Ant-Man (film)

Dr. Henry “Hank” Pym, genç ve güzel Maria Trovaya ile evlidir. Maria, hükûmet muhalifi olduğu için ülkesinden iltica etmek zorunda kalmış bir ant-komünisttir ve ülkesindeki düşmanları tarafından aranmaktadır. Yeni evli çift, balayı için Maria’nın memleketi Macaristan’ı seçer. İşte tam bu sırada, Amerikan pasaportlarına güvenerek ülkeye giriş yapan Pym Ailesinin başına bir felaket gelir. Maria’nın tıpkı kocası Hank gibi bir bilim insanı olan babasının laboratuvarını yok eden komünist ajanlar, Pym çiftine de saldırır. Maria saldırıda ölür, Hank ise yaralı olarak kurtulur. Eşinin trajik kaybından sonra apar topar ABD’ye döner.

Hank Pym, ABD’ye döndükten sonra kendini çalışmalarına verir. Gelecek vadeden, biyokimya başta olmak üzere bilimin birçok alanında ileri derecede bilgiye sahip olan Dr. Hank Pym, araştırmaları sonucunda “Pym Parçacığı” adını verdiği parçacıkları keşfeder. Bu parçacıkları kullanarak yaptığı serum sayesinde ise nesnelerin boyutunu değiştirebilmektedir. Özellikle taşımacalık ve ticaret alanında bir devrim niteliğindeki bu buluşun sınırlarını kontrol etmek isteyen Pym, icadını kendi üzerinde dener. Sonuç ise şaşırtıcıdır: Hank Pym, serum sayesinde bir karınca boyutuna kadar küçülmüş; ancak fiziksel gücü normal bir insanla aynı seviyede kalmıştır! Mucit doktorumuz, bir süre sonra insanlık için bir mucize olabilecek keşfinin aynı zamanda çok tehlikeli de olabileceğini düşünür ve serumlarını yok eder.

Pym, araştırmalarının sürdüğü sırada ABD hükûmeti tarafından, bir grup bilim insanıyla birlikte yeni ve gizli bir projede görevlendirilir; fakat gruptaki diğer araştırmacılar, Rus gizli servisi olan KGB tarafından kaçırılır. İşte bu olay, onu tekrar serumlarını kullanmaya iter. Kendini bir karınca boyutuna getiren Doktor Pym, rehinelerin tutulduğu yere gizlice girer ve KGB ajanlarını haklar. Böylelikle Karınca-Adam olarak ilk resmî kahramanlığını yapmış olur.

Komünistlerden çektiğini başka hiçbir şeyden çekmeyen kahramanımız, çalışmalarının devamında, “sosyal” böcekler olan karıncaların bir çeşit elektrik dalgası yoluyla iletişim kurduklarını keşfeder. Bunun yanı sıra, serumu aldığında vücudunun yaydığı hormonlar karıncaları kendisine çektiğini öğrenmiştir. Bunu avantaja çevirmek için araştırmalarını yoğunlaştırır ve karınca kolonileri üzerine yaptığı araştırmalar sonucunda onlarla iletişime geçmesini sağlayacak elektrik dalgalarını üreten bir kask tasarlar. Böylelikle Hank Pym’in, dünyanın her yerinde rahatlıkla ulaşabileceği, küçük dostları olur. Eşek Arısı ile Karınca

Tıpkı karıncalar gibi sosyal canlılar olan arılar da Pym’in araştırmalarına konu olur. Pym, eşek arılarının birtakım özelliklerini, başka organizmalara aktarmanın yolunu bulur; ancak yeni bedenin bu özellikleri taşıyabilmesi için boyutunun Pym Serumu’yla küçültülmesi gerekmektedir. Pym, birkaç santim boyutunda, kanatlı ve vücudundan biyo-enerji topları çıkartabilen insanlar yaratmayı mümkün kılmıştır.

