Aybastı

Aybastı Ordu'nun denizden uzak iç kısmındaki (güneyindeki) bir ilçesidir. Halkın önemli bir bölümünü Türkmen olan Çepniler oluşturur. İsminin nereden geldiği kesin olarak bilinmemekle birlikte Göktürkler ve Oğuzlar için kutsal olan Ay, Güneş, duman gibi kavramlardan veya Ay tutulmasından geldiği sanılmaktadır. Eski dönemde adı ibasti olarak bilinmektedir.

Aybastı
Ülke Türkiye
İl Ordu
Coğrafi bölge Karadeniz Bölgesi
İdare
  Kaymakam

Muhammet Şükrü PEKPAK

ref>http://www.aybasti.gov.tr/</ref>
  Belediye başkanı Beytullah Geçtan (AK Parti)
Yüzölçümü
  Toplam 359 km² (138 mil²)
Rakım 1.430 m (4.690 ft)
Nüfus
 (2018)
  Toplam 22,783
  Kır
-
  Şehir
-
Zaman dilimi UTC+03.00 (UDAZD)
Posta kodu 52500
İl alan kodu 0452
İl plaka kodu 52

Tarih

Tarih öncesi devirlere ait mağara yapıtlarının mevcut olması dolayısıyla bazı kaynaklara göre ilçenin tarihi milattan önceki yıllara dayandırılmaktadır. İkinci milenyumun başında Türklerin akınlarıyla Türkleşmiş ve bugün de Türkiye sınırları dahilindedir.

Türklerden Önce Aybastı

İlçenin adının Phacisane (Fatsa), Hapsamina (Hapsamana- Gölköy), Oinoie (Ünye) gibi aynı tür isimlere benzer şekilde ve bu isimlerle aynı devirlerde (Pontus Krallığı dönemi) verildiği muhtemeldir. Çünkü ilçe topraklarında bu devirlere ait yaşam izleri mevcuttur. Aybastı’nın verimli ve sağlıklı yaşama elverişli toprakları her devirde insan topluluklarının ilgisini çekmiştir. Yunan kaynaklarına göre Aybastı’yı da içine alan bölgede egemenlik sürmüş ilk halklar Kalipler, Kolk, Kokonlar ve Tibarenlerdir. Bu kavimler uzun bir süre Hitit, Pers, Med ve Pontus devletlerine bağlı olarak yörede egemen oldular ve demircilikle uğraştılar. MS 70'li yıllarda bölge Peçenek ve Uz Türkleri’nin akınarıyla işgal edildi. Dillerini ve geleneklerini unutmayan bu Türk boyları daha sonra gelen Türk Boyları ile bütünleşmişlerdir. Roma İmparatorluğu’na bağlı unsurların Anadolu’yu ele geçirmeleri sonucu Aybastı çevresindeki yerleşim yerleriyle beraber önce Sivas Dukalığı’na daha sonra da Trabzon Eyaleti’ne bağlandı. Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesi sonucu MS 395 Aybastı Doğu Roma İmparatorluğu’nun topraklarında kaldı.

