Türkiye'de sağ-sol çatışması

Türkiye'de sağ-sol çatışması, 27 Mayıs Darbesi sonrası sol düşüncelerin güçlenmesine karşı birleşen sağ görüşlü partilerin örgütlenmesiyle 1970'li yıllarda başlayan ve 12 Eylül Darbesi sonrası bitme eğilimi gösteren silahlı çatışma ve katliamlar dönemi. Görüş ayrılığı sonucu Türkiye'de ülkücüler sağcı, sosyalistler/komünistler ise solcu cephede kutuplaşmış, akabinde iç savaş ortamı oluşmuş, güvenlik güçleri ile mevzubahis cepheler arasında da kimi zaman çatışmalar yaşanmış ve birçok ölüm ile yaralanma olayı yaşanmıştır. Söz konusu sokak çatışmalarında ölü sayısı 1978 yılında bini, 1979 yılında 1500'ü buldu.[1]

Türkiye'de sağ-sol çatışması
Tarih1968–69
(Fikirsel çatışmalar)
1969–80
(Silahlı çatışmalar)
Bölge
Sonuç 12 Eylül Darbesi
Taraflar
Ülkü Ocakları
Ülkücü komandolar
Liseli Bozkurtlar
Rüzgâr Birliği
POL-BİR
THKO
TKP/M-L
MLSPB
Kurtuluş Hareketi
THKP-C
Devrimci Gençlik
Devrimci Liseliler
Devrimci Sol
Devrimci Yol
Halkın Kurtuluşu
Halkın Yolu
POL-DER
Emniyet Genel Müdürlüğü
Türk Silahlı Kuvvetleri

Bu çatışmaların akabinde silahlı mücadeleyi benimseyen PKK, DHKP-C, TİKKO ve Hizbullah gibi örgütler kuruldu.

Tarih

Yunanistan’da askerî darbe ile devrilen hükûmetin yerine gelen cuntacılar gelmiş, Türk nüfusun da olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti'ni Yunanistan'a dahil etmek arzusunda olan Yunan milliyetçisi cuntacılar tarafından 15 Temmuz 1974 Darbesi akabinde Kıbrıs'ta yaşayan Türklere baskı ve zulüm yapılması üzerine başbakanı CHP lideri Bülent Ecevit olan mevcut Türkiye hükûmeti 20 Temmuz 1974'te Kıbrıs Harekatı'nı gerçekleştirmiş, Kıbrıs Harekâtı öncesi yapılan 1973 Türkiye genel seçimlerinde %33.30 olan oy oranı bu hareket sonrası yapılan 1977 Türkiye genel seçimlerinde Bülent Ecevit ve CHP'nin oylarını %41.40'a artırdı. CHP ve sol harekâta karşı[2] meclisteki sağ partiler birleşerek "Milliyetçi Cephe" adıyla yeni bir harekât oluşturulmuş, bu cephede milis gücüyle öne çıkan MHP ve toplumsal düzenci Güven Partisi bütünleşmesi de dikkat çekmiş, akabinde sol ve sağ örgütler gerek siyasette gerekse örgüt temelinde silahlı militanlar yetiştirmiştir.

Şiddet olayları ve siyasi cinayetler

1970

  • 23 Kasım 1970: Ülkücü öğrenci Ertuğrul Dursun Önkuzu sol görüşlü öğrenciler tarafından camdan aşağı atılarak öldürüldü. Uzun bir süre intihar ettiği sanılan Önkuzu'nun ağır işkencelere maruz kaldığı ortaya çıktı.
  • 5 Aralık 1970: Ülkücüler, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi öğrencisi Hüseyin Aslantaş'ı Çapa Yüksek Öğretmen Okulu'nda başından vurdular; Aslantaş 9 Aralık günü öldü.

