Mihail Bahtin
Mihail Mihayloviç Bahtin (Rusça: Михаил Михайлович Бахтин ,d. 17 Ekim 1895 – ö. 7 Mart 1975). Rus filozof ve edebiyat teorisyeni.
Mihail Bahtin | |
---|---|
Mihail Bahtin (1920) | |
Doğumu |
Mihail Mihailoviç Bahtin 17 Kasım 1895 Oryol, Rus İmparatorluğu |
Ölümü |
7 Mart 1975 (79 yaşında) Moskova, Sovyetler Birliği |
Çağı | 20. yüzyıl felsefesi |
Bölgesi | Batı felsefesi |
İlgi alanları | Etik, dil felsefesi |
Etkilendikleri
|
Genel bilgi
Düşünür olarak, Bahtin, 20. yüzyıl düşüncesinde etkili olmuş isimlerinden biridir ve geliştirdigi perspektif ve kavramlar dogrudan felsefi metinler üretmediğinde bile her zaman kuramsal tartışmaların merkezi konularında yer almıştır. Kendisinin doğrudan haberi olmadan, yaptığı çalışmalar yetmişli yıllar sonrası kuramsal sorunlara bir yanıt olma konumundadır. Onun çalışmaları Marksizm, Yapısalcılık (özellikle dilbilim), Göstergebilim alanlarıyla hem etkileşim halinde olmuş hem de bu alanları dolaylı ya da dolaysız etkilemiştir.
Onun düşünceleri yirminci yüzyılın ikinci yarısında, özellikle yetmişlerden itibaren etkili olmuştur. Bahtin Vitebsk şehrine taşınmış ve burada Bakhtin Çevresi denilen bir grup entelektüelle birlikte çalışmalar yapmıştır. Kendi adının dışında bu gruptaki düşünürlerden Voloshinov ve Medvedev’in isimleriyle yayımlanan kitapların da Bahtin’e ait olduğu düşünülmektedir. Bu tartışma bir sonuca bağlanamamıştır, söylenebilecek tek şey dil ve felsefe ilişkisi üzerine çalışmaların özellikle hem perspektif hem de üslup açısından Bahtin’e ait gibi göründüğüdür. Bunun ötesinde, Bahtin üzerine araştırma yapanların çoğu, özellikle Voloshinov imzalı yazıların Bahtin'e ait olduğu konusunda hemfikirdirler.
Bahtin düşün alanına karnaval, diyaloji, kronotop gibi çok önemli kavramlar armağan etmiştir. Döneminde Stalinizm ile başı derde girmiş ve Rabelais hakkındaki kitabını çok geç bastırabilmiştir.
Bahtin'in kuramsal kavramları
Bahtin, zamanında bu kavram yaygınlaşmış olmamakla birlikte disiplinlerarası düşünmenin en özgün örneklerinden birini ortaya koyar. Dilbilim, Marksizm, filoloji, antoropoloji, edebiyat kuramı, felsefe ve hatta etnografya Bahtin'in çalışma alanlarıdır; ancak Bahtin tek tek bu disiplerin içine sıkıştırmaz kendini, aksine geniş kuramsal çerçevesini bu disiplinlerin tamamına yayar.
Bu disiplinlerarasılıkla onun geliştirdiği düşünme tarzının temel eleştirisi ve sorgulaması, Aydınlanmacı "evrensel akıl" kavramı ve buna bağlı "tek-sesli dünya görüşü" anlayışıdır diyebiliriz. Bahtinci temel kavramları bu bağlamda ifade edecek olursak, "çok-dillilik", "diyalojizm" ya da "diyalojik düşünme", ve "merkezsizlik" gibi kavramlara ulaşırız.
Diyalojizm, genel anlamda dünyanın çok-dilliliğine atıfla öne sürülen bir kavramdır. Dilin özü ve niteliği, diyalojik olmasıdır. Bu anlamda, diyaloji, monologun tam tersidir. Bunun anlamı, anlamlar arasında karşılıklı etkileşim ve diyalog olmasıdır, yani diyaloji karşılıklı etkileşim üzerine kurulu bir anlamlaştırma düşüncesidir. Dil, konuşan ya da yazan özne'den önce varolan bir yapıdır, ancak bu yapı yine de konuşma an'ında gerçeklik ( ya da anlam) kazanır. Bu bağlamda, konuşma anı, karşılıklı etkileşim anı olarak, hangi anlamın hangi anlamı nasıl etkileyeceğinin belirlendiği andır.
