Çiğil

Çiğil veya Çiyil (Çince: 炽俟 veya 熾俟, Chìqí), 7.yüzyıldan beri Issık gölü etrafında oturan, Çinli tarihçilerin yazdıklarına göre "altı Chu(Çu) boyu"'na ait olan iki boy'dan veya Chumuhun, Chuyue ve Chumi boyları olabilirler, Çiğiller dine aşırı düşgünlükleri ile tanınırlar. İlk gelen bilgilere göre Çiğiller Mani dini, sonraki kaynaklara göre Nestorian Hıristanlığın tesiri altında kalmışlardır.

Yağma, Toxsı ve Çiğil'lerden bir bölüğün indikleri İla (İli Nehri).

7. yüzyıl ortalarında Çiğiller (Çince: Chuyue), Chumuls (Çince: Chumi) ve Karlukların (Çince: Gelolu) batı Türk Yagbusu olan Aru (Çince: Helu) Tang Hanedanlığına karşı yaptığı isyanla tanınır. Bu Yagbunun adı, Aru, Türk maniheizmce arïg sözü ile (arïg dïntar "saf rahip" gibi) özdeştir.[1].

Çiğil ve Yağma, ve diğer Türgiş, Toxsı (Tukhs)[2] boyları Orhon Türklerinden geriye kalanlar tarafından, birleşerek Karluk (Çince: 葛羅祿, Géluólù) birliğini kurdular, bu birliğin tahminen tarihçesi, 9. yüzyıldan beridir.[3]

İlk defa Çiğil'den "History of the Sui dynasty" (581-680) Chji-i < tšįək-iət < chigil bahsedilmiştir.[4].

Ortaçağ'da

Orta Çağ'a özgü kaynaklarda kaydedilen birçok yerleşim yerleri adları ırksal kökenlidir. Şehirlerin adlarından örnekler, Çiğilkand, Çiğil-balık[5] gibi ve Doğu Türkistan'daki Uygurlar[6] ve Yedisu bölgesinde Argu, Yağma, Çiğil, Barshan (Barsgan), Yemek Türk ırksal kökenden kaynaklanır. Çiğil ülkesinde, keza kul sözcüklü, Sikul adında şehir[7] kaydedilir. Eskiden, Doğu Pamir, Türk boyları tarafından yerleşim bölgesi haline getirilmişti, o nedenle yerel göllerin adlarının çoğunluğu Kara-kul, Rang-kul, Zor-kul, Shor-kul, Yashil-kul, Gas-kul, vb. gibileri Türkçe kökenlidir.[8]

Ebu Dülef

Ebu Dülef (Abū Dulaf al-Qāsim ibn ‘Īsā ibn Ma‘qil ibn Idrīs al-‘Ijlī)'in seyahatnamesinde Samanoğullarından II. Ahmet oğlu II. Nasr’ın zamanında (H. 300 - 331, M. 914 - 944) Buhara’dan Çin’e kadar bir seyahat etmiş ve bu fırsatla birçok Türk boylarının bulundukları yerlerden geçmiştir.

"Sonra “Çiğil” denilen kabileye geldik: Bunlar, yalnız arpa, burçak ve koyun eti yerler. Deve kesmezler, sığır eti yemezler ve bu cins hayvan ülkelerinde bulunmaz. Bunların giyimleri sof ile kürktür. Bu ikisinden başka bir şey giymezler."[9] Divân-ı Lügati't-Türk’de de Çiğillerin giydikleri şapkanın tiftik keçisinin yününden yapılmış beyaz renkli bir başlık olduğu ve buna "kiymaç bürk" denildiği tasvir edilmektedir. "Bunların içinde pek az Hristiyan vardır."

"Çiğiller umumiyetle parlak yüzlü insanlardır. Bunların nikâh hususunda nikâh mezhepleri, kendileri Mecusi[10] olmamakla beraber Mecusiler gibi geniştir. Kızları, kızkardeşleri ve sair mahremlari ile izdivacı kabul ederler. "Süheyl", "Zühal", "Cevza", "Benatı naiş", "Cedi" yıldızlarına taparlar. "Şarayi yemaniye" yıldızına "rabbül erbab" (Ulu tanrı) derler."[9]

"Bunlar geniş yürekli insanlardır. Kendilerinde fenalık fikri yoktur. Civarında bulunan bütün Türk oroglarını gözleri ve temaları bunlardadır."[9] Ebu Dülef Çiğillerin yemekleri, burada çıkan eşya ve evleri hakkında bilgi verdikten sonra "Bunların hükümdarları yoktur. Fakat emniyet, huzuru kalp ve asayiş mevcuttur. Bunların bulundukları ülkeyi kırk günde kattettik"[9] gibi Çiğilleri tanımlamıştır.