Hank Pym, araştırmalarını finanse etmesi için bir finansör ararken Vernon van Dyne adlı bir bilim insanıyla tanışır. Dış uzaydan dünyamıza açılması muhtemel kapılar üzerine araştırmalar yapan Van Dyne’in deneyleri beklenmedik bir sonuç verir ve dünyaya dev bir yaratık musallat olur. Yaratık önce kendisini dünyaya getiren kişiyi öldürür, ardından tüm şehri yıkım ve kargaşaya boğar. Vernon van Dyne’ın kızı, Janet van Dyne ise babasının intikamını almak için yanıp tutuşmaktadır. Babasının iş arkadaşı ve aynı zamanda hoşlandığı adam olan Hank Pym’in yanına giderek bu durumu ona anlatır. Durumun ciddiyetini ve Janet’in kararlılığnı gören Karınca-Adam, son buluşunu onun üstünde dener ve böylece Wasp (Eşek Arısı) doğar. İkili ilk iş olarak dış uzaydan gelen katil yaratığı öldürür. Daha sonra evlenecek ve Avengers’ın kurucu üyeliğini yapacak olan çiftin ilk yakınlaşması böylelikle gerçekleşir.

“Pym Parçacıkları” üzerine deneyler yapmaya devam eden Dr. Hank Pym geliştirdiği diğer serumu da suçla savaşırken kullanmaya karar verir. Pym, boyunu 3.5 metrenin üzerine çıkaran ve uzayan boyuna paralel bir biçimde fiziksel gücünü de arttıran bu serumu kullanarak kahramanlık yapmaya başlar. Kendine Giant-Man (Dev-Adam) ismini verir. Artık sevgilisi olan Wasp ile birlikte kahramanlık yapmaya bir süre daha devam ettikten sonra, kahramanlık işlerinin tehlikeli olduğuna kanaat getirir ve Janet’i de ikna ederek kabuğuna çekilir. Ölen eşi Maria’dan sonra ilk kez birinden hoşlanan ve onun güvenliğinden endişe eden Hank Pym, New York’ta münzevi bir yaşam sürmeye başlar.

Ancak, bu kabuğuna çekilme hali çok uzun sürmeyecektir. Pym’in sevgilisi Wasp denizler altının kayıp şehri Atlantis’ten gelip New York’a saldıran bir grup yağmacı tarafından kaçırılır. Wasp’ın kurtarılması işini tek başına Avengers’a bırakmak istemeyen Dev-Adam tekrar sahalara döner. Yeni bir kostüm ve yeni bir isimle büyüme serumunu kullanarak Wasp’ı kurtarmak için yola çıkan Pym, artık kendine “Goliath” (Câlût) demektedir.

Yeni kimliğiyle bir süre daha kahramanlığa devam eden Hank Pym, yıllar boyunca maruz kaldığı Pym Parçacığı etkisiyle artık seruma ihtiyaç duymadan, kendiliğinden fiziksel boyutunu değiştirebilmektedir. Hatta artık boyu 7.5 metreyi de aşabilmekte; ancak bu halinde çok uzun süre kalamamaktadır.

Doctor Hank Pym, Goliath ismiyle kahramanlıklar yaparken, bir yandan da çalışmalarını yeni bir alana kaydırır. Artık robot teknolojileri ve yapay zeka üzerine derin araştırmalar yapıyordur. Uzun süren araştırmaları nihayetinde, kendini geliştirebilen, yüksek zeka seviyeli bir robot icat eder. Pym, “Ultron” adını verdiği bu robotun dünyanın kaderini ne kadar büyük oranda etkileyeceğinin henüz farkında değildir. Ultron yaratıldıktan kısa süre sonra “babasını” hipnotize eder ve onun laboratuvarından kaçmayı başarır. Gizlice kendini güncelleyen ve sistemini yükselten Ultron, Avengers’ın en büyük ve en tehlikeli düşmanları arasında yer almayı başarır.