Türkler Aybastı'da

Orta Asya'dan kopup gelen Türk Boyları İran toprakları üzerinde kurdukları Büyük Selçuklu Devleti'yle Bizans İmparatorluğu'na komşu büyük bir imparatorluk kurarak Anadolu'ya akınlar düzenlediler. 1054'te Van Gölü civarına gelen Sultan Tuğrul Bey ordularını üç bölüme ayırarak bir kolunu Kafkas Dağları, Erzincan Yöresi ve Canik Ormanlarına yöneltti. Bu akınlara, 1071'de Malazgirt Meydan Muharebesi'nin kazanılmasıyla geriden gelen Türk kuvvetleri destek verdiler. Selçuklu sultanı Alpaslan'ın komutanlarından Artuk Bey, Afşin, Kutalmış Oğlu Süleyman Şah gibi komutanlar yöreyi de içine geniş bir alanda fetih hareketlerine başladılar. Kutalmış oğlu Süleyman fethettiği toprakları kendine bağlayarak Anadolu Selçuklu Devleti'ni kurdu. Bu sırada Süleyman Şah'ın dayısı Danışmend Taylı Beyin oğlu Gümüştekin Ahmet Gazi Orta Anadolu’da Sivas, Amasya, Tokat ve Niksar yörelerini fethederek Anadolu Selçuklu Devleti’ne bağlı Danişmentli Beyliği’ni kurdu. Selçukluların taht mücadelelerinden yararlanarak bağımsızlığını ilan etti. Selçuklular ile birlikte Haçlılar’a ve Anadolu Selçuklu Devleti’ne karşı çetin mücadeleler verdiler. Daha önce Sivas olan başkentlerini güvenlik nedeniyle Niksar’a taşıdılar. Ahmet Gazi’nin yerine geçen oğlu Melik Emir Gazi Beyliği’nin sınırlarını bilhassa sahile doğru genişletmek amacıyla Canik denilen bölgeye seferler düzenledi. İlk etapta doğuda Mesudiye, İskefsür ve Aybastı; Batı'da ise Ünye, Fatsa bölgeleri Danişmentlilerin eline geçti. Aybastı, Canik diye bilinen yörenin Niksar’a göre ilk bölümlerinden olması nedeniyle Türklerin eline geçen ilk yerlerdendir. Daha sonraki yıllarda bazı yerlerin Bizans’a geçmesi üzerine Danışmentli Melik Muhammed yöreye bir sefer daha düzenleyerek daha etkin hakimiyet sağladı. Danişmentli Hükümdarı Emir Nizamettin Yagıbasan 1157'de Ünye üzerine bir sefer düzenleyerek Ünye’den itibaren Bafra’ya kadar tüm sahili ele geçirdi, bir yıl sonra bu yerler antlaşma ile vergi karşılığı Bizans‘a terk edildi. 1175'te Emir Muhammed’in ölümü üzerine başlayan taht kavgalarına As Devleti Sultanı Kılıçaslan Danişmentli Beyliği’ne son vererek bölgeyi topraklarına kattı. İlçenin toprakları üzerinde, Kutlu Doğmuş Evliyası, Kümbet Evliyası etraflarında Danişmentliler devrinde yapılan savaşlarda şehit düşmüş asker ve komutanların mezarlarına rastlanmaktadır.

Karamanlı Mahallesinde bulunan tarihi bir mağara.

Moğolların Anadolu’yu işgali sonucu Anadolu Selçuklu Devleti yıkılınca ilçenin de içinde bulundğu topraklar İlhanlı Devleti, Eratna (İlhanlı) Beyliği, Kadı Burhanettin Beylikleri’nin topraklarında kaldı. Kadı Burhanettin ordusu ile İskefsür’e kadar gelmiştir. Aybastı ve yöresinin dağlık oluşu fetih sırasında Türkleri çok uğraştırmış, bu yüzden fetih uzun yıllar sürmüştür. Hatta Emir Melik Gazi’nin ilçemize düzenlediği bir sefer sırasında Kutlular’da Yaras mevkiinde yaralandığı, öteki komutanların askerlerine "Yarısını asın, yarısını kesin!" şeklinde emir verdiklerini, Emir'in acilen Niksar’a götürüldüğü sırada kanının damladığı yerlerin evliya olarak değerlendirildiği mahalle insanları tarafından anlatılmaktadır.

