bir yaklaşım olduğunu bildirdi. Yine birliğe göre sürecin siyasileşmesi mahkemenin güvenilirliğini tehlikeye atmaktaydı ve bölgedeki barışa yönelik yapıcı girişimleri kötü etkilemekteydi[122].

Filistinli Görüşler

Filistinli nüfus ve liderleri genelde duvara karşı hemfikirlerdir. Filistinlilerin büyük bir bölümü kendi tarım topraklarından, okullarından ve işlerinden koparıldılar duvar nedeniyle. Bir o kadar Filistinli de Kudüs yakınlarındaki duvarın tamamlanmasıyla ayrı kalacaktı. Buna ek olarak İsrail’in planladığı güzergaha bakıldığında, duvarın, Filistinli popülasyonu belirli bir bölgeye kapatmak için inşa edildiği düşüncesi hakimdi[123][124]. Aynı zamanda Abu Dis’teki Filistinli kurumların, Doğu Kudüs’ün ücra köşelerine hizmet götüremediği ve normalde 10 dakikalık yürüyüş, bir kapıya ulaşmak için 3 saatlik araçla sürüşe dönüştüğü ortadaydı. Kapıya ulaşıldığında ise oradaki kalabalık askeri kontrol noktasından geçmek ve diğer taraftaki istenilen yere gitmek oldukça zorlaşmıştı[125].

Daha geniş bağlamda, İsrail solu ve diğer örgütler tarafından desteklenen Filistinli sözcüler, duvarın doğurduğu zorlukların daha fazla hoşnutsuzluğa neden olacağını ve güvenlik problemlerine yenilerini ekleyeceğini paylaşmaktaydı.

Kasım 2006’da Filistinli İslami Cihad lideri Ramazan Salah duvarın büyük bir engel olduğunu ve olmaması durumunda durumun tamamen farklı olacağını belirtti[126].

Filistin Ulusal Yönetimi, Amerika Birleşik Devletlerini duvarın inşaasını ödüllendirmekle suçladı ve, “ABD Filistinli halkın ve Arap dünyasının pahasına, meşru Filistinli yönetimin haberi olmadan güvenceler veriyor. Yasadışı bir işgali, yerleşim birimlerini ve bu apartheid duvarını ödüllendiriyor” diye belirtti [127].

2005 ve 2010 yılları arasında, yüzlerce Filistinli ve İsrailli activist, her hafta Bil’in şehrinde toplanıp duvarı protesto etti [128]. Bir kısım Filistinli, protestolar esnasında İsrail ordusu tarafından öldürüldü [129]. Söylentilere göre, İsrail hükümetinden gönderilen gizli görevliler protestocuların arasına karışıp İsrail askerlerinin bulunduğu yönlere taş atıyordu ve böylece protestocuları tutuklamak için sebep oluşturuyorlardı [130]. Protestocular “Avatar” filmindeki kurgu ırk “Na’vi” lere benzetiyorlardı kendilerini. Filmin gösterime girmesiyle birlikte, protestocular kendi çabalarını filmdeki Na’vi halkının yabancı işgalcilere karşı evlerini savunmalarına benzetiyolardı [131].

2013 yılında Londra’da İsrail’i protesto etmek için inşa edilen İsrail duvarının bir kısmının replikası

23 Aralık 2013 ve 5 Ocak 2014 tarihleri arasında, Londra’daki St. James’s Church, Piccadilly alanında duvara karşı büyük bir gösteri düzenlendi. Gösterinin adı “Açılan Beytüllahim” idi ve gösteride duvarın geniş kısmını temsilen üzerinde grafitilerin bulunduğu büyük bir maket duvar vardı. Geçenlere duvarı anlatmaları için protestoculardan görevliler yerleştirildi. Duvarın protesto edildiğini anlatan büyük pankartlar vardı. Uluslararası Adalet Divanı’nın 9 Temmuz 2004 tarihli, duvarın uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirten karar, protestolarda özellikle ön plandaydı.

Gösteri Nelson Mandela’nın ölümünden bir kaç gün sonra gerçekleşti ve bu nedenle panolarda Mandela’nın şu sözlerine yer verildi, “BM apartheid rejimine Güçlü bir şekilde karşı çıktı… Filistinliler özgürleşmeden özgürlüğümüzün tam olmayacağını çok iyi biliyoruz [132]”. 8 metre uzuluğundaki replika duvar, Justin Butcher, Geof Thompson ve Dean Willars tarafından bir sanat enstalasyonu şeklinde inşa edildi ve bu mimarlar ziyaretçilerden özellikle barış için dua içeren grafitiler yapmalarını istedi [133]. Bulunduğu alanda protestolara ve inşa edilen replika duvarla etrafının tamamen kapatılmasına izin veren St. James Kilisesi, bir duyuru yayınlayarak İsrail’in sınırlarını korumasıyla ilgili desteklerini paylaştı ama Filistinlilerin hayatlarını çok kötü etkileyen duvarı da kınadı [134]. Kilisenin duyurusu Dünya Kiliseler Birliği’nin bütün Hristiyanlardan duvara karşı çıkmaları çağrısını hatırlattı [135].

Kızılay

Kızılay, duvarın Cenevre Sözleşmesini ihlal ettiğini bildirdi. 18 Şubat 2004 tarihinde, Uluslararası Kızılhaç Komitesi İsrail duvarının “ciddi insani ve yasal problemler doğurduğunu” ve “bir işgalci kuvvet için kabul edilebilirden fazlası” anlamına geldiğini belirtti [136].

İnsan Hakları Örgütleri

Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü ve diğer insan hakları grupları, hem duvarın güzergahını hem de duvarın inşa edilmesi için gereken toprakların nasıl alındığını protesto ettiler[137]. Machsom(Kontrol Noktası) İzleme grubundan İsrailli kadınlar düzenli bir şekilde kontrol noktalarını gözlemleyip bulduklarını raporladılar. Uluslararası Af Örgütü’nün 2004 yılındaki bir raporunda, “Şimdiki haliyle bu duvar, İsrail’in uluslararası hukukla ilgili zorunluluklarını yerine getirmediğini göstermektedir” diye belirtti[138]. Devamında:

2002 yılının yazında, İsrail ordusu Filistin’in tarımsal topraklarının büyük kısmını ve diğer özelliklerini Batı Şeria’daki duvar için yol açmak adına yok ediyordu. Verimli Filistinli toprakların büyük bir kısmının yok edilmesinin yanısıra, diğer geniş bölgeler Batı Şeria’nın kalanından bu duvarla ayrılmıştı.

Duvar İsrail ve işgal edilen topraklar araında değil, çoğu zaman (90% a yakın) Batı Şeria içinde inşa ediliyordu ve Filistinli kasabalarla köyleri izole edilmiş toprak parçaları haline getiriyordu. Böylece toplulukları ve aileleri birbirlerinden, çiftçileri topraklarından ve Filistinlileri iş, eğitim ve sağlık hizmetlerinden ayırıyordu. Bu İsraille Batı Şeria içindeki hukuk dışı bir şekilde kurulmuş 50 üzerindeki yerleşim birimleriyle İsrail arasında geçiş kurmak için yapılıyordu[138]

.

Dünya Kiliseler Konseyi

20 Şubat 2004 tarihinde, Dünya Kiliseler Konseyi İsrail’den duvarın inşaasını durdurup kurulan yerleri yıkmasını istedi ve duvarın inşaasından dolayı ortaya çıkan “İnsan hakları ihlalleriyle insani sonuçları” kınadı. İsrail’in güvenlik endişelerini meşru görürken, duvarı kendi sınırları içinde inşa etmesinin uluslararası hukuka aykırı olmayacağını da belirtti. Konseyin bildirisi “üye kiliseleri, Kiliseler Ekümenik Konseylerini, Hristiyan Dünyası Cemaatlerini ve Kilise papazlıklarını, duvarı yasadışı bir işgal olarak kınamaya” çağırdı[135].

