Kızılırmak Deltası

Kızılırmak Deltası, diğer adıyla Bafra Ovası, Kızılırmak'ın Karadeniz'e döküldüğü yerde, taşıdığı alüvyonlarla oluşturduğu, delta ovası ve sulak alanlar kompleksidir. Samsun ilinde Ondokuzmayıs, Bafra ve Alaçam ilçeleri sınırlarındadır. 56.000 hektarlık alanıyla Türkiye'nin en büyük deltalarındandır.

Kızılırmak Deltası
Alan türü Sulak alan
Devlet Türkiye
Şehir Samsun
İlçe Bafra
Koordinatları 41°36′K 36°05′D
Kapladığı alan 560 km2
İnternet sitesi kizilirmakdeltasi.com
kulturportali.gov.tr/turkiye/samsun/gezilecekyer/kizilirmak-deltasi-kus-cenneti
samsun.bel.tr/tesis/kus-cenneti
19mayis.bel.tr/foto/kizilirmak-deltasi-kus-cenneti.html
Belirlemeler
Resmî ad Kızılırmak Deltası
Belirleme 15 Nisan 1998
Referans no. 942[1]

Genel özellikleri

Toplam alanı 56.000 hektar olan deltanın yaklaşık 11.600 hektarını sulak alan ekosistemleri ve bu sistemlerle ilişkili habitatların bulunduğu doğal ve yarı doğal alanlar oluşturmaktadır. Bu alanların 11.580 hektarını açık su yüzeyleri, tatlı ve tuzlu su bataklıları, ıslak çayırlar ve mera alanları, 2.330 hektarını kumsallar ve kıyı kumulları, 3.100 hektarlık orman alanının ise 1.850 hektarını subasar ormanı, 1.250 hektarını geniş yapraklı orman alanları oluşturmaktadır. Deniz, ırmak, göl, sazlık, bataklık, çayır, mera, orman, kumul ve tarım alanları gibi farklı yaşam alanlarını (habitatları) bir arada bulundurması, deltanın eşine az rastlanır derecede önemli biyolojik çeşitliliğe sahip olmasını sağlamıştır. Delta'nın kıyı kesiminde 200-300 metre uzunluk ve 7–8 m yüksekliğe ulaşan kumullar bulunur[2].

Delta özelliğini kaybetmemiş Karadeniz kıyısında bulunan tek sulak alandır. Alanın 22.000 hektarı 1998 yılında Ramsar alanı ilan edilmiştir. 5174 hektarı Yaban hayatı geliştirme sahası ilan edilmiştir. 1994 yılında su kuşları yaşam alanı olduğu belirlenmiştir[2].

Hidroloji

Kızılırmak Nehri, Sivas İli, İmranlı İlçesinin doğusunda yer alan Kızıldağ’dan (3025 m.) doğarak, Sivas, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale, Çankırı ve Samsun il sınırları içinde yaklaşık 1.355 km yol kat ettikten sonra Bafra Burnu’ndan Karadeniz’e ulaşır.

Anadolu'nun içlerinden Karadeniz'e taşıdığı alüvyonlarla Delta'yı oluşturan Kızılırmak Nehri, ülkemizdeki Fırat Nehri'nden sonra ikinci en büyük drenaj havzasına (82.180 km²) sahiptir. Nehrin 1962 - 2006 yılları arasındaki ortalama debisi 188,08 m³/sn'dir.

Kızılırmak Deltası'nın da içinde bulunduğu Bafra Ovası ve yakın çevresi 1.810,84 km²’lik drenaj alanına sahip olup hidrolojik olarak sekiz tane alt havzadan oluşmaktadır.

Kızılırmak Nehri dışında deltadaki sürekli akarsular, Bafra Ovası’nın doğusundaki Engiz ve Piliç Çayı ile Darboğaz ve Mera dereleri, batısındaki İlyaslı Çayı ile Bedeş, Gökçesu, Söğüt­lük, Gökçeboğaz ve Uluçay (Alaçam) dereleridir. Uluçay Deresi’nin ortalama debisi 2.304 m³, Engiz Çayı ve Boytar kanalının ortalama debisi ise sırasıyla 2.317 m³ ve 6.963 m3' tür.

