Arnavutluk'ta sekülerizm

Arnavutluk; siyasi sistemindeki çeşitli değişimlere rağmen kurulduğu 1912 yılından beri seküler devlet sistemiyle yönetilmektedir. Bağımsızlığını ilan ettikten sonra 20. yüzyıl boyunca sırasıyla monarşi ve totaliter komünist rejimin etkisi altında kalan ülke, Fransızların laiklik ilkesinden oldukça etkilenmiş ve sekülerizmden vazgeçmemiştir.[1] Günümüzde seküler parlamenter demokrasi ile yönetilen ülkede, toplumdaki bütün dini inançlar devlet garantisi altına alınmıştır. Ülke anayasası dini toplulukların eşitliğini kabul eder ve herkes inanç konusunda istediğini seçme özgürlüğüne sahiptir.[2]

Şemseddin Sami karısı Emine Hanım ile beraber

Tarihçe

Osmanlı Yönetimi

Arnavut yazar, şair ve Lübnan valisi Paşko Vasa

Bugünkü Arnavutluk; Osmanlı egemenliği altındayken millet sistemine göre parçalara ayrılmış, Müslümanlar şerri hukuk sistemine göre yönetilirken gayrimüslimler ise örfi kanunlara göre idare edilmekteydi. Osmanlı Devleti bu sistemle beraber Arnavut topraklarında yaşayan Sünni ve Bektaşi Müslümanlarla, Ortodoks ve Katolik Hristiyanlar arasında dengeli ve adaletli bir yönetim şekli uygulamak istemişse de bazı Arnavut milliyetçileri bu uygulamayı Arnavut kültürüne yabancı olduğunu ve mezhepler/dinler arası ayrımcılığa yol açtığını savunarak protesto etmişlerdir.[3] Şemseddin Sami 1899 yılında yayınladığı bir yazısında 'bir Arnavut vatandaşının resmi bir dini olmaması gerektiğini ve eğitimde sekülerleşmenin zorunlu olduğunu' ifade etmiştir.[4] Paşko Vasa ise ünlü şiiri 'O moj Shqypni'de Arnavut halkına ve milliyetçiliğine yakışır bir şekilde, kilise ve camilere zarar verilmemesi gerektiğini dile getirmiştir.

Bağımsızlık Dönemi

Arnavutluk 1912 yılında bağımsızlığını ilan ettikten sonra, kurucu hükûmet; yeni bir sistem bulunana kadar Osmanlı'dan kalan eski hukuk kurallarının kullanılmasına fakat bu kuralların sadece dini olayların çözümünde geçerli olup, toplumsal olaylarda bu yönetmeliklere göre hareket edilmemesine karar vermiştir.[5] 1920 yılına gelindiğinde ülkenin resmi bir dini yoktu ve din-devlet işleri birbirinden tamamen ayrılmıştı. Aynı zamanda insanlara da istediği dine inanma özgürlüğü tanınmıştır.

Sekülarist politikalarıyla tanınan Ahmet Zogoğlu

1924 yılında, Arnavutluk'ta bulunan bütün dini oluşumların devlet garantisi altına alınıp özel statü verilmesine karar verilirken, dini kullanarak yapılan siyasi propagandalara da kesin olarak yasak getirilmiştir. Aynı zamanda herhangi bir dini otoritenin karar verme yetkisini barındırması engellenmiş, devlet tarafından dini kurum ve kuruluşlara yapılan maddi yardımlar kesilmiştir.

1928'de yürürlüğe konulan anayasayla beraber şerri-örfi hukuk sistemi kesin olarak kaldırılmış; yerine İsviçre ve Türkiye'nin hukuk sistemlerinden uyarlanmış olan yeni kanunlar getirilmiştir. Bu yeni sisteme göre[6];

Arnavut devletinin temsilciliğini yaptığı resmi bir dini yoktur.
Ülke sınırları içerisindeki her bölge kendi inancını seçme hakkına sahiptir ve bu haklar hükûmet tarafından garanti altına alınmıştır.
Ülke vatandaşlarına herhangi bir din dayatılamaz veya dinlerin hiçbirine yasaklama getirilemez.
Siyasi amaçlar uğruna dini öğeler propaganda malzemesi yapılamaz, kimse bir dinin önderi olduğunu iddia ederek oy toplayamaz.