Osmanlı Dönemi

Osmanlı Devleti'nin egemenliğine girdiği dönemlerde, 1485 Yılı Tahrir Defterlerinde ilçenin adı Bölük-i Fidâverende'dir.[1] Fidâverende’nin merkezi belli olmamakla birlikte Elbey Köyü olma ihtimali üzerinde durulmaktadır. İbassa ise Fidaverende’ye bağlı köyler envanterinde 1455’te 49 haneli bir köydür. Köy Yörgüç Paşa’nın Gulâmı (temsilcisi) Togan’ın tımarıdır. Köyde cami vardır. Seydi Ali Fakih imamlık Dervişoğlu Akdoğan Zaviyedarlık yapar. Köyde dervişler yaşar. Kızılot Karyesi’nde (Köyünde) 3 adet Derbentçi vardır. İbastı bu tarihlerde İskefsur kazası Şebinkarahisar Sancağı, Erzincan Eyaleti’ne bağlı bir nahiyedir.

İlçemiz Tokat, İskefsur , Niksar yöresini sahile Fatsa Limanı’na bağlayan en kısa ve emniyetli yol üzerinde olması nedeniyle çok önemlidir. İlçemiz topraklarında çok eski tarihlerde kullanılan bir ipek yoluna ait kalıntılar mevcuttur. Prof. Bahaettin YEDİYILDIZ Hocamızın eserine göre Fidâverende’nin nüfusu hane olarak komşu nahiyelerden daha fazladır. (İbassa 626 hane, Hapsamana 346 hanedir. İlçemiz 1485’te 643, 1520’de 1006, 1547’de 1590, 1613’te ise 1745 hane nüfusa sahiptir. Buradan harekele ilçemizde aşırı bir nüfus artışı olduğu göze çarpar.) Aybastı Osmanlı Padişahları’nın Doğu’ya düzenledikleri seferlerin yakınından geçmesi nedeniyle doğrudan etkilenmiştir. (Yavuz Sultan Selim’in Selemen Yaylası’nda konakladığı bilinmektedir.) Yöremizin idari merkeze uzaklığı ve ormanlık oluşu her devirde kanun ve asker kaçaklarının barınağı haline gelmiş. Yerli beyler her zaman problem çıkarmışlar, bu yüzden Osmanlı Devleti yöremizde her zaman fazla askeri kuvvet bulundurmuştur. III. Mehmet Döneminde Sancak Beyliği elinden alındığı iddiasıyla isyan çıkarıp devleti hayli uğraştıran ünlü Celali, Karayazıcı devlet kuvvetlerinden kaçarak Canik Dağları’nda Perşembe Yaylası’na sığınmış ve burada ölmüştür. (1603) İlçemizle ilgili daha net bilgileri Kudret EMİROĞLU’nun yeni yazıya çevirdiği 1869-1870-1871-1872-1873 ve 1874 tarihli Trabzon Eyaleti Salnameleri’nde rastlamaktayız.

