Devlet sosyalizmi

Devlet sosyalizmi, hükûmetin üretim araçlarının çoğuna sahip olduğu ancak bir dereceye kadar özel kapitalizme izin verildiği ekonomik sistemdir.[1]

Mahmut Esat Bozkurt ise devlet sosyalizmini şöyle tanımlar: "Devlet Sosyalizmi, özel mülkiyeti tanıyan, fakat insanın insan tarafından sömürülmesini önlemek ve milli kalkınmayı başarmak için devlete ekonomik işlerde kontrol ve teşebbüs hak ve yetkilerini kabul eden bir sistemdir."[2]

İktisat Sözlüğü ise "Doktrindeki sınırları berrak olmayan ve günümüzde pek kullanılmayan bir terimdir. On Dokuzuncu Yüzyıl sonlarında Marksizm akımı dışında kalan ve kaynağını Hegelizm'den alan solcu iktisadi fikir hareketleri bu terimle ifade edilmiştir. Kürsü Sosyalizmi ile Devlet Sosyalizmini birleştiren doktrin tarihi yazarları olmuştur. Rodbertus ile Lassalle'in doktrindeki yerlerini ilmi Sosyalizm'den ayırarak Devlet Sosyalizmi içinde gösterenlere rastlanmıştır. Avusturya'da Schaffle'in ve İngiltere'de Leslie ile Ingram'ın Devlet Sosyalizmini temsil ettiklerini belirten tahlilciler görülmüştür. Devletçilik, müdahalecilik ve Dirijizm kavramlarıyla Devlet Sosyalizmi teriminin aynı anlamda veya yakın anlamlarda kullanıldığı dikkate çarpmıştır." şeklinde devlet sosyalizmini tanımlamıştır.[3]

Vatandaş Için Medeni Bilgiler kitabında, devlet sosyalizminden şöyle söz edilir: "Ancak, birer düşünce olarak aldığımız bağlılık görüşlerin gereklerini, uygulamada, sosyal kazanımlar adı altında toplamak mümkündür.

Bu sosyal kazanımlara devlet sosyalistliğine yaklaşarak varılabilir. Bu yol kanun yoludur."[4]

Türkiye bu sistemi 1950'li yıllara kadar uygulamaya çalışmış, devlet eliyle birçok fabrika kurulup istihdam sağlanmış, köy enstitüleriyle eğitim köylünün ayağına götürülmüş, açılan fabrikalarda işçilere sosyal haklar ve aktivite fırsatları tanınmış, işçi ve köylünün tüm hakları verilmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk'ün ülkeye devlet sosyalizmini getirmek istediğini bazı kaynaklar doğrulamaktadır.

Mustafa Kemal Atatürk'ün devlet sosyalizmini uygulamak istediğine 1919'da Samsun'a çıkışının ardından Havza'da, Sovyet heyetinin başında bulunan bir albayla yaptığı görüşmede tanık olunmuştur. Atatürk, Sovyet albayının yönelttiği, yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin biçimi konusunda, 'Yâni Bolşevikliğin prensipleri üzerine kurulmuş bir cumhuriyet değil mi, Generalim?' sorusuna karşılık, 'Öyle olacak, devlet sosyalizmi dersek, daha doğru söylemiş oluruz' yanıtını vermiştir...[5]

Sabiha Sertel, Ağaoğlu Ahmet Bey ile yaptığı bir röportajı, kendi kitabında Ağaoğlu Ahmet Bey ağzından "Devletçiliğin anayasaya girmesini istiyorlar. Bu şimdiye kadar kabul edilen maddelere zıttır. Kemâl Atatürk'le bu konu üzerinde uzun boylu konuştuk. Kızdı, 'Ben Socialisme d’Etat istiyorum.' dedi." şeklinde aktarmaktadır.[6]

Kurtuluş Savaşı döneminde çıkarılan Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde, devlet sosyalizmine dair şöyle bir yazı bulunur: "Sosyalizm’in pek çok esaslarını, milli idaremizi bozmadan alır, tatbik ederiz. Şirketleri yavaş yavaş millileştiririz. Hükümet tekelini halk lehine çoğaltırız ve ayrıntısı burada uzun sürecek daha birçok ıslahat yaparız. Özel tabiriyle, bir nevi devlet sosyalisti oluruz. Fakat hakiki vasfımız, Avrupa matbuatının verdiği isimdir: Ulusçu Türk hükümeti!"[7]

Bir diğerini de Prof. Dr. Reşat Kaynar kaydetmektedir. Atatürk 1932 yılında bir sohbet sırasında, 'Kemalizm diyorsunuz, ne demek Kemalizm?' sorusunu sormakta ve 'Kemalizm, Socialisme d'Etat (Devlet sosyalizmi) demektir' diye yanıtlamaktadır.[8]

Dipnotlar

  1. "définition de Socialisme d'État LeParisien'de Devlet sosyalizmi". dictionnaire.sensagent.leparisien.fr. 28 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2020. 32. harf sırasında bulunan |başlık= parametresi line feed character içeriyor (yardım)
  2. Mahmut Esat Bozkurt, Atatürk İhtilâli, Kaynak Yayınları, s.233-234.
  3. "İktisat Sözlüğü'nde devlet sosyalizm".
  4. Vatandaş için Medeni bilgiler, Toplumsal Dönüşüm Yayınları, s.108.
  5. Hüsamettin Ertürk, İki Devrin Perde Arkası, s. 339.
  6. Sabiha Sertel, Roman Gibi, Belge Yayınları, İstanbul, 1987, s.70.
  7. Hakimiyet-i Milliye Yazıları, Hüseyin Ragıp, “Sağ’dan Sol’a doğru”, 6-7-8 Mart 1921.
  8. Reşat Kaynar, Atatürkçülük Nedir?, Varlık Yayınları, 1965, s. 144.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.