1929 yılında yapılan bir kongrede birçok caminin kapatılmasına ve dini terimlerin Arnavutça karşılıklarının kullanılmasına karar verilmiştir.[7] 1930'da ise Arnavut Eğitim Bakanlığı her dini topluluğun kendi okul giderlerini karşılaşmasını, bu vakitten sonra devletin herhangi bir dini kuruma yardım etmeyeceğini açıklamış; bu gelişme en çok Müslümanların eğitim kurumu olan medreseleri etkilemiştir. Yeterli finansal kaynak bulamayan okullar tek tek kapanmış ve 1938 yılına gelindiğinde tüm Arnavutluk genelinde yalnızca birkaç medrese eğitim hayatına devam edebilir hale gelmiştir.[8] 1933'ten 1936'ya kadar bütün özel okullar yasaklanmış, Katolik Hristiyan okulları bu süreçte eğitim yapamamıştır. Nihayetinde başta İtalya olmak üzere, uluslararası alandan gelen baskılara karşı daha fazla direniş gösteremeyen hükûmet, geri adım atmak zorunda kalmıştır.[6]

İtalyan ve Alman Etkisi

1939 yılından itibaren devlet ile dini kurumlar arasındaki ilişki tekrar gelişmeye başlamış ve düzelme yoluna girmiştir. İtalya ve Almanya'nın, Arnavut hükûmetini etkisi altına almasının büyük rolü olduğu bu süreç boyunca dini eğitim seviyesi en yüksek oranda devam etmiştir.[9]

Komünizm Süreci

Arnavutluk komünizmin etkisini gösterdiği süreçte seküler bir devletten, ateist bir ülke olma yoluna evrilmiş; hükûmet tarafından ülkedeki bütün dinler ve inançlar yasaklanmıştır.[10] Enver Hoca; hüküm sürdüğü dönemde Paşko Vasa'nın O moj Shqypni şiirini adete bir devlet politikası olarak uygulamış ve Arnavut milliyetçiliğinin Arnavutluk için tek doğru seçenek olduğunu savunmuştur.[11][12] Bu fikir öylesine rağbet görmüştür ki, komünist rejim boyunca Arnavutluk'ta hakim olan yegane düşünce haline gelmiştir.[13]

1946-1967

1946 yılının Ağustos ayında yapılan bir reformla, Arnavutluk'taki manastırların, piskoposlukların ve tarikatların binaları da dahil olmak üzere sahip oldukları bütün mülkler kamulaştırılmış; birçok din adamı sorguya çekilmiş, yargılanmış ve infaz edilmiştir. Katolik Kilisesi'nin rahipleri, rahibeleri ve keşişleri ise sınır dışı edilmiştir.[14] Komünist rejim bunlarla yetinmemiş; Cizvitler gibi yabancı uyruklu olup, ülke içinde faaliyet gösteren tarikatları Arnavutluk'taki bütün faaliyetlerini durdurmaya zorlamıştır. Eğitim konusunda da oldukça hassas davranan rejim, bu gibi dini toplulukların genç bireyleri etkileyerek kendilerine mürit yetiştirmelerini engellemek adına bütün dini okullara da yasak koymuştur. 1945-1953 yılları arasındaki süreçte ise, Arnavutluk'ta bulunan rahiplerin sayısında ciddi bir düşüş yaşanmış ve ülkedeki Katolik Kiliselerinin sayısı 253'ten 100'e indirilmiştir. Dini inançları uğruna, rejimin yaptığı bu eylemler karşısında direniş gösteren bütün Katolikler ise faşist olarak dalgalanmışlardır.[14]

Büyük Din Yasağı

1967'nin başlarında, Arnavutluk'taki otorite ülkedeki dini hayatı yok etmeye yönelik büyük bir kampanya başlattı. Halktan gelen tepkilere rağmen ülke genelindeki camilerin, tekkelerin, kiliselerin, manastırların, türbelerin ve diğer dini yapıların da dahil olduğu 2,169 ibadet merkezi teker teker kapatılarak spor salonlarına, atölyelere, depolara ve gençlerin yararlanması adına yapıldığı iddia edilen kültür merkezlerine çevrildi.[15] Yaşanan bütün bu gelişmeler ve değişimler, rejimin 'dünyanın ilk ateist milletini ve ülkesini yaratma' düşüncesinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.[14] Bu dönemdeki en büyük baskılar, hükûmet tarafından en dindar şehir olarak nitelendirilen İşkodra'ya karşı yapılmıştır.[10][16]

