Mehmet Şevket Eygi

Mehmet Şevket Eygi (7 Şubat 1933, Ereğli - 12 Temmuz 2019, İstanbul), Türk gazeteci, makale ve köşe yazarı.

Hayatı

Mehmet Şevket Eygi 7 Şubat 1933'te Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde ailesinin tek çocuğu olarak dünyaya geldi. İlkokul, orta okul ve lise eğitimini Galatasaray Lisesinde tamamladı. Galatasaray Lisesinde Abdi İpekçi, Mümtaz Soysal, Turgay Şeren, Memduh Gökçen onun okul arkadaşları oldu. Şevket Eygi Galatsaray Lisesinde mükemmel bir Fransızca öğrendi ve Orhan Şaik Gökyay, Nihat Sami Banarlı, Ahmet Kutsi Tecer gibi önemli hocalardan ders aldı.[1] 1952 yılında burslu[2] olarak Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini kazandı. Burada Cemal Süreya ve Sezai Karakoç'la birlikte okudu. Fakültede okurken Ankara'daki Fransız Kültür Merkezinde tercüman olarak çalıştı.[3] 1956 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra 2 yıl Diyanet İşleri Başkanlığı'nda mütercimlik olarak görev yaptı. Bir süre Ömer Nasuhi Bilmen'in özel kalem müdürü olarak çalıştı.[4]

Galatasaray Lisesi ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunudur.

Gazeteciliği

Çocukluğundan beri gazeteciliğe meraklı olan 6 yaşındayken abone olduğu Afacan ve Çocuk isimli dergileri annesine okutturan Şevket Eygi 1957 yılında 10 arkadaşı ile birlikte İslam adında bir dergi çıkarmaya başladı. 1966'da Bugün gazetesini çıkarmaya başladı.[5] 1969 tarihinde hacca gitmek amacıyla Türkiye'den ayrıldı. Hakkındaki davalar sebebiyle 6 yıl boyunca Suudi Arabistan'da, Ürdün, Lübnan ve Almanya'da yaşadı. 1974 yılında yurda döndükten sonra yayınladığı günlük Bugün Gazetesi ve haftalık Yeni İstiklal ve Büyük Gazete’nin kapanmasının ardından Son Havadis ve Son Çağrı dahil çeşitli yayın organlarında makaleleri yayımlandı. 1991 yılından itibaren ölümüne kadar Millî Gazete'de takvimden yapraklar başlıklı köşesinde yazılarını yazdı. Şevket Eygi, 12 Temmuz 2019 tarihinde İstanbul'da kalp rahatsızlığı sebebiyle tedavi gördüğü hastanede saat 22.30'da öldü.[6] Cenazesi 13 Temmuz 2019 tarihinde Fatih Camii'inde kılınan cenaze namazının ardından Merkez Efendi mezarlığında toprağa verildi. Cenaze namazına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Halûk Dursun, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Binali Yıldırım, bakanlar, bazı milletvekilleri, gazeteciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.[7][8]

Siyasi görüşleri

Genel olarak değindiği temalar arasında: Sabetaycılık, Osmanlı dönemi, Tasavvufi yaşam, Müslümanların geri kalmışlığı, mezhepsizlik ve bidat hareketleri, dinlerarası diyalog ve bunlara yönelik eleştirilerdir.

1960'lı yıllardaki Altıncı Filo'yu Protesto Olaylarını eleştirmiştir. Bu tutumunu 16 Şubat 1969 günü daha sonra Kanlı Pazar olarak adlandırılacak günde Bugün gazetesinde belirtmiştir:

"...Bilmiş olunuz ki, büyük fırtına patlamak üzeredir. Müslümanlar ile kızıl kafirler arasında topyekun savaş kaçınılmaz hale gelmiştir. İmtihan günleri gelip çatmıştır. Kaderden kaçmak, kurtulmak ne mümkün...Komünizm küfrüne karşı derhal silahlan. İslam'da askerlik ve cihad ihtiyari değildir, mecburidir. Allah ve ona kulluk borcunun içinde cihad farizasının da bulunduğunu bir an bile unutma. Stalin ve benzeri deccallerin piçleri olan kızıl veletler sokaklara dökülüp Türkiye'yi yıkmak isterlerse bütün Müslümanları karşılarında bulmalıdırlar... Onlarda taş, sopa, demir, molotof kokteyli mi var? Biz de aynı silahları kullanmaktan aciz değiliz...Herkes vazifeye koşsun, herkes komünizm küfrüyle savaşa hazırlansın. Komünistler ve onları destekleyen hain şahıs ve müesseseler kahr edilsin... Bir Müslüman yüz komüniste bedeldir. Müslümanlar, komünizmle çarpışan devlet kuvvetlerine yardımcı olsunlar...Not: "Bir şeyler" olursa, silahlar patlar patlamaz, vazifeye koşmaya çalışacağız. İnşallah kızıl kafirlerin, Deccal uşağı dinsizlerin tepelerine birer intihar uçağı gibi ineceğiz...

—Mehmet Şevket Eygi[9]

Millî Gazete'deki köşe yazılarından "Bellibaşlı Pakraduniler Kimlermiş!" adında örnek:

"Kaç kere yazdım bilmiyorum, yine de yazacağım:

Pakradunileri bilmeden, öğrenmeden, tanımadan modern Türkiyeyi anlamak mümkün değildir. Sadece Pakradunileri değil, diğer Kriptoları da bilmeliyiz. Düşmanlık yapmak için değil, bilmek öğrenmek için. Sabataycılar… Kaç kabileye ayrılır onlar?.. En fanatikleri kimlerdir? Yakubiler, Karakaşlar, Sabataycı olmayan Kripto Yahudiler… Sünnî görünenler… Alevî görünenler… Şu kılık değiştirmiş Kürt Yahudileri… Türklere milliyetçilik ve Türkçülük öğretmeye kalkan şu meşhur Tekin Alp… Nedir onun asıl adı? Moiz Kohen… Kitabında ne yazmış?.. Kahr olsun Şeriat!... Yüz cin fikirli kurnaz kültürlü Pakraduni on milyon Müslümanı parmağında oynatıyor… Sayın Müslümanlar, siz yatakta uyuyorsunuz bunu anladık da, ayakta niçin ve nasıl uyuyorsunuz, şunu bir anlatsanıza… Bunca tarihçimiz ve araştırmacımız var, niçin Pakruduniler konusunda ciddî araştırmalar, kitaplar, ilmî makaleler yazmıyor bu muhteremler? Bırakın şu ucuz, çocuksu, aptalca, eblehçe dilekleri: Ağabey bize belli başlı Pakradunilerin bir listesini verir misiniz?.. Adresleri ve telefon numaraları da verilsin, birer vesikalık fotoğrafları da eklensin mi? Medenî Müslümanlar ne yapar: İlmî araştırma enstitüleri, kurumları tesis eder, kütüphaneler arşivler bilgi depolama işi… Yıllar süren analizler… Yedi sekiz dil bilen uzmanlar… Sonra sentez yapılır, çeşit çeşit kitaplar yazılıp yayınlanır ve toplum uyarılır.

Ayakta uyuyanların işi değildir bu! Bir kedi, kocaman bir köpeği pençeleyip kaçırdı hikâyelerine benzemez bu! Pakradunileri yazmak için Gerchom Scholem, Abraham Galanti gibi ilim adamları lazımdır. Galanti kaç lisan biliyordu, haberiniz var mı?.. On iki lisan biliyordu. Aramice, eski İbranice, Ermenice ve daha neler neler. Az İngilizce bilmekle ilmî araştırma yapılmaz. Medresede okumuş Elmalılı Hamdi efendi mükemmel Osmanlıca, mükemmel Arapça, mükemmel Farsça ve mükemmel Fransızca bilirdi. Galanti, güçlü bir araştırmacı olduğu içindir ki, bizim şu harf devriminden kısa bir müddet önce “Arabî Harfleri Terakkimize Mâni Değildir” kitabını yayınlamıştı. Yahudi olmasaydı işi dumandı. Akrabalık bağıyla ipe çekilmekten kurtulmuştu. On milyonlarca Müslüman içinde, ilmî ve tarihî araştırmalar yapacak derecede İbranice bilen kaç kişimiz vardır? Sokak, çarşı pazar, otel resepsiyonu İbranicesini kasd etmiyorum; ilmî araştırma, edebiyat İbranicesi diyorum. 2015 yaklaşıyor. Mükemmel Ermenice bilen, Ermeni kültürünü öğrenmiş kaç uzman yetiştirdik? Kaç ilmî eser yazdık Ermeni iddialarını çürütmek için. İlmî araştırma yapmak camilere modern helalar yapıp kullananlardan para almaya benzemez. Çok rica ediyorum, bari şu cümleyi ezberleyelim: Başta Pakraduniler olmak üzere ülkemizdeki Kripto Yahudileri ve Kripto Hıristiyanları öğrenmeden, bilmeden bugünkü Türkiyeyi anlamamız mümkün değildir. Anlamak istemeyenlere de bir çift sözüm olacak: Öğrenmek istemiyorsanız Cemaat-İktidar savaşı dedikodularını çılgınca takip etmeye devam ediniz. Oğlum Mehmed, bu yolda devam et…

—Mehmet Şevket Eygi[10]

Tenkit

Soner Yalçın tarafından yazılan Bay Pipo adlı eserde Eygi'nin olayların azmettiricisi olduğu iddiası üzerine, Eygi yazar ve yayıncı hakkında suç duyurusunda bulunarak dava açmış ve kazanmıştır.[11]

Eserleri

Eserlerinden bazıları şöyle sıralanabilir:

  • Gıybet İlleti
  • İslami Konular
  • Bir Kaç Yazı
  • Namazı Dosdoğru Kılmak
  • Yahudi Türkler Yahut Sabetaycılar
  • Ehl-i Sünnet'i Savunuyorum

Ailesi

  • Eygi hiç evlenmemiştir ve çocuğu yoktur.

Kaynakça

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.