Amerika Birleşik Devletleri Görüşü

ABD Başkanı Donald Trump ve Mark Zuckerberg’i duvarın Beytüllahim’deki kısmında gösteren grafiti, Temmuz 2018

2003 yılında, Bush yönetimi İsrail’e verdiği borç garantilerini azaltmayı düşündü. Amacı duvarı inşa etmelerinden soğutmaktı. Devlet Dışişlari Bakanı Colin Powell duvar projesine karşı eleştirisini şu şekilde dile getirdi, “Bir millet kendisini korumak için gerekli görüyorsa, sınırlarına duvar örebilir. Buna rağmen, İsrail’in durumunda sorunumuz İsrail’in duvarı başka bir ülkenin sınırında inşa etmesidir” [139]. Kongredeki İsrail yanlısı vekiller, borç yardımlarının azaltılmasını eleştirdi. Örneğin, Senatör Joe Lieberman (demokrat) şunları söyledi, “Hükümetin İsrail’i borçları kesmekle tehdit etmesi beceriksiz bir takdirdir.” Lieberman bu tehdidin müttefikler arasında uygunsuz olduğunu belirtirken, “İsrail halkının kendisini terörizmden korumaya hakkı vardır ve duvarın inşa edilmesi bunun için gereklidir” diye ekledi[139].

14 Nisan 2004 tarihinde, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George W. Bush, “Zemindeki yeni gerçeklikler göz önünde bulundurulduğunda, ki bunun içinde hali hazırda bulunan geniş İsrailli nüfus merkezleri var, 1949 ateşkes sınırlarına nihai sonuç olarak dönmek gerçekçi görülmemektedir ve iki-devlet çözümü müzakereleri için sarf edilen eforlar da aynı sonuca ulaşmıştır” dedi[140].

25 Mayıs 2005 tarihinde Bush, “Duvarın bir problem olduğunu düşünüyorum ve bunu Ariel Şaron’la tartıştım. İsrailliler ve Filistinliler arasında güven oluşturmak, Batı Şeria içinde kıvrılıp dolaşan bir duvarla çok zor olacaktır” dedi[141]. Bir sonraki yıl, duvarın gelecekteki sınır olmasıyla ilgili, Ariel Şaron’a yazdığı bir mektupta Bush, “duvar siyasi bir sınır yerine bir güvenlik sınırı olmalıdır, kalıcı olmak yerine geçici olmalıdır ve nihai bir sonuç için herhangi bir önyargı teşkil etmemelidir. Amacı güvenlik gereksinimlerini karşılamak olmalıdır ama teröre karışmayan Filistinlilerin hayatları üzerine etkileri de göz önünde bulundurulmalıdır” diye yazdı[76]. Başkan Bush bu duruşunu 26 Mayıs 2005 tarihindeki Filistinli lider Mahmud Abbas’la gerçekleştirdiği ortak konferansta tekrar dile getirdi[142].

2005 yılında, dönemin New York senatörü Hillary Clinton, İsrail’in Batı Şeria uçlarında bir ayrım duvarı inşa etmesini destekliyordu ve Filistin Ulusal Yönetimi’ni terörizmle savaşmakla sorumlu olarak görüyordu. Kudüs etrafında inşa edilen duvarın bir kısmını ziyaret ederken, “Bu Filistinlilere karşı bir şey değildir. Bu duvar teröristlere karşıdır. Filistin halkı terörü engellemeye yardım etmelidir ve teröre karşı tutumlarını değiştirmelidirler” dedi[143].

2007 yılında, senator Charles Schumer, “Filistinli halk insanları havaya uçurmak için okullara ve gece klüplerine terrorist gönderdikçe, İsrail’in bir güvenlik duvarı inşa etmekten başka bir seçeneği yoktur” dedi[144].

Avrupa Birliği’nin Görüşü

Avrupa Birliği dış politika şefi Catherine Ashton, “AB duvarı, Filistinli topraklar üzerinde inşa edildiği sürece yasa dışı görecektir” diye bildirdi[145].

Kanada’nın görüşü

Kanada hükümeti İsrail’in kendisini ve halkını terrorist saldırılardan korumasını bir hak olarak görmektedir. Buna aynı zamanda, İsrail’in kendi sınırları içine giriş çıkışların engellemesi ve ya kısıtlaması da dahildir. Buna rağmen, duvarın işgal edilmiş toprakların içine girmesine karşıdır. Batı Şeria’yı (bunun içine Doğu Kudüs de dahildir) işgal edilmiş bir alan olarak gördüğü için, Kanada hükümeti, duvarı uluslararası hukuka aykırı bulmaktadır. Bu görüşünü Dördüncü Cenevre Sözleşmesine dayamaktadır. Duvara ve yapımı esnasında evlerin ve ekonomik binaların yıkılmasına genel olarak karşıdır(147).

Sınırla ilgili görüşler

Duvarın Filistin kaynaklı saldırılara karşı geçici güvenlik tedbiri olduğu söylense de, çoğu insan için gelecekteki nihai sınır müzakerelerinde İsrail’in sınırlarla ilgili talepleri duvarla belirli olacaktır[49]. Bazı insanlar bu çıkarımı duvarın Yeşil Hat üzerinde değil de Batı Şeria’nın içlerine girecek şekilde inşa edilmiş olmasından dolayı yapmaktadır. Onlara göre bunun amacı daha fazla toprak ele geçirmektir[9]. Duvarı İsrail Devleti’nin de facto sınırı olarak gören insanlar oldukça fazladır. Arap Amerikan Enstitüsü başkanı James Zogby, duvarın “tek taraflı bir şekilde gelecekte İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşim birimlerini kontrol altında tutması ve geniş topraklara el koyması için sınırları çizdiğini” dile getirmiştir[146]. B’Tselem’e göre, “Birçok yönüyle ayrım duvarı ve güzergahının belirlenmesiyle ilgili süreçte, İsrail’in güvenlik argünmanlarını tek taraflı bir şekilde zeminde gerçeklere dönüştürmesi etkili olmuştur…”[100]. The Guardian yazarı Chris McGreal duvarın “İsrail’in sınırlarını yeniden çizmeyi amaçladığını” [147] yazmıştır.

Bazı eleştirmenler duvarın gelecekteki sınır müzakerelerine duvarın İsrail lehine olacağını belirttiler[147][148]. The New Republic (Yeni Cumhuriyet) yazarı Yossi Klein Halevi, “Yeşil Hat üzerinde duvar inşa etmek, Filistinlilere her uzlaşma girişimine karşı çıktıklarında (1937, 1947 ya da 2000’deki gibi) Filistin haritasının küçüldüğünü hatırlatmalıdır…Duvar bir uyarıdır: Eğer Filistinliler terörizmi durdurmazlarsa ve İsrail’i yok etme hayallerinden vazgeçmezlerse, İsrail kendi haritasını empoze edebilir… ve Filistin’in restore edilmiyor, aksine ilk defa kuruluyor bu nedenle sınırları müzakereye açıktır[149]” diye yazdı. İsrail Savunma Bakanı Yardımcısı, 2000 yılında, duvarın muhakkak bir şekilde kurulacak Filistin Devleti’nin sınırlarını çizmediğini belirtti [46].

The New York Times, 9 Mart 2006 tarihinde Ehud Olmert’in, partisi Kadima’nın seçimleri kazanması durumunda, 2010 yılına kadar İsrail’in kalıcı sınırlarının oluşturalacağını belirten açıklamasını yayınladı. Sınır duvara yakın bir yer boyunca uzanacaktı [150].

2012 yılında, İsrail sınırları çizmek için prensiplerini açıkladı. Bunların en başında şimdiki duvarın gelecekteki Filistin Devleti’nin sınırı olması vardı [151].