Zaten her zaman anlamla yüklü olan dil, monologa imkân vermez. Diyaloji, burada normal bir diyalogtaki gibi, iki kişi arasındaki söyleşi durumu değildir, esas olarak çoğul konuşan özneler arasındaki anlam ilişkisidir. Bu nedenle, "Diyalogun bağlamları sınırsızdır" der Bahtin. Buna bağlı olarak da çok-dillilik kavramı ortaya çıkar. Çok-dillilik, sözceler çokluğu ile ortaya çıkar. Bütün sözcelerin indirgenebileceği, ve bütün dillerin yan yana gelebileceği tek bir düzlem söz konusu degildir.
Bahtin'in bu alanı açıklamak üzere, "merkezcil güçler" (centripetal) ile "merkezkaç güçler" (centrifugal) şeklinde kavramlar kullandığı görülür. Dilin ve anlamın açıklanışı üzerine kavramlardır bunlar. Birinciler, yaşamın akışını düzenleyip kalıplara sokarak bütünleştiren merkez yönelimli güçlerdir. İkinciler ise merkezileşmeden kaçan, bütünselleştirilemeyen ve sabitlenemeyen dilsel ve anlamsal ögelerdir. Çok-dillilik bu merkezkaç güçlerin varlığına dayandırılır. Dil ve kültür böylece sabitlenebilir bir yapı olarak anlaşılmaktan çıkarılır.
Karnaval teriminin ortaya çıkışı da bu noktayla ilişkilidir. Karnaval, yaşamın merkezcil bir yapıya sahip olduğu fikrinin yadsınması ve çok-seslilik üzerine bir anlayışın öne sürülmesini mümkün kılar. Bahtinci Karnavalesk terimi bu anlamda, yaşamın çok-sesliliğini ve anlam çokluklarını kuramsal alanda değerlendiren, Dil'i ya da Kültür'ü bu anlamda soyut bir yapı olarak anlayan anlayıştan (Saussure'ün Yapısalcı dilbilim'i) uzaklaşmak olarak görülür.
Dilin gerçek niteliği, buna göre soyut dil yapısında değil, belli bir andaki sözce icindeki dilsel alışverişte, yani diyalojide ortaya çıkar. Söyleyen ile dinleyen arasındaki ilişki anında ortaya çıkar, dilin anlamını belirleyen şey. Bahtin, bu anlamda, Saussurecü dil anlayışına tarihi ögesini sokmaktadır. Öte yandan eğer anlam, sadece söyleyen kişiye (özne'ye) ait degilse, burada merkezsizleştirilmiş de olmaktadır.
Özne görüşü
Bahtin, özellikle kendisinden sonra merkezi bir konu olarak belirginle Özne konusunda önemli ayrımlar ortaya koyar. Bilinen anlamda öznelciliğin geride bırakılmasının yanı sıra, Yapısalcılık ve sonrasında görülen katı özne reddiyesinin de aşılması arayışında olanlar Bahtin'de önemli ipuçları bulmaktadır.
Örneğin, Sanat ve Sorumluluk/İlk Felsefi Denemeler (Ayrıntı Yayınları) adlı, Bahtin'in öncü denemelerinden oluşan kitaba bakıldığında, orada bir yazar-kahraman ilişkisi şekillendirildiğini görürüz. Burada Yazar'ın yarattığı Kahraman'ıyla kurduğu ilişki, bir tür ben-öteki ilişkisi olarak ele alınmaktadır ve tam bu noktada sorun yalnızca bir edebiyat kuramı meselesi olmaktan çıkarak, çok daha genel bir felsefi sorun olan, özne meselesine bağlanmaktadır. Ben-öteki ilişkisi, öznenin bir başka özneyle, ve öznenin bir başka özne aracılığıyla kendisiyle ilişkisi meselesidir.
Dolayısıyla da bu yaklaşım biçimi, Bahtin'in daha geniş bir bağlama sahip olan özne kuramının temel ögesidir. Buna göre ben, bir özne olarak kendi değerimi, ancak öteki ile, yani başka öznelerle ilişkilerimle belirleyebilirim. Bu bağlamda özne, Bahtin'e göre hem Etik hem de Estetik bir varlık olarak anlaşılır ve değerlendirilir. Eyleyen özne, aynı zamanda yaratan bir özne olduğu için de bu böyledir. Eyleyen ve yaratan özne, sorumluluk sahibi olmalıdır; çünkü Bahtin'ci anlamda sorumluluk, öznenin öznelliğini fark etmesi ve bunun gereklerini üstlenmesidir. Bunlar ve özne üzerine daha ayrıntılı öteki kuramsal çözümlemelerinden dolayı, Bahtin'in teorik edebiyat araştırmaları aynı zamanda özne felsefesine günümüzde bir çözüm arayışı içinde olanları da yakından ilgilendirir. BAhtin'in özne kavramsallaştırması diğer kavramları ile paralel bir anlayış zeminine oturur. Bahtin, karnaval ve onun dönüşümsel diyalektiğinde temellendirdiği roman türü gibi özneyi de diyalektik bir bitimsizlikle tanımlar. Ona göre özne bitimsizdir, bir ayağı gelecektedir. Yani insan aynı hayatın kendisi gibi ve roman türü gibi tamamlanmamış bitmemiş bir varlıktır.
Kronolojik öğeler
- 1895 Bahtin zengin bir ailede doğdu.
- 1917 Sovyet Devrimi
- 1918 Voloshinov ve Medvedev ile tanıştı, Bahtin Çevresi ortaya çıktı.
- 1924 Lenin’in ölümü, Stalin gücünü sağlamlaştırmaya başladı.
- 1927 Voloshinov, Freudianism: A Critical Sketch adlı kitabı.
- 1928 Medvedev, Formal Method in Literary Scholarship eseri.
- 1929 Voloshinov, Marxism and The Philosophy of Language kitabı.
- 1929 Bahtin, Problems of Dostoevsky's Art çalışması.
- 1929 Bahtin Rus Ortodoks Kilisesi ile gizli faaliyetlerde bulunmak iddiasıyla tutuklandı. Kazakistan’da sürgüne çarptırıldı. Sürgün, Bahtin Çevresinin çalışmalarını sona erdirdi.
- 1934 Komünist Parti'den tasfiyeler başladı.
- 1935 Bahtin, "Discourse in The Novel" makalesi.
- 1936 Voloshinov tüberkülozdan öldü. Bahtin Mordovya Pedagojik Enstitüsünde profesör olarak göreve başladı.
- 1937 Bahtin, "Forms of Time and of the Chronotrope . . . " makalesi.
- 1938 Medvedev tutuklandı ve kurşuna dizildi.
- 1940 Bahtin Rebelais üzerine olan tezini sundu. 1947 yılına kadar savunma için çağrılmadı ve 1951’e kadar doktorasını alamadı.
- 1941 Bahtin, "Epic and Novel" makalesi.
- 1953 Stalin’in ölümü.
- 1950’ler Bahtin Sovyet entelektüel dünyasında kült bir figüre dönüştü ve birçok hayran öğrenci tarafından ziyaret edilmeye başlandı.
- 1963 Bahtin, Problems of Dostoevsky's Poetics, Dostoveyski’nin sanatı üzerine kitabını revize etti.
- 1966 Bahtin, Rebelais and His World sonunda yayımlanabildi.
- 1971 Bahtin’in eserleri üzerine konferanslarda Medvedev and Voloshinov tarafından yazılan kitapların aslında Bahtin’e ait olduğu iddialar ortaya çıktı..
- 1975 Bahtin’in ölümü. Eserlerinin geniş koleksiyonları yayımlanmaya başladı.
Kendi adıyla yayımlanan eserleri
- Bakhtin, M. M. (1981). The Dialogic Imagination (M. Holquist, Ed.; C. Emerson & M. Holquist, Transl.). Austin, TX: University of Texas Press. (Originally published in 1975)
- Bakhtin, M. M. (1984). Problems of Dostoevsky's poetics (C. Emerson, Transl.). Minneapolis, MN: University of Minnesota Press. (Originally published in 1963)
- Bakhtin, M. M. (1984). Rabelais and his world (2nd ed.; H. Iswolsky, Transl.). Bloomington, IN: Indiana University Press. (Originally published in 1965)
- Bakhtin, M. M. (1986). Speech genres and other late essays (C. Emerson & M. Holquist, Eds.; W. McGee, Transl.). Austin, TX: University of Texas Press. (Originally published in 1979)
- Bakhtin, M. M. (1990). Art and answerability (M. Holquist, Ed.; V. Liapunov, Ed. & Transl.). Austin, TX: University of Texas Press.
Türkçe’de yayımlanan eserleri
- Bir Eylem Felsefesine Doğru, çev: Siyaveş Azeri Avesta Yayınları / Düşünce Dizisi, 2001
- Karnavaldan Romana, Edebiyat Teorisinden Dil Felsefesine Seçme Yazıları, Çeviri: Cem Soydemir, Ayrıntı Yayınları / İnceleme Dizisi, 2001
- Dostoyevski Poetikasının Sorunları, Cem Soydemir, Metis Yayınları - Yerli Romanlar / Eleştiri Dizisi, 2004
- Rabelais ve Dünyası, Çeviri: Çiçek Öztek Ayrıntı Yayınları / Sanat ve Kuram Dizisi 2005
- Sanat ve Sorumluluk / İlk Felsefi Denemeler, Çeviri: Cem Soydemir Ayrıntı Yayınları , 2005