Tevhit (edebiyat)
Tevhid ya da Tevhid, Türk ve İslam edebiyatında Allah'ı, yaratılış ve kainatın aslı gibi unsurları bir arada yorumlayan manzum –mensur edebî tür.[1]
İslâmiyet'in kabulüyle birlikte önce Arap ve Fars edebiyatında daha sonra da Türk edebiyatında sıklıkla işlenen bir nazım türdür. Tevhid'de Allah'ın büyüklüğü, isimleri, sıfatları, kuvvet ve kudretinin sonsuzluğu, zatının tasvir ve hayal edilebilen şeylerden soyutlanması, hiçbir şeyin O'na eş ve benzer olmayışı, kâinatta O'ndan başka müessir bulunmaması, bütün kudret ve ilimlerin O'na ait oluşu sanatlı bir üslupla anlatılır.[2]
Manzum tevhidler çoğunlukla divan edebiyatı nazım biçimleri olan gazel, kaside ve mesnevi biçimlerinde ve aruz ölçüsü ile kaleme alınır. Ancak halk edebiyatında hece ölçüsüyle de tevhid yazılmıştır. Şairler, manzum tevhidlerde insanı hayretlere düşüren tabiat olayları başta olmak üzere çok çeşitli ve zengin bir malzemeden faydalanarak tevhid inancını şairane hayaller, ârifane duygu ve düşüncelerle anlatmışlardır.[1] Bu tür manzumelerde bütün peygamberlerin tevhid mücadelelerine yer verilir. Hızır, tevhid sırlarının kavranmasında önemli bir isim olarak ayrıca öne çıkar.[1] Türk edebiyatında manzum tevhidler on birinci yüzyılda Karahanlı edebiyatından yirminci yüzyılda Necip Fazıl'a kadar gelişip çeşitlenerek gelmiştir.[3]
Mensur tevhidler genellikle ağır ve tumturaklı bir dille yazılmıştır. Mensur tevhid yazarları düşüncelerini Arapça sözler yanında Farsça zincirleme tamlamalarla uzun cümleler halinde anlatmıştır.[1]
Tevhidlerin divanların başında yer alması bir gelenektir; bu durum, Klasik Türk Edebiyatının ilk mesnevisi sayılan Kutadgu Bilig'den beri vardır.[4] Türk divan şairi Fuzûlî'nin Türkçe Dîvânı'nın başında yazdığı tevhid, bu türün en güzel örneklerinden kabul edilir.[4]
Klasik edebiyatta Sinan Paşa, Fuzulî, Şeyhi, Nâbi ve Niyâzî-i Mısrî bu türün en güzel örneklerini vermiş, Tevhid geleneği 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar devam etmiştir. Tanzimat'tan sonra Avrupa bilhassa Fransız şiirinin tesirinde kalan yeni edebiyatçılar da bu tarz şiirlere ilgi göstermişlerdir.[5] 19. yüzyılda Divan şiiri geleneğini devam ettiren Yenişehirli Avni ve Hersekli Arif Hikmet'in yanı sıra Ziya Paşa, Abdulhalim Memduh, Muallim Naci, Recaizade Mahmut Ekrem, Menemenlizâde Mehmet Tahir, Tevfik Fikret, Cenab Şahabeddin, Abdullah Cevdet, Tokadîzâde Şekip ve Adanalı Hakkı tevhid kaleme almıştır. Milli Edebiyat ve Cumhuriyet dönemlerinde Mehmet Akif Ersoy, Ali Ekrem Bolayır, Halil Nihat Boztepe, Enis Behiç Koryürek ve Orhan Seyfi Orhon tevhid tarzında şiirler yazmışlardır.[5] Tevhidlerin ortak özellikleri belirgin olmasına rağmen şairlerin birikim ve meşreplerine göre bu şiirlerin renklilik ve çeşitlilik göstermiştir.[6]
Kaynakça
- Uzun, Mustafa. "Tevhid" (PDF). Türk Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi Cilt 41, Yıl 2012. 5 Ekim 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ekim 2016.
- Alparslan, Sevil. "Nabi'nin Tevhid'inde Beş Şâh Beyitin Şerhi". Erişim tarihi: 4 Ekim 2016.
- Gökalp, Haluk. "Türk Edebiyatında Manzum Tevhidler". Kesit Yayınları web sitesi. Erişim tarihi: 4 Ekim 2016.
- Yıldız, Sümeyye. "Tevhid-i Fuzuli". Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Cilt 9, Sayı 2, Yıl:2011. 5 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ekim 2016.
- Çitci, Selahattin. "Cenab Şahabeddin ve Tevfik Fikret'in Tevhidleri" (PDF). Türklük Bilimi Araştırmaları Dergisi Sayı 34, 2013-Güz /. 6 Ekim 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ekim 2016.
- İspir, Meheddin. "Fuzuli'nin TürkçeDivanı'nda Edebi Tür Olarak Tevhid ve İşlenişi" (PDF). http://www.turkiyatjournal.co. A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı 32 Erzurum 2007. 6 Ekim 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ekim 2016.
|website=
dış bağlantı (yardım)