Apartheid ile ilgili analojiler

İslam İşbirliği Teşkilatı gözlemcilerinden Ahmad Hajihosseini, duvarın inşaasını, ayakta tutulmasını, Batı Şeria’da Filistinlilerin izole edilmesini ve İsrail’in yerleşim birimleriyle Filistinin işgalini pekiştirmesini apartheid suçu olarak adlandırdı [152]. Güney Afrika’daki apartheida karşı çalışan ve Kudüs’teki Uluslararası Hristiyan Elçiliği’nin yetkili müdürü olan Malcolm Hedding, Batı Şeria’daki duvarın apartheidla hiçbir alakasının olmadığını ve duvarın sadece İsrail’in kendisini korumasıyla ilgili olduğunu açıkladı. Ayrıca İsrail’in Filistinlilerle bir anlaşmaya istekli olduğunu ve liberal demokratik yollarla kendi Arap vatandaşlarına haklar sunduğunu, buna karşı Filistinlilerin ise hala İsrail’in yok olmasını istediklerini de ekledi. Güney Afrika’daki durumda bir küçük zümre gücü elinde tutuyordu ve demokrasi geldiğinde, büyük kitleleri domine eden Milli Parti’nin yok olmuştu [153][154][155].

Sanat, Kitaplar, film

Sanatçı Banksy tarafından duvar üzerinde yapılmış çizimler

Duvar birçok resim ve yazı için tuval olarak kullanıldı. “Dünya’nın en büyük protesto grafitisi” olarak anlandırıldığı da oldu[156]. Duvarın üzerindeki bazı grafitileri İsrailliler bazılarını da Filistin tarafındaki Filistinliler sildi.

Duvarın Filistin tarafındaki grafitiler, duvarın varoluşunu protesto eden birçok formdan biri olmuştur. Bazıları duvarın yıkılmasını isterken, diğerleri inşa edenleri ve varoluşlarını eleştirmiştir (“Abu-Dis Gettosuna Hoşgeldiniz” [157] ve “Kutsanası Arabulucular” [158]). Ağustos 2005’te, İngiliz graffiti sanatçısı Banksy, Duvarın Filistin tarafında dokuz tane çizim yaptı[159]. Kendisi duvar için “Grafiti yazanlar için mükemmel bir tatil durağı” dedi ve Aralık 2007’de Betyüllahim’deki “Santa’nın Gettosu”na yeni çizimler için geri döndü[160].

“Santa’nın Beytüllahim’deki Gettosu 2007” sergisi[161], Banksy ve bir grup sanatçı tarafından Batı Şeria’daki fakirliğe ışık tutmak ve turizmi desteklemek için organize edildi[162]. Duvarın üzerinde, diğer çizimlerle birlikte üzerine silah tutulan kurşun geçirmez bir yelek giymiş barış güvercini[163], bir askeri elle arayan bir kız[164], bir asker tarafından belgeleri kontrol edilen eşşek ve Banksy’nin sık sık görülen sapanlı resimleri bulunmaktadır[164] as well as a rat, one of Banksy's recurring themes, with a slingshot.[165][166]. Amerikalı sanatçı Ron English, Filistinli gibi giyinmis Mickey Mouse’ın “Artık Disneyland’de Değilsiniz” sloganıyla bir grafitisini yapmıştır[165][166].

Birçok sanatçı pozitif ilgi ve değerlendirmeyle karşılaşırken, bazı Filistinliler sanatçıların yarattığı bu hareket hakkında negatif düşüncülere sahiptiler. New York’lu sokak sanatçısı, Swoon, Beytüllahim’deki güvenlik kulelerinin üzerinde iki çalışma yaptı. Bazı Filistinlilerin eserlerine bu kadar karşı olacağını beklemiyordu. Swoon, Aida mülteci kampındaki birçok çocuğun yeni grafitilere karşı büyük ilgi gösterdiklerini belirtirken yetişkinlerin ise tam tersine, çocukların bu sanat eserleriyle yanlış yönlendirilip duvarı sevmeye başlayacakları düşüncesinde olduğunu paylaştı. Mülteci kampındaki yetişkinlerden biri, “çocukların bu bölgeleri pozitif görmelerini istemiyorlar ve bu nedenle çalışmaları güzel görseler de güzelliğin olmaması gereken yerde olduğunu bilsinler” (Parry, 10). Çoğu uluslararası sanatçı, “duvarın arkasına hapsedilmiş insanlar için bir şeyler yarattıklarını ve dünyanın her yerinde gösterilebilecek uluslararası bir sembol oluşturduklarını hissediyordu. Şikayet eden yetişkin bu uluslararası sembollerden değil de 25 metrelik duvarın gölgesinde yaşamaktan şikayetçiydi” (Parry, 10). Grafiti sanatçıları dünyanın her yerinden getirdikleri sanatlarıyla Filistinlilere yardım edecek ifadeler yarattıkları düşünürken, çok sayıdaki Filistinli duvarı güzel bir şeye çevirdikleri hissindeydi. Duvarın üzerinde resimler yaparak, duvarı bir sanat eserine çevirdiklerini düşünüyorlardı”(Parry, 10). Tabii ki duvarı pozitif bir şeye çevirmek sanatçıların niyeti değildi. Sanat eserlerinin, baskıcılığı ve duvardan etkilenen insanların duygusal tepkilerini açığa vurmaktı amaçları[167].

21 Haziran 2006 tarihinde, İsrail’e konsere giden Pink Floyd’dan Rogar Waters, duvarın üzerine “duvarı yıkın” yazdı. Bu Pink Floyd’un The Wall (Duvar) albümünden bir sözdü[168]. 2007 yılında “Yüz yüze” (Face2Face) projeleriyle[169], Fransız sanatçılar JR ve “Marco” o zamana kadar (en azından 2010’a kadar) yapılan en büyük yasadışı fotoğraf sergisini düzenlediler[170]. Devasa boyutlarda, İsrailli ve Filistinli benzer işlerde çalışan kişilerin portreleri ve özgeçmişleri duvar üzerinde yan yana sergilendi. Fikirin arkasında, insanlar arasındaki farktan çok benzerliklere dikkat çekmek vardı. Proje Beytüllahim, Eriha, Ramallah ve Kudüs’ün de içinde olduğu sekiz şehirdeki duvarın her iki tarafına yayıldı[171]. Proje daha sonra dünyanın birçok yerindeki sergilere taşındı. Bu sergilerin arasında İtalya’daki Biennale di Venezia (Venedik Bienali) [172], Foam-Amsterdam Fotoğraf Müzesi[173], “Recontres d’Arles” Arles’deki yaz fotoğraf festivali[174] Berlin’deki Artitud[175], Fransa Paris’teki Artcurial[176] ve İsviçre’nin Cenevre şehrindeki Rath Müzesi[177] vardı. JR’ın içinde “Yüz yüze”nin de bulunduğu çalışmaları şuan Tokyo’daki Watari-Um Müzesi’nde sergilenmektedir[178].

Filistinli activist Faris Arourj’un liderliğinde, Hollanda ve Filistinli bir işbirliğinin parçası olarak, internet kullanıcılarından 80 karakterlik bir mesaj paylaşmaları istendi. 30 Avro karşılığında mesajlarının duvara işleneceği söylendi. İçinde ırkçılık, nefret, şiddet ve ya pornografi olan mesajlar reddedildi[179][180]. Toplanan paranın üçte ikisi sosyal, kültürel ve eğitimsel tabana ait projelerde kullanıldı. Bunların arasında, Bir Zeit’teki Gençlik Merkezi’nin renovasyonu vardı. Proje bittiğinde, 550,000,000 kişiye ulaşıldığı görüldü ve duvarın üzerine 1,498 mesaj işlendi[180][181][182]. “Mesaj gönder” organizatörlerinden Hollanda tiyatrosu direktörü Justus van Oel, Güney Afrikalı apartheid karşıtı teolog Farid Esack’tan 2009 yılında, duvarın üzerine yazmak için bir mektup yazmasını istedi. Sonucu 1,998 kelimelik İngilizce bir mektuptu ve Ramallah şehri yakınlarında 2.6 kilometre uzunluğunda bir satır şeklinde duvara yazıldı. İçeriği Filistindeki durumu Güney Afrika’daki apartheid dönemine benzetti[179].