Ultron gibi tehlikeli bir varlığı yaratmış olmanın suçluluğu altında ezilen ve özgüvenini yavaş yavaş yitirmeye başlayan Dr. Hank Pym’in başına gelen talihsizlikler hayatının bu kısmında da onu rahat bırakmaz. Laboratuvar çalışmaları sırasında yaşadığı bir kaza sonucu tanımlanamayan gazlara maruz kalan doktorumuz, akıl ve ruh sağlığını da yitirmeye başlar. Şizofreni belirtileri iyice artarken, bu olay sonrasında bilinçaltındaki karanlıklar da iyice gün yüzüne çıkar. Onun için, Ultron’u dünyaya musallat eden başarısız bilim insanı Hank Pym artık ölmüştür. Ayrıca yıllar boyunca âşık olduğu kadına evlenme teklifi dahi edemeyen, âşık olduğu kadının çok zengin bir moda tasarımcısı ve ünlü bir süper kahraman olmasının hayatlarını olumsuz etkileyeceğinden korkan bir süper kahramanın kimliğini taşımayı da reddeder.

Yaşadığı bu derin travmalar sonucunda, Hank Pym, bu sefer yakınlarından orijinal kimliğini gizlemek kaydıyla yine, kendine yeni bir kimlik oluşturur: O artık Yellowjacket (Sarı Ceket) adıyla anılan ve Hank Pym’i kendi laboratuvarında öldüren bir süper insandır.

Avengers ekibi ise, dostları Hank Pym’in, Yellowjacket ismiyle anılan bir suçlu tarafından öldürülmesinin şokunu henüz atlatamamışken, yeni bir şokla karşılaşır: Yellowjacket, Wasp’ı kaçırmış ve bununla da kalmayıp Wasp’ı kendisiyle evlenmeye zorlamıştır. Ancak işin daha da ilginç kısmı, hiçbir psişik ya da büyüsel etki altında olmayan Wasp, bu teklifi kabul etmiştir! Avengers’ın kurucu üyesi, Dr. Hank Pym’in sevgilisi Wasp’ın, bir suçluyla evlenecek olması Avengers üyelerinin kafalarını çok karıştırsa da Janet Van Dyne, kendisini alıkoyan adamın aslında Hank Pym olduğunun farkına varmış, sevdiği adamın ruh sağlığına daha fazla zarar vermemek adına, onu Yellowjacket kimliğiyle kabullenmiştir.

Elbette ki, talihsiz olayların vazgeçilmez kahramanı Pym’in başına gelenler, buraya kadar olanlarla sınırlı kalmaz. Avengers Malikanesi’nin bahçesinde Wasp ile tam evleneceği sırada, nikâhı Circus of Crime (Suç Sirki) adlı, B- sınıf bir kötü adam takımı basar. Karmaşa sırasında Wasp’ın hayatının tehlikeye düştüğünü gören Hank Pym, bir anda geçmişteki kimliğini hatırlar ve ruh sağlığına yeniden kavuşur. Hank Pym, sevgili eşinin hayatını kurtardıktan ve kimliğini Avengers’a ve dostlarına açıkladıktan sonra, halihazırdaki ismini değiştirmeyerek Yellowjacket ismiyle Avengers’a -yeniden- katılır.

Yellowjacket Avengers’a katıldığında saha görevlerinden çok bilimsel araştırmalara ağırlık vermeye başlar. Bu süre içerisinde yeniden (!) süper kahraman ismini değiştirip Ant-Man olarak anılmaya karar vermiştir. Ancak bu değişim ona ne yazık ki -ve artık tahmin edilebileceği üzere- mutlu bir yaşam getirmez.