Kızılırmak Deltası’nın batı ve doğu sahilinde, delta ve kıyı oluşumunu meydana getiren do­ğal şartlar, farklı büyüklüklerde göllerin meydana gelmesini sağlamıştır. Kızılırmak Deltası’nın doğu sahilinde, Balık Gölü, Uzun Göl, Gıcı Göl, Tatlı Göl, Altınlı Göl, Paralı Göl, Cernek Gölü, Liman Gölü, Tuzlu Göl ve Sülüklü Gölü yer alırken batı sahilinde ise Karaboğaz Gölü ve Mülk Gölü yer almaktadır.

Deltadaki sulak alan ekosistemleri geçmişte Kızılırmak Nehri'nin düzenli taşkınları ve deniz bağlantılarından giren sularla beslenirken, nehir üzerine yapılan barajlar ve taşkın önleme seddeleri nedeniyle taşkınlar önlenmiş ve doğal beslenimleri durmuştur. Özellikle kuşaklama kanallarının inşasından sonra ve drenaj sularının da iletim kanalıyla denize tahliye edilmesi, yeterli beslenememeden dolayı zamanla göllerdeki suyun çekilmesine ve kuruma riskinin artmasına sebep olmuştur. 

İklim özellikleri

Kızılırmak Delta 2021 kuraklığı

Kızılırmak Deltası’nın iklimi, Samsun ikliminin tüm özelliklerini taşımaktadır. Genellikle ılıman bir iklime sahip olan Samsun’da iç kesimler ve sahil şeridinde iklim iki ayrı özellik göstermektedir. İç kesimlerde Akdağ ve Canik Dağları’nın etkisi izlenmektedir. Sahil şeridi boyunca (Şehir merkezi, Terme, Çarşamba, Bafra, Alaçam, Ondokuz Mayıs, Tekkeköy ve Yakakent) Karadeniz ikliminin etkileri görülür. Bunun için sahil şeridinde, yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı, ilkbahar ise sisli ve yağışlı geçmektedir. 

Samsun İli Uzun Dönem İklim Özellikleri (Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü)
Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık
Uzun Yıllar İçinde Gerçekleşen Ortalama Değerler (1950 - 2015)
Ortalama Sıcaklık (°C) 7.2 7.1 7.9 11.4 15.6 20.3 23.3 23.5 20 16.1 12.4 9.3
Ortalama En Yüksek Sıcaklık (°C) 10.9 11.1 12 15.3 19 23.7 26.5 27 23.9 20.1 16.7 13.1
Ortalama En Düşük Sıcaklık (°C) 4.2 3.9 4.7 8 12.1 16.2 19.2 19.7 16.5 12.9 9.2 6.4
Ortalama Güneşlenme Süresi (saat) 2.5 3.2 3.3 4.3 6.2 8.2 8.5 8.2 6.2 4.4 3.4 2.4
Ortalama Yağışlı Gün Sayısı 13.5 13.5 15.4 14.2 12.7 9.4 5.8 6.3 9.9 12.2 12 12.9
Aylık Toplam Yağış Miktarı Ortalaması (kg/m²) 68.1 57.5 63.3 57.1 48.7 45.9 32.2 39.7 51.4 80.6 83.8 78
Uzun Yıllar İçinde Gerçekleşen En Yüksek ve En Düşük Değerler (1950 - 2015)*
En Yüksek Sıcaklık (°C) 24.2 26.5 33.6 37 36.4 37.4 37.5 35.2 38.3 38.4 31.4 28.9
En Düşük Sıcaklık (°C) -8.1 -7.4 -7 -2.4 2.7 9 13.4 14 7 1.5 -2.8 -4

Jeomorfoloji ve jeoloji

Kızılırmak Deltası ve yakın çevresinin jeomorfolojik birimlerini üç temel grupta toplamak mümkündür. Bunlar; Güncel delta düzlüğü (Bafra kıyı ovası); eski (Pleyistosen) delta seviyeleri ve güneydeki plato yüzeyleri olarak özetlenebilir.