Sefalık’ta tarihî bir fırın Bu kayıtlara göre bu yıllarda Aybastı Ordu kazasına bağlı nahiye idi. Nahiyede 143 hane Rum 983 hane Türk nüfus yaşar. Nahiyede 13 cami, 10 hatip, 5 adet Kilise, 7 adet Rahip, 11 adet Müslüman mektebi, 2 Rum mektebi, 1 adet medrese, 1 adet de müderris bulunmaktadır. Ayrıca nahiyede belediye teşkilatının mevcut olduğu reisin İbrahim Ağa Azanın da Abdulkadir Ağa olduğu kayıtlarından anlaşılmaktadır. 1870 yılında nahiyedeki nüfus toplamı 1126 hane = 4307 kişidir. Nahiye müdürü Necip Ağa, Katibi Süleyman Efendi’dir. 1874 yılında ise Aybastı, Görele, Vakfıkebir ve Sürmene ile padişah iradesi ile kaza yapılmış olup, Kaymakamı Ali Ağa Katibi Ahmet Efendi’dir. 1872 yılı Salnamesinde o devirlerde kullanılan takvimde 31 Mayıs’ta Perşembe Panayırı kaydına rastlanmıştır. Aynı eserde “Aybastı Nahiyesinde tul ve arzları birer buçuk saat mesafeli beş altı adet orman olup bu ormanlarda yalnız gürgen ağaçları vardır. Hasıl olan kereste yalnız derun-i nahiye ebniyasına sarf olunarak yolları gayet sa’bel- mürur olduğundan ahir mahalle nakil edilememektedir.”ifadeleri yer almaktadır. Aybastı nahiyesinin kaza ve vilayete olan uzaklıkları yaya olarak belirlenmiştir. Buna göre Aybastı’nın Ordu Kazasına uzaklığı 18 saattir. Trabzon’a uzaklığı ise 63 saat olarak tespit edilmiştir. İlçede o yıllarla ilgili nahiyede tüfenk, tabanca, çakmak imal edilir. Nahiye dahilinde sarf edilir. Ayrıca Kuzköy’de Şeyh Halil, Şıhlı’da Şeyh Kutlu Doğmuş, Akfatma’da Şeyh Hasan adlı veliler metfundur. denilmektedir. 1874 yılında kaza yapıldığını gördüğümüz Aybastı’nın merkezinin belli bir yerde değil yöre ileri gelenlerinin merkezi idareye baskı ve etkileri sonucu Sefalık Köyü (Konak yanı) ile Esenli Köyü (Cami yanı) arasında yer değiştirdiği görülmüştür. Merkez bir ara 1854 yılında gelerek Sefalık’a yerleşen Hazinedar Oğulları’nın bulunduğu Sefalık’a geçmiş (burada halen mevcut olan tarihi hamamlar, fırınlar bu devirde yapılmıştır) Daha sonraki yıllarda (1900) ilçe ya da nahiye merkezi Esenli ağalarının etkinlikleri sonucu eski yerine geçmiş. İlçe merkezinin bugünkü yere kurulmasında Remzi Efendi ve Rüştü Efendi adlı kişiler önderlik etmişlerdir. Bugünkü Merkez Camii o yıllarda yapılmıştır.

Cumhuriyet dönemi

Aybastı, 1945 yılında ilçe olan Gölköy’e bağlı bir nahiye olarak bağlanmış, şehrin hızla gelişmesi sonucu 1957 yılında ilçe olma hazırlıkları başlatılmış, 1959'da da ilçe olmuştur. Bu yıllarda Belediye Teşkilatı geliştirilmiş sonra İbrahim Gökalioğlu ilk Belediye Başkanı seçilmiştir. Daha sonraki yıllarda kurulan Esenli Köyü Kalkınma Kooperatifi sayesinde ilçeden Almanya’ya çok sayıda işçi gönderilerek ilçenin yaşam düzeyi geliştirilmiştir.[2]

Ulaşım

Aybastı'nın Ordu merkeze uzaklığı 105 km'dir. Sahil yolu Fatsa'ya uzaklığı 52 km'dir. Bu yol Otomobille 120 dakikada alınmaktadır. Virajları keskin ve çok fazla olduğundan araçlar az hızla bu yolu almaktadır. Güzergahta trafik akış şeridini, bazı yerler hariç tek saymada fayda vardır. Yolun asfalt kalitesi düşüktür. Yolun çoğu kısımlarına bir araç ancak sığmakta, bu da bu yoldaki seyrin çok dikkatli olmasını gerektirmektedir. İlçenin tüm köy ve mahallelerine ulaşım mümkündür. Aybastı - Gölköy arası 39 km olup asfalt yol vardır. Bu yol da 2009'da tamamlanmışır. Aybastı - Niksar arası 70 km'dir. Aybastı - Korgan arası ise 45 km'dir. Ayrıca Fatsa Aybastı yol yapım çalışmaları devam etmektedir,büyük oranda tamamlanmıştır.

Aybastı'nın Niksar, Reşadiye, Gölköy, Korgan ve Mesudiye ile bağlantıları vardır. Sözü edilen yerlerde asfalt mevcuttur. Aybastı - Reşadiye arası 57 km olup bu yol Aybastı- Fatsa arasına nispeten biraz daha az virajlıdır. Ne var ki kış aylarındaki hava muhalefeti ulaşımı kesmekte ya da zorlaştırmaktadır.

