Amerikan emperyalizmi

Amerikan emperyalizmi terimi, Amerika Birleşik Devletleri'nin diğer ülkelere karşı kültürel, ahlaki, ekonomik ve askeri saldırılarını kapsar. Bu terim ilk kez Meksika-Amerika Savaşı sırasında, 1846 yılında kullanılmıştır.

Tarihi

Sovyetler Birliği kurulduktan sonra ABD başkanı Wilson, Sovyet Rusya'ya yabancı müdahalesini özendirenlerin başında gelmiştir.[1].

Toprak genişlemesi

ABD toprak bakımından en geniş haline II. Dünya Savaşı'nın hemen sonrasında Almanya ve Avusturya ile Uzak Doğu'da Japonya teslim olunca Filipinler'in bağımsızlığının hemen öncesinde ulaştı.

ABD ordusunun yaptığı katliamlar

1949: Askeri darbeye destek

CİA, Suriye'nin seçilmiş hükûmetini deviren askerî darbeyi destekledi.

1953: İran askeri darbesi

CİA, İran'da demokratik yollarla seçilmiş Musaddık hükümetinin devrilmesine yardımcı oldu. Musaddık, İngiliz petrol şirketlerinin elindeki tesisleri kamulaştırmıştı. Musaddık devrildikten sonra, İran'da 25 yıl süren ve İran halkının binlerce insanının ölümüne neden olan Şah Muhammed Rıza Pehlevi diktatörlüğüne yol açılmış oldu.

1956: Mısır'a yaptırımlar

Mısır sosyalist ülkelerden de silah almaya başlayınca, ABD, Asvan barajı için Mısır'a taahhüt ettiği mali yardımı kesti. Aynı yıl, İsrail, İngiltere ve Fransa Mısır'ı işgal etti. ABD işgali desteklemedi, ama NATO üyesi ülkelerin işgale katılması, bölgedeki Amerikan düşmanlığını körükledi.

1958: Lübnan'a askeri müdahale

Amerikan birlikleri, 'istikrarı' korumak amacıyla Lübnan'a askerî müdahalede bulundu.

1960: Suikast girişimi

Iraklı lider Abdülkerim Kasım'a karşı başarısız bir suikast girişiminde bulundu.

1963: Komünistilerin katledilmesi

Amerika, Irak Baas partisine öldürülecek komünistlerin listesini verdi. 70'li yıllarda Saddam Hüseyin'in başkan olacağı Baas partisi, listede yer alan komünistlerin tümünü katletti.

1967: Arap-İsrail savaşına müdahalesi

ABD, Birleşmiş Milletler 244 nolu Güvenlik Konseyi kararının uygulanmasına yönelik bütün çabaları bloke etti. 244 nolu karar, 1967 Arap-İsrail savaşından sonra İsrail'in işgal ettiği topraklardan geri çekilmesine yönelikti.

Suriye'nin Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ)'yü desteklemesi durumunda, 1970 yılında İsrail ve ABD, Ürdün'e destek olmak üzere müdahale etmeye hazırlanıyordu.

1972: Barış girişimini engellemesi

ABD, Enver Sedat'ın 1972'de İsrail ile Mısır arasında bir barış anlaşması imzalanması yönündeki gayretlerini engelledi.

Arap-İsrail savaşlarına tek yönlü müdahelesi

1973'te ABD'nin İsrail'e verdiği askeri yardım, Suriye ve Mısır'la yapılan savaşın kaderini değiştirdi.

1973-1975 Irak'ın iç işlerine müdahale

ABD, Irak'taki Kürt ayaklanmasını önce destekledi. İran, 1975'te Irak'la anlaşmaya varıp sınırları kapatınca, Irak, Kürtlere karşı katliama girişti. Amerika, katliamdan kaçan Kürtleri mülteci olarak kabul etmedi. Kissinger'in çok sonraları yaptığı açıklamaya göre, 'örtülü eylemler misyonerlik faaliyeti ile karıştırılmamalıdır'.

1978-1979 İran'ın içişlerine müdahale

İran halkı Şah'a karşı kitlesel gösterilere başladı. ABD ise hedefteki Şah'ı "kayıtsız, şartsız" desteklediğini beyan etti ve Şah'a kuvvet kullanması tavsiyesinde bulundu. ABD, son ana kadar bir askerî darbe düzenleyip Şah'ın iktidarını kurtarmaya çalıştı, ancak operasyon başarılı olmadı.