Kabaca 0–25 m yükselti aralığında, ortalama % 0,8 eğime sahip erken ve geç Pleyistosen ile Holosen alüvyonlarından oluşan güncel delta düzlüğü, yüzölçümü (561 km²) itibarı ile Anadolu yarımadası üzerindeki üçüncü büyük kıyı ovası niteliğindedir. Eski Kuvaterner delta çökelleri Kızılırmak Nehri’nin deltaya girdiği Bafra Boğazında, doğu ve batı yakalardaki taraçaları olarak tanımlanırlar. Geç Kuvaterner yaşlı birimler ise güncel çökeller olup, sulak alanları da içine alan ve kıyıya kadar devam eden düzlükler olarak dikkati çeker. Güncel delta düzlüğü ya da Bafra kıyı ovası olarak tanımlanan bu morfolojik birim, Holosen yaşlıdır. Deltanın güncel şeklini alması, son Buzul Çağı sonrası MÖ 5600 tarihlerinde Karadeniz’in günümüz seviyesine ulaşmasından sonra gerçekleşmiştir.

Kaynağını 3025 m yükseltiye sahip Kızıldağ’dan alan, 1355 km uzunluğa sahip ve kabaca 78650 km²'lik alanı drene eden Kızılırmak, bu delta ovasının oluşumundaki temel hidrografik faktördür. Özellikle deltanın kök kısmında örgülü karakteri gösteren Kızılırmak, birkaç metrelik leveleri (taşkın setleri) ile dikkati çekmektedir. Ayrıca, batıdan itibaren; Alaçam Deresi, Gökçeboğaz Deresi, Mandra Çayı, Bedaş Çayı ve Kızılrmak doğusunda ise Andarallı Dere, Kumsal Çayı, Karaköy Deresi, Fındıcak Dere, Beylik Dere, Karadere Çayı deltanın oluşumunda katkıda bulunan diğer dere ve çaylardır.

Kıyı ovasının batısında Karaboğaz Gölü, doğusunda ise Liman Gölü, ve Gernek Gölü ve Balık Gölü lagün gölleri, önemli morfolojik öğelerdendir. Bu göller, Kızılırmak Nehri tarafından getirilen ince kırıntılı malzemenin (alüvyon) kıyı boyuna akıntılarla doğuya doğru depolanması sonucu kıyı ardı kum setlerinin ilerlemesi ile oluşmuştur. Karaboğaz Gölü lagününü Marda ve Bedaş Çayları besler. Deltanın doğusundaki Liman, Gernek ve Balık Gölleri ise aslında bir tek sulak ortamın lagünleri olup, bu sulak ortam içinde, mevsime bağlı olarak irili ufaklı başka göller de bulunur. Andarallı Dere, Kumsal Çayı, Karaköy Deresi bu sulak ortamın önemli besleyenleridir.[3]

Delta'nın kıyı kesiminde 200-300 metre uzunluk ve 7–8 m yüksekliğe ulaşan kumullar bulunur. Bu kumullar lagünler ile kıyı alanını birbirinden ayırmaktadır.

Kızılırmak Deltası ve yakın çevresindeki diğer belirgin morfolojik ünite ise “Eski Delta Seviyeleri”dir. Bu ünite gerek yükselti değerleri ve gerekse çökel dokuları dikkate alındığında farklı yükseltilerdeki bölümden oluştuğu anlaşılmaktadır. 25–35 m, 50–60 m ve 90–120 m yükselti kademeleri olarak ayırtlanabilen bu morfolojik birimler Kızılırmak boyunda akarsu taraçaları olarak, deltanın kök kısmında ise eski delta yüksek seviyeleri olarak tanımlanabilir. Bu birim genel olarak killi, kumlu ve çakıllı malzemelerden oluşmuş olup, akarsu taraçası niteliğindeki örnekleri daha fazla yuvarlak çakıl ve kum, kaba kum vb. taneli malzemeler içermektedir. 25–35 m yükseltilerdeki alçak seviyeler genel olarak değişik boyutlardaki kumlar ile beraber kil ve benzeri ince taneli çökeller ile karışık bir çökel dokuya sahiptir. Daha yüksek kademeler ise kil, kum ve çakıllarla birlikte, bu birimleri yer yer örten ya da karışık olarak bulunan güneydeki eosen karbonatlı ve magmatik birimlerin kırıntılarının da yer aldığı farklı yükseltilerdeki seviyelerdir.. Kızılırmak Deltası ve yakın çevresindeki üçüncü belirgin morfolojik birim ise deltanın güneyindeki platoluk alandır. Genel olarak; 150–350 m yükselti seviyelerindeki alçak plato yüzeyleri ile 500–800 m yükselti değerlerine sahip daha yüksek plato yüzeyleri olarak sınıflandırılabilir. Deltanın güneyindeki alt-orta Eosen yaşlı magmatikler ve karbonatlı çökeller ile daha yüksek seviyeleri temsil eden Üst Kretase yaşlı magmatik ve karbonatlı çökellerin kayaç gruplarını oluşturduğu bu yüksek saha, Kızılırmak ve kolları ile diğer kısa boylu dere ve kolları tarafından yarılarak parçalanmıştır..[4]