1977

  • 1 Mayıs 1977: Taksim'deki 1 Mayıs yürüyüşlerine ülkücüler tarafından ateş açıldı, 34 kişi öldü ve yüzlerce kişi yaralandı.[3][4]

1978

  • 16 Mart 1978: İstanbul Üniversiteli 7 öğrenci, üzerilerine atılan bombanın patlamasıyla hayatlarını kaybettiler.
  • 17 Mart 1978: Ümraniye Katliamı'nda MİSK üyesi 5 işçi öldürüldü.
  • 23 Mart 1978: Ali Osman Beydilli (21) ve Güven Bilgili (24), Adana’da akşam Mühendislik Yüksek Okulu’ndan çıkıp evlerine giderken iki ülkücünün silahlı saldırısında öldürüldü.
  • 24 Mart 1978: Sağcı örgütlerin üzerine giden Ankara Cumhuriyet Savcısı Doğan Öz öldürüldü.
  • 7 Nisan 1978: İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi hocalarından Doç. Dr. Server Tanilli'ye silahlı saldırı düzenlendi, Tanilli felç oldu.
  • 17 Nisan 1978: DP kökenli Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu, gelini ve iki torunuyla öldürüldü.
  • 17-20 Nisan 1978: Malatya'da yaşanan ve solculara ve Alevilere yönelik saldırılarda 8 kişi öldü, 100 kişi yaralandı.
  • 16 Mayıs 1978: Piyangotepe Katliamı’nda hedef alınan solculardan 7’si öldü, 13’ü yaralandı.
  • 11 Temmuz 1978: Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyelerinden ve Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı olan Doç. Dr. Bedrettin Cömert evinin önünde öldürüldü.
  • 4-5 Eylül 1978: Sivas'ta yaşanan ve solculara ve Alevilere yönelik saldırılarda 12 kişi öldü, 100’den fazla kişi yaralandı.
  • 8 Ekim 1978: Bahçelievler Katliamı’nda TİP üyesi 7 genç öldürüldü.
  • 20 Ekim 1978: İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bedri Karafakioğlu silahlı saldırıda öldürüldü.
  • 26 Kasım 1978: Karadeniz Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden ve 1977 seçimlerinde TİP milletvekili adayı olan Doç. Dr. Necdet Bulut silahlı saldırıya uğradı ve 8 Aralık 1978'de hastanede öldü.
  • 19-26 Aralık 1978: Maraş Katliamı'nda 120 kişi öldü, bini aşkın kişi yaralandı, 552 ev ve 289 iş yeri tahrip edildi.

1979

  • 1 Şubat 1979: Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi Nişantaşı'nda silahlı saldırıda öldürüldü.
  • 10 Eylül 1979: Türkiye İşçi Partisi Adana eski İl Başkanı ve Maraş Katliamı'nın müdahil avukatlarından Ceyhun Can, avukatlık bürosunda uğradığı silahlı saldırıda öldürüldü.
  • 11 Eylül 1979: Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Fikret Ünsal, Adana'da uğradığı silahlı saldırıda öldürüldü.
  • 18-19 Eylül 1979: Adana'da Yapı Meslek Lisesi'ni basan iki kişi, altı ülkücü öğretmeni öldürdü.
  • 19 Eylül 1979: Malatya Ülkü Ocakları eski başkanı Mürsel Karataş, Sultanahmet'te öldürüldü.
  • 23 Eylül 1979: Tarsus Cumhuriyet Savcısı Süreyya Eminsoy, Tarsus'ta öldürüldü.
  • 28 Eylül 1979: Solcu kimliğiyle tanınan Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul uğradığı silahlı saldırıda öldürüldü.
  • 2 Ekim 1979: Kars AP senatör adayı Salim Dursunoğlu Göle'de öldürüldü.
  • 16 Kasım 1979: Türkiye Öğretmenler Sendikası kurucusu, İstanbul TÖB-DER başkanı ve TKP üyesi Talip Öztürk, öğretmenlik yaptığı okulun çıkışında Ülkücüler tarafından öldürüldü.
  • 19 Kasım 1979: Ülkücü gazeteci-yazar İlhan Egemen Darendelioğlu çapraz ateşe alınarak öldürüldü.
  • 20 Kasım 1979: İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ümit Doğançay öldürüldü.
  • 3 Aralık 1979: Fedai Dergisi sahibi ve yazarı Kemal Fedai Coşkuner, İzmir'de öldürüldü.
  • 7 Aralık 1979: İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü profesörlerinden Cavit Orhan Tütengil, uğradığı silahlı saldırıda öldürüldü.

