Varna Haçlı Seferi

Varna Haçlı Seferi (1443-44) çok sayıda Avrupa hükümdarı tarafından Osmanlı İmparatorluğu'nun Orta Avrupa'daki, özellikle Balkanlar'daki ilerleyişini durdurmak için başlattığı başarısız bir seferdir. Sefer çağrısını 1 Ocak 1443'te Papa IV. Eugenius yapmış, seferi Lehistan Kralı III. Władysław, János Hunyadi, Erdel Voyvodası ve Burgundiya Dükü İyi Philip komuta etmiştir.

Varna Haçlı Seferi
Haçlı Seferleri, Osmanlı-Macaristan Savaşları

Varna Haçlı Seferi
TarihEkim 1443-Kasım 1444
Bölge
Sonuç Mutlak Osmanlı zaferi
Taraflar
Osmanlı İmparatorluğu Macaristan Krallığı
Lehistan Krallığı
Sırp Despotluğu
Hırvatistan Krallığı (925–1102)
Bohemya Krallığı
Litvanya Büyük Dükalığı
Eflak
Boğdan
Bulgar isyancılar
 Kutsal Roma İmparatorluğu
Papalık Devleti
Töton Şövalyeleri
Komutanlar ve liderler
II. Murad János Hunyadi
III. Władysław

Đurađ Branković

Varna Haçlı Seferi, 10 Kasım 1444 Varna Muharebesi'nde Osmanlı'nın haçlı ittifakına karşı mutlak zaferiyle sonunçlanmıştır. Bu muharebede Władysław ve Papalık elçisi Julian Cesarini öldürülmüştür.

Arka planı

1428'de Osmanlı İmparatorluğu, Venedik Cumhuriyeti ve Macaristan Krallığı'yla savaştayken Sırp Despotluğu'nu tampon devlet yaparak geçici bşr barış sağladı. Savaş 1430'da bitince,[1] Osmanlılar bir önceki Tuna'nın güneyindeki tüm toprakları kontrol altına alma hedefine geri döndü. 1432'de Sultan II. Murad, Erdel'e akınlar başlattı. Kral Sigismund'un 1437'deki vefatından sonra saldırılar arttı ve Osmanlı, 1438'de Boraç Kalesi'ni, 1439'da Zvornik ve Srebrenitsa'yı aldı. 1439'un sonunda Semendire'nin teslim olmasıyla Sultan Murad, Sırbistan'ı Osmanlı toprağı tapmayı başardı.Sırp Despotu Đurađ Branković Macaristan'daki malikanesine kaçtı. 1440'ta Murad, Macaristan'ın ana sınır istihkâmı Belgrad'ı kuşattı. İstihkâmı almayı başaramayınca Karamanoğulları'nın saldırılarını durdurmak için Anadolu'ya dönmek zorunda kaldı.[2][3]

Bu arada Sigismund'un selefi Albert Ekim 1439'da, "memleketin antik kanun ve geleneklerini geri getirmek" amaçlı bir kanunu imzaladıktan kısa süre sonra öldü. Kanun, topraklı soyluların siyasi kararlara katılımını zorunlu tutmak yoluyla kraliyetin otoritesini kısıtlıyordu. Albert'in vefatından dört ay sonra tek oğlu Ladislaus, Macaristan'ın bir sonraki hükümdarını belirlemek için iç savaşa girdiği bir sırada doğdu. 17 Temmuz 1440'ta Lehistan kralı III. Władysław, süregelen anlaşmazlıklara rağmen tahta geçti. János Hunyadi, Władysław'ın doğu ülkelerini barışçıllaştırma amacına destek oldu, böylece Erdel Nádoru ünvanını ve bu unvan gereği Macaristan'ın güney sınırını koruma sorumluluğunu kazanıyordu. 1442'nin sonlarında Władysław Macaristan'daki konumunu güvene aldı ve Osmanlı'nın Belgrad'ı vermek karşılığında yaptığı barış teklifini reddetti.[3]

Uzun zamandır Osmanlı'ya karşı bir Haçlı seferi yapılmasını savunan Roma Katolik Kilisesi, Macaristan'daki ve Bizans'taki iç savaşların neredeyse aynı anda bitmesinin ardından görüşmelere ve gerçekçi planlamalara başlayabilme olanağı buldu. Planları eyleme geçirme gücü 1441'de Semendereli İshak Paşa'nın komuta ettiği bir akını bozguna uğratmış olan Hunyadi tarafından sağlanmıştı.[2] Hunyadi, 22 Mart 1442'de Mezid Bey'in Erdel'deki ordusunu neredeyse yok etmiş ve aynı yılın Eylül'ünde Rumeli genel valisi Hadım Şehabettin Paşa'nın intikam saldırısına galip gelmiştir.[3] Sırbistan'ı bağımsızlaştırmayı uman Branković de Nobırda, Son büyük Sırp şehri 1441'de Osmanlı'nın eline geçtiğinde desteğini sunmuştur.

