20 Temmuz suikast girişimi

20 Temmuz suikast girişimi ya da Hitler'e suikast girişimi, 20 Temmuz 1944'te Almanya'da Adolf Hitler'e yönelik Schwarze Kapelle (Siyah Orkestra) üyelerince yapılan suikast ve darbe teşebbüsüdür. Doğu Prusya'da Rastenburg yakınlarındaki Wolfsschanze'de (Kurdun İni) gerçekleştirilen suikast girişiminde komplocular Hitler'i orada düzenlenen bir toplantı sırasında bombalı saldırı ile öldürme girişiminde bulunmuş ve aynı gün Albay Claus von Stauffenberg ile diğer komplocular Berlin'de Hitler'in öldüğünü duyurup daha önceden planlanmış "Valkyrie" operasyonunu uygulamaya koyarak yeni hükûmeti kurmaya çalışmışlardır.

20 Temmuz suikast girişimi
II. Dünya Savaşı

Olay yerini gezen Mussolini ve Hitler
Tarih20 Temmuz 1944
Bölge
Rastenburg, Doğu Prusya, Almanya
(bugünkü Kętrzyn, Warmia-Masuria, Polonya)
Sonuç Kesin hükûmet zaferi.
Taraflar
Ordu destekli Alman direnişi

Nazi Alman hükûmeti

Komutanlar ve liderler

Ludwig Beck
Henning von Tresckow
Claus von Stauffenberg
Carl-Heinrich von Stülpnagel
Friedrich Olbricht
Hans Oster
Carl Friedrich Goerdeler
Friedrich Fromm
Eduard Wagner
Eugen Bolz
Albrecht von Bernstorff

Erwin von Witzleben

Adolf Hitler
Günther Korten
Karl-Jesco von Puttkamer
Wilhelm Keitel
Alfred Jodl
Walter Warlimont
Martin Bormann

Walter Model
Kayıplar
7000 kişi tutuklandı
4980 kişi idam edildi
4 ölü
Patlamanın ardından, toplantının yapıldığı odadan bir görünüm.
O gün Adolf Hitler'in giydiği pantolonu gösteren bir asker.[1]
Darbe girişiminin önemli isimlerinden Ludwig Beck.

Komplocular, Hitler ve Nasyonal Sosyalist Parti üyeleri var oldukça Almanya'nın savaşı kazanamayacağını, Hitler'in düşmanlarıyla masaya oturup antlaşma yapmayarak Almanya'yı felakete sürükleyeceğini anladığı anda harekete geçmiş, parti yöneticileri ve SS'i ortadan kaldırıp hükûmet kontrolünü ele geçirerek Batılı Müttefikler ile anlaşma teşebbüsüne girişmişlerdir. Komplocuların barış girişiminde hangi şartları istedikleri hala bilinmemektedir.[2][3][4]

20 Temmuz 1944 tarihinde Hitler'e bulunduğu mevki nedeniyle oldukça yakın olan Albay Claus von Stauffenberg çantasında bombayı patlatarak suikast eylemini gerçekleştirip hızlıca Berlin'e dönmüş, komplocular Valkyrie operasyonunu harekete geçirerek Hitler'in öldüğünü duyurmuş ve hükûmete el koymuşlardır.

Fakat bomba Hitler'in iki metre uzağında infilak ettiği için Hitler çok küçük yaralar almış, Berlin'deki gelişmeleri takip ederek komplocuların yakalanıp infaz edilmesini emretmiştir. Aynı gece Schwarze Kapelle üyelerinin pek çoğu yakalanıp kurşuna dizilmiş, Hitler'de derin travma yaratan suikast girişimi nedeniyle Gestapo tarafından 7 bin kişi tutuklanıp bunların yaklaşık 5 bini infaz edilmiştir.[5]

Komplocuların yanı sıra doğrudan ilişkileri olmasa bile dolaylı olarak bu fikri destekleri için başta Erwin Rommel, Gunther von Kluge ve Erwin von Witzleben gibi Generalfeldmarschall rütbesindeki Wehrmacht komutanları da intihara zorlanmış veya infaz edilmişlerdir.

