Ailurofobi

Ailurofobi veya kedi korkusu, şiddetli olabilen kedilerden korkma halidir. Yunanca αἴλουρος (aílouros, kedi) ve φόβος (phóbos, korku) kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. Diğer eş anlamlı terimler felinofobi, elurofobi ve gatofobidir. Kedi korkusu olan kişilerin vereceği aşırı tepki, Panik atağa veya kalp çarpıntısına neden olabilmektedir.

Kedi korkusunun kökenleri

Yaygın görüşe göre, tüm fobiler gibi kedi korkusunun da kökeni evrimseldir. Sigmund Freud’un iddia ettiği gibi sadece çocukluk çağında yaşanan olaylar tek başına bir neden sayılmamalıdır. Fobiler arasında sık rastlanan Zoofobi yani hayvanlara duyulan korku, özellikle tüylü, dişli ve kuyruklu hayvanlara karşı yaygındır. Bunun nedeni tarih boyunca bütün memelileri en çok öldürenler bu tür hayvanlardır. İşin arkaik yani evrimin ilk zamanlarından beri insan genlerine işleyen taraf nedeniyle insanların doğuştan korkulara karşı kodlu olduğu iddia edilebilir.[1][2]

Kedi korkusunun nedenleri, kişiden kişiye değişebilir. Bazı insanlarda özellikle çocukluk çağında yaşanan travmalar, yetiştirilme, genetik kodları aktif hale getirip büyütebilir. Freudyen yaklaşımda, özellikle ebeveynlerden en az biri ürkütücü ise, çocuk ondan çok çektiyse, bu öfke ve korku bastırılıp bir hayvan ile sembolleştirilebilir. Bazı insanlar bunu özellikle kedilerde sembolleştirirler. Bu tür vakalarda kedi korkusunun aslında baba veya anne ile sorun yaşayanlarda ortaya çıktığı görülebilir.[1]

Tedavisi

Kafadaki ürkütücü kedi imajının aslında başka bir korkunun simgesi olduğu kişiye anlatılıp onu duyarsızlaştırma terapileri yapılır. Korkulanın kedinin kendisi değil, onun simgeleştirdiği kötücül güç olduğu kişiye aktarılır. Kedi kelimesini bile söyleyemeyenlere aşama aşama, harf harf söyletmeye başlatılır. Kedilerle ilgili bilgi toplatılır, ödev hazırlatılır. Kedi resmine uzaktan baktırılır, sonra yakından baktırılır, sonunda kişinin kedi resmini tutabileceği aşamaya getirilir. Kişi herhangi bir aşamada veya her aşamada anksiyete yaşayabilir, ama sonunda gerçek bir kediyi alıp sevmesini sağlayacak kadar ilerlenebilir. Bu aşamaları hızlandırmak için hipnoz yönteminin kullanıldığı vakalar da bulunmaktadır. Dereceli olarak başarılı tedaviler mevcuttur ve tedavi gören bazı kişiler evlerinde kedi beslemeye bile başlayabilmektedirler.[1]

Kaynakça

Dış bağlantılar

  • Crawford, Nelson Antrim (1934). "Cats Holy and Profane". Psychoanalytic Review. Cilt 21. ss. 168-179. Erişim tarihi: 9 Nisan 2009. (İngilizce)
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.