İngiliz foto muhabiri William Parry, yakın zamanda “Duvara Karşıt” isimli kitabını yayınladı. Duvar ayrıca İngiliz oyun yazarı David Hare’in dramatik Duvar monoluğunun odak noktasıydı ve bu monolog daha sonra 2014 yılında Kanada Milli Sinema Kurulu tarafından uzun metrajlı bir anime belgesel haline getirildi[183][184].

Duvar aynı zamanda 2011 yılındaki 5 Kırık Kamera adlı belgesele konu oldu. Belgesel, Filistinli çiftçi Emad Burnat ‘ın kamerasıyla oğlunun çocukluğuyla ilgili videolar kaydetmek isterken, köyünün içinden geçen duvara karşı yürütelen direnişi çekmesiyle ilgiliydi[185]. Bu ödül kazanan film, barış içinde şiddetten uzak kalarak protesto eden köy sakinlerinin ve onlara katılan uluslararası ve İsrailli aktivistlerin hikâyesini anlattı. Çekimi esnasında vurulan ve parçalanan kameralar belgesele adını verdi[185][186].

Diğer duvarlar

Gazze Duvarları

İsrail tarafından inşa edilen Gazze Şeridi duvarı ve günümüzde Mısır’ın kontrolünde olan 7-9 metrelik, Gazze ile Mısır’ı ayıran duvar da oldukça tartışmalıdır[187].

Saudi-Yemeni barrier

Şubat 2004’te The Guardian, Yemen’deki muhaliflerin Suudi Arabistan’ın inşa ettiği duvarı, İsrail’in Batı Şeria’da inşa ettiği duvara benzettiğini yazdı[188]. The Independent, “İsrail’in inşa ettiği güvenlik duvarına Arap ülkeleri arasında en çok ses çıkaran Suudi Arabistan, sessizce Yemen’le arasındaki sınıra duvar inşa etmekte” [189] adlı bir yazı yayınladı.

Suudi Arabistan’ın sınır güvenliği başkanı Talal Anqawi, yapılan bu karşılaştırmaya karşı çıktı. Suudi Arabistan’ın sadece sınır ihlallerini ve kaçakçılığı engellemek için bir koruma tabakası kurduğunu ve bunun da duvara hiçbir şekilde benzemediğini belirtti[188].