Sosyal yapı

Aybastı merkezde sosyal yaşamdan bir görüntü.

Sahilden 52 km uzakta bulunan Aybastı, 21 mahalleden oluşur. Köylerde ilkbahar, yaz mevsimlerinde hareketlilik vardır. İlçe merkezinde her gün canlılık vardır. Cumartesi günleri pazar kurulur. Canlı bir pazara sahiptir. Evlenme yaşı 15 ila 22'dir. Evlilikler çoğu kez görücü usulü ile yapılır. Aybastı’da inançlara büyük önem verilir. Baba ailenin reisidir. Aile büyüklerine hürmet fazladır. Evde aile büyüklerinin sözü geçerlidir. Babadan ayrı bir evde yaşansa bile ona danışmadan herhangi bir iş yapılmaz. Nüfusun %99’u okur-yazardır. Genel olarak kadınlar ev hanımı vazifesini yaparlar. Resmi dairelerde çalışan kadın sayısı çok azdır. Yaz mevsiminde kadınlar tarla ve bahçelerde çalışır. Ev hanımları Halk Eğitimi Merkezinin açtığı kurslara giderler.

Aybastı'da nüfus hızlı bir artış göstermektedir. Merkezde buna paralel olarak hızlı bir kentleşme söz konusudur. Merkezde binalar genelde 4 ve daha çok katlı olarak inşa edilmiştir. Yurt dışında çalışan işçilerin arsalara gereğinden fazla para vermeleri nedeniyle arsa fiyatları çok yüksektir. Sağlık, eğitim, ulaşım konularında ciddi aksaklıklar meydana gelmektedir. Okullarda her yıl öğretmen değişikliği ya da öğretmen yetersizliği öğrenci başarısını düşürmektedir. Yine ulaşımın iyi olmaması sağlık yönünden ciddi sorunlar meydana getirmektedir.

Aybastı Belediyesince yapılan su arıtma tesisleri bitirilmiştir. Devlet Hastanesi hizmete girmiştir. Özellikle İstanbul, Ankara'ya sosyal ve ekonomik nedenlerle göçenlerin sayısı oldukça fazladır. İşsizlik nedeniyle yurt dışında çalışma imkânları doğunca 1960 yılından itibaren İlk önce Almanya’ya başlayan işçi akımı Fransa, Avusturya ile devam etmiştir. 1996 yılından itibaren de işçilerin Türkî Cumhuriyetlere ve İsrail’e gittikleri görülmüştür.

Nüfus

Yıl Toplam Şehir Kır
1965[3]30.3717.45022.921
1970[4]35.70310.82324.880
1975[5]40.21813.18027.038
1980[6]44.99913.51731.482
1985[7]51.25015.84635.404
1990[8]32.45217.14315.309
2000[9]31.07114.32616.745
2007[10]26.59814.76711.831
200825.82414.45611.368
2009[11]25.34614.17511.171
2010[12]24.93514.17510.760
2011[13]24.25313.98410.269
2012[14]24.85213.88510.967
2013[15]24.24724.247veri yok
2014[16]23.04923.049veri yok
2015[17]25.90025.900veri yok
2015[18]25.90025.900veri yok
2016[19]30.32530.325Veri yok

Coğrafya

Konumu

Orta Karadeniz Bölgesi’nde Canik Dağları’nın Kuzey yamacında kurulmuş olan ilçemiz, Fatsa’nın Güneyi’nde kıyıdan 52 km² içerdedir. Doğusu’nda Gölköy, Batısı’nda Korgan, Kuzeyi’nde Fatsa ve Güneyi’nde Reşadiye ilçeleri yer alır.

