Kapital
Ekonomi Politiğin Eleştirisi alt başlıklı kitap, Karl Marx'ın en önemli yapıtlarındandır. Toplam üç cilttir. 2. ve 3. ciltler Marx'ın ölümünden sonra dostu ve çalışma arkadaşı Friedrich Engels tarafından notlarının düzenlenmesi sayesinde yayınlanabilmiştir.
Marx, Kapital'de öncelikle "kapitalist toplumun en temel hücresi" olarak gördüğü "meta"nın çözümlenmesinden başlayarak kapitalist üretim ilişkilerini bütün boyutlarıyla inceler.
Kapital, Türkçeye ilk olarak Osmanlı döneminde Ceride-i Felsefiye dergisinde özetleştirilerek Sermaye adıyla çevrilmiş, cumhuriyet dönemindeki ilk çevirisi de yine aynı adla 1933'te gerçekleştirilmiştir. Tamamen Türkçeye çevrilmesiyse Prof. Dr. Mehmet Selik tarafından Almanca aslından 1965 yılında yapılmış ve Sol Yayınları tarafından Aralık 1965'te basılmıştır.
Kapital, Cilt 1
Kapital Cilt 1, Karl Marx tarafından 1867 yılında yazılmış,kapitalist üretim biçiminin ekonomik yasalarının, sosyalist üretim biçiminin öncüsü olduğunu ve sınıf mücadelesinin kapitalist toplumsal üretimden köken aldığını ortaya koymak amacıyla siyasi ekonomi olarak kapitalizmin eleştirel bir analizidir. Kapital Cilt 1, 14 Eylül 1867 tarihinde yayımlandı ve Das Kapital'in Marx'ın hayatta iken yayımlanan tek cildi bu oldu. Haziran 2013 yılında Komünist Manifesto ile beraber UNESCO'nun Dünya Mirası Programı'na kayıt edildi.[1]
Birinci Kısım: Meta ve Para
İlk üç kesimde meta, ekonomik değer, değişim değeri ve paranın kökeni hakkında yoğun teorik bir tartışma yapılmaktadır. Marx'ın yazdığı gibi "Tüm bilimlerde başlangıçlar her zaman zordur... dolayısıyla metanın analiz edildiği bölüm bu nedenle en üst düzeyde zorluğu içerecektir. " Modern okur, Marx'ın "1 ceket eşittir 20 yarda ketenbezi" gibi tariflerini anlamakta zorluk çekmektedir. Profesör John Kenneth Galbraith şu bilgiyi dikkatimize sunmaktadır: "O yüzyılda sıradan bir yurttaşın ceket satın alması günümüzde bir insanın otomobil veya hatta ev alması ile karşılaştırılabilecek bir harekettir."
Birinci Kesim: Metanın İki Öğesi: "Kullanım-Değeri" ve "Değer"
Giriş
Marx analizine "meta"yı tanımlayarak başlar.Metanın bir insanın her türlü istek veya ihtiyacını karşılayan bizden bağımsız bir şey olduğunu anlatır. Marx metanın kullanım değeri denilen bir özelliği olduğunu söyler. (17. yüzyıl İngiliz yazarlarında "kullanım değeri" yerine "bedel" ve değişim değeri yerine de "değer" kelimelerinin sıklıkla kullanıldığı görülür. John Locke (1691, Faiz İndiriminin Sonuçları Üzerine Bazı Düşünceler,sayfa 28): "Herhangi bir şeyin doğal bedeli, insan hayatının ihtiyaçlarını karşılamak ve rahatlığını sağlamak açısından kendi uygunluğuna karşılık gelir.") Metanın kullanım değerini ne kadar kullanışlı olduğu ile belirlenmektedir. Marx kullanım değerinin sadece "kullanım ve tüketim sırasında" belirlenebileceğini söyler. Metanın kullanım değeri belirlendikten sonra, meta el değiştirdiğinde ortaya çıkan değişim değeri tespit edilmektedir. Bunu, değişimde karşılık olarak kullanılan diğer metaların miktarları ile açıklamaktadır. (Guillaume-François Le Trosne, Fransız ekonomist, 1846'da şunu yazmıştır: "İki eşya arasında değişim değerindeki oranı belirleyen değer iki şeyin üretim sürecinin ölçümüdür.") Tahıl ve demir örneği vermektedir.
Kullanım değeri; Değişim değeri
Aralarındaki ilişkiye bakılmaksızın, her zaman belli bir miktar demir için belli bir miktar mısır değiş tokuşunda bir eşitlik olacaktır. Bu örneği bütün metaların başka metaların belli miktarlarıyla değiş tokuş edilebilmesini sağlayan benzer bir öze sahip olduğunu göstermek için vermektedir. Aynı zamanda insanın bir metanın değişim değerini ona sadece bakarak veya onu inceleyerek belirleyemeyeceğini açıklar. Değişim değeri sadece maddesel değildir. Değişim değerini belirlemek için insanın metanın diğer metalarla değiş tokuşunu görmesi gerekmektedir. Marx metanın bu iki yönünün birbirinden bağımsız olarak tartışılamayacak şekilde hem ayrışmış hem de bütünleşmiş olduğunu ifade etmektedir. Marx bir şeyin kullanım değerinin kalite açısından, değişim değerinin ise miktar açısından değişebileceğini söylemektedir.
Marx bir metanın değişim değerinin onun değerinin tanımı olduğunu açıklayarak devam etmektedir. Değer bütün metaları birbiriyle ilişkilendirmektedir böylece hepsi birbiriyle değiş tokuş edilebilmektedir. Bir metanın değeri "bir toplum içinde sık rastlanan ortalama yetenek derecesi ve emek yoğunluğu ile o toplum için normal olan üretim şartları altında herhangi bir kullanım değerini üretmek için gereken emek süresi" diye tanımlanan toplumsal olarak gerekli emek zamanı ile belirlenmektedir. Dolayısıyla, Marx, metanın değerinin, birçok nedene bağlı olarak meydana gelen emek verimliliğine göre gelişim ya da değişiklik gösterdiği için sabit kalmadığını açıklamaktadır.
Kaynakça
- "Arşivlenmiş kopya". 6 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2017.