Arka plan

20 Temmuz 1944'e kadar Hitler'e birçok suikast ve darbe teşebbüsü olmuş fakat en büyük etkiyi yaratan 20 Temmuz girişimi olmuştur. 1938'den bu yana Hitler'in politik ve ordu için tasfiyeleri ayarlamak adına yaptığı komplolardan rahatsız olan Wehrmacht subayları ve generalleri başından beri Hitler'e karşı muhalifti.

Ordu içindeki generaller ve subaylar Alman halkı ya da ordu adına değil, bizzat Hitler'e yemin ettikleri için başından beri darbe girişinden kaçınmış, olası bir komploda her zaman Hitler'in yanında olmuşlardır.

Hitler'in savaş öncesi ordu tasfiyeleri arasında en dikkat çekeni 1938'de OKH komutanı Werner von Fritsch'e karşı yapılan eşcinsel iftiralarının yanı sıra Generalfeldmarschall Werner von Blomberg'in eşinin geçmişte fuhuş yapan bir kadın olduğunu iddia eden Hermann Göring ve Heinrich Himmler'in ondan karısını boşaması için baskı yapmasıydı. Olay Hitler'e kadar intikal ettiği halde Blomberg eşini boşamayı reddettiği için Göring ve Himmler'in komplosu ile karşı karşıya kaldı ve General Fritsch ile aynı iftiraya maruz kaldı.

Bu gibi olaylar Wehrmacht içindeki ordu muhaliflerinin de sayısını artırıyordu. Savaş yanlıları ve Hitler destekçilerinin sayısı bir hayli yüksek olduğu için darbe düşüncesi bir hayli zayıftı. Fakat 1938'de yaşananlar darbe fikirlerini ortaya atıyordu. Hitler'in erken dönem muhalifleri arasında 20 Temmuz suikast ve darbe girişiminin kilit isimlerinden General Ludwig Beck, General Hans Oster ve Erwin von Witzleben gibi isimler vardı. Oster, Amiral Wilhelm Canaris'in başında olduğu Abwehr'in başkan yardımcısı olduğu için kuvvetli bir muhalif makamındaydı. Beck, OKH'nin eski genelkurmay başkanı ve Witzleben de Batı Orduları Komutanı gibi makamlardaydı.

Savaşın başlaması ve Almanya'nın Polonya ve Fransa Seferlerinde gösterdiği olağanüstü başarı Hitler adına mükemmel bir itibar sağlamış, bu dönemde Hitler karşıtları onu tasfiye etmek adına muhalif bulmakta zorluk çekmişlerdir.

1941'de Barbarossa Harekatı ile Almanya Sovyetler Birliği'ne saldırdıktan ve 1942-1943 yıllarında ilk tökezleme durumları oluştuktan sona Hitler muhalifleri yeniden sessiz bir şekilde ortaya çıkmaya başlamıştır. Generalfeldmarschall Fedor von Bock'un yeğeni olan General Henning von Tresckow Doğu Cephesi'ndeki önemli Hitler muhaliflerinden birisiydi. Cephede darbe ve komplo destekçisi bulmaya çalışmış ve burada önemli bir muhalif haline gelmiştir.[6]

Tresckow ve Oster Hitler'e karşı direniş organizasyonu oluşturmaya devam ederken önemli mevkilerde bulunan General Friedrich Olbricht de bu kadroya dahil edildi.

Tresckow, 1943'te Hitler'in Smolensk'teki Alman Ordu Grubunu teftiş ziyareti sonrası içki şişesinin içine yerleştiği saatli bombayı Hitler'in kafilesinde bulunan subaylardan birine verir ve bombanın uçaktayken patlamasını bekler. Fakat bomba infilak etmez ve bu suikast girişimi başarısız olur. Bu gibi olaylar komplocuları demoralize ediyordu.

Tresckow bu dönemde yanına üst düzey subayları çekmeye çalıştı. Bunlar arasında komutanı Generalfeldmarschall Günther von Kluge de Doğu Cephesi'nde işlerin yürümediği zamanda dolaylı olarak bu fikre destek verdi. Bu gibi durumlarda generaller ve mareşaller oldukça titiz davranıyor, kimisi darbeye direkt karşı çıkarken kimisi de dolaylı olarak onları görmezden geliyordu.

