Roma-Sasani Savaşı (421-422)

Roma-Sasani Savaşı (421-422), Doğu Roma İmparatorluğu ile Sasani İmparatorluğu arasında bir çatışmadır. Casus belli, Hristiyanların Zerdüşt tapınaklarına karşı saldırılarına bir cevap olarak Sasani kralı V. Behram'ın Hristiyanlara zulmüdür.[2] Hristiyan Doğu Roma İmparatoru II. Theodosius savaş ilan etmiş ve bazı zafer kazanmıştır fakat iki güç, status quo ante kabülü üzerine bir barış anlaşması imzaladılar.

Roma-Sasani Savaşı (421-422)
Pers-Roma savaşları

Roma - Sasani sınırı
Tarih421-422
Bölge
Roma - Sasani sınırı (Persarmenia, Mezopotamya)
Sonuç Pers İmparatorluğu Hristiyanlığa, Roma İmparatorluğu da Zerdüştlüğe hoşgörülü yaklaşmaları üzerine anlaştılar.[1]
Topraklarda status quo ante.
Taraflar
Doğu Roma İmparatorluğu Sasani İmparatorluğu
Lahmîler
Komutanlar ve liderler
Ardaburius
Anatolius
V. Behram
Mehr Narseh
Al-Mundhir I ibn al-Nu'man

Arka Plan

421 yılında V. Behram, öldürülmesinden kısa süre önce babası hükümdarlığı boyunca Hristiyanların Zerdüşt tapınaklarına yönelik saldırılara karşı misilleme olarak zulme başlayan I. Yezdigirt'in yerine geçti ve babasının zulmüne devam etti, bu sırada birçok kişi öldü. Öldürülenlerin arasında Yezdigirt'in siyasi danışmanı ve önce Zerdüşt sonra Hristiyan olan İranlı Yakup'da vardı.

Zulüm gören Hristiyanlar, zulüm hakkında İmparator'a bilgi veren Konstantinopolis Piskopos tarafından memnuniyetle karşılandıkları Roma topraklarına kaçtılar. Doğu Roma İmparatoru II. Theodosius, dindar kızkardeşi Pulcheria tarafından derinden etkilenmiş ve Hristiyanlıkla daha fazla ilgilenmeye başlamıştı.

Roma-Sassani ilişkisinde zaten biraz sürtüşme vardı. Sassaniler bazı Romalı altın kazıcılarını işe almıştı, ama şimdi onları geri göndermeyi reddediyordu; dahası, Sassaniler Roma tüccarlarının mallarına el koydular.

Bu nedenlerden dolayı, Sassani elçileri, kaçakların geri dönmesini talep etmek için Roma sarayına ulaştığında, Theodosius barışı bozmayı ve onları geri vermekten ziyade savaş ilan etmeyi seçti.

Mücadele

Roma ordusunun baş komutanı Ardaburius tesadüfen İranlı Alan kabilesinden geliyordu. Ardaburius'un sefer için çok sayıda asker toplaması gerekiyordu. Bu nedenle Theodosius, Trakya Roma birlikleri Doğu'ya gönderilirken eyaleti Hunlardan korumak için bazı Pannonia Ostrogotların Trakya'ya yerleşmesine izin verdi.

Ardaburius, Anatolius'u orada asilere katılacağı Persarmenia'ya yollarken, kendisi Sasani topraklarına girip Arzanene'yi talan etti. Sasani ordusu generali Narses birliklerini Ardaburius'a karşı yürüttü ve Romalılar bir muharebeye girdi fakat yenilip, geri çekilmek zorunda kaldı. Narses, korumasız kalan Roma eyaleti Mezopotamya'ya saldırmayı planladı ve oraya hareket etti fakat Ardaburius düşmanın planını öngördü ve Mezopotamya'ya ulaştı.

Ardaburius takviye aldı[3] ve Nisibis kalesini kuşatma altına aldı. Behram, ancak Romalılar tarafından dağılmış olan Lahmî Arapları (Hîre hükümdarı al-Mundhir I ibn al-Nu'man) ile ittifak kurdu. Bu arada, Hunların Kralı Rua, Daçya ve Trakya'ya saldırmış ve hatta Konstantinopolis'i tehdit etmişti; Aynı zamanda, büyük bir Sasani ordusu Nisibis'e doğru ilerledi. İki cephede bir savaştan kaçınmak için, Theodosius Ardaburius'u geri çağırdı.