Habitat özellikleri

Kızılırmak Deltası’nda Bern Sözleşmesi kriterlerine göre tehdit altında üç ana habitat tipi bulunmaktadır. Bunlar, Öksin tuzcul bataklıkları, Güney Karadeniz sabit kumulları, Güneydoğu Avrupa dişbudak, meşe, kızılağaç ormanlarıdır. Kızılırmak Deltası Yönetim Planı Alt Projesi kapsamında yapılan çalışmalar sonrasında delta kapsamında 14 habitat tipi belirlenmiştir[5].

Kızılırmak Deltası'nda subasar çayır ekosistemi
  • Acı göl aynası: Tuzluluk oranlarına göre yapılan değerlendirmede Balık, Uzun, Cernek, Liman, Karaboğaz ve Mülk gölleri acı göl olarak sınıflandırılmıştır. Liman Gölü’nde zengin vejetasyon yapısı Characeae familyası türleridir.
  • Tatlı göl aynası: Tatlı ve Gıcı gölleri tatlısu gölleridir. Deltanın doğusundaki göllerde Potamogeton cinsine ait birçok tür ve diğer su bitkileri görülür. Göl kıyılarında Phrag- mites australis, Thypa sp. ve Juncus acutus görülür.
  • Akarsu: Kızılırmak Nehri’nin yatağını, yakın çevresinde kopuk şekilde yer alan ga­leri ormanları içerir.
  • Sazlık alanlar: Phragmites australis, Typha angusttfolia ve yer yer Schoenoplectus lacustris topluluklarını içerir.
Kızılırmak Deltası'nda Subasar Orman Ekosistemi
  • Islak çayırlar: Yılın belli dönemlerinde göllerin yakın çevresindeki çayırlarda sular birikmektedir. Bu çayırlar göllerin güneyindeki yıl boyu suya doymuş olan toprakta gelişen Paspalum paspalodes çayırlığıdır. Bu türün haricinde göllerde ve tuzcul bataklık alanlarda yaşayan bitki türleri de burada görülmektedir. Sulak çayırlar gerek yaban hayatı yönünden gerekse deltada otlayan mandalar ve diğer büyük ve küçükbaş hayvanların beslenmesi yönünden oldukça önemlidir.
  • Tuzlu bataklıklar: Juncus littoralis, Artemisia santonicum, Tamarbc sp., Vitex agnus castus gibi boylu hafif tuzlu çalı bataklık topluluğu ile tuzluluğun arttığı yerlerde Sali- comia europaea baskın tür gruplarını içerir.
  • Karışık geniş yapraklı subasar ormanlar: Geleriç Ormanında yer alan Fraxinus angustifolia, Frangula alnus, Quercus robur ve Smilax excelsa türlerini barındıran mevsime bağlı subasar ağaç topluluklarını içerir. Baskın tür dişbudaktır (Fraxinus angustifolia).
Kızılırmak Deltası'nda ıslak çayır ekosistemi
  • Karışık geniş yapraklı ormanlar: Genelde Quercus robur ve Carpinus betulus türle­rinin delta içinde dağınık olarak bulunan küçük topluluklarını içerir.
Kızılırmak Deltası'nda kumul ekosistemi
  • Kıyı kumulları: Batı yakasındaki kumullar, deltanın doğu yakasında bulunan ku­mullara göre daha yüksek ve geniştir. Doğu yakası kumullarının en geniş olduğu bö­lüm Cernek Gölü çevresidir. Kıyı kumulları üzerinde genelde sütleğen türleri (Euphorbia sp.), kum zambağı (Pancratium maritumum) ve sığırkuyruğu türleri (Verbascum sp.) baskın olarak görülür. Kıyılardaki çakıllı kumullarda (primer kumullar) ise Euphor­bia paralias, Medicago marina, Eryngium maritimum, Xanthium strumarium, Parı cratium maritumum, Juncus acutus, Salsola kali ve Tournejortia sibirica türleri görülür.
  • Kumul çalı toplulukları: Hippophae rhamnoides ve Paliurus spina christii yüksek kumul çalılığını, Rubus sarıctus ve Juncus littoralis kumul çalılıklarını oluşturur. Ayrıca Cemek Gölü ve sahil arasında kalan kesimde Laurus nobilis’in hakim tür olduğu 6-8 metre boylanan ağaçlık grubu gözlenmektedir.
  • İç kumul otsu bitki toplulukları: Sahil bandının iç kısmındaki kumullarda kumul çalı ve ağaçlığının yanı sıra özellikle Cernek Gölü civarında ağaçlıkların arasında olu­şan düzlükleri kaplayan otsu kumul bitki toplulukları vardır. Bu topluluk daha kum bir kum üzerinde gelişmekte, tek yıllık türlerin bol olduğu zengin bir kompozisyon göstermektedir.
  • Tarım alanları: Tarım alanlarında genelde tahıl ve pirinç üretimi yapılmaktadır. Tarla içi ve kenarı, segetal toplulukları (tanım alanlarında istilacı türlerden oluşan ge­çici topluluklar) ile yol ve kanal kenarlarındaki ruderal toplulukları (tahrip edilmiş, çöp ve çakıl gibi atıklarla kirlenmiş topraklar üzerinde gelişen toplulukları) içerir.