Darbe girişiminin sebepleri

Hitler karşıtları, Hitler'i doğrudan ortadan kaldırmak ve beraberindeki parti üyeleri ve SS gibi parti ideolojisiyle yetişmiş grupları tasfiye edip Almanya'da demokratik ortamı yeniden tesis etmek ve Hitler Almanya'ya savaşı kaybettirmeden önce Müttefikler ile anlaşma yapıp savaşa son vermek istiyordu.[7] Hitler generalleri tarafından defalarca telkin edilmesine rağmen düşmanlarıyla masaya oturmayacağını, iki taraftan biri yok oluncaya kadar bu savaşın süreceğini ve 'politika' kelimesini duymak istemediğini agresif bir şekilde defalarca beyan etmiş ve barış kapılarını ardına kadar kapatmıştı.

Özellikle 1944 yılına gelindiğinde Hitler yandaşı olan generaller bile bu savaşın açıkça kaybedileceğini görmüş, pek çoğu bunu yüzüne söyleyemese bile Hitler'i hayalperest olmakla itham etmiştir.

Bunlar dışında başta SS olmak üzere Alman ordusunun işgal altındaki halklara uyguladığı kötü muamele ve özellikle Yahudilere karşı yaptığı kıyımlar kesinliği kanıtlanmamış söylentiler olarak Alman komutanlarının açıkça kulağına gidiyordu. Bu gibi durumlar sağduyulu generalleri ve subayları rahatsız etmiş, 1944'ten sonra bu kıyımlara gözleri ile şahit olduklarında ve bu suçları uygulayan unsurların açıkça Hitler tarafından korunduğunu anladıkları sırada Hitler'e olan tutumları belirgin bir şekilde değişmişti.

Komplocular, Hitler'i devirdikten sonra barış yapmak için uygun avantajlara sahip olmaları gerektiğini biliyordu. Bu yüzden darbe ve suikastın Alman topraklarına savaşın taşınmadan yapılması gerekiyordu.

6 Haziran 1944'te Müttefikler Normandiya Çıkarmasını gerçekleştirdikten sonra hızla Fransa içlerine kadar ilerledi ve hemen pek çok subay savaşın kaybedileceğini anlayıp süreci hızlandırmaya koyuldu.

Suikastın ve darbenin planlanması

1943 ve 1944 yıllarında savaş açık bir şekilde Almanya'nın aleyhine döndü. Doğu Cephesi'nde hızla geri çekilmeye başlayan Almanlar önce Kuzey Afrika'dan atıldı, daha sonra Müttefikler'in Sicilya ve İtalya karasına yaptığı çıkarma ile İtalya'yı da savaş dışı bırakması batıda yeni bir cephenin açılması tartışılıyordu.

Tresckow, Ağustos 1943'te daha önce Afrika'da görev yapan ve burada ağır yaralar alan Albay Claus von Stauffenberg ile tanıştı.[8] Afrika'da tek kolunu ve tek gözünü kaybeden Albay Stauffenberg, General Tresckow ile tanışmadan önce Almanya için en büyük tehlikenin Hitler ve ideolojisi olduğunu düşünüyordu. Hitler'i öldürmeden darbenin gerçekleşmeyeceğini, Hitler öldürülse bile Himmler, Göring, Goebbels gibi üst düzey parti üyelerinin de tasfiye edilmesi gerektiğine inanıyordu.

Stauffenberg'in komploya karışması ile birlikte direniş hareketi daha ateşli bir hal aldı. Yaraları nedeniyle daire hizmetinde bulunan Stauffenberg, Tresckow'un Doğu Cephesi'ne gönderilmesinden sonra darbenin ve suikastın planlaması ve uygulanması için yetki aldı.

General Olbricht suikast sonrası yapılacak askerî darbenin planlarını hazırlamaya başladı. Doğu Cephesi'nde bulunan General Tresckow ile koordinat halindeydiler. Hitler'e yapılacak suikast sonrası Berlin'de bulunan Yedek Ordu ve Himmler'in SS'inin devre dışı bırakılması kritik önem teşkil ediyordu.