Yazının bu kısmına kadar Dr. Pym’in hayatına dair hiçbir şey öğrenilmemiş olsa bile, hayatında sürekli trajedinin ve bu trajediden sonra gelişen kimlik değiştirme refleksinin mevcudiyeti öğrenilmiştir diyor ve Karınca-Adam’ın yaşamını anlatmaya devam ediyoruz

Bilimsel araştırmaları uzun yıllar sürse de kariyerinin henüz başındayken keşfettiği Pym Parçacıkları’ndan ve başarısız, korkunç bir çalışma olan Ultron’dan başka kayda değer bir keşfi olmadığını düşünen Hank Pym’in psikolojisi yeniden bozulmaya başlar. Aile olarak gelirlerinin büyük bir kısmının da başarılı ve zengin bir modacı olan eşi Wasp’tan gelmesi, onu her geçen gün daha da sarsar. Kendine karşı duyduğu nefret ve özgüvensizliğin yanısıması ise eşine karşı takındığı sert davranışlar olarak tezahür eder. Pym, özgüvenini ve insanların saygısını yeniden kazanmak istemektedir. Bunun için çaresizce bir plan yapar: Tüm Avengers ekibinin, Avengers Malikanesi’nde olduğu bir gün, kendi tasarladığı robotlar malikaneye saldıracak ve onları yaratan kişi olan Pym, herkesin gözü önünde günü kurtaracaktır. Psikolojide “Hero Homicide Complex” denilen bu durum birçok çizgi romanda kendine yer bulmuştur. Wasp bunun bir delilik olduğunu söylese de Ant-Man bunu dinlemez ve çift arasında hararetli bir tartışma başlar. Ancak girdiği depresyon, Pym’i bunun ötesine de götürür: Tartışma sırasında Wasp’a tokat atar! Başarılı, gelecek vadeden bir bilim insanı ve Avengers’ın kurucu üyesi olan korkusuz kahraman, yakışıklı doktor Hank Pym, sinirlendiğinde eşini dövecek kadar düşmüş ve kendini kontrol edemez olmuştur.

Olaylar neticesinde, artık iyice kontrolü kaybeden Hank Pym’in, ekibin ortak kararıyla Avengers’tan ilişiğinin kesilmesine karar verilir. Janet van Dyne ile de boşanan Doctor Pym, sokaklarda beş parasız ve kimsesiz bir hayat sürmeye başlar. Bu dibe batma hali öyle korkunçtur ki; Hank Pym, para için kabul ettiği bir işin sonunun tehditlere varmasıyla Avengers’tan Adamantium çalmaya kadar düşer. Bu süreç zarfında gelişen olaylar sonucunda hırsızlık yapmaya mecbur bırakıldığı anlaşılır ve Avengers tarafından affedilir ve ekibe yeniden dahil edilir. Hank Pym ise yeniden -ancak son olmayacak şekilde- kendine farklı bir isim bulur. Bundan sonra “Dr. Pym, the Scientific Adventurer” olarak anılacaktır.

İşleri yoluna koyma doğrultusunda ilerleyen Hank Pym, bu sefer şeytanın bacağını kırmış gibidir; çünkü hem Avengers’la birlikte çalışmakta hem de eski eşi Wasp ile arasını düzeltme çabası iyiye gitmektedir. Ancak tahmin edilebileceği üzere, Hank Pym’in hayatındaki bu mutlu dönem uzun sürmeyecektir. Dünyanın “Secret Invasion” (Gizli İstila) ile karşı karşıya geldiği dönemde, Hank Pym bir trajedi daha yaşar. Uzaylı Skrull ırkı dünyaya sızmıştır ve dünyanın en ünlü süper kahramanlarının yerlerine geçmişlerdir. Dünya halkı, Skrull’lara karşı kazanılması zor bir mücadeleye girişmiştir. İşte, bu mücadele sırasında Janet Van Dyne (Wasp) ne yazık ki hayatını kaybetmiş, Dr. Hank Pym’in hayatına yeni bir travma daha eklemiştir. Doktor, bu olaydan sonra eski eşi Wasp’ın onurunu ve ismini yaşatmak üzere, Wasp adını almıştır.