Haçlı Seferi

İlk savaşlar

1 Ocak 1443'te Papa IV. Eugenius yeni bir Haçlı Seferi için fetva vermiştir. Mayıs başlarında "Türklerin kötü durumda oldupu ve onları Avrupa'dan çıkartmanın kolay olacağı" yönünde raporlar gelmişti. 1443'teki Palmiye Pazarı'nda toplanan Budin diyetinde Sultan II. Murad'a karşı savaş ilan edilmiştir ve genç hükümdar Hunyadi'nin komuta ettiği çoğunlukla Macarlardan müteşekkil 40 bin kişilik bir ordu Tuna'yı geçerek Sofya'yı ve Niş'i aldı.

Władysław, Hunyadi ve Branković komutasındaki haçlılar Ekim ortasında saldırıya geçti. Sultan Murad'ın çoğunlukla vergilerini ödeyebilmek için hasatlarını toplamak zorunda olan tımarlı sipahilerden müteşekkil ordusunu çabucak toplayamayacağını doğru bir şekilde tahmin ettiler. Hunyadi'nin 144142'deki kış seferlerinde edindiği tecrübe Macarlara avantaj kazandırmıştı. Ayrıca Macarlar, daha iyi sırhları sayesinde Osmanlı silahlarını kullanışsız kılıyordu. Murad, Rumeli'den gelen birliklerine güvenemiyordu ve Macar taktiklerine karşı gelmede güçlük yaşıyordu.[3]

Niş Muharebesi

Haçlılar, Niş Muharebesi'nde zafer kazanmış, Rumelili Kasım Paşa'yla yaveri Turahan Bey'i Sultan Murad'ı işgale karşı uyarmak için Sofya'ya kaçmaya zorlamıştı. Ancak o ikisi Haçlılar'ı yıpratmak için yollarındaki tüm köyleri ateşe vermiş, yakıp yıkma taktiği uygulamıştı. Sofya'ya vardıklarında Sultan'a şehri yakıp Osmanlı'nın daha küçük ordusunun o kadar dezavantajlı olmayacağı dağ geçitlerine çekilmesini tavsiye ettiler.

İzladi Muharebesi

Kısa süre sonra ayaz çöktü ve 12 Aralık 1443'teki bir sonraki muharebe, İzladi Geçidi'nde karlar içerisinde yapıldı. İzladi Muharebesi'ne kadar Haçlılar, Edirne'ye doğru rotalarındaki iki şehir garnizonu dışında büyük bir Osmanlı ordusuyla karşılaşmamıştı.[4] En sonunda, İzladiye'de güçlü ve iyi konuşlanmış bir Osmanlı savunma kuvveti karşılarına çıkacaktı. Haçlılar yenildi. Ancak evlerine dönerken girdikleri Kunovica Muharebesi'nde kendilerini izleyen bir orduyu pusuya düşürüp Sultan Murad'ın damadı ve Çandarlı Halil Paşa'nın kardeşi Mahmud Bey'i esir aldılar.[3] Bu muharebeden 4 gün sonra Hristiyan ittifakı Ürgüp'e vardı. Đurađ Branković, III. Władysław'a ve János Hunyadi'ye müstahkem Sırp şehirlerinde kışlamalarını ve Osmanlı'ya karşı seferlerini 1444 baharında devam ettirmelerini teklif etti. Bu telkifi reddettiler ve geri çekildiler.[5] Ocak 1444'ün sonlarına doğru Władysław ve Hunyadi'nin orduları Belgrad'a,[6] Şubat'ta da kahraman gibi karşılandıkları Budin'e vardı.[7]

İzladiye Geçidi'ndeki muharebe hezimet de olsa, pusu Haçlılar'a Hıristiyanlar zafer kazanmış da evlerine muzaffer dönüyorlarmış gibi bir izlenim verdi. Kral da Kilise de bu izlenimi koruma telaşı içerisindeydi, o yüzden zafer haberlerinin yayılması ve mağlubiyet haberlerine mutlak surette karşı çıkılması yönünde talimatlarda bulundu..[3]

Sultan Murad'sa ordusunun güvenilmezliği yüzünden kızgın ve kederli dönmüştü. Turahan Bey'i ordunun eksikliklerinden ve Mahmut Bey'in esaretinden sorumlu tutatak hapse attı.[3]

Barış teklifleri

Władysław Warneńczyk ve János Hunyadi'nin seferlerinin haritassı

Barışı en çok isteyenin II. Murad olduğu düşünülmektedir. Sultan'ın kız kardeşi, Mahmud Bey'in serbest bırakılması için ona yalvarmış, Sultan'ın eşi ve Branković'in kızı Mara Hatun da ayrıca baskıda bulunmuştur. 6 Mart 1444'te Mara Hatun babasına elçi göndermiş, tartışmaları Osmanlı'yla barış müzakerelerini başlatmıştır.[3]