Galeri

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. "The Security Fence, the Anti-Terrorism Barrier, the Wall". 18 Kasım 2013. 20 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Eylül 2019.
  2. "Arşivlenmiş kopya". 6 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Eylül 2019.
  3. Dona J. Stewart, The Middle East Today: Political, Geographical and Cultural Perspectives, Routledge, 2013 p. 223.
  4. UN OCHA (Office for the Coordination of Humanitarian Affairs), ‘Barrier Update: Special Focus’, (2011), http://www.ochaopt.org/documents/ocha_opt_barrier_update_july_2011_english.pdf 12 Eylül 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  5. "Questions and Answers". Israel's Security Fence. The State of Israel. 22 Şubat 2004. 3 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2007. The Security Fence is being built with the sole purpose of saving the lives of the Israeli citizens who continue to be targeted by the terrorist campaign that began in 2000. The fact that over 800 men, women and children have been killed in horrific suicide bombings and other terror attacks clearly justifies the attempt to place a physical barrier in the path of terrorists. It should be noted that terrorism has been defined throughout the international community as a crime against humanity. As such, the State of Israel not only has the right but also the obligation to do everything in its power to lessen the impact and scope of terrorism on the citizens of Israel.
  6. "The Anti-Terrorist Fence vs. Terrorism". Ministry of Foreign Affairs. 10 Ocak 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2013.
  7. Nissenbaum, Dion (10 Ocak 2007). "Death toll of Israeli civilians killed by Palestinians hit a low in 2006". Washington Bureau. McClatchy Newspapers. 20 Kasım 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Nisan 2007. Fewer Israeli civilians died in Palestinian attacks in 2006 than in any year since the Palestinian uprising began in 2000. Palestinian militants killed 23 Israelis and foreign visitors in 2006, down from a high of 289 in 2002 during the height of the uprising. Most significant, successful suicide bombings in Israel nearly came to a halt. Last year, only two Palestinian suicide bombers managed to sneak into Israel for attacks that killed 11 people and wounded 30 others. Israel has gone nearly nine months without a suicide bombing inside its borders, the longest period without such an attack since 2000[...] An Israeli military spokeswoman said one major factor in that success had been Israel's controversial separation barrier, a still-growing 400-kilometre (250 mi) network of high-tech fencing, concrete walls and other obstacles that cuts through parts of the West Bank. 'The security fence was put up to stop terror, and that's what it's doing,' said Capt. Noa Meir, a spokeswoman for the Israel Defense Forces. [...] Opponents of the barrier grudgingly acknowledge that it's been effective in stopping bombers, though they complain that its route should have followed the border between Israel and the Palestinian territories known as the Green Line. [...] IDF spokeswoman Meir said Israeli military operations that disrupted militants planning attacks from the West Bank also deserved credit for the drop in Israeli fatalities.
  8. Busbridge, Rachel (14 Haziran 2016). "The wall has feet but so do we: Palestinian workers in Israel and the 'separation' wall". British Journal of Middle Eastern Studies. 44 (3). ss. 373-90. doi:10.1080/13530194.2016.1194187.
  9. "Under the Guise of Security: Routing the Separation Barrier to Enable Israeli Settlement Expansion in the West Bank". Publications. B'Tselem. Aralık 2005. 5 Nisan 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Nisan 2007. The fact that the Separation Barrier cuts into the West Bank was and remains the main cause of human rights violations of Palestinians living near the Barrier. Israel contends that the Barrier's route is based solely on security considerations. This report disputes that contention and proves that one of the primary reasons for choosing the route of many sections of the Barrier was to place certain areas intended for settlement expansion on the "Israeli" side of the Barrier. In some of the cases, for all intents and purposes the expansion constituted the establishment of a new settlement.
  10. Geraldine Bedell (14 Haziran 2003). "Set in stone". Londra: The Guardian. 30 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2013. The Palestinian Authority, meanwhile, preoccupied with the road map and its own internal politics, 'has neglected the wall,' according to Jamal Juma. Yet the wall is crucial to the road map. At the very least, it is an attempt to preempt negotiations with a land grab that establishes new borders (and what the road map calls 'facts on the ground' that must be heeded). Arguably it is more devious: an attempt to undermine negotiations altogether – because what Palestinian Authority could sign up to the fragmented 'state' the wall will create?
  11. Barahona, Ana (2013). Bearing Witness – Eight weeks in Palestine. Londra: Metete. s. 42. ISBN 978-1-908099-02-0.
  12. Geraldine Bedell (14 Haziran 2003). "Set in stone". Londra: The Guardian. 30 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2013. The wall shuts out the world beyond, creating an eerie silence and an absence of landscape. Eventually, it will encircle the town, but already, there is only one gate in and out of Qalquilya. Moving to and from the town is a draining process of waiting in the sunshine while papers are taken away and thought about. You can't take a car from one side to the other. When you finally get through, you have to trudge through a no-man's-land to pick up a bus or taxi. ... Until the start of the current round of violence (the second intifada, in September 2000), 85,000 Israelis and Palestinians used to pour into Qalquilya every week to visit the shops and markets. Goods were cheaper than in Israel. No one comes any more, partly out of fear, partly because it's so hard to get in or out. And now the barrier threatens to cut the town off from 80 per cent of its agricultural land and 19 of its wells.…Before the construction started, half of Qalquilya's income came from agriculture. Now, 4,000 people – 10 per cent of the population – have left. An additional 2,200 heads of household have gone to find work elsewhere, leaving their families behind. ... Unemployment is now 69 per cent. With its bottleneck entrance so often corked, the town is coming close to economic strangulation. More than 600 businesses have closed and many residents have been unable to pay their municipal taxes, with the result that the Qalquilya municipality owes about 3.5 m shekels (£490,000) to the Israeli Electric Company, which is threatening to cut off the city's supply. ... The story of overcrowding and economic peril will be repeated in other Palestinian cities, according to Jamal Juma, co-ordinator of the Palestinian Environmental Network: 'In 10 years, there will be no room to expand. Forced off the land, Palestinians will be clustered into already heavily populated urban areas; with no alternative sources of income, they will be a source of cheap labour for Israeli factories.'
  13. "International Court of Justice finds Israeli barrier in Palestinian territory is illegal 6 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". UN News Centre. United Nations. 9 July 2004.
  14. "Legal Consequences of the Construction of a Wall in the Occupied Palestinian Territory". International Court of Justice. 9 July 2004. Archived from the original on 2 September 2004.
  15. Semple, Kirk (22 October 2003). "U.N. Resolution Condemns Israeli Barrier 30 Eylül 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". The New York Times.
  16. Robert Zelnick, Israel's Unilateralism: Beyond Gaza, Hoover Press, 2006, p 30-31 31 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 0817947736, 9780817947736
  17. Fiona de Londras, Detention in the 'War on Terror': Can Human Rights Fight Back?, Cambridge University Press, 2011, pp. 177–78 10 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., " 1139500031
  18. "A safety measure or a land grab?". The Economist. 9 Ekim 2003. 8 Şubat 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  19. "Arşivlenmiş kopya". 24 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  20. Bronner, Ethan (11 Temmuz 2014). "A Damaging Distance". The New York Times. 30 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  21. "Israel and the Palestinians: Key terms". BBC News. 12 Ekim 2006. 7 Mart 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2008. BBC journalists should try to avoid using terminology favoured by one side or another in any dispute. The BBC uses the terms "barrier", "separation barrier" or "West Bank barrier" as acceptable generic descriptions to avoid the political connotations of "security fence" (preferred by the Israeli government) or "apartheid wall" (preferred by Palestinians).
  22. "Saving Lives-Israel's Security Fence". www.mfa.gov.il. 3 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ekim 2019.
  23. "Legal Consequences of the Construction of a Wall in the Occupied Palestinian Territory: Advisory Opinion". Cases. International Court of Justice. 9 Temmuz 2004. 30 Mart 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Nisan 2007.
  24. The Road Map to Nowhere: Israel/Palestine Since 2003, Tanya Reinhart (2006)
  25. "The Plot of the Eastern Segregation Wall". poica.org. 16 July 2005. 22 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2013.
  26. Alatout, Samer (Ağustos 2006). "Towards a bio-territorial conception of power: Territory, population, and environmental narratives in Palestine and Israel". Political Geography. 25 (6): 601-21. doi:10.1016/j.polgeo.2006.03.008.
  27. Barahona, Ana (2013). Bearing Witness – Eight weeks in Palestine. Londra: Metete. s. 47. ISBN 978-1-908099-02-0.
  28. x (31 Ocak 2007). "Operational Concept". Israel: Ministry of Defense (Israel). 27 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2013. The Security Fence is a multi layered composite obstacle [sic] several elements: * A ditch and a pyramid shaped stack of six coils of barbed wire on the eastern side of the structure, barbed wire only on the western side. * A path enabling the patrol of IDF forces on both sides of the structure. * An intrusion- detection fence, in the center, with sensors to warn of any incursion. * Smoothed strip of sand that runs parallel to the fence, to detect footprints.