1979-1988 Afganistan'ın içişlerine müdahale

ABD, Afganistan'da kurulan sosyalist hükûmete karşı tepki gösterdi ve daha Sovyetler müdahale etmeden altı ay öncesinden başlayarak şeriatçı Afgan mücahitlerine gizlice yardım göndermeye başladı. 10 yıl içinde, ABD'nin gerici Afgan teröristlerine yaptığı silah ve eğitim yardımlarının parasal tutarı 3 milyar doları aştı.

1980-88: İran-Irak savaşı

Irak, İran'ı işgal ettiğinde, ABD; işgali kınayan bütün Güvenlik Konseyi karar ve eylemlerine muhalefet etti. Bu işgal süresince, ABD Irak'ı terörü destekleyen ülkeler ve kuruluşlar listesinden çıkardı ve Amerikan menşeli silahların Irak'a satışına izin verdi. Yine aynı savaş esnasında, ABD, bu kez İsrail'in İran'a silah satmasına izin verdi.

1985 yılına gelindiğinde, ABD kamuoyu yoklamasından gizli olarak İran'a bu kez doğrudan silah satmaya başladı. Bu silah satışı, daha sonraları siyasi tarihe 'İran-Kontra skandalı' olarak geçecekti. Amerika, İran'a sattığı silahların ve ABD içinde sattırdığı uyuşturucuların parası ile Nikaragua'da sosyalist Sandinista'lara karşı savaşan kontr-gerillaların silah ve eğitim giderlerini finanse etti. Aynı dönemde, ABD Irak'a istihbarat yardımında bulundu. Irak, 1984'te kimyasal silah kullandı. ABD, Irak'la diplomatik ilişki kurdu. 1987 yılında, ABD deniz filosunu Irak'a destek olmak amacıyla Basra Körfezi'ne gönderdi, gemilerden birinden açılan ateş sonucu sivil bir İran uçağı düşürüldü ve 290 kişi öldürüldü.

1981 ve 1985 yılları

Libya açıklarında, tek amacı Kaddafi'yi provoke etmek olan askeri manevralar yapan ABD ordusu, 1981 yılında bir Libya uçağının füzelerinden birini ateşlemesinin ardından misilleme olarak iki Libya uçağını düşürüldü. 1986 yılında, Libya'nın herhangi bir hedefe yönelmeyen füze ateşinin ardından, ABD, Libya sahil güvenlik botlarına ve kıyıdaki tesislerine hava saldırısında bulundu ve 72 kişi öldürdü. Berlin'de bir gece kulübünde patlayan bomba iki kişinin ölümüne neden oldu. ABD, bombalama emrini Kaddafi'nin verdiğini iddia etti ve Libya'ya saldırdı. Yoğun hava saldırısı sonucunda yüzlerce sivil insan öldürüldü. Ölenler arasında Kaddafi'nin evlat edindiği çocuklarından biri de vardı.

1982'de ise ABD, İsrail'in Lübnan'ı işgaline yeşil ışık yaktı. İsrail, Lübnan'da 10.000'den fazla insan öldürdü. ABD, İsrail'in Amerikan menşeli silahları savunma amacı dışında kullanması nedeniyle silahların kullanımını engellemeyeceğini bildirdi. Amerikan müfrezeleri 1983'te çokuluslu barış gücünün üyelerinden biri olarak Lübnan'a girdi. İç savaşa müdahalelerde bulundu. Sahile yerleştirilen Amerikan barakalarına yapılan bir intihar saldırısından sonra Amerikan birlikleri geri çekildi. Yine 1984 yılında Afganistan'da, ABD'nin desteklediği şeriat odaklı teröristler sivil uçaklara ateş açtılar.

1988: Halepçe katliamı ve sonrası

Saddam Hüseyin, Halepçe'ye kimyasal bomba saldırısında bulundu ve yüzlerce Iraklı Kürdün ölümüne sebep oldu. ABD, her ne kadar tezat gibi görünse de, bu olaydan sonra Irak'la mevcut ekonomik ilişkilerini arttırıp geliştirmeye karar verdi. Yine ABD, Saddam Hüseyin öncülüğünde gerçekleştirilen El-Enfal Operasyonu'na yönelik bir girişimde bulunmadı.