24 Nisan 1444'te Kral Władysław'ın Murad'a gönderdiği mektupta elçisi Stojka Gisdanić'in Kral adına müzakere yapmak için tam yetkilerle kuşanmış bir şekilde Edirne'ye doğru yola çıktığını yazdı. Bir anlaşmaya varılır varılmaz Murad, kendi elçilerini anlaşmayla ve Macaristan'a yeminiyle gönderecek, Władysław da yemin edecekti.[3]

Tam aynı gün, Władysław, daha önce Osmanlı'ya karşı yazın yeni bir sefer düzenlemek için Kardinal Julian Cesarini'nin önünde ant içtiği Budin'de bir diyet meclisi daha topladı. Władysław'ın tahttaki hak iddiasının en güçlü destekçisi de ateşkese anlaştı, böylece yeni bir iç savaş tehdidini de bertaraf ettiler.[3]

1444 Temmuz'u ve Ağustos'u arasında önce Edirne'de, ardında Szeged'de anlaşma müzakereleri yapılmaktaydı. Ancak Haçlılar tamamen barış taraftarı değildi, özelllikle Cesarini seferlerin devam etmesini savunuyordu. Sonunda Kardinal, hem çatışmanın sürmesini, hem de anlaşmanın onayını sağlayacak bir çözüm buldu ve 15 Ağustos 1444'te Edirne-Segedin Antlaşması imzalandı.[3]

Son aşama

Anlaşmanın tüm kısa dönem şartları yerine getirilmeden önce Macarlar ve müttefikleri Haçlı Seferleri'ne devam etti. Anlaşma'nın tamamlanmasından kısa süre sonra emekliye ayrılan Murad'a tekrar Osmanlı ordusunun başına geçme çağrısı yapıldı. 10 Kasım 1444'te iki ordu, Karadeniz kıyısındaki Varna müstahkeminde yapılan Varna Muharebesi'nde çatıştı. Osmanlı, ağır kayıplarına rağmen mutlak zafer kazandı ve Haçlılar krallarını ve 15 binden fazla adamını kaybetti.[8] [9] 

Akıbeti

Haçlıların çoğu soğuk ısırması sebebiyle sakat kalmış, daha fazlası ardından gelen küçük savaşlarda can vermiş ve birçok Avrupalı esir alınmıştı. Macaristan, 1446'da Hunyadi çocuk kral Ladislaus'un yerine tekrardan naip seçilene dek sürecek başka bir iç savaşa girdi. Branković, Sırbistan'ın kontrolünü geri aldı.

Varna'daki Osmanlı zaferinin ardından 1448'de gelen II. Kosova Muharebesi'nin zaferi, Avrupa devletlerini İstanbul'un Fethi sırasında Bizans İmparatorluğu'na önemli askeri yardımlarda bulunmaktan caydıracaktı. Her ne kadar II. Pius, İstanbul'u Osmanlı'dan geri almak için Mantova Konseyi'nde resmen üç yıllık bir Haçlı Seferi ilan etmişse de 80 bin asker sözü veren önderler taahhütlerinden geri caydı.[10] Osmanlı İmparatorluğu, yüzyıllarca Avrupa'dan atılmaya yönelik herhangi bir ciddi çabaya maruz kalmayacaktı.[3]

Popüler kültürde

Varna Haçlı Seferi'nin sonu, 11 Kasım 1444 Varna Muharebesi'nin bittiği günün bir ertesi gün Paradox Development Studio'nun geliştirdiği Europa Universalis IV isimli strateji oyununun başlangıç anıdır.

Kaynakça

  1. "History of Warfare". World History at KLMA. 6 Haziran 2005. 28 Haziran 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2007.
  2. "Chapter 1: The Early History and the Establishment of the Ottomans in Europe". Southeastern Europe Under Ottoman Rule, 13541804. University of Washington Press. 1977. 9 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Bilinmeyen parametre |başlıktürü= görmezden gelindi (yardım)
  3. "Introduction". The Crusade of Varna, 1443-45. Ashgate Publishing. Temmuz 2006. ss. 931. ISBN 0-7546-0144-7. Bilinmeyen parametre |başlıktürü= görmezden gelindi (yardım)
  4. The Late Medieval Balkans: A Critical Survey from the Late Twelfth Century to the Ottoman Conquest. University of Michigan Press. 1994. s. 548. ISBN 0-472-08260-4. 9 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mayıs 2020.
  5. Jireček 1978.
  6. Калић-Мијушковић 2006.
  7. Setton, Hazard & Zacour 1990.
  8. Ervin Liptai, Magyarország hadtörténete, 963-326-337-9
  9. Csaba Csorba-János Estók-Konrád Salamon, Magyarország képes története, 963-548-961-7
  10. "9". The New Concise History of the Crusades. Rowman & Littlefield. 2006. s. 202. ISBN 978-0-7425-3823-8.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.