Cami Baykut
Abdülkadir Cami Baykut (d. 1877, İstanbul veya Bağdat - ö. 5 Kasım 1949, İstanbul) (bazı kaynaklarda Cami Baykurt şeklinde geçmektedir), Türk asker ve siyasetçi.
Abdülkadir Cami Baykut | |
---|---|
TBMM Dahiliye Umuru Vekili | |
Görev süresi 3 Mayıs 1920 - 13 Temmuz 1920 | |
TBMM Reisi | Mustafa Kemal Atatürk |
Yerine geldiği | Yeni makam |
Yerine gelen | Hakkı Behiç Bayiç |
Türkiye Büyük Millet Meclisi 1. dönem milletvekili | |
Seçim Bölgesi | 1920 – Aydın |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | Abdülkadir Cami 1877 İstanbul veya Bağdat, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 5 Kasım 1949 (72 yaşında) Ankara, Türkiye |
Bitirdiği okul | Mekteb-i Harbiye |
Mesleği | Asker, siyasetçi |
Askerî hizmeti | |
Bağlılığı | Osmanlı İmparatorluğu |
Branşı | Osmanlı ordusu |
Hizmet yılları | 1896-1908 |
Rütbesi | Yüzbaşı |
TBMM 1. Dönemde milletvekilliği ve Mustafa Kemal Paşa'nın reislik ettiği I. İcra Vekilleri Heyeti'nin ilk iki ayında Dahiliye Vekilliği yapmış siyaset adamıdır. Bu anlamda Türkiye'nin ilk içişleri bakanıdır. İslami sosyalizme yakın görüşleriyle tanınmıştır.
Cumhuriyet'ten önce Osmanlı Devleti'nin Trablusgarp Eyaleti'nde asker olarak görev yaptı ve buradaki anılarını yazarak Osmanlı Afrikası hakkında önemli bir eser bıraktı.
Beşiktaş Jimnastik Kulübü kurucu üyesidir.
Hayatı
1876'da dünyaya geldi. Doğum yeri çeşitli kaynaklarda İstanbul olarak gösterilir ancak TBMM arşivindeki bir belgede Bağdat olarak görülür.[1] Babası Hacı Mehmet Münir Paşa, annesi Ayşe Hanım’dır. Ailesi tarafından verilen ismi “Abdülkadir” idi. Cami ismi, ünlü Trablusgarp kumandan ve valilerinden Recep Paşa tarafından İranlı filozof Molla Câmî'ye ithafen ismine eklendi ve Abdülkadir Cami ismi ile tanındı. Soyadı Kanunu’ndan sonra “Baykut” soyadını aldı, ancak kaynaklarda “Baykurt” olarak yazımı yaygındır.
Soğukçeşme Askeri Rüşdiyesi, Kuleli Askeri İdadisi ve Harp Okulu’nda öğrenim gördü. 1896 yılında Harp Okulu'nu bitirerek orduya katıldı.
Mezuniyetinin ardından, o zamanın muhalifleri için en uzak sürgün yeri olan Trablusgarp'a tayin edildi. Burada yaveri olduğu Vali Müşir Recep Paşa'nın koruması altında, sürgündeki genç mekteplileri İttihat ve Terakki cemiyetinde örgütledi.
1905-1906'da Fransızların güneydeki Canet vahasını işgali üzerine verilen görevle vahayı geri aldı. Hem komutan hem kaymakam olarak görev yaptığı Gat’ta iki yıl kaldı; kasabayı ve çevresinde yaşayan Tevarıklar’ı yakından tanıdı.[2] Ölümünden çok sonra yayınlanacak anılarına kaynak sağlayacak olan yoğun notlar tuttu. Notlarında mekânları, sosyal hayatı, farklı etnik grupların özelliklerini ve hayvanları betimledi.
Bu dönemde 1903 yılında Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün kurucuları arasında yer almıştır.
Siyasi Hayatı
Yüzbaşıyken II. Meşrutiyet ilan edilince askerlikten ayrıldı ve Fizan livasından Meclis-i Mebûsan'a seçildi. Meclis-i Mebusan 1. dönem ve Meclis-i Mebusan 2. dönemde Fizan mebusluğu yaptı. Mecliste İttihat ve Terakki Fırkası'nın Hizb-i Terakki adlı sol kanadının kurucularından biri oldu. Ancak İttihat ve Terakki'nin genel çizgisine aykırı düşünce siyaseti bıraktı; bir süre gazetecilik yaptı.
I. Dünya Savaşı'nda İzmir'de sansür memuru olarak görevlendirildi. Mondros Mütarekesi'nin ardından yeniden siyasete atıldı; İzmir'de Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin kurulmasında öncü oldu. Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı'na Aydın mebusu olarak seçildi; mecliste Anadolu hareketinin temsil edildiği Felah-ı Vatan grubunun başkanlığını yaptı. 16 Mart 1920'de İstanbul'un işgali sırasında İngilizler Osmanlı Meclis-i Mebusanı'na girince Ankara'ya kaçtı.
İlk TBMM'ye yine Aydın Mebusu olarak giren Cami Bey, 25 Nisan 1920'de geçici İcra Kurulu'na seçildi. 3 Mayıs-13 Temmuz 1920 tarihleri arasında kısa bir süre Dahiliye Vekilliği yaptı. Sol görüşlü olduğu için Mustafa Kemal Paşa ile aralarında bazı görüş ayrılıkları çıktı.
TBMM temsilcisi olarak Roma'ya gönderilen Abdülkadir Cami Bey’in, bu görevi birkaç ay sürdü. 27 Nisan 1922'de temsilcilik görevinin bittiği kendisine bildirildi; geri dönmeyince istifa etmiş sayıldı ve milletvekilliği sona erdi. Buna rağmen TBMM Londra Konferansı'na davet edildiğinde mevcut kadro içerisinde yer almıştır.
Son dönemi
Atatürk'ün ölümünden sonra yurda dönen Cami Baykurt, ölümüne kadar bazı gazetelerde köşe yazarlığı yaptı. 1945'ten itibaren yazıları Dikmen ve Görüşler dergisi ile Tan gazetesinde yayımlandı. Çıkardığı Yeni Dünya gazetesi beş sayı yayımlanabildi. Türkiye Emekçi Köylü Sosyalist Partisi kurma isteği gerçekleşemedi.
Robert Kolej'de tarih, Erenköy Kız Lisesi'nde Fransızca öğretmenliği yaptı.
Çok partili düzene geçiş sonrasında, 1948'de, aralarında Mareşal Fevzi Çakmak’ın da bulunduğu bir grup tarafından kuruluş girişiminde bulunan İnsan Hakları Derneği'nin Zekeriya Sertel ve Tevfik Rüştü Aras ile birlikte önderliğini yaptı.
5 Kasım 1949 tarihinde öldü.
Başlıca eserleri
Wikimedia Commons'ta Cami Baykurt ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- Trablusgarp’tan Sahra-yı Kebire Doğru, 1910.
- Osmanlılığın Atisi, Düşmanları ve Dostları, 1913.
- Osmanlı Ülkesinde Hristiyan Türkler, 1922; 1932; 2007, Karma Kitaplar).
- Son Osmanlı Afrikası'nda Hayat, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2009, ISBN 978-9944-88-722-9.
Kaynakça
Siyasi görevi | ||
---|---|---|
Önce gelen: Yeni makam |
TBMM Dahiliye Umuru Vekili 3 Mayıs 1920 - 13 Temmuz 1920 |
Sonra gelen: Hakkı Behiç Bayiç |