Hank Pym’in orijin hikâyesi Çizgi romanların Gümüş Çağı’nın birçok tipik özelliğini yansıtmaktadır. Bugün, 21. yüzyıl okuyucusuna çok da derin gelmeyen hikâye işlenişi, klişe denilebilecek olaylar, senaryodaki şaşırtmalı sonların (plot twist) beklenebilir olması ve anti-komünist propaganda, dönemin çizgi romanlarında sık görülmekte olan ortak özelliklerdendir. Bunun yanı sıra, süper kahramanların insani problemleri olması gerektiği düşüncesinin revaçta olduğu bir ortamda yaratılan Hank Pym karakteri de dönemin modasından nasibini almıştır. Âşık olduğu kadını dövmeye gidecek ve her şeyini kaybedip meteliksiz olduğu için suça sürüklenecek kadar dibe vuran Pym, “İnsan süper bile olsa derdi bitmez” mesajını dönemin okuyucusuna sağlam bir şekilde vermiştir. Dönemin diğer karakterlerinden Tony Stark tedavi gören bir alkolik, Bruce Banner babası tarafından istismar edilmiş bir sinir hastası, X-Men üyeleri ise farklılıkları tarafından toplumdan dışlanan ve toplum tarafından nefret edilen bir azınlıktır. Süper kahramanların bu şekilde kusurlara olmasının sebepleri arasında karakterle okuyucu arasındaki empatik bağı kuvvetlendirme isteği yatmaktadır.

Ant-Man, Goliath, Giant-Man, Ultron, Wasp, Hank Pym isimleri arasından kendine seçtiği adı defalarca değiştiren Dr. Henry “Hank” Pym, belki de en sık isim değiştiren süper kahramandır. Bunun yanı sıra “Avengers Hakkında İlginç Bilgiler” adlı yazıda belirttiğimiz üzere, Hank Pym’in sevgilisi Wasp ise 400’den fazla kez kostüm değiştirerek kırılması güç bir rekoru elinde tutmaktadır.

Hank Pym, Yellowjacket kimliğiyle Avengers’a katıldığı sırada, Ant-Man kostümü ve maskesi ondan çalınmıştır. Hırsızlığı yapan Scott Lang’i Yellowjacket olarak takip eden Pym, onun aslında iyi bir adam olduğuna karar verir ve Ant-Man kostümünü kullanmasına izin verir. Böylelikle 2. Ant-Man, Scott Lang olur.

1960'larda yaratılan ve 50 yılı aşkın süredir çizgi roman dünyasında var olan bir karaktere ait derli toplu bir geçmiş hikâyesi bulmak oldukça güçtür. Buna karşın Marvel, 2012 yılında Avengers’ın bazı üyelerinin orijin hikâyelerinin anlatıldığı “Avengers Origins” adlı kısa bir seri çıkarmıştır. Serinin ilk çizgi romanında ise Ant Man & Wasp’ın tanışma ve ilk süper kahramanlık hikâyesi anlatılmıştır. Bu seri, ne yazık ki henüz Türkçeye çevrilmemiştir.

John Byrne ve David Michelinie, karıncaların bizim yemeklerimizi bizden izinsiz almalarına, ancak çoğu zaman onları hoş görmemizi farklı bir şekilde yorumlarlar ve 1979 yılında Marvel Premiere #47’de, Ant-Man ismini taşıyan ikinci karakteri yaratırlar. Bu karakter, hırsızlıktan hüküm giymiş ancak iyi halden dolayı salıverilmiş olan bir hırsız olan Scott Lang’ten başkası değildir.

Scott Lang, ailesini mesleği olan güvenlik uzmanlığıyla geçindiremeyen, bu yüzden hırsızlık yapan biridir. Ancak yakalanması ve hapse girmesiyle hayatı altüst olur. Eşi Peggy ondan ayrılır, biricik kızı Cassie ise tedavisi oldukça zor ve bir o kadar da masraflı bir kalp rahatsızlığına yakalanır (Hikâye tanıdık geldi mi?). Küçük Cassie’nin tedavisini sürdürebilecek çok fazla doktor mevcut değildir ve daha da kötüsü, Lang’in kızını iyileştirme ihtimali olan tek doktorun, Darren Cross adlı süper suçlu tarafından rehin alındığını öğrenir. Hapisteki iyi halinden dolayı salıverilen Lang, hayattaki en değerli varlığı olarak gördüğü kızının tedavisi için tek yolun yine eski yöntemler olduğuna kanaat getirir ve tekrar hırsızlığa döner.