Flora

Kum Zambağı
Göl Soğanı

Kızılırmak Deltasında, 355 bitki türü tespit edilmiştir. Bunlardan  Rhaponticum serratuloides (Asteraceae), Ambrosia maritima (Asteraceae) ve Pancratium maritimum (Amaryllidaceae)  IUCN kategorilerine göre ulusal ölçekte nesli tehlike altında (EN), Jurinea kilaea (Astaraceae), Galanthus rizehensis (Amaryllidaceae), Leucojum aestivum (Amaryllidaceae) ve Thelypteris palustris (Thelypteridaceae) ise ulusal ölçekte hassas (VU) bitki türleridir. Rhaponticum serratuloides, Kızılırmak Deltası dışında ülkemizde yalnızca Sakarya Nehri vadisinde bulunmaktadır. Kızılırmak Deltası Thelypteris palustris bitkisinin ülkemizdeki 3. kaydının yapıldığı alandır. Diğer iki kayıt Bolu ve Sakarya civarındandır. Galanthus rizehensis bitkisinin ülkemizden bilinen diğer noktası Trabzon'dur. Jurinea kilaea ise Karadeniz kıyılarında (İstanbul, Sakarya ve Kırklareli illerinde)  birkaç lokalitede bulunmaktadır. Akdeniz ve Batı Karadeniz kıyı kumullarında geniş yayılım göstermesine rağmen soğanlarının toplanması ve kumulların turistik faaliyete açılması yüzünden nesli “Tehlike altında” (EN) olan kum zambağı (Pancratium maritimum) da Kızıl­ırmak Deltası’nda bulunan önemli bitki türleri arasındadır. Tıbbi öneme sahip olan ve ticareti yapılan göl soğanı (Leucojum aestivum), Kızılırmak Deltası’ndaki önemli türler arasındadır.

Kızılırmak Deltası yukarıda belirtilen nesli tehlikede ve nadir bitki türlerin barındırmasından dolayı ülkemizdeki Türkiye'nin Önemli Bitki Alanlarının tespiti çalışmasında 122 Önemli Bitki Alanı’ndan biri olarak değerlendirilmiştir[6].