Yüzölçümü

Yüzölçümü 359 km²'dir. Rakım 730 metredir. Derinliği 27 km, genişliği 14 km'dir. Bu saha içerisindeki belediye alanlarımız ise 78 km² kadardır. Bu alan içerisinde 9 mahalle ve yayları bulunmaktadır. Km²'ye düşen kişi sayısı 90'dır. Engebeli bir arazi yapısına sahip olmasına rağmen ilçemiz belediyesi dahilinde sarp yamaçlara ve kayalıklara rastlanmaz.

Bitki örtüsü

Aybastı bitki örtüsünü yansıtan bir fotoğraf.

İklim ve bitki örtüsü Orta Karadeniz iklimine benzer. yüksek kısımları ise kısmen İç Anadolu Bölgesi’nin iklimi hüküm sürer. Bitki örtüsü olarak Karadeniz bitki örtüsüne sahiptir. Tarıma elverişli alan 192 Km², Çayır, mera 116 Km² Bağ, bahçe 30 km²'dir.

Sıcaklık bakımından aylık ortalamalar incelendiği zaman en soğuk ay ortalama sıcaklığının 6 ile 7 derece arasında değiştiği görülür. En sıcak ay ortalaması ise 23 derecedir. Karadeniz Kıyılarındaki nem oranı fazla hissedilmez. Hava rüzgarlı olduğu zamanlarda soğuk daha fazla hissedilmektedir. Sıcaklık yazları 35 dereceye kadar yükselmektedir. Kışlar soğuk olur. Perşembe Yaylasında kar kalınlığı 1,5 metreye kadar çıkmaktadır. En yağışlı mevsim ilkbahardır.

Akarsuları

Aybastı çayından bir görüntü.

Büyük ırmakları yoktur. Armutlu ve Aybastı çayları mevcuttur Yine eski adı “Ağuderya” yeni adı Bolaman olan bir çayı vardır. Her iki çay da Fatsa’dan Karadeniz’e dökülmektedir...

Ekonomi

Bölgenin geçimini sağlayan en önemli tarım ürünü fındıktır.

Halk geçimini en çok tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır.İlçede fındık, patates ve mısır yetiştirilmektedir.Fındık ürünü Aybastı ekonomisinin can damarını oluşturmaktadır.İlçede alabalık tesisleri vardık.Aybastı ilçesi hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı ilçelerdendir. Yörede üretilen sütün değerlendirilmesine yönelik süt işletme tesisi bulunmaktadır. Aybastı patatesi çok rağbet gören ürünlerindendir.[20]

Avcılık

Aybastı ilçesi ve köylerinde kara ve su avcılığı yapılmaktadır. Yörede avcılığa karşı yoğun olmasa da belli bir çevrenin ilgisi vardır. Irmaklarda alabalık sazan ve ırmağa özgü balıklar bulunmaktadır. Perşembe yaylasında bulunan gölete balık tutmak için çevre il ve ilçelerden insanlar gelmektedir. Gölette sazan, alabalık ve çeşitli balık türleri bulunmaktadır. Kara avcılığı olarak ise keklik ve karatavuk avcılığı yapılmaktadır. Ayrıca devlet izniyle yaban domuzu avcılığı da yapılmaktadır.

Perşembe Yaylası

Bölgenin en önemli turistik yerlerinden bir tanesi olup ilçe merkezine 17 km uzaklıktadır. İlkbaharda karların erimeye başlamasıyla hayatın ve canlılığın başladığı Perşembe Yaylası'nda mevsimin ilk karının yağmasına kadar hayat devam eder. Yeşille kaplı olan yaylanın merkezinde şehir türü bir yapılanma vardır. Perşembe Yaylası'nda yerleşim ve yaşamanın, Türklerin Anadolu'ya ayak basmalarından bu yana devam ettiğini kabul edebiliriz. Çünkü, ünlü seyyah Evliya Çelebi, seyahatnamesinde, Perşembe Yaylası'ndan ve Perşembe Panayırı'ndan bahsetmektedir. Yine, 1876 Trabzon Salnamesi'nde Perşembe Yaylası ve panayırından söz edilmektedir.

