Fenerbahçe (futbol takımı) 1993-94 sezonu

Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümü nedeniyle Cumharbaşkanlığı ve Başbakanlık Kupaları 1993-94 sezonunun başına ertelendi. 1992-93 sezonunun Türkiye Kupası yarı finalisti Fenerbahçe, Türkiye 1. Futbol Ligi üçüncüsü Trabzonspor'la karşılaştı (Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı lig ve kupa şampiyonu Galatasaray ile lig ve kupa ikincisi Beşiktaş oynadılar). Türkiye'nin ilk kadın başbakanı Tansu Çiller'in de izlediği karşılaşmada tempo genel olarak durgun seyretti. İki takımın zaman zaman yakaladıkları pozisyonlar sonuçsuz kalınca normal süre 0-0 sonuçlandı. Uzatmaların ikinci yarısında sağ kanattan çok organize bir atak geliştiren Fenerbahçe Bülent'un ortasına Mecnur'un kafa golüyle maçın tek golünü attı ve bu kupayı yedinci kez müzesine götürdü (son olarak 1989'da Galatasaray'ı 3-2 yenerek kazanmıştı). Sarı-lacivertli takım maçta baştan sona Türk oyuncularla mücadele etti.

Sezona baştan aşağı yenilenmiş genç kadrosuyla giren Fenerbahçe, ilk beş haftada Gençlerbirliği ve Kayserispor deplasmanlarında mağlubiyetten kıl payı kurtulmak suretiyle 5 maçta 3 galibiyet ve 2 beraberlik aldı. 6. haftada ışıklandırılan Fenerbahçe Stadı'nda Galatasaray ile gece maçında karşı karşıya gelen takım, ezeli rakibini 2-0 yenerek sıralamada Kocaelispor'un ardından ikinciliğe yükseldi. 8. haftada ise Trabzonspor'la 1-1 berabere kalmasına rağmen, Kocaelispor'un deplasmanda Galatasaray'a 5-4 yenilmesiyle liderliğe oturdu. Ancak, arka arkaya alınan Bursaspor ve Kocaelispor beraberlikleriyle koltuğunu Galatasaray'a kaptıran Fenerbahçe, Uche Okechukwu ve Brian Steen Nielsen takviyeleriyle sonraki iki haftayı 6 puanla kapatsa da, Samsunspor deplasmanında ilk yenilgisini aldı ve liderin 6 puan gerisine düştü. 14. haftadaki kader maçında ligde 3,5 senedir deviremediği Beşiktaş'ı 1-0 geriye düştüğü maçta Uche'nin 90+3. dakikada attığı golle 2-1 yenmesi, bir hafta sonra da Galatasaray'ın Bursaspor deplasmanından puansız dönmesiyle tekrar lige tutundu. Beşiktaş'ın yıllar sonra aldığı bu yenilgi, dokuz sezon üst üste ilk ikide yeraldıktan sonra ilk kez şampiyonluk yarışının dışında kalınmasıyla, başarılı teknik direktör Gordon Milne'nin de siyah-beyazlı takımdaki kariyerinin sonu oldu.

İkinci yarıda hem lider Galatasaray, hem de ikinci Fenerbahçe ilk dört maçlarını kazandılar. Derbi arifesinde Galatasaray Kardemir Karabükspor ile, Fenerbahçe de Bülent Uygun'un ayağından penaltı kaçırdığı maçta Kayserispor'la 0-0 berabere kalarak derbiye aynı puan farkıyla çıktılar. Ligin kaderini belirleyen maçta Fenerbahçe Kemalettin Şentürk ile öne geçmesine rağmen, Galatasaray'a 2-1 yenildi ve puan farkı tekrar 6'ya çıktı. Karşılaşmada, iki sezon önceki top çizgiyi geçti mi tartışmasının doğduğu 2-2'lik Beşiktaş maçının hakemi Ahmet Çakar bu defa maçı 1-1'e getiren penaltı kararı kamuoyunda tartışma yarattı. Spor kamuoyu Andreas Wagenhaus'un mu kafaya yükselen Hakan Şükür'e engellleme yaptığı, yoksa Şükür'ün mü kafaya yükselen Wagenhaus'a kambura yattığı konusunda uzlaşma sağlayamamıştı [2].

Bir hafta sonra Galatasaray'ın bu defa Trabzonspor'a Ali Sami Yen Stadyumu'nda 2-0 yenilmesi puan farkını tekrar 3'e düşürdü. 25. hafta Galatasaray Beşiktaş ile 1-1 berabere kalarak puan kaybetmişken Fenerbahçe'nin Kocaelispor deplasmanında üçüncü sezon üsütüste yenilgiye uğraması ligin bitimine beş hafta kala farkın dörde çıkmasına neden oldu. Fenerbahçe camiası maç sonrası 1-0'lık yenilgide antrenör Holger Osieck'te kusur bulurken, hakem Vahap Beyaz'ın faul tartışması olan bir pozisyonu devam ettirmesi ve pozisyonun devamında gol olması da eleştirilerin yönlendiği bir başka konu olmuştu.

Kalan haftalarda Galatasaray'ın bu defa Gençlerbirliği'ne yenilerek 3 puan kaybetmesiyle umutlanan Fenerbahçe beş maçını da kazanmasına rağmen, Galatasaray'ın başkaca puan kaybı olmaması nedeniyle sezonu bir puan farkla ikinci bitirdi ve bir sonraki sezon Türkiye'yi UEFA Kupası'nda temsil etme, ayrıca sezon sonunda statü gereği kupa yarı finalisti Trabzonspor'la Başbakanlık Kupası oynama hakkını kazandı.

Sezon sonunda esasen bir orta saha oyuncusu olan, ancak sezon içinde Rıdvan Dilmen ve Tanju Çolak'ın kadro dışı bırakılmaları ve Aykut Kocaman'ın da bir sezon önceden devam eden sakatlığı nedeniyle uzun süre oynayamaması nedeniyle forvete kaydırılan Bülent Uygun gol kralı oldu.