Valkyrie operasyonu fikrinin Stauffenberg'in olduğu düşünülse de 2007 yılında yayınlanan eski Sovyet belgelerinde General Tresckow'un planın tasarımında büyük etkisi olduğu belirtilmektedir.[9]

Olağanüstü hâl durumlarında sivil karışıklığı engellemek adına Yedek Ordu'ya verilen 'Valkyrie' yetkisini yalnızca Yedek Ordu Komutanı Friedrich Fromm kullanabilirdi. Bu sebeple komplocular Fromm'u yanına çekmeye çalıştı ve Fromm dolaylı olarak Hitler'in ölmesi ve darbenin başarılı olması şartıyla komploculara katılabileceğini belirtse de genel anlamda nötr bir tutum gösterdi. Bu planları bildiği halde Fromm komplocuları ihbar etmedi.

Rommel

Afrika Kolordosu komutanı Erwin Rommel de Almanların Afrika'dan atılmasından sonra Batı Cephesi'ne çağrılarak Fransa'ya yapılacak olası çıkartma için savunma önlemleri alıyordu. Almanya'nın en popüler generalini yanlarında görmek isteyen komplocular Rommel ile Paris'te sık sık görüştü.[10] Komplocuların Paris'teki en önemli adamı aynı zamanda Stauffenberg'in kuzeni olan Luftwaffe Generali Caesar von Hofacker'dir. Hofacker, Rommel ile bu konuyu tartıştıktan sonra açıkça komploya karışmasını istedi.

Almanya'da büyük bir itibar sahibi ve en popüler general olan Feldmarschall Rommel henüz Müttefikler Fransa'daki Normandiya Çıkarması'nı gerçekleştirmemişken bile Almanya'nın savaşı kaybedeceğini düşünüyor, Hitler'e sürekli olarak politika yapmasını ve barış görüşmelerine başlaması gerektiğini açıkça söylediği zaman ondan sert tepkiler alıyordu. Hitler agresif bir şekilde Rommel'den askerliğine konsantre olması gerektiğini söyleyip olası çıkarma için planlar yapmasını emretmişti.

Müttefikler'in Normandiya Çıkarması'nın neticesinde hızlıca Batı Cephesi boyunca ilerlemeye koyulması ve tüm Alman taarruzlarının boşa çıkmasıyla durum ümitsiz bir hal almıştı.

Hitler'in politikalarına karşı çıkan ve generallerinin yetkilerini kısıtladığına inanan Rommel, General Erich Fellgiebel gibi yanında bulunan generallere bunu açıkça söylüyordu. Birkaç kez Hofacker ile görüşen Rommel suikast ve darbe planlarını alenen öğrenmiş, duruma göre yanlarında olacağını belirtmiş ve planları bildiği halde komplocuları Gestapo ya da yüksek komutaya ihbar etmemiştir.

20 Temmuz suikastı

Stauffenberg ve Tresckow sürekli olarak irtibat halindeydi. Tresckow ne olursa olsun suikastın ve darbenin gerçekleştirilmesi gerektiğini bildiriyordu. Stauffenberg de suikastı yapacak kişi olduğunu grup toplantısında açıkça bildirdi.

1 Temmuz'da Stauffenberg planları için oldukça önemli yer tutan Fromm'un Yedek Ordusuna atandı. Yedek Ordu'da bulunması sebebiyle Hitler'in de bulunduğu askeri toplantılara katılabilecekti.

Bu arada Rommel'in de bulunduğu Paris'te Almanya'nın Fransa'daki ordu komutanı olan General Carl-Heinrich von Stülpnagel de Hitler'in ölmesi durumunda Müttefikler ile antlaşma yapacağını bildirmişti.

7 Temmuz'da General Hellmuth Stieff, Salzburg'da Hitler'in de katıldığı yeni üniforma sergisinde başarısız bir suikast girişiminde bulunarak bombayı patlatamamıştır.

Suikastın 11 Temmuz'da yapılması kararlaştırıldı. Fakat SS şefi Himmler orada değildi. Komplocular Himmler ölmediği sürece Hitler'in öldürülmesinin anlamsız olduğunu düşünüyordu. Bu sebeple 11 Temmuz'da yapılması gereken suikast iptal edildi.