İsim kökeni

Divân-ı Lügati't-Türk'te isim kökeni;

Ananeye göre Zülkarneyn[11], “Argu” beldelerine vardığı zaman yağmursuz bulutlar çözülmüş ve yol fena halde çamur olmuştu. Zülkarneyn bundan o kadar güçlüğe uğradı ki Farsça "In chi gil ast?" = bu çamur nedir ki bundan kurtulamayız” dedi ve orada bina yapılmasını emir etti. Bunun üzerine “Çiğil” denilen kale yapıldı. İlk önce bu isim, kaleye verildi ve sonra Türklerden bu kalede oturanlara “Çiğiller” denildi ve bu isim bundan sonra intişar etti.

Çiğiller

Divân-ı Lügati't-Türk'te Çiğiller;

"Türklerden üç oymağın adıdır; birisi göçebedir, غُياَس Kuyas'ta otururlar. Kuyas[12] (Quyās), Barsgan'ın ötesinde bir kasabadır. İkincisi Tıraz (Talas) yakınlarında bulunan bir kasabada otururlar. Bunlara da yukardaki gibi "Çiğil" denir. Çiğil adının verilişinde esas şudur: ...... , Oğuzlar Ceyhun'dan Yukarı Çine kadar olan yerlerdeki bütün Türklere "Çiğil" adı verirler. Bu, yanlıştır. Üçüncüsü, Kaşgar'da bulunan bir takım köylerdir. Bu köylerin halkınada "Çiğil" derler;..."[13]

Ortaçağ yazarlarına göre, Çiğil Tarāz'dan insan sesi uzaklıktadır.[14][15]. Toxsı ve Çiğil ülkelerinde Saplığ Kayas, Ürünğ Kayas ve Kara Kayas üç şehir, bu adla anılır.

"Rûm ülkesine en yakın olan boy Beçenek'dir; sonra Kıpçak, Oğuz, Yemek, Başgırt, Basmıl, Kay(Kayı), Yabaku, Tatar, Kırkız(Kırgız) gelir. Kırgızlar Çin ülkesine yakındırlar.".[16] Ayrıca "Çomul boyunun kendilerinden bulunduğu çöl halkı ayrı bir dile sahiptir, Türkçeyi iyi bilirler. Kay, Yabaku, Tatar, Basmıl boyları da böyledir. Her boyun ayrı bir ağzı vardır; bununla beraber Türkçeyi de iyi konuşurlar. Kırgız, Kıpçak, Oğuz, Toxsı (Tukhs)[2], Yağma, Çiğil, Uğrak, Çaruk boylarının öztürkçe olarak yalnız bir dilleri vardır. Yemeklerle Başgırtların dilleri bunlara yakındır. .... Dillerin en yeğnisi Oğuzların, en doğrusu da Toxsı ile Yağmaların dilidir."[17] şeklinde tanımlanmıştır.

".... Bunun gibi Çiğiller ve başka Türklerce ﺫ‎ (Dhāl) olarak söylenen bu harfi "Rus" ve "Rum" ülkelerine kadar uzanan Bulgar, Suvar, Yemek, Kıfçak boyları, hep birden (ز z ) olarak söylerler. Öbür Türkler "ayak"a "اَذَق adhak ", bunlar "اَزَق azak " derler."[18]

Büyük Selçuklu Sultanı I. Melikşah zamanında Maveraünnehir’e yapılan seferde Karahanlı kuvvetlerini tarihçiler Çiğil adlandırmışlardır.

Araştırmalar

Yusuf Ziya Yörükân

Prof. Dr. Yusuf Ziya Yörükân bir araştırma yazısında;

Onuncu asırda Oğuzlar arasında başlayan Türkmen ve Çiğil telakkisi bugün Anadolu’nun muhtalif yerlerinde hâlen aynı süretle kullanılmaktadır. Anadolu’da bazı yerlerde Çiğil, diğer bazı yerlerde Giğil ve daha çok Gegel tarzında telaffuz edilen bu tabir, Anadolu Türkmenleri arasında tıpkı Kâşgarlı Mahmud’un verdiği izahatta gördüğümüz şekilde üç manada kullanılmaktadır.