Perşembe Yaylası

Bu yazılı kaynaklara dayanarak, Perşembe Yaylası'nın çok eski bir yerleşim yeri olduğunu anlıyoruz. Yayla şenlikleri de insanların bu yaylaya yerleşmeleriyle birlikte Perşembe Panayırı olarak başlamıştır. O dönemlerde yurdun çeşitli yerlerinden gelen satıcıların eğlence araçlarının, çadır tiyatrolarının buluşup birleştiği muhteşem bir görünüm içerisinde başlayan ve bir hafta devam eden eğlence, alışveriş ağırlıklı bir şenlikmiş. Bu şenliklerin en büyük ağırlığını, yağlı pehlivan güreşleri oluşturmaktadır. Geçmiş dönemlerde yaşayanların Perşembe Yaylası Panayırı hakkında anlattıkları bilgilere göre o dönemlerde panayıra yurdun çeşitli yörelerinden satıcılar, ip cambazları, sihirbazlar, sirk türü çadırlar, falcılar gelirler ve bir ay boyunca yaylada kalırlarmış. Başladığı günden bu yana Temmuz ayının son haftasında yapılma özelliğini yitirmeyen panayır, son haftada yağlı pehlivan güreşleri, at yarışları, insan yarışları gibi çeşitli sportif faaliyetlere devam edermiş. Yazılı kaynaklardan edinilen bilgiye göre; Perşembe Panayırı, Kırkpınar Şenliklerinden daha eski bir tarihe sahiptir. Ancak, bu zamana kadar tanıtımı yapılamadığı için gerekli yeri alamamış, Kıkpınar güreşlerinin rövanşının yapıldığı bir panayır olarak kalmıştır. Başladığı günden bu yana hiçbir kesintiye uğramadan devam eden Perşembe Panayırı'na Kırkpınar'da kispet giyen pehlivanların % 80'i (o yılın Kırkpınar başpehlivanı dahil) mücadele etmektedir.

Perşembe Yaylasında her yıl Haziran ayında Fatsa, Giresun, Amasya, Tokat, Sinop, Ordu, Gölköy, Kumru, Korgan, Ünye gibi il ve ilçelerden yaklaşık 20 Off-Road kulübünün katılımıyla cip şenlikleri düzenlenmektedir.[21]

Kaynakça

  1. Prof. Yediyıldız, Bahaeddin, Ordu Kazası Sosyal Tarihi
  2. "Arşivlenmiş kopya". 27 Mayıs 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mayıs 2010.
  3. "1965 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
  4. "1970 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
  5. "1975 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
  6. "1980 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
  7. "1985 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
  8. "1990 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
  9. "2000 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
  10. "2007 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
  11. "2009 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
  12. "2010 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
  13. "2011 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
  14. "2012 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 20 Şubat 2013 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2013.
  15. "2013 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 15 Şubat 2014 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Şubat 2014.
  16. "2014 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 10 Şubat 2015 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Şubat 2015.
  17. "2015 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 29 Ocak 2016 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2016.
  18. "2015 genel nüfus sayımı verileri" (html) (Doğrudan bir kaynak olmayıp ilgili veriye ulaşmak için sorgulama yapılmalıdır). Türkiye İstatistik Kurumu. Erişim tarihi: 13 Nisan 2016.
  19. "2016 genel nüfus sayımı verileri" (html) (Doğrudan bir kaynak olmayıp ilgili veriye ulaşmak için sorgulama yapılmalıdır). Türkiye İstatistik Kurumu. Erişim tarihi: 7 Mart 2017.
  20. http://www.kultur.gov.tr/TR/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFF2783CE77900364F1DF36587C4B003136
  21. http://www.ordugazete.com/jeep-senliginde-renkli-goruntuler-yasandi/HaberDetay/2924

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.