Theodosiopolis kuşatması

Bir Roma kilise kaynağına göre,[4] Sasaniler Theodosiopolis'i binlerce asker ve hatta kuşatma makinaları (kaynak bunu helepolis olarak adlandırmıştır) ile 30 gün boyunca kuşattılar. Kaynağa göre, Romalılar kuşatmaya yardım etmeyi denemediler fakat Havari Tomas'ın ismini alan ve bir mancınık sahibi olan şehrin piskoposu Eunomius, Sasani ordusunun az önemli kralını öldürünce Sasaniler kuşatmayı kaldırdılar.

Anlatımın belirgin dini temasına rağmen, metin Theodosiopolis'e başarısız Sasani saldırısına tanıklık eder. Ermenistan Theodosiopolis'i ise bu durumda kuşatma 421 olarak tarihlendirilebilir ancak Narses Mezopotamya ya da Osroene Theodosiopolis'inde ise bu durumda kuşatma Romalıların Nisibis'e çekildiklerinden sonra olarak tarihlendirilebilir.[5]

Barış antlaşması

422'de savaşı bitiren barış antlaşması magister officiorum Helio tarafından müzakere edilmiştir. Her şey savaştan önceki haline dönmüştür (status quo ante bellum). Her iki taraf, diğer tarafın Arap dönmelerini kabul etmemeyi[6] ve topraklarında dini özgürlükleri güvence altına almayı[7] kabul etmişlerdir.

Amida'nın piskoposu Acacius'un, kilisesinin altın ve gümüş tabakları, Perslerin zulmüne Hristiyan cömertliğin bir cevabı olarak, savaş sonrasında köle pazarında bulunan 7,000 İranlı esiri satın alarak anavatanlarına özgür gönderilmesiyle için yeterli bir meblağı elde etmek için erimesiyle ilgilidir.[8] Hikâye doğruysa Gibbon,[9] bunun barış sonucunu kolaylaştırdığını söyler.

Kaynakça

Özel
  1. Dictionary of Wars "In some minor battles in mesopotamia, Bahram's forces suffered defeat, and the king agreed to peace terms in which Christianity was tolerated throughout the Persian Empire. In turn, the Romans agreed to tolerate Zoroastrianism, the religion of Persia."
  2. "...in 419 or 420 a series of Christian attacks on Magian fire-temples provoked the Sasanian government to a savage persecution of Christians, which in turn led to war between the two empires in 421–422.The incidents that provoked the persecution are described in Persian Christian martyr acts preserved in Syriac, and in a corresponding account in Theodoret. The initial response of the Persian king was surprisingly lenient. Hearing that bishop Abda of Hormizd-Ardashir, or one of his priests, had destroyed a temple, he sent for him, complained “in moderate language,” and ordered him to rebuild the temple...When the ascetic Narsai was arrested for destroying a temple, the king even offered to drop the matter if Narsai would simply deny that he had done the deed. Abda refused to rebuild the temple, and Narsai refused to renounce his action. For their stubbornness, both were executed. At this point the king exhausted his patience and launched a general persecution against the church." There is no crime for those who have Christ: religious violence in the Christian Roman empire, University of California Press, 2005, pg. 196
  3. Among whom a unit in which was enlisted an obscure soldier, Marcianus, Emperor in 450, who however fell ill in Lycia and did not take part to the war (Theophanes, AM 5943).
  4. Theodoretus, V.37.6-10.
  5. Dodgeon, p. 258, n. 50.
  6. Malchus, fragment 1.4-7.
  7. Chr. Arb., 16.
  8. Edward Gibbon, The Decline and Fall of the Roman Empire, (The Modern Library, 1932), chap. XXXII., p. 1179
  9. Gibbon, Ibid.
Genel
  • Stephen Williams, Gerard Friell, The Rome that did not fall: the survival of the East in the fifth century, Routledge, 1999, 0-415-15403-0, p. 31.
  • Warren T. Treadgold, A history of the Byzantine state and society, Stanford University Press, 1997, 0-8047-2630-2, p. 90.
  • Michael Gaddis, There is no crime for those who have Christ: religious violence in the Christian Roman empire, University of California Press, 2005, 0-520-24104-5, pgs. 196-197

The most complete account of the war is preserved in Socrates Scholasticus, Historia Ecclesiastica VII.18, but some passages are included by Theodoret in his Historia Ecclesiastica. English translations of these sections are present in:

  • Michael H. Dodgeon, Samuel N. C. Lieu, Geoffrey Greatrex, The Roman Eastern Frontier and the Persian Wars, Part 2, CRC Press, 2002, 0-203-99454-X, p. 38-41.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.