  • Birincisi, Eskişehir’e tabi Sarıkavak’ta ve o civarda yerleşmiş olan genel boyu manasındaki asıl Çiğiler’in bakayesi bunlar olmak gerektir.
  • İkincisi, merkezi veya ocakları Sarıkavak’ta bulunan Çiğil ocağına tabi diğer oymaklar manasına ki Akhisar’daki Beyobası Gıgilleri ve hatta Türk Abdalları bu nevidendir.
  • Üçüncü de Türkmen olmayan manasına ki Tahtacıların kendilerine tabi “Alcı” oymağı haricindeki diğer Alcılara, “onlar Gegildir” demeleri keza Bala taraflarındaki Sünni Bayatların, Sünni olmayanlara Gegil demeleri bu manayadır.

Genel tabirinin müstakil bir boy manasına kullanıldığı bir Gegili aşıkın şu yakmasında da görülmektedir:

Sarısuya Gigil kurmuş otağı,

Harmandalı güzellerin yatağı.

Bala yugrulmuş ballar peteği,

Telli turnam Harmandalı döndü mü?[19]

Zeki Velide Togan

Yulduz (Yıldız) yaylasında ve Tekes havzasında yaşayan Yağma ve Çiğil boylarıdır.[20]

Faruk Sümer

Şimdiki Türkiye'de dört tane Çiğil isminde köyler vardır, bu demektir ki Moğol istilâsında bazı Çiğiller küçükasya'ya göç etmişlerdir.[21].

Şemseddin Seraceddin oğlu Kemalettin

Türkler, Çiğil kelimesini Kumçölü içinde kullanırlardı.[22]

Cevdet Yakupoğlu

Yirmi dört Oğuz boyunun neredeyse tamamı Kastamonu çevresinde yurt tuttuğu gibi, Alpı, Alpağut, Dânişmendli, Kıpçak, Karluk, Çiğil, Yağma gibi Türk boyları da Kastamonu’ya yerleşmişlerdir.[23] 1260’lı yıllarda Arap coğrafyacı İbn Said ( 'Ali ibn Musa ibn Sa'id al-Maghribi) bu kente "Türkmenlerin Başkenti" adını vermiştir. Yine onun kaydına göre, bu tarihlerde Kastamonu bölgesinde 100 bin çadır halkı yığılmıştır.[24] Kastamonu’da hâlen birçoğu yaşatılan Kayı, Bayat, Çavuldur, Kınık, Îğdir, Afşar, Kıyık, Büğdüz, Bayındır, Çepni, Karaevli gibi yer adları Oğuz iskânının mahiyetini çok iyi ifade etmektedir.

Günümüzde

Günümüzde birçok ilimizde örneğin Ankara, Afyon, Diyarbakır, Silvan, Maraş, Konya, Kastamonu ve Kayseri’de Çiğil köyleri vardır, bunlardan bazıları;