  29. "Israel High Court Ruling Docket H.C.J. 7957/04: International Legality of the Security Fence and Sections near Alfei Menashe". Supreme Court of Israel. 15 Eylül 2005. 24 Aralık 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Nisan 2007..
  30. Behind the barrier: Human Rights Violations as a Result of Israel's Separation Barrier 28 Ekim 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., pp. 5–8. Yehezkel Lein, B'Tselem, March 2003. Here available 2 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. p. 8: "The average width of the barrier complex is sixty meters. Due to topographic constraints, a narrower barrier will be erected in some areas and will not include all of the elements that support the electronic fence. However, as the state indicated to the High Court of Justice, "in certain cases, the barrier will reach a width of one hundred meters due to the topographic conditions."
  31. x (31 Ocak 2007). "Operational Concept". Israel: Ministry of Defense (Israel). 27 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2013. This particular design is used in a minority of cases – a total of 8 km (5 mi) in the initial stages of the project (4%). Its main purpose is to prevent sniper fire into Israel and on major highways and roads. In this case, a solid concrete wall resembling a highway sound barrier often used in the US and Europe is erected. This design is used mainly along the new Trans-Israel Highway, in Bat Hefer and Matan, and in densely populated urban areas such as Jerusalem. Once the whole project is completed, the portion of the concrete sections will be 6%, about 30 kilometre (19 mi).
  32. "The Ariel Settlement "Bloc"". 4 Kasım 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  33. "Palestinians: Israel hands out land confiscation notices". CNN. 7 Kasım 2003. 10 Aralık 2003 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2013. The West Bank barrier generally runs close to the pre-1967 Mideast war border – the so-called Green Line – but dips into the West Bank to include some Jewish settlements. Israel says a new section will extend deep into the West Bank, surrounding several West Bank towns.
  34. The Humanitarian Impact of the West Bank Barrier on Palestinian Communities 5 Mart 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Update No. 5 (including maps). OCHAoPt, March 2005 (1.9 MB)
  35. Preliminary Analysis of the Humanitarian Implications of February 2005 Barrier Projections 11 Kasım 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. OCHAoPt, 8 March 2005
  36. "Preliminary analysis reveals that the planned route to complete the Barrier will have severe humanitarian consequences for hundreds of thousands of Palestinians in the West Bank" (PDF). United Nations, Office for the coordination of humanitarian affairs. Ocak 2004. 16 Ocak 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Eylül 2014. West Bank land affected About 77.000 hektar (191.000 akre) – or about 13.5 percent – of West Bank land (excluding East Jerusalem) will lie between the Barrier and the Green Line, according to the Israeli Government projections. (See map attached). This will include 16.000 hektar (39.000 akre) enclosed in a series of enclaves and 62.000 hektar (152.000 akre) in closed areas between the Green Line and the Barrier.
  37. Separation Barrier – Statistics 5 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. B'Tselem, update 16 July 2012
  38. Barrier Route Projections – Update 5 17 Temmuz 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. OCHAoPt, July 2006
  39. Barrier Route Projections – Update 2: Preliminary Analysis 16 Ocak 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. OCHAoPt, January 2004
  40. Map of Israel Security Barrier ("Wall")- Current Status (2006) 12 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. MidEastWeb, June 2006
  41. Jordanian-Israeli General Armistice Agreement, April 3, 1949 10 Haziran 2005 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. The Avalon Project
  42. "How to Build a Fence" (PDF). 19 Şubat 2006 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ağustos 2013. , pp. 50–64. David Makovsky, Foreign Affairs, volume 83, issue 2, March/April 2004; ISSN 0015-7120; DOI:10.2307/20033902
  43. Israeli-Palestinian Conflict: from Balfour Promise to Bush Declaration: The Complications and the Road for a Lasting Peace 23 Ocak 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., pp. 325–26. Gabriel G. Tabarani, AuthorHouse, 2008; 978-1467879040
  44. Routledge Handbook on the Israeli-Palestinian Conflict 23 Ocak 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., p. 191. Gerald M. Steinberg, Routledge, 2013; 978-0415778626
  45. Sandy Nunez (6 Haziran 2006). "Warring Communities Separated By Wall". ABC News. 31 Ocak 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2013.
  46. UN Division for Palestinian Rights, Monthly media monitoring review, December 2000 4 Kasım 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. See par. 25
  47. Ratner, David (12 Şubat 2002). "Gilboa towns build DIY separation fence". Haaretz. 10 Mart 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Nisan 2007. Residents in the Gilboa region waited two years for a separation fence to be built. Now, after having sent repeated entreaties to the government and having received assorted, unfulfilled promises, they have decided to 'take the law into their own hands,' and build the fence themselves.
  48. Legal Consequences of the Construction of a Wall in the Occupied Palestinian Territory 6 Temmuz 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., International Court of Justice Advisory Opinion, July 9, 2004.
  49. Israeli Cabinet Approves Gaza Withdrawal 7 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Associated Press, 20 February 2005
  50. Move to annex settlements overshadows Israeli cabinet's approval of Gaza pullout 2 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Chris McGreal, The Guardian, 21 February 2005
  51. Map of the West Bank Barrier: New Route Comparison 9 Kasım 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. UN-OCHA, February 2005
  52. Sharon: Key settlement blocs to stay inside fence 24 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Aluf Benn, Haaretz, 9 September 2004
  53. Despite U.S. deal, Israel starts Ariel fence 24 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Arnon Regular, Haaretz, 14 June 2004
  54. "Official map, February 20, 2005". 18 Eylül 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  55. Israel cabinet approves changes to security fence route 27 Şubat 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Jurist, April 30, 2006
  56. "Official map". 30 Haziran 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  57. "Status reports Israeli Ministry of Defense". 28 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  58. Map of the West Bank Barrier Update – Overview of changes to the route 10 Şubat 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. UN-OCHA, July 2006
  59. "The Separation Barrier – Statistics". B'Tselem. 1 Ocak 2011. 5 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2013.
  60. Israel to re-authorize security barrier route near West Bank historical site 30 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Retrieved 19 September 2014
  61. West Bank Battir barrier off the table for now 30 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. – Retrieved 21 September 2014
  62. "Is the fence effective?". Israel's Security Fence: Questions and Answers. State of Israel. 22 Şubat 2004. 3 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Nisan 2007. Members of Palestinian terror infrastructure caught and questioned disclosed the reality that the existence of the security fence in the Samaria area forces them to find other means to perform terror attacks because their previous entry to Israel is blocked.
  63. Isabel Kershner, 'Israeli Tactics Thwart Attacks, With Trade-Off,' 30 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. New York Times, May 3, 2008.
  64. "Stats Show Anti-Terrorism Fence Highly Effective". National Christian Leadership Conference for Israel: Terrorism News. 24 Şubat 2006. 21 Kasım 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2013.
  65. Israel's Security Fence 5 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Jewish Virtual Library)
  66. "Anti-Israeli Terrorism in 2007 and its Trends in 2008: Overview". Ministry of Foreign Affairs. 5 Haziran 2008. 16 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2013. In Judea and Samaria the security forces maintain counterterrorist activity pressure which includes the detention of wanted terrorists, exposing weapons and killing the terrorist operatives who resisted detention. Successful counterterrorist activities and finishing many sections of the security fence led to a continued decrease in suicide bombing terrorism.
  67. "2010 Annual Summary – Data and Trends in Terrorism" (PDF). Shin Bet. 2011. s. 4. 3 Ekim 2011 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2013.
  68. "Israeli Ministry of Foreign Affairs". 17 Mayıs 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  69. "Intelligence and Terrorism Information Center at the Israel Intelligence Heritage & Commemoration Center (IICC)". 11 Nisan 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  70. Amos Hrel (2006). "Shin Bet: Palestinian truce main cause for reduced terror". Haaretz. 1 Ekim 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ağustos 2007.
  71. Moshe Arens: The fence, revisited 31 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Haaretz October 28, 2008.
  72. Stratton, Samuel (Ağustos 2007). "Editorial comments – "West Bank barrier decreases access to schools and health services"" (PDF). Prehospital and Disaster Medicine. 22 (4): 267-68. doi:10.1017/S1049023X00004830. ISSN 1049-023X. PMID 18816893. 10 Haziran 2010 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2010.
  73. Qato, Dima; Shannon Doocy; Deborah Tsuchida; P Gregg Greenough; Gilbert Burnham (Ağustos 2007). "West Bank barrier decreases access to schools and health services" (PDF). Prehospital and Disaster Medicine. 22 (4): 263-66. doi:10.1017/S1049023X00004829. ISSN 1049-023X. 10 Mart 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2010.
  74. Barahona, Ana (2013). Bearing Witness – Eight weeks in Palestine. Londra: Metete. ISBN 978-1-908099-02-0.
  75. The Humanitarian Impact of the West Bank Barrier on Palestinian Communities 15 Temmuz 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Update No. 5, March 2005. OCHAoPt. Original PDF 5 Mart 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (1.9 MB). See Chap. 1, Findings and Overview