Stauffenberg, 15 Temmuz günü Himmler ve Göring'in olduğu toplantıya çantasında zaman ayarlı bomba ile katıldı. Fakat ani bir gelişme ile Hitler odadan ayrıldı ve Stauffenberg bombayı durdurmayı başardı.

17 Temmuz günü Fransa'da Rommel'in aracı Spitfire uçakları tarafından saldırıya uğradı. Bu saldırı sonrasında ağır yaralar alan Rommel birkaç gününü ağır yaralı olarak hastanede geçirdi. 20 Temmuz'da yapılan saldırı sırasında Rommel hastanede bulunuyordu.

Valkyre Operasyonu

20 Temmuz'da Wolfsschanze'deki toplantıya katılan Stauffenberg toplantı öncesinde orada bulundu. Son anda Benito Mussolini'nin de toplantıya katılması sebebiyle programa uyulmadı ve başka bir salona geçilerek gecikmeli olsa da toplantı başladı. Konferans başladığında öğleden sonra 12:30 civarında, Stauffenberg Wilhelm Keitel'in ofisinde bir tuvaleti kullanmak için bir bahane uydurdu ve burada 1 kilogramlık (2,2 lb) plastik patlayıcıyı eliyle hazırlamaya çalıştı. Kapıyı çalan ve toplantının başlamak üzere olduğunu söyleyen bir muhafız tarafından işi yarıda kesildi, yardımcısı Werner von Haeften'e verdiği ikinci bombayı hazırlayamadı.

Stauffenberg tek astarlı bombayı evrak çantasına yerleştirdi ve Binbaşı Ernst John von Freyend'in farkında olmadan Hitler'in bulunduğu konferans odasına girdi. Stauffenberg toplantıda bir rapor okuyacaktı ve kendisini Hitler'in yakınında durması gerektiğini belirtti. Toplantıda üç silahlı kuvvetten 18 subay bulunuyordu. İçerideki masanın çevresinde SS askerleri ayakta bekliyorlardı. Hermann Göring ve Heinrich Himmler toplantıda yoktu. Hitler elindeki büyüteçle oynuyor, o sırada önünde serili haritalardaki ufak yazıları okumak için büyüteç kullanıyordu ve iki steno'da not tutuyordu. Feldmareşal Wilhelm Keitel Albay von Stauffenberg'in neden geldiğini Hitler'e bildirdi. Hitler, bir gözü bantla kapatılmış olan tek kollu Stauffenberg'e baktı, kendisini hafifçe selamladı ve Stauffenberg'in hazırlamış olduğu raporunu dinlemeden önce General Heusinger'le işini bitirmek istediğini söyledi.

Stauffenberg General Günther Korten ve Albay Heinz Brandt'ın arasına geçip masaya oturdu. Hitler'den bir buçuk metre ötede bulunuyordu. İçinde bomba bulunan çantasını yere koydu. İleri doğru sürdü. Meşe ağacından yapılmış olan kalın masa ayağının iç kenarına dayadı. Çanta Hitler'in ayaklarından iki metre uzaktaydı. O sırada saat 12.37 idi. General Heusinger konuşmasına devam ediyor, masanın üzerindeki kocaman durum haritasında adı geçen yerleri gösteriyordu. Hitler'le subaylar da haritanın üzerine eğilmişler, bakıyorlardı.

O sırada Stauffenberg, Yedek Ordu hakkında Hitler'in birkaç sorusunu yanıtladıktan sonra Wilhelm Keitel'den izin alarak telefon görüşmesi yapmak için dışarı çıktı. Çıktığını yalnızca Albay Brandt gördü. Brandt o sırada generalin anlattıklarını dinlemekteydi. Bir ara haritayı daha iyi görebilmek için masanın üzerine eğildi, ayağı Stauffenberg'in çantasına takıldı. Ayağıyla çantayı bir kenara itmeye çalıştı. Sonra bir eliyle uzandı ve çantayı ağır masa ayağının öteki tarafına kaldırıp koydu. Şimdi bombayla Hitler arasında kalın bir ayak vardı. Hitler'in hayatını belki de, görünüşte çok önemsiz olan bu hareket kurtarmıştır.