Notlar

  1. Ü. Zuev, "Early Türks: Sketches of history and ideology", Almaty, Daik-Press, 2002, sayfa 221, ISBN 9985-441-52-9
  2. http://www.kroraina.com/hudud/index.html 7 Aralık 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Hudud al-'Alam, The Regions of the World
  3. S. G. Klyashtorny, T. I. Sultanov, “States And Peoples Of The Eurasian Steppe”, St. Petersburg , 2004, sayfa 117, ISBN 5-85803-255-9
  4. Hamilton J. "Toquz-Oghuz et On-Uyghur." Journal Asiatique. No 250, 1962 sayfa 26
  5. Ancient Türkic dictionary, L. : Science LO, 1969. (DTL).
  6. Ḥamd-Allāh ibn Abī Bakr Qazvīnī Mustawfi, The geograpghical part of the Nujat al-Qulub (Nuzhat-al-qulūb) (composed in 740/1340), ed. by G. le Strange (GMS), Leiden-London, 1915. p. 10, 256, 260.
  7. Hudud al-Alam, sayfa 99.
  8. I. D. Edelman, place name of the Pamir . SNV, issue 16. М. 1975, sayfa 47.
  9. Abu Dulaf Misar bin Muhalhil, ar-risalatu-l-ūla sayfa 347 ve ar-risalatu-ṯ-ṯnaniat sayfa 362.
  10. Bakınız “Madjūs,” Enc. Islam, III, p. 97.
  11. Kuran'da Kehf suresi 83. ayet şöyledir; Wa Yas'alūnaka `An Dhī Al-Qarnayni Qul Sa'atlū `Alaykum Minhu Dhikrāan; Bir de sana Zülkarneyn hakkında soru soruyorlar. De ki: "Size ondan bir anı okuyacağım."
  12. kuyaş eski Türkçede; güneş; koyu sıcak, güneşin şiddetle vurması anlamına gelir.
  13. Atalay, Besim (2006). Divanü Lügati't - Türk. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi. ISBN 975-16-0405-2, Cilt I, sayfa 393
  14. Volin, 1960, sayfa 81-82.
  15. Ü. Zuev, "Early Türks: Sketches of history and ideology", Almaty, Daik-Press, 2002, sayfa 191, ISBN 9985-441-52-9
  16. Atalay, Besim (2006). Divanü Lügati't - Türk. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi. ISBN 975-16-0405-2, Cilt I, sayfa 28
  17. Atalay, Besim (2006). Divanü Lügati't - Türk. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi. ISBN 975-16-0405-2, Cilt I, sayfa 30
  18. Atalay, Besim (2006). Divanü Lügati't - Türk. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi. ISBN 975-16-0405-2, Cilt I, sayfa 32
  19. Prof. Dr. Yusuf Ziya Yörükân, "Onuncu Asır İptidalarında Yazılmış Olan Ebu Dulef Seyahatnamesine Nazaran Orta Asya’da Türk Boyları ve Bunların Dini Vaziyetleri.", Darülfünun İlahiyat Fakültesi Mecmuası (1932) 22: 51-64; (1932) 23: 39-52.
  20. Z. V. Togan, Umumî Türk Tarihine Giriş, sayfa 57.
  21. Faruk Sümer, "Oğuzlar", Ankara, 1967, sayfa 27
  22. Shamsiddin Sirojiddin ogly Kamoliddin, “Ancient Türkic Toponyms of the Middle Asia”, Tashkent, Shark, 2006, sayfa 62.
  23. Cevdet Yakupoğlu, "Kuzey-batı Anadolu’ya Türk Muhacereti ve Bölgede Bazı Türk Boy Adları", Kastamonu Eğitim, C. 9/2, Ekim 2001.
  24. Claude Cahen, Osmanlıdan Önce Anadolu’da Türkler, çev. Yıldız Moran, İstanbul 1979, s. 240.

Kaynakça

  • Hudud ul-'alam min al-mashriq ila al-maghrib (حدود العالم من المشرق الی المغرب)
  • Ebu Dülef (Abū Dulaf al-Qāsim ibn ‘Īsā ibn Ma‘qil ibn Idrīs al-‘Ijlī), ar-risalatu-l-ūla sayfa 347 ve ar-risalatu-ṯ-ṯnaniat sayfa 362.
  • Ahmad ibn Fadlān ibn al-Abbās ibn Rašīd ibn Hammād (أحمد بن فضلان بن العباس بن رشيد بن حماد‎) ma šahidat fi baladi-t-turk wa al-ẖazar wa ar-rus wa aṣ-ṣaqalibat wa al-bašġird wa ġirham sayfa 390.
  • Yakutu Hamevi (Yāqūt İbn 'A bd Allāh al-Rūmī al-Hamawī), Moʿǰam al-boldān.
  • Atalay, Besim (2006). Divanü Lügati't - Türk. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi. ISBN 975-16-0405-2.
  • Prof. Dr. Yusuf Ziya Yörükân, "Onuncu Asır İptidalarında Yazılmış Olan Ebu Dulef Seyahatnamesine Nazaran Orta Asya’da Türk Boyları ve Bunların Dini Vaziyetleri.", Darülfünun İlahiyat Fakültesi Mecmuası.
  • Çiğiller, Doç.Dr. Eşref Buharalı 3 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • Türkistan’ın Büyük Türk Boylarından Çiğiller ve Anadolu’da İskân İzleri, Yrd.Doç.Dr. Cevdet Yakupoğlu 2 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.