1990-1991 yılları arası

ABD'nin dolaylı olarak ses çıkarmayacağını ima etmesi üzerine, Irak, Kuveyt'i işgal etti. Ancak, Kuveyt'in işgali üzerine derhal Irak'la ilişkileri kopardı ve uluslararası bir koalisyon oluşturma çabasına girişti. İşgal devam ederken, Irak'ın sorunun diplomatik yollardan çözümü için yaptığı bütün hamleler reddedildi. Irak'a karşı aslolarak ABD'nin öncülüğünde uluslararası koalisyonun katıldığı bir savaş başlatıldı. Bütün sivil altyapı hedefe kondu. Irak bir yandan yok edilmeye çalışılırken, diğer yandan güneydeki Şiilerin ve kuzeydeki Kürtlerin ayaklanmasına ABD tarafından 'istikrarı bozar' gerekçesiyle karşı çıkıldı. Kürtlerin ele geçirilen Irak silahlarına el koymasına da karşı çıktı; ama aynı zamanda Irak'ın Kürtlere ve Şiilere karşı helikopter uçuşları yapması da engellenmedi.

1991: Irak savaşı

Irak'a karşı ekonomik yaptırımlar uygulanmaya başlandı. Yaptırımları delmeye yönelik her hareket ABD ile İngiltere tarafından engellendi. İlaç ambargosunu da içeren bu yaptırımlar sonucunda onbinlerce insan öldü. BM Güvenlik Konseyi, Saddam Hüseyin'in kitle imha silahları geliştirme programlarına son vermesi şartıyla yaptırımların kalkabileceğini söylemesine karşın, dönemin ABD hükûmeti, yaptırımların Saddam Hüseyin iktidarda kaldığı müddetçe devam edeceğinin herkes tarafından bilinmesi gerektiğini söyledi.

1993 yılına gelindiğinde; ABD, Irak'a füze saldırısı başlattı. Gerekçesi meşru müdafaa. Niye mi meşru müdafaa? Çünkü, CİA'nın iddiasına göre, Irak gizli servisi, füze saldırısından hem de iki ay önce, şimdiki başkanın babası George Bush'a suikast girişiminde bulunmuş. Kim bulunmuş, nerede, ne zaman, nasıl soruları her zamanki gibi havada kalmaya mahkûmdu elbette.

1998: Kimyasal Silah operasyonu

ABD ile İngiltere, Irak'ın kimyasal silah ürettiğini iddia ettikleri tesislere saldırı düzenlediler.

1998: Sudan'a saldırı

Tanzanya ve Kenya'daki Amerikan büyükelçiliklerine saldırının arkasında olduğu gerekçesiyle, misillemede bulunmak amacıyla Sudan'a saldırı düzenledi. Kimyasal ve biyolojik silah üretim fabrikası olduğunu iddia ettikleri 2 tesis bombalandı ve yerle bir edildi. Daha sonra, fabrikalardan birinin oyuncak fabrikası, diğerinin ise, Sudan'ın ilaç ihtiyacının yarısını temin etme kapasitesinde bir ilaç fabrikası olduğu anlaşıldı. Bu terörist saldırısında 300'e yakın insan öldürüldü. Amerika, daha sonra tesislerin kimyasal silah ürettikleri konusunda herhangi bir kanıt olmadığını açıkladı.

Irak

Propaganda

ABD, Soğuk Savaş ve emperyalizm döneminde çocukları kullanmaktan çekinmemiştir. Örneğin 10 yaşındaki Amerikalı Samantha Smith, nükleer yarışı ilk başlatanın ve bir atom bombasını kullanan tek ülkenin ABD olmasına karşın, Yuri Andropov'a nükleer savaştan korktuğunu anlatan bir mektup yazmıştır.

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

  1. [[Emperyalizm Kapitalizmin En Yüksek Aşaması]] (PDF). Kurtuluş Cephesi. Eriş Yayınları. 2003. Erişim tarihi: 11 Eylül 2012. URL–vikibağı karışıklığı (yardım)
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.