General Heusinger ise artık, günün kötü durumunu belirten raporunun sonuna gelmişti. Ruslar diyordu: Duna Nehri'nin batısından kuzeye doğru büyük kuvvetlerle ilerliyorlar. Şu anda öncü kuvvetleri Dunaburg'un güney doğusuna varmış bulunuyor. Eğer Peipus Gölü çevresindeki Ordu Grubumuz hemen geri çekilmeyecek olursa bir felaket... Cümlesi bitmedi. Bomba saat tam 12.45'te patladı. Konferans odasını yıktı ve bir stenografı öldürdü. 20'den fazla kişi yaralandı ve üç polis daha sonra can verdi. Konferans masası ayağıyla patlamadan korunan diğer herkes gibi Hitler de hayatta kaldı. Pantolonu yanmış ve parçalanmıştı ve odadaki diğer 24 kişinin çoğunda olduğu gibi Hitler'inde kulak zarı delinmişti. Albay Brandt'ın bir bacağı kopmuştu fakat ertesi gün hastanede yaşamını yitirdi. Ölümünden sonra Hitler onu Tümgeneralliğe terfi ettirdi.

Burada diğer bir ayrıntı; Stauffenberg'in başparmağını kaybetmiş olması, kendisine özel tasarlanan penselerle bombayı hazırlamaya imkânı olmasına rağmen Hitler'in toplantıyı 15 dakika öne alması ikinci bombayı hazırlamasına engel oldu. Bu Hitler'e yapılan 15. suikast girişimiydi ve sonuncusu oldu. Hitler birkaç hafif sıyrık ve geçici sağırlıkla bu suikast girişimini atlattı.

Stauffenberg dışarı çıktığında patlamanın gerçekleşmesini bekliyordu. Şiddetli bir patlama olduktan sonra hızlıca oradan uzaklaşıp uçakla Berlin'e gitti.[11]

Eğer hazırlayamadığı ikinci bombayı da çantasına koymuş olsaydı zincirleme etki nedeniyle ikinci bomba da ilk patlamadan etkilenerek patlayacak ve istenilen sonuca ulaşılacaktı. Yapılan araştırmalarda toplantının yapıldığı masanın kalın ayağının Hitler'i koruduğu tespit edilmiştir. Stauffenberg çantanın aynı yerde durduğunu düşünerek Hitler'in öldüğünü düşündü ve bu bilgiyi komplocularla paylaştı. Fakat Hitler'in ufak sıyrıklar dışında bir şeyi yoktu. Stauffenberg, Hitler'in öldüğünü varsayarak Berlin'de yönetimin Wehrmacht'a geçtiğini beyan etti.

Fakat propaganda bakanı Joseph Goebbels bunu duyunca Wolfsschanze'yi aramış ve "Großdeutschland" Alayını komuta eden Otto Ernst Remer ile Hitler'i bizzat telefonda görüştürerek onun yaşadığını kanıtladı. Hitler'in sesini duyan Remer, Goebbels'in emrine göre darbecileri bastırmaya karar vermiştir.

Darbe girişimi

Stauffenberg, General Olbricht'i telefonla arayarak Hitler'in öldüğünü bildirdi ve hızlıca Berlin'e geçti. Olbrich bu bilgiyi hemen Yedek Ordu komutanı Fromm ile paylaşınca buna inanmadı ve haberin doğrulanmasını istedi. Fromm, Keitel'i arayarak Hitler'in durumunu sorduğunda gayet sağlıklı olduğunu, Mussolini ile görüştüğünü bildirdi ve o an orada bulunan komplocular Keitel'in yalan söylediğini düşündü.

Komplocular hızlıca darbe planını devreye soktu. Fromm, Hitler'in ölmediğini öğrenince komplocuların karşısında durdu ve onlardan hemen intihar etmelerini istedi. Stauffenberg ve Olbricht onu derhal odaya hapsetti.