  76. "Q&A: What is the West Bank barrier?". BBC News. 15 Eylül 2005. 1 Ekim 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2008. The solid section around the Palestinian town of Qalqilya is conceived as a "sniper wall" to prevent gun attacks against Israeli motorists on the nearby Trans-Israel Highway.
  77. http://www.washingtontimes.com, The Washington Times. "Mideast security barrier working". The Washington Times. 11 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  78. "Letter dated 25 October 2004 from the Permanent Representative of Israel to the United Nations addressed to the Secretary-General". Permanent Mission of Israel to the United Nations. 25 Ekim 2004. 30 Kasım 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Temmuz 2016.
  79. [http://fr.jpost.com/servlet/Satellite?pagename=JPost/JPArticle/Printer&cid=1087441302553Variables.theArticle:headline%7CJerusalemPost 15 Ekim 2004 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  80. "Special Focus: Closure Count and Analysis" (PDF). Humanitarian Update. Ağustos 2005. 9 Eylül 2005 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2013.
  81. "Palestinians: Israel hands out land confiscation notices". CNN. 7 Kasım 2003. 10 Aralık 2003 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2013.
  82. Barahona, Ana (2013). Bearing Witness – Eight weeks in Palestine. Londra: Metete. s. 43. ISBN 978-1-908099-02-0.
  83. "OCHA oPt Barrier Report July 2009" (PDF). 13 Ekim 2009 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Kasım 2009.
  84. HEPG (Mart 2004). "The Impact of Israel's Separation Barrier on Affected West Bank Communities" (PDF). Humanitarian Emergency Policy Group (HEPG). 28 Şubat 2008 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2008. In preparation of the new route of the Barrier in Nazlat Isa, the IDF demolished more than 120 shops during August 2003. A second demolition of 82 shops was completed by the IDF in January 2003. Storeowners were given as little as 30 minutes to evacuate their premises before the demolitions started. Apart from Tulkarm town, Nazlat Isa was the main commercial centre for the Tulkarm area and was heavily dependent on commerce with Israel.
  85. James Bennet (22 Ocak 2003). "Israel Destroys Arabs´ Shops in West Bank". The New York Times. 17 Ekim 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2008. Jan. 21 – The Israeli Army used bulldozers to flatten dozens of shops today in one of the few thriving Palestinian commercial centers near the West Bank boundary, saying that the store owners lacked permits.
  86. "MIFTAH - Bad Fences Make Bad Neighbors – Part V: Focus on Zayta". www.miftah.org. 29 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  87. "Palestine Fact Sheets". The Palestine Monitor. 17 Nisan 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2013.
  88. "Economic and Social Repercussions of the Israeli Occupation. Facts and Figures" (PDF). Economic and Social Commission for Western Asia (ESCWA). Ekim 2008. 12 Mart 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2013.
  89. Israel has de facto annexed the Jordan Valley 30 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., B'tselem, February 13, 2006.
  90. Akiva Eldar, Israel effectively annexes Palestinian land near Jordan Valley 12 Mayıs 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Haaretz, November 18, 2011.
  91. Ferry Biedermann, Mideast: Environment Too Encounters a Barrier 29 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Inter Press Service, November 25, 2004.
  92. Beyond the E-1 Israeli settlement 28 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Ma'an News Agency, March 3, 2013.
  93. EU on verge of abandoning hope for a viable Palestinian state 20 Ağustos 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., The Belfast Telegraph, January 12, 2012.
  94. Barak: consider unilateral separation from West Bank 1 Şubat 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. The Jewish Journal of Greater Los Angeles, March 4, 2013.
  95. "Barrier 'harms West Bank health'". BBC News. 15 Şubat 2005. 19 Şubat 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2008.
  96. Deborah Cohen (19 Şubat 2005). "Barrier in West Bank threatens residents' health care, says report". BMJ. 330 (7488): 381.1. doi:10.1136/bmj.330.7488.381. PMC 549101$2. PMID 15718525. 17 Ekim 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2008. In Abu Dis and Aizaria, two Palestinian towns where the barrier has already been completed, the average time for an ambulance to travel to the nearest hospitals in Jerusalem has increased from about 10 minutes to over one hour and 50 minutes, according to the report. Mr Garrigue says that once the barrier is completed this problem will affect many more villages.
  97. Ibrahim Habib (20 Ekim 2005). "A Wall in the Heart – The Separation Barrier and its Impact on the Right to Health and on Palestinian Hospitals in East Jerusalem". Physicians for Human Rights-Israel. 28 Şubat 2008 tarihinde kaynağından (Word DOC) arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2008.
  98. Bank, The World (2 Ekim 2013). "West Bank and Gaza - Area C and the future of the Palestinian economy" (İngilizce). ss. 1-71. 23 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  99. Id. How to Build a Fence at the Wayback Machine (archived February 19, 2006), pp. 50–64. David Makovsky, Foreign Affairs, volume 83, issue 2, March/April 2004.
  100. B'Tselem (2007). "Separation Barrier". B'Tselem. 1 Ağustos 2003 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2008. The harm to the farming sector is liable to have drastic economic effects on the residents – whose economic situation is already very difficult – and drive many families into poverty.
  101. "Israel barrier 'hurting farmers'". BBC News. 21 Mart 2006. 7 Ocak 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2008. A UN report into the humanitarian impact of Israel's West Bank barrier says it has caused widespread losses to Palestinian farmers.
  102. "U.S. vetoes U.N. resolution on Israeli wall". St. Petersburg Times. 15 Ekim 2003. 17 Ekim 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2007.
  103. "Written Statement of the Government of Israel on Jurisdiction and Propriety" (PDF). 5 Mart 2011 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  104. "U.N. court rules West Bank barrier illegal". CNN. 9 Temmuz 2004. 8 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Nisan 2007. The International Court of Justice has said the barrier Israel is building to seal off the West Bank violates international law because it infringes on the rights of Palestinians. In an advisory opinion issued Friday in The Hague, the U.N. court urged the Israelis to remove it from occupied land. The nonbinding opinion also found that Israel was obligated to return confiscated land or make reparations for any destruction or damage to homes, businesses and farms caused by the barrier's construction.
  105. International Court of Justice Advisory Opinion, "Legal Consequences of the Construction of a Wall in the Occupied Palestinian Territory", paragraphs 120–137 and 163 "Cour internationale de Justice – International Court of Justice" (PDF). 6 Temmuz 2010 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Temmuz 2010.; English version 2 Eylül 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  106. Permanent Observer of Palestine, 30 January 2004, Written statement submitted by Palestine 17 Ocak 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  107. Giulio Meotti (2010). A New Shoah: The Untold Story of Israel's Victims of Terrorism. Encounter Books. ISBN 9781594034770. Erişim tarihi: 18 Eylül 2013.
  108. Behind The Barrier: Human Rights Violations Resulting from Israel's Construction of the Separation Barrier 30 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. B'Tselem, 13 April 2003
  109. HCJ 2056/04, 30 June 2004 11 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.; B'Tselem, 16 September 2005 High Court in precedent-making decision: Dismantle section of the Separation Barrier 23 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.; HCJ 7957/04, 15 September 2005 28 Ekim 2005 tarihinde at Archive-It sitesinde arşivlendi
  110. "ES-10/14. Illegal Israeli actions in Occupied East Jerusalem and the rest of the Occupied Palestinian Territory". United Nations. 12 Aralık 2003. 25 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Nisan 2010.
  111. "Resolution ES-10/15. Advisory opinion of the International Court of Justice on the Legal Consequences of the Construction of a Wall in the Occupied Palestinian Territory, including in and around East Jerusalem". United Nations News Centre. 2 Ağustos 2004. 20 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2013. Doc.nr. A/RES/ES-10/15
  112. "UN Assembly votes overwhelmingly to demand Israel comply with ICJ ruling". United Nations News Centre. 20 Temmuz 2004. 29 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2013.
  113. "UN Assembly votes overwhelmingly to demand Israel comply with ICJ ruling". United Nations News Centre. 20 Temmuz 2004. 13 Mayıs 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2007.
  114. "UN demands Israel scrap barrier". BBC. 21 Temmuz 2004. 15 Ekim 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2007.
  115. Peace Index / Most Israelis support the fence, despite Palestinian suffering 11 Aralık 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Haaretz. Israel News. Ephraim Yaar, Tamar Hermann. March 10, 2004
  116. "Peace Now : Opinions > Peace Now Positions". 27 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  117. "AATW – Anarchists against the wall". 16 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Aralık 2006.
  118. "Gush Shalom - Israeli Peace Bloc". zope.gush-shalom.org. 4 Ocak 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  119. Remember the separation fence? 1 Nisan 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Haaretz By Shaul Arieli
  120. Israel's ambassador defends security fence 13 Haziran 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. by Daniel Ayalon (The Washington Times) August 26, 2003
  121. Natan Sharansky: The Case for Democracy p. 214
  122. "Decision Dismisses Israel's Arguments, Accepts Palestinian Claims Without Reservation". 9 Temmuz 2004. 4 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Temmuz 2012.
  123. Kalman, Matthew (9 Mart 2004). "Israeli fence puts 'cage' on villagers / More Palestinians scrambling to keep barrier from going up". The San Francisco Chronicle. 21 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ekim 2020.