Bir dönem Ant-Man ismiyle kahramanlık yapan, şimdilerde ise Yellowjacket ismini kullanan Doctor Hank Pym’in ofisine gizlice girer ve onun Ant-Man kıyafetini, kaskını ve özel kimyasallarını çalar. Çaldığı kostümle, doktoru rehin tutan kötü adamı haklayan Scott Lang, kızını tedavi ettirebileceği doktoru kurtarmış ancak yeniden bir suç işlemiştir. Kostümünü çaldığı Hank Pym’e, kendini affetmesini istediğini bildirip ondan aldığı eşyaları geri verirken bilmediği şey ise, kendisinin en başından beri Hank Pym tarafından izlendiğidir. Artık Yellowjacket ismini kullanan Hank Pym, Karınca-Adam kostümünün Scott Lang’te kalmasında ısrarcı olur. Böylelikle 2. Ant-Man, suçla ve suçlularla savaşmak üzere kahramanlık dünyasına adım atar.

Scott Lang, Ant-Man kimliğiyle dolu dolu bir kahramanlık dönemi geçirir. Yeri gelir Tony Stark ve Bruce Banner’la yeni icatlar yapıp onların kişisel sorunlarına çözümler getirir, yeri gelir Örümcek Adam’la bir olup onun düşmanlarını haklamasına yardım eder. Bu başarılarından dolayı Avengers’a dahil edilir. Lang, sadece Avengers’ın bir üyesi olmakla kalmaz. Bir dönem Fantastic Four’la çalışıp Dr. Doom’a karşı da savaşır. Bununla da kalmayıp Heroes for Hire’da Iron Fist ve ekibiyle de omuz omuza mücadele eder. Dünyayı dış uzaydan gelen Tanrısal ırk Celestial’lere karşı da “Defenders” ekibiyle birlikte mücadele eder. Defenders’ta, Doctor Strange, Hulk, Silver Surfer gibi, gibi tanrısallığa yakın olan kahramanların yanında boy gösterir. Kısa sürede Avengers’ın vazgeçilmez üyeleri arasına adını yazdıran Scott Lang, aynı zamanda ekibin en trajik anılarından birisinin de baş aktörüdür. Hayatıyla ilgili çarpıcı bir gerçeği öğrendikten sonra akli dengelerini yitirip gerçekliği bozmaya başlayan Scarlet Witch’in etkisiyle dünyada tuhaf olaylar gerçekleşir: Scott Lang’in, Avengers içerisinde hiç iyi anlaşamadığı Jack of Hearts aniden Avengers Malikanesi’nin önünde belirir. Onunla konuşmak için bahçeye çıkan Ant-Man’e çok da anlamlı gözükmeyen bir tehlike mesajı verdikten sonra, Jack of Hearts kendisini havaya uçurur. Patlamanın etkisiyle Avengers Malikanesi’nin yarısı yok olmuş ve görüldüğü kadarıyla Scott Lang ölmüştür. Bu trajik olay, “Avengers: Disassembled” (Avengers: Dağıldı) adlı serinin başlangıcını oluşturmaktadır. Söz konusu seri, ülkemizde Gerekli Şeyler tarafından Türkçe olarak yayınlanmıştır. Elbette ki ölümün asla bir son olmadığı (Ben Amca hariç) Marvel evreninde Scott Lang dünyaya geri gelmiş ve kahramanlıklarına devam etmiştir.

Ant-Man kostümü ve ismi, sadece Hank Pym ve Scott Lang tarafından kullanılmamıştır. SHIELD ajanları Eric O’Grady ve Chris McCarthy gibi isimler belirli süreler için Ant-Man olarak boy göstermişlerdir. Ancak her iki karakterin de sonu üzücü bir benzerlik taşımaktadır. O’Grady ve McCarthy, Ant-Man olarak görevleri sırasında ölmüşlerdir.