Berlin'de ne olduğu belli olmayan bir kargaşa hakimdi ve herkes tarafını seçmekte zorlanıyordu. Komplocular birkaç saat Berlin'de yönetimi ele geçirdi. Goebbels'in tutuklanmasını istediler fakat telefonda Hitler ile görüşen Goebbels kendisini tutuklamaya gelen Binbaşı Ernst Remer'e telefonu vererek Hitler ile görüştürdü. Hitler, Remer'e bütün komplocuların yakalanmasını emretti. Remer, Goebbels'ten özür dileyerek komplocuları yakalamak üzere harekete geçti.

Binbaşı Remer ve adamları hızla Stauffenberg'in bulunduğu Savunma Bakanlığı binasını ele geçirdi. Ufak çaplı silahlı çatışmadan sonra komplocular teslim oldu.

Tutuklanan Fromm odadan çıkartıldı ve komplocuların yanına giderek onları azarladı. Olası hükûmetin yeni başkanı General Ludwig Beck, Fromm'dan silahını isteyerek intihar etti. Aynı gece Albay Steuffenberg ve General Olbircht kurşuna dizildi.

22 Temmuz Hitler'in radyodan seslenişi

Başarısız darbe girişimi sonrası Hitler, radyodan halka seslenişinde şunları söyledi: "Ufak birkaç sıyrık, çürük ve yanık dışında hiçbir zarar görmedim. Bunu, ilahi takdirin bir teyidi olarak görüyorum. Şimdiye dek yaptığım gibi, hayatımın amacına ulaşmak için kaldığım yerden çalışmaya devam edeceğim. Milletimin önünde yemin ederim ki, bu savaşın engellenemez ve daha fazla geciktiremez olduğunu anladığım andan itibaren, sayısız gün ve uykusuz gece milletim için endişelenmekten ve çalışmaktan başka bir şey bilmedim. Merhamet edilmeden öldürülmesi gereken bir suç çetesi. Bunların üzerlerine gidip yakalamak ve direnirlerse acımadan öldürmek her Alman vatandaşının asli görevidir."[12]

Diğer komplocular ve yargılama

Esas komplocular aynı gece kurşuna dizildikten sonra Gestapo olaya dahil olan herkesi araştırmaya koyuldu. Yaklaşık 7 bin kişi bu soruşturmalar neticesinde tutuklanmış, bunların arasında üst düzey Alman komutanlar da olduğu anlaşılmıştır.

General Tresckow ertesi gün ormanlık arazide intihar ederek yaşamını yitirmiş, Mareşal Witzleben yargılanarak idam edilmiş ve bu yargılamalar neticesinde yaklaşık 5 bin kişi infaz edilmiştir.

Mareşal Gunther von Kluge de adının davaya karıştığını duyunca itibarını korumak adına intihar etmiş, yargılanan kişiler Rommel'in de bu olaya karıştığını doğrudan ya da dolaylı olarak iddia edince Hitler bu durum karşısında çılgına dönmüş fakat ihanetin affedilemeyeceğini, Rommel'in infazının fazlasıyla tepki çekeceğini ve onu intihara zorlamanın en iyi yol olacağını düşünmüştür.

Aldığı yaralar nedeniyle evinde istirahat eden Rommel'in yanına gelen General Burgdof ondan intihar etmesini istemiş, Rommel de bunu gerçekleştirince adına resmi bir cenaze töreni düzenlenip 'aldığı yaralar' nedeniyle öldüğü halka bildirilmiştir.

Yedek Ordu komutanı Fromm'un da olaylardan birkaç ay sonra bu konuyla ilişiği olduğu ortaya çıkmış 12 Mart 1945'te idam edilmiştir.

"Schwarze Kapelle"nin önde gelen üyeleri

Bendlerblock'un avlusu; Stauffenberg ve arkadaşları burada idam edildiler.