Yasağın Kaldırılması

1985'te, Enver Hoca'nın ölümünden sonra yerine gelen varisi Ramiz Alia; dinlerin kişisel bir tercih olduğunu savunarak, önceki rejimin uyguladığı baskıcı yönetime son vermiştir. 1988 yılına gelindiğinde, dinlere karşı ılıman bir politika izlenmesinin bir sonucu olarak dini kurumlara tekrar faaliyete geçme izni verilmiştir. 1989'da Rahibe Teresa Arnavutluk'a gelerek Tiran'ı ziyaret etmiş; onu dışişleri bakanı ve Enver Hoca'nın eşi karşılamıştır. 1990 yılının Aralık ayında dinlere karşı uygulanan yasaklar tamamen kaldırıldı ve binlerce Hristiyan Noel'i kutlamalar yaparak karşıladı.[17]

Anayasada Sekülerizm

Arnavut anayasası insanlara istediği dini seçip inanma özgürlüğünü verir ve ülkeyi yöneten hükûmet her ne olursa olsun bu seçimlere saygı duymak zorundadır. Bu yüzden kanunlar arasında belirtilen özel bir din yoktur ve hepsi eşittir. Buna rağmen tarihsel süreç içindeki çeşitli sebeplerden dolayı ülkede baskın olan Müslümanlık ve Hristiyanlık, sosyal ve kültürel alanda birtakım ayrıcalıklara sahiptir. Ülkede kutlanan milli bayramların yanı sıra Müslüman ve Hristiyan kültürüne ait özel günlerin de resmi tatiller arasına dahil edilmesi buna bir örnek oluşturmaktadır.[18] En son 1998 yılında değiştirilen güncel Arnavutluk anayasasına göre[19];

Arnavutluk Cumhuriyeti'nin resmi bir dini yoktur.
Devlet; vatandaşların inançlarına saygılı ve eşit yaklaşır, sosyal yaşamda bu dengeyi sağlamayı garanti eder.
Devlet ve dini cemaatler, ülkenin bağımsızlığını gözetmek zorundadır ve herkesin iyiliği için birlikte hareket ederler.
Devlet ile dini cemaatler arasındaki ilişkiler, dini liderler ve bakanlar konseyi arasında imzalanan anlaşmalara dayanarak düzenlenir. Bu anlaşmalar meclis tarafından onaylanır.
Dini cemaatler tüzel kişilerden oluşur. Her cemaat üçüncü bir kişinin haklarını ihlal etmediği sürece kendi liderini seçip, kendi belirlediği kurallara göre kendini yönetme hakkına sahiptir.

Sekülerizm Hakkındaki Tartışmalar

Arnavut halkının en hassas olduğu ve üzerine en çok tartışmaların yaşandığı konulardan birisi de sekülerizmdir. Farklı dinlerin aynı ülke altında ve eşit şartlarda yaşayabilmesi için gerekli olan bu kavramın önemi ve sınırları sık sık gündem konusu olmaktadır.[20]

Devlet Okullarında Din Dersleri

Arnavut Eğitim Bakanlığı; ülkedeki okulların seküler olması gerektiğini iddia ederek, dini ve ideolojik ayrımcılık yaratabilecek konuların ders olarak okutulmasını yasaklamıştır. Bu yüzden herhangi bir dini eğitim verilmeyen okullarda son yıllarda bir girişim ön plana çıkmış ve tartışmalara yol açmıştır.[21] 2012 yılında çeşitli cemaatler tarafından üniversite öncesi eğitim grubuna din kültürü dersleri verilmesi teklif edilmiş ve bu fikir eğitim bakanı Myqerem Tafaj tarafından desteklenmiştir. Kamuoyunda ise bu durumun anayasaya uygun olup olmadığı, eğer uygulanırsa ne gibi sonuçlar doğuracağı soruları şiddetli tartışmaları beraberinde getirmiştir.[22] 2016'da Edi Rama hükûmeti tarafından müfredata dinler tarihi derslerinin eklenmesi teklif edilmiş, dönemin eğitim bakanı Lindita Nikolla ise olayın din propagandalarına yol açmayağı konusunda telkinlerde bulunmuştur. 2016-2017 eğitim ve öğretim yılının ikinci döneminden itibaren 6.-10. sınıflara pilot proje kapsamında bu dersler verilmeye başlanmıştır.[23]