Kuş türleri

Kızılırmak Deltası'nda kuş gözlem evi

Kızılırmak Deltası, uzun yıllardan beri kuş varlığı açısından son derece önemli bir alan olmuştur. Alanda bugüne kadar 352 kuş türü gözlenmiştir. Bu, 465 kuş türü tespit edilen ülkemiz kuşlarının yaklaşık % 76’üne karşılık gelmektedir. Bu sayı bugüne kadar bir alanda tespit edilmiş en yüksek sayıdır.

Delta, ender ya da nesli tehlikede kuş türlerini barındırmanın yanı sıra özellikle göç sırasında Karadeniz'i doğrudan aşan kuş türleri yönünden büyük önem taşımaktadır. Sonbaharda Karadeniz'i aşarken neredeyse tüm enerjisini tüketen ve bitkin düşen kuşların sığınabileceği ve uzun göç yolculuklarına devam edebilmeleri için yeniden enerji depolayabilecekleri Karadeniz'in güneyindeki en önemli alandır. Aynı şekilde İlkbahar göçlerinde kuzeye yuvalama alanlarına dönen kuş türleri için zorlu Karadeniz yolculuğuna çıkmadan önce dinlenebildikleri ve enerji depolayabildikleri en önemli beslenme ve barınma alanıdır.

Delta, temsil ettiği bölgede (Batı Palearktik Bölge) tespit edilen kuş türleri ve yoğunlukları bakımından çok özel bir yere sahiptir. Ilıman iklim koşulları, zengin besin varlığı ve korunaklı alanlara sahip olması nedeniyle kalabalık su kuşu grupları kışı deltada geçirmektedir.

Bölgede göç sırasında önemli sayılarda küçük karabatak (Phalacrocorax pygmeus, en fazla 88), küçük akbalıkçıl (Egretta garzetta, en fazla 3200), çeltikçi (Plegadis falcinellus, en fazla 590), dikkuyruk (Oxyura leucocephala, en fazla 1246), küçük martı (Larus minutus, en fazla 41.000) ve akkanatlı sumru (Chlidonias leucopterus, en fazla 3000) izlenebilir. Aynca 10.000’den fazla kıyı kuşu da delta üzerinden göç etmektedir[7].

Kış aylarında yaklaşık olarak 50.000-100.000 adet su kuşu Delta'da barınmaktadır.

1992 yılı araştırması sonucunda tüm deltada yaklaşık 88’i kesin olmak üzere 140 kuş türü­nün kuluçkaya yattığı belirlenmiştir[8]

2006 ve 2007 yıllarında yapılan araştırmada tespit edilen 214 kuş türünden 80 türün Deltada kesin ürediği saptanmıştır. 28 türün yüksek üreme olasılığı ve 90 türün ise üreme olasılığı olduğu gözlemlenmiştir. Deltada görülen 109 türün ise alanda üre­mediği tespit edilmiştir[9]

Alanda üreyen önemli kuş türleri balaban (Botaurus stellaris), erguvani balıkçıl (Ardea pupurea) karaleylek (Ciconia nigra), kaşıkçı (Platalea leucorodia), boz ördek (Anas strepera), çıkrıkcın (Anas querquedula), Macar ördeği (Netta rufina), elmabaş patka (Aythya ferina), pasbaş patka, (Aythya nyoca), küçük orman kartalı (Aquila pomarina), turna (Grus grus), saz horozu (Porphyrio porphyrio), uzunbacak (Himantopus himantopus) kocagöz (Burhinus oedicnemus), bataklık kırlangıcı (Glareola pratincola), çizgili ötleğendir (Sylvia nisoria).

Kızılırmak Deltası leyleklerin ülkemizde koloni halinde kuluçkaya yattığı birkaç alandan biridir. Yine Geleriç Ormanı ve Sarıköy yakınlarındaki orman alanı balıkçıllar için ülkemizdeki önemli kuluçka alanlarındandır. 

Koruma alanları

Kızılırmak Deltası’nda yaban hayatı ve yaşam alanlarını korumaya yönelik çeşitli sınırlara sahip farklı koruma statüleri belirlenmiştir. Alanda Doğal Sit, Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ve Ramsar alanı statüleri bulunmaktadır.