  124. "The Dangers of a Nuclear Iran". 4 Aralık 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  125. "Document". www.amnesty.org. 30 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  126. Bulletin on November 11, PIJ leader Abdallah Ramadan Shalah interview to Al-Manar TV 10 Kasım 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Intelligence and Terrorism Information Center at the Center for Special Studies (C.S.S)). November 15, 2006
  127. "Bush and Sharon: Much ado about more than nothing - a commented celebrity scrapbook". www.mideastweb.org. 26 Nisan 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  128. Anshel Pfeffer (21 Şubat 2010). "Mass demonstration in Bil'in marks five years of protests against West Bank separation fence". Haaretz. 21 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2013.
  129. Ana Carbajosa (8 Ocak 2011). "Palestinian mother tells of a family tragedy during protest against separation barrier". The Guardian. Bil'in, West Bank. 21 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2013.
  130. Chaim Levinson (7 Mayıs 2012). "Undercover Israeli combatants threw stones at IDF soldiers in West Bank". Haaretz. 27 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2013.
  131. "Palestinian protesters pose as Na'vi from 'Avatar'". Haaretz. Associated Press. 12 Şubat 2010. 21 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2013.
  132. Polya, Dr Gideon. "Honor Anti-Apartheid Hero Nelson Mandela's Words: "Our Freedom Is Incomplete Without The Freedom Of The Palestinians"". Countercurrents.org. 26 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Temmuz 2014.
  133. "The Wall" installation page, on the Bethlehem Unwrapped 31 Mayıs 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. website.
  134. Statement and commentary at The Guardian 30 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. newspaper on-line.
  135. "Statement on the Wall in the Occupied Palestinian Territories and Israel's Annexation of Palestinian territory". World Council of Churches. 17–20 Şubat 2004. 12 Temmuz 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2013.
  136. "Red Cross slams Israel barrier". BBC News. 18 Şubat 2004. 14 Nisan 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2008.
  137. 14 Kasım 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Human Rights Watch
  138. "Document". 15 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Haziran 2007. Amnesty International
  139. Associated Press (5 Ağustos 2003). "Powell Criticizes Israeli Fence in West Bank". Fox News. 16 Nisan 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2010.
  140. Bush, George W. (April 14, 2004). "President Bush Commends Israeli Prime Minister Sharon's Plan" 25 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. White House.
  141. George Bush (25 Temmuz 2003). "President Bush Welcomes Prime Minister Abbas to White House Remarks by President Bush and Prime Minister Abbas" (Basın açıklaması). US White House. Erişim tarihi: 15 Mart 2008.
  142. George Bush (26 Mayıs 2005). "President Welcomes Palestinian President Abbas to the White House" (Basın açıklaması). White House. Erişim tarihi: 15 Mart 2008.
  143. Lily Galili and Roni Singer (13 Kasım 2005). "Sen. Clinton: I support W. Bank fence, PA must fight terrorism". Haaretz. 13 Ekim 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi.
  144. "Famed attorney lays out plan for peace". Jweek. 26 Ocak 2007. 13 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Aralık 2013.
  145. "Israel rebukes Ashton for voicing 'concern' on military trial". EUobserver. 6 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  146. Lobe, Jim (20 Aralık 2003). "US Peace Activists Denounce Sharon's Speech". Inter Press Service. 10 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mart 2008.
  147. McGreal, Chris (18 Ekim 2005). "Israel redraws the roadmap, building quietly and quickly". The Guardian. Londra. Erişim tarihi: 16 Nisan 2007.
  148. "Realities on the Ground". miftah. 22 Temmuz 2005. 21 Mart 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2008.
  149. Yossi Klein Halevi (30 Ekim 2003). "Fenced In". The New Republic. 28 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2008.
  150. Greg Myre (9 Mart 2006). "Olmert Wants to Set Israeli-Palestinian Border by 2010". The New York Times. 7 Nisan 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2008. Ehud Olmert, said that if his Kadima Party wins national elections this month, he would seek to set Israel's permanent borders by 2010, and that the boundary would run along or close to Israel's separation barrier in the West Bank.
  151. Israel proposes West Bank barrier as border 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Dan Perry and Mohammed Daraghmeh, Associated Press, 27 January 2012
  152. AHMAD HAJIHOSSEINI (14 Ekim 2003). "Press Release SC/7895 Security Council 4841st Meeting (AM)". United Nations. 22 Ekim 2003 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2008. AHMAD HAJIHOSSEINI, Observer for the Organization of the Islamic Conference (OIC), said the form of apartheid Israel practised against Palestinians fulfilled all elements of the crime as defined under the 1976 apartheid Convention.
  153. Herb Keinon (17 Eylül 2013). "Abbas ne reconnaît pas le droit d'Israël à exister". The Jerusalem Post (Fransızca). 27 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2013.
  154. Malcolm Hedding (3 Mart 2010). "Israel and Apartheid". Scholars For Peace in the Middle East. 20 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2013.
  155. Malcolm Hedding (11 Mart 2010). "Expose 'apartheid' charge's real agenda". The Jerusalem Post. 20 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2013.
  156. Sethi, Chitleen K. (4 Ağustos 2010). "Israel's "security" wall is world's largest protest graffiti" (PDF). projectinterchange.org. 29 Ekim 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2013.
  157. Chris McGreal (19 Ocak 2004). "The Plot of the Eastern Segregation Wall". The Guardian. 27 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2013.
  158. Julie Stahl (7 Temmuz 2008). "Jerusalem Arabs Look to God for Answer". cnsnews.com. 20 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2013.
  159. Sam Jones (5 Ağustos 2005). "Spray can prankster tackles Israel's security barrier". The Guardian. 29 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2013.
  160. "In pictures: Banksy returns to Bethlehem". BBC News. 3 Aralık 2007. 30 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2013.
  161. "Santa's Ghetto". www.santasghetto.com. 23 Kasım 2003 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  162. "Artists draw attention to Bethlehem - CNN.com". edition.cnn.com. 29 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  163. "Bethlehem Santa's Ghetto". Art Das Kunstmagazin. 20 Aralık 2007. 23 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  164. "Graffiti Artists Decorate Bethlehem Barrier". NPR.org. 27 Aralık 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  165. "art - Das Kunstmagazin". Art Magazin. 10 Mayıs 2000 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  166. ""Banksy in Bethlehem". Art Das Kunstmagazin. 21. December 2007". 4 Mart 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mart 2010.
  167. Parry, William. Against the Wall the Art of Resistance in Palestine. Chicago: Lawrence Hill. s. 192.
  168. Lis, Jonathan (21 Haziran 2006). "Pink Floyd's Roger Waters urges Israel to 'tear down the wall'. Haaretz. 21 June 2006". Haaretz. 14 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  169. "JR's Face2Face project. Retrieved 2013-04-18". 17 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2013.
  170. Elizabeth Day (6 Mart 2010). "The street art of JR". The Guardian. 9 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2013.
  171. "JR's Face2Face project". 17 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2013.
  172. "JR's Face2Face at the Biennale Venice". 23 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2013.
  173. "JR's Face2Face at the Musée de la Photographie, Amsterdam". 23 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2013.
  174. "JR's Face2Face at the Rencontres d'Arles. Retrieved 2013-04-18". 8 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  175. "JR's Face2Face at Artitud in Berlin". 23 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2013.
  176. "JR's Face2Face at Artcurial in Paris. Retrieved 2013-04-18". 23 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  177. "JR's Face2Face at the Rath Museum in Geneva". 23 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2013.
  178. "JR's Face2Face at the Watari-Um Museum in Tokyo". 19 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2013.
  179. "Postcard from Ramallah". Time. 1 Haziran 2009. 26 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  180. "Palestinian graffiti spreads message of peace". CNN. 20 Nisan 2009. 29 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  181. "SendaMessage Foundation". 11 Eylül 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2013.
  182. "Sending a message to the world". AlJazeera. 23 Mayıs 2008. 23 Aralık 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2020.
  183. Dickson, Andrew (20 Mart 2009). "David Hare on the West Bank: the playwright turns journalist". The Guardian. Londra. 6 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2013.
  184. Vlessing, Etan (14 Aralık 2011). "National Film Board of Canada to Animate Israel's West Bank Barrier For Theatrical Doc". The Hollywood Reporter. 3 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2013.
  185. Amy Goodman & Juan González (7 Haziran 2012). "5 Broken Cameras: Home Videos Evolve into Stirring Film on Palestinian Resistance to Israeli Wall". Democracy Now!. 8 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2013.
  186. "5 Broken Cameras". IMDb. 22 Eylül 2012. 26 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2013.
  187. (Mohammed Abed/AFP/Getty) (24 Ocak 2008). "Hamas 'spent months cutting through Gaza wall in secret operation'". Londra: pub. 14 Şubat 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2008.
  188. Whitaker, Brian (17 Şubat 2004). "Saudi security barrier stirs anger in Yemen". The Guardian. Londra. Erişim tarihi: 23 Mart 2007.
  189. Bradley, John (11 Şubat 2004). "Saudi Arabia enrages Yemen with fence". The Independent. Londra. 9 Nisan 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mart 2007.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.