Planlanmış yeni kabine

Hitler'e karşı düzenlenen suikast başarılı olsaydı yeni kabine aşağıdaki şekilde oluşturulacaktı:[13]

  • Generaloberst Ludwig Beck (Ordu) - Cumhurbaşkanı
  • Carl Goerdeler (DNVP) - Şansölye
  • Wilhelm Leuschner (SPD) - Şansölye Yardımcısı
  • Paul Löbe (SPD) - Reichstag Başkanı
  • Julius Leber (SPD) ya da Eugen Bolz (Zentrumspartei) - İçişleri Bakanı
  • Friedrich Werner von der Schulenburg ya da Ulrich von Hassell - Dışişleri Bakanı
  • Ewald Loeser - Maliye Bakanı
  • Friedrich Olbricht (Ordu) - Savunma Bakanı
  • Hans Oster (Ordu) - Reichskriegsgericht (Askerî Yargıtay) Başkanı
  • Hans Koch (Bekennende Kirche) - Reichsgericht (Yargıtay) Başkanı
  • Bernhard Letterhaus (Katolik sandikacı) - 'Yeniden Yapılanma' Başkanı
  • Karl Blessing - Ekonomi Bakanı ya da Reichsbank Başkanı
  • Paul Lejeune-Jung (DNVP) - Ekonomi Bakanı
  • Andreas Hermes (Zentrumspartei) - Tarım Bakanı
  • Josef Wirmer (Zentrumspartei) - Adalet Bakanı

Toplantı katılımcıları

  1. Adolf Hitler (hafif yaralı)
  2. Korgeneral Adolf Heusinger (hafif yaralı)
  3. General der Flieger Günther Korten (ağır yaralı, 2 gün sonra öldü)
  4. Oberst Heinz Brandt (öldü)
  5. General der Flieger Karl-Heinrich Bodenschatz (ağır yaralı)
  6. Generalleutnant Rudolf Schmundt (öldü)
  7. Oberstleutnant Heinrich Borgmann (ağır yaralı)
  8. Konteradmiral Karl-Jesco von Puttkamer (hafif yaralı)
  9. Stenograph Heinrich Berger (öldü)
  10. Kapitän zur See Heinz Assmann
  11. Generalmajor Walter Scherff (hafif yaralı)
  12. General Walther Buhle
  13. Konteradmiral Hans-Erich Voss
  14. SS-Gruppenführer Hermann Fegelein
  15. Oberst Nicolaus von Below
  16. SS-Hauptsturmführer Otto Günsche
  17. Stenograph Kurt Hagen
  18. Oberstleutnant Ernst John von Freyend
  19. Major Herbert Büchs
  20. Oberstleutnant Heinz Waizenegger
  21. Ministerialrat Franz Edler von Sonnleithner
  22. General Walter Warlimont
  23. Generaloberst Alfred Jodl (hafif yaralı)
  24. Generalfeldmarschall Wilhelm Keitel

Kaynakça

  1. Galante, Pierre. Operation Valkyrie. Harper and Row, 1981, ISBN 0-06-038002-0. Photo insert section.
  2. Hans Helmut Kirst "20th of July"
  3. Winston Churchill, War Annual Books, "1944"
  4. William L. Shirer "The Rise and Fall of the Third Reich", part IV, chapter "20th July"
  5. Shirer 1960, s. 1393.
  6. Kurtz, Harold. July Plot in Taylor 1974, s. 224.
  7. Encyclopedia of Contemporary German Culture, "The heroes of West German accounts at this time were the men involved in the largely conservative, nationalist resistance of the July Plot of 1944. It was not until much later that a new generation of left-liberal historians pointed out just how little many of those involved in the July Plot actually sympathized with or understood democratic ideas. John Sandford. 2013.
  8. Kaminski, Joseph. "The Plots to Kill Hitler".
  9. Hoffmann, Peter. "Oberst i. G. Henning von Tresckow und die Staatsstreichpläne im Jahr 1943".
  10. William Shirer, The Rise and Fall of the Third Reich (Touchstone Edition) (New York: Simon & Schuster, 1990)
  11. "Arşivlenmiş kopya". 16 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Eylül 2015.
  12. "Hitler to Germany: "I'm still alive."". HISTORY. A&E Television Networks. 16 Kasım 2009. 7 Mart 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Nisan 2020.
  13. Joachim Fest, The History of German Resistance 1933-1945, s. 367.

Belgeseller

  • Sie wollten Hitler töten (Onlar Hitler'i öldürmek istediler, ZDF, 2004)

İlgili filmler

İlgili oyunlar

Ayrıca bakınız

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.