1980

  • 3 Şubat 1980: Maraş Katliamı'nın müdahil avukatlarından Halil Sıtkı Güllüoğlu öldürüldü.
  • 11 Nisan 1980: TRT program yapımcısı ve edebiyatçı Ümit Kaftancıoğlu Ankara'da öldürüldü.
  • 17 Nisan 1980: CHP Adana İl Başkanı Avukat Ahmet Albay, ülkücü Selahattin Büyüköztekin’e MHP il binasında verilen talimatla silahlı saldırıya uğradı; iki hafta sonra hastanede yaşamını yitirdi.
  • 27 Mayıs 1980: MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak Dev-Sol tarafından öldürüldü.
  • 28 Mayıs 1980: Çorum Olayları'nda solculara ve Alevilere yönelik saldırılarda 57 kişi öldürüldü, 100'den fazla kişi yaralandı.
  • 7 Haziran 1980: CHP Kayseri İl Başkanı Mustafa Kulkuloğlu öldürüldü.
  • 17 Haziran 1980: 11 Şubat 1980’de düzenlenen silahlı saldırıdan yaralı kurtulan CHP Nevşehir İl Başkanı Mehmet Zeki Tekiner, CHP üyesi Yavuz Yükselbaba’nın bakkal dükkanında, Mehmet Onur Miman ve Uğur Coşkun tarafından öldürüldü.
  • 24 Haziran 1980: Milliyetçi Hareket Partisi Gaziosmanpaşa ilçe başkanı Ali Rıza Altınok öldürüldü.
  • 15 Temmuz 1980: CHP İstanbul milletvekili Abdurrahman Köksaloğlu öldürüldü.
  • 19 Temmuz 1980: Eski Başbakan Nihat Erim İstanbul'da Dev-Sol tarafından öldürüldü.
  • 22 Temmuz 1980: DİSK eski Genel Başkanı Kemal Türkler İstanbul'daki evinden çıkarken öldürüldü.
  • 10 Ağustos 1980: Ankara'nın Balgat semtinde solcuların gittiği bir kahvehane ülkücüler tarafından tarandı.

1982

  • 16 Kasım 1982: TKP'nin İstanbul İl Sekreteri ve Merkez Komite üyesi Mustafa Hayrullahoğlu öldürüldü.

Gözaltında kaybolan kişiler

  • 21 Kasım 1980: DİSK Basın-İş Genel Başkanı gazeteci Faruk Eren, Saraçhane'de gözaltına alındı. Kendisinden bir daha haber alınamadı.

Eleştiriler

Kimi yazarlara göre bu tarihlerde gerçekleşen olaylar sağ-sol çatışmasından ziyade bir tarafın diğer tarafın saldırılarına direnme hareketleridir. Buna göre, o dönemki sol kesim Türkiye'nin bağımsızlığı için uğraşan gençlik kesimiydi ve bu ideolojiyi savunan insanların karşısında o günkü devlet yapısını kullanılarak sağ görüşteki genç kesim konulmuştu. Yani bu durum bir nevi çıkar çatışmasıydı.[5] Yine benzer görüşlere göre çatışmadan öte bir kaos durumu mevcuttu. Buna göre; bu kaosu yaratanlar devlet olanaklarını kullanıp rant sağlayan kişilerdi ve bu kişiler yarattıkları kaos ortamıyla kendi çıkarlarını korumaktaydı.[6]

Kaynakça

  1. Suavi Aydın, Yüksel Taşkın (2014). 1960'tan Günümüze Türkiye Tarihi (2014 bas.). İstanbul: İletişim Yayınları. s. 305. ISBN 978-975-05-1462-3.
  2. Mehmet Ali Birand. "12 Eylül - Saat İşlemeğe Başlıyor - Yakın Tarih Belgeseli". 25 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mayıs 2016.
  3. dmyfelsefe (2 Ağustos 2013). "70'lerde Sağ Sol Olayları- Sağ sol Kavgası Nasıl Başladı?". DMY Felsefe. 29 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ekim 2020.
  4. "Mehmet Ali Birand - 12 Eylül Belgeseli". www.google.com. 1 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ekim 2020.
  5. 12 Eylül Tanıkları Anlatıyor, 27 Ağustos 2010, Erişim tarihi: 19 Şubat 2017.
  6. İsmail C. Özkan. Sağ-sol yok, çıkar çatışması var! 19 Şubat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 5 Haziran 2015, Erişim tarihi: 19 Şubat 2017.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.