Kaynakça

  1. "Aleksandër Xhuvani: Laiciteti dhe shekullarizimi i shkollave dhe morali laik – Tirana Observer". www.tiranaobserver.al (İngilizce). 31 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Temmuz 2017.
  2. "Constitution of Albania, Article 10: State and Religion". berkleycenter.georgetown.edu (İngilizce). 31 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Temmuz 2017.
  3. Duijzings, Ger. "Religion and the Politics of 'Albanianism'". In Schwandler-Stevens and Jurgen, Albanian Identities: Myth and History. Pages 61-62. Page 62: "nationalist rhetoric declared it [religion/millet] to be unimportant (and that religious fanaticism to be alien to the Albanian soul)", page 61:"From the beginning, national ideologists propagated a kind of 'civil religion' of Albanianism, which was epitomized in Pashko Vasa's famous and influential nationalist poem O moj Shqipni ("O poor Albania"): "Awaken, Albanians, wake from your slumber. Let us all be brothers, swear an oath not to mind church or mosque. The faith of the Albanian is Albanianism!'"
  4. "Tirana Review of Books | Shqipëria ç'ka qenë, ç'është e ç'do të bëhetë Nga Sami Frashëri". www.valbonanathanaili.com (İngilizce). Erişim tarihi: 30 Temmuz 2017.
  5. Historia e Shtetit dhe e se Drejtes ne Shqiperi; Luarasi. Tirane: University Press. 2007. ISBN 99927-856-8-3.
  6. "Politika e Mbretit Zog I per laicizimin dhe modernizimin e shtetit | Peshku pa ujë". arkivi.peshkupauje.com (Arnavutça). 6 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Temmuz 2017.
  7. "Politika e Mbretit Zog I per laicizimin dhe modernizimin e shtetit | Peshku pa ujë". arkivi.peshkupauje.com (Arnavutça). 6 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2018.
  8. "Medresetë në Shqipëri gjatë viteve 1924-1947". www.dritaislame.al. 4 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Temmuz 2017.
  9. "Medresetë në Shqipëri gjatë viteve 1924-1947 - Edmond Sharka". Edmond Sharka (İngilizce). 12 Kasım 2013. 3 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Temmuz 2017.
  10. Vickers, Miranda; Pettifer, James (2000), Albania: From Anarchy to a Balkan Identity, NYU Press, ss. 99,109, ISBN 081478805X, 12 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 7 Nisan 2018
  11. Trix, Frances (1994). "The Resurfacing of Islam in Albania". East European Quarterly. 28 (4). s. 536. 25 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan 2018.
  12. Crawshaw, Robert (2006). "The file on H. Metahitory, Literature, Ethnography, Cultural Heritage and the Balkan Borders". Byron, Reginald; Kockel, Ullrich (Edl.). Negotiating Culture: Moving, Mixing and Memory in Contemporary Europe. Münster: LIT Verlag. s. 63. ISBN 9783825884109. 31 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan 2018.
  13. Reynolds, David (2001). One world divisible: A global history since 1945. New York: WW Norton & Company. s. 233. ISBN 9780141982724. 31 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan 2018.
  14. "Albania – Hoxha's Antireligious Campaign". 4 Kasım 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2015.
  15. "Albania – The Cultural and Ideological Revolution". 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2015.
  16. Mustafa, Mentor (2008). "What Remained of Religion in an "Atheist" State and the Return of Religion in Post-Communist Albania". Repič, Jaka; Bartulović, Alenka; Sajovec Altshul, Katarina (Edl.). MESS and RAMSES II. Vol. 7, Mediterranean Ethnological Summer School. Univerza v Ljubljani, Filozofska fakulteta. s. 67. ISBN 978-961-237-279-8. 12 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Temmuz 2015.
  17. "Albania – The Revival of Religion". Country Data. 26 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2015.
  18. "ALBANIA 2015 INTERNATIONAL RELIGIOUS FREEDOM REPORT" (PDF). United States Department of State • Bureau of Democracy, Human Rights, and Labor. 22 Haziran 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
  19. "Constitution of Albania, Article 10: State and Religion". berkleycenter.georgetown.edu (İngilizce). 31 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Temmuz 2017.
  20. "Feja, laiciteti dhe hapësira publike" (PDF). Friedrich Ebert Stiftung. Eylül 2011 – Haziran 2012. 12 Eylül 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
  21. "International Religious Freedom Report 2004: Albania". United States Department of State. 2004. 31 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Haziran 2017.
  22. "Lëndë fetare në shkolla, Tafaj pranon kërkesën e klerikëve | Peshku pa ujë". arkivi.peshkupauje.com (Arnavutça). 31 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Temmuz 2017.
  23. "VIDEO/ Në shkollat shqiptare ka nisur mësimi i fesë". Syri | Lajmi i fundit (İngilizce). 6 Şubat 2017. 2 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ağustos 2017.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.