Korsanlık

Korsan, deniz taşıtlarına saldıran, yağmalayan haydut. Korsanlar bir milleti ya da orduyu temsil etmezler ve çoğunlukla amaçları ganimet ele geçirmektir.

18. yy korsanlarından Calico Jack'in bayrağı

Korsanlar günümüzde de faal olup, her yıl 13-16 milyar dolar maddi kayba neden olmaktadırlar. Günümüzde korsanlık daha çok Pasifik ve Hint okyanuslarında yaygındır.

Köken bilimi

Barbaros Hayreddin Paşa (1478-1546). Osmanlı denizcisi ve korsandır.
Francis Drake (1543-1596). İngiliz korsandır.
Amaro Pargo (1678​-1747). İspanyol korsandır.

Bugünkü Türkçede korsan kelimesi, denizde; gemi, adam ve mal gaspını, yağmalamayı içeren "deniz haydutluğu"nu ifade etmektedir. Fakat Latincedeki “cursus“ kelimesinden türeyen ve Türkçedeki korsan kelimesine kaynaklık eden “corsair” sözcüğünün anlamı, deniz haydutluğunun aksi olarak resmi otorite tarafından verilen bir deniz görevidir.[1] İzinli korsanlık olarak ifade edeceğimiz bu görevi, İngilizcede kullanılan “privateering“ kelimesi karşılamaktadır.[2] Buccaneer de bu sınıftaki korsanlar için kullanılan bir diğer terimdir. Fakat devlet göreviyle korsanlık, diğer devletlerin gözünde alelade haydutluktan farklı olmadığından, bu terimler haydut anlamında da kullanılır.[3]

Deniz haydutluğunu ifade için ise batı dillerinde “piracy” ile “pirate“ kelimeleri kullanılmıştır.[4] Bu doğrultuda bir iktidarın bilgi ve gözetimi dâhilinde yapılan izinli korsanlık ile herhangi bir yasal dayanağı olmaksızın yapılan deniz haydutluğu aslında birbirinden farklı iki olgu olarak gerçekleşmektedir.

Korsanlık tarihi

Osmanlı Devleti'nde korsan sınıfı ve görevleri

Osmanlı Devleti'nde ise korsanlar deniz komando sınıfı idi. En büyük üsleri Cezayir idi. Hemen bütün büyük Türk amiralleri bu sınıftan yetişmişlerdir. Zira levendlerin (Bahriyeli) en gözü pek, zeki ve bilgili kısmı bu sınıfa geçiyordu. Ekserisi birkaç Avrupa dili konuşurdu.[5] En büyük korsan amirali Turgut Paşa'dır. Barbaros kardeşlerde korsanlıktan yetişmekle beraber, onlar daha çok devlet kurucu fatihlerdir.[6][7][8] Korsan filolarının hedefi düşmanlarının deniz gücünü vurmak, düşman sahillerini tahrip etmekti. Bu fiil Fransızcadaki "corsaire" kelimesi ile ifade edilir.

Devlet hizmeti ile ilgili olmayan deniz eşkıyasına (Fr. Pirate), son asır Türkçesinde korsan denmiştir. Fakat asıl Osmanlı terminolojisinde bu manada "derya haramisi, deniz haydudu, deniz haramisi, deniz şakıysi" de kullanılmıştır ki, bunlar hırsız katillerdir. Türklerde "Korsan" ise korsan devlet bahriyesinin bir sınıfı idi. Eski Osmanlı metinlerinde en büyük amiraller “yarar korsandır, büyük korsandır, mahir korsandır” gibi tabirlerle övülür. Korsanlıktan yetişmemiş bir denizci tam bir denizci sayılmaz.[9] Korsan, karadaki Akıncının denizdeki mukabilidir. Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşunda Korsan sınıfı, Akıncı sınıfı derecesinde çok büyük hizmetler görmüş, büyük fetihler yapmış, büyük muharebeler kazanmış, devletin denizdeki düşmanlarının belini büken onları aciz bırakan kuvvetlerden olmuştur.[10]

Korsan sınıfı, karadaki Akıncı gibi bahriyenin en seçkin, en imtiyazlı en vuruşkan en fedai sınıfıdır. Bu günün deniz komandosu denilebilir. Denizde en tehlikeli misyonları yüklenir ve hayatı pahasına başarır. En büyük görevi budur. Devletin sulh halinde bulunmadığı devletlerin gemilerini, açık denizlere bırakmaz zapt eder, batırır, zarar verir ve hiç olmazsa korkutur.[11]

İmparatorluk Türkiyesi'nin devamlı savaş halinde bulunduğu İspanya'ya ait İspanya ve İtalya kıyılarında limanları basar, gemileri zapt eder, limanları bombardıman eder, sahilden hayli mesafede şehirlere kadar girip düşmanın maneviyatını altüst eder, ekonomik gücünü kırar.[12]

XVI. asırda Turgut Reis (Turgutça bey, Turgut Paşa), yarım asır korsan ocağının başında bulunmuş bu sınıfın fonksiyonunu şahikasına çıkarmıştır.[13]

Korsanlar; Türk ticaret gemilerini ve yollarını himaye eder, emir alınca Donanma-yı Hümâyûn’a katılıp sefere çıkar ve açık deniz muharebelerine katılırlar. Devletin sulh halinde bulunduğu Padişahça aman verilmiş Hristiyan devletlere ve hiçbir şekilde Müslüman devletlere ait gemilere dokunmazlardı. Devletin harp halinde olmadığı devletin bayrağına saldıran korsan gemisi reisinin derhal başı vurulurdu.[10][14][15]

Türk korsan sınıfının gerçek kurucusu ve onu cihanşümul bir kuvvet haline getiren şahsiyet II. Bayezid’in 3. oğlu ve Yavuz Sultan Selim’in ağabeyi Şehzade Korkut'tur. Bu iş için çok dikkatli bir siyaset takip etmiş ve çok büyük paralar harcamıştır. Bu suretle Barbaros kardeşleri himaye etmiştir ki, en büyükleri Oruç Reis'tir. Ondan sonra kardeşi Barbaros Hayreddin Paşa (Hızır Reis) ve onun İstanbul’a çağrılması üzerine de Turgut Reis korsan ocağının başına geçmişlerdir.[16]

Ocağın merkezi İstanbul değildir. Batı devletleri suları ile karşı karşıya ve İspanya sahilleri ile yüz yüze olan Cezayir şehridir. Turgut Reis zamanında orta Tunus (Benzert = Bizerte) başlıca korsan üsleridir. Bu yerlere Cezayir Beylerbeyliği'nin birçok limanını da eklemek mümkündür. (Becaye = Bougie, Unnâbe = Bône, Cicelli, Şerşel vs.)

Hristiyan devletlerinde böyle korsanları vardır. En dehşetlileri; gayeleri kuruluşları ve hayatiyetleri için tek maksat olarak Türk gemilerini hedef almış olan Saint Jean (Aziz Yuhanna) şövalye tarikatıdır. 1523'te I. Süleyman tarafından Rodos'un zaptı ile buradan kovulan bu tarikat, birkaç yıl sonra Charles Quint tarafından Malta’ya yerleştirilmiştir.[17] Papa’nın himayesinde fakat müstakil bir askeri tarikattır. Onların öğretisinde de Türk korsanları gibi ölmeden silah teslim etmemek vardır. Silahlarını ancak cesetlerinden almanın mümkün olduğu rivayet edilir. Hollanda, Portekiz ve İngiltere gibi denizci devletlerde, Türk korsanları ile mukayese edilemeyen korsan teşkilatları vardır. Ancak Akdeniz'de Türk korsanları ile rekabet edebilen tek güç Saint Jean Şövalyeleri'dir.[18] İngiliz, Fransız ve Hollanda korsanları, daha çok Karayip Denizi’nde İspanya gemilerini hedef almıştır.

En büyük Türk korsanları olarak; Oruç Reis, Hızır Reis, Turgut Reis, Burak Reis, Murat Reis, Küçük Murat Reis, Koca Murat Reis, Karamürsel Bey, Piri Reis, Salih Reis, Seydi Ali Reis, Kemal Reis, Mezomorto Hüseyin Paşa ve Cezayirli Hasan Paşa sayılabilir.

Kaynakça

Dipnotlar

  1. Mübahat Kütükoğlu, "XVIII. Yüzyılda İngiliz Ve Fransız Korsanlık Hareketlerinin Akdeniz Ticareti Üzerinde Etkileri", Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Sayı 12, Yıl 1968, sf. 57–71.
  2. Jan Rogozinski, The Wordsworth Dictionary of Pirates, Wordsworth Reference, New York 1995, sf. 289.
  3. http://www.mbdincaslan.com/index.php/koseyazilari/item/61-korsanlar
  4. Kennet R. Andrews, Elizabethan Privateering: English Privateering During The Spanish War, 1585-1603, Cambridge At The University Press, Cambridge 1964, sf. 5-6.
  5. Yılmaz Öztuna, Tarih III, MEB Ank. 1972
  6. Kaptan Paşa'nın Seyir Defteri: Gazavât-ı Hayreddin Paşa, Seyyid Murâdi; Türkçeleştiren: Ahmet Şimşirgil. Babıali Kültür Yayıncılığı. İstanbul, 2003
  7. Ertuğrul Düzdağ, Barbaros Hayrettin Paşa’nın Hatıraları, c. I-II, İstanbul, 1973
  8. Zaman Gazetesi 23/09/04. İskender PALA
  9. Öztuna Yılmaz , Büyük Tarih Ansk , BATEŞ Yay. 1992
  10. Öztuna Yılmaz, Tarih III, MEB Ank. 1972
  11. Şenay Özdemir, Akdeniz hâkimiyetinde Osmanlı Devleti ve Korsanlık (1695- 1789)
  12. Halil İnalcık, Ottoman Policy and Administration in Cyprus After the Conquest, Ankara: 1969.
  13. Akıncı Sırrı, Hayat Tarih Mecmuası , Kasım 1969
  14. ÖztunaYılmaz,Yavuz Sultan Selim,BKY yay,İst 2006
  15. Gencer, Ali İhsan, Osmanlı Türklerinde Denizcilik, Osmanlı, VI, Ankara, 1999, s. 569–589
  16. Doğu-Batı Çatışması Ekseninde Anadolu'da Türk Denizciliğinin Başlaması", Sosyoloji Yıllığı, Kitap-12, (Semavi İyice'ye Saygı), Tarihte Doğu-Batı Çatışması, İstanbul, 2005, s.343-350.
  17. P.Erlanger, Charles Quint, Paris, 1981
  18. Read, Piers Paul (1999). The Templars
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.