Kızılırmak Deltası'nın en önemli yaban hayatı yaşam alanlarından biri Cernek Gölü ve çevresini kapsayan yaklaşık 4.000 hektarlık alan 1979 yılında Yaban Hayatı Koruma Sahası olarak koruma altına alınmıştır. 2005 yılında statü değiştirilmiş ve 5.174 hektarlık alan olarak Yaban Hayatı Geliştirme Sahası haline getirilmiştir. Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu'nun 4. maddesine dayanılarak çıkarılan ‘Yaban Hayatı Koruma ve Geliştirme Yönetmeliği’ne tabidir.

Kızılırmak Deltası’nın büyük bir kısmı 21.04.1994 tarihinde I. Derece ve kısmen de III. Derece olmak üzere Doğal Sit ilan edilmiştir.

1996 yılında yapılan 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında, sulak alan ekosistemi ve sistemle ilişkili habitatlar dikkate alınarak, sulak alan koruma bölgeleri (mutlak koruma, ekolojik etkilenme ve tampon bölgeler) belirlenmiş, her bir bölge için koruma ve kullanım esaslarını düzenleyen özel plan kararları geliştirilmiştir.

15 Nisan 1998 tarihinde ise Sulak Alanların Korunması (Ramsar) Sözleşmesi Listesine dahil edilerek alanın ekolojik karakterinin aynen korunacağı uluslararası düzeyde de taahhüt edilmiştir.

Sulak alan ekosisteminin tamamı ile sistemle ilişkili doğal karakteri korunmuş habitatları da kapsayan 21.700 hektarlık alan 15 Nisan 1998 tarihinde Sulak Alanların Korunması (Ramsar) Sözleşmesi Listesine dahil edilerek alanın ekolojik karakterinin aynen korunacağı uluslararası düzeyde taahhüt edilmiştir. Kızılırmak Deltası uluslararası öneme sahip sulak alan belirlenmesi için geliştirilmiş kriterlerden tamamına yakınını karşılamaktadır.

Kızılırmak Deltası 2016 yılında UNESCO Dünya Mirası (DM) Geçici listesine alınmıştır, asıl listeye dahil olması için Samsun Büyükşehir Belediyesi, Samsun Valiliği, UNESCO Türkiye Millî Komisyonu ve diğer ilgili kurumların yoğun çabası sürmektedir. Bu çabaların olumlu sonuçlanması durumunda, Kızılırmak Deltası doğal özellikleri bakımından ülkemizden Dünya Mirası Listesine giren ilk bölge olma özelliğine kavuşacaktır.

Kaynakça

  1. "Kizilirmak Delta". Ramsar Sites Information Service. 20 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Nisan 2018.
  2. "KIZILIRMAK DELTASI" (PDF). SAMSUN İL ÇEVRE DURUM RAPORU 2013. 11 Aralık 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Aralık 2014.
  3. Turoğlu, H., 2010, “Kızılırmak Deltası ve yakın çevresinin jeomorfolojik özellikleri ve insan yaşamındaki etkileri”. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Anadolu Araştırmaları XIX/1-2006: 99-111. İstanbul.
  4. ARDOS,M. Türkiye’de Kuaterner Jeomorfolojisi Çantay kitabevi. İstanbul
  5. Vural, M., Bilal Şahin, Aslan, S. (2007). Flora, 116 - 125. Kızılırmak Deltası Sulak Alan Yönetim Planı Alt Projesi 1. Bölüm Raporu. Doğa Derneği, Ankara
  6. Özhatay, N., Byfield, A., Atay, S. (eds.) Türkiye'nin Önemli Bitki Alanları.,  WWF Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), İstanbul.
  7. Yarar, M. ve Magnin, G. 1997. Türkiye’nin Önemli Kuş Alanları. Doğal Hayatı Koruma Derneği. İstanbul.
  8. Hustings F, Van Dijk K (1994). Bird Census in Kızılırmak Delta, Turkey, in Spring 1992. Nijmegen, the Netherlands: WIWO
  9. GÜRSOY, A., 2007. “Kuşlar”.Kızılırmak Deltası Sulak Alan Yönetim Planı Alt Projesi 1.

